25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 2013 CUMA 4 HABERLER Tunceli ve Cizre’de gerilim var, BDP’ye göre ikinci aşama başladı, AKP’ye göre birinci bitmedi Serdar Akinan ile Gezi Söyleşisi Serdar Akinan sonradan olmuş değil, gazeteci doğmuş bir kişi. Yeni piyasaya çıkmış olan, harikulade bölümler de içeren, özyaşam öyküsü “Sahi Beni Neden Almadılar?”ı okurken bunu bir kez daha anlıyorsunuz. Ne zamandır Kandil’de yaşadığı üç günde ilginç izlenimler edinmiş olan S. Akinan ile oturup şu “çözüm süreci”ni konuşalım istiyordum. Kuşkusuz, böyle bir görüşme, yepyeni ufuklar açacaktı. Ama aradan geçen zaman içinde genç arkadaşım, yepyeni bir işe soyunmuş ve bir internet TV sitesi kurmuştu. Daha önce, CNNTÜRK, HABERTÜRK; GEOTV ve SKYTÜRK’ün kuruluşlarında ve bu sonuncunun yönetiminde de bulunmuş olan Serdar’ın sosyal medya organı kısa sürede 50 bin tekil ziyaretçiye ulaşmış ve hızla da gelişiyor. İşin ilginci, Vagus.TV adresinden ulaşabileceğiniz yayın, Gezi olayları ile aynı anda başlamış ve gelişmiş. Son kitabını okuduktan sonra, (bir polisiye sürükleyiciliği içinde okunan kitabı herkese salık veririm) sohbet arzumu ilettim. Kırmadı, görüştük. HHH Gezi olayları ile Arap Baharı arasında koşutluk kuranlar, özellikle iki benzerlik üzerinde duruyorlar: Her iki olay da beklenmedik bir anda ve şekilde patlak vermişti. Her ikisinde de sosyal medya çok büyük rol oynamıştı. Gezi olaylarını başlangıçta, görmezden gelen geleneksel medya hızla güvenilirliğini yitirmekte, sosyal medya karşısında gerilemekteydi. Burada genç dostum bir noktaya dikkati çekiyor ve sosyal olaylarda sosyal medyanın rolü üzerinde uzmanlaşmış araştırmacı Zeynep Tüfekçi’nin, Gezi göstericilerinin sosyal medyayı kullanma yaygınlıkları ve ustalıkları kadar, Tayyip Bey’in yandaşlarının da aynı hünere sahip olduklarını, aynı yoğunlukla sosyal medyayı kullandıklarını anlattığını söylüyor. Yani bakmayın siz Tayyip Bey’in sosyal medyayı baş belası olarak görmesine, ondan kendisi de yararlanıyor. Erdoğan’ın iletişim hünerini bilenler için bu şaşırtıcı değil. Serdar Akinan başlangıcından itibaren içinde olduğu Gezi’de olanları şöyle özetliyor: “Tam toplumsal hareketsizlik karşısında umudumu kaybetmeye başladığım anda gençlerin bana kendi hayat tarzını dayatma diye başkaldırmalarına tanık olmak çok hoştu. Bu, çok değişik siyasal görüşten, etnik gruptan insanların katıldığı bir sivil toplum hareketi kendini yalnız hissedenler, Gezi Parkı’nda buluştular.” HHH Serdar Akinan, Gezi olayını “ötekine saygı” deyişiyle özetleyebileceğimizi söylüyor. Böyle olunca, çözüm süreci ve Kürt hareketine Gezi’nin yaklaşımı konusunda bir fikir de edinilmiş oluyor. Bununla birlikte, Kandil’deki ziyareti sırasında hareketin demokratik yüzünü gördüğünü daha önce röportajında da, kitabında da vurgulamış olan Akinan, BDP’nin olayı doğru okuyamadığını da belirtmeden edemiyor. Gezi’deki hareketin sivilliğini özellikle vurgulayan ve bu eylemden mutlaka siyasi bir hareket çıkacağını söyleyen Akinan, insanların korku eşiğini geride bıraktıklarını söyledikten sonra ekliyor: Gezi’den siyasi bir hareket çıkmaması olanaksız. Gezi’yi sürükleyenlerin çok iyi eğitim görmüş, donanımlı gençler olduğunu belirten, tam da dünyaya entegre olarak kurtulacak ve özgürleşecek olan Türkiye’de yeni bir siyasi oluşum ihtiyacının duyulduğu sırada olayların patlak verdiğini ve bu sivil hareketin başladığını söyleyen Akinan parklardaki forumlara dikkati çekerek, AKP’nin karar verici mekanizmalarında, bu çok dinamik hareketin öneminin anlaşıldığının bir panik havasının egemen olduğunu değişik siyasal, dinsel, etnik tabanlardan gelen ve bana yaşam tarzını dayatma diyen bu genç ve dinamik insanların artık yenilmelerinin güç olduğunu belirtirken, olaylar polisiye önlemlerle bastırılsa bile Erdoğan’ın yeni akım karşısında kaybettiğini söylüyor ve ekliyor: Bu hareketi artık yok etmek mümkün değildir. Her şeyin bittiğini sananlar yanılıyorlar, asıl her şey şimdi başlıyor. Hangi aşamadayız? İLHAN TAŞCI ANKARA Çözüm sürecinin BDP ile AKP arasında “gelgitleri” sürerken bu kez de aşama krizi ortaya çıktı. Abdullah Öcalan ve BDP’ye göre hükümetin yasal düzenlemeleri yapması gereken ikinci aşamaya geçilmişken Başbakan Tayyip Erdoğan’a göre ise örgütün sınır dışına çıkmasını kapsayan ilk aşamanın yalnızca yüzde 15’i tamamlandı. BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Başbakan’ın söylem ve yaklaşımını eleştirerek, “Çözüme hizmet etmeyen tutumu ortaya koymaktadır” dedi. Öcalan, PKK’nin 8 Mayıs’ta sınır dışına çekilmesiyle başlayan ilk aşamanın tamamlandığı ve ikinci aşamaya geçildiğini hafta sonunda kendisiyle görüşen BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve grup başkanvekili Pervin Buldan aracılığıyla kamuoyuyla paylaştı. Buna karşın Başbakan, “İlk aşama devam ediyor. Bizim tes u Öcalan ve BDP’ye göre hükümetin yasal düzenlemeleri yapması gereken ikinci aşamaya geçilmişken Başbakan Erdoğan’a göre ise örgütün sınır dışına çıkmasını kapsayan ilk aşamanın yalnızca yüzde 15’i tamamlandı. BDP yönetimi Erdoğan’ın anadilinde eğitim, karakolların yapımının sürmesi gibi konulardaki açıklamalarıyla çözüme hizmet etmeyen bir tavır içine girdiği görüşünde. pitlerimize göre PKK militanlarının yüzde 15’i sınır dışına çıktı” diyerek aslında yasal düzenlemelerin yapılacağı ikinci aşamaya geçilmediğinin mesajını vermiş oldu. BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise sürecin birinci aşamasının büyük oranda tamamlandığını, artık topun hükümette, Meclis’te olduğunu söyledi. Baluken, “Eğer silahların tamamen devreden çıkacağı, demokratik siyasetin önceleneceği bir ortam isteniyorsa hükümet bu konuda bir an önce bir yol haritası ortaya koymalı, bunun somut adımlarını hayata geçirmeli” dedi. Başbakan’ın örgütün yüzde 15’inin çekildiği yönündeki açıklamalarına ilişkin Baluken, ellerinde bir veri bulunmadığına dikkati çekerek, bu konuda daha önce Kandil’de KCK yetkilileriyle yaptıkları görüşmelerde büyük oranda örgüt üyelerinin çıkışının tamamlandığına dair bilgiler bulunduğunu söyledi. Baluken, “Sayın Başbakan bu bilgileri neye dayanarak verdi bilmiyoruz” dedi. Başbakan’ın akil insanlarla bir araya geldiği toplantıda, “anadilinde eğitim olmayacak, baraj inmeyecek, karakol yapımları devam edecek” şeklinde basına yansıyan haberlere dikkati çeken Baluken, şunları söyledi: “Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi sürecinden bahsedeceksek bu şekilde çözümsüzlüğü derinleştirecek yaklaşımlardan uzak durulması gerektiğini defalarca ifade ettik. Hükümetin demokratikleşme konusunda bir an önce adım atması, acil bir demokratik reform paketini Meclis’e getirerek, yasalaştırması bu sürecin ilerlemesi ve çözüm sürecinin kalıcı bir barışa evrilmesi açısından son derece önemlidir.” Sürece ilişkin tartışmalar sürerken BDP ve Abdullah Öcalan, çözüm süreciyle ilgili AKP hükümetiyle piramit modeliyle müzakere yöntemini geliştirdi. Bu formülün hedefinin ise taraflar farklı iki uç noktadan başlayarak zirvedeki barış noktasında buluşmak olduğu kaydedildi. Karşılıklı atılması gereken adımlardan birisinin diğerinin önüne geçmesinin piramit dengesini dolayısıyla süreci etkileyebileceği ve bu nedenle karşılıklı adımların temkinli atılması gerektiği dile getirildi. TUNCELİ KANOĞLU KÖYÜ Piramit modeli Kanoğlu köyündeki evde güvenlik güçleri tarafından geniş çaplı inceleme başlatıldı. (Fotoğraf:AAHAYDAR TOPRAKÇI) Köye Kalaşnikoflu gece baskını TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli, merkeze 20 kilometre uzaklıktaki Kanoğlu köyüne dün sabaha karşı 04.00 sıralarında giden kimliği belirsiz kişi ya da kişiler köyün girişinde bulunan bir eve girmeye çalıştı. Evin demir kapısını zorlayan zanlı veya zanlılar eve rasgele ateş açtıktan sonra köydeki diğer bazı evlere de silahlı saldırıda bulundu. Şans eseri ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olayın ardından köyde güvenlik güçleri tarafından geniş çaplı inceleme başlatıldı. Erdoğan akillerin demokratikleşme taleplerine olumsuz yanıt verdi Seçime de baraj Güneydoğu’ya da u Erdoğan akil insanlar ile yaptığı toplantıda özellikle BDP’nin demokrasi ve çözüm için olmazsa olmaz dediği anadilinde eğitim, seçim barajının düşürülmesi, bölgede baraj ve karakol yapımlarının durdurulması isteklerinin tamamına karşı çıktı. Erdoğan akillerin Gezi Direnişi’ni gündeme getirmesine de engel oldu. FIRAT KOZOK Pülümür Şantiye basıp işçi kaçırdılar TUNCELİ (Cumhuriyet) Pülümür’e bağlı Kırklare köyünün dağlık alanındaki özel bir şirkete ait krom maden ocağı dün öğlen silahlı bir grup tarafından basıldı. Çalışanları etkisiz hale getiren saldırganlar, şantiye binası ile 6 aracı ateşe verdi. Saldırganlar, daha sonra 6 işçiyi de yanlarına alarak ormanlık alana kaçtı. Silahlı grup, ilerleyen saatlerde işçileri serbest bıraktı. İşçiler, Jandarma Komutanlığı’na götürülerek ifadelerine başvuruldu. Güvenlik güçlerinin şantiye basan grubu etkisiz hale getirmek için başlattığı operasyon sürüyor. Olayın PKK bağlantısı da araştırılıyor. ‘KÜÇÜK BÜYÜK SIKINTILAR OLUR’ Demirtaş: Süreç devam edecek MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “PKK’lilerin ancak yüzde 15’i çekildi bu nedenle 2. aşamaya geçilmedi” sözlerine tepki gösteren BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “PKK’lilerin yüzde 80’i belki daha fazlası sınır hattına doğru ilerliyor” dedi. Demirtaş, Tunceli’deki köye saldırı ve şantiye baskınıya ilgili, “Bunların hiçbirisi çözüm sürecini engelleyemez. Süreç devam edecek. Kaldı ki saldırıyı düzenleyenlerin PKK’li olup olmadığını da bilmiyoruz” ifadesini kullandı. Demirtaş, “Ülkenin demokrasiye kavuşması için sınırda çetele tutup, son PKK’li geçti mi geçmedi mi diye bekleyeyecek mi bu devlet? Birinci aşama bu haliyle tamamlanmıştır. Parlamento tatile girmeden anayasal reformlar yapılmalıdır” diye konuştu. ANKARA Çözüm sürecini halka anlatmak ve beklentileri almak amacıyla oluşturulan akil insanlar heyetleriyle son kez buluşan Başbakan Tayyip Erdoğan, seçim barajının düşürülmeyeceğini söylerken karakol inşaatlarının süreceğini ifade etti. Erdoğan, Abdullah Öcalan’ın sendikalar ve sivil toplum örgütleriyle görüşmesi önerisini geri çevirirken de “Kendisine bir oda daha verdik. Sonuçta ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılmış bir mahkum” ifadelerini kullandı. İstanbul’daki buluşmanın başlangıcında heyet başkanları 20’şer dakikalık sunumlar yaptı. Ardından da bireysel olarak söz alanlar görüşlerini dile getirdi. İç Anadolu Bölgesi akillerinden Celalettin Can, çözüme ilişkin önerilerini 8 başlık halinde Erdoğan’a sunarken “PKK’liler geri çekildiklerine göre artık bazı adımların atılmasının sırası geldi, kamuoyunun beklentisi budur” deyince Başbakan “Hepsi çekilmedi, yüzde 15’i çekildi ama 85’i duruyor” yanıtını verdi. Can da atılabilecek adımları 8 madde halinde sıraladı. Can, bu kapsamda KCK davası tutuklularının serbest bırakılması gerektiğini, hasta tutuklular konusunda Cumhurbaşkanı’nın affetme yetkisini kullanabileceğini söyledi. Koruculuğun tamamen kaldırılması gerektiğini söyleyen Can, bu sayede köye dönüşlerin de hızlandırılabileceğini ifade etti. Sürece rağmen yeni karakolların yapılmasını da eleştiren Can, yalnızca Tunceli’de 38 karakol yapıldığını belirterek “Barışı Fotoğraf: AAMUAMMER TAN Çözüm Komisyonu toplandı 5’İ ÇOCUK 7 GÖZALTI AKP Milletvekili Naci Bostancı başkanlığında toplanan TBMM Çözüm Sürecini Değerlendirme Komisyonu, Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu Başkanı Zübeyde Teker’i dinledi. Cezaevlerindeki koşullarla ilgili rapor hazırladıklarını ifade eden Teker, Abdullah Öcalan ile ağır hasta tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılmasını, keyfi uygulamalar yapan yöneticiler hakkında adli ve idari soruşturma açılmasını ve cezaevlerinin sivil bir yapıya kavuşturulmasını istediklerini söyledi. AKP’li üyeler Teker’in siyasi tutuklu ve hükümlüler için “tutsak” ifadesini kullanması tepkil gösterdi. Cizre’de gerilim çatışmaya döndü DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Şırnak’ın Cizre ilçesinde önceki gece 21.00 sıralarında İdil yolunu barikatlarla trafiğe kapatan bir grup göstericiye polis müdahale etti. Polise molotofkokteyli, ses bombası, havai fişek ve taşlarla saldıran bir grup gösterici ile polis arasında çatışma çıktı. Polis göstericilere tazyikli su ve gaz ile müdahale etti. Olaylar sırasında silah sesleri duyulurken, 5’i çocuk 7 kişi gözaltına alındı. Ses bombasından sıçrayan şarapnellerin isabet ettiği Komiser Hakkı Başkaya da hafif yaralandı. Gerginlik geç saatlere kadar sürdü. Erdoğan’ın korumaları Ağacık’a saldırdı İstanbul Haber Servisi Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Dolmabahçe’deki çalışma ofisinde Akil İnsanlar Heyeti ile gerçekleştirdiği toplantının ardından akil insanlara soru soran gazeteci Musa Ağacık, korumaların saldırısına uğradı. Ağacık “Gezi Parkı’nda direnen halka saldıran polise ‘benim polisim destan yazdı’ diye sahip çıkan bir Başbakan’ın toplumsal barış getireceğine inanıyor musunuz?” şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan’ın korumaları tarafından darp edilerek alandan uzaklaştırıldı. Gazeteci olduğu bilindiği halde saldırıya uğradığını söyleyen Ağacık, olayı bazı akil insanların gördüğünü ancak arkalarını dönerek gittiklerini söyledi. ‘Tunceli’de 38 karakol’ birkaç ihaleciye bağlayamazsınız. Sınır boylarına yapılabilir eyvallah ama Dersim’de yapılması kabul edilemez” dedi. Can, bu binaların okul ya da depo olarak da kullanılabileceği önerisini sundu. KCK tutuklularının durumları, hasta tutuklular ve koruculuk sistemiyle ilgili hiçbir yorum yapmayan Erdoğan, karakollar konusunda da “Biz devletiz, tabii ki karakollar yapılacak. Sınırlarda da da olacak, Dersim’de de olacak” dedi. Erdoğan’a anımsatılan bir diğer konu da seçim barajı ile ilgili oldu. Erdoğan, Can’ın seçim barajının kaldırılması ve en alt düzeye çekilmesi yönündeki önerisine “Biz geldiğimizde bu şekilde elimizde bulduk. Ancak istikrar için bu gerekli” diyerek karşı çıktı. Erdoğan’a iletilen önerilerden dikkat çeken bir diğeri ise Öcalan’a BDP’nin yanı sıra sivil toplum kuruluşları ve sendikalarla da görüşebilme hakkı sağlanmasıydı. Erdoğan, bu konuya sıcak bakmadığını da “Kendisi ağırlaştırılmış müebbet cezası almış bir mahkumdur daha fazlasını yapamayız” sözleriyle ifade etti. Başbakan Erdoğan, Can’ın “Barış için barış diline ihtiyaç var” sözüne de “Biz dilimize dikkat ediyoruz ama ellerinde silah olanları da görün” diye yanıt verdi. lumun bir kesiminde ‘Doğu’da yaşanan devlet şiddeti acaba Batı’nın meydanlarına mı taşıyor kaygısı yarattı” derken bu kaygının toplumun her kesiminde oluştuğunu ifade etti. Erdoğan’ın dış güçler ve finans çevrelerine yönelik suçlamalarına da değinen Can, “Kentlerde, özellikle İstanbul’da Gezi ile başlayan çatışmalarda taraf olanların büyük bölümü Kürt ve demokrasi sorunlarının çözümüne en dolaysız destek veren kesimlerdi” dedi. Erdoğan ise “Ben taraflarla görüştüğüm kadar Bakanlar Kurulu ile bile görüşmedim” yanıtını verdi. Can ise Erdoğan’a “Sayın Başbakanım görüşlerinize saygı duyuyorum ama katılmıyorum” dedi. YOL KESME EYLEMİ PKK: Olayla bağlantımız yok DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Terör örgütü PKK’nin yöneticilerinden Zeki Şengali, Yurtsever Demokratik GençlikHareketi’nin (YDGH) Cizre’de asayiş birimleri kurarak halkın da katılımıyla diploma töreni ve yol kesme eylemi yapmasıyla ilgili açıklama yaptı. Nuçe TV’ye konuşan Şengali, “Biz sürecin ruhuna uygun hareket ediyoruz. Bizim Cizre’de kontrol noktamız yok. Bazı gençler birtakım şeyler yapmış olabilir. Ancak bunların uzaktan yakından PKK ile bağlantısı yok” dedi. yumuşamadı Gezi Parkı’nda Taraflarla görüşmüş Can, Başbakan’la Gezi Parkı olayları konusunda da kısa süreli bir diyalog kurdu. Can, “Son 1 ayda yaşananlar, top
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear