25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT 2014 CUMA kultur@cumhuriyet.com.tr 16 KÜLTÜR Entelektüel vampir çift Yerel bir gazetede sinema üstüne yazan bir annenin oğlu olarak 1953’te Ohio’da doğmuş, 20’li yaşlarında Fransız Sinematek’inde seyrettiği Bresson, Ozu, Dreyer filmlerinden ve minimalist tarzlarından epeyce etkilenmiş, vaktiyle Sinema Günleri’nde gösterilmiş ve çoktan kült film statüsüne erişmiş ikinci filmi “Stranger than ParadiseCennetten de Garip”le 1984’te oldukça parlak başlayan kariyerini günümüze dek yazıp yönettiği özgün filmleriyle sürdürmüş Jim Jarmusch, Amerikan Bağımsız Sineması’nın en ünlü, öncü ustasıdır bilindiği gibi. Nicholas Ray ve Wim Wenders’in yanında çıraklık ettikten sonra yönetmen koltuğuna oturan Jarmusch, yol filmlerine, iletişimsizliğe, kültür karmaşasına ilişkin bireysel takıntılarını örneklediği, 1980’li90’lı yıllara da damgasını vurmuş “Down by Law”, “Coffee and Cigarettes”, “Mystery Train”, “Night on Earth”, “Dead Man”, “Ghost Dog”, “Broken Flowers” (2005) gibi filmleri ve uzun plan sekanslara dayanan, kişisel minimalist üslubuyla 30 yıldır büyük bir nam saldı. Engin sanatsal birikimi ve zevkli estet donanımıyla (ve dahası, tam bir punk rock star fiziğiyle) öne çıkan Jarmusch, günümüz Amerikan sinemasının en önemli yönetmenlerinden biridir tartışmasız. Artık 60’lı yaşlara girmesine karşın gençliğinden, enerjisinden gram kaybetmemiş görünen üstadın halen gösterimdeki yeni filmi “Only Lovers Left AliveSadece Âşıklar Hayatta Kalır”, son dönemin popüler kültüründe başı çeken o Hollywood yapımı, çoğu çoksatan roman uyarlaması olan Vampir Günlükleri, True Blood, Twilight SagaAlacakaranlık Efsanesi serisi, vb. gibi genç seyirciyi tavlamaya yönelik kotarılan (bizim de son derece gıcık olduğumuz) klişe vampir filmlerine karşı yapıldığı izlenimi veriyor. Herhalde bir hafta önce kutlanan Sevgililer Günü sayesinde seyrediyoruz bu son Jim Jarmusch filmini. Yaşasın Aziz Valentin! Jarmusch’un her zamanki gibi senaryosunu yazıp yönettiği, kameramanlığını Yorick Le Saux’nun üstlendiği, Jozef van WissemSqürl imzalı iç gıcırdatan, psychodelic müziklerine de ilgisiz kalınamayan “Sadece Âşıklar Hayatta Kalır” filmi, yüzyıllardır süregelen ömürlerini, zombi (insan) egemenliğindeki dünyada müzik, edebiyat, bilim ve sanatla uğraşarak geçiren, âşık entelektüel vampir çift, Eve’le Adam’ın (Tom Hiddleston) kahramanları olduğu, beylik bir Âdem’le Havva hikâyesi aracılığıyla, sanat kültür bilim tarihinin çeşitli anekdotlarıyla zenginleştirilmiş, 122 dakikalık, dolu dolu bir geziye davetiye çıkarıyor meraklısı için. Burroughs, Ginsberg, Kerouac, PaulJane Bowles gibi kimi Amerikalı Beat kuşak yazarlarının 1950’lerde kaçıp Bağımsızların atası, öncü sinemacı Jim Jarmusch’un 2013 Cannes Festivali’nde yarışan son filmi ‘Sadece Âşıklar Hayatta Kalır’ın gösterimi, Başka Sinema salonlarında sürüyor zombi denen insanların gitgide yaşanmaz hale getirdiği, çürümekteki bir dünyada “zombi olmaktansa vampir olmayı yeğlerim” demeye getiriyor Jarmusch kısacası. Seyirciyi her an tetikte tutacak şekilde çeşitli referanslarla donatılmış, bin bir göndermeyle bezenmiş “Only Lovers Left Alive”da, şimdiye dek beyazperdeden gelip geçmiş Goethe’nin Faust’u, Robert Wiene’nin Caligari’si, Stanley Kubrick’in Strangelove gibi doktor göndermelerine, yönetmenin daimi esin perileri olagelmiş Mark Twain, Buster Keaton, Samuel Beckett, Edgar Allan Poe, Oscar Wilde, Patti Smith vb. gibi isimler de ekleniyor seçebildiğimiz kadarıyla, şimdi anımsayamadığımız daha yığınla isimle birlikte. Romantikten çok melankolik ve ironik tonlarda seyrederek gönderme ağırlıklı, duygusal ve düşsel bir anlatım tutturan Jim Jarmusch’un 14. filmi olan “Sadece Âşıklar Hayatta Kalır” meraklısına keyifli seyirler vaat eden, kaçırılmayacak nitelikte, alışılmıştan farklı, çok “cool” bir “olgun vampir filmi” özetle. Bazı eleştirmenlerin belirttiği gibi “Dead ManÖlü Adam”dan (1995) bu yana, 20 yıldır Jim Jarmusch’un çektiği en iyi filmi belki de... u Romantikten çok melankolik ve ironik tonlarda seyrederek gönderme ağırlıklı, duygusal ve düşsel bir anlatım tutturan Jim Jarmusch’un 14. filmi olan “Sadece Âşıklar Hayatta Kalır” meraklısına keyifli seyirler vaat eden, kaçırılmayacak nitelikte, alışılmıştan farklı, çok “cool” bir “olgun vampir filmi” özetle. kaçıp postu serdikleri Fas’ın egzotik Tanca kentinde yaşıyor Eve (Benzersiz Tilda Swinton), her dilden kitabı bir çırpıda okuyup hastaneden ya da torbacı Ian’dan sağlanmış kanları kristal bardaklardan içerek ve yüzyıllara tanıklık ederek. Baş dostuysa, aslında Shakespeare eserlerinin asıl müellifi olduğu ima edilen, Binbir Gece Cafe’de buluştuğu vampir KidChristopher Marlowe (Eşsiz John Hurt). Komple bestecimüzisyen, bohem sanatçı Adam’sa (Tom Hiddleston), artık iflas etmiş, çökmüş ve çürümekte olan Detroit’teki, Gibson, Fender, Gretsch marka, eski değerli gitarlarla, elektronik ya da akustik, seçkin çalgılarla, nadide enstrümanlarla dopdolu evinde, “underground & psychodelic” takılan, karamsar bir münzevi. Vaktiyle Schubert’e, Paganini’ye beste vermiş, Lord Byron’la satranç oynamış, Romantik’lerle de epeyce düşüp kalkmış olduğundan ötürü intihara meyleden Adam, sonuna dek hep bilimden (Darwin’den) yana ama yoğun bir varoluş sıkıntısından da mustarip. Uygarlığın bugün geldiği alabildiğine yoz durumdan dolayı çok da mutsuz ve beklentisiz. Duvarını çeşitli yazar, ressam, müzisyen ve sanatçı portreleriyle kaplamış Adam’ın bunaltısının ilacı, ebedi sevgilisi Eve’le beraber olmak için Tanca’ya yollanmaktır. Adam’daki zaten zor bulunan 0 Negatif kanları Eve’in, hemen tüketecek, bencil ve şımarık kızkardeşi Ava’nın (Mia Wasikowska) apansız ziyareti de kırılgan sevgililerin huzurunu kaçıracak, açgözlü vampir Ava’nın kendini tutamayıp bütün kanını içtiği zavallı Ian’ın cesedi de ancak asite atılarak yok edilecektir Detroit varoşlarında. Çiftimizin harmanlığına Kit’in Arap çırağı Bilal oğlanın son verdiği film, tükenmekteki petrolden sonra dünyayı su savaşlarının beklediği vurgusuyla noktalanırken ‘YALNIZLAR KULÜBÜ’ 7 MART’TA GÖSTERİME GİRECEK Eşcinsellik, AIDS ve hümanizm ASLI SELÇUK fin Dune) bulur. Doktorun denetiminde vitamin flakonları alarak 3 ay içinde toparlanır. ABD’de bu ABD’nin en ırkçı, tutucu eyailaçları hükümetle ilaç şirketleleti Teksas’ta 19851992 yılları ri onaylamazlar. Kendini iyice toarasında geçen, bir gün AIDS olparlayan Ron, Dr. Vass’tan aldıduğunu ve 30 günlük ömrü kalğı ilaçlarla Teksas’a döner, Dallas dığını öğrenen elektrikçi, rodeoAlıcılar Kulübü’nü kurar. Bu özel cu, uyuşturucu ve seks bağımlısağlık kulübüne üyelik ayda 400 sı Ron Woodroof’un gerçek öydolardır, ilaçlarsa bedavadır. Ron, küsü çok sayıda sinemacının ilRayon ve eşcinsel dostgisini çekti. Doksanların ortasında Denu AIDS, ayrımcılık, larıyla kendine yeni bir yaşam kurar. İşini iyice nis Hopper, Woönyargılar, ırkçılık büyütür, dünyaya açılır. ody Harrelson’la, gibi ciddi, yıkıcı Besin ve uyuşturucu ba2008’de Craig Gillespie, Ryan temaları işlemesine kanlığı, Ron’un peşindedir. Gosling’le , 2009’da karşın yönetmen Dallas Buyers Club Marc Foster, Brad Jean–Marc Vallée (Yalnızlar KulüPitt’le Ron’un sıra bü/2013) önyargılı ırkdışı yaşamını filmleşfilme mizahta çı kovboy Ron’un eştirmek istediler. eklemiş. cinsellerin sözcüDoksansü olmasını dramlardan beri la komedi arasınHollywood’da doda gezinerek balaşan Ron’un öyşarılı bir anlatımküsü 87 kez redla vurgular. AIDS, dedildi. Ayrımayrımcılık, önyarcı bir kovboyken gılar, ırkçılık gihızlı bir aktivisbi ciddi, yıkıcı tete dönüşen Ron, maları işlemesine AIDS’ten ölmekarşın Vallée öyden önce senarist küsüne mizah da Craig Borten’la katmayı seçmiştir. 20 saatlik bir söy“Bu öykünün leşi yapar. Sonunhümanist yanı ilgimi çekti. Ezida Los Angeles’lı yapımcı Roblenleri, sömürülenleri, antikahbie Brenner projeyi Kanadaramanları severim. Ron’u Gulı Fransız yönetmen JeanMarc guk Kuşu’ndaki McMurphy Vallée’ye (C.R.A.Z.Y/2005, The Young Victoria/2009, Café karakterine benzetiyorum. O de Flore/2011) önerir. 1985’te da McMurphy gibi yaşama tuünlü Hollywood yıldızı Rock tunmaya çalışıyor” diyen yöHudson’ın AIDS’ten ölümü hanetmen, konusunun ağırlığına beriyle başlayan dramatik komekarşın filmini acıyla karışık eğdi de, petrol rafinerisinde elektlenceli de kılabiliyor. Mesleğinrikçi olan Ron (Matthew McCode yeni şeylere yönelmek istenaughey) homofobik arkadaşlayen aktör McConaughey, yarıyla bahislere tutuşur, uyuşturucu pımcı Brenner’ı arayarak, “Ron kullanır, fahişelerle düşüp kalkar. olmak istiyorum, Teksas’lıMakineye ayağını kaptıran kaçak yım, bu rol tam bana göre, işçiyi kurtarırken elektrik çarpan mükemmel olacağım” der. Ron gözünü hastanede açar. HIV Dünyanın en yakışıklı erkeği pozitif olduğunu, 30 günlük ömrü seçilen Matthew McConaughey kaldığını öğrenen Ron umutsuzuzman denetiminde 22 kilo verir, lukla çıkış yolları aramaya girişir. kaslarının yüzde 40’ını eritir, 5 ay Hükümet AIDS virüsünü iniçine kapanarak rolüne hazırlasanlar üstünde test etmeye başnır. McConaughey ve Jared Lelar. Acısını dindirmek için deto olağanüstü yorumlar sunarlar, nek olmaya karar veren Ron bura McConaughey Altın Küre ödüda transseksüel Rayon’la (Jared lünü kazanır. Bütçesi 475 milyon Leto) tanışır. İnsan yaşamı hüküdolar olan bağımsız yapım hızlı metle işbirliği yapan ilaç şirketlebir şekilde 25 günde tek kamerayrinin umurunda değildir, her ikila, doğal ışık kullanılarak gerilla si de kazanacakları paraya bakartekniğiyle çekilir. lar. Ron sert arkadaşlarınca dışlaEn iyi film, erkek oyuncu nır, toplu terapiyi dener, Tanrı’ya (McConaughey), yardımcı erkek yakarır, canına kıymayı bile düoyuncu (Leto), özgün senaryo, şünür. O sert bir kovboy gibi bot makyajsaç tasarımı, kurgu dallaları ayaklarında ölmek istemekterında 6 Oscar adaylığı olan Dallas dir. Sonunda Meksika’ya giderek Buyers Club (Yalnızlar Kulübü) 7 kaçak çalışan Dr. Vass’ı (GrifMart’ta gösterimde.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear