Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 ARALIK 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 Saadet Zinciri Kırıldı Bürokraside AKP iktidarı ile birlikte hızla ilerlemiş kimilerinin düştüğü durumlarla ilgili epey öykü dinliyoruz son günlerde. Peş peşe görevden alınan genel müdürler, müdürler, daire başkanları ve üst düzey makamlarda yer almış olanlarla ilgili öyküler bunlar: Yüksek ücretli okullarda okuyan çocuklarını yeniden devlet okullarına yazdırıyorlarmış. Yurtdışında okuttukları çocuklarını geri çağırıyorlarmış. Pahalı evlerde otururlarken düşük kiralı küçük evlere çıkıyorlarmış. Fiyakalı arabalarını satıyor, işe otobüsle gidiyorlarmış artık. Son 12 yıldır genel müdür, müdür, daire başkanı maaşıyla edinilemeyecek kuşkulu bir yaşam standardı, birdenbire yoksulluk düzeyine iniyormuş! Öykülerde adı geçenlerin çoğu da, geçen yılın sonuna değin AKP iktidarı ile kol kola olan, iktidarın “nimetlerini” kardeş kardeş paylaşmakta olan Pensilvanya cemaatinin müritleri... Onların vardıkları bu son durağı, Orhan Bursalı son çıkan kitabı “Çatışmanın Anatomisi”nde okuduğumuz bir saptamasıyla çok güzel betimliyor. Bursalı, Pensilvanyacı cemaati “çıkar ortaklığı”nda büyük bir kümelenme olarak niteliyor: Önce eğitiliyorlar, sonra iş sahibi yapılıyor ya da işe yerleştiriliyorlar. Şirketler, devlet, medya, okullar onlara sonuna kadar açık. Kısacası, bunalımlar içinde yaşayan bir toplumda garantili bir yaşam... Nizama Uygunluk Geçen hafta değerli araştırmacı dostumuz Ahmet Demirtaş’ın, Recep Sultan Sarayı ile ilgili gözlemlerine yer vermiştik. Demirtaş, üzerine saray yapılan AOÇ’deki alana yönelik ilk talanın “2005’te Söğütözü Fidanlığı’nın TOBB’ye hukuk dışı olarak satılması ile başladığını” ifade etmişti. TOBB Basın Müşavirliği’nden bir açıklama geldi. Deniyor ki: “Hukuk dışına taşacak hiçbir olayın içerisinde TOBB’un bulunması mümkün değildir. TOBB, 17 Eylül 2004 tarihinde Bakanlık tarafından herkese açık olarak yapılan ihaleye girmiş, söz konusu alanı bütün kamuoyuna açık bu ihale sonucunda almıştır. 18 Kasım 2004 tarihinde tapu devri gerçekleştirilen bu arazi eğitim amaçlı alan olarak değerlendirilmiştir. TOBB olarak bütün faaliyetlerimizin hukuk içerisinde, kanun ve nizamlara uygun olarak yapılması ilk önceliğimizdir.” Yani? Atatürk’ün halkına adadığı çiftlikteki fidanlık alanı TOBB tarafından alınmış. Ama kanun ve nizamlara uygun olarak alınmış... Yatağan Direnişi En kitlesel, en uzun soluklu, en kararlı mücadeleyi Yatağan işçisi verdi. Yatağan işçileri isteseler başka yerlerde iş bulabilirdiler. Ayrılmadılar, direnmeye devam ettiler. Çünkü kömür ocaklarının ve santralların kamuda kalması gerektiğine inanmakla kalmamış, bu inancı bölge halkına da aşılamışlardı. Bir sendikacı dostumuz dedi ki: “Yatağan mücadelesi başarılsa, özelleştirme durur.” Özür, Tamam da Kim Dileyecek? (4) Ancak, Recep Tayyip Erdoğan ve yakın çevresi ile kapışma, cemaatin kurduğunun “garantili bir yaşam” gibi görünen, aslında bir tür “saadetmutluluk zinciri.” Cemaatin toplumsal konumu “alçalan yıldız”a dönüştüğünde işlerin tersine döneceği bir zincir... Sonuç ortada: AKP ile çıkar ortaklığı bozuldu ve o zincir kırıldı. Pensilvanya cemaatçilerinin saadeti sona erdi. Diğer ortakların saadeti ise şimdilik sürüyor. Daha önce de belirtildiği gibi İsmet İnönü bazı konularda Atatürk’le anlaşmazlığa düşerek başbakanlıktan istifa edince bu göreve 25 Ekim 1937 günü Celal Bayar getirilmişti. “Dersim kıyımı” üst başlığı altında toplanan olaylar Bayar’ın onayıyla 2 Ocak 1938 günü başlayan ve 17 Ağustos 1938’e kadar süren 2. ve 3. Tunceli harekâtı sırasında gerçekleşmiştir. Sivil halka karşı uygulanan kıyımlar, yüzlerce ailenin yerinden yurdundan edilerek zorunlu göçe zorlanması, kız çocuklarının ailelerinden koparılarak subaylara evlatlık olarak verilmesi gibi insan hakları ihlallerini önceki yazılarımızda dile getirmiştik. Bu uygulamalar Dersim halkından 76 yıl sonra da olsa mutlaka özür dilenmesini zorunlu kılmaktadır. Peki, bu özrü kim dileyecektir? Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşundan 1945 yılına kadar 22 yıl, aynı dönemde dünyanın birçok ülkesinde de benzeri görülen partidevlet rejimiyle yönetilmişti. Bu rejimin en önemli özelliği, parti ile devletin giderek kaynaşması, parti politikalarının doğrudan devlet politikaları olarak yürürlüğe girmesidir. Dersim kıyımı da olumlu ya da olumsuz tüm diğer olaylar gibi o yıllarda uygulanan devlet politikasının bir sonucudur. 22 yıl süren o dönemin CHP’sini günümüz CHP’siyle özdeşleştirmek yanlıştır. Çünkü partidevlet rejimlerinde parti, bünyesinde çeşitli akımları barındırır. Nitekim çok partili rejime geçildikten sonra CHP içindeki farklı akımlar çeşitli adlarla örgütlenmişlerdir. Başbakanlığı 25 Ocak 1939’a kadar süren Celal Bayar altı yıl sonra CHP’den istifa edecek, üç arkadaşıyla birlikte 7 Ocak 1946’da Demokrat Parti’yi kuracaktır. Arkadaşlarından Adnan Menderes 1931 seçimlerinde Aydın’dan seçilmiş bir CHP milletvekiliydi. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) Birinci Dönem Konya milletvekili seçilen Refik Koraltan 8 Eylül 1921 31 Temmuz 1922 tarihleri arasında Yozgat İstiklal Mahkemesi Başkanlığı’na getirilmiş, II. Dönem’de yeniden Konya milletvekili olarak TBMM’ye girmişti. Bu dönemde 8 Aralık 1923 5 Şubat 1924 tarihleri arasında İstanbul İstiklal Mahkemesi üyeliğinde görevlendirilen Koraltan III. ve IV. Dönem Konya milletvekilliği yapmış 1935’e kadar Meclis’te kalmıştı. Koraltan, on yıllık Demokrat Parti iktidarı boyunca TBMM Başkanlığı görevinde bulunmuştur. 9 Aralık 1955 20 Haziran 1956 tarihleri arasında DP iktidarının Dışişleri Bakanı olan Fuat Köprülü de 19351946 yılları arasında CHP milletvekiliydi. 1957 yılında DP’den istifa ederek Hürriyet Partisi’ne katılmıştır. Daha sonra biri cumhurbaşkanı, biri başbakan, biri TBMM başkanı biri de dışişleri bakanı olan bu siyasetçiler bünyesinde yer aldıkları devlet partisi CHP’nin uyguladığı tüm politikalara oylarıyla ortak olmuşlardı. Bu arada Dersim harekâtı boyunca askere komuta eden Mareşal Fevzi Çakmak’ı da unutmamak gerekir. Mareşal, 1946 seçimlerinde Demokrat Parti listesinden bağımsız aday olarak VIII. Dönem İstanbul milletvekili seçilmişti. Daha sonra Celal Bayar’la anlaşmazlığa düşerek DP’den istifa etmiş, 19 Temmuz 1948’de Osman Bölükbaşı ile birlikte Millet Partisi’nin kurucu üyeleri arasında yer almıştı. Dersim kıyımı sırasında sivil halka karşı uygulanan şiddete, insan hakları ihlallerine sessiz kalan, daha da ötesinde Celal Bayar gibi 2. ve 3. Dersim harekâtının başsorumlusu olan bir siyasetçi daha sonra parti değiştirdi diye dilenmesi gereken özre ilişkin muafiyet kazanabilir mi? AKP, “CHP Dersim halkından özür dilesin!” diye bastırıyor, bir bölge halkının acısı üzerinden oy avcılığı yapmak istiyor. Örnek olarak da eski Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın AKP il başkanları toplantısında dilediği özrü gösteriyor. Ne bu özrün, ne de CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun televizyondaki bir tartışma sırasında partisi adına dilediği özrün “hoş jestler” olmak ötesinde bir değeri, geçerliliği, etkisi yoktur. Dersim’de insan haklarını ayaklar altına alan partidevlettir. Eğer devletin sürekliliği boş bir kavram değilse özür dilemesi gereken de devlettir. TBMM çatısı altında her partiden eşit sayıda milletvekiliyle bir “Dersim/Tunceli hakikatler komisyonu” kurulmalı, Dersim’e ilişkin tüm arşivler açılarak bu komisyonun bilgisine sunulmalıdır. Komisyonun hazırlayacağı rapor doğrultusunda, TBMM Genel Kurulu’nun oylarıyla, devlet Dersim halkından özür dilemelidir. Bunun başka bir yolu, yöntemi yoktur. Tamam Eksik kalmıştı. Tamamladılar: Askerlik de özelleştirildi... Satış Üzerine Bu tipler böyledir: Kimileri bu gibilere oportünist der, kimileri fırsatçı, kimileri oynak, kimileri taklacı... Baktılar o gün Atatürkçülük mü tutuluyor, o zaman Atatürk üzerine döktürürler. Atatürk üzerine çalışmalar yapar, kitaplar çıkarır, köşe doldururlar. Naftalin kokan gardıroplarını açar, okura, izleyiciye Atatürk satarlar. Atatürkçülük gözden mi düştü, bu kez fırıldak olur, farklı dönmeye başlarlar. Artık onlara göre, Atatürk zalimdir, Atatürk diktatördür, Atatürk’ün döneminde kırım yapılmıştır. Gün, Atatürk düşmanlarına Atatürk düşmanlığı satma günüdür! Bu tipler hep böyledir; hiç kaybetmez, hep kazanırlar. Her zaman reklamları da, satışları da boldur. Kurtarma Harekâtı Soma’da işçilerin göz göre göre kavrulmasına neden olan patron takımı, hayatta kalanları da işten attı. Yüzde 300 kârla çalıştırdıkları ocaklardan şimdi kurtulmak istiyorlar. Çünkü işçi alacaklarından, kıdem ve ihbar tazminatından, yangın riski taşıyan, grizu yüklü ocakları güvenli hale getirmek yükünden kaçıyorlar. Tüm borçlarını, yükümlülüklerini kamuya yükleme niyetindeler. İşsizlik sigortası fonunu gözlerine kestirmişler... Sorumluluklarını oraya yükleyip kaçacaklar... AKP de yatmış görünüyor bu işe... İşçileri kavuran patronun paçasını kurtaracak... Firavun Okurumuz Hayati Kılıç, İsaac Asimov’un “Bilim ve Buluşlar Tarihi” kitabından alıntı göndermiş: “Mısırlı hükümdarlar özenli evler inşa ettiler. Gerçekte hükümdara firavun deniyordu; bu da ‘büyük ev’ anlamına gelen Mısır sözcüğünün Yunanca versiyonudur.” Türkçe versiyonunu da AOÇ’de görüyoruz bugün. VIP dinlemeye İstanbul Haber Servisi – İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün arşiv kayıtlarında yapılan incelemenin ardından gazeteci, işadamı, eski Genelkurmay başkanları ve komutanların aralarında bulunduğu 160 kişinin dinlenmesine ilişkin soruşturma başlatıldı. 20082009 yılları arasında kod isimlerle yapılan ‘usulsüz dinleme’ ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı dinlemelere ilişkin mahkeme kararlarını inceleyecek. Hürriyet gazetesinin haberine göre İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün arşiv kayıtlarında Mülkiye ve polis müfettişlerinin yaptığı incelemelerde aralarında gazetecilerden eski Genelkurmay başkanlarına kadar 160 kişinin ‘terör ve organize suç örgütü üyesi oldukları’ gerekçesiyle dinlendiği tes Torba yasadaki birçok düzenlemeyi anayasaya aykırı buldu AYM’den kritik iptaller soruşturma pit edilmişti. Dinlenen isimlerin arasında eski Genelkurmay başkanları İsmail Hakkı Karadayı ile Hüseyin Kıvrıkoğlu, gazeteciler Can Dündar, Yılmaz Özdil, Uğur Dündar ve Mehmet Yakup Yılmaz’ın olduğu çok sayıda kişi yer alıyordu. Mülkiye Başmüfettişi Turgay Alpman ile Polis Başmüfettişi Selim Kutkan tarafından hazırlanan raporda IMEI numaraları üzerinden dinlenen telefonların İstihbarat Şube ile sınırlı kalmadığı, İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü ile Organize ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde de geçmiş yıllara dönük yapılan araştırmalarda yaklaşık 20 bin telefon dinlemesi olduğu belirlenmişti. Dinlemelerin yapıldığı dönemde ise İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi’nin başında Ali Fuat Yılmazer görev yapıyordu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, CHP’nin kamuoyunda “torba yasa” olarak bildiği yasaya karşı açtığı dava sonucu 6 kritik düzenlemeyi iptal etti. Bu kapsamda meraların imara açılarak, 29 yıllığına özel kişilere satılmasına olanak sağlayan düzenleme ile sağlıkla ilgili kişisel verilerin paylaşılmasını öngören yasa hükmü anayasaya aykırı bulundu. Anayasa Mahkemesi, CHP’nin iptal istemli başvurusunu karara bağladı. Buna göre mera, yaylak ve kışlakların, tespiti, tescili, belediyelere, il özel idarelerine veya ilgili idarelere tahsisi, bu yerlerdeki yapıların alanlarına ilişkin 3194 sayılı İmar Yasası’nın ek 4. maddesi anayasaya aykırı bulunarak iptal edildi. Düzenlemenin yürürlüğü, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasına kadar durduruldu. Söz konusu ek 4. maddesi ile meralar imara açılıyordu ve üzerinde ev yapılmasına olanak tanınmıştı. Ayrıca, belediyeler ve valilikler meraların 29 yıllığına özel kişilere kiralanmasını düzenliyordu. SAYIŞTAY’IN DENETLEME YETKİSİ ARTTI Sayıştay’ın denetim yetkisini daraltan yasa maddesini iptal eden yüksek mahkeme, Sayıştay’ın kamu payı yüzde 50’den az olan özel şirketleri de denetlemesinin önünü açtı. Bu imkân Sayıştay’ın, merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarını, mahalli idareleri, sermayesindeki kamu payı doğrudan veya dolaylı olarak yüzde 50’den fazla olan özel kanunlar ile kurulmuş anonim ortaklıkları, diğer kamu idarelerini denetlemesini düzenleyen hükümdeki “yüzde 50’den fazla olan” ibaresinin anayasaya aykırı bulunmasıyla sağlandı. olduğuna karar verilen değişikliklerin izin alınmadan yapılabilmesine ilişkin hüküm iptal edildi. Posta Hizmetleri Yasası’nın “gerçek” kişilerin elektronik adreslerin, reklam ve tanıtım amacıyla PTT hizmetlerinden yararlananlara ücret karşılığı kullandırılmasına yönelik düzenlemenin de iptaline karar verildi. Anayasa Mahkemesi ayrıca, kamuoyunda “28 Şubat mağdurlarına sicil affı” olarak bilinen düzenlemeye ilişkin iptal istemini ise reddetti. Yüksek mahkeme, özel hastanelerde biometrik tarama getiren düzenlemenin iptal isteminin ilk incelemesini tamamlayarak dosyayı daha sonra belirlenecek bir tarihte esastan görüşmeyi kararlaştırdı. kuruluşlarında tedavi gören hastaların kişisel sağlık verileri toplaması ve paylaşmasını düzenleyen yasa maddesinin iptaline karar verdi. Hükümet, anayasaya aykırı bulunan bu düzenlemeyi, daha önce kanun hükmünde kararname ile getirmiş, Anayasa Mahkemesi iptal etmişti. Bunun üzerine iktidar, bu kez yasa çıkarmıştı. zgün eserde izinsiz değişikliğe iptal Mimari projelerin, özgün fikir ifade edip etmediğine karar vermeye yetkili mimari estetik komisyonunun, özgün fikir ifade eden mimarlık eser ve projelerinde “eser sözleşmesinde işleme izni verilenler” ile ilgili zorunlu Ö kadına ayda 1000 TL ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) hazırladığı proje ile küçük çocuk sahibi çalışan annelere, evde çocuk bakıcısı istihdam edebilmeleri için aylık 1000 TL mali destek verilecek. Her ay iş yaşamına dönen ya da ilk kez iş yaşamına giren 5 bin kadın 30 ay süreyle desteklenecek. Proje ilk olarak Antalya, Bursa ve İzmir’de uygulanacak. SGK Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, SGK’nin Avrupa Birliği tarafından finanse edilecek “Evde Çocuk Bakım Hizmetleri Yoluyla Kayıtlı Kadın İstihdamının Desteklenmesi Operasyonu” projesinin son aşamasına geldiği belirtilerek proje ile “ilk kez iş hayatına girecek ya da iş hayatına geri dönecek küçük çocuk sahibi annelere ve hizmet akdiyle çalışan annelere çocuklarının bakımı için çocuk bakıcısı istihdam edebilmelerini temin etmek üzere mali destek sağlanması” planlanıyor. İlk olarak İzmir, Bursa ve Antalya’da başlaması planlanan proje ile “kadınların işgücüne katılımlarının artı rılması” amaçlanıyor. Avrupa Komisyonu’nun onayının ardından başlayacak projede, her ay iş yaşamına dönen ya da ilk kez işe başlayan 5 bin kadına 30 aylık bir süreçte doğrudan destek verilecek. Böylece, proje süresince toplam 10 bin kadın, kayıtlı olarak çalışacak. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan sertifikalı olan çocuk bakıcılarının çalıştırılması durumunda destek miktarı artırılacak. Çocuk yapıp çalışan işisel sağlık verileri paylaşılamaz Yüksek mahkeme, Sağlık Bakanlığı’nın kamu ve özel sağlık K KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN ‘Zehir’in markası Arow ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, yasadışı olarak piyasaya sürülen 19 bin 920 çift, 9 model ayakkabıdan 2 bin 368’ine satılmadan ulaşıldığını ve satışlarının durdurulduğu bildirildi. Numunesi alınan 15 ayakkabıdan 12’sinin test sonucunun olumsuz çıktığı kaydedildi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıkmaya göre, Denge Enternasyonal Ayakkabıcılık Şirketi’ne ait “Arow”, “Arow Men” ve “Arow Kids” markalı Çin menşeili 19 bin 920 ayakkabıdan 2 bin 368 çiftine satılmadan ulaşıldığı kaydedildi. Bunların mühürlenerek satışlarının durdurulduğunun belirtildiği açıklamada, 15 model ayakkabıdan 12 tanesinin test sonuçları uygunsuz, 3 tanesinin sonuçları uygun çıktığı açıklandı. Firmaya ise 266 bin 490 TL idari para cezası uygulandığı bildirildi. Bu ürünlerden satın alan veya satışa sunulduğunu gören tüketiciler, bakanlığın “www.tuketici.gov.tr” adresindeki “Tüketici Şikâyetleri” bölümünden veya “ALO 175 Tüketici Şikâyet Hattı”ndan şikâyette bulunabiliyor. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaracı@gmail.com 1/ Bir toplu 1 luk içinde etkili olan ve sözü 2 geçen kimse. 2/ 3 Aynı türden can 4 lılar arasında iletişimi sağlayan 5 kimyasal madde. 6 3/ “Ufuklar” anlamında eski söz 7 cük... Bir takvim 8 türü. 4/ Ceylan... 9 Ham incir. 5/ Sıcak iklimlerde ye 1 2 3 4 5 6 7 8 9 tişen maranta adlı ka1 İ T İ Ş K E N K mıştan elde edilen ve çocuk maması yapma 2 N A Z UMA C I ya yarayan un... Eski 3 T B O R A B A Y Mısır’da güneş tanrısı. 4 İ T İ B A R İ A 6/ Bir nota... Uzun omuz 5 H A R E E G O atkısı. 7/ Isıyla ilgili, terAMA mik... Kedi ya da köpe 6 A Y O L İ ğin ön ayağı. 8/ Genel 7 P L İ D A A F likle yakmak için kul 8 A K S S E C İ lanılan iri saman... Sü 9 A K İ K A H A S rülmemiş, ot bürümüş toprak. 9/ Savrulmak için hazırlanan dövülmüş ekin yığını... Kemiklerin yuvarlak ucu. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir iş yapana ücretinden başka verilen şey. 2/ Anlayış, sezgi. 3/ Harman yerindeki tahılın taş ve toprakla karışık kalıntısı... Hararet. 4/ Nükleer etkinliğin ölçümünde kullanılan birim. 5/ Güzel sanat... Kısa yazı... Anadolu halklarının en eski ana tanrıçası. 6/ Tarıma elverişli olmayan yer... Kahverengi ya da soluk sarı renkte değerli bir taş. 7/ İki el üzerinde havaya kalkma... Dili tutulmuş, konuşamaz hale gelmiş. 8/ Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri... Çin felsefesinde “doğru yol”u belirten temel kavram. 9/ Hayvanlarla insanlar arasında büyülü bir bağ olduğu inancı. 1 2 3 4 5 6 7 8 9