Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 OCAK 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hukukçular ‘TÜBİTAK raporu delilleri şüpheli kılmıştır, yargılama yenilenmeli’ dedi 5 geçirmesini bekliyoruz. Seviyoruz düş kırıklıklarını... Örgütlü bir toplum istemiyoruz. HHH Demokrasiler hesap vermektir, demokrasiler özeleştiridir. Demokrasilerde “Allah rızası” için yasamasa ‘Hüküm bozulmalı’ ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Balyoz, Poyrazköy ve Amirallere Suikast davalarının temelini oluşturan Gölcük Donanma Komutanlığı’nda bulunan 5 No’lu harddisk için TÜBİTAK’ın verdiği “Tarih ve saatiyle oynanmış” raporunu değerlendiren hukukçular, Ceza Muhakemesi Yasası’na göre “sahte delilin” ortaya çıkması üzerine yargılamanın yenilenmesi gerektiğini vurguladı. Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü’nün makam odasının zemininde bulunduğu iddia edilen 5 No’lu harddiske ilişkin TÜBİTAK’ın hazırladığı rapor, Balyoz davasında yeniden yargılama tartışmalarını bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Raporda, bu harddisk için “Bazı dosyaların 28 Temmuz Eminağaoğlu: Deliller tartışmalı Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, bu raporla Balyoz davasında kullanılan delillerin tartışmalı hale geldiğini belirtti. Bu delillerin mahkumiyet için kullanıldığını anımsatan Eminağaoğlu, delillerin tartışmalı hale gelmesi ile yargılamanın yenilenmesinin gündeme geldiğini ifade etti, “Mahkeme bunu değerlendirmeli. Bu rapor, hükümden sonra ortaya çıkmış yeni bir vaka niteliği taşımaktadır. Hükmün bozulmasını gerektirir bir durumdur” dedi. Şen: Yeniden yargılama sebebi Ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, bu harddiskte çıkan belgeleri mahkeme mahkumiyette dayanak almışsa, CMY’nin 311. maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi gerektiğini belirtti. Şen, “Eğer o CD ve içeriği insanların mahkumiyetine dayanak alınmış esasa etkili bir delil ise bu delilin sahteliği ortaya çıktığında, gerek onu inceleyen bilirkişi raporu ve o delil artık sahte hale gelir. Gerçek tahrif edilmiş hale gelir. Bu bir yargılamanın yenilenmesi sebebidir. Kararla delil arasında illiyet bağı kurulmalıdır” diye konuştu. Eyvah Hırsız Kaçtı!.. Bir dünya yarattık kendimize, o düş kırıklıkları içinde yitirdik yılları... O düş kırıklıkları bizi çıkmaz sokaklara sürükledi, çocuk bedenlerine sıkılan mermiler, mayınlı topraklar bize vız geldi. Kendi düşmanımızı yarattık içimizde... Kendimize düşman olduk, kin, nefret, intikam tohumlarını kendi yüreklerimize ektik. Bağnazlığı, yobazlığı hayat sandık! Din çemberiyle toplumu kuşatırken, saf Müslümanları dolandıranlara, milyonlarca lirayı, Avro’yu “yeşil tabela holdinglerinin” kasasına indirenlere, altın kaçakçılığı yapanlara dokunmadık. Demokrasilerin ve özgürlüklerin “din bezirgânları”nın seçim aracı olarak kullanıldığını anlatanlara, yazıp çizenlere inanmadık. HHH Emeğin örgütlü gücü, sermayeemek çelişkisi dile getirildiğinde “bırakın şu çürümüş düşünceleri” deyip büyük sermayeyi baştacı yaptık. Meclis, hükümet, muhalefet, polis, yargı, eğitim, sağlık, ekonomi... Demokrasinin ve özgürlüklerin topluma gerekli olduğunu, bir gün yine herkes için gerekeceğini hiç anlatamadık. Koskoca Deniz Kuvvetleri tırpanlanırken, o genç subaylar, amiraller, havacılar tutuklanırken yine koskocaman komutanlar hiç seslerini çıkarmadı. Bu kadar casus nasıl bir araya gelir, bu işte bir sakatlık var, demedi... Sustular, pıstılar! HHH Yitik düşlerimiz bizi mevsimlerin içine gömdü... Hep yıldızlara baktık ilkyaz gecelerinde, onlarla konuştuk, özgürlüğün sesini dinlemek istedik... Yüreğimiz dayanışmanın sesiydi, ürkekliğin değil! Sevgiyi, aşkı, sevdayı, barışı, kardeşliği yaşanır kılan tüm güzellikleri severdik. Çünkü insandık! Mollaların, şeyhlerin değil, demokrasinin peşindeydik! Şimdi bir köşede oturmuş bekliyoruz... Yalnız, kimsesiziz... Tek başımıza... Mevsimlerin bize sarılıp kucaklamasını, bu çıkmaz sokaktan kurtarmasını bekliyoruz. Kanadı kırık kuşların, yitik aşkların bize haber getirmesini bekliyoruz. Yoksulluğun orta yerinde kalmış insanlar ortadayken yobazlardan temel hak ve özgürlükleri yaşama 2009 tarihinden sonra, sistem saati daha eski olan bilgisayarlardan aktarıldığı değerlendirilmektedir” denildi. Bu raporla; Balyoz, Ergenekon, Poyrazköy gibi davalarda kullanılan bu harddiskin delil olma durumu da tartışmalı hale geldi ve sahteliği ortaya çıktı. Ceza Muhakemesi Yasası’nın 311. maddesinde, “hü kümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedenleri” sayılırken “Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa” yeniden yargılama yapılacağı hükmü yer aldı. Raporu değerlendiren hukukçular, raporla 5 No’lu harddiskin sahteliğinin ortaya çıktığını vurguladı. POYRAZKÖY DAVASINDA 5 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ, TUTUKLU KALMADI Akdoğan, tanık olarak dinlenecek CANAN COŞKUN Kafes Eylem Planı, ÇYDD ve Amirallere Suikast gibi dosyaların birleştirildiği 85 sanıklı Poyrazköy davasında tutuklu sanık kalmadı. Davada tutuklu olarak yargılanan emekli Binbaşı Levent Bektaş, Yarbay Ercan Kireçtepe, Binbaşı Erme Onat, Binbaşı Eren Günay ve Albay Hüseyin Hançer tahliye edildi. Heyet sanıkların tanık olarak dinlenmesini istediği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın önümüzdeki duruşmalarda hazır edilmesi halinde tanık olarak dinlenmesini kararlaştırdı. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen davanın dünkü duruşmasında TÜBİTAK’ın, suçlamalara dayanak oluşturan 5 No’lu harddisk içindeki dijital verilerle oynandığına ilişkin raporu gündemi oluşturdu. Sanık Levent Bektaş, Başbakan Erdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın polisin içinde belli kişilere hizmet eden çetelerin olduğunu söylediğini anımsatarak “Sadece söylemekle kalmadılar. Binlerce polisin yerini değiştirdiler. Bu değiştirilenler arasında bizim hakkımızdaki soruşturmayı yapanların tamamı var. Dosyadaki raporlar kumpasın kesin delillerini size sunuyor. Siz bu raporları dikkate almadığınız için biz 4 yıldır, 5 yıldır her yerde linç edildik. TÜBİTAK’ın raporunu da, bunu dikkate almadınız, almıyorsunuz.” Tutuklu sanık Albay Hüseyin Hançer de “Dönemin İstanbul TEM Şube Müdürü Yurt Atayün’ün, dönemin soruşturma savcısı Murat Yönder’in, Yalçın Akdoğan’ın tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum. 5 No’lu harddiskin içinde 510 bin belge var. Bu belgeleri sadece açıp kapatmak bir yıldan fazla süre alır?”dedi. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkTahliye olan emekli Binbaşı Levent lar Bektaş, Kireçtepe, Onat, Bektaş’ı yakınları karşıladı. (Fotoğraf: AA) Günay ve Hançer’i tutuklu kaldıkları süreler ile Anayasa Mahkemesi’nin tutukluluk süreleri ile ilgili emsal kararlarını göz önünde bulundurarak tahliye edilİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Kamuoyuna “asmelerine karar verdi. Hekeri casusluk” olarak yansıtılan İzmir merkezli gizyet, sanıklara yurtdışı yasali belge ve bilgi bulundurma davasında 12 tutuklu sağı da getirdi. Heyet sanıklanığın geçen cuma günü tahliye edilmesinin ardından, rın tanık olarak dinlenmesini istediği Başbakan Recep dün de 6 sanık özgürlüğüne kavuştu. İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava kapsamında, 38’i muTayyip Erdoğan’ın başdavazzaf asker olmak üzere 59’u tutuklu 357 sanık bulunışmanı Yalçın Akdoğan’ın nuyordu. Mahkeme, geçen günlerde sanık avukatlarıönümüzdeki duruşmalarda nın tahliye istemini reddetmiş ancak avukatların itirazıhazır edilmesi halinde tanık nı değerlendiren Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 saolarak dinlenmesini kararnığın tahliyesine karar vermişti. İtirazları görüşen mahlaştırdı. Öte yandan sanıkkeme, dün de 6 sanığın tahliyesine karar verdi. Özgürların Erdoğan’ın tanık olalüğüne kavuşanlar arasında, Öğretmen Yüzbaşı Andıç rak dinlenmesi talebi mahKeskin’in de bulunduğu öğrenildi. Son tahliyelerin arkeme heyeti tarafından dedından dava kapsamında tutuklu sayısı 41’e düştü. ğerlendirilmedi. ‘Sahteciler yargılanmalı’ Bu sahte delili elde eden, sunan ve kullananlar hakkında ceza soruşturması açılması gerektiğini söyleyen Şen, TÜBİTAK’ın yıllar sonra böyle bir rapora imza atmasını ise “Türkiye’de ne oldu da birden hava değişti” sorusuyla gündeme getirdi. Bu davalarda yargılanan insanların artık özgürleşmesi gerektiğini söyleyen Şen, yalnızca 5 No’lu harddiskin değil, dosyadaki diğer CD’lerin de ele alınması gerektiğini ifade etti. 1. Ordu’daki seminerde suç olmadığı görüşünü dile getiren Şen, “Anayasa Mahkemesi, olumlu ya da olumuz bir an önce bu başvuruları ele almalı” dedi. Yücetürk: Tartışmaya dahi açılamaz YARSAV Başkan Yardımcısı, Ankara Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk de aynı görüşü paylaştı. Yücetürk, şu değerlendirmeyi yaptı: “Kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen ve bir kısım sanıklar ile ilgili kesin hükümle sonuçlanan davada mahkeme, kamuoyuna yansıdığı kadarı ile sahte olduğu anlaşılan 5 numaralı CD’yi hükmüne esas aldığından sahteliği tespit edilen bu CD ile ilgili artık yeni bir durum ortaya çıktığından, mahkeme tarafından yeniden yargılama kararı verilerek durumun değerlendirilmesi yasaya göre zorunludur. Mahkeme ben diğer deliller ile mahkumiyet kararını verebilirdim, bu delilin sahte olması sonucu değiştirmez, diyemez. Bu tartışmayı dahi yapamaz.” Yücetürk, yeni yargıçlarla yeniden yargılamanın bir an önce yapılmasını istedi. İZMİR’DE 6 TAHLİYE DAHA yapılmaz... Demokrasiler hırsızpolis oyunu değildir... Hani çocuklar oynar ya, polis kovalar hırsız kaçar! Sonunda polisler bağırır: “Eyvah hırsız kaçtı!” Hırsız kaçtı... Yoksa kaçırıldı mı? Kim biliyor bunu?.. Haydi bilenler beri gelsin, görelim... Gelmiyor bilenler! Bilenler güçlü! Burası hukuk devleti! HHH Düş kırıklığı içindeyiz... Havada kar var... Uganda’da rafineri şirketi, ananasın tadı, Hocaefendi’nin mesajları, polis, savcı atamaları, HSYK... 17 Aralık’tan bugüne konuştuklarımız, yazdıklarımız bunlar. Ortaklık bitince torbanın ipi çözüldü... Her şey apaçık ortada... Dinleme kayıtları, vurmalar, kırmalar... Kolay değil 11 yıl süren iktidar ortaklığı. Al gülüm ver gülüm... Yetmedi mi? Yetmedi! Biraz daha verelim, şafak operasyonları yapalım... Alın size Soner Yalçın’ı, Nedim Şener’i, Ahmet Şık’ı, Hanefi Avcı’yı... Yetmedi! Yahu durun biraz bekleyin... Mustafa Balbay’ı, Tuncay Özkan’ı daha önce verdik... Komutanları verdik, bilim insanlarını verdik... Alın o zaman İlker Başbuğ’u! Yetmedi! HHH Doymadınız mı hâlâ? Hikâye uzundur biliyorsunuz... Merdan Yanardağ, Muğla’da yatıyor... Tuncay Özkan, özgürlük bekliyor... Balyoz davasında ağır hapis cezaları verilen komutanlar, TÜBİTAK raporuyla ilgili açıklama yapıyor: “Yeniden yargılama için gerekli olan kanıt ortaya çıkmıştır. Artık sorumluluk, mahkemelerde ve siyasetçilerdedir.” Elbet öyledir! Öyledir de nerede? Demokrasilerde, hukukun ve adaletin işlediği toplumlarda... HHH Gazeteci Mustafa Hoş’un “Abluka” (Destek Yayınları) kitabını okudum. Medyanın hallerini anlatıyor... AKPcemaat ortaklığında kurulan iktidarın medyayı nasıl kuşattığını, nasıl teslim aldığını... Okumanızı öneririm... Balyoz’da ‘Tutsaklığımız insanlık suçu’ yargıç tartışması Yeniden yargılama istemini reddeden mahkeme heyetinin yetkisinin olmadığı belirtildi Haber Merkezi Balyoz davası hükümlülerinin yeniden yargılama başvurularının reddedilmesi yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi. Hukukçulara göre, ret kararı veren mahkeme heyetinde yer alan 2 hâkimin asıl yargılama sürecine katılmaları nedeniyle yeniden yargılama istemlerini görüşme yetkileri bulunmuyor. Balyoz davasında hükümlü avukatlarının, ortaya çıkan yeni beyanlar ve deliller eşliğinde, yeniden yargılama talepleri geçen cuma günü ele alındı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, yeniden yargılama taleplerini “oybirliği” ile reddetti. Mahkeme heyetinde, hâkimler Aytekin Ozanlı, Savaş Çelik ve Abdullah Öztürk yer aldı. Hürriyet.com.tr’nin haberine göre; yeniden yargılama konusunda karar veren mahkemenin hâkimleri de yeni bir tartışma başlattı. Balyoz avukatlarından Haluk Pekşen, CMK’nin 23. maddesi gereğince, daha önce asıl yargılamada görev alan hâkimlerin, yeniden yargılama istemlerini görüşme yetkisi bulunmadığını söyledi. Pekşen, “CMK’nin bu açık hükmüne rağmen, daha önce Balyoz davaları görülürken yaklaşık 30 28 şUBAT DAVASINDA SAVUNMA YAPAN CEYLANOĞLU: Sincan’da tanklar tatbikat için yürüdü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, 28 Şubat davasında yaptığı savunmada, o dönem komutanı olduğu birlikten çıkan tankların Sincan’da yaptığı geçişe açıklık getirdi. 1997’de Sincan’dan tankların geçişinin planlı eğitim tatbikatı olduğunu söyleyen Ceylanoğlu, “Konu çok değişik, yapılmayan, hiç düşünülmeyen boyutlara çekilmek istenmektedir. Bu konuda hiçbir farklı düşünceyi, yönlendirmeyi ve değerlendirmeyi kabul etmiyorum” dedi. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 62. duruşmasında savunma yapan Ceylanoğlu, Sincan’dan tankların geçtiği gün izinde olduğunu anımsattı. Ceylanoğlu, şunları söyledi: “O günlerde iznimin bir bölümünü kullanmıştım. 2 Şubat’ta Ankara’dan ayrıldım. 7 Şubat’ta olacak eğitim tatbikatı tarihinin değiştirildiğinden haberdar değildim. Dolayısıyla eğitim çıkış emrini almadım, intikal yol güzergâh emrini de vermedim. Tatbikat faaliyetini sabah erken saatlerde öğrendim. İznimi kesip Ankara’ya döndüm. Öğle saatlerinde Ankara’ya ulaştım. Akıncılar’a giderek, bilgi aldım. Dönemin Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Doğu Aktulga telefonla aradı. Dönüş emrini aldıktan sonra birlik sabah kullandığı yoldan akşam saatlerinde kışlaya döndü. Bu bir art niyete dayandırılmamalı. Öyle olsaydı, tümen komutanı faaliyetten 23 gün önce izne gönderilmezdi.” 12 ASKERDEN YENİDEN DİLEKÇE İstanbul Haber Servisi Balyoz davasında yargılamanın yenilenmesi istemleri geçen hafta reddedilen Hüseyin Özçoban, Ali Demir, Erdinç Atik, Yusuf Kelleli, Hüseyin Topuz, Kahraman Dikmen, Aziz Yılmaz, Nail İlbey, Hakan Sargın, Murat Özçelik ve haklarındaki ceza kararı Yargıtay tarafından bozulan Ali Rıza Sözen ve Gökhan Murat Üstündağ, 5 numaralı harddiske ilişkin TÜBİTAK bilirkişilerine hazırlattığı bilirkişi raporuna dikkat çekerek ikinci kez yeniden yargılama ve infazın durdurulmasını istedi. Avukat Mahir Işıkay tarafından 12 asker adına İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, yargılamanın yenilenmesi, tutuklu bulunanların serbest bırakılması istendi. celseye giren hâkim Aytekin Ozanlı, şimdi de yeniden yargılama başvurusuna bakan mahkeme heyetinde yer aldı. Yine yeniden yargılamanın ele alındığı cuma günkü kararı alan hâkimlerden Savaş Çelik’in ise Balyoz’daki sanıklarla ilgili tutuklama kararlarında imzası bulunuyor” dedi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da hâkim Özhanlı’nın o duruşmada yer alamayacağını söyledi. Feyzioğlu, “Yargıtay daha önce duruşmalarda yer alan hâkimlerin, yeniden yargılama için yapılan ön duruşmada bile karar veremeyeceğini hükme bağlamış. Yargıtay da, daha önce duruşmalarda görev almış hâkimlerin, aynı davanın yeniden yargılama kararı için verilecek ön duruşmada da, mahkeme heyetinde yer alamayacaklarını anlıyor” dedi. 10. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti’nde yer alan Ömer Diken, Balyoz davasını karara bağlayan heyette yer aldığı için, mahkeme heyetinde yer alamayacağını açıklamıştı. Diken’in yerine, 11. Ağır Ceza Dairesi’nden Abdullah Öztürk, “geçici üye” olarak görevlendirilmişti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TÜBİTAK’ın, Gölcük Donanma’da ele geçirilen 5 No’lu harddisk için, “Saati geri alınmış bilgisayardan dosya aktarımı yapılmış” şeklinde rapor vermesi üzerine Mamak’ta tutuklu askerler, “Bu andan itibaren tutsaklığımızın devam ediyor olması bir insanlık suçudur” çıkışında bulundu. “Tüm gerçekler, itirazlar ve talepler görmezden gelinerek son yılların en büyük hukuk katliamı gerçekleştirilmiştir” diyen 27 subayın açıklamasında şu görüşlere yer verildi: “Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkacağı hakikati, TÜBİTAK bilirkişi raporu ile bir kez daha ispatlanmıştır. Mahkumiyetimize neden olan dijital verilerin 28 Temmuz 2009 tarihinden sonra tarih bilgisi değiştirilmiş bir bilgisayardan CD/ DVD ve harddisklere kopyalandığı ayan beyan ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkan tüm bu gerçekler ışığında; artık bir dakika bile cezaevlerinde tutsak bırakılmamız haksızlığın ve hukuksuzluğun katlanarak çığ gibi büyümesine ve telafisi imkânsız mağduriyetlerin artmasına neden olacaktır. Derhal tahliyemizi ve beraatımızı talep ediyoruz.” Hapis cezasına çarptırılan emekli Orgeneral Çetin Doğan, 28 Şubat davasının duruşma arasında, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, “TÜBİTAK raporundan sonra mahkeme yeniden yargılamaya başvurmalıdır. Bu rapordaki tespit, kumpasın itirafıdır” dedi. ‘Yeniden yargılama olmalı’