Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 27 OCAK 2015 SALI 4 HABERLER Bağış 3 döneme takılıyor. Güler, Çağlayan ve Bayraktar’a ise Yüce Divan’dan kurtulmak yetmedi Abdullah Yası 24 Ocak günü Edremit’te idim. Şükrü Tunar Kültür Merkezi’nde yapılan Uğur Mumcu’yu anma toplantısındaki konuşmamdan sonra izleyicilerden biri sordu: Acaba, Uğur Mumcu sağ olsaydı, bugün bayrakların yarıya indirilmesine ne derdi? Değerli dinleyici, 91 yaşında ölen Suudi Kralı Abdullah için yas ilan edilmiş olmasını kastediyordu. Bayrakların yarıya indirilmesine neden olan yası, ülkemizde birçok kişi yadırgadı. Oysa, olayın yadırganacak bir yönü yoktu. Kral Abdullah şeriat düzeninin simgesiydi. Rejiminin kadın hakları konusunda varabileceği en ileri aşama kadınların tek başlarına araba kullanabilip kullanamayacakları tartışmasıydı. Kral Abdullah için demokrasi şeytan icadıydı. Konuşanı gereğinde hapse tıkar, gereğinde kellesini uçururdu. Helalarının klozetleri altından olacak kadar şatafat düşkünüydü. Milyarlarca dolarlık şahsi servetin üstüne taht kurmuştu. Bağnazlığın canlı timsali olmasına karşın, bunu ılımlılık olarak sunabilecek kadar kurnazdı. Türkiye’ye geldiğinde Anıtkabir’i ziyaretten inatla, kibirle kaçınan Abdullah’ın laiklik kâbusuydu, değil uygulanması telaffuzu bile günahtı, suçtu. Kanaat değil, israf, debdebe, esastı yaşamında... Kral Abdullah tüm tarihi ve kültürel zenginliklere karşıydı. Devri iktidarında, Mekke’yi bir kutsalrantsal dönüşüm alanı haline sokmuştu. Yani Kral Abdullah’ın rejimi, onun ölümü üzerine Türkiye’de yas ilan edenlerin varmak istedikleri hedefti. Şimdi bu simge için ulusal yas ilan edilmesinden daha doğal ne olabilir ki? HHH Abdullah için yas tutup bayraklarını yarıya indiren yalnızca, Erdoğan Türkiye’si değildi. Cameron’un ve Majestelerinin İngiltere’si de, ulusal yas ilan etmiş ve bayrakları yarıya indirmişti. Bu davranış da yadırgandı. Hatta o kadar ki, köşe yazarı ve Muhafazakâr Parti eski Milletvekili Louise Mench, başsağlığı mesajı yayımlayan Başbakan David Cameron ve Kraliçe Elizabeth’e yakası açılmamış sunturlu birer de küfür savurdu. Bu da doğaldı. Çünkü hem 10 Downing Street hem de Buckingham, demokrasiyi, fikir özgürlüğünü kadın haklarını kırbaçlatan, hatta gereğinde bunların boyunlarını vurdurtan bir zihniyete karşı olduklarını beyan etmiş odaklardı. İngiliz ve dünya kamuoyu bu beyanın doğru olduğunu varsayıyorlardı. Doğrusu, bizzat Suudi Arabistan devleti bile yas kurumunu tanımazken İngiltere’nin böylesine gayretkeşlik göstermesi anlaşılması güç, hatta daha açıklıkla söylemek gerekirse iğrenç bir davranıştı. Ama olayları bilenler için, İngiliz emperyalizminin ayrılmaz parçası olan İngiliz ikiyüzlülüğünün bu alışılmış tezahürü de çok şaşırtıcı değildi. Bir zamanların “Demir Lady”si Margareth Thatcher de, Suudi Arabistan’ı ziyaret ettiğinde, tesettüre girmemiş miydi? HHH Tutarsızlıkta, İngiltere’yi yalnız bırakmak istemeyen Fransa Cumhurbaşkanı Hollande da taziye zincirine katılıyor, Obama da kendi yerine Biden’i gönderiyordu. Tabii Batı’nın bu tutarsızlığı, Paris’te Charlie Hebdo ile yani, ifade özgürlüğüyle dayanışma toplantısına katılan Ahmet Davutoğlu için, sorulmuş olan, “Hangi yüzle böyle bir törene katılıyor?” sorusunu da anlamsız bırakmaktadır. Çünkü Davutoğlu’nu ikiyüzlülükle suçlayanlar kendileri de ikiyüzlülük örneği vermişlerdir. Batı’nın özgürlükçü yüzünün yanı sıra ikiyüzlü bu yanını da görmezden gelemeyiz, gelmemeliyiz. Ancak Batı’nın bu ikiyüzlülüğü mazur görülmez olduğu gibi, başka ikiyüzlülüklere de mazeret oluşturamaz. Küçükken rahmetli annemin sık sık tekrarladığı şu tümce hâlâ aklımdadır: İyi şeylere özen evladım, iyi şeylere özen! Zaten, tutarlılığı Batı’ya özendiğimiz için benimseyeceksek, çekiver ipini gitsin! Tutarlılığı ve insancıl değerleri, kendimize yakıştırdığımız için savunuyorsak bir değeri var. Yoksa Batı’ya benzemek için bunları yapıyor, ya da yapıyor görünüyorsak hiçbir kıymeti harbiyesi yok demektir. Yine vekil olmak istiyorlar ERDEM GÜL ANKARA 17 Aralık sürecinde istifa etmek zorunda kalan eski bakanlara AKP oylarıyla Yüce Divan’a gitmekten kurtulmak yetmedi. AKP yönetiminin, milletvekillerinden “Anayasa Mahkemesi’ne güvenemeyiz. Onların cezasını biz kendimiz vereceğiz. Seçimde aday yapmayacağız” diyerek aklama yönünde oy istediği eski bakanlar yeniden aday olmak istiyor. 4 bakandan 3 dönem kuralına takılan Egemen Bağış dışındaki üç isim yeniden aday olmak istediklerini Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da iletti. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçim takvimine göre Haziran ayında yapılacak genel seçimler, kamudan aday olmak isteyenler en geç 10 Şubat’a kadar istifa etmek zorunda olduğu için, gözler, bu partiden aday olacak kritik isimlere çevrildi. AKP’nin aday listelerinde en zorlanacağı isimlerin ilk sıralarında, TBMM Genel Kurulu’ndaki oylamada partinin 50’ye yakın fire verdiği oylama sonucu Yüce Divan’a gitmekten kurtulan 4 eski bakan geliyor. AKP yönetimi, 4 eski bakana tepkinin yüksek olması nedeniyle firelerin daha da artmasını önlemek için oylama öncesi bir hamle geliştirmişti. Parti yönetimi, “Tabii ki bu 4 isimden bazıları hakkındaki iddialar önemli. Ancak seçim sürecinde Yüce Divan yargılaması ya Fidan Başbakan mı olacak? KP’de 10 Şubat öcesi olası adaylar arasında en A kritik isimlerin başında MİT Müsteşarı Hakan Fidan geliyor. AKP’de Fidan’ın adaylığının ne anlama geleceği üzerinde yoğun tartışmalar yaşanıyor. Partide, Fidan’ın “7 Şubat” olayı diye bilinen mahkeme tarafından ifadeye çağrıldığı dönemde çıkarılan özel yasa ile dokunulmazlık zırhına kavuşturulduğuna vurgu yapılıyor. Çok konuşulan Dışişleri Bakanı olması için de milletvekili olma zorunluluğu bulunmadığı, dışarıdan bakan yapılabileceğine dikkat çekiliyor. AKP’de “Bu nedenlerle Fidan’ın sade bir milletvekili olarak Meclis’e girdirilmesinin de bir mantığı yok. Milletvekilliği Başbakan olmak için bir zorunluluk. Fidan aday yapılacaksa bu seçim sonrası Başbakan olma imkânına kavuşması için olacaktır” yorumu yapılıyor. pacak olan Anayasa Mahkemesi’ne güvenemeyiz. Bu nedenle bu arkadaşların haklarındaki ciddi iddiaların cezasını biz soracağız. Faturayı seçimde keseceğiz. Bu arkadaşlar seçimde aday yapılmayacak” tezini işleyerek milletvekillerinden aklama yönünde oy istedi. Bu nedenle oylama sonrası AKP’liler arasında en çok bu konu konuşuldu ve “Yüce Divan’dan kurtuldular ancak siyasi hayatları bitti. Seçimde aday yapılmayacaklar” diye ifade edildi. Ancak oylamanın üzerinden geçen bir haftanın ardından AKP kulislerinde, 4 eski bakanın adaylığıyla ilgili durumun farklı olduğunu ortaya koyan bilgiler konuşuluyor. 4 isimden Egemen Bağış, tüzükteki 3 dönem kuralına takıldığı için seçimde aday olamayacak. Ancak Zafer Çağlayan, Muammer ‘Kendileri aday olmasın’ Güler ve Erdoğan Bayraktar’ın tüzük engeli bulunmuyor. Edindiğimiz bilgi de bu isimlerin seçimde yeniden aday olmak istedikleri yönünde. Eski bakanların, seçimde milletvekili adayı olma taleplerini Başbakan Davutoğlu’na da ilettikleri belirtiliyor. Bakanlar, yeniden aday olmalarını, “Yargıda dosyalarımızla ilgili takipsizlik kararlarımız var. Ayrıca Meclis bizi akladı” görüşüyle savunuyor. Davutoğlu’nun ise eski bakanların adaylıkları konusunda, daha önce Meclis’teki soruşturma aşamasında takındığı “Bakanlar Yüce Divan’a gitmeyi kendileri istemeli” tavrının bir benzerini savunarak, “Bizzat kendileri aday olmama kararı almalı” görüşünde olduğu belirtiliyor. Davutoğlu’nun bu tezine karşın üç eski bakanın adaylıkları konusunda son kararı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın vereceği konuşuluyor. Yeni devlet AKP kapısında KP listelerinde 3 dönem kuralı nedeniyle 70’in A üzerinde isim gideceğinden ciddi bir yer boşalması yaşanacak. 4 eski bakan oylamasında fire verenlerle, partiye yeterince sadık olmayan isimlerin de bulunarak ayıklanacağı düşünüldüğünde yeni isimler için çok sayıda yer açılması bekleniyor. Bu nedenle özellikle 2011 sonrası “devletin en üst ve kilit görevlerindeki” isimlerin adaylık için AKP kapısını çalacağına kesin gözüyle bakılıyor. Erdoğan ve Davutoğlu’nun yakın çevresinden isimlerle, bazı yolsuzluk iddialarında adı geçen finans sektöründeki görevlilerin, çözüm sürecinde AKP kontenjanından akil insanlar heyetinde yer alan isimlerin, AKP’ye yakın bazı gazetecilerin ve akademisyenlerin adaylık bekledikleri konuşuluyor. sonra istifa FIRAT KOZOK ANKARA CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, dün sabah saatlerinde TBMM Grup Disiplin Kurulu’na yazılı savunmasını sunduktan saatler sonra partiden istifa etti. Güler’in istifasıyla CHP’nin vekil sayısı 125’e düştü. Güler’in İşçi Partisi ya da Anadolu Partisi’ne katılabileceği belirtiliyor. Güler, “geçici ihraç” istemiyle sevkedildiği TBMM Grup Disiplin Kurulu’na dün sabah saatlerinde sert bir yazılı savunma gönderdi. Güler, savunmasında kendisine yöneltilen suçlamalardan birinin grup başkanlığına bilgi vermeden bir televizyon programına katılmasıyla ilgili olduğunu anımsattı. Bunun doğru olduğunu savunan Güler, “Bu uygulama, yönetimin açıklık ve şeffaflık ilkelerine uygun karar alma zorunluluğuna aykırı olduğu gibi, söz konusu genel yazıya aykırı davranışın tüzükte yer verilmiş en ağır ikinci cezayı üstelik önlemli olarak gerektiren nitelikte bir suça temel oluşturamayacağı da açıktır” dedi. Savunma hakkının ancak bir iddianame varsa kullanılabileceğini, suçlamaların açıkça belirtilmemesinin savunma hakkının ihlali anlamına geleceğini ifade eden Güler, “Bu nedenlerle, partigrup yönetimi yetkilileri, hukuka dayalı disiplin mekanizmasını, yönetim tarzlarına ve yürüttükleri politikalara yönelik eleştirileri baskıyla ortadan kaldırmak üzere keyfi tasfiye aracına dönüştürmüşlerdir” dedi. Güler’in savunmasının ardından Disiplin Kurulu’nun kendisiyle ilgili kararını bekleyeceği belirtiliyordu. Ancak savunmadan saatler sonra Güler’in istifa haberi geldi. Gü Önce savunma l Güler’in ayrılmasıyla CHP’nin vekil sayısı 125’e düştü l Kılıçdaroğlu, İstanbul’da azınlık cemaatlerinin liderleriyle bir araya geldi ALİ AÇAR ‘Ötekileştiren siyasete hayır’ dara gelmesinin sorulması üzerine “Aynı dünya görüşünü paylaşan iki siyasal parti olarak ifade edeyim, aynı dünya görüşünü paylaşan bir siyasal partinin Yunanistan’da başarı kazanması elbetteki güzel” dedi. MHP’li Saffet Sancaklı’nın Gaziantep’te söylediği “Geldiğimiz nokta ya MHP 7 Haziran’da iktidar ortağı olacaktır, ya da bu ülkede savaş çıkar” sözlerinin anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Tek istediğimiz bizi kutuplaştıran, bazı yurttaşlarımız ötekileştiren, birilerinin yaşam tarzına müdahale eden, birilerini inançları dolayısıyla sorgulayan, yargılayan bir siyaset anlayışına yer vermeyelim. Birbirimizi düşman olarak görmeye başladık. Buna hakkımız yok” diye yanıt verdi. Toplantının ardından konuşan İsak Haleva, “Bizim cemaatlerimizin sorunları soruldu. Spesifik özel bir sorunumuz yoktur. Ama ülkemizin barış ve huzur içinde yaşamasını rica ettik” dedi. Yusuf Çetin de “Hepimiz bir aileyiz. Bir tek Türkiye var iki Türkiyemiz yok. Bu ülke için vergi verip, askerlik yapıyoruz. Meclis’te de temsil edilmek istiyoruz” diye konuştu. Kılıç iddiaları yalanladı Haber Merkezi Anayasa Mahkemesi, basında yer alan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın bir siyasi partiye katılacağına ilişkin iddiaları yalanladı. Mahkeme tarafından yapılan yazılı açıklamada “Sayın Haşim Kılıç’ın bir siyasi partiye katılacağı yönünde haberlerin gerçekle ilgisi yoktur” denildi. İstanbul’da azınlıkların ruhani liderleriyle bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dini cemaatlerin sorunlarını konuştuklarını, önümüzdeki günlerde bu sorunları Meclis gündemine getireceklerini söyledi. 7 Haziran’daki milletvekilliği genel seçimlerine de değinen Kılıçdaroğlu, “Bizi kutuplaştıran, bazı yurttaşlarımızı ötekileştiren, birilerinin yaşam tarzına müdahale eden siyaset anlayışına yer vermeyelim” dedi. Kılıçdaroğlu dün Yeniköy’deki Sait Halim Paşa Yalısı’nda Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos, Türkiye Museviler Hahambaşı İsak Haleva, Ermeni Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan, Süryani Ortodoks Kilisesi Mor Filiksinosu Metropolit Yusuf Çetin ve Süryani Katolik Patrikvekili Yusuf Sağ ile görüştü. Basına kapalı olarak yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, “Sorunlarını dinledik. Uygulamadan ve yasalardan kaynaklanan bazı sorunlar var. Onların çözümü için de hep beraber uğraşacağız” dedi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kemal Kılıçdaroğlu, Yunanistan’da sol bir partinin ikti ‘Meclis’te temsil edilmek istiyoruz’ ler, saat 17.00 sıralarında yaptığı açıklamayla istifasını duyurdu. Güler, açıklamasında özetle şunları kaydetti: “26 Ocak 2015 günü, TBMM Başkanlığı’na verdiğim dilekçeyle Cumhuriyet Halk Partisi üyeliğinden istifa etmiş bulunuyorum. Bugünkü yapı, ideolojisi bakımından milletvekili olduğum CHP değildir. Gerçek dışı soykırım suçlamaları, yeni CHP yöneticileri tarafından Türkiye’nin kendini ifade etme olanakları bastırılarak adeta desteklenmiştir. 2015 gibi bir saldırı yılında ‘soykırımla yüzleş’ pankartını taşıyan genel merkez yöneticileri bu desteğin somut ilanı olmuştur. Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarında AKP BDP ortaklığının ‘Anayasa’dan Türk vatandaşlığını kaldırma’ hedefine yönetim tarafından verilen destek, ‘çözüm kanunu’ gibi yabancı üçüncü göze kapı açan yasal düzenlemelere ortak olunarak pekiştirilmiştir. Laiklik ilkesini sekülerlik haline dönüştürme gayreti, eğitimi geriletip parçalayan saldırılara sözde pedagojik gerekçeli etkisiz muhalefette ve inkarla örtülen ittifaklarda kanıtını bulmuştur. İstifa ettiğim parti CHP değil, politik bakımdan tutarsız bir yapıdır. YeniCHP, ulusal ekonomi anlayışını terk etmiş, ulusal üretken sektörler için değil küresel mali piyasaların faiz çıkarlarını gözeten bir yapı olmuştur. Yeni CHP, CHP’yi ve örgütünü tasfiye etmek işlevi gören bir yapıdır. Halka güven vermeyen, seçmeni ve parti üyelerini umutsuzluğa sürükleyen CHP yabancısı bu yapı, 2015 seçimlerinde ve sonrasında halkımız ve seçmenimiz için değil, mevcut iktidar için güvencedir.” İsimleri CHP ile anılan Abdüllatif Şener ve Ali Müfit Gürtuna Cumhuriyet’e konuştu MEB 15 bin öğretmen atayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 15 bin yeni öğretmenin atamasının 6 Şubat Cuma günü yapılacağını bildirdi. Kontenjanların yüzde 73’ünün geri kalmış bölgelere dağıtıldığı bildirildi. Talim Terbiye Kurulu’nun ilgili kararıyla 118 alan tespit edildi. 10 alana kontenjan verilmedi. Adaylık için kapıyı kapatmadılar FIRAT KOZOK ANKARA İstanbul’da bir işadamının ev sahipliğinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile katıldığı yemeğin ardından CHP’den milletvekili adayı olacağı söylentileri kulislere yansıyan AKP’nin kurucularından Abdüllatif Şener, kapıyı kapatmadı. Şener, “Aslına bakarsanız yeterince siyaset yaptığımı düşünüyorum, bundan sonra işi genç jenerasyona bırakmak lazım. Ama yine de seçim ortamında ne olur, ne biter, ne karar veririm şu anda bilmiyorum” dedi. Aynı masada yer alan eski İstanbul Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna da “Türkiye konuları söz konusu olursa oturulup görüşülür. Ülkeye hizmet için illa milletvekili olmak da şart değil” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, geçen hafta perşembe akşamı İstanbul’da işadamlarıyla bir araya gelmişti. Kılıçdaroğlu’nun onur konuğu olarak katıldığı yemek için kendilerinin de davet edildiğini ve CHP lideri ile aynı masada oturduklarını belirten Şener, “Dolayısıyla siyasette görüntüler önemlidir. Aynı masada yemek yemiş olmak, aynı programa katılmış olmak nedeniyle CHP ile bağlantılı değerlendirmeler yapanlar oldu” dedi. Şener, buna karşın kendisinin 7 Haziran’daki seçimlerle ilgili bir karar almadığını söyledi. Şener, şöyle konuştu: “Aslına bakarsanız yeterince siyaset yaptığımı düşünüyorum. Bundan sonra işi genç jenerasyona bırakmamız lazım. Ama yine de seçim ortamında ne olur, ne biter, ben ne karar veririm, şu anda bilmiyorum. Milletvekili olduğumuz dönemlerde de her vekil, öbürünü yarı esprili bir şekilde partisine davet ederdi. Bu tür soh İşçiler CHP’yi işgal etti İstanbul Haber Servisi CHP’li Sarıyer Belediyesi’nin Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nde çalışırken işten çıkarılan Sarıyer Belediyesi işçileri, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nı işgal etti. 4. Levent’te bulunan il başkanlığının en üst katına çıkan işçiler, talepleri kabul edilip işe geri alınana kadar eylemlerini sürdüreceklerini belirtti. ‘Ciddi teklif almadım’ ‘Paralel beddua’ soruşturması KAHRAMANMARAŞ (DHA) Kahramanmaraş’ta DiyanetSen Şube Başkanı da olan imam Ekrem A. ile imamlar Nevzat K., İsa S. ve Nail A’nın, “çeşitli toplantılara katıldıkları ve burada beddua seansları düzenledikleri” iddiaları üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı müfettiş görevlendirdi. İfadesi alınan imamlar, “Paralel yapı oluşumuna yardım ve yataklık” ile suçlanıyor. betleri ciddi değerlendirmemek lazım. Ben şu ana kadar ciddiye alınacak bir teklif almadığım gibi ben de oturup ciddi ciddi düşünmedim. Bir yerden adaylık dener miyim, denemez miyim bilmiyorum. Ama sanki bırakmaya daha yakınım.” Gürtuna da Kılıçdaroğlu ile özel bir görüşmelerinin olmadığını söylerken, yan yana çekilen fotoğrafların ardından bu tür yorumların yapılabildiğini söyledi. Gürtuna şu mesajları verdi: “Bizim somut olarak seçimlere dönük bir tasarrufumuz yok. Genel olarak ‘şu olsun, bu olsun’ diye şahsi arzu ve taleplerimizin ötesinde ülkemizle ilgili arzularımız var, taleplerimiz var. O çerçevede nasıl faydalı olunur konusu değerlendirilir. Türkiye konuları söz konusu olursa, oturulup görüşülür. Ancak ülkeye hizmet için illa milletvekili olmak da şart değil. İstişare edilir, konuşulur, görüşülür.” GENÇ İSİMLER GÜNDEMDE Bu çerçevede kulislerde PM üyesi Ekrem Kerem Oktay’ın yanı sıra RTÜK’teki çıkışlarıyla dikkat çeken Ali Öztunç’un isimleri öne çıkıyor. Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan Yardımcılığı’na getirdiği ekonomist Selin Sayek Böke’nin yanı sıra hali hazırda milletvekili olan Özgür Özel’in de yeni dönemde milletvekili olmasına kesin gözüyle bakılıyor. ulislerde adı geçen Ali Müfit Gürtuna’nın yanı sıra eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ve tarihçi İlber Ortaylı’ya parti içerisinden itirazlar yükseldiği belirtiliyor. Gezi Direnişi’nde yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın babası ile Ali İsmail Korkmaz’ın annesinin de adı kulislerde konuşulmasına karşın partide “Bu isimlerin yerine Gezi’deki avukatlardan biri tercih edilsin” itirazları yükseliyor. ılıçdaroğlu’nun partiyi gençleştirme hedeK fi doğrultusunda bazı yeni isimlerin önümüzdeki dönem TBMM’de boy gösterebileceği belirtiliyor. K C M Y B