Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 31 AĞUSTOS 2014 PAZAR 6 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI Kılıçdaroğlu, ulusal çıkar konuları hariç Erdoğan’la biraraya gelmeyeceğini söyledi ‘Savaş dışında görüşmeyiz’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını yakından ilgilendiren savaş ve benzeri durumlar hariç Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmeyeceklerini açıkladı. Kılıçdaroğlu, “Bundan sonra muhatabımız hükümettir, Başbakan Ahmet Davutoğlu’dur” dedi. Kamuoyunun merakla izlediği ErdoğanKılıçdaroğlu tokalaşmasının ise dün Anıtkabir’deki tören sırasında yaşandığı öğrenildi. CHP lideri Kılıçdaroğlu dün 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerinin ardından, 56 Eylül tarihleri arasında yapılacak olağanüstü kurultaya hazırlanmak için Genel Merkez’deki makamına geçti. Hipodrom’daki törenlerden sonra yaptığımız kısa görüşmede Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı ve yeni kurulan Ahmet Davutoğlu kabinesi konusunda şu değerlendirmeleri yaptı: ‘Gül yolsuzluk ğız. panmayacak. Kapattırmayac aZaten bunun paniğini yaşıyor lar. HS YK ile ilgili açıklamadosyalarını lar hep ayn ı panikten.” kapatmazdı’ O karar RTE: Atatürk Dönemine Restorasyon mu? Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk’e ve Atatürk dönemine yeni bir bakışla mı yaklaşıyor? Yani, Cumhuriyet tarihine karşı tutumunda bir “restorasyon” mu söz konusu? Biraz barışma, biraz adil davranma, hak hukuk tanıma, Cumhuriyetin kuruluşuna ve zorluklarına biraz anlayışlı yaklaşma mı var?! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anıtkabir’i ziyaretinde anı defterine yazdığında ilk kez büyük kurucuya “Aziz Atatürk” diye seslendi. Ayrıca yazdıklarında da yeni şeyler vardı.. Bugüne kadarki hitap biçimi hep “Gazi Mustafa Kemal Paşa” ile sınırlı kalmıştı.. Recep Tayyip Erdoğan’da bir “tarihe karşı olgunlaşma”, daha gerçekçi bir yaklaşım mı söz konusu, bugüne kadarki yanlış yaklaşımlarına karşı bir restorasyon olarak mı görmek gerekir? Yoksa, RTE, cumhurbaşkanı seçilerek bütün milleti temsil ettiğini düşündüğü için –mecburiyetten– Atatürk duyarlığı yüksek olan muhalif topluluğa karşı bir hoşgörü yaklaşımı içinde mi? HHH Bir adım geri gideceğim. Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladığı Haliç Kongre Merkezi’nde yaptığı konuşmanın kitapçığını okuyorum: Yeni yaklaşım diyebileceğimiz ilk cümleler orada var: “Geleceğin inşası, geçmişle yeniden gerçekçi ve sağlıklı bir bağ kurmayı gerektirmektedir. Biz tarihimizi bir bütün olarak kucaklıyoruz. İyisiyle kötüsüyle kendimizi tanımanın ve yeniden tanımanın zemini olarak kullanıyoruz.. Cumhuriyet bu büyük tarihin ayrılmaz bir parçasıdır..” diyor ve kuruluşta yapılan hatalar dönemin özelliklerine uygundu, anlamına gelen sözler söylüyor (s. 11). Daha sonra “Cumhuriyet mirası bizim mirasımızdır” diyerek, ama yapılan yanlışları da onaylamayız, anlamında ekleme yapıyor (s.23). Konuşmasını izlemiştim, bu kitapçıkta olmayan birkaç sözü daha vardı sanırım, ama şu anda arama ve karşılaştırma yapma fırsatım yok. HHH Olağanüstü Kongre’deki konuşmasından: “Bu harekette Gazi Mustafa Kemal’in ufku, vizyonu vardır… Bizler hep birlikte Kurtuluş Savaşımızda var olmak ya da olmamak, onuruyla yaşamak veya onuruyla şehit olmak arasında seçim yapan kahraman Mehmetçiğin torunlarıyız.” Cumhurbaşkanlığı devir teslim töreninde: “Türkiye Cumhuriyeti’nin 29 Ekim 1923 tarihinde kurulduğu gün TBMM’de Gazi Mustafa Kemal’in ilk Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinin ardından Meclis’te yaptığı konuşmasında, ‘Milletin teveccühünü daima dayanak noktası telakki ederek, hep beraber ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti, mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır’ (demişti)… Evet, ilk Cumhurbaşkanımızın, Gazi Mustafa Kemal’in de ifade ettiği gibi, milletin teveccühü her zaman dayanak noktamız olacaktır. 91 yıldır devam eden, hız kesmeden ve yeni kazanımlarla devam edecek olan istikbal mücadelemiz de asla kesintiye uğramayacaktır.” HHH Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun olağanüstü kongrede yaptığı konuşmada şu vurguları dikkati çekti: “Selam olsun, bundan 92 yıl önce milletin istiklali için Kocatepe’den İzmir’e yürüyen Gazi Mustafa Kemal’e ve İstiklal ordusuna.. …Hedef, ‘Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir’ diyerek istiklali gösteren, istiklal ordusu ve Gazi Mustafa Kemal’in zihnindeki bağımsız Türkiye’dir...Gazi Mustafa Kemal’in hedeflerinde Ankara merkezli, Ankara odaklı tam bağımsız Türkiye’yi bulur, borca mahkum edilmeyen Türkiye’yi bulur.” HHH Gelelim Anıtkabir’e. Bazı vurgulamalar: “Aziz Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanı, halkın doğrudan oylarıyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olarak bugün vazifemizi devralıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanıyken 10 Kasım 1938’de vefatınızın ardından Cumhurbaşkanlığı makamı ile cumhur arasındaki irtibat maalesef zayıfladı. Cumhur ile başkanı arasına mesafeler girdi. 2007’de yaptığımız bir anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesini temin ettik… Halkoyuyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanının göreve başladığı bugün, Türkiye’nin küllerinden doğduğu, yeni Türkiye’nin inşa ve imar sürecinin güç kazandığı bir gündür. Hiç kuşkunuz olmasın ki bugün, 23 Nisan 1920’de ilk adımlarını attığınız büyük Türkiye ruhunun, özünün, hayal ve ideallerinin dirildiği gündür.. Siz ve tüm silah arkadaşlarınız İstiklal Savaşı’nın ardından istikbal mücadelesini başlatmış, Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için büyük gayret göstermiştiniz. Sizin başlattığınız bu mücadele, 10 Ağustos tarihinde cumhurbaşkanının da halk tarafından seçilmesiyle yeni bir zaferi tecrübe etmiş oldu…” HHH Tam metinlerini bulamadığım için buraya alamadığım bazı sözlerini de katarsam, Recep Tayyip Erdoğan, 1938’e kadar olan Atatürk ve kuruluş dönemine, bazı eleştirileri olsa bile, eleştiri oklarını geri çekiyor. Bu milletin her zaman baş tacı edeceği Mustafa Kemal’i ve dönemini, bir zaman ayyaş dediği Atatürk’ü kabul ediyor. Atatürk sonrasından 19382002 kendi iktidarlarına kadar olan dönemi, Menderes, Özal’ı anmasına rağmen, Atatürk’ün büyük Türkiye ideallerini gerçekleştirememiş bir zaman dilimi olarak olarak görüyor. Atatürk’ün bıraktığı yerden ise bayrağı neredeyse kendisi ve AKP devralmış ve Kuruluş dönemi ülküsünün izinde yürüyor.. Yorumu yarın yapacağım: Atatürk Türkiyesi’nden sonra ve RTE’nin Yeni Türkiye’si.. ‘Önceden tokalaştık’ Dün bütün gün televizyon kanalları Hipodrom’da yapılan törenlerde Erdoğan ile Kılıçdaroğlu’nun tokalaşmamasının görüntüsünü verdi kamuoyuna. CHP liderine bu soruyu sorduğumuzda, aslında dün aralarında bir el sıkışma yaşandığını öğrendik. Kılıçdaroğlu, “Anıtkabir’de, Aslanlı Yol’un başında herkesin tokalaştığı gibi tokalaştık kendisiyle” dedi. ‘En son Demirtaş alkışlamalıydı’ CHP’lilerin yemin töreni sırasındaki tavrını eleştirenler arasında HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da vardı. CHP’lilerin yaptığını siyasi nezakete aykırı bulduğunu açıklayan Demirtaş’ın Erdoğan’ı alkışlaması da sosyal medyada ilgi görmüştü. Kılıçdaroğlu ile o günü konuşurken Demirtaş’a tepkisini gizlemedi: “Biz nezaketin ne olduğunu ailelerimizden öğrendik. Eli kanlı, aile boyu gırtlaklarına kacaksınız’ sorusu üzerine) Hayati bir konuysa, Türkiye’nin çıkarlarıyla ilgiliyse mesela savaş hali söz konusuysa elbette görüşeceğiz. Onun dışında Erdoğan ile bir görüşme arayışımız olmayacak.” Kılıçdaroğlu, Erdoğan ile görüş meyecek ancak yolsuzluk dos ya larını yakından takip edecek . Bu konuda şu değerlendirmeyi yap tı: “Bütün yolsuzluk dosyalarının takipçisi olacağız. Davutoğlu ’nu seçtirmesinin nedeni yolsuzlu k dosyalarını kapattırmak. Abd ullah Gül olsa bu dosyaları kap at tırmazdı. ‘Gitsinler Yüce Divan’d a hesap versinler’ diyecekti. Am a şimdi Erdoğan’ın Davutoğlu ’na talimatı ‘Kapatacaksınız’ olac ak. Zaman bunu hepimize göstere cek. Ama o dosyaların hiçbiri ka Eski Cumhurbaşkanı Abdul lah Gül’ün hakkındaki ‘Kayıp Tril yon’ davasıyla ilgili mahkeme ye başvurma kararını da CHP lide ri şöyle yorumladı: “Kendisine yakışanı yapıyor. Ay nı zamanda Erdoğan’a çok güç lü bir mesaj da veriyor. Çün kü Erdoğan yolsuzluk dosyala rından kaçtı. Anayasaya göre mil letvekilliği düştüğü halde, Res mi Gazete’de YSK kararını yayımla t mayarak dokunulmazlık sür esini yasadışı olarak uzattı. Bu hep korkunun eseridir.” Erdoğan’a mesaj zel temas olmayacak’ “Erdoğan ile görüşmeler konusuna genel bakışım şudur: Bundan sonra zorunlu olmadıkça özel temas kurmayacağız. Bunun sebepleri de gayet açık: Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaşanan adaletsiz yarış, 1725 Aralık yolsuzluk ve rüşvet dosyaları, Cumhurbaşkanı seçim sonucuna ilişkin YSK kararının yayımlanmaması ve uygulanmaması. Bunun için Resmi Gazete’ye ambargo uygulanması, Yasama organının, yürütmenin tümüyle emrine girmiş olması. Bir kişiye göre devletin kurallarının tümüyle altüst edilerek yeni gelenekler oluşturulması.” ‘Ö dar yolsuzluğa bulaşmış kişilere saygı göstermememizi de ailelerimiz bize öğretti. Roboski’de 34 kişinin öldürülme talimatını veren bir başbakan, cumhurbaşkanı olunca onu en son alkışlaması gereken Selahattin Demirtaş’tır. Oysa CHP, Roboski’nin hesabını hep sordu ve sormaya da devam edecek. Sayın Demirtaş’ın gırtlağına kadar yolsuzluğa bulaşan bir aileye hangi gerekçeyle saygı gösterdiğini ben merak ediyorum.” erkin’e ve annesine hakaret “Ayrıca Berkin Elvan’ın annesini yuhalatan bir insanı alkışlamak o anneye de, Berkin’e de yapılmış en büyük hakarettir. Demirtaş, parlamentodaki tavrıyla Berkin’i ve ailesini kendi siyasal amaçları için kullandığını göstermiş oldu.” B uhatabımız hükümet’ “Türkiye parlamenter sistemle yönetilen bir ülke. Bu yüzden bundan sonra bizim işimiz hükümetle. Ahmet Davutoğlu ile. Erdoğan’ın yetkilerini aşmasına da izin vermeyeceğiz. Gelecek hafta kurultayımız var. Bizim bütün derdimiz Türkiye’nin meseleleridir. Ve tabii ki muhatabımız da hükümet olacaktır.” ‘M ncak savaş halinde görüşürüz’ “Tüm bu söylediklerimiz hukuk devleti ilkelerine ve bizim devlet ve millet anlayışımıza çok terstir. O nedenle cumhurbaşkanı ile ilişkiler minimumda tutulacak. Resmi törenlerin dışında özel ilişki kurma çabamız olmayacaktır. (‘O çağırırsa ne yapa ‘A rdoğan’ın memuru gibi’ “Yemin töreninde Cemil Çiçek Meclis Başkanı gibi değil, Erdoğan’ın memuru gibi davrandı. Grup başkanvekilimiz elini kaldırarak söz istedi. Başkanın tutumu hakkında. Kendisi buna izin vermeyeceğini, gele ‘E neklerin de buna uygun olmadığını söyledi. Yazılı kurallar, içtüzük varsa orada gelenek çalışmaz. Gelenek, yazılı olmayan kurallar demektir. Meclis Başkanı kendi tutumu hakkında söz istenince sözü vermek zorunda. İçtüzük böyle emrediyor. Engin Altay şu soruyu soracaktı. ‘Siz TBMM’nin Resmi Gazete’de YSK kararı yayımlanmadan önce hangi gerekçeyle toplantıya çağırıyorsunuz. O zaman siz TBMM Başkanı olarak değil, Erdoğan’dan aldığınız talimata göre yönetiyorsunuz ve tarafsız değilsiniz’ diyecekti. Çiçek, ‘İsterseniz dışarı çıkın’ diyor. Orası babasının malı değil. Meclis. Milletvekili arzu ettiği zaman girer, arzu ettiği zaman çıkar. O koltuklarda onun gibi talimat dinleyen değil, özgür iradeli CHP milletvekilleri oturuyor.” Altay’ın Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e içtüzük kitapçığını fırlatmasını nasıl değerlendiriyorsunuz’ sorusu ile ilgili) Ceza hukukunda meşru müdafaa diye bir kavram var. Cinayet suçtur ama meşru müdafaa halinde işlerseniz bu suç değildir. İçtüzüğe göre söz istiyorsunuz. Size söz vermiyor. Gelenek diye kendi kafasına göre bir şey uyduruyor. İstiyorsanız dışarı çıkın, diyor. O yapılan da bunlara karşı meşru müdafaadır.” duğunu Erdoğan bizzat kendisi ilan etti. Havuz medyasında ‘jet kabine’ diye haberler var. Bakanlar Kurulu listesinin Erdoğan tarafından hazırlanıp Davutoğlu’nun cebine konduğunu gösteriyor o başlıklar.” uzey Kore gibi talimatlı kongre’ “AKP kongresi Kuzey Kore’de yapılan törenlere benziyordu. Orada devlet başkanı öldüğü zaman insanlar talimatla ağlıyor veya talimatla gülüyorlar. Arena’daki kongre de buna benziyor. Talimatla alkış, slogan ve talimatla genel başkan seçtiler. Şu anlama geliyor: Kongre delegelerinin iradeleri olmadığı ve bir otoriteye dayandıkları anlamına geliyor.” ‘K avutoğlu’nun cebine liste koydu’ Kılıçdaroğlu’yla AKP’de genel başkanlık devir tesliminin yapıldığı olağanüstü kongre ile yeni kurulan kabineyi de konuştuk: “Biliyorsunuz Erdoğan, kongre öncesinde ‘Ahmet Davutoğlu genel başkan ve başbakan olacaktır’ diye bir açıklama yaptı. Bu açıklama bile AKP kongresinin sadece usulden toplandığını, kongre delegelerinin bir iradesi olmadığını gösterdi. Davutoğlu’nun kukla başbakan ol ‘D ltay ‘meşru müdafaa’ yaptı’ “(‘CHP Grup Başkanvekili Engin ‘A YARIN: KILIÇDAROĞLU KURULTAYDA HALKA NE DİYECEK? CHP’DE YENİ YÖNETİMDE KİMLER OLACAK? 30 Ağustos’un 92. yıldönümünde bazı illerde gerginlik vardı Eylem gölgesinde bayram Bağdat Caddesi’nde İSTANBUL / İZMİR (Cumhuriyet) 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetler Günü nedeniyle, İstanbul’daki tören, Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda düzenlendi. Törene, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Kadir Topbaş, diğer yetkililer ile yurttaşlar katıldı. Anıta sırasıyla Valilik, İstanbul Garnizonu olarak 1. Ordu Komutanlığı ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile siyasi partiler, sivil toplum kuruluşlarının çelenkleri bırakıldı. Cağaloğlu’ndaki İstanbul Valiliği’ndeki törende yabancı ülke temsilcileri, mülki ve idari yetkililer, dini cemaat temsilcilerinin katıldığı programda, Mutlu, Topbaş ve Çolak tebrikleri kabul etti. Vatan Caddesi’nde de resmi geçit töreni yapıldı. CHP, Atatürkçü Düşünce Derneği, Bağdat Caddesi Platformu başta olmak üzere çok sayıda sivil toplum kuruluşu üyelerinin de aralarında bulunduğu binlerce yurttaş, bayramı kutlamak için dün saat 18.00’de Kadıköy Bağdat Caddesi’nde Şaşkınbakkal’da toplandı. Elllerinde Türk bayraklarıyla 10’uncu Yıl büyük şölen Marşı’nı söyleyerek Bağdat Caddesi’nde yürüyüşe geçen topluluk “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “ Ne mutlu Türk’üm diyene” ve “Vatan sana canım feda” sloganları attı. Yürüyüşe katılan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’yla yurttaşlar hatıra fotoğrafı çektirdi. Çarşaf giyen bir turistin de elinde Türk bayrağıyla yürüyüşe katılması dikkat çekti. Göztepe 60. Yıl Parkı’nda son bulan yürüyüşün ardından forum düzenlendi. Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk koyma töreniyle başladı. Programa İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Galip Mendi, CHP’li bazı vekiller ve çok sayıda yurttaş katıldı. AKP’li milletvekilleri ise törende yer almadı. İzmirliler, resmi geçit töreni sırasında alkışlarıyla sevinç gösterisi yaptılar. Bu arada CHP İzmir İl Örgütü, öğleden sonra Atatürk Anıtı’na çelenk koyarak, AKP’nin tören yasaklarını protesto etti. İzmir’de protesto Yurt Haberleri Servisi 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 92. yıldönümü yurt genelinde coşkuyla kutlanırken bazı illerde yaşanan gerginlikler törenlere damga vurdu. l DİYARBAKIR: Kentte yoğun güvenlik önlemi alındı. Kutlamaların yapıldığı Diyarbakır Valiliği önündeki Anıt Park’ta Kürt sorununun kalıcı çözümü için 3 gündür açlık grevinde olan ailelerin bulunduğu alanın çevresi barikatlarla çevrildi, pankartların indirilmesi istendi. Kurulan polis barikatlarının arkasında eylemlerini sürdüren aileler, kutlama boyunca da çok sayıda polis tarafından ablukaya alındı. Belediyeden hiç kimse törenlere katılmadı. l ANTALYA: Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıt’na çelenk sunulmasının ardından ADD çelengi bırakıldığı sırada kürsüye yaklaşan bir kişi “Bir daha benim çelengimi yasaklarsanız burayı yıkarım bak” diye bağırdı. Sıcak hava nedeniyle bir lise öğrencisi baygınlık geçirdi. Kutlamalara 2008’de geçirdiği trafik kazasında felç olan ve hafızasını kaybeden, devletin “Umut” adını verdiği genç ile ona 6 yıldır bakan manevi annesi Gülsüm Kabadayı da katıldı. Kabadayı, Vali Sebahattin Öztürk’ün yanına gelerek lokomat (yürüme robotu) istedi. l ADANA: Atatürk Parkı’ndaki törenlere ellerinde Türk bayraklarıyla katılmak isteyen yurttaşlar, polisin barikatla çevirdiği bölgeden içeri alınmadı. Bu tutuma tepki gösteren bazı kişilerle polis arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Vali Mustafa Güzel’in protokolün ardından gazilerin ve bazı yurttaşların elini sıkarak bayramları Muğla’nın Fethiye ilçesinde yamaç paraşütü pilotları Zafer Bayramı’nı 1500 metreden atlayıp Türk bayrağı açarak kutladı. (Fotoğraf: DHA) nı kutlaması ortamı yumuşattı. l KARABÜK: Atatürk’ün Yahudi ve aynı zamada İslam karşıtı olduğu, Türkleri ve Arapları kötülediği ileri sürülen “Mustafa Kemal ile ilgili bilinmeyen gerçekler” başlıklı makaleyi Facebook sayfasında paylaşan Milli Eğitim Müdürü Seyfullah Kaplan da törendeydi. Kemal Kılıçdaroğlu’nu dondurma dolabının içinde gösteren bir fotoğrafı da Facebook’ta paylaşan Kaplan’a, CHP İl Başkanı Bayram Karadağ tepki göstererek “Ben böyle bir kişi ile Atatürk anıtında bulunmak istemediğim için tören alanını terk ediyorum” diyerek alandan ayrıldı. Kayseri’de 2011’de AKP’den milletvekili aday adayı olan Kaplan ise “Atatürk’e kesinlikle hakaret etmedim. Bir haberi okudum, kendi Facebook sayfamdan paylaştım” dedi. l AMASYA: Yavuz Selim Meydanı’ndaki tören sadece 20 dakika sürdü. Yurttaşlardan Hasan Şişik (75), milli bay ramların unutturulduğunu belirterek “Bu ülkeyi kurtaranlara minnet borcumuz var. Bayram sönük geçiyor, yazıklar olsun” dedi. l SAMSUN: Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasının ardından, Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, makamında bayram tebriklerini kabul etti. Cumhuriyet Meydanı’ndaki törenlere katılım yüksekti. l MERSİN: Protokolün Cumhuriyet Meydanı’nda katıldığı törenlerin ardından CHP ile beraberindeki 15 sendika ve sivil toplum kuruluşu, alternatif tören düzenledi. Katılımcılar adına basın açıklaması yapan CHP İl Başkanı Faruk Akar, “Bize bıraktığın Cumhuriyetin hangi şartlarda kurulduğunu unutmadık” dedi. l BURSA: Heykel semtinde düzenlenen etkinliklerde konuk olarak katılan İspanya Halk Dansları Gösteri Grubu’nun gösterisi de beğeni ile izlendi. Törende Atatürk fotoğrafı baskılı tişört giyen çocuklar dikkat çekti. Bahçeli Kütahya’da törene katıldı KÜTAHYA (Cumhuriyet) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Dumlupınar’da MHP’li İlçe Belediye Başkanı Niyazi Tezcan’ı makamında ziyaret etti, belediye binası önünde halka seslendi. Bahçeli, Atatürk’ün Dumlupınar’da söylediği “Bu adamlar düşünmelidirler ki, bir memleketi ele geçirip işgal etmek, o memleketlerin sahiplerine hükmetmek için yeterli değildir” sözlerini anımsatarak “Taarruz ruhu bu milletin sinesinde hâlâ kor gibi durmaktadır. Tekrar eski karanlık günler yeşerirse, bu ruh önümüzü aydınlatacak” dedi.