23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe
İzmir Ekonomi Üniversitesi

Catalog

Months
Days
Pages
2 MAYIS 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Mayıs Ruhu Ölür mü? Saat sabahın 5’i, alacakaranlıkta uzaklardan geceyi uykusuz geçirmiş şehrin uğultusu geliyor. Dinledim ne diyor bu uğultu diye. Sonra güneşli bir gün başladı. Bayram gününe yakışır bir gün, bir güneş. Polisler Halaskârgazi Caddesi’ne çıkan bütün sokakları tutmuşlardı. Basın kartının yardımıyla aştığım polisler ıssız caddenin tek sahibiydiler. Taksim tarafında görev yapan arkadaşların bildirdiğine göre oralarda sarı basın kartı da geçmiyor, validen izinli olmak gerekiyormuş. Doğaldır, diye geçiyor içimden. Otoritenin basına “hoşgörüsü” de bir yere kadar, öyle değil mi? Yürüdüm. Üç yerde durdurdular ve basın kartımı incelediler. Kimisi “Buyurun beyefendi”, kimisi otoritenin haşin bakışıyla, şimdilik ama şimdilik çaresiz olduğunu belirten bir tonla “Nereye gidiyorsun?” dedi. Geçtim. Etfal Hastanesi’ne gitmek isteyen bir otomobile de nihayet izin çıktı. HHH DİSK Genel Merkezi’nin önüne geldim. İşçilerin geceyi DİSK binasının önünde geçirdikleri gözlerinden anlaşılıyordu. Taksim’e doğru yola çıkacaklardı ve polisin büyük bir güçle önlerine çıkacağını biliyorlardı. Olsun. Yine de Taksim’e gitmeyi denemekte kararlı olduklarını söylediler. Çünkü diyorlardı, sokakları halka yasaklayanlar haklı değildirler, çünkü bayram etmek işçinin hakkıdır, çünkü dünya âlem biliyor ki bu yasağın yasal hiçbir dayanağı yoktur. Çünkü diyorlardı, bu yasak idarenin uymak zorunda olduğu anayasa hükümlerine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına aykırıdır. Gazeteye geldim. E5 karayolu üzerindeki köprüde DİSK önündeki arkadaşlarına katılmak isteyen işçiler bir çevik kuvvet ekibi tarafından dağıtıldılar. Sonra gözden kayboldular. Bilmiyorum DİSK önüne varabildiler mi? HHH Bütün bu yasaklar neden? Biliyoruz aslında. Ağır aksak giden ve artık inananların sayısının hızla azaldığı kandırma, aldatma, takıyye günleri sona erdi. “Bak biz ne kadar demokratız, Taksim’de 1 Mayıs’a biz izin verdik” böbürlenmesi bitti. O kadar bitti ki büyük ve ama boş bir umutla kendilerini, savundukları kimi temel ilkeleri unutma pahasına destek verenler bile terk etti onları. Dışarıda güç aldıkları çevreler, devlet ve hükümetler de bu iddiası boyundan büyük iktidar partisine mesafe koymayı tercih eder oldular. Kuşkusuz onu tek başına, yapayalnız bırakacak değiller ama arada bir kulağını çekmeyi, modern kapitalist sistemin ilkelerini hatırlatmayı unutmuyorlar. Ama artan hırçınlığın nedeni yalnızca bu yalnızlaşma, sırlarının ortaya çıkmış olması değildir. Asıl neden başkadır. Asıl neden oy desteğinin en üst noktaya kadar çıktıktan sonra erime dönemine girmesi, sandık meşruiyetinin tehlikeli sulara doğru yelken açması ve en önemlisi, aydın çevrelerde, gençlerde, işçilerde, siyasi hayatın aktif unsurlarında artık kabul görmez olmalarıdır. Bu işin daha fazla yürümeyeceğini anladılar. Buldukları çare zorbalığı artırmak, yaygınlaştırmak, toplumun her katmanına, siyasetin her alanına nüfuz etmesini sağlamaktır. Gezi Direnişi’ne duydukları çaresiz öfkenin dile gelişidir bu yasak. Bu nedenle Taksim’i işçilere, emekçilere yasak ettiler. Korkunun dile gelişi, cisimleşmesi gaza, copa, plastik mermiye, TOMA’ya dönüşmesidir. HHH Bu yazıyı yazmaya başladığım dakikalarda gökyüzünde fır dönen helikopter, Gezicileri, direnişçileri arıyordu. Neredeler, nerede birikiyorlar, TOMA’yı nereye göndermeli, çevik kuvvet nereyi kesmeli, ona bakıyordu. Beşiktaş’ta CHP’lilere, TKP’lilere, işçilere saldırdı çevik kuvvet ekipleri. Yasak meydan Taksim ise çepeçevre demir bariyerlerle kapatılmış, binlerce polisle kuşatılmış durumda. Okmeydanı taraflarından bomba sesleri geliyor. Bu arada TV kanallarında Kadıköy’deki iktidardan izinli “resmi kutlama”nın şenlik havası içinde geçtiği anons ediliyor. Ama biz 1 Mayıs’ın ruhuyla ilgiliyiz, “resmi”siyle değil. Sonunda işçiler DİSK önünden yürüyüşe geçtiler. Ve polis kesti yollarını. DİSK yöneticileri tüm İstanbul’un kapatıldığını, emekçilerin 1 Mayıs için toplanmalarının engellendiğini söylüyor, DİSK önünde toplanabilenlerin Taksim’e ulaşmasını sağlamaya çalışıyorlar. “Hayır!” diyor polis şefi. Ağır bir hava gittikçe yoğunlaşıyor. Biliyoruz bundan sonra neler olacağını. Oluyor zaten. Okmeydanı savaş alanı 1 Mayıs’ı kutlamak için dün sabah Okmeydanı Fevzi Çakmak Caddesi üzerinde toplanan gruplar, pankatlarla Şişli’ye doğru yürüyüşe geçti. Grubun önünü kesen polis, yürüyüşün izinsiz olduğunu belirterek dağılmaları konusunda uyarıda bulundu. Polisin uyarısını dikkate almayan göstericiler, sloganlar atarak yürüyüşe geçti. Bunun üzerine polis, gruba biber gazı ve basınçlı suyla müdahale etti. Göstericiler de polise taş, sapan ve molotofkokteyli ile karşılık verdi. Atılan molotofkokteylinin zırhlı araca isabet etmesiyle yangın çıktı. Yanan zırhlı araç TOMA tarafından söndürüldü. Bu arada polisin attığı biber gazı kapsülünün bir eve isabet etmesi sonucu evde bulunan küçük bir kız çocuğu fenalaştı. Ailesi tarafından Özel Okmeydanı Hastanesi’ne kaldırılan küçük kız çocuğu acil serviste tedavi altına alındı. Okmeydanı’nda çatışmalar sokak aralarında geç saatlere kadar sürdü. Otobüs seferlerinin iptal edilmesi üzerine çok sayıda yurttaş sabah saatlerinde Şişli ve Mecidiyeköy’deki işyerlerine gitmek için minibüslere bindi. Cevahir Oteli önünde durdurulan minibüslerin geçişlerine izin verilmedi. Minibüsten inerek işlerine yürüyerek gitmek isteyen yurttaşlara izin verilmezken, gazeteciler ise Sarı Basın Kartlarını göstererek kontrol noktalarından geçebildi. Şişli’ye çıkan yolları demir bariyerler ile kapatan polisler ile işyerine gitmek için yoğun mücadele eden yurttaşlar arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı. Halk Cephesi üyesi bir grup da polis kontrol noktasını geçerek Bomanti yolu üzerinden Şişli’ye yürümek istedi. Polis, Akrep olarak bilinen zırhlı araçlarla grubun önünü keserek plastik mermi ve basınçlı suyla müdahale etti. Göstericiler polis barikatını aşarak DİSK önüne kadar yürüdü. Şişli Endüstri Meslek Lisesi ve Çağlayan Adliyesi önünden itibaren oluşturulan yoğun güvenlik önlemi yüzünden işyerine gidemeyen yurttaşlar ile polisler arasında tartışmalar yaşandı. Florence Nightingale Hastanesi önünde toplanan bir grup yurttaş, işyerine gitmek için çekilen şeridi geçmek istedi. Bunun üzerine siyah gözlüklü bir polis memuru, isminin Soner olduğunu belirten bir avukata copunu göstererek “S. git” diye bağırdı. Soner isimli avukat da polise “Şerefsiz” diye tepki gösterdi. Araya polis şefleri girerek polis memurunu olay yerinden uzaklaştırdı, avukatı sakinleştirmeye çalıştı. Soner isimli avukat “Bana cop göstererek küfür ediyor. Ondan sonra da alıp oradan kaçırıyorsunuz. Cop da gösterseniz, gaz da sıksanız, gözümüzü de çıkarsanız bizi ıslah edemeyeceksiniz. Hırsızlara, vatanı soyanlara bekçilik yapın. 30 milyon Avro parayı sıfırlayanları yakalayın. Çıkıp yargıda adamımız var diyenlerden hesap sorun. Ben bir avukatım, böyle hukuksuz bir devlet görmedim” dedi. Hastanede bulunan yakınını kaybeden bir aile de polislerden izin isteyerek şeridi geçmek istedi. Polis aileye izin vermeyince, genç bir kişi polisleri iterek “Gözaltına alacaksanız alın. Benim amcam ölmüş, siz bana geçemezsiniz diyorsunuz. Böyle keyfi bir durum olamaz. Ben cenazemin yanına gidiyorum. İsteyen buyursun gözaltına alsın” diye bağırdı. Bunun üzerine polis, ailenin geçişine izin verdi. E5 Karayolu Mecidiyeköy mevkiinde yolu kesen eylemcilere polis müdahale etti. Polis müdahelesinden kaçan göstericiler, bir süre yolu trafiğe kapattı. Tekrar toplanan gruba polis “Trafiği açmadığınız takdirde müdahale olacaktır” diye uyarı yaptı. Mecidiyeköy çevresinde 1 Mayıs gösterilerine müdahale eden ve suyu biten TOMA’lar, Mecidiyeköy Meydanı’na gelerek su takviyesi yaptı. TOMA’ların üzerinde oluşan kırmızı boya lekeleri de dikkat çekti. Bu arada bir TOMA da tekerine saplanan demir çubukla kullanılamaz hale getirildi. Hastaneye gaz T aksim’de 1 Mayıs’ı kutlamak için hazırlık yapanlara ilk müdahale Okmeydanı’nda gerçekleştirildi. Perpa Ticaret Merkezi otoparkında önceki geceden itibaren konuşlanan güvenlik kuvvetleri, Şişli’ye doğru yürüyen gruplara tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti. Polis, özellikle SGK Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde yoğun şekilde gaz kullanırken, atılan gaz kapsüllleri hastanenin bahçesine isabet etti. Yoğun gazdan hastanede bulunan yurttaşlar da etkilendi. Polisin attığı biber gazı kapsülü adı henüz belirlenemeyen bir genç kızın yüzüne isabet etti. Kanlar içinde yere yığılan genç kız, arkadaşları tarafından hastaneye kaldırıldı. Bu arada müdahale sırasında adı belirlenemeyen bir çevik kuvvet polisi de göstericilerin arasında kaldı. Bir anda göstericilerin sopalı ve tekmeli saldırısına uğrayan polis memuru, aldığı darbeler sonucu hafif şekilde yaralandı. Polis memuru yine göstericiler tarafından saldıran grubun elinden alınarak uzaklaştırıldı. Şişli’ye çıkan yollar kapatıldı 100 bin kişinin beklendiği etkinliğe katılım çok düşüktü Kadıköy’e ilgi yok ÜRKİŞ, Türkiye KamuT Sen, İşçi Partisi (İP) ADD, Cumhuriyet Kadınları Derneği ve TGB ortaklaşa Kadıköy’de düzenlediği, 1 Mayıs işçi bayramı beklenen ilgiyi görmedi. İstanbul’un Avrupa yakasında Taksim’e çıkmamak için sıkıyönetim uygulanırken Kadıköy sakin, sessiz ama coşkusuz bir havada 1 Mayıs’ı kutladı.. Alandaki tek gerginlik otobüs durağının üzerine çıkarak,sarı, kırmızı ve yeşil renkli bir bayrak açmak isteyen bir gence alandaki göstericilerin saldırısıyla yaşandı. Göstericilerin bayrak soplarıyla tartakladığı genç, görevliler tarafından meydandan uzaklaştırıldı. 1 Mayıs mitingi için Türkiye’nin farklı illerinden Kadıköy’e otobüslerle gelen TÜRKİŞ’e bağlı sendika üyeleri ile emek ve kitle örgütü temsilcileri sabah saatlerinden itibaren, Haydarpaşa Numune Hastanesi önünde toplandı. Mitingin yapılacağı İskele Meydanı’nın çevresi ise polis bariyerleri ile çevrildi, yol araç trafiğine kapatıldı. Saat 11.00’de Numune Hastanesi önünden mitingin yapılacağı Kadıköy İskele Meydanı’na doğru yürüyüşe geçen grup, polis noktalarında aranarak alana alındı. TGB’liler ise Moda’dan miting alanına geldi. Grupların toplanması sırasında ise sık sık “Ankara’nın bağları” türküsünün çalınması dikkat çekti. İP Genel Başkanı Doğu Perinçek ile eşi Şule Perinçek, Türkİş’e bağlı sendikaların başkanları, TGS Genel Başkanı Uğur Güç, Punto Deri işçileri, Toyota ve Oyak Renault çalışanları, ADD, Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin de katıldığı mitingde, Karayolları taşeron işçileri “Yargı kararlarımız uygulansın. Adalet istiyoruz” pankartı açtı. Dev Türk bayrağı açan işçi ve emekçilerin, miting meydanında toplanması ile birlikte “1 Mayıs Marşı” çalındı. Türkİş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak’ın katılımın 100 bine yakın olacağını açıkladığı mitingin sönük geçmesi ve beklenen ilgiyi görmemesi ise dikkat çekti. TÜRKİŞ Sendikası Genel Başkanı Ergün Atalay, konuşmasında iş cinayetlerine dikkat çekerken “Bu ül Mecidiyeköy’de tartışma Kazancı nfil Yokuşu’na kara İş, Türk Yakınını kaybeden aileye zulüm İstanbul Haber Servisi Hak ı 1 Maayr İş ve Enerjiİş üyeleri ayrı nü dolayıGü a şm anı Day yıs Emek ve anfil bıkar ’na sıyla Kazancı Yokuşu tı’na çeAnı t iye hur Cum sim Tak raktı, de Takleri üye ş rjiİ lenk koydu. Ene enk bıraksim Cumhuriyet Anıtı’na çel kİş temsiltıktan sonra horon tepti. Tür grubun töşan olu n cileri ve üyelerinde an Türkİş reninden sonra açıklama yap “Maalesef , lay Ata ün Erg ı Genel Başkan 34 kardeşiaradan 37 sene geçti, ölen Aileleri de , ruz iyo bilm ini fail en miz hal r. Neden iyo bilm da u uoy bilmiyor. Kam iyoruz”’ dedi. yapıldı, niçin yapıldı, bilm an Kazancı Grupların gitmesinin ardınd iden bariyen an fınd Yokuşu, polis tara yerlerle kapatıldı. kede günde 23 arkadaşımız iş kazası geçiriyor ve yaşamını yitiriyor. Güzel olmayan bir iş var. Bugün özel hastanelere yüzde 200 katkı payı ödüyoruz. İşçiler, emekçiler bunu karşılamakta zorlanıyor” diye konuştu. 1 Mayıs 1977’de Taksim’de yaşamını yitiren işçileri anarak konuşmasına başlayan TÜRKİŞ Genel Sekreteri Pevrul Kavlak ise “Artık yeter, yeter, yeter. Kayıt dışılığa, taşeron işçiliğine, 4 B, 4 C altında köle gibi çalıştırılmaya, düşük ücret politikalarına, asgari ücretin sefalet ücreti olması ‘Artık yeter’ na, işçi simsarlığına, kıdem tazminatının kaldırılmak istenmesine, esnek, kuralsız, güvencesiz çalışmanın her türlüsüne, iş cinayetlerinde can vermeye, sendikasızlaştırılmaya, özelleştirilmelere karşı artık yeter diyoruz” dedi. Türkiye KamuSen Başkanı İsmail Koncuk da Türkiye’nin demokrasi ayıplı bir ülke konumuna düştüğünü belirterek, “Türkiye’de hukuk yok, hukukun olmadığı yerde herkes şunu bilsin emeğe saygı da yok, hak da yok” diye konuştu. Halayların çekildiği, horonların tepildiği miting, sanatçı Onur Akın konseri ile 14.30 sıralarında sona erdi. Köprüde halay çekip geri döndüler Birleşik Metalİş Sendikası üyesi yaklaşık 100 işçi ve sendikacı, saat 12.00 sıralarında Altunizade’den B o ğ a z i ç i Köprüsü’ne yürüdü. Polisin engellemesi üzerine eylemlerine köprü girişinde devam eden işçiler, sloganlar atıp halaylar çekti. Eylemlerini bir süre daha Boğaz Köprüsü girişinde sürdüren işçiler, daha sonra geldikleri araçlara binerek Bostancı’daki Birleşik Metal İş Sendikası binasına döndüler. HABER VE FOTOĞRAFLAR: İSTANBUL / HATİCE TUNCER, ÖZLEM GÜVEMLİ, KAAN SAĞANAK, UĞUR DEMİR, VEDAT ARIK, FATİH ERDOĞDU, SİBEL BAHÇETEPE, ALİ AÇAR, KAYHAN AYHAN, HAZAL OCAK, CANAN COŞKUN İZMİR/ OĞUZ YILDIZ, EMRE DÖKER, METE KIZIK, / ANKARA / NECATİ SAVAŞ
İzmir Ekonomi Üniversitesi
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear