23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 MART 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP, yolsuzluk fezlekelerinin Meclis’te görüşülmesi için MHP ve BDP’den destek istedi 5 184 imza aranıyor AYŞE SAYIN Sığınan Kadının ‘Oy’u da Yok... Sığınma evine giden bir kadının yaşadığı mağduriyeti çok fazla anlatmaya gerek yok. Adı üzerinde “sığınma evi”, ailesinden, şiddetten kaçan ya da daha farklı nedenlerle “yaşamın dışına itilip ötekileştirilen” kadının yaşamında tutunacak tek dalı kalmamışken, gidebileceği son sığınak, ötesi yok... İşte o kadınların “sığındıktan” sonra yaşadığı bir başka mağduriyeti ise CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesinde TBMM Başkanlığı’na verdiği yasa önerisi ile öğrendik: Anayasaya göre en temel yurttaşlık hakkı ve ödevi olan “oy kullanma” hakkından yoksun bırakıldıklarını... Nazlıaka yasa önerisinin gerekçesinde, bunun nedenini şöyle anlatıyor: “Mevcut seçim sistemine göre sığınma evlerinde yaşayan kadınlar ya nüfus kayıt sisteminde gözükmemektedir ya da seçmen kayıtları daha önce yaşadığı adreste çıkmaktadır. Birinci durumda sığınma evlerindeki kadınlar seçmen dahi sayılmazken, ikinci durumda, güvenlik gerekçesiyle oyunu kullanamamaktadırlar. Bu sistemle kadınlar en önemli anayasal ve demokratik haklarından yoksun bırakılmaktadır.” Nazlıaka yasa önerisinde, sığınma evinde bulunan kadınların oy kullanmasını sağlamak için kadınların ikametgâh adreslerinin, yaşadıkları sığınma evinin bulunduğu Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bildirilmesi ve güvenlik gerekçesiyle de oy kullanacakları sandığın bu il müdürlükleri tarafından belirlenmesi önerisine yer veriyor. Elbette bunun yaşama geçmesi için TBMM’deki parmakların en temel yurttaşlık hakkından mahrum bırakılan o kadınlar için kalkması gerekiyor... ANKARA CHP, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında görevlerinden istifa etmek zorunda kalan 4 eski bakan hakkındaki yolsuzluk fezlekelerini, TBMM Genel Kurulu’nda, 30 Mart yerel seçimi öncesinde görüştürmek için harekete geçti. CHP yönetimi, geçen hafta Meclis’in fezlekelerin görüşülmesi için 26 Mart’ta olağanüstü toplanması konusunda çağrı yaptığı MHP ve BDP yöneticileriyle görüşerek, 26 Mart’ta “toplantı yeter sayısı”nın sağlanması ve olağanüstü toplantı çağrısı için imza desteği istedi. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “olumlu” görüş bildirmesi üzerine MHP yönetimi konuyu yetkili kurullarında değerlendirme kararı alırken, BDP “184 imzayı tamam GÖZLER AKP’DEN İSTİFA EDEN BAĞIMSIZLARDA Meclis’te CHP’nin 134, MHP’nin 52 sandalyesi bulunuyor. CHP her iki partinin milletvekili sayısı 184’ü aşmasına karşın, mazeretler ve liderlerin miting programları nedeniyle fireler olabileceğini dikkate alarak, BDP ve bağımsızlarda da destek almak istiyor. 14 bağımsız milletvekilinin büyük bölümünü ise AKP’den 17 Aralık sürecinden hemen önce ve sonra istifa eden ve Erdoğan’ın “tuzluk” olarak nitelendirdiği milletvekilleri oluşturuyor. CHP’liler, özellikle AKP’den istifa edenlerin olağanüstü toplantıya destek vereceği beklentisini dile getiriyor. lamak” için yeterli sayıda milletvekilini Ankara’da bulunduracağı mesajını CHP’ye iletti. Eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar hakkındaki fezlekeler, Meclis Genel Kurulu henüz tatile girmeden 28 Şubat’ta Meclis’e gelmesine karşın TBMM Başkanı Cemil Çiçek, ancak bu olay basına yansıyınca, 4 gün sonra “doğ rulama” açıklaması yapmak zorunda kaldı. Muhalefetin “fezlekeleri inceleme” taleplerini ise geri çevirdi. CHP; bu sefer Meclis’in yerel seçimler öncesinde toplanması için “olağanüstü toplantı” çağrısı yaptı. CHP kanadı, TBMM’nin 26 Mart’ta “seçim tatili”nin sona ereceğine ve 30 Mart’a kadar “açkapa” yapılmasının kararlaştırıldığına dikkat çekerek, BDP ve MHP’lilerin de tam kadro Meclis’te bulunarak, toplantı yeter sayısı olan 184 milletvekilinin Meclis’te hazır bulundurulması önerisi götürdü. CHP’nin; AKP’nin TBMM Genel Kurulu’nun toplanması için Başkanlık Divanı’na “üye vermeme” taktiği izleyip “divan oluşmadı” gerekçesiyle Meclis’i çalıştırmama olasılığına karşı her iki partiden de olağanüstü toplantı çağrısı için imza istediği öğrenildi. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin önceki gün yaptığı açıklamada, “Bir sonuç elde edilirse bir an evvel Meclis’te fezlekelerin görüşülmesinde yarar var” sözleri CHP’yi umutlandırdı. MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu da bağımsızların desteklemesi halinde, milletvekillerinin Ankara’ya çağrılabileceğine dikkat çekti. Erdoğan, cemaat yurtlarında kalan öğrencilere ‘Orayı terk edin’ çağrısı yaptı ‘Sizi otelde ağırlayacağım’ SEÇİM BÖLGESİNE BİLE GİDEMİYOR Bayraktar’a ‘denetimli serbestlik’ ERDEM GÜL ANKARA AKP’de 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın istifasını isteyerek direnen, ancak daha sonra özür dilediği belirtilen eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’la ilgili meydan korkusu yaşanıyor. Erdoğan’la görüşüp istifasını vermesine karşın Bayraktar bir türlü seçim bölgesi olan Trabzon’a gidemedi. Fezlekeli diğer eski bakanlar Egemen Bağış, Muammer Güler ve Zafer Çağlayan seçim bölgelerine birkaç kez giderek AKP’nin kampanyasına destek verdiler. Edinilen bilgilere göre Bağış, Güler ve Çağlayan’a kampanyaya katılım için izni bizzat Erdoğan verdi. Bunun üzerine gözler Bayraktar’a çevrildi. Ancak Bayraktar tam anlamıyla bir “kayıp” görüntüsü verdi. Seçim bölgesi ve memleketi Trabzon’a geçen sürede hiç gitmedi. Hem bazı AKP yöneticilerinin hem de Trabzon’daki bazı AKP’li aday ve teşkilat üyelerinin Bayraktar’ın Trabzon’daki kampanyaya katılmasını istemedikleri öğrenildi. Özellikle doğrudan Erdoğan’ı suçlaması nedeniyle Bayraktar’a yönelik kızgınlığın sürdüğü, ayrıca kampanyaya katılması halinde yine öngörülemeyecek açıklamalar yapabileceğinden korkulduğu belirtiliyor. Kampanyaya katılması halinde muhalefetin AKP’yi Bayraktar üzerinden vuracağı, “Başbakan’ı suçlayan bir bakanın yer aldığı bir kampanyanın seçim kaybettireceği” kaygısı da dile getiriliyor. Bu nedenle Bayraktar’ın kampanya için meydanlara çıkmasına vize çıkmadığı ifade ediliyor. Bir AKP yöneticisi, Bayraktar’ın durumunu, “denetimli serbestlikle tahliye” uygulamasına benzetti. AKP’li yönetici, “Bayraktar için Başbakan’la ilgili suçlamaları sonrası asıl olarak güven sorunu oluştu. Daha sonra özür diledi, ama durumu diğer üç bakandan farklı. Parti açısından durumu denetimli serbestliğe benziyor. AKP’li kimliği devam ediyor, ama seçim kampanyasına katılması sorunlu olabilir. Kampanyaya katılıp katılmayacağı konusundaki kararı Başbakan henüz vermedi” dedi. Yurt Haberleri Servisi Seçim mitingini Şanlıurfa’da sürdüren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gülen cemaati ve muhalefete yüklenirken yeni bir ses kaydı uyarısı yaparak “Sürekli şunu söylüyorlar, ‘30 Mart’ta şu çıkacak, 25 Mart’ta şu çıkacak’ amaçları siyaseti esir almak. Neyiniz varsa dökün ortaya. Benim milletim size inanmıyor” dedi. Erdoğan, “Bu, Pensilvanya’daki zat” diye hitap ettiği Fethullah Gülen’in çözüm sürecini engellemek için “ihanet hücumlar yaptığı” ifadelerini kullandı. Şanlıurfa’da düzenlenen mitingde Erdoğan, “Bu, Pensilvanya’daki zat, terör meselesinin çözümünü engellemek, kardeşliğin, huzurun önüne geçmek için ihanet derecesinde hücumlar yapıyor. Bunu da tek başına değil, CHP ve MHP’yi kullanarak yapıyor” diye konuştu.Erdoğan, “Pensilvanya”nın CHP ve MHP’yi “17 Aralık’ta hükümeti düşüreceğiz. Elimizde çok önemli dosyalar var” diyerek kandırdığını ileri sürdü. Erdoğan, ce RTÜK ‘ADOLF ERDOĞAN’I ONAYLADI FIRAT KOZOK Noktalı Virgülle ‘Demokratikleşme’ TBMM Genel Kurulu’nda hükümetin çözüm süreci için getirdiği ve “Demokratikleşme Paketi” olarak nitelendirdiği yasa tasarısının sabahlara kadar süren görüşmelerinde yapılan bir değişiklik dikkat çekiciydi. BDP’li milletvekilleri, tasarının 3. maddesinde bir önerge verdi. Önerge, maddedeki tümcenin bir virgülünün, “noktalı virgül” olarak değiştirilmesini öngörüyordu. Söz konusu madde, “Siyasi partilerin ilçe teşkilatı, ilçe kongresi, ilçe başkanı, ilçe yönetim kurulu ve kurulmuş ise belde teşkilatından meydana gelir. Parti tüzüğünde ilçe disiplin kurulu teşkili de öngörülebilir. Beldelerde teşkilat kurulması zorunlu değildir” hükmünü düzenliyordu. Oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, komisyon sıralarında oturan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’ya önergeye katılıp katılmadıklarını sordu. Kuzu, “Sayın başkanım, bir düzeltmedir, doğrudur, takdire bırakıyorum”, Şimşek de “Katılıyoruz” diye açıklamada bulununca önerge kabul edildi. BDP’li Hasip Kaplan, önergeyi veriş amaçlarını “Değerli milletvekilleri, çok çalışıyorsunuz 24 saat, noktalara, virgüllere de dikkat etmiyorsunuz, bari dedik, o konuda biraz katkı sunalım” diye açıkladıktan sonra ülkede demokrasinin geldiği noktadan yakındı: “Burada, ‘demokratikleşme’ derken neyin anlaşıldığı konusunda sanıyorum bir sıkıntı var. 12 Eylül darbesinin getirdiği bir Siyasi Partiler Yasası var, bir seçim sistemi var... Sayın Başbakan üçte gelir, sabah namazında on binler gider havaalanına, miting yapılır. Havaalanı miting yeri mi mesela arkadaşlar? Eğer ‘ben iktidarım’ deyip istediğiniz saatte, istediğiniz yerde, istediğiniz meydanda gösteri yapmaya kalkarsanız, diğerlerine de TOMA’ları, panzerleri dikip bol bol gaz sıkarsanız vallahi yanlış olur. Yani bu, demokratikleşmeyle ilgili sadece mevzuat olayı değil, bu, zihniyet olayı... Yani hiç size gaz sıkıldığını görmedik arkadaşlar. Bir gün size de polisin gaz sıktığını zevkle görmek istiyorum izinsiz gösteriden. Vallahi yani hasret kaldık, size gaz sıkıldığını görmedik yani. Bir gün de size sıksınlar ya.” Hükümetin “demokratikleşme” adı altında getirdiği yasayla Gezi’yle başlayan ve yolsuzluk protestolarıyla süren halk gösterilerine sınırlama getirildi. Eylemler için, “genel asayişi bozmama ve vatandaşların günlük yaşamını zorlaştırmama” kriteri konuldu. Görünen o ki, AKP’nin demokratikleşme anlayışı yalnızca “noktalı virgül”den ibaret... ANKARA RTÜK, cemaatin kanalı Bugün TV’deki “Özgür İrade” adlı programın 8 Şubat tarihli bölümünde Başbakan Tayyip Erdoğan hakkında “Erdoğan, Adolf Erdoğan haline gelmeye doğru gidişinde en önemli engel olarak gördüğü için internet yasasını çıkardı” diyen eski bakan Fikri Sağlar’ın sözleri için kanalı cezalandırmaya gerek görmedi. İzleme ve Değerlendirme Dairesi, üst kurula sunduğu raporunda, Sağlar’ın bu konuşmasıyla Erdoğan’ı Adolf Hitler’e benzettiğini ifade etti ve yayıncı kuruluşun cezalandırılmasını istedi. Üst Kurul oyçokluğuyla programdaki Hitler benzetmesinin RTÜK’ün yayın ilkelerine ters düşmediğine karar verdi. maat yurtlarında ve evlerde kalan üniversite öğrcilerine de buraları terk ederek Kredi Yurtlar Kurumu yurtlarına geçmeleri çağrısında bulunurken yer bulunmaması halinde otelde ağırlayacakları vaadinde bulundu. Erdoğan, kalabalık arasında izdiham yaşanması nedeniyle kadın ve erkeklerin yakınlaşması üzerine polis ekiplerine kızdı. Emniyet müdürüne seslenen Erdoğan, “Sen ne iş yapıyorsun? Yardımcı olsana şuraya” dedi. Suruç’a helikopterle geçen Başbakan Erdoğan, açılış töreninin yapılacağı alana geçerken Başbakanlık otobüsüne bazı kişiler tarafından yumurta atıldı. Açılış töreninde yumurta atılmasına tepki gösteren Erdoğan, “Kardeşlerim kasetçiler yumurtayla karşılıyor. Biz kefenle yola çıktık. Efendi değil, hizmetkâr olmaya geldik” dedi. Yumurtaya tepki: Kefen Emniyet müdürüne kızdı Söz Konusu Olan Emine Hanım’sa... CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, 6 Mart günü Ankara Adliyesi’ndeydi. Meclis ile adliye arasında sık sık mekik dokuyan Genç’in bu kez geliş nedeni AKP İstanbul Milletvekili Oktay Saral’ı şikâyet etmekti. Kamer Genç’in, TBMM Genel Kurulu’nda çıkan iki kavgada CHP’li Bülent Tezcan ile Şevki Kulkuloğlu’na yumruk atmasıyla gündeme gelen Oktay Saral’ı şikâyet etmesinin nedeni bir TV kanalında kullandığı ifadelerdi. Oktay Saral, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e yakın olan Beyaz TV’de çıktığı programda Kamer Genç için “Buna hayvan bile demek hayvanlara hakarettir. Bunun ayaklarının altına alıp bir komalık yapılması lazım. Şerefsiz, alçak kelimesi bile buna çok azdır” ifadelerini kullanmıştı. Genç, AKP’li vekilin bu ifadelerinin hakaret ve tehdit olduğunu belirterek dilekçesinde “Vekilin kin ve nefret duygularını dile getirdiğini” ifade etti. Kamer Genç, adliyede dilekçe verdiği saatlerde Anadolu Ajansı bir haber geçti. Habere göre, Ankara Başsavcılığı, Kamer Genç hakkında TBMM Başkanlığı’na bir fezleke gönderdi. Fezlekede, Genç’in, Japonya’nın Ankara Büyükelçiliği’nin 26 Kasım 2013’teki Milli Günü’nde, “Emine Hanım, sen hangi sıfatla burada konuşma yapıyorsun?” beyanı ve davranışlarıyla Emine Erdoğan’ı küçük düşürerek TCY’nin 125. maddesinde düzenlenen “hakaret” suçunu işlediği öne sürüldü. Genç, dokunulmazlığının kaldırılması ve bu suç nedeniyle hakkında dava açılması durumunda 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası istemiyle yargılanacak. Kamer Genç’in sözlerinden Emine Erdoğan’a “hakaret” çıkaran yargının, Oktay Saral’ın “tehdit ve şiddet” içeren sözleri karşısındaki tavrı haliyle merak konusu... Fethiye’de HDP bürosuna saldırı MUĞLA (Cumhuriyet) Fethiye’de, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ilçe örgütünün açılışı bir grup tarafından engellenmek istendi, büronun camları kırıldı. 3 katlı bir binanın en üst katında HDP ilçe örgütünün açılışının yapılacağını duyan bazı kişiler yürüyüşe geçti. Parti bürosunun bulunduğu sokak girişlerini kapatan Emniyet grubun sokağa girişini engellemeye çalıştı. Bu sırada parti örgütünün karşısındaki binanın çatısına çıkan bazı kişiler, çatıdaki kiremitleri atarak ilçe başkanlığının camlarını kırdı. Bazıları da büronun yanındaki binanın çatısından sopayla HDP’nin tabelasını düşürmeye çalıştı. Olay yerine gelen Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık, İl Emniyet Müdürü Ahmet Akbal, İlçe Jandarma Komutanı Faruk Akıncı ve Belediye Başkanı Behçet Saatcı grubu durdurmaya çalıştı. Parti tabelasının inmesini isteyen gruba Saatcı, biraz zaman isteyerek tabelayı indireceklerini söyledi. Saatcı’nın isteği üzerine sokağa gelen itfaiye aracının merdivenine çıkan iki kişi parti binasında asılı bulunan tabelayı indirdi ve buraya Türk bayrağı astı. Grup, daha sonra dağıldı. ‘KAMPLAŞMA GÜNÜ DEĞİL’ ARDAHAN (AA) BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bugüne kadar hiçbir BDP’li belediyede yolsuzluk soruşturması yapılmadı” dedi. Ardahan’da konuşan Demirtaş, “Şimdi burada Yerlisiyle, Azerisiyle, Terekemesiyle, Kürt’üyle ve Türk’üyle hangi gence sorarsanız sorun cebinde bir çay parası yoktur. Ardahanlı gencin başkasına oy vermesini istemiyoruz. Bugün kamplaşma, ayrışma günü değildir. El ele verme günüdür ve biz başarabiliriz” dedi. Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Mahmut Lıcalı parlamentokulisi@gmail.com MHP LİDERİ BAHÇELİ CEMİL CİĞERİM ‘Bu devlet aciz mi?’ SAMSUN MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 17 Aralık’ın üzerinden 83 gün geçtiğini dile getirerek “Bu devlet aciz midir? Bu devletin müesseselerinde devlet geleneğimizden hiçbir unsur kalmadı mı ki yolsuzlukla mücadele hâlâ sonuç alınamadığı gibi Türkiye’de de çok büyük tartışmalara sebep oluyor” diye sordu. Samsun prog ramı kapsamında dün Vezirköprü ilçesinde konuşan Bahçeli “41 tane yolsuzluğa karışmış insanların içeriden çıkmasına vesile olabilecek oyunlara ne gerek var Sayın Başbakan? Kimi koruyorsun, kimin üstünü örtüyorsun?” dedi. Bahçeli, şunları kaydetti: “Erdoğan ‘Üç öğün bal kaymak yiyorum’ diyor. Anlaşıldı ne yediği. Türkiye’de 1 milyar dolar ancak bal ve kaymağı yemekle olur.” Öcalan 21 Mart’ta süreci değerlendirecek İstanbul Haber Servisi BDP ve HDP heyeti, Kürt sorununa çözüm süreci kapsamında 17. kez İmralı Adası’na gitti. BDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken ile HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Sırrı Süreyya Önder’den oluşan heyet, Öcalan ile görüşme sonrası açıklama yaptı. Buna göre, barış sürecine ilişkin çerçeve yasası çıkarılması gerektiğini vurgulayan Öcalan, 21 Mart’ta Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarında okunmak üzere kapsamlı, çarpıcı bir mektup yazacak. Mektup ile sürecin değerlendirmesinin yapılacağı belirtildi. Buna göre, Öcalan devlet heyetiyle yaptığı son görüşmenin olumlu geçtiğini ifade etti. Öcalan’ın HDP’ye saldırılarla ilgili “Hükümet gladyo parçacıklarını tasfiye etmeli” dediği aktarıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear