25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 ARALIK 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 13 Sorumlulukla İlgili Yargısız İnfazdan Vazgeçin! Beyannameler, bildirimler, formlar, defterler, belgeler, raporlar, muhasebe kayıtları, karışık vergi mevzuatları ile ilgili danışmanlık hizmetleri, Maliye Bakanlığı’nın yüklediği tüm diğer görevler... Meslek mensuplarının yapması gerekenleri saymakla bitiremeyiz. Kamu adına yapılan bütün bu görevler başlı başına büyük fedakârlık gerektiriyor. Ancak devletimiz bu fedakârlıkla yetinmiyor, ayrıca sorumluluk istiyor. Bu sorumluluk, Vergi Usul Kanunumuzun mükerrer 227. maddesinde düzenleniyor. Buna göre, beyannameleri imzalayan serbest muhasebeci mali müşavirler ile tasdik raporlarını düzenleyen yeminli mali müşavirler, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmaması nedeniyle ortaya çıkan vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutuluyorlar. Aslında Kanun ile öngörülen sorumluluk, sınırlı bir sorumluluğa benziyor. Meslek mensupları, imzalanan beyanname veya düzenlenen raporu, defter ve belgelere uygun olarak düzenlemişlerse herhangi bir sorumluluk ile karşı karşıya kalmıyorlar. Ancak uygulamanın ne yazık ki bu şekilde yürümediği görülüyor. Vergi incelemelerinde bulunan her matrah farkı, meslek mensubunun sorumluluğunu doğuran bir işlem olarak algılanıyor. Yani inceleme sonucunda, bir vergi var ise meslek mensubunun da mutlaka sorumluluğu vardır şeklinde tehlikeli bir algı oluştu. Ve yine ne yazık ki bu tehlikeli algı, Maliye Bakanlığı tarafından yapılan ikincil düzenlemeler ile de körükleniyor. Son olarak meslek camiasının görüş ve önerilerine sunulan Sorumluluk Yönergesi meslek mensuplarının hapis cezasına kadar gidebilecek sorumlulukları ile ilgili korkutucu düzenlemeler yapıyor. Yani Kanun’un öngördüğü sınırlı sorumluluk, sınırsız sorumluluk haline getirilmeye çalışılıyor. Vergi incelemelerinde bulunacak her vergi farkı için sorumluluk uygulanması mümkün değildir. Vergi Usul Kanunu’nun, sorumluluğu düzenleyen, mükerrer 227. maddesi, meslek mensubu tarafından yapılan işlemle defter kayıtlarının ve belgelerin uyumsuzluğu halinde sorumluluğu öngörmektedir. Bunun dışında herhangi bir sorumluluk uygulanması mümkün olamaz. Bulunan her vergi veya matrah farkı sorumluluğu doğuracak olsa, vergi inceleme elemanlarının birbirleri hakkında da sorumluluk uygulamaları gerekir. Nasıl mı? Vergi Usul Kanunu’nun 138. maddesinde, aynen şu hüküm yer alır. “Evvelce inceleme yapılmış veya matrahın resen takdir edilmiş olması yeniden inceleme yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline mani değildir.” Düşünün, bir vergi inceleme elemanı, inceleme yapıyor, daha sonra aynı dönem başka bir inceleme elemanı tarafından yeniden inceleniyor. İkinci inceleme sonucunda da bir vergi farkı tespit ediliyor. Ama ilk incelemeyi yapan denetim elemanın herhangi bir sorumluluğu olmuyor. Olayı meslek mensubu açısından düşünelim. Meslek mensubu beyannameyi imzalıyor veya tasdik raporu düzenliyor. O mükellef daha sonra inceleniyor, bulunan vergi farkından, cezalardan ve hatta gecikme İSİMSİZ İHBARLA DENETİM YAPILABİLECEK faizinden meslek mensupları sorumlu tutuluyor. Hadi her şey bir tarafa, ceza hukukunun temel ilkesi cezaların şahsiliği ilkesidir. Vergi cezası ölüm halinde mirasçıya bile geçmez. Ama meslek mensubu cezadan da sorumludur, bu açıdan cezalar şahsi değildir. Gecikme faizi, geç ödenen verginin faizidir ve o vergiyi kim geç ödediyse ondan alınır. Ama meslek mensubu gecikme faizinden de sorumludur. Anlamak mümkün değil. Ne Avrupa Birliği ülkelerinde ne de ABD’de, meslek mensupları için bu şekilde sınırsız sorumluluk uygulaması bulunmuyor. Meslek mensupları, gerek beyanname düzenleme ve imzalama hizmetlerini gerekse tasdik hizmetlerini mükelleflerle yaptıkları sözleşmelere dayanarak gerçekleştirmektedirler. Bu sözleşmelerde, AB Birliği üyesi birçok ülkede uygulandığı gibi, sorumluluğun sınırlarını belirleyici hükümler eklenmeli ve bu sorumluluğun uygun şartlarda sigorta edilmesi sağlanmalıdır. Daha açık bir ifade ile mükellef ile meslek mensubu arasında yapılan sözleşmede, sorumluluğun kapsamı rakamsal olarak açık ve net olarak belirlenmelidir. Sigorta kapsamına alınan bu sorumluluk çerçevesinde meslek mensubu daha özgür hareket edecek ve kendisini herhangi bir vesayete bağlı hissetmeyecektir. Kendisine tanınan sınırlı yetkilerle sadece yerindelik denetimi yapabilen, doğruluk denetimi yapması mümkün olmayan, meslek mensuplarının sınırsız mali ve cezai sorumluluk altında bırakılmaları bu düzenlemenin amacı ile de çelişecektir. Somut delillere dayandırılarak kanıtlanmayan, sözleşmede sınırları belirlenmeyen ve sigorta kapsamına alınmayan, meslek mensubunun imzaladığı yazılı savunmasını dikkate almadan ihmal ve kasta dayalı suçun kesinleşmesi beklenmeden, yargısız infaz niteliğinde, sınırsız mali ve cezai sorumluluktan bir an önce kurtulmak lazım. Dünyadan örnekler Hükümetten TMMOB’ye bir darbe daha MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Hükümet, Gezi sürecindeki tutumu ve açtığı davalardan rahatsızlık duyduğu Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) bağımsızlığını ortadan kaldıracak yeni bir adım daha attı. Bundan böyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ihbar ve şikâyet üzerine TMMOB ve odalar hakkında idari ve mali denetim başlatabilecek. Bakanlığın izin vermediği mimar ve mühendisler TMMOB ve odalar adına uluslararası kongre ve toplantılara katılamayacak. Odaların uluslararası örgütlere üye olduklarına dikkat çeken TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, “Dünya buna güler” dedi. Bakanlar Kurulu geçen yıl aldığı karar ile TMMOB’ye bağlı Çevre Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, İç Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Makina Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası ve Şehir Plancıları Odası’nın idari ve mali denetimini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlamıştı. Bakanlık da bir yıl aradan sonra dün tebliğ yayımladı. Tebliğe göre 11 odanın yanı sıra TMMOB’nin idari ve mali denetimi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından gerçekleştirilecek. Odaların şubeleri ve temsilcilikleri de denetlenecek. Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı tarafından yapılacak olan denetimler şikâyet ve ihbar üzerine de başlatılacak. Bu durumda bakanlığın Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından hemen araştırma yapılacak. Odanın bulunduğu ildeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü inceleme yapacak. Şikâyet veya ihbar sahibinin ifadeleri ile TMMOB, ilgili odalar ve odaların şubeleri veya temsilciliklerinde yapılacak incelemeler sonucunda elde edilecek bilgi, belge ve açıklamalar yine Bakanlığın Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından değerlendirilecek. İnceleme raporu da en az birisi teknik personel olmak üzere Bakanlıktan en az 3 personel tarafından hazırlanacak. Çevre ve şehircilik il müdür yardımcısı tarafından onaylanacak olan raporlar daha sonra bakanlığa gönderilecek. Raporları da yine bakanlık değerlendirecek. Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü’nün denetime karar vermesi halinde bilgi ve belgeler Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’na iletilecek. Bu süreçlerde TMMOB’nin ya da odaların itiraz hakkı da bulunmuyor. Ayrıca bakanlık, TMMOB Yüksek Haysiyet Divanı’nı gerekli durumlarda toplantıya çağırabilecek. TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı farklı maddelerin aynı tebliğ içerisinde yer alması nedeniyle düzenlemeyi “torba tebliğ” olarak nitelendirdi. Soğancı, “Şimdi bakanlık bürokratı ‘ben izin verirsem gideceksin’ diyor. Bu mühendislik, mimarlık bilimine aykırı. Dünya buna güler” dedi. İnşaat Mühendisleri Odası’nın aynı zamanda Avrupa İnşaat Mühendisleri Birliği’nin sekreteri olduğuna işaret eden Soğancı, “Hemen hemen her odamızın böyle üyelikleri var. Biz her yıl uluslararası yüzden fazla etkinlik yapıyoruz. Karşılıklı görüş alışverişinde bulunuyoruz. Mimar ve mühendisler devletin memuru değil” dedi. Hapis cezası! SOSYAL GÜVENLİK İşyeri Hekimleri Çok Çalışacak! işyerlerinde, çalışan başına ayda en az 5 dakika, Tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde, çalışan başına ayda en az 10 dakika, Çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde, çalışan başına ayda en az 15 dakika görev yapacaklar. Tek hekim görevlendirme 01.01.2016 tarihinden itibaren; Tehlikeli sınıfta yer alan 1000 (bin) ve daha fazla çalışanı olan işyerlerinde her 1000 çalışan için, Çok tehlikeli sınıfta yer alan 750 ve daha fazla çalışanı olan işyerlerinde her 750 çalışan için tam gün çalışacak en az bir işyeri hekimi görevlendirilecek. Çalışanın kişisel özellikleri, işyerinin tehlike sınıfı ve işin niteliği öncelikli olarak uluslararası standartlar ile işyerinde yapılan risk değerlendirmesi sonuçları doğrultusunda belirlenir. Az tehlikeli sınıftaki işlerde en geç beş yılda bir, tehlikeli sınıftaki işlerde en geç üç yılda bir, çok tehlikeli sınıftaki işlerde en geç yılda bir, genç ve gebe çalışanlar için en geç altı ayda bir defa olmak üzere periyodik muayene tekrarlanır. Ancak işyeri hekiminin gerek görmesi halinde bu süreler kısaltılabilinir. SORU CEVAP İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası daha 2 yılı bile doldurmadan yapboz tahtasına döndü. 18 Aralık 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile işyeri hekimi ve diğer sağlık personelinin görev, yetki, sorumluluk ve eğitimleri hakkında değişiklikler yapıldı. Özellikle işyeri hekimlerinin çalışma süreleri başta olmak üzere birçok konuda değişikliğe gidildi. Yeni görevler Hangisinden emekli olmalıyım? BağKur ve SSK’ye tabi çalışmalarım var. İnternette yer alan emeklilik tablolarına baktığımda her iki türden de emeklilik arasında ciddi yaş ve prim farkı olduğunu görüyorum. SSK çok daha avantajlı görünüyor. SSK’den nasıl emekli olabilirim? Ünzile ONUR Farklı statülerde çalışmış olduğunuzdan, emeklilik tarihinden geriye dönük son 7 yıllık prim gün sayısına bakılması gerekmektedir. 1 Son yedi yıllık prim gün sayısı içinde daha fazla olan statüden aylık bağlanır. Örneğin: son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde sadece iki statüde çalışmışsanız 3.5 yılı aşan hizmetin bulunduğu sigortalılık statüsüne göre emekli olunur. 2 Son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu yasaya göre aylık bağlanır ve ödenir. Sorularınız için malicozum@ismmmo.org.tr adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular eposta ile tek tek cevaplanacaktır. Soğancı: Dünya buna güler İşyeri hekimi çalıştırma süreleri 01.01.2016 tarihinden itibaren; Az tehlikeli sınıfta yer alan l VALİ Muammer Türker’in İSTEDİĞİ OLDU Olaylar Suriyelileri Antalya’dan kaçırttı Yurt Haberleri servisi Eski MGK Genel Sekreteri Antalya Valisi Muammer Türker’in Suriyeli mültecilerin kenti terk ederek başka illere veya kamplara gitmesi yönündeki açıklamalarının ardından, Antalya’da bölge köylerinden tarım işçileriyle Şanlıurfalı tarım işçileri arasında çıkan bir kavgadan sonra bölge halkı Suriyeli sığınmacıların kaldığı mahalleye saldırdı. Yaklaşık 200 kişilik bir grup evlere ve araçlara zarar verdi. Yaşanan olaylar sonrası bazı Suriyeliler ise eşyalarını toparlayıp mahalleden ayrıldı. Olayın ardından, “Suriyelilerle Beşkonaklı işçiler kavga etti” söylentisinin yayılması üzerine Taşağıl’da toplanan yaklaşık 200 kişilik grup, sığınmacılara ait evlerle saldırdı. Olayda 4 evle 2 minibüste maddi zarar oluştu. Jandarmanın müdahalesiyle olaylar daha fazla büyümeden önlendi. Manavgat Belediye Başkanı CHP’li Şükrü Sözen bölgeye gelerek halkı sakinleştirmeye çalıştı. Olaylardan sonra bazı Suriyeliler ise eşyalarını toparlayıp mahalleden ayrıldı. Saldırıyla ilgili N.Z, H.Ç, M.A. ve M.E. gözaltına alındı. 100 civarında Suriyeli ile doğu illerinden gelen yaklaşık 50 kişi, jandarma gözetiminde geçici olarak başka bir bölgeye yerleştirildi. DİHA’nın haberine göre Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından 11 Aralık’ta 81 ilin valiliğine gönderilen yazıda, geçici koruma statüsüne dahil edilmeyen Şengal ve Kobanili sığınmacıların acil servisler dışında sağlık hizmetinden yararlanamayacağı yönünde talimat verildi. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr CHP, İsmet İnönü’yü Anıtkabir’de anacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti yöneticileriyle birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’nin II. Cumhurbaşkanı ve CHP’nin II. Genel Başkanı İsmet İnönü’yü anacak. İnönü’yü anmak üzere Kılıçdaroğlu ve ekibi, bugün, saat 09.40’ta Anıtkabir’de olacak. Anıtkabir’deki törene CHP’liler ve yurttaşlar da katılacak. CHP’den yapılan açıklamada, İsmet İnönü’nün, partinin ikinci Genel Başkanı ve Batı Cephesi Komutanı olduğuna dikkat çekilerek, tüm yurttaşların anma törenine davetli olduğu belirtildi. BULMACA SEDAT YAŞAYAN Komutanlara 8 kez MARDİN (AA) Dargeçit ilçesinde Süleyman Seyhan, Nedim Akyön, Mehmet Emin Aslan, Seyhan Doğan, Davut Altınkaynak, Abdurrahman Olcay ve Abdurrahman Coşkun ile kayıp olan uzman çavuş Bilal Batırır’a ilişkin, mağdur yakınları, gizli tanık, o dönem karakolda görev yapan asker ve korucuların ifadelerinin alınmasının ardından iddianame tamamlandı. Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame, Midyat Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, 7 sivilin çeşitli tarihlerde PKK’ye yardım ettikleri iddiasıyla gözaltına alındığı ve öldürüldüğü, durumu üst makamlara bildirmesin diye uzman çavuş Batırır’ın da karakolun kömür kazanına atılarak yakıldığı iddia edildi. İddianamede, dönemin Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı Hurşit İmren, Dargeçit Jandarma Komutanı Mehmet Tire, Jandarma Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz, Karakol Komutan Yardımcısı Haydar Topçam ve uzman çavuş Kerim Şahin’in, “Taammüden öldürme” suçundan 3 ila 8’er kez müebbet hapsi istendi. İmren’in, olayları azmettirmek suçundan 6 kez, Coşkun ve Batırır’ın öldürülmesinde ise asli fail olarak yer aldığı gerekçesiyle 2 kez müebbet hapisle yargılanması istendi. Tire hakkında, azmettirmek suçundan 5 kez, Batırır, Coşkun ve Aslan’ın öldürülmesinde de asli fail olarak 3 kez olmak üzere 8 kez müebbet hapis cezası talep edildi. İddianamede, Yılmaz ve Şahin için 6 kez, Topçam için de 3 kez, müebbet hapis cezası istendi. l DARGEÇİT İDDİANAMESİ KABUL EDİLDİ ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaracı@gmail.com mübbet istendi HARBİ SEMİH POROY SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Bir kişi 1 nin yanın 2 da bulunan yardakçıla 3 rı. 2/ Briç 4 te, atılan bir 5 kâğıtla eşi 6 ne oynamasını istediği 7 kâğıdı be 8 lirtme... Zi 9 hin ve bedence orta 1 2 3 4 5 6 7 8 9 ya konan çaba. 1 M I H L A M A A 3/ Puccini’nin ta 2 I R O T U R A K nınmış bir opera 3 A T A K L İ sı. 4/ Hatay ilinde 4 H L O T A A B D bir ırmak... Utan5 A T A İ B A R E ma, hayâ... Vila6 M U K A B E L E yet. 5/ Kısa namluB A L İ N A lu bir tür tüfek. 6/ 7 A R A L R E N R Kenar süsü... Or 8 manlara büyük za 9 A K İ D E A R Z rar veren bir böcek. 7/ Bayındırlık... Doğanın neden olduğu yıkım. 8/ Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde, dört bin yıl öncesine tarihlenen bir höyük. 9/ Birçok ipin örülmesiyle oluşturulan ve balıkçılıkta kullanılan halat... Baş. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Tragedyanın seyircide oluşturduğu ruhsal arınma. 2/ Müzikte “yapıt” anlamında kullanılan sözcük... Eski Türklerde çocukları koruyan tanrıça. 3/ Soylu, temiz... Telefon sözü. 4/ Muğla’nın bir ilçesi... Alışverişte satıcının alıcıya yaptığı indirim. 5/ İnleme, inilti... Uzaklık işareti. 6/ Öğretim. 7/ Kimliği belirlenemeyen uzay cisimleri için kullanılan sözcük... AleviBektaşi inancını dile getiren şiirlere verilen ad. 8/ Kulak iltihabı... Eskrimde kullanılan üç silahtan biri. 9/ Tümör... Kıyı ile gemi arasında yük taşımada kullanılan, altı düz tekne. C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear