14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 ARALIK 2014 CUMARTESİ 8 HABERLER GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK MEB Şurası’nda turizm ve otelcilik liselerindeki dersi kaldıran önerge kabul edildi n Baştarafı 1. Sayfada inanmadı ya da medyadan ilim bilim alanlarına uzanan çizgideki sözü olanlar, eli kalem tutanlar, korkudan destekleyici tek cümle söyleyemiyorlar. Oysa Saraylı açıkça itiraf etti. “Ben bu saraydan bu ülkeyi tek başıma dilediğim gibi yönetiyorum” dedi. Maşallahı var medyanın, ilim bilim adamlarının, bir türlü; “Sen nesin yahu? Diktatör diyorlar kızıyorsun. Batılı gazeteler padişah diye yazıyorlar. Pekâlâ sineye çekiyorsun” diyemiyorlar. Son açıklamalarında neyin nesi kimin fesi olduğunu da kanıtladı. Son padişah efendimiz, Saraylı, tek adam! HHH RTE’ye uygun bu sıfatları yazamıyor ya medyamız, kafayı takmayın. Zira son günlerde zuhur eden birkaç okumuş yazmış dalkavuk, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülleri töreninde ödül alınca... Örneğin kim mi bu; Bayan Alev Alatlı... RTE’ye hayranlığını, şairin dediği gibi camlara tırmanan konuşmasında açıklayarak yandaşlığın şaheserini yarattı. Üstelik okuryazar da. Ödüllere değer mi bilemem, ama Alatlı’nın RTE’ye; “Siz ‘Dünya 5’ten büyüktür’ dediğinizde biliyor musunuz ‘evrensel dolandırıcılığın hüküm sürdüğü zamanda gerçeği söylemek devrimciliktir’ diyen George Orwell ayağa kalkar, bu sefer de o alkışlardı” dediğini TV’deki canlı yayında izledik. RTE, tam karşısında karısı ile hayran bakışlarla Alatlı’yı izliyordu... HHH Ama gerçek her zaman, her yerde gerçektir. Oysa Orwell’in 1984 kitabını tercüme eden Celâl Üster; Alatlı’nın bugün George Orwell olsa sizi ayakta alkışlardı sözlerini “şaşkınlık içinde okuduğunu” söyledi ve... “Benim çevirdiğim Hayvan Çiftliği ve 1984 adlı yapıtlarında Orwell, her türlü totalitarizmi yerden yere vurmakla kalmaz, insanlara uygulanan baskıları, özgürlükleri yok etme yöntemlerini bazen alaycı bazen simgesel bir dille bazen de olanca karanlığıyla gözler önüne sererdi” dedi. Üster’in açıklamalarından çıkan anlamı anlaması için RTE’nin Orwell’in eserlerini okumuş olması gerek. Ama bir kez; “Kitap okumam. Okuyan arkadaşlarım bana anlatırlar kitabı” dediğine göre Orwell’i ve adını ilk kez Alatlı’nın konuşmasında öğrenmiş olmalı ve... ...Elbette o kitapları okumadığı için Üster’in özetlediği Orwell’in 1984’ünü, 2014’te bu ülkede bizzat kendisinin yarattığının farkında bile değildir. HHH Saraylı’yı ziyaretlerinden sonra RTE’yi övgüleriyle mutlu edenler de çoğaldı son günlerde... Örneğin şarkıcı mı, sunucu mu, programcı mı ve.. ne olduğunu pek bilemediğimiz Hülya Avşar da RTE ile görüştükten sonra, “Benim evim saraydan daha şaşaalı” diyerek demeçler verdi... Tabii bu sözler RTE’yi nasıl memnun etmiştir kim bilir? Akıllı adam şu Acun Ilıcalı. Satın aldığı TV’de Hülya’ya ve kocası Rezza olan şarkıcı Ebru’ya baş köşelerde yer vermesinin nedeni anlaşılıyor. HHH Araya şarkıcılar, yalakalık örnekleri koyduk. Oysa yazının başında belirttiğimiz gibi, elinde kazma laik Cumhuriyeti yıkmaya çalışan RTE’nin elbette direktifleriyle Milli Eğitim Şurası’nda absürd kararlara değinecektik. Karma eğitim gereği, kızerkek birlikte, aynı okuldasınıfta okumalarına öteden beri karşı olan RTE kafasının son örneklerini izliyoruz bugünlerde... İslamcı kafa, karma eğitimi kaldırmaya çalışıyor. Daha evinin yolunu şaşıracak yaşta olan ilkokul 2., 3’üncü sınıflara din dersleri koyma projesi, RTE’nin ülkeyi İslamla yönetilen bir ülkeye dönüştürme çabasına son bir örnek değil mi? Hayır, değil ki, altı yaşında çocuklar Kuran ve Peygamber’in hayatını zorunlu ders olarak alacaklar. HHH Saraylı, tek elden ve tepeden, her gün geriye giden yeni bir adım atarak ülkeyi İslam şeriatına dönüştürmeyi içeren planlarını uygulamaya koyuyor. Saraylı’ya halkımız ne zaman git diyecek? ‘İçki servisi’ dersi kalkıyor u Karma eğitime son verilmesi önerisinde ısrar eden Eğitim BirSen’in Genel Başkanı Gündoğdu, “Karma eğitim 28 Şubat’ın uygulaması” iddiasında bulundu. SİNAN TARTANOĞLU ANTALYA Osmanlı Türkçesinin liselerde zorunlu ders olmasının yolunun açıldığı Milli Eğitim Şurası’nda Kürtçe öğretimi ve anadilinde eğitim konusu gündeme “gelemedi.” Öneri metinlerine bile alınmayan Kürtçe talepleri “Öğrenciler Türkçe öğrenmek zorunda. Kürtçe başka, Osmanlıca başka” tepkileri ile susturuldu. Tüm ret oylarına karşın karma eğitim zorunluluğunun kaldırılması önerisi gündemde tutulurken öneriye bu kez “Biz Atatürk döneminin uygulamasına geri dönülsün diyoruz. Bu ülkede 70 yıl ayrı kız liseleri, ayrı erkek liseleri açılabiliyordu. Karma eğitim 28 Şubat’ın uygulaması” savunması getirildi. Turizm ve otelcilik meslek liselerinin müfredatından alkollü içki hazırlama dersinin kaldırılmasına ilişkin önerge önce reddedildi ancak daha sonra, oylamada “usulsüzlük” yapıldığı itirazlarına karşın kabul edildi. Sabah oy çokluğu ile reddedilen önergenin öğleden sonra oy çokluğu ile kabul edilmesine ilişkin “üyelerin değiştirildiği” iddiası dile getirildi. 19. Milli Eğitim Şurası’nda zorunlu din dersi, dini eğitim ve karma eğitim tartışmalarının gölgesinde Kürtçe öğretimi ve anadilinde eğitim talepleri de dillendirildi. Ancak öneri metinlerine girmesi engellenen bu öneriler sadece Antalya’daki MEB Şurası’nda Osmanlıcanın liselerde zorunlu olması kamisyondan kabul edilirken, Kürtçeye ilişkin tartışma yaşandı. komisyon başkanı Kürtçenin tartışılmasını istemedi. ‘Sırada Arap alfabesi var’ FİGEN ATALAY/ SİBEL BAHÇETEPE MEB tarafından düzenlenen 19. Milli Eğitim Şurası’nda Osmanlıca zorunlu ders olarak bütün liselerin öğretim programlarında yer alması ve din ağırlıklı eğitim önerilerinin komisyonlardan geçmesine eğitimcilerden tepki geldi. Eğitimİş Sendikası Genel Başkanı Veli Demir, Osmanlıcanın zorunlu ders olmasının önümüzdeki dönemde Latin Alfabesi yerine Arapçanın da zorunlu hale gelmesi endişesini beraberinde getirdiğini belirtirken; Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği üyeleri akademisyenler ise “Eğitim sistemi giderek kötüye gidiyor. Osmanlıca dayatması genç beyinlere bir şey sağlamayacak, Türkiye yerinde sayacak” görüşünde birleştiler. Şuranın delege yapısına ilişkin bilgi veren Demir, delegelerin demokratik biçimde belirlenmediğini belirterek, “Şuranın, dini cemaatler ve tarikatlardan oluşan bir delegasyon yapısı var” dedi. Osmanlı Türkçesi’nin liselerde zorunlu ders olarak bütün liselerin öğretim programlarında yer alması önerisi oyçokluğuyla kabul edildi. Öneriye tepkiler şöyle: Eğitimİş Sendikası Genel Başkanı Veli Demir: Osmanlıcanın zorunlu olmasına kesinlikle gerek yok. Bu anlayış devam ederse 20. Milli Eğitim Şurası’nda, Osmanlıcanın alfabesi olan Arap harflerini de getirelim diyebilecekler. Türkçe ortaokul ve lisede yeteri kadar öğretilmiyor. Osmanlıca Arap alfabesidir. Osmanlıca sarayda, sarayın ve saraya hizmet edenlerin konuştuğu dil. Anadolu halkının bu dille alakası yok. Osmanlıca seçmeli ders olabilir, insanlar araştırma için bu dersi alabilir. Ama zorunlu olması yan lıştır. 3 Mart 1924’teki Tevhidi Tedrisat Kanunu açıktır, 1 Kasım 1928’de Harf Devrimi vardır. Dile dokunulamaz ama yavaş yavaş itibarsızlaştırma, altyapı oluşturma durumu var. Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere: Şuranın bütün bu sorunları bırakıp Osmanlıcayı zorunlu ders olarak ele alması kabul edilemez. Şura aklını başına toplamalı, eğitim sisteminin asıl sorunlarını tartışmalı. Osmanlıcanın zorunlu olması yanlış. Öğretim Üyeleri Derneği Genel Sekreteri Esen Aslandoğan: Osmanlıca isteyen öğrenebilir. Ama Osmanlıca ile dünyanın hangi ülkesinde iletişime geçecek çocuklar, bu çok sakıncalı bir şey. Eğitimin kalitesi ciddi şekilde bozuluyor. Mezar taşını okuyamıyoruz diye Osmanlıca’nın getirilmesi komik. Eğitimin üst üste başka türlü şekillendiriyorlar, bu şekillendirme genç beyinlere bir şey sağlamayacak, Türkiye yerinde sayacak. EĞİTİMCİLERDEN OSMANLICA TEPKİSİ “lafta kaldı.” Liselerde seçmeli olarak okutulan Osmanlı Türkçesinin zorunlu olarak okutulması önerisini kabul eden “Müfredat Komisyonu”nda Kürtçe eğitim tartışması yaşandı. Osmanlıca dersinin “Ecdadının mezar taşlarını okuyamayan tek millet biziz” sözleri ile savunulması karşısında bir komisyon üyesi “Mezar taşları diyorsunuz ama bu ülkede 20 milyon Kürt var. Onların dillerini konuşmasına izin verilmiyor. Osmanlıcanın zorunlu ders olarak teklif edildiği bir yerde Kürtçenin de öğretilmesi gerekir” dedi. Üye, iki dilli bir eğitim sisteminin benimsenmesi gerektiğini söyledi. Ancak üyenin talebi Müfredat Komisyonu Başkanı Hayati Akyol’un tepkisi ile karşılandı. aşkanlık yetkimle..’ Akyol, “Bu önerinizi dikkate almıyoruz” dedi. Öneri sahibinin “Dikkate almak zorundasınız” sözleri üzerine başkan Akyol, “Başkanlık yetkilerimi kullanarak dikkate almıyorum” diye konuştu. Bunun üzerine öne ‘B riye muhalif olan bir üye, “Polemik yapıyorsun. Öğrenciler Türkçe öğrenmek zorunda. Kürtçe başka, Osmanlıca başka” ifadelerini kullandı. Bu şekilde bastırılan Kürtçe dersi önerisi öneri metnine giremedi. Öte yandan karma eğitime son verilmesi önerisinde ısrar eden Eğitim BirSen’in Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, tartışmalara farklı bir boyut getirdi. Gündoğdu, “Biz Atatürk’ün uygulaması geri gelsin diyoruz. 70 yıllık Cumhuriyet tarihinde Çamlıca Kız Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi, İzmir Kız Meslek Lisesi gibi kız ve erkek liseleri vardı. Karma eğitim kaldırılsın diye bir teklif getirmedik. İktidar vesayet kurumları ile hesaplaşırken 28 Şubat uygulamasının devam ettiriliyor olması yeni Türkiye’nin gerçekleri ile uyuşmamaktadır” dedi. Gündoğdu, karma eğitime ilişkin önergelerini şura genel kuruluna da vereceklerini aktardı. nan Kutlu Doğum etkinliklerinin kurala bağlanmasının önü açıldı. Kutlu Doğum Haftası’nın yapılacak düzenleme ile Belirli Günler ve Haftalar takvimine eklenmesine ilişkin önerge kabul edildi. Böylece Kutlu Doğum’un tüm okullarda zorunlu olarak etkinliklerle kutlanmasının önü açıldı. Önerge ile Aşure Günü ve Muharrem Ayı da takvime eklendi. Komisyonda, liselerde haftada 1 saat zorunlu olanak okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin haftada iki saat okutulmasına ilişkin önerinin kabul edilmesiyle, tartışmalı zorunlu din dersinin müfredattaki ağırlığının daha da arttırılmasının önü açıldı. Komisyon yönetiminin hiçbir üyenin lehte veya aleyhte konuşmasına izin vermediği öğrenildi. Liselerde okutulan Görsel Sanatlar dersinde, “hat, ebru, tezhip ve minyatür” gibi geleneksel sanatların da öğretilmesinin önü açıldı. Bu önergenin de bir üyenin rahatsızlanarak bayıldığı ve diğer üyelerin onunla ilgilendiği sırada oy kullanmadıkları halde “oy birliği ile” kabul edildiği belirtildi. Daha fazla zorunlu em Kutlu Doğum hem Aşure Her yıl yenilenen bir genelge ile okullarda kutlanması sağla H Avcı: Kız erkek okulu açmaya engel yok Haber Merkezi Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Milli Eğitim Şurası’nda alınan kararlarla ilgili eleştirileri yanıtlarken, “Burada alınan kararlar tavsiye kararı niteliğindedir, bunların bazıları uygulanır, bazıları uygulanmaz veya hiç dikkate alınmak durumunda değil” dedi. Habertürk televizyonunda soruları yanıtlayan Avcı “Okullarda ‘alkollü içki ve kokteyl hazırlama’ dersi, risk olabilir. Bu dersler vesilesiyle gençler alkolle tanışırsa alkole eğilim olur endişesiyle böyle bir teklif getiriliyor” dedi. “Bazıları Osmanlıca dersinin zorunlu olmasını doğru, bazıları yanlış bulu yor. Benim önerim diğer okullardaki seçmeli şeklinde devam etmesi. Ama böyle bir tavsiye kararı alınırsa, ileride imkânlarımız olduğunda uygulamaya koyabiliriz” diyen Avcı, “Bugünkü mevzuatımıza göre, kız veya erkek okulu açmaya engel bir durum yok. Çünkü bizim kız meslek liselerimiz zaten var. Karma eğitim zaten zorunlu değil” şeklinde konuştu. Avcı, ilkokula zorunlu din dersini taşımanın kendisine doğru gelmediğini belirtirken “Alevilerin gözüyle ders kitaplarını revize edelim dediğimizde çok farklı öneriler geliyor, bu işin sonu yok” diye konuştu. AYM, ÖSYM’nin sınavlar üzerindeki sır perdesini kaldırdı Sorularda gizlilik kalktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, ÖSYM’nin üniversite sınavlarından KPSS’ye, hâkimlik sınavlarından bakanlık görevde yükselme sınavlarına, hatta TUS’a kadar tüm sınavlarına ait soru ve yanıtların, Bilgi Edinme Hakkı Yasası kapsamı dışında bırakılmasını ve yayımlanmasının yasaklanmasını öngören yasa hükmünü iptal etti. Soruların ve puan hesaplamaların doğruluğuna itiraz edilmesini engelleyen, şifre ve kopya gibi skandalların da ortaya çıkmasını engelleyen düzenleme ile ÖSYM soruların sadece yüzde 20’sini yayımlıyordu. Artık tüm sorular açıklanacak. Anayasa Mahkemesi, CHP’nin başvurusu üzerine kamuoyunda “torba yasa” olarak bilinen, 6495 sayılı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un bazı hükümlerini iptal etti. Başvuruyu esastan görüşen yüksek mahkeme, yasanın ÖSYM Başkanlığı tarafından uygulanan sınavlara ait soru ve cevapların, “Bilgi Edinme Hakkı Yasası” kapsamı dışında bırakılmasını öngören yasa hükmünü anayasaya aykırı buldu. l Kaçak yapıları incelemek isteyen avukatlara soruşturma Erdoğan Urla’da müdahil olacak EMRE DÖKER İZMİR Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kamuoyunda uzun süre tartışılan Urla villalarına ilgisi sürüyor. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyesi 18 avukat, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da armağan edildiği savlanan kaçak durumdaki Urla villalarını incelemek için 26 Nisan’da bölgeye gitmiş ancak jandarma tarafından 3 saat alıkonulmuş ve engellenmişti. Urla Cumhuriyet Savcılığı, avukatlardan Komisyon Başkanı Bülent Tokuçoğlu hakkında, villaların sahibi Oğuzhan Boyacı’ya hakaret ettiği iddiasıyla Adalet Bakanlığı’ndan soruşturma izni istedi. Bu aşamada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da avukatlarına vekâlet vererek kızına hakaret edildiği iddiasıyla soruşturmaya müdahil olduğu öğrenildi. Söz konusu yapıların Kıyı Yasası’na aykırı olduğunu ve bulundukları alanın sit derecesinin 1’den 3’e düşürüldüğünü anımsatan Tokuçoğlu, şunları söyledi: “Bununla ilgili hukuken ne yapılabilir düşüncesiyle oraya gitmiştik. Kıyı yolunun önünün demir parmaklıklarla kapatıldığını gördük. Yolda kameralar ve bekçi kulübeleri bulunuyordu. Fotoğraf çekip, tutanak tuttuktan sonra geriye döndük. Tam bu sırada yolda bizi bazı kişiler durdurdu. Burasının Oğuzhan Boyacı’ya ait özel mülk olduğunu öne sürerek bizim ne aradığımızı sordular. Biz de görevli geldiğimizi ve amacımızı anlattık. Tehditler ve küfürlerle karşılaştık. Olayın büyümemesi için köye döndük ancak jandarma bizi durdurdu. ‘Konut dokunulmazlığını ihlal ihbarı’ olduğunu söyledi. Daha sonra şikâyet değiştirilerek ‘hakaret ve tehdit’e dönüştürüldü. Soruşturma da böyle başlatıldı.” Tokuçoğlu, “Erdoğan’la ilgili hiçbir şey yokken birden bu olaya avukatı aracılığıyla müdahil oldu. O villa ona ait değil. Biz de olduğuna dair bir şey söylemedik. Daha sonra dosyaya bir baktık ki, Erdoğan’ın kızına da hakaret ettiğimiz yazılmış. Orada yaşanmayan bir şey dosyaya eklenmiş. O zaman anladık ki arı kovanına çomak sokmuşuz. Amacımız ne Cumhurbaşkanı ne Başbakan. Derdimiz kaçak yapılaşmadır. Anayasa önünde herkes eşittir. Bunun gereği olarak kim kaçak yapı yapıyorsa sorumlu olacaktır. Kaçak olduğu bilinen Ak Saray için ‘Yıkın yıkabiliyorsanız’ diyen bir anlayış, şimdi Urla’da karşımıza çıkıyor. Buradaki niyet, ‘Ben hukuku tanımam, hukuka karşın kaçak yapılaşmanın arkasındayım’ demektir” yorumunu yaptı. l Alev Alatlı’yı eleştirdi Bahçeli’den Berkin tweet’i Haber Merkezi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı öven bir konuşma yapan Alev Alatlı’nın sözlerini eleştirdi. “Yerel dolandırıcılığı görmeyen, yerel ve küresel bağlantılı soygunu inkâr edenden aydın falan olmaz” diyen Bahçeli, “Heyhat, böyle bir ortamda 15 yaşındayken 16 kiloya düşerek hayatını kaybetmiş Berkin Elvan’a ve annesine hakaret de normal görülür” dedi. Twitter hesabından gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninde konuşan sözde alleme ve aydın şahsiyetlerden bize ait bir şey duydunuz mu? Adını Türkİslam tarihine altın harflerle yazdıran nice âlim ve arifimize bir tek atıf yapıldı mı? Hele birisi var ki, bugüne kadar yazdığı kitapları manen yakmış ve münevverliği iktidar mürebbiyeliğiyle değiştirmiştir. Buna göre, Rus yazar Aleksandr Soljenitsin yaşasaymış, yüz binlerce Suriyeliye kapılarını açan hükümeti ve övülen şahsı ayakta alkışlarmış! ‘Evrensel dolandırıcılığın hüküm sürdüğü zamanda gerçeği söylemek devrimciliktir’ diyen George Orwell da alkışlarmış. Yani dünya âlem alkış yarışına girermiş. Yerel dolandırıcılığı görmeyen, yerel ve küresel bağlantılı soygunu inkâr edenden aydın falan olmaz. Aydın aydınlatır, karartmaz. Aydın vicdanın sesini dinler, telkinlere gelmez. Aydın çağa yön verir; yoksa iplerini iktidarın emrine vermez. Gerçek sanatçı saray övmez, duvar kâğıtları altın varaklı, bardak ve çanakları altın sırmalı olan binlerce odalı kaçak yapıyı haklı çıkarmaz. Heyhat, böyle bir ortamda 15 yaşındayken 16 kiloya düşerek hayatını kaybetmiş Berkin Elvan’a ve annesine hakaret de normal görülür” dedi. Üniversiteye cami, İzmit’e imam hatip BİNGÖL/ İZMİT (Cumhuriyet) Bingöl Üniversitesi yerleşkesinde yapılan cami, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in katılımıyla açıldı. Bakan Yılmaz, üniversitenin camiye kavuşmasından büyük mutluluk duyduğunu belirtirken Görmez de üniversite ile caminin birbirini tamamlayan iki kurum olduğunu savundu. Konuşmaların ardından okunan dualarla cami, ibadete açıldı. İzmit Mehmet Akif Ersoy Anadolu Kız İmam Hatip Lisesi’nin açılışında konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ise “Öyle bir düzenleme yaptık ki bundan sonra hiç kimse, Türkiye’de kanun değiştirmeden imam hatiplerin önüne engel koymayacak. Öyle bir düzenleme yaptık ki artık bu ülkede dinini, Kuranıkerim’i peygamber efendimizin hayatını öğrenmek isteyen, sadece imam hatiplerde değil, Türkiye’deki her ortaokulda ve lisede bunu öğrenebilecek” dedi. kandallar örtülüyor eleştirisi Söz konusu yasa ile ÖSYM, sınav sorularının yalnızca yüzde 20’sini açıklama kararı almış, adayların sorulara itiraz için yasal yolları kullanma olanağı kalmamıştı. Ayrıca şifre, kopya, soruların çalınması veya sızdırılması gibi skandalların ortaya çıkmasının da düzenleme ile engellendiği eleştirisi getirilmişti. Son olarak düzenlenen YGS’de İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın oğlunun sınav sorularını önceden arkadaşlarıyla eposta üzerinden paylaştığı iddia edilmişti. İddianın doğru olup olmadığı, iddiaya delil olarak paylaşılan sorularla gerçek soruların karşılaştırılması yasa gereği mümkün olmadığı için belirlenmemişti. Ayrıca adaylar, sorular açıklanmadığı için akıllarında kaldığı kadarı ile Twitter üzerinde soruları açıklamış, ÖSYM suç duyurusunda bulunacağını bildirmişti. AYM kararı ile ÖSYM’nin sınavlarındaki sır perdesi kaldırıldı. Artık soruların tamamının sınavların ardından, yasa öncesi uygulamada olduğu gibi açıklaması gerekecek. S Davutoğlu’na TÜRGEV sorusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili, Sinop Milletvekili Engin Altay, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yönetiminde olduğu TÜRGEV ile ilgili olarak, “Hükümet, öğrencilerin barınma sorununun çözümü konusunda TÜRGEV’e resmi bir görev verdi mi?” diye sordu. Altay, Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde hükümetin, öğrencilerin barınma sorununun çözümü konusunda TÜRGEV’e resmi görev verip vermediğini sordu. CHP’li Altay, önergesinde özetle şu sorulara yer verdi: “Hükümetinizin, kamu kurum ve kuruluşlarına, bina, arsa ve benzeri taşınmazlarını TÜRGEV’e bedelsiz ya da çok düşük bedelle tahsis etmeleri konusunda bir talimatı olmuş mudur? Kamu kurumu olan YURTKUR, öğrenciler için özel şahıslardan bina kiralama yoluna giderken, kamu kurum ve kuruluşları ile belediyelerin kamu kaynaklarını, özel bir vakıf olan TÜRGEV’e vermeleri, kamu kaynaklarının israfı değil midir? Kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeleri, kamu kaynaklarını ve kamu olanaklarını TÜRGEV yerine YURTKUR ile paylaşmaları konusunda uyaracak mısınız? Yoksa Bilal Erdoğan’ın yönetiminde olduğu TÜRGEV’e kamu desteği sürecek midir?” Arı kovanına çomak
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear