22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 NİSAN 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Erdoğan kendisinden habersiz arazi satan TOKİ Başkanı Karabel’i görevden aldı Kupon arazinin faturası FIRAT KOZOK ANKARA İnternete düşen ses kayıtlarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan “kupon (değerli) arazileri” kendisinden habersiz sattığı için fırça yediği ileri sürülen TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel, görevden alındı. Telefon görüşmesine konu olan arsanın izine ise Cumhuriyet ulaştı. Erdoğan’ı kızdıran arsa İstanbul Ataşehir Barbaros Mahallesi’nde ve tamamı TOKİ’ye ait yaklaşık 13 dönümlük bir alanı kaplıyor. Arsayı alan şirket ise esrarengiz bir yapıya sahip. Karabel’in yeri ne Mehmet Ergün Turan ’ın atan Aile Bakanlığı’nda kadro depremi TOKİ’nin yanı sıra bir kadro depremi de dün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda yaşandı. Bakanlıkta açık bulunan Müsteşar Yardımcılığı’na Mustafa Karaman, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne Temindar Aytekin, Kadının Statüsü Genel Müdür Yardımcılıklarına Gülser Ustaoğlu ve Hülya Yavuz, Denetim Hizmetleri Başkanlığı’na İsmail Yüksektepe ve Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na Mustafa Okur getirildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda da Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ Genel Müdürlüğü’nde açık bulunan Yönetim Kurulu Üyeliği’ne Ömer Koca atandı. masına ilişkin karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Karabel’in, yerel seçimden önce internete düşen ses kayıtlarında, Başbakan Tayyip Erdoğan’dan “kupon (değerli) arazileri” kendisinden habersiz sattığı için fırça yediği iddia edilmişti. Başbakan Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının yayımlanmasıyla bir anda gündeme oturan “BAŞÇALAN” isimli Twitter hesabından yayımlanan ve Erdoğan ile Karabel arasında geçtiği ileri sürülen ses kaydında Başbakan, TOKİ Başkanı Karabel’e kendisinden habersiz arsa satışı yapıldığı için kızıyordu. Yayımlanan kayıtta, TOKİ’nin Ataşehir’den bir arsayı, Şerif Enis isimli bir işadamına ait BİAT İnşaat isimli bir şirkete sattığı belirtiliyordu. Kayıtta Erdoğan’ın, satış anlaşma sının bozulması ve bundan sonraki değerli arazilerin satışı konusunda kendisinden habersiz hareket edilmemesi yönünde talimat verdiği ifade ediliyordu. Ses kaydında, Erdoğan’ın Karabel’e “Ya Haluk bu Ataşehir’de sen bu BİAT’a hasılat paylaşımıyla bir yer mi verdin?” diye sorduğu, Karabel’in “Hayır, biz öyle bir şey vermedik” yanıtı üzerine “Şerif’lere (Şerif Enis) vermişsin” dediği, bunun üzerine de Karabel’in “Daha evvelden onlar oradan arsa almışlardı efendim” diye konuştuğu ileri sürülüyordu. Karabel’in Erdoğan’dan fırça yemesine neden olan o arazinin izine Cumhuriyet ulaştı. TOKİ’nin “İhaleli Satış Listesi”nde yer alan bilgiye göre, idarenin İstanbul Ataşehir’deki arazisi 24 Mayıs 2011’de satıl dı. Barbaros Mahallesi “3324” ada, “1” parseldeki 13 bin 482 metrekarelik arazinin tamamı TOKİ’ye aitti. Yapılan ihale sonucunda araziyi Enisler İnşaat ve Mobilya Tic. Ltd. Şti ile Duru Elektrik Üretim AŞ satın aldı. Arazinin satışıyla ilgili yasal anlamda bir sorun yok. Ancak, şirketin sahiplik yapısıyla ilgili tabloda tam bir netlik bulunmadığı görülüyor. BİAT grubun İstanbul’daki merkez telefonları arandığında, Enisler İnşaat için yönlendirme yapılıyor. Enisler İnşaat yetkilileri ise Şerif Enis’in dışarıda olduğunu söylemekle yetiniyor. BİAT grubun hukuk müşavirliği ise internete düşen ses kayıtlarında söz edilen arazi ile Şerif Enis’in bir bağlantısının olmadığını savunurken Enisler İnşaat konusunda, “Enisler İnşaat ile BİAT bir dönem aynı binada faaliyet gösterdi ancak şu anda başka bir yere taşındı. Şerif Bey’in Enisler İnşaat’ta hissesi yok, yönetim kurulunda da değil ancak onun dışında bağlantısı olup olmadığı konusunda bir şey söyleyemeyiz” dediler. BİAT inşaat ve Enisler İnşaat yetkilileri gün boyunca ısrarlarımıza karşın Şerif Enis’in bu konuda basına açıklama yapmayacağını söylemekle yetindiler. Abdullah Gül, Erdoğan’a Rest mi Çekti?.. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan mağduru oynamaktan bıkmıyor, usanmıyor; 30 Mart seçimlerinin zorlu geçtiğini, partisine, çocuklarına, bakanlarına saldırıldığını; bunları yapanların hedefinin AKP’yi yüzde 30’un altına düşürmek olduğunu söylüyor. Demek ki mağduriyet edebiyatı işine geliyor Erdoğan’ın... Televizyondan, AKP genişletilmiş il başkanları toplantısında yaptığı konuşmayı dinliyorum Başbakan’ın. Hedefte cemaat, muhalefet, gazeteler, yazarlar var! Vurdukça vuruyor, yandan, köşeden, ortadan... Alkış alıyor... Cumhurbaşkanlığına aday olacağı kesin... Kazanacağını biliyor, halkın cumhurbaşkanı olarak, partiyi bırakmayacağı da ortada... Erdoğan “Gerilimden medet umdular” diyerek, yargıya bindiriyor, ardından yine muhalefete... Dediği şu: “Biz kazandık, kazanmayı sürdüreceğiz!” İlgimi çeken şu oldu konuşmasında: “Mert olan rakibinin karşısına çıkar, eşit şartlarda kozunu paylaşır!” Tanrı aşkına nedir bu? Herkesi düşman görüp ayrımcılığın daniskasını yapmak... HHH Toplumu ayrıştıran kendisi değil mi? Değilmiş! Ona göre savaş varmış! Bizim geleneklerimizde savaşta dahi uyulması gereken kurallar varmış, insanların mahremlerine girilmezmiş, kadınlara, çocuklara, savunmasız insanlara saldırılmazmış... Bak burası doğru! Bu ülkede çocuklara saldırıldı, mahremiyetlere girildi, insanların özel yaşamları gözlendi, internetlere servis edildi. Nice Berkin’ler, Burak Can’lar öldü... Gözleri kör olan gençler oldu... Yalan söylendi, Dolmabahçe Camii’ne Gezi eylemcileri ayakkabıyla girdiler, içki içtiler, diye... Caminin imamı, “Hayır öyle bir şey olmadı” açıklamasını yapınca sürgün edildi. HHH Başbakan sanal bir düşman yaratıyor... Eski ortağı cemaat, baş düşman oldu 17 Aralık’ın ardından. Pensilvanya, terör örgütünün ABD’deki merkezi, Fethullah Gülen lideri... Havuz medyasının candaşları, oraları çok iyi bilir, kim bilir kaç kez gidip gelmişler, Hoca’nın hayır duasını almışlardır. Salt gazeteci mi? Bakanlar, milletvekilleri, sanayiciler, işadamları... Neyse geçelim... Erdoğan, demokrasi dışı yollara başvurarak gerilime neden olanların devletin kurumlarına saldırdığını öne sürüyor. Nereye saldırıldı? Kim saldırdı? Devlet içinde bir çete, yasadışı bir yapı arıyorsanız, her şey elinizde. MİT, Emniyet istihbaratı... Bulun, çıkarın ortaya! Gereğini yapın... 17 Aralık’tan bugüne değin geçen süreçte ne yaptınız? Polis, savcı, yargıç atamaları... HHH Bu ülkede gerilimden çıkarı olan kimse yok, ama siz işinize geldiği için hâlâ mağduru oynamayı sürdürüyorsunuz... Üstelik size oy verenleri ben en azından kendi adıma aşağılamadım. Oysa siz Berkin için yazanlar, çizenlere niçin şöyle dediniz: “Ölü seviciler!” Hedefinizde cemaat var! Yani eski ortağınız! Cemaat gazetelerinde yazan meslektaşlarımızla aynı siyasal çizgide elbet değilim, düşünce özgürlüğünü savunurum. İdeolojilerimiz farklı olabilir... Çete, örgüt arıyorsanız, önce Ergenekon, Balyoz, KCK, Odatv, Poyrazköy davalarının mağdurlarını bir dinleyin... Sahte kanıtları, CD’leri görün, mağdur gazetecilerle bir konuşun. O zaman kumpasın nasıl kurulduğunu göreceksiniz... HHH Ve dün öğle saatlerinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kütahya’da önemli bir açıklama yaptı... Gündem birden değişti... Gül şöyle dedi: “Bugünkü şartlar çerçevesinde yakın gelecekle ilgili siyaset planımın olmadığını da buradan paylaşmak isterim...” Abdullah Gül’ün kanımca demek istediği şu: “Ben göstermelik başbakan ya da eşbaşkan olmam... Erdoğan’ın oyununa gelmem...” Üstü kapalı söylüyor Gül bunu... 2015 yılında milletvekilliği seçimleri var! Durum karışık, bugünden bir şeyler söylemek ise zor! Önümüzdeki günlerde Abdullah Gül’ün Erdoğan’a rest çekip çekmediğini tartışabiliriz... Erdoğan da AYM’ye başvurdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Twitter yasağını kaldıran karara imza attığı için hedef gösterdiği, “Twitter kararına saygı duymuyorum” dediği Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. “sosyal medya organlarında kendisi ve ailesine karşı yapılan temel insan hakları ihlallerinin ortadan kaldırılmasına yönelik verilen mahkeme kararlarının uygulanmaması” gerekçesiyle AYM’ye başvuran Erdoğan, “yargı kararlarına olan güveninin ağır şekilde zedelenmesinden kaynaklanan manevi zararları” da gözeterek 50 bin TL manevi tazminat talep etti. Erdoğan’ın avukatı Ali Özkaya tarafından AYM’ye yapılan başvuru dilekçesinde şu hususlar belirtildi: Gazetecileri örnek gösterdi: ErdoANKARA (Cumhuriğan ve ailesi hakkınyet Bürosu) Başbada, Twitter’da “BAŞkan Tayyip Erdoğan, ÇALAN” isimli profil“BAŞÇALAN” ve “Haden ses kayıtlarıyla ilramzadeler” adlı Twitgili tweet atıldığı, “ister hesaplarından kenmailsaymaz” isimli hedisine yönelik paylasaptan bireysel başvuşılan ses kayıtlarını ru konusu montaj ses CHP’nin TBMM Grup kaydının yayımlandığı Toplantısı ile bazı miYouTube linkinin paytinglerinde yayınlayalaşıldığı belirtildi. Emrak, iftirada bulundure Uslu da kendisine ğu gerekçesiyle CHP ait Twitter hesabından Genel Başkanı Kemal montaj ses kaydını retKılıçdaroğlu’na ikinci weet ederek, yaklaşık defa 200 bin liralık ma400 bin takipçisine dunevi tazminat davası yurdu. Önder Aytaç ve açtı. Dava dilekçesinMehmet Baransu da de, Kılıçdaroğlu’nun, benzer paylaşımlarda Erdoğan’ın kişilik hakbulundu. Söz konusu larını ihlal ettiğini sakişilerle ilgili suç duyuvunuldu. rusunda bulunuldu ve soruşturma sürüyor. Bireysel başvuru hasıl oldu: Mahkemelerin kararlarının büyük kısmı uygulanamadı ve kararları infaz edilemedi. Müvekkil ve ailesine karşı yapılan “temel insan hakları” ihlallerin ortadan kaldırılmasına yönelik verilen kararların uygulanmadığı ve dolayısıyla hak ihlalinin devam ettiği açıktır. AYM’nin kararları aşikâr: TİB’in erişim engellemesinin teknik olarak uygulanamadığı ve mahkeme kararlarının hayata geçirilemediği beyan edilmiştir. Anılan işleme karşı idari yargı merciine başvurulmasının etkili bir başvuru yolu olmadığını, dolayısıyla bu yolun tüketilmesinin gerekmeyeceği AYM’nin daha önce verdiği bir karar nedeniyle aşikârdır. İvedilikle karar alınmalı: Saldırıların daha geniş kit lelere yayılması ve başkalarıyla paylaşımı daha kolay ve hızlı olması nedeniyle, sayın mahkemenizin ivedilikle buna son verir nitelikte bir karar almasının da anayasal bir zorunluluk olduğunu belirtmekte zaruret bulunmaktadır. CHP PM’de ‘sağ’ ve ‘cemaat’le işbirliği algısı eleştirildi Sonuç masada AYŞE SAYIN ANKARA Seçim sonuçlarının masaya yatırıldığı CHP Parti Meclisi’nde (PM) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na, “sağ aday” açılımı ve “cemaatle işbirliği” eleştirisi yöneltilirken Cumhurbaşkanlığı seçiminde partinin kendi içinden ve “sosyal demokrat” çizgideki adaylarla yola çıkması görüşü ağırlık kazandı. Kılıçdaroğlu’na en sert eleştiri ise “Partinin evlatlarına destek vermiyorsunuz, hep dışarıdakilerden medet umuyorsunuz. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de Ümit Boyner’in peşinden koşmayı bırakın, Eğer grup içinden aday çıkaracak birini bulamıyorsanız, doğru milletvekilleri seçmemişsiniz demektir” diyen Grup Başkanvekili Muharrem İnce’den geldi. Kılıçdaroğlu ise İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a “abi” misyonu yüklenmesini eleştirerek “Topbaş gördüğüm en beceriksiz, en yeteneksiz belediye başkanıdır. Ama maalesef biz yeterince muhalefet edemedik. Topbaş’ı eleştirmek bir tek bana kaldı” siteminde bulundu. Kılıçdaroğlu, başarısız örgütlerle ilgili “revizyon” mesajı verdi. Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerden sonra parti meclisini ilk kez toplayarak seçim sonuçlarını değerlendirdi. Edinilen bilgiye göre toplantıda, üyelerin büyük bölümü, “sağ aday” ve “cemaatle işbirliği” görüntüsünden rahatsızlıklarını dile getirirken partide sosyal demokrat politikaların ve adayların ön plana çıkarılması gerektiği görüşünü dile getirdi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de partinin kendi içinden aday çıkarması talepleri ağırlık kazandı. Toplantıda söz alan Çetin Soysal ise seçimlerde cemaatle işbirliği algısı yaratıldığını, parti yönetiminin buna bir tepki ortaya koymadığını ve bu algıya “sessiz kaldığı”nı, bu durumun sol çevreleri ürküttüğüne dikkat çekti. Murat Karayalçın ise seçim sürecinin değerlendirilCHP PM’de üyeler eleştiri ve önerilerini sunarken seçim sonuçları konusunda “teknik” analiz de yapıldı. (Fotoğraf: AA MEHMET ALİ ÖZCAN) mesi ve bundan sonra izlenecek politikaların tartışılması, parti örgütlerinin bu konudaki eğilimlerinin ortaya çıkması, ayrıca Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili bir strateji belirlenmesi için hızla bir “küçük kurultay” toplanmasını önerdi. Kılıçdaroğlu, “küçük kurultay” seçeneğinin düşünülebileceğini belirtti. Toplantıda, İzmir milletvekilleri Oğuz Oyan ile Birgül Ayman Güler arasında tartışma yaşandı. Edinilen bilgiye göre Oyan, Birgül Ayman Güler’in partiden istifa edip DSP’den aday olan Hakan Tartan’ı ziyaret etmesine tepki göstererek “Hakan Tartan’a gitmek ihanettir. Benim de istemediğim adaylar oldu ama hepsine gittim çalıştım. Burada önemli olan, partinin başarısıdır. Bu görüntü hoş olmadı” dedi. Güler ise “İhanet ithamını çok ağır buluyorum. Hakan Tartan’ın bu partiye emeği vardır, ben de onun için sadece Kılıçdaroğlu’na 200 bin TL’lik dava Oyan ve Güler tartıştı ziyarete gittim” savunması yaptı. Toplantıda Çankaya için aday adayı olan Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat ile 5’li Yerel Yönetim Komisyonu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın arasında da tartışma yaşandı. Edinilen bilgiye göre Özbolat, “Çankaya adayını neye göre aday belirlediniz” sorusuna Günaydın’ın “anketlerle” yanıtını vermesi tartışmayı alevlendirdi. Özpolat’ın “Anketleri gösterin” çıkışı üzerine Günaydın, bazı yerlerde genel merkezin de inisiyatif kullandığını belirtti. Kılıçdaroğlu, İstanbul’da bazı ilçelerde, “arzu etmedikleri isimlerin” belediye meclis üyeliği listelerine yazıldığını ve hatta bazılarının “belediye başkan yardımcısı” yapıldığını belirterek “Bundan sonra bu tür yanlışlara izin vermeyeceğim ve gereğini yapacağım” görüşünü dile getirdi. ‘Bundan sonra yok’ SORUŞTURMA TÜRKİYE’YE UZANABİLİR ‘ÇÖZÜM SÜRECİ BAŞKA KÖŞK BAŞKA’ Zencani’ye yurtdışı araştırması Dış Haberler Servisi İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu, Babek Zencani’nin malvarlığının büyük bölümünün yurtdışında olduğunu belirterek Dışişleri Bakanlığı’ndan ünlü milyarderin yolsuzluk dosyasına aktif şekilde dahil olmasını istedi. Söz konusu komisyonun sözcüsü Hüseyin Nakavi Hüseyni, Zencani’nin yurtdışındaki malvarlığının tespiti ve ülkeye getirilmesi konusunda Dışişleri Bakanlığı’ndan yurtdışındaki temsilciliklerini devreye sokarak yargıya ve ilgili kurumlara yardımcı olmasını talep etti. Benzer talep İran Parlamentosu’ndaki ekonomik yolsuzlukla mücadele komisyonu üyesi milletvekili İzetullah Yusufyan’dan da geldi. Dışişleri Bakanlığı’ndan dosyayı yürüten kurumlara yardımcı olmasını isteyen Yusufyan, “Elçiliklerimiz, Zencani’nin paraları nereye götürdüğünü daha iyi araştırabilir” diye konuştu. Yusufyan, daha önce yaptığı açıklamada Zencani’nin İran içindeki tüm nakit varlığını yurtdışına çıkardığını öne sürmüştü. İran, ünlü milyarderin yurtdışındaki malvarlığı ve bağlantılarının izini bulmaya çalışıyor. İran, bunun için daha önce Türkiye, Malezya, Tacikistan ve Rusya’ya heyetler göndermişti. BDP’li vekiller HDP’ye geçiyor MAHMUT LICALI ANKARA HDP ile birleşmeye hazırlanan BDP’de, her iki partinin yapılacak olağanüstü kurultaylarından önce milletvekillerinin istifa ederek HDP Meclis grubunun kurulması parti içindeki bazı eleştirilere karşın benimsendi. Bu kapsamda iki parti olağanüstü kurultay yapmadan önce, BDP’li vekiller istifa edip HDP’ye geçerek kurultay öncesi HDP Meclis grubunun kurulmasını sağlayacak. Ayrıca BDP’de Cumhurbaşkanlığı seçiminde; çözüm sürecinin pazarlık konusu yapılmayıp kendi içinde yürütülmesi ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın adaylığına mahkum bir tutum içinde olunmaması eğilimi de öne çıkıyor. BDP yönetimindeki eğilim, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda mutlaka aday çıkarılması yönünde olurken henüz çıkarılacak adayın kim olacağı konusunda bir isimlendirmeye gidilmedi. BDP içinde devam eden çözüm süreci ile Cumhurbaşkanlığı seçiminin ayrı ayrı değerlendirilmesi ve seçimde sürecin pazarlık unsuru olarak kullanılmaması görüşleri de seslendirilmeye başlandı. Twitter’a çağrı: Bilgileri paylaşma Dış Haberler Servisi ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times, Twitter’a kullanıcı bilgilerini Türk yetkililerle paylaşmaması için çağrıda bulundu. 18 uzman gazeteciden oluşan editoryal kurulun imzasıyla “Türkiye’nin Twitter’la Savaşı” başlıklı başyazısında, “Türkiye’nin kavgacı başbakanı Tayyip Erdoğan, ‘topluma yönelik en büyük tehdit’ olarak tanımladığı Twitter’ın kullanıcılarının da gözünü korkutmakta kararlı görünüyor. Türk hükümeti Twitter’ı kullanıcı kimliklerini açıklamaya zorlarsa, şirket açık bir siyasi eylem olan bu girişime karşı güçlü bir şekilde direnmelidir. Bu Erdoğan yönetimine muhaliflere zulmünde yardımcı olacaktır” diye yazdı. Erdoğan için “ayrıştıcı bir isim” olduğu değerlendirilmesi yapılırken BDP seçim sürecinde belli olacak adayların profillerine göre de tutum belirlemeyi değerlendiriyor. CHP’nin “sosyal demokrat kimliği öne çıkan” ve belirtilen profile sahip bir aday göstermesi durumunda BDP içinde bu adaya da destek verilebileceği konuşuluyor. HP’nin adayına bakılacak C l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlığın arkeolojiye bakışını eleştirdiği için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Tlos Kazı heyetinden çıkarılan Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Gül Işın, hukuk mücadelesini kazandı. Ankara 8. İdare Mahkemesi bakanlığın işleminin iptaline karar verdi. Prof. Işın’a sevindirici haber
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear