22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 MART 2014 CUMARTESİ 4 HABERLER halinde, aynı koşullardaki kimi başka tutukluları da etkileyeceğini söylemiştir. Bu durumda Tuncay Özkan ve Doğu Perinçek’in de aralarında bulunduğu birçok tutuklunun da karardan yararlanmaları, hatta belki de siz bu satırları okurken tahliye edilmiş olmaları mümkündür. Eğer gerçek bir hukuk devletinde yaşıyor olsaydık, Anayasa Mahkemesi’nin kararının özellikle “özgürlükten yoksun bırakmanın hukuki olmadığı iddiasının mahkemesince etkili bir şekilde incelenmeden reddedilmesi”nin ihlal sayılması yönündeki bölümünün önemli olduğunu, ilerisi için ümit verdiğini söyleyebilirdik. Gerçekten de bizde tutuklama kararları olduğu kadar, tutukluluk halinin kaldırılması ile ilgili taleplerle ilgili kararlar da tutukluluk nedenleri ayrıntılı biçimde incelenmeden, adeta otomatiğe bağlanmış olarak verilmektedir. HHH Oysa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, tutukluluk kararında, tutukluluk nedenlerinin inceden inceye tartışılması, kararın geniş bir biçimde gerekçelendirilmesi gerektiğini belirtmiştir, birçok kararında. AİHM, mahkemelerin tutukluluk halinin devamı yönünde karar verirken, daha da titiz davranmaları ve tutukluluğa hükmedilen gerekçelerden de daha fazlasının aranması gerektiğine hükmetmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin kararı da bu doğrultuda olup, tutukluluğun infaz aracı olarak kötüye kullanılmasının önüne geçebilecek bir içtihat oluşturması açısından çok önemli sayılabilirdi. Yine mahkemelerin kararlarının gerekçelerinin yasal süresinde yazılmamasıyla tutukluluk sürelerini etkilemesine karşı çıkması da sevinçle karşılanan bir husus olurdu. Ama gerçek bir hukuk devleti olmadığımız için, hangi yargı organından çıkarsa çıksın, her kararda sürprize hazır olmak gerek. Bu yüzdendir ki AYM kararının hukuki yönleri ve sonuçlarından çok, başka bir hususun üzerinde durmak daha isabetli olur sanıyorum: Bu karar Ergenekon, Balyoz ve benzeri davalara karşı kamuoyu vicdanında oluşmuş olan tepkilerin bir yansıması olması bakımından önemlidir. İzin verirseniz bugünkü yazıyı dostum Esat Ayhan’ın gönderdiği Özdemir Asaf’ın Adalet şiiri ile bitiriyorum: “İnsansız adalet olmaz Adaletsiz insan olur mu? Olur olmaz olur mu? Ama olmaz olsun!” ‘1 milyar Avro’su olan başka başbakan yok’ AYŞE SAYINERDOĞAN ERİŞEN ORDU Kılıçdaroğlu, 30 Mart yerel seçimleri kapsamında Doğu Karadeniz turunun Ordu ayağında yurttaşlara seslendi. Kılıçdaroğlu’nun konuşması öncesinde yurttaşlara “yolsuzluk tapeleri” dinletildi. Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada Erdoğan’ın “Biz malı götürdük, kimse bir şey yapamaz” diye düşündüğünü belirterek “Doğru, bugün güç elinde. Güç zehirlenmesi var” dedi. Dünyada evinde “1 milyar Avro” bulunan bir başka başbakan olmadığını ifade etti. Samsun’da da konuşan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın “Ben evlatlarıma helal lokma yedirmedim” sözlerini anımsatarak “Allah büyüktür, bazen söyletir. Sen evlatlarına haram lokma yedirdin, kendi ağzınla söyledin” dedi. AYM Kararı Sütten ağzı yananın yoğurdu üfleyerek yemesi doğal olduğuna göre şu soruyu da hiç yadırgamamak gerek: Anayasa Mahkemesi’nin Başbuğ ile ilgili kararını artık siyasi iradenin bu davanın ardında durmamasına mı borçluyuz yoksa? Sebepler değişmeden sonuçların değişebileceğine ancak budalalar inanacaklarından, gövdesi değişmemiş yargının bir kararına bakarak, sevinç dolu “nihayet adalet!” çığlıkları atmak akıl kârı olmasa gerek. Biz yine de yargının her türlü sürprize açık yapısını göz ardı etmeden, Başbuğ kararının sonuçlarının neler olabileceğine bakmaya çalışalım. AYM İlker Başbuğ’un tutukluluk ile ilgili başvurusunu inceledikten sonra kişi hürriyet ve güvenliğine ilişkin haklarının ihlal edildiğine karar vermiştir. Mahkeme ihlalin özgürlükten yoksun bırakılmanın hukuki olmadığı iddiasının, yerel mahkemece etkili bir şekilde incelenmeden reddedilmesi ve mahkumiyete ilişkin kararın gerekçesinin yasal süre içinde açıklanmamasından dolayı Yargıtay önüne götürülememiş olması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği kapsamında anayasanın 19. maddesinin 8. fıkrasının ihlal edildiğine karar vermiştir. Oybirliğiyle alınan karara esas oluşturan 19. maddenin 8. fıkrası şöyle diyor: “Tutuklanan kişilerin makul süre içinde yargılanmayı soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır...” HHH Bu arada, özel yetkili mahkemeler kalktığına göre iş Başbuğ hakkındaki tahliye talebini reddeden Özel Yetkili 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nden çıkmış, dosya 20. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gelmiştir. Bu mahkemenin yalnızca Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u değil, ama benzer durumda olan başka sanıkları da tahliye etmesi bekleniyor. Nitekim dün Silivri’de beş yıl tutukluluk süresini dolduranların mahkemeye başvurmaları yolunda bir anons yapılmıştır ve Bakan Bekir Bozdağ da kararın, başvurmaları ‘Hitler modeli’ AYŞE SAYIN ORDU CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Youtube ve Facebook’u kapatma tehdidine, “Söyler ama başaramaz. Tam bir tek parti anlayışı, tek parti devleti, Hitler modeli. O modeli özlemiş anlaşılan” sözleriyle tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, AKP’li Metin Külünk’ün “günah işleme özgürlüğü” savunmasına ise “Müslümanlıkta günah işleme özgürlüğü diye bir kavram yoktur, Diyanet İşleri Başkanı hemen hemen her konuda konuşur, yolsuzluklar konusunda niye suskunluğunu koruyor acaba?” yanıtını verdi. Ordu mitingi öncesinde bir grup gazetecinin sorusunu yanıtlayan Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle: Derdi zenginleşmek: (Facebook ve Youtube’un kapatılmak istenmesi) Yasakçı bir düşünceden yola çıkıldığı takdirde ülke yönetilebilir mi Youtube, Facebook yasaklanacak, gazeteleri de yasakla. 76 milyon senin ağzına baksın o zaman. Tam bir tek parti anlayışı, tek parti devleti, Hitler modeli. O modeli özlemiş anlaşılan Erdoğan. Ama 21. yüzyılın Türkiyesi’nde bunu başaramaz, söyler ama başaramaz, çünkü teknolojinin ne kadar hızlı geliştiğini bilmiyor. Asıl sorun da o. Dünyadaki değişimleri özgürlük hareketlerini, insanların beklentilerini taleplerini karşılamaktan çok uzak bu kişi, bütün dünyasını kendisinin, ailesinin zenginleşmesi üzerine inşa eden bir insan toplumu anlayamaz, topluma demokrasi ve özgürlük getiremez. Kanıt varsa: (Gülen’e kırmızı bülten Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın Facebook’u kapatma tehdidini eleştirdi AKP kan kaybına uğrayacak “AKP’de milletvekili olarak son derece saygın insanlar var. Bu insanlar bütün bu gelişmelerden rahatsızlar. Sadece muhalefetin değil iktidardaki partinin milletvekillerinin rahatsızlık duymaları kadar doğal bir şey olamaz. Bu süreçte Erdoğan yalnız kaldı. Etrafında birkaç tane tetikçi ve onu destekleyen havuz medyası var. Onun dışında yalnızdır. Çünkü devleti soyanlar devletten destek almazlar, halktan destek almazlar. Erdoğan’ın bu söylemi yalnızlaştığını gösteriyor, kendisine güç verecek başka mekanizmaları harekete geçirmek istiyor ama bu toplumun vicdanı var, bu toplum hırsızlara prim vermedi. Vicdan rahatsızlığı çeken çok milletvekili var, AKP kan kaybına uğrayacak, bu parti içinde hesaplaşmayı gündeme getirebilir.” çıkarılacağı iddiası) Elinde deliller, kanıtlar varsa konuşmak yerine gereğini yapsın, ne konuşuyor. Ne zaman kendisinin yolsuzlukları ortaya çıktı, cemaati düşman ilan etti. Samimi, dürüst değil. Böyle özgürlük yok: (AKP’li Metin Külünk’ün “Günah işleme suçlama özgürlüğümüz var” sözleri) Müslümanlıkta günah işleme özgürlüğü diye bir kavram yoktur, Diyanet İşleri Başkanı hemen hemen her konuda konuşur, yolsuzluklar konusunda niye suskunluğunu koruyor acaba. Günah işleme özgürlüğü ne demektir, hırsızlık yapacağım, özgürlüğümü tanıyın demektir. Aklın tutulduğu andır o an. Skype’den görüşüyorum: (Kendisi hakkında montajlanmış kayıtların gösterilmesi) Görmedim ama onların gerçek olmadığını herkes biliyor. O kendisini kurtarma çabası, kendi ağzıyla itiraf etti zaten yargıya müdahale ettiğini, medyaya müdahale ettiğini, kendi bakanı bu yolsuzluklar için talimatı sen verdin diye açıklama yaptı, hangi montajdan bahsediyor. Oğlumla olan konuşmamı montajlasın bakayım nasıl montajlıyormuş, ben merak ediyorum. Oğlumla ben Skype’den haftada bir konuşuyorum, Güney Kore’den, nasıl montaj yapacak. Evde 30 milyon Avro kaldı mı diyecek benim oğlum. Tarihi karar: (AYM’nin Başbuğ kararı) Anayasa Mahkemesi’nin kararı hukuk tarihimiz açısından çok önemli bir karardır. Ergenekon, Balyoz ve onun türevleri olan davalarda pek çok insanın gereksiz yere hapse atıldığını, düzmece delillerle mahkum edildiğini biliyoruz. AYM bu haksızlıkları resmen kabul etti. Adaletin dağıtılmadığını kabul etti. Silivri toplama kampı derken masum insanlar yatıyor derken en ağır eleştirileri oradan alıyordum, şimdi AYM bizim bütün eleştirilerimize haklılık kazandırdı. Erdoğan hâlâ bu gerçeği tümüyle görmüş değil. Fezleke tepkisi: Gelen klasörlerle ilgili vekillerimiz fezlekeleri görmek istedi, Cemil Çiçek gizli olduğu düşüncesi içinde. Vekillerden gizli fezleke olur mu, yarın bu fezlekeler Meclis’te görüşülecek niye gizliyorlar, anlamak mümkün değil. ‘Erdoğan en büyük İslami kahraman’ DÜZCE (AA) Gazeteciyazar Hakan Albayrak, Düzce Belediye Başkanlığı’nca düzenlenen “17 Aralık ve Sonrası” konferansına katıldı. Albayrak, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, 2009’da Davos’ta düzenlenen panel sırasında “one minute” dedikten sonra dünyada atmosferin değiştiğini belirterek Türkiye’nin yeni bir dünyaya adım attığını söyledi. Albayrak, “Recep Tayyip Erdoğan, İslam tarihinin günümüzdeki en büyük kahramanıdır ve bu kahramanlık sözde kalan bir kahramanlık değildir” dedi. Eskişehir’de Erdoğan’ı protesto eden gençlere sert müdahale Cami avlusunda dayak FIRAT KOZOK CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Eskişehir mitingi yoğun protestolar arasında gerçekleşti. “Ali İsmail Korkmaz’ın katillerini Eskişehir’de istemiyoruz” pankartlarıyla eylem yapan üniversitelilere polis sert müdahale etti. Cami avlusuna sığınan gençler coplarla dövülerek dışarı çıkartıldı. Erdoğan için Ankara, İstanbul, Bursa ve Kütahya’dan takviye polis getirildi. Mitingde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu “paralel yapı ile el ele vermekle” suçlayarak “Başta çakma Kemal olmak üzere gereğini yapacağım” diyen Erdoğan, kentin 3 dönemdir belediye başkanlığını yürüten Yılmaz Büyükerşen’i de “Artık yorulmuş, bitmiş. Yaşı 70’i aşmış, bundan sonra ne yapacak bu adam burada” sözleriyle eleştirdi. Erdoğan’ın Eskişehir mitingi için kentte güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkartıldı. Çevre illerden polis getirilirken mitingin gerçekleştirileceği Odunpazarı Meydanı’nda günler öncesinden esnafa GBT taraması yapıldı. Erdoğan’ın valilik ziyareti nedeniyle de valilik binasının hemen yanındaki Reşadiye Camisi’nde cemaat kimlik kontrolünden geçirildi. Erdoğan’ın ziyareti nedeniyle kentin farklı noktalarında da protesto gösterileri yapıldı. Eskibağlar Mahallesi Üniversite Caddesi’ndeki Espark Alışveriş Merkezi önünde toplanan yaklaşık 300 kişi, “Ali İsmail Korkmaz ölümsüzdür”, “Korkacaksın, titreyeceksin, yıkılacaksın adi hükümet”, “Hırsızları, katilleFotoğraf: NECATİ SAVAŞ doğan kentin sevilen belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen’i de eleştirdi. Erdoğan, “CHP’nin şu andaki belediye başkanı kaç dönemdir başkanlık yapıyor? Artık yorulmuş, bitmiş. Yaşı 70’i aşmış, bundan sonra ne yapacak bu adam burada” dedi. Konuşmasında, bir de 27 Mayıs dönemine ait bir belge okuyan Erdoğan, dönemin Tuğgenerali Metin Kireçtepe tarafından hazırlanan ve DP yöneticileri hakkında ağır ifadeler içeren metinden söz ettikten sonra, bu metnin Büyükerşen’in matbaasında basıldığını söyledi. Bu konunun Büyükerşen’in bir kitabında da anlatıldığını belirten Erdoğan, “Bu demokrasi düşmanlarına kalkacağız, bu ihtilal yanlısı kişilere biz kalkıp da Eskişehir’de oy mu vereceğiz?” diye ekledi. Büyükerşen hedefte Hal Camisi bahçesine sığınan gençler gözaltına alındı. ri Eskişehir’de istemiyoruz”, “Hırsız, gerici, halk düşmanı AKP”, “Ali’nin katillerini, hırsızları Eskişehir’de istemiyoruz” pankartlarıyla yürüyüşe geçti. Sloganlar atarak ilerleyen gruba çevre binalardan alkışlarla destek geldi. Grup bir süre sonra polisle karşılaştı. Polisin uyarı yaptığı sırada ellerindeki taş ve şişeleri polise atan gruba polisin müdahalesi ise çok sert oldu. Bazı öğrenciler yerlere yatırılarak gözaltına alınırken bazıları hemen oradaki Hal Camisi bahçesine sığındı. Polisler bu kişileri de cami bahçesine girerek tek tek gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Olay yerine gelen CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt polislerle görüştü. Emniyet yetkilileri, göstericilerin taş atması üzerine gözaltı olayının yaşandığını ancak gözaltına alınanların kimlik tespitinin ardından serbest bırakılacağını açıkladı. Olayın ardından kentin farklı yerlerinde protesto gösterileri yapıldı. sprilere neden olan dil sürçmesi Kılıçdaroğlu’nun telefon kayıtlarını TBMM’de ve miting meydanlarında dinletmesine de tepki gösteren Erdoğan, şöyle devam etti: “Benim merhum anneciğimi ağzına dolayacak bir kalitede değilsin. Senin karakterinin, cibiliyetinin ne denli bozuk olduğunu bu ifadeler zaten ortaya koyuyor ve sen benim evlatlarıma haram lokma yedirmediğim halde haramdan bahsedecek kalitede de değilsin.” Erdoğan’ın bu cümleleri kurarken “haram lokma” yerine yanlışlıkla “evlatlarıma helal lokma yedirmediğim halde” demesi, sosyal medyada esprilere neden oldu. E Güvenlik önlemleri miting meydanında da dikkat çekici boyuttaydı. Alanın yakınlarında ellerinde sprey boya bulunan üç genç, apar topar gözaltına alındı. Polis, meydanda adeta kuş uçurtmadı. Bilecik, Afyon ve Kütahya’dan partililerin de taşındığı mitingde konuşan Er Polis kuş uçurtmadı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear