Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 24 NİSAN 2014 PERŞEMBE 12 ‘TSK’den Süleyman Şah’a takviye’ Süleyman Şah Türbesi leyman Şah Türbesi küçük bir birlik tarafından korunuyordu. DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Türkiye’nin sınırları dışındaki tek toprağı olan Suriye’deki türbeye tank ve zırhlı araç gönderildiği iddia edildi Suriyeli muhalifler ise Suudi Arabistan’a, Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) yaptığı yardımları artırması için çağrıda bulundu. Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Ahmed Carba’nın, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Salman bin Abdülaziz ve Dışişleri Bakanı Prens Suud el Faysal’la önceki günkü görüşmesinin ardından yapılan açıklamada, Şam yönetiminin yanında savaşan Hizbullah militanlarının ve diğer yabancıların sayısının arttığı belirtildi. Açıklamada, Rusya ve İran’ın Şam rejimine askeri ve ekonomik desteğinin arttığı savunularak, ÖSO’nun, Şam rejimine hizmet ettiği öne sürülen IŞİD’e karşı savaştığı kaydedildi. Açıklamaya göre Carba, Suriye’de 3 Haziran’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, ülkedeki krize siyasi çözüm bulunmasına kapıları kapattığını da savundu. Seçimlere yalnızca son on yıldır Suriye’de yaşayanlar katılabilecek. Bu şartın sürgünde yaşayan önde gelen muhaliflerin adaylığını engellemeye yönelik olduğu belirtiliyor. BM, Arap Birliği ve AB de, mevcut şartlarda seçime gitmenin barış çabalarına sekte vuracağı görüşünde. Seçimlerde Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’a karşı yarışmak üzere adaylığını koyan ilk kişi ise Komünist Parti milletvekili Maher Abdelhafız Haccar oldu. Sarı Güllerle, Kelebeklerle Veda “Üç kitap okumadıysan, bu kadar büyük bir yazarı uğurlamaya hangi ahlaki cesaretle geliyorsun?” Meksiko kentinde Gabo için düzenlenen törende en ön saftaki Meksika Devlet Başkanı Pena Nieto’ya karşı atılan sloganlardan biri buydu… Meksikalı gençler; bir kitap fuarında kendisine yöneltilen “Sevdiğiniz üç kitap adı nedir?” sorusunu kem küm ederek karşılayan ve bu entelektüel soru karşısında nefesi kesilip nutku tutulan Meksika devlet başkanını işte böyle protesto ettiler! Demek ki sanat ve kültüre, okumaya alerji duyan “kara cahil siyasi sınıfla” yönetilen tek bahtsız ülke biz değiliz. “Gelişen piyasalar” olarak tarif edilen coğrafyanın kaderi bu: Dünya edebiyatından tek eser adı telaffuz edemeyen “başkan babalar”la yönetilmek… Marquez, kendisini “üç roman adı dahi hatırlayamayan” bir başkanın ebediyete uğurladığını hissetiyse, öbür taraftan gülümsemiştir. “Tam” demiştir, “Eserlerimde anlatmaya çalıştığım büyülü gerçekçilik buydu! Büyük bir yazarı, kara cahil bir başkanın, övgülerle uğurlaması!” Marquez’in cenaze töreninden TV’de izlediğim sahneler, artık bir “küresel gösteri”ye dönüşen “büyülü gerçekçiliğin” en uç örneğiydi. KolombiyaMeksika arasında “yazarın küllerini paylaşamayan” iki Latin Amerika ülkesi başkanı aralarındaki rekabet dozunu fazla açık etmeden resmi törene başkanlık etti. Meksiko kentinin, büyük yazarları ve sanatçılarını uğurlayan Güzel Sanatlar Sarayı’nda “sarı güller ve sarı kelebekler” arasında sahnelenen törene; hayranların da dışarıda aynı şekilde Marquez’in “uğur ve tutku” simgesi olan kelebekler ve gülleriyle katıldığını gördük ve tabii derhal kendi başına artık bir efsane olan Yüzyıllık Yalnızlık’ı hatırladık… “Kelebekler”, Yüzyıllık Yalnızlık kahramanlarından Mauricio Babilonia’ya âşık olan Meme’ye bir göndermeydi. Mauricio’yu her görüşünde etrafında “sarı kelebekler” uçuştuğunu fark eden Meme; romandaki bu “kelebek” olayına kendisini öyle kaptırmıştı ki bir noktadan sonra nerede “sarı kelebek” görse akabinde hemen sevdalısıyla karşılaşacağını biliyordu... “Sarı kelebek” başka deyişle Marquezseverler için aşk, heyecan, tutku, yüreğin pır pır etmesi, midenin kasılıp ayakların yerden kesilmesiyle aynı anlama geliyordu. “Sarı güller” ise yazarın uğur simgesi idi. Her yıl, doğum gününde ceketinin yakasına “sarı bir gül” iliştiren Marquez; “güllerini” taşıdığı sürece kendisine bir şey olmayacağını düşünüyordu. Törenlerdeki “büyülü gerçekçiliğin” en Marquez’vari örneği ise yazarın Kolombiya’daki doğum yeri Aracataca’da yapılan külsüz ve tabutsuz “sembolik cenaze töreni” oldu. Yazarın uzun yıllar yaşadığı Meksika’dan “ölümsüzlüğe yolcu edilmesini” hazmedemeyen Aracatacalılar, geri planda kalmak istemedikleri için içi boş da olsa sembolik bir “cenaze külü kutusu ardında artık burada müze olan yazarın evinden kentteki San Jose kilisesine kadar bir cenaze yürüyüşü düzenledi ve kilisedeki törenden sonra gene sarı kelebekler, sarı güller arasında gerisin geri yazarın evine yürüdüler. Bir Marquez romanından çıkmış gibi duran sahnelere baktıkça yazarın aslında bizzat kendisinin romanlarındaki karekterler denli öz bir “büyülü gerçekçilik” ürünü olduğunu düşündüm. Tezatlar ve düş gücünün damga vurduğu törenin öznesi olan yazar için anlatılan son anekdotlardan biri şöyleydi örneğin: Son dönemde artık Alzheimer hastası olan Marquez; karısı ile her sokağa çıktığında gene okurlarının tezahüratına uğruyormuş: Kendisine ne olursa olsun dokunmaya çalışan, imza talep eden, “Merhaba” demek için sıraya giren hayranlarının ısrarlı ilgisi karşısında gerçekte artık kim olduğunu hatırlamayan Marquez, bir keresinde karısına dönüp sormuş: “İnsanlar niye beni bu kadar seviyor?” Marquez öteden beri aslında hep “Neden yazıyorsunuz?” sorusunu; “İnsanlar beni daha çok sevsinler diye!” şeklinde yanıtlardı. Ancak her “yazı yazan” ve kendi tecrübemizden biliyoruz ki her “Nobel alan yazar” Marquez gibi sevilmiyor. Marquez’i bu denli sevilir kılan öğe eserlerine “şiir” getirmiş olması… Yazarın ölümü vesilesiyle 1971 yılında yapılmış olan tarihi bir TV röportajı izledim. Röportajı yapan Marquez. Röportaj yaptığı kişi ise başka büyük Nobelli bir isim olan Pablo Neruda. Neruda, “1971 Edebiyat Nobeli”ni yeni almış… Ödülün şerefine Neruda, o yıllarda yaşadığı Paris’te dünya edebiyatının önde gelen isimlerini bir araya topluyor. Marquez de o isimler arasında ama henüz o daha “Nobel” almamış. “Yüzyıllık Yalnızlık”ı yeni yazmış. Başkan Babamızın Sonbaharı üzerinde çalışıyor… Latin Amerika edebiyatının iki dev ismi “roman ve şiir” farkını tartışıyorlar. Söyleşide Marquez, kendisini “özgün” yapan farkı anlatıyor. “Ben” diyor; “Hiçbir zaman girift ‘anlatım teknikleri’ peşinde olmadım. Yakalamak istediğim tek şey, ‘şiir diliydi’. Romanlarımı hep ‘şiir diliyle’ yazmaya çalıştım…” “Gabo”, sarı güller ve kelebekleri insanlığa işte böyle miras bıraktı. Dış Haberler Servisi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi’ne çok sayıda zırhlı araç gönderdiği öne sürüldü. Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne yakın Twitter hesaplarında, TSK’ye ait tankların ve zırhlı araçların Süleyman Şah Türbesi’nde konuşlanmak üzere Suriye’ye girdiği yazıldı. TSK’nin 6 tank, 12 zırhlı araç ve yüzlerce askerden oluşan kuvvetlerinin, IŞİD mevzilerine 200 metre kadar yaklaştığı, IŞİD’in de bölgeye doğru takviye birlikler göndermeye başladığı bildiriliyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, Suriye sınırında IŞİD’e yönelik bir hareketlilik olduğuyla ilgili sorular üzerine, “Dert IŞİD ile değil. Konvoyumuzun bütün şeyi Süleyman Şah saygı türbesine götürülecek yardımlarla alakalı” dedi. Bazı internet sitelerinde IŞİD militanlarının konvoyu alıkoyduğu ve yapılan görüşmeler sonucu konvoyun Türkiye’ye geri döndüğü iddia edilirken Erdoğan, TBMM’deki 23 Nisan resepsiyonunda iddialarının sorulması üzerine “Hayır hayır. Şu anda generaller burada, böyle bir şey yok. Yarım saat, bir saat öncesine kadar böyle bir şey yoktu, şu anda olduysa haberim yok” diye konuştu. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar da resepsiyonda Muhalifler Riyad’ı ikna peşinde ‘IŞİD, TSK konvoyunu alıkoydu’ iddiası TSK’den giden zırhlı araç konvoyunun sorulması üzerine, “Daha önceden belirlenen planlı bir faaliyetti. Her şey normal” yanıtını verdi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da asker takviyesi ve operasyon hazırlığının olduğu yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek “Süleyman Şah Türbesi’ndeki askerlerimizin güvenliği için ne tedbir alınması gerekiyorsa yapılır. Belli dönemlerde rutin değişimler yapılır. Oradaki askerler alınır başka askerler götürülür. Durumun, ihtiyacın mahiyetine göre de orası tahkim edilir, olan budur” dedi. Suriye makamlarından konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.Türkiye’nin sınırları dışındaki tek toprağı olan Sü Küller paylaşılamıyor ASKERİ AMBARGOYA SON ABD, Mısır’a ‘Apaçi’ gönderiyor Dış Haberler Servisi ABD’nin, Mısır’da darbenin ardından aldığı askeri yardımları kısmen durdurma kararını yumuşatarak, Sina Yarımadası’nda “terörle mücadeleyi” desteklemek için 10 Apaçi helikopteri göndermeye karar verdiği açıklandı. ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel Mısır Savunma Bakanı Sıdkı Subhi ile telefonda görüşürken “yeni helikopterlerin, ABD, Mısır ve İsrail’in güvenliğini tehdit eden aşırılık yanlılarıyla mücadeleye yardımcı olacağına inandığını, kararın aynı zamanda ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarının da bir parçası olduğunu” belirtti. Kararın, ABD’nin askıya aldığı yıllık 1.3 milyar dolarlık askeri yardım paketinin bir kısmını, özellikle de Sina Yarımadası’nın güvenliği ve terörle mücadeleyle alakalı bölümlerinin serbest bırakılmasına imkân tanıdığı da öğrenildi. Hagel, “Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, Mısır’ın, terörizm ve silahların yayılması gibi uluslararası tehditlere karşı koymak da dahil ABD ile stratejik ilişkisini sürdürdüğüne ve Mısırİsrail Barış Anlaşması ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirdiğine ilişkin kısa süre sonra Kongre’ye bildirimde bulunacağını” da bildirdi. Aynı zamanda Hagel, Mısır hükümetini, “insan hakları ve tüm Mısırlıların temel özgürlüklerine saygı duyan daha kapsayıcı bir geçiş yönünde ilerlemeler göstermeye” çağırdı. Washington’ın kararı, bazı gözlemciler tarafından Mısır’da gelecek ay yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin favorisi, darbenin lideri Abdulfettah el Sisi’ye destek olarak yorumlanıyor. (Fotoğraf: AFP) FKÖHamas birlik hükümeti için anlaştı Dış Haberler Servisi Batı Şeria’daki Filistin yönetimi ile Gazze’deki Hamas yönetimi beş hafta içinde bir ulusal birlik hükümeti kurmak üzere anlaşmaya vardıklarını açıkladılar. Batı Şeria’da hâkim olan Filistin Kurtuluş Örgütü liderliğindeki yönetim ile Hamas, Filistinliler arasında bölünmenin sürdüğü yedi yıldır ilk kez Gazze’de bir araya geldiler. Taraflar daha önce de birkaç kez birlik hükümeti için anlaştıklarını açıklamışlar, ancak anlaşmalar hayata geçirilememişti. Anlaşma haberinin hemen ardından ise İsrail’in Gazze’ye hava saldırısı düzenlediği haberi gündeme düştü. Saldırıda 6 kişinin yaralandığı duyuruldu. Gözlemciler, İsrail ile barış görüşmelerinin çökmek üzere olduğu bir dönemde anlaşmanın bir taktikten ibaret olabileceğini belirtiyorlar. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu anlaşmanın Filistin tarafının barış görüşmelerinde ciddi olmadığını gösterdiğini söyledi. Batı Şeria’daki Filistin yönetiminin lideri Mahmud Abbas’ı, İsrail’le barış yerine Hamas’la uzlaşmayı seçmekle suçlayan Netanyahu, “Seçim yapmak zorunda. İsrail’le mi barış istiyor, Hamas’la mı?” diye konuştu. Filistinli başmüzakereci Saeb Erakat ise Hamas ile uzlaşmaya varmadan ve bir birlik hükümeti kurulmadan İsrail’le barışın mümkün olmadığını savundu. İsrail Gazze’yi vurdu ‘İnsanlar neden beni seviyor?’ Gazze’de Hamas Yönetimi Başbakanı Haniye, El Fetih heyeti ile bir araya geldi. Rakip iki grubun tarihi birleşme adımı Filistinliler tarafından sevinçle karşılandı. (AA/AFP) Rio’da öfke sokağa taştı Yaklaşık iki ay sonra dünya kupası karşılaşmalarına ev sahipliği yapacak olan Brezilya’da kaos bitmiyor. Rio de Janerio’da bir dansçı gencin polis tarafından uyuşturucu satıcısı sanılarak öldürülmesinin ardından halk yine sokağa döküldü. Polis ile göstericiler arasında çıkan çatışmada 12 yaşındaki bir çocuğun yaralandığı bildirildi. Ukrayna’yı sarsan işkence ölümleri Dış Haberler Servisi Ukrayna’nın dukları savunulan grubun lideri iddoğusunda Rusya yanlılarının isyan diaları redderek “Ostrovsky’nin şu bayrağı çektiği Slavyansk yakınla anda (ayrılıkçıların kontrolünderında Kiev yönetimi yanlısı biri poli ki) Güvenlik Servisi binasında butikacı iki kişinin öldürüldüğü bildiril lunduğunu ve haberlerini yazdığıdi. Ukrayna’nın Devlet Başkanvekili nı” söyledi. Rusya Dışişleri Bakanı Aleksandr Turçinov, ölü bulunan Vla Sergey Lavrov, Ukrayna’da ülkesidimir Ribak adlı siyasetçinin, kendi nin çıkarlarına yönelik saldırılara karşılık vereceklerini söysinin de üyesi bulunduğu ledi, 2008’deki GürcisVatan Partisi’nden oldutan savaşına atıfta bulunğunu açıkladı. Bu kişilere du. Lavrov, Ukrayna’da işkence yapıldığını belirpatronun ABD olduğu ten Turçinov, “Donetsk görüşünü dile getirerek bölgesini rehin alan teKiev’in Rusya yanlılarıröristler bu kez çizgiyi na yönelik operasyonlaaştı” ifadesini kullandı. REUTERS rının ABD Başkan YarMoskova yönetimini aydımcısı Biden’ın ziyarılıkçılara destek verdiği Slavyansk retiyle yeniden başladığıyakınlarında gerekçesiyle suçlayan Turçinov, Rusya yanlısı grup öldürülen Ribak’ın nı da savundu. (sağda) Ukrayna lara yönelik askeri operasBD’den yonların yeniden başlatıl Devlet Başkanı’nın 600 asker ması talimatını verdiğini Vatan Partisi’nden ABD, Polonya ve üç kaydetti. Kiev yönetimi olduğu belirtiliyor Baltık ülkesi Litvanya, geçen hafta Paskalya çerçevesinde ateşkes kararı aldığını du Estonya ve Letonya’yla ayrı ayrı yurmuş ancak bölgede yine de ope ortak tatbikatlara başlıyor, bu çerrasyonların sürdüğüne ilişkin iddia çevede bölgeye yaklaşık 600 kişilik birlik gönderiyor. Pentagon Sözcülar basına yansımıştı. Bu arada BBC’de yer alan habere sü John Kirby, ABD’nin İtalya’dagöre, bir Ukrayna savaş uçağı ülke ki birliklerinden 150 civarında panin doğusunda keşif uçuşu görevi sı raşütçü askerin, Polonya ordusuyla rasında vuruldu, ardından güvenli bi tatbikat yapmak için dün itibarıyla çimde Kiev’e iniş yaptı. Vice News Polonya’ya gittiğini açıkladı. Kirby, adına çalışan ABD’li gazeteci Simon 150’şer grupluk başka birimlerin de Ostrovsky’nin Slavyansk’ta Rusya önümüzdeki günlerde Litvanya, Leyanlısı gruplarca rehin alındığı iddia tonya ve Estonya’ya benzer tatbikatlar arasında. Ancak gazeteciyi alıkoy lar için gideceğini kaydetti. Kırımoğlu: Yasaklama yok ‘Kırım’a gideceğim’ DUYGU GÜVENÇ ÇİN’İ KIZDIRACAK GEZİ Obama’nın gözü AsyaPasifik’te Dış Haberler Servisi ABD Başkanı Barack Obama, ülkesinin bölgedeki müttefiklerine destek verdiğini gösterme amacını taşıdığı belirtilen AsyaPasifik ziyareti çerçevesinde dün Japonya’ya gitti. Ziyaret öncesi Japon Yomiuri gazetesine demeç veren Obama, Japonya ile Çin arasında krize yol açan Senkaku Adası konusunda Japonya’ya desteklerini açıkladı. Çin’in Diayü olarak adlandırdığı adaların Japonya yönetimi altında olduğunu belirten ABD Başkanı, adaların ABD ile Japonya arasında imzalanan savunma anlaşması kapsamına dahil olduğunu kaydetti. Çin’in, Asya Pasifik bölgesindeki ihtilafları zor yoluyla sona erdirme girişiminde bulunması olasılığının, bölgedeki ABD müttefikleri Japonya ve Filipinler’de kaygı yarattığına dikkat çekilerek Obama’nın ziyaretinin müttefiklere destek amacı taşıdığı ifade ediliyor. Obama, Japonya’dan sonra Güney Kore, Malezya ve Filipinler’i de ziyaret edecek. A ANKARA Kırım’a girmesi engellenen Kırım Tatarlarının lideri Mustafa Kırımoğlu, Kiev’de olduğunu belirterek “Haftaya Kırım’a gideceğim. Rus makamları Kırım’a girişimde bir engel olmadığını söyledi” dedi. Kırım Parlamento Başkan Yardımcısı Konstantin Baharev, Kırımoğlu’nun bölgeye girişinin yasaklandığına dair haberleri yalanlarken Dışişleri Bakanlığı ise bu açıklamayı yeterli bulmadı. Kırımoğlu da Rusya’nın kendisine, “Girişiniz yasak değil” dediğini belirterek “Ama yerel makamlar elime bir kâğıt tutuşturdu. Kazakistan ve Almanya’ya gideceğim. Haftaya Kırım’a geçeceğim. Neyin doğru olduğunu göreceğiz” diye konuştu. Kırımoğlu Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, Ankara ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kendisine imzasız bir belge verdiği ve “Kırım’a girmeniz yasaklanacak” uyarısında bulunduğu iddialarını yalanladı. Kırım Türkleri Derneği Başkanı Tuncer Kalkay da, “Bu adımlar tepkileri ölçmeye yönelik” dedi. FEMEN’DEN FAŞİZM PROTESTOSU aşırı sağcı Ulusal Cephe’nin lideri Marine Le Pen’i protesto etti. Grup üyeleri, göğüslerine AB bayrağı yıldızlarından oluşturulmuş bir gamalı haç ile yüzlerine AFP de Hitler bıyığı çizerek “Faşist Marine” sloganları attı. Le Pen’in AP seçimlerine ilişkin basın toplantısı düzenlediği bina önünde gerçekleşen eylemde grubun 22 üyesi gözaltına alındı. krayna merkezli kadın U aktivist grup FEMEN, Fransa’nın başkenti Paris’te Dış Haberler Servisi Malezya’nın açıklarında dün bir Singapur tankerini ele geçiren deniz korsanlarının mürettebattan üç kişiyi kaçırdıkları bildirildi. Korsanların, ele geçirdikleri gemiden yüklü miktarda dizel yakıtı da çaldıkları kaydedildi. Yetkililer rotası Myanmar olduğu belirtilen Naniwa Maru 1 adlı tankerin ağır silahlara sahip 12 korsanın baskınına uğradığını açıkladı. Korsanlar gemiyi kaçırdı