25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 OCAK 2014 SALI 6 HABERLER TÜRGEV’in istediği alanla ilgili tahsis kararı 17 Aralık’a takıldı Vakfa askeri arazi FIRAT KOZOK Din Adamı mı, Siyasetçi mi... Pensilvanya’da oturan Gülen Hareketi’nin lideri, Wall Street Journal gazetesine buyurmuş ki; askerlerin yargılanması konusunda, “Yasal süreç içerisinde yanlış yapıldığı yönünde kanıtların ortaya çıkması durumunda yeniden yargılanma evrensel insan hakkıdır”... Ama hemen arkasından da bu hakkı inkâr etmekte gecikmiyor: “Ancak bunun, binlerce duruşmanın hükümlerini tamamen feshetmekse bu tarz bir hareketin yargı sisteminin güvenilirliğine zarar vereceğini ve son on yılda elde edilmiş demokratik kazanımları da tersine çevireceğini” belirtiyor... Yani diyor ki pratikte: Ne yargılanması! İşte Silivri mahkemelerinin arkasındaki en son siyasi güç.. Evrensel insan hakları bir yanda, yeniden yargılanırsa yargı güvenilirliği zedelenir, öte yanda... Tüm yargılamaların sahte deliller üzerinden yapıldığı, en önemli delil sayılan 5 No’lu harddisk için TÜBİTAK’ın “tarih ve saati ile oynanmış” raporu vermesiyle bir kez daha belgelenmişken... Buna benzer sahtekârlığı çürüten 30 rapor daha varken... bütün dünya Silivri davalarını yargılayan mahkemelerin, Emniyet ve savcılık işbirliğiyle sahte belge üretimi ile insanları mahkum ettiğini konuşurken... Gülen, yargının güvenilirliğinin zedeleneceğini söyleyebiliyor! Efendim?!? Dahası var: Yeniden yargılamanın “elde edilen demokratik kazanımları da tersine çevireceğini” ekliyor... İnsanların hayatlarının dürülmesi = demokratik kazanım... anladınız siz... HHH Aslında diyeceğim başka: Başbakan ve adamları, cemaatin devletin kilit noktaları içindeki hiyerarşik yapısının belkemiğini kırmak için ağını adım adım kuruyor. Çünkü gelinen nokta şudur: Ya Tayyip Erdoğan siyaseten belirleyici olarak ayakta kalacak devlette ve hükümette ya da Gülen hareketi... İkisi arası yok. İki taraf da elinde ne varsa, topu tüfeğiyle diğerini yıkmaya çalışıyor. RTE son işaretini verdi: Yalancı peygamber! Bunu dedi ya! İş tamamen bitmiştir. Tam cümleyi alalım belge olarak: “Bu medeniyet öyle bir medeniyettir ki, yalancı peygamberleri, sahte velileri, içi boş, kalbi boş, zihni boş âlim müsveddelerini, bünyenin virüsü reddettiği gibi reddetmiş ve tarihin çöplüğüne mahkum etmiştir.” Bülent Arınç, Bursa’dan “biz yoksak siz de yoksunuz” diye seslendi.. İçişleri Bakanı Efgan Ala: “Biz kaç darbeyi bertaraf etmişiz, senin ağababalarını yenmişiz, ağababalarını. Sana pabuç bırakır mıyız. Sen içine yuvalandığın o tabanda Allah rızası için çalışan insanları bile tu kaka ediyorsun... Çekil oradan da çekil. Senin orada da yerin yok… Sen nasıl oluyor da baş kaldırıyorsun, darbe teşebbüsünde bulunuyorsun...” “Peki yargılanacak mı?” “Devletin kurallarına rağmen, devletin kurumları içerisinde o kuralları kötüye kullananlar da elbette bunun hesabını verecekler...” Tabii, Adalet Bakanı’nı ve eylemlerini zikretmeye gerek yok. Söylenip durdu ya, tekrar edeyim: Bir “savaş kabinesi” devrede.. Neler olur diye sorarsanız, hep dediğim gibi: Çok şey olur, ummadığımız kadar çok... HHH İktidar cemaate bir “illegal yapı” yargılaması başlatır mı? Siyasi analiz olarak, eğer gerçekten devlet içinde bu yapıyı bir iktidar odağı olarak temizlemek istiyorsa, ki öyle gözüküyor, bu soruya yanıtım evettir. Bunun işaretleri var. İlki, tepedeki siyasi kararlılık. Sonrakiler: Terörle Mücadele Yasası’nda değişiklik çalışmaları... HSYK’de cemaat denetimini kırma çalışmaları... TÜBİTAK’ın en Balyoz / Poyrazköy sahte davalarının temelini oluşturan en önemli delil olan 5 No’lu harddiskin (Balyoz’da 11 No’lu CD’nin sözde tamamlayıcısı olarak yutturulan) sahte delil üretiminde kullanıldığı yolundaki net ve açık raporu... Ve mahkemenin dün tutuklu 5 Poyrazköy subayını serbest bırakması! Silivri mahkemelerinin yargıçlarında başlayan atamalar (henüz çoğu yerinde duruyor)... İstanbul Askeri Casusluk davasının Yargıtay’da onaylanmasına rağmen, Yargıtay savcısının davayı, sanıklar lehine bozulması için Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na taşıyacağı haberleri... Tabii, iktidar, “illegal yapı” soruşturmasına henüz hangi yoldan başlayabileceği konusunda bir karara vardıysa bile bunu bilmiyoruz... Ama görünen, böyle bir “ağın örülmeye” başlandığı... HHH Cemaat, yabana atılacak bir yapı değil, bunu iktidar da biliyor. Özellikle toplumda televizyonlarıyla, radyolarıyla, gazeteleriyle, internet siteleriyle... büyük bir medya. Ve iş dünyasındaki ve tabii devlet içindeki güçleriyle... Üstelik karşılarında “kirli bir iktidar” var... Bakanları düşen... 1 milyon liralık Rolex saatini utanmazca hediye alarak kolunda taşıyanlar... Oğullarıyla iş çevirenler... Cumhuriyet tarihinde, Ecevit’in dışarıdan “11 bakan” transferiyle kurduğu iktidarı da katbekat aşan bir manzara... Ülen size ve çocuklarınıza gerekli olan başlarınızı sokacak bir ev ve iyi yaşatacak kadar bir gelir değil mi! Bu ne doymazlık! Bu ne para yığma! Cemaatin, kıskıvrak yakaladığı böyle bir iktidar yapısını vuracak, daha çoook malzemelere sahip olduğunu varsayıyorum. Cemaatin, özellikle seçimlerde, Erdoğan’ın canını iyice acıtacak bir sonuç ortaya çıkmasını istediğini de söyleyelim. Erdoğan ise önüne gelen herkesi “vatan haini” diye suçlayadursun... Bunların hepsi geri dönüp kendisini vuracaktır... Başlığa gelirsek... Siz Hocaefendi’yi hâlâ bir din adamı sanın... Aslında o Gülen Hareketi Partisi’nin siyasi lideri... ANKARA İstanbul 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’nın bulunduğu askeri arazinin 130 hektarlık bölümünün Milli Savunma Bakanlığı’na olan tahsisi, TÜRGEV’in üniversite yapması için kaldırıldı. İstanbul Defterdarlığı, arazi için irtifak hakkı bedelini metrekaresi 18 TL olmak üzere 24 milyon TL olarak belirledi. TÜRGEV’in 17 Aralık sürecinde gündeme gelmesi nedeniyle dosya askıya alındı. TÜRGEV tarafından Maliye Bakanlığı’na söz konusu arazi üzerinde eğitim amaçlı tesisler yapılması amacıyla irtifak talebinde bulunuldu. Maliye Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı’na, bakanlığa tahsisli olan askeri arazideki tahsisin kaldırılacağına ilişkin bir yazı gönderdi. Milli Savunma Bakanlığı ise yanıtında, askeri araziden geçirilmesi gündemde olan yol projeleri ve TOKİ ile bakanlık arasında başlatılan çalışmaları gerekçe göstererek tahsis kaldırma işlemine olumsuz görüş bildirdi. Ancak, Maliye Bakanlığı, olumsuz görüşe karşın tahsisin kaldırılmasına karar verdi. Bakanlığın İstanbul Defterdarlığı’na gönderdiği 10.12.2013 tarih ve 45572 sayılı yazı ile söz konusu arazinin tahsisinin kaldırıldığı bildirildi. Yazının çıkmasının ardından TÜRGEV, irtifak hakkı talebini defterdarlığa iletti. Defterdarlık tarafından gerekli belgeler hazırlandı ve değer takdiri yapıldı. Defterdarlık, TÜRGEV için yıllık irtifak hakkı bedelini metrekaresi 18 TL’den yaklaşık 24 milyon TL olarak belirledi. Ancak son yolsuzluk soruşturmasında TÜRGEV’in adının da geçmesi nedeniyle dosya Maliye Bakanlığı’nın talimatıyla defterdarlıkta beklemeye alındı. Dinlemeye l TÜRGEV yetkilileri Cumhuriyet’in konuyla ilgili görüşme talebine karşılık vermedi. 17 Aralık’ta başlayan yolsuzluk soruşturmasında yapılan teknik takip sonucunda, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın TÜRGEV Başkanı Ahmet Ergün’e, işadamı Ali Ağaoğlu’nun arazisiyle ilgili talimat verdiği ortaya çıkmıştı. Kayıtlarda Erdoğan, Ergün’e “Bu Ağaoğlu’nun bize bağışlayacağı araziyi takip etmemiz gerekiyor, o zaman onu sen yap” dediği iddia ediliyor. 30 Mayıs 2013’te gerçekleşen görüşmede yine iddialara göre Erdoğan, Ergün’e “Altunizade’dekinin tapusunu aldık” diyor, Ergün de “Öyle mi tamam elhamdülillah” diye karşılık veriyordu. Operasyonda gözaltına alınan daha sonra serbest kalan Ağaoğlu ise, bu iddialara karşılık olarak “İmar karşılığında TÜRGEV’e arsa verdiğimi ispatlasınlar mal varlığımı bırakıp, amelelik yaparım” demişti. takılmıştı ‘Başka bir trene Bin Ali’ HAKAN DİRİK l CHP milletvekili Balbay’dan AKP’nin İzmir adayı Binali Yıldırım’a esprili öneri: Bilal Erdoğan, Muammer Güler’le birlikte Mardin’deki kampus alanında incelemelerde bulunmuştu. İZMİR AKP hükümeti yolsuzluk iddialarıyla sarsılırken, CHP İzmir’de seçim stratejisini yolsuzluk karşıtı söylem üzerine kuruyor. AKP adayı Binali Yıldırım, hükümet üyelerine dek uzanan yolsuzluk iddialarının yanı sıra İzmir Limanı’ndaki soruşturmaya bacanağının da adının karışması nedeniyle zor bir seçim süreci geçiriyor. Mevcut Belediye Başkanı ve CHP adayı Aziz Kocaoğlu, seçim çalışmalarında “Bu kentin dağında, ovasında göğsümü gere gere dolaşıyoruz. Çünkü biz çiğ et yemedik” diyor. Son olarak Torbalı’da seçim çalışmasına katılan Kocaoğlu, belediyeye yapılan operasyonu anımsatarak “Yok yere operasyona tabi olduk. 300 arkadaşımız poliste ifade verdi, 130 arkadaşımızın mahkemesi devam ediyor. Bize Adalet Bakanı ‘bu işi hallet’ diye telefon etmedi, bizi kimse korumadı; tam tersi hepsi üstümüze geldiler” diye konuştu. CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, Kocaoğlu’nun 397 yılla yargılandığı davada okullarda öğrencilere ücretsiz dağıtılan mandalinaların bile soruşturma konusu yapıldığını anımsattı. CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay da yolsuzlukların hükümetin sonunu getireceğini kaydederek, Yıldırım’a şu öneride bulundu: “Aziz Kocaoğlu’nun belediye başkanlığı seçimini kazanacağını, yeni projeleri uygulamakta olduğunu görüyorum. Ben kendisine ‘Başka bir trene Bin Ali’ diyorum.” villa yapıyor’ ‘Erdoğan her yere İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, “Yakında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın villasının olmadığı yer kalmayacak” dedi. Balbay, dün Menemen, Bergama, Kınık, Dikili, Çandarlı, Foça ve Aliağa’da yurttaşlar ve partilileriyle buluştu. Burada konuşan Balbay, “Padişahın bile memleketin belli yerlerinde evleri vardı, memleketin her yerinde villası yoktu. Benim bildiğim Antalya bölgesinde İstanbul’un değişik yerlerinde Başbakan’ın villaları var. Yılın her günü başka bir yerde yatsa yine boş yer kalacak gibi görünüyor. Urla’da tatil yaptığı yere villa yapıyor. ‘Gözünüz doysun Sayın Başbakan’ diyeceğim. O konuda da Muharrem İnce’nin çalışması var, para topluyoruz. Ben kitaplarımın telif haklarını verdim. Evim dışında bir şeyim yok, olsa burada da kalın diyeceğim” diye konuştu. Meraydı Gökçek’e sert yanıt imara açıldı MERT TAŞÇILAR ANKARA Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in “Seçimlere 15 gün kala maalesef suikastlar olacak. Hem AKP’den hem de AKP karşıtı kişilerin canına kastetmek suretiyle olayları yeniden tırmandırmak isteyecekler. Bana da suikast düzenleyebilirler. Ama inanın çok önemli değil. Çünkü 2 evladıma 5 mektupla Türkiye’de karanlık bir düzen İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin elinden “mera” denilerek Hazine’ye alınan Bornova’daki 107 dönümlük arazi, bu kez yapılaşmaya açılmak üzere Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’ne devredildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu “oldubittiye” karşı yargıya başvurmaya hazırlanıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi mülkiyetindeki araziyle ilgili Hazine Müstaşarlığı, 2001’deki tapu kayıtlarına göre bölge mera kapsamında kaldığı savıyla dava açtı ve 2005’te 107 dönümlük alanı kendi adına tescil ettirdi. Büyükşehir yasa gereği bu yerin ot bedelini bile ödedi. Ancak süreç içinde Karayolları Genel Müdürlüğü, hazırladığı imar planı değişikliğiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurdu. Bakanlık, belediyenin olumsuz görüşüne karşın değişikliği onayladı. 107 dönüm, Karayolları’na ait resmi tesis alanı olarak planlara işlendi. İmar plan değişikliği için dava açan büyükşehir belediyesi, arazinin Karayolları’na tahsisinin iptali için de yargıya başvuracağını bildirdi. oluşturmaya çalışanların şifrelerini bıraktım” açıklaması büyük tepki yarattı. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, “Gündemden düştü ve gündem yaratma çabası içerisinde” dedi. Gök, Gökçek’in elinde bir belge varsa bunu iktidarla paylaşmasının en uygun davranış olacağını da dile getirdi. BDP’li Altan Tan ise Gökçek’e, “Türkiye’de bir mermiyi boşa harcayacak adam yok. Rahat yatsın” karşılığını verdi. Gökçek’e sosyal medyada da tepki yağdı. ‘İhraç yolsuzluktan değil’ TÜREY KÖSE ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın CHP’nin İstanbul Büyükşehir adayı Mustafa Sarıgül’ü hedef alan açıklamaları, 10 yıl önceki CHP raporunun yeniden tartışılmasına neden oldu. O dönemde Sarıgül için partiden ihraç kararı veren YDK’nin Başkanı Orhan Eraslan, “Kurultaydaki davranışlarından dolayı ihraç edildi, yolsuzluk nedeniyle değil. Zaten o konudan dolayı sevk edilmiş değildi. O raporu değerlendirmedik. Yolsuzluk var idiyse o zaman da Başbakan iktidardı, niye gereğini yapmamış? Tersine Sarıgül’ü destekliyordu” görüşünü dile getirdi. Raporu hazırlayanlardan Sırrı Özbek, “Arkasındayım” dedi. Özbek, Sarıgül’ün adaylığıyla ilgili olarak “Keşke parti tartıştırılmasaydı” dedi. Özbek, yolsuzluk savlarıyla ilgili sorularımıza da “Dosyaların hiçbirisi kendi araştırıp bulduğumuz şeyler değil, savcılık dosyaları, teftiş kurulu raporları” karşılığını verdi. YDK üyelerinden İrfan Gürpınar ise o dönemde ihraç istemine karşı çıkmış, bazı YDK üyeleri ile birlikte basın toplantısı düzenlemiş ve ağlayarak “Genel başkanla kişiliğim arasında sıkıştım. Sarıgül’e isnat edilen suç siyasi olsaydı düşünürdüm. Ama ispat edilemeyen bir suç” demişti. Gürpınar, bu savların yeniden gündeme gelmesi üzerine “Deniz Bey siyasi nedenlerle Sarıgül’ü tasfiye etmek istiyordu” dedi. Gürpınar, o süreci şöyle anlattı: “Deniz Bey, Sarıgül’ün hareketlenmesinden sonra genel başkan adayı olacak diye bir komisyon oluşturdu. Niyeti partiden tasfiye etmekti. Sağın solun dedikodusuyla ‘26 dosyada yolsuzluk yaptı’ diye rapor hazırlandı. Adam kat çıkmış, yıkım kararı verilmiş, yıkılmamış, ‘Vay yıkmadığına göre rüşvet almışsın’ gibi suçlamalar. Rapor geldi, ciddi bulmadık. Başbakan çıkmış 10 yıl sonra bu raporları gündeme getiriyor. O raporlar gerçekse niye gereğini yapmadılar?” CHP’nin 10 yıllık Sarıgül raporu yeniden tartışılıyor l Gazetemizde 26 Ocak 2014 tarihinde “İstanbul Boğazı’nda Mehtap Soruşturması” başlığıyla yayımlanan haberle ilgili Evyap Grubu Şirketleri ile Ahmet Fikret Evyap Vekili Avukat Can Oğuzer tarafından gönderilen düzeltmede, “Mehtap Eğitim Vakfı” ile ilişkilerinin olmadığı belirtildi. Oğuzer açıklamasında, “Evyap şirketleri pay sahiplerinden Sayın Ahmet Fikret Evyap’ın ve Evyap şirketlerinin ‘Mehtap Eğitim Vakfı’ ile kuruluşunda ya da sonrasında hiçbir ilişkisi olmamıştır” dedi. AÇIKLAMA GÜRSEL TEKİN: ÇETE VARSA SORUMLUSU SENSİN ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin Başbakan Tayyip Erdoğan’ın çete suçlamasına “Çete varsa sorumlusu sensin Başbakan” yanıtını verdi. Tekin, Erdoğan’ın Mustafa Sarıgül’le ilgili açıklamalarına yanıt verdiği basın toplantısında “‘Müteahhit çetesi’ diyor. Çetelerle işbirliği yapmışsın. İmar tadillerinin tek sorumlusu büyükşehirlerdir. Çamur atarak kirliliği kapatamazsınız” dedi. İstanbul’da mezarlık alanının hukuksuz bir şekilde AKP il binası yapıldığını anımsatan Tekin, müteahidinin de silueti bozan binaların sahibi olduğunu belirtti. Tekin, “mafya ile işbirliği” sözüne de “Hiç CHP’li müteahhit tanımıyorum” diye yanıt verdi. KESK üyelerinin yargılandığı davada 24 tahliye kararı çıktı ‘Örgütüm Eğitim Sen’ CANAN COŞKUN KESK üyesi öğretmenler, hemşireler ve belediye çalışanlarının DHKPC üye ve yöneticisi oldukları iddiasıyla yargılandıkları davada tutuklu sanıklar savunma yaptı. Duruşmada ilk olarak savunma yapan tutuklu öğretmen Aynur Barkın, azılı bir suçlu gibi öğrencilerinin gözünün önünde gözaltına alındığını belirterek “Çocuklarım ağlayarak bakakaldılar. Üyesi olduğum örgüt Eğitim Sen’dir” dedi. Tutuklu sanıklar öğretmen Erkan Karataş, doktor Cem Coşkun ile Eğitim Sen Tekirdağ Şubesi Başkanı olan Erdal Korkmaz savunmalarında iddianamenin yoruma dayalı olduğunu söyledi. Mahkeme, 24 tutuklu sanığın üzerlerine atılı suçun niteliği, delil durumu, tutukluluk geçirdikleri süreyi dikkate alarak tahliye edilmesine karar verdi. Heyet, tutuklu sanıklar Ali Erdoğan, İbrahim Sönmez, Mehmet Sarı, Nazmiye Kaya, Naciye Yavuz, Nurcan Kısa, Özlem Kütük ve Eğitim Sen’in kurucularından Selvi Polat’ın ise tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırdı. Heyet dosyanın dayanağını oluşturan ve Belçika ile Hollanda’dan teslim alındığı ileri sürülen belgelerin teslim sürecine ilişkin belgeleri, imajları ve inceleme raporlarını savcılıktan istemeye karar vererek duruşmayı erteledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear