22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 NİSAN 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER SGK’nin görevde yükselme sınavındaki şaibe iddiaları personel ve sendikayı ayağa kaldırdı: 9 Soruları CD’yle dağıttılar Fotoğraf: DHA MUSTAFA ÇAKIR Sahi, Gezi’ciler Nerede? Gezi Direnişi, Türkiye tarihinin en büyük kitle hareketlerinden biri, belki de başlıcasıydı. Bittiğinde kimileri direnişin ezildiğini düşündü. Oysa Erdoğan’ın Gezi Parkı’na kışla yapılacağını söylediği ilk tarihten bu yana (1 Haziran 2011) neredeyse 3 yıl geçti. Bugün kimse “kışla”yı ağzına bile alamıyor. Başlı başına bu bile, Gezi Direnişi’nin başarısıdır. HHH Radikal Pazar’da Seyfi Öngider, değişik partilere dağılmış “Gezi isyancıları”nın demokratik, özgürlükçü yeni bir dönem başlatabilecek yetenek ve nitelikte olduğunu yazdı. “Birleşik bir muhalefet hareketinde buluşabilirlerse, Türkiye’yi yeniden inşa edecek bir siyasi blok haline gelebilirler” dedi. Çokları, Gezi’den hemen bir parti doğacağını ummuştu. Aslında temel referanslarını Gezi Direnişi’nden alan, “lidersiz” bir Gezi Partisi kuruldu da... (http://www. gezipartisi.org.tr/) Ancak bu hareketin partileşmemesinin daha iyi olacağını savunanlar da vardı. Ben de onlar arasındaydım. Almanya’da Yeşiller deneyimi yaşanmıştı. Partileşme, kurumsallaşmayı, kurumsallaşma ise sisteme ayak uydurmayı getiriyordu. Oysa Yeşiller’in asıl katkısı, çevre bilincini tüm partilere yaymak olmuştu. “Gezi ruhu” da böyle bir katkı yapabilirdi. HHH Nitekim öyle oldu. Geçen bir yılda o ruh, geldiğini değişik vesilelerle hissettirdi. Seçimde, sandık başında sabırla, inatla nöbet tutan, şaibeli sonuçların peşinde koşan seçmen duyarlılığı, biraz da Gezi bilinciyle politize olmuş gençlerin işiydi. Sosyal medyanın, ana akım medyaya alternatif olarak ortaya çıkışı ve yazılmayanı yazma, muhalifler arası dayanışma amacıyla kullanılışı da Gezi’nin popüler kıldığı silahlardan biriydi. Hükümetin Twitter’ı kapatma çabası boşuna değildi. Seçim öncesi hırsızlıkların deşifresi bu yöntemle oldu çünkü... Kıymet Teyze’nin bir mahalle parkında dozerlerin önüne oturması bile, Gezi’den mahallelere yayılan çevreci damarın simgesiydi. Aynı direnişi, ODTÜ öğrencileri, Devlet Tiyatrosu sanatçıları da gösterdi. Nihayet son olarak “OccupyCHP” de yine Gezi’nin mahsullerinden sayılabilecek bir gençlik eylemi olarak gerçekleşti. HHH “Gezi”, kendiliğinden oluşmuş gibi görünse de, dünyada akrabaları olan bir direniş ruhu... RedHack’te dünyayı kasıp kavuran “Anonimous”un izleri var. Aynı maske, dünyanın her yerinde haksızlığın karşısına dikiliyor. “Occupy Wall Street” eylemi, Gezi’nin olduğu gibi, CHP’nin işgaline de ilham veriyor. “Gezi Partisi”, “Yeşiller”in açtığı patikadan yürüyor. “Lidersiz”, İtalyan “5 Yıldızlı Hareket”in izlerini taşıyor. Batı’daki örnekleri gibi internette örgütlenen birçok site, merkez medyanın kuşatılmasına karşı, yurttaş gazeteciliğini devreye sokarak okurlara farklı haber alma kanalları açıyor. HHH Demem o ki, “Gezi hareketi”, dünyadaki akrabalarının son 10 yılda yaşadıklarından ilham ve ders alarak, her partiye sızıp her muhalif oluşuma destek çıkarak, Türkiye’nin geleceğine damga vurmaya devam ediyor. Bir yaşında bir hareket için büyük kazanımlar bunlar... Bu oluşumların dayanışmasıyla bir “yeniden inşa”nın harcı atılabilir gerçekten de... Mesken Dağı yine karıştı HAKKÂRİ (Cumhuriyet) Hakkâri’ye 60 kilometre uzaklıktaki Mesken Dağı’nda askeri hareketlilik görülmesi ve karakol inşa edileceği bilgisi üzerine, çadırda nöbet tutan BDP’lilerin eylemi 9. gününe girdi. ‘Barış nöbeti’ adı altında başlatılan eylemde, dün sabah saatlerinde Hakkâri Belediye Başkanı Dilek Hatipoğlu ve BDP İl Başkanı Mustafa Miraz Çallı’nın da aralarında olduğu yaklaşık bin 500 kişi, Mesken Dağı’nın zirvesine çıkmak istedi. Ancak asker ve polis, zirve yakınlarında grubun önünü kesti. Polis ve asker, gözyaşartıcı bomba kullandı. Bazı kişiler taş, havai fişek ile karşılık verince olaylar büyüdü. 4 asker hafif yaralanırken, 7 BDP’li de gözyaşartıcı bombalardan etkilendi. Bazı kişiler ise çıktıkları tepelerde PKK bayrakları açınca askerler havaya ateş açtı. Ses bombaları da patlayan bölgede gezen insansız hava aracı heronlar ise dikkat çekti. ANKARA Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) görevde yükselme sınavı sorularının sınav tarihinden bir gün önce CD’ye aktarıldığı ortaya çıktı. Personel ve sendika ayağa kalktı. SGK’den soruşturma açılması istendi. SGK, iddiaları, sınav sorularını hazırlayan Gazi Üniversitesi’ne sordu. Üniversite, soru kitapçıklarının sınavdan bir gün önce CD’ye aktarıldığını kabul etti. Ancak SGK’ye iletilmek üzere hazırlandığını ve “güvenli bir ortamda muhafaza edildiğini” savundu. Açıklama sınava girenleri ve sendikayı tatmin etmedi. Araştırmanın derinleştirilmesi istendi. SGK’nin görevde yükselme sınavı 5 Nisan 2014 tarihinde Ankara’da yapıldı. Sınava kurum personelinin yaklaşık yüzde 40’ı başvurdu. Sınav SGK tarafından Gazi Üniversitesi’ne yaptırıldı. Yani soruları Gazi Üniversi S GK görevde yükselme sınavı sorularının sınav tarihinden bir gün önce CD’ye aktarıldığı ortaya çıktı. Personel ve sendika ayağa kalktı. SGK’den soruşturma açılması istendi. SGK iddiaları, sınav sorularını hazırlayan Gazi Üniversitesi’ne sordu. bahı kurumumuza teslim edilmek üzere anılan tarihte CD’nin oluşturulduğu ve güvenli bir ortamda muhafaza edildiği tarafımıza iletilmiştir. Dolayısıyla çok basit bir teknik konunun personelimizin kafasında şüphe oluşturmak için kullanılmasının iyi niyetle açıklanamayacak bir husus olduğu aşikârdır” denildi. SGK’nin bu yanıtı sendikayı tatmin etmedi. Türk BüroSen, SGK’ye dilekçe vererek soruşturma açılmasını istedi. Dilekçede, SGK’nin sayfasında yayımlanan 10 soru kitapçığının tümünün sınavdan bir gün önce 4 Nisan 2014 tarihinde 10.13 ile 10.17 saatleri arasında oluşturulduğuna dikkat çekildi. Dilekçede, soru kitapçıkla tesi hazırladı. SGK, sınavın ardından 7 Nisan sabahı Gazi Üniversitesi’nden tutanak karşılığı soruları kitapçık ve CD olarak kapalı bir zarf içinde teslim aldı. Üniversiteden alınan CD içindeki soru kitapçıkları aynı gün SGK’nin kurum içi iletişim ağında (intranet) yayımlandı. Ancak kitapçıklar incelendiğinde soruların yer aldığı CD’nin 4 Nisan 2014 tarihinde yani sınavdan bir gün önce oluşturulduğu ortaya çıktı. Durumu fark eden SGK de, konuyu Gazi Üniversitesi’ne iletti. SGK, üniversiteden gelen yanıtı da kurum içi iletişim ağı üzerinden personele duyurdu. Duyuruda, “Bu konu tarafımızdan Gazi Üniversitesi’ne sorulduğunda pazartesi sa rının kimler tarafından hazırlandığı, kurum dışındaki başka kişi veya birimlere gönderilip gönderilmediği, soru kitapçıklarını oluşturan kişi veya kişilerin sınav komisyonunda yer alıp almadıkları sorularına yanıt verilmesi istendi. Sınav sorularının sınav anında sınava girenlerin huzurunda açılmasının şart olduğuna dikkat çekilen dilekçede, buna karşın bilgisayar ortamında bu tür bir işlemin nasıl yapılabildiğine açıklama getirilmesi talep edildi. Türk BüroSen’in dilekçesinde, SGK’nin açıklamasının sınava girenlerde oluşan şüphe bakımından “tatmin edici nitelikte olmadığına” vurgu yapıldı. Son yıllarda birçok sınavda haksızlıklar yapıldığına dikkat çekilen dilekçede, gerekli araştırmanın yapılması, belirlenen usulsüzlüklerle ilgili yasal yollara başvurulması ve konu hakkında sendikaya yazılı bilgi verilmesi istendi. ‘Müdürlere, yandaş sendikaya üye olmazsanız yöneticilik yapamazsınız deniliyor’ Dicle Üniversitesi’nde istifalar DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Dicle Üniversitesi’nde (DÜ) Rektör Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç ile AKP Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten arasında başlayan tartışma, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aytekin Sır ile Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Salih Hoşoğlu’nun istifasıyla sonuçlandı. DÜ Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, istifalarla ilgili dilekçelerin geçen hafta rektörlüğe ulaştığını belirtti. Eyigün, istifaların “DÜ’deki yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarıyla ilgisinin bulunmadığını” öne sürdü. AKP’li İçten, Rektör Prof. Saraç’ın türban takmasından sonra düzenlediği basın toplantısında üniversite yönetimini ‘paralel yapı’ ve yolsuzluk yapmakla suçlamıştı. Eğitimde AKP baskısı büyüyor İZMİR (Cumhu riyet Ege Bürosu) İzmir’de eğitimde AKP baskısı artarak devam ediyor. Berkin Elvan kokartı takan öğretmenlere başlatılan soruşturmanın ardından, şimdi de Çiğli, Bayraklı, Konak ve Balçova’da il ve ilçe milli eğitim müdürlerinin okulları gezerek müdür ve yardımcılarına “EğitimBirSen’e üye olmazsanız idareci olarak atanamazsınız” yönünde baskı kurduğu açıklandı. Eğitim Sen İzmir şubeleri ortak bir açıklamayla baskıya boyun eğmeyeceklerini vurguladı. Eğitim Sen İzmir Şubeleri Dönem Yürütmesi adına konuşan İdil Uğurlu, “Amaç, milli eğitimi kendi siyasi hedeflerine paralel olarak yeniden şekillendirmek, kendi çizgisinde olmayan tek bir kişinin bile bakanlık bünyesinde eğitim yöneticisi olmaması için tüm zamanların en büyük tasfiye sürecini başlatmaktadır” dedi. 6 Şubat’ta TBMM’ye sunulan Milli Eğitim Bakanlığı’yla ilgili yasa tasarısının ardıından ilçe milli eğitim müdürlerinin okulları gezerek yandaş sendika olan Eğitim Bir Sen’e üye olunması yönünde baskı yaptığını öne süren Uğurlu şu örnekleri verdi: 4 Bayraklı İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü, okul okul gezerek ‘Eğitim Bir Sen’e üye olursanız müdürlüğünüze dokunulmayacak, yoksa alınırsınız’ diye baskı uyguluyor. 4 Çiğli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde çalışan şube müdürü, EğitimBirSen’e üye olma karşılığında yardımcı hizmetler bölümü çalışanlarına ve memurlara şeflik kadrosuna geçirileceği vaadinde bulunmaktadır. 4 Buca, Gaziemir, Menderes ilçe milli eğitim müdür yardımcıları ve şube müdürler, okul müdürlerine EğitimBir Sen’e üyelik baskısı yapıyor. 4 Konak Gazi Ortaokulu’nda stajyer öğretmenlerle ilgili sınavda komisyonca stajyer öğretmenler baskı ve tehditle yandaş sendikaya üye yapılmaya çalışılmış, olmayanların stajyerleriğinin kaldırılmayacağı tehdidi komisyon tarafından açıklanmıştır. 4 Balçova’da okul müdürü ve müdür yardımcısı üyelerimize, yandaş sendikaya üye olmazlarsa idareci olarak görevlendirilmeyecekleri açıkça söylenmiştir. TGS, gazetenin kapatılmasıyla işsiz kalan çalışanların yanında olduklarını belirtti. Açıklamada, eski yönetim tarafından çalışanlara “Ne olursa olsun bir yıl bu gazeteyi çıkaracak gücümüz var” sözünün verildiği anımsatılarak, “Gazetenin mevcut durumu ve kapatma meselesi hakkında çalışanlara bilgilendirme yapılmadı” denildi. TGS’den açıklama İdamlar hemen durdurulsun İstanbul Haber Servisi İnsan Hakları Derneği (İHD) üyeleri Mısır’da darbe yönetiminin 529 kişinin idam edilmesine yönelik kararını dün, Mısır’ın İstanbul Bebek’teki Başkonsolosluğu önünde protesto etti. İHD üyeleri Mısır hükümetine gönderilen mektupları basın mensuplarına okudu. İdamın insan hakkı sorunu olduğu vurgulanan eylemde mektup konsolosluğa da verildi. KCK davasında 1 tahliye DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi, KCK davasında yargılanan Nadir Yıldırım’ı, 5 yıllık tutukluluk süresini doldurduğu gerekçesiyle tahliye etti. 43’ü tutuklu 175 sanıklı davada 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde avukatlar tutuklu 42 sanık için de tahliye talebinde bulunacak. kadar direnişteyiz İstanbul Haber Servisi Yayın hayatı önceki gün sona eren Karşı gazetesi çalışanları, “Karşı Direniş” gazetesiyle mücadelelerine kaldıkları yerden devam edeceklerini belirttiler. Çalışanlar eski yönetimden birikmiş maaş, ihbar tazminatı ve gazla mesai ücretlerinin ödenmesini, gazeteye gelirken kendilerine verilen sözlerin de yerine getirilmesini istediler. TGS ise çalışanların alacaklarının takipçisi olacaklarını açıkladı. Şubatın 9’unda yayın hayatına başlayan ancak önceki gün imtiyaz sahibi Turhan Ababey’in “maddi zorlukları” gerekçe göstermesi nedeniyle yayın hayatına veda eden Karşı gazetesinin çalışanları, gasp edilen haklarını almak ve meslekler ilkelerine sahip çıkmak için gazetelerinden ayrılmayacaklarını söylediler. Çalışanlar dün, gazetenin Zeytinburnu’nda bulunan binasında bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, Gezi Parkı eylemlerinde hayatını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş’ın ağabeyi Muharrem Ayvalıtaş da katıldı. Çalışanlar adına konuşan gazetenin politika editörü Onur Avcı, “‘Gazeteci haberin öznesi olmaz’ denir. Ama gerek basın özgürlüğü gerekse hak mücadelesi bakımından bizler uzunca bir zamandır habere konuyuz. Karşı gazetesi emekçileri de iki gündür bu mücadelenin, bugüne kadar karşılaşılmamış bir yanında duruyorlar” dedi. Hakkımızı alana Fotoğraf: DHA RİZE (DHA) Rize Müftülüğü’nce Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Spor Salonu’nda ‘Kutlu Doğum Haftası’ etkinliği düzenlendi. Etkinlikte Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, sahneye çıkarken, Rize’de ezan saatlerinin yanlış okunduğu gerekçesiyle gösterdiği tepkilerle tanınan 96 yaşındaki Mustafa Cebir ayağa kalkıp “Dinlemeyin bu gâvuru” diye bağırdı. Görmez ile görüşmek isteğini söyleyen Cebir, güvenlik görevlilerince susturulmaya çalışıldı. İkna edilemeyen Cebir, yaka paça dışarı çıkarıldı. Fenalık geçiren Cebir daha sonra hastaneye götürüldü. Yaka paça dışarı attılar avukat sevimli isyan etti ADANA şikâyetlere tek cümlelik ret 2 ilin Emniyet’inde değişiklik Haber Merkezi 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun ardından Emniyet’te başlayan yer değiştirmeler devam ediyor. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’nde dün 12 şube müdürü ile 2 şube müdür yardımcısının görev yerleri değişti. Şanlıurfa’da da önceki gün 64 polisin görev yerinin değiştirilmesinden sonra dün de 24 polisin daha yeri değiştirildi. Asayiş, Çevik Kuvvet, Terör ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele şubelerinde görevli 1’i emniyet amiri 2’si başkomser toplam 24 polis, başka şubelerde görevlendirildi. Yapılan yeni düzenleme sonrası polislerin yeni görev yerlerinde çalışmaya başladığı bildirildi. Hayata Dönüş’te ilerleme yine yok İstanbul Haber Servisi Türkiye genelinde 19 Aralık 2000’de 20 cezaevine eşzamanlı gerçekleştirilen Hayata Dönüş operasyonu kapsamında o dönem tutuklu bulunan 399 kişinin “isyan, patlayıcı madde bulundurma ve öldürme” suçundan yargılandığı davaya güvenlik gerekçesiyle başka suçlardan tutuklu yalnızca iki sanık katıldı. Sanık avukatlarından Güçlü Sevimli, dava kapsamında 2 yıldır herhangi bir işlem yapılmadığını vurgulayarak “Sadece duruşma tarihi verilerek yargılama sürdürülemez” dedi. Dünkü duruşmaya, sanık avukatları ve başka suçlardan tutuklu 2 sanık katıldı. Sevimli, yargılamanın uzun süredir devam ettiğini vurgulayarak, “Mahkeme karar noktasında bir hazırlık içindeyse bir sıkıntı yok. Eğer yargılama sürüyorsa bizim öne sürdüğümüz talepler de dikkate alınmalıdır” dedi. Heyet, 75 sanık hakkında çıkartılan yakalama emirlerinin infazlarının beklenmesine hükmederek duruşmayı 7 Temmuz’a erteledi. Tutuklu polisler serbest Üniversitede kavga: 5 yaralı KARS (AA) Kars Emniyet Müdürü Ercan Çakmak, Kafkas Üniversitesi’nde cuma gününden bu yana karşıt görüşlü öğrenciler arasında devam eden olaylarda 5 kişinin yaralandığını belirtti. Olaylara karıştığı belirlenen bir kişinin de tutuklandığını ifade eden Ercan Çakmak, şu an için herhangi bir gerginliğin olmadığını kaydetti. ADANA (Cumhuriyet) Adana’da “yasadışı dinleme” iddiasıyla tutuklanan polislerden, aralarında emniyet müdürleri İsmail Bilgin ve Ertuğrul Yetkin’in de bulunduğu 6 polis, tutukluluğa itirazı değerlendiren nöbetçi mahkemece serbest bırakıldı. Adana Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 8 Nisan’da 17 Aralık operasyonundan sonra görevinden alınan Bilgin ile Yetkin ve 1 komiser ve 5 polis memurunun evine baskın yapmış, polisler gözaltına alınırken arama yapılmıştı. HSYK’den Balyoz heyetine koruma ALİCAN ULUDAĞ ANKARA HSYK 3. Dairesi’nin, Balyoz davasını karara bağlayan mahkeme başkanı Ömer Diken ve üye hâkimler hakkında yapılan şikâyet hakkında inceleme izni vermemesine ilişkin kararının gerekçesi aylar sonra ortaya çıktı. Avukat Hüseyin Ersöz’ün ısrarlarıyla yaklaşık 10 ay sonra aldığı gerekçe “Dilekçe ve evrak kapsamında 7 Şubat 2013 tarihli ve 2013/536 sayılı kararın kaldırılmasını gerektirecek herhangi bir delil ve durumun bulunmadığı anlaşılmıştır” cümlesinden oluştu. Ersöz, kararı Genel Kurul’a götürerek kaldırılmasını istedi. Öte yandan 3. Daire Üyeleri Ahmet Karayiğit ve Zeynep Kavlak, birlikte yazdıkları muhalefet şerhinde, hâkimler hakkında inceleme izni verilmesini istedi. Kavlak ve Karayiğit, AİHS’nin “adil yargılanma hakkı” maddesi ile anayasadaki “hak arama hürriyeti” hükmüne dikkat çekti. İzmir AKP’de ‘müteahhit’ istifası İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) AKP İzmir Milletvekili Ali Aşlık’ın, yeni seçilen belediye meclislerinin imar komisyonlarında AKP’li müteahhitlerin yer almasının etik olmayacağını açıklamasının ardından Aşlık’la tartışmaya giren İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin AKP Grup Başkanvekili ve müteahhit Ahmet Kenan Çakar partisinden istifa etti. Aşlık, müteahhitlerin imar komisyonlarında yer almasıyla ilgili, “En ufak bir yanlışta gözlerinin yaşına bakmayız” demişti. Bu bakış açısının herkesi itham altında bıraktığını savunan Çakar ise Twitter hesabından “Seçilmiş meclis üyelerini müteahhit diye daha ilk gündem potansiyel menfaatçı gören siyasetçiler, bu insanların onurunu hiç mi düşünmezler?” mesajını paylaşmıştı. Çakar, dünkü istifa açıklamasında “Bir komisyonda görev aldığında potansiyel menfaatçı gözüyle bakan bir anlayış bu kente bir şey veremez. İnsanları menfaatçı gibi gören anlayışla çalışmam mümkün değil” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear