14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 HAZİRAN 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Fotoğraf:NECATİ SAVAŞ Çocuklarına İmrenen Siyasetçiler Dün 12 Haziran seçimlerinin ikinci yıldönümüydü. Yasama yılının dolmasına daha iki yıl olmasına rağmen AKP hükümeti artık ülkeyi yönetmekten ve halkın taleplerine karşılık vermekten çok uzak bir tablo sergilemekte. Bunun bir örneği İstanbul Taksim’de başlayıp diğer kentlere de sıçrayan protestolar ise, bir diğer örneği de halkın iradesine rağmen sekiz tutuklu milletvekilinin hâlâ özgürlüklerinden mahrum bırakılıyor olması. Tutuklu milletvekilleri arasındaki yazarımız CHP İzmir milletvekili Mustafa Balbay 4 buçuk yıla yaklaşan tutukluluğunun tam iki yılını da seçilmiş milletvekili olarak geçirmek zorunda bırakıldı. Onu, Prof. Mehmet Haberal’ı ve diğer altı tutuklu vekilin durumunu 12 Haziran seçimlerinin yıldönümünde kamuoyunun gündemine taşımak için önceki gün Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde buluştuk. Aynı anda birden çok işi başarıyla yürütme becerisine sahip Balbay’ın Meclis’teki sıra arkadaşları ve gazeteci meslektaşlarına bu kez “tiyatrocu dostları” da eklendi. Ankara’nın beş özel tiyatro topluluğunun sanatçıları Tiyatro Özgün Deneme’den Yeşim Eyüboğlu, Serhan Sarıkaya, Duygu Hancıoğlu ve Özgür Atmaca, Ankara Halk Tiyatrosu’ndan Halil Esen, Tiyatro Pembe Kurbağa’dan Ali Nihat Yavşan ve Ankara Sinei Sanat Tiyatrosu’ndan Hacı Veli Kurt örnek bir dayanışma sergileyerek bir araya geldiler. Ve Balbay’ın, Silivri yargılamalarından gerçek olayları trajikomik bir dille aktardığı tiyatro oyunu niteliğindeki son kitabı Yargıtatör’ü birlikte sahnelediler. HHH Oyundan önce konuşan, CHP Meclis grubundaki arkadaşlarından Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum ve Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün konuşmalarının ortak bir vurgusu vardı: Gezi Parkı direnişine katılan kendi çocuklarından aldıkları ders! Batum çok içten bir biçimde aldıkları dersi şöyle aktardı: “Sokaktaki gençler bizim adımıza da konuşuyor. Keşke bu sözleri önceden bizler söylemiş olsaydık. Biz klasik siyaset söylemleri nedeniyle ne yazık ki Balbay’ı kurtaramadık. Bu yaşına kadar hiçbir şekilde gaz yememiş kızım, ‘Baba gaza alıştım’ diyor. Biz ne yazık ki bu çocuklara, ‘Siz merak etmeyin, bizler sizlerin yerine gaz yeriz. Balbay’ı da kurtarırız’ demedik, diyemedik. Bilinen bir gerçek var ki bu çocuklar bize ders verdi. Tüm bu yaşananlardan sonra artık klasik siyaset dönemi bitmiştir.” Öztürk’ün konuşmasının öznesi de yine Gezi direnişine katılan kızıydı: “Türkiye’de külüstür siyaset anlayışıyla çağın yakalanamayacağını bu gençler bize öğretti. Üniversitede okuyan kızım bir bakıyorum Silivri’den telefon ediyor, bir bakıyorum eylemlerden. Gece sabahlara kadar Beşiktaş’ta dolaşıyor. Biz bu gençler için hep apolitik dedik. Oysa onlar bize özgürlüğün, demokrasinin bir bedeli olduğunu gösterdiler. Bizi utandırdılar...” İki milletvekilinin bu samimi itirafları Türkiye’deki doğmakta olan “sokak ve meydan” odaklı yeni siyaset anlayışının işareti sayılmalı... HHH Meslek büyüğümüz, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto İstanbul’dan oyunu izlemek için özel olarak Ankara’ya geldi. 63 gazetecinin tutuklu olmasını “utanç verici” olarak nitelendiren Olcayto’nun “İnsan, yazar, usta gazeteci, Silivri’de yiğitçe 4 yılı aşkın süredir göğüs geren ve sürekli üreten, düşünen, Türkiye’nin aydınlığı için iyiliği için kafasında projeler üreten Balbay’ı ve diğer tüm gazeteci arkadaşlarımızı artık aramızda görmek istiyoruz” sözleri başta Cumhuriyet çalışanları olmak üzere tüm meslektaşlarımızın duygularına tercüman oldu. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Metin Feyzioğlu da aramızda olmayı çok arzuluyordu. Ancak Gezi Parkı direnişçilerine destek veren avukatların polis tarafından yerlerde sürüklenerek gözaltına alınması üzerine son dakikada İstanbul’a gitmek durumunda kalınca Balbay ailesi ve okurlarımıza selamlarını iletmek bize kaldı. “Yargıtatör”ü ve onu sahneye koyan “sanatçı dayanışmasını” ayakta alkışlayan cefakâr okurlarımız ise hiç vakit kaybetmeksizin Kuğulu Park ve Kızılay Meydanı’nın yolunu tuttular. Gezi Parkı direnişine destek için her gece toplanan on binlere katılmak için... Avukatlar ayakta ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde 49 avukatın gözaltına alınması meslektaşlarını ayağa kaldırdı. Ankara’da adliye önünde toplanan yaklaşık 3 bin avukat, gözaltılara tepki olarak bulvar trafiğini keserek Kızılay Meydanı’na yürüdü. Ankara Barosu Başkan Vekili Sema Aksoy, “Avukatlar olarak susmayacağız. Avukatlar susarsa, halk susar” dedi. Ankara Barosu’nun çağrısı üzerine başkentteki avukatlar, cüppeleriyle Ankara Adliyesi önünde bir araya gelerek meslektaşlarının gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Burada bir açıklama yapan An 3 bin avukat ‘Diktatör elini savunmadan çek’ sloganı eşliğinde yürüdü ‘Size de bir gün avukat gerekecek’ kara Barosu Başkan Vekili Sema Aksoy, İstanbul’da avukatların yaka paça gözaltına alındığı olaya dikkat çekti. Avukatların korkma hakkına sahip olmadığını belirten Aksoy, “Bu yüzdendir ki, özgürlük ve demokrasi için var gücümüzle her saldırıya karşı dimdik durma görevimiz vardır. Onun için hangi siyasi görüşe sahip olursak olalım, bir meslektaşımıza yapılan saldırıyı hepimize yapılmış sayıyoruz. Ayağa kalkıyoruz” dedi. “Diktatörlerin avukata değil, şaklaban lara ihtiyacı olduğunu” belirten Aksoy, “Bilsinler ki boyun eğmeyeceğiz. Bugüne kadar susmadık, susmayacağız. Yine bilsinler ki üzerlerine coplu polisleri saldıkları, ellerini kelepçeledikleri, cüppelerini yırttıkları avukatlar onlara da lazım olacak. Herkes bilsin ki biz gaddarları millete şikâyet ediyoruz. Çünkü ayaklar altına aldıkları hukuk, milletin hukuku; yerde sürükledikleri avukat milletin avukatlarıdır” diye konuştu. Açıklamanın ardından adliyenin önünden harekete geçen avukatlar, Atatürk Bulvarı’nı tek yönlü trafiğe keserek “Adalet istiyoruz” pankartı arkasında Kızılay’a doğru yürüyüşe geçti. Yolda vatandaşların da katıldığı yaklaşık 3 bin avukat, yürüyüş boyunca “Savunma susmadı, susmayacak”, “Hükümet istifa”, “Diktatör elini savunmadan çek” sloganları attı. Çevredeki yurttaşlar da avukatlara alkışlarla destek verdi. Avukatlar, Kızılay Meydanı’na ulaştığında kendilerini bir TOMA karşıladı. Bu durum avukatların tepkisini çekti. Meydandan GMK Bulvarı’na, oradan da İzmir Caddesi’ne geçen avukatlar, yürüyüşlerini Ankara Barosu Eğitim ve Kültür Merkezi’nde noktaladı. Meydanda TOMA karşıladı ÇOLAKKADI İLE TARTIŞTI Binlerce avukat Gezi Parkı direnişçilerine yönelik polis şiddetini protesto etti Gözaltı talimatı Öz’den İLHAN TAŞCI Savunma meydanda İstanbul Haber Servisi İstanbul Barosu üyesi binlerce avukat dün Çağlayan’daki adliyede bir araya gelerek avukatlara ve Gezi Parkı direnişçilerine yönelik polis şiddetini protesto ettiler. Adliyenin önünde açıklama yapan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, “Siyasi iktidara sesleniyor ve uyarıyoruz: Avukatlara, halka yönelik saldırılara, şiddete son verin. Aksi takdirde uygun yanıt mutlaka verilecektir” dedi. Polis şiddetini protesto etmek isteyen avukatların, önceki gün yerlerde sürüklenerek gözaltına alınmalarının ardından dün binlerce avukat Çağlayan’daki adliye sarayına geldi. “C Blok” girişindeki “Themis” heykellerinin bulunduğu alanda toplanan avukatlar, “Her yer Taksim, her yer direniş”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Avukatlık onuru faşizmi yenecek” sloganları attılar ve alkışlarla adliyeden dışarı çıktılar. Adliyenin önündeki alana sığmayan, bir kısmı meydana dağılan avukatlara seslenen Kocasakal, konuşmasına başlayacağı sırada televizyoncular da mikrofon uzattılar. NTV kamerasını görünce “Yandaş basın dışarı”, “Faşist medya istemiyoruz” sloganları atan grubu, Kocasakal sakinleştirdi. Kocasakal, “Hiç merak etmeyin arkadaşlar, herkes tarihte hak ettiği yeri alacak” dedi. Türkiye’de, siyasi iktidarın tahrik ve yönlendirmeleriyle gittikçe artan bir polis şiddeti ve terörü yaşandığını vurgulayan Kocasakal, şöyle devam etti: “Polis anayasal ve demokratik protesto hakkını kullanan yurttaşlara, hukuka aykırı olarak müdahale ediyor. Karşısındakinin de insan olduğunu unutarak acımasızca şiddet uyguluyor; gaz, gaz fişeği ve plastik mermi kullanıyor. Halka karşı sistematik olarak suç işleniyor.” Polis şiddetinin önceki gün de adaletin kalbi olması gereken, avukatların çalışma mekânı Çağlayan’daki adliyede ortaya çıktığını belirten Kocasakal, çevik kuvve ÇAPULCULAR! ANKARA Çağlayan Adliyesi’nde polislerin avukatları yaka paça, yerlerde sürükleyerek gözaltına alması talimatını adliyenin güvenliğinden sorumlu İstanbul Başsavcı Vekili, eski Ergenekon savcısı Zekeriya Öz’ün verdiği ortaya çıktı. Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Başar Yaltı, İstanbul Başsavcısı Turan Çolakkadı’nın odasında Zekeriya Öz ile “böyle avukat olur, olmaz” tartışması yaşadı. Yaltı, tartışma sırasında Çolakkadı’nın kendisine “Biz hâkimler ve savcılar toplanıp baroyu bassak siz nasıl karşılarsınız?” dediğini de aktardı. Avukatların Gezi Parkı’nda uygulanan polis şiddetini protesto ettikleri adliyede gözaltına alınmaları nedeniyle İstanbul başsavcısının odasında sert tartışmalar yaşandığı öğrenildi. TBB Başkan Yardımcısı Başar Yaltı, iki avukatın polis nezaretine konulması üzerine duruma el koyması için İstanbul Başsavcısı Turan Çolakkadı’nın odasına gittiğini bildirdi. Yaltı, başsavcılık makamında eski Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz ile Başsavcı Vekili Cihan Kansız’ın da bulunduğunu belirterek sonrasında yaşananları şöyle aktardı: “Polisin müdahalesinin doğru olmadığını, arkadaşlarımıza yapılanın da yanlış olduğunu söyledim. Ben başsavcıyla tam bunları konuştuğum sırada Zekeriya Öz söze girip birden bağırmaya başladı, ‘Bunlar avukat değil, böyle avukat mı olur’ diye. Bu sadece Öz’ün bakışı da değil, genel olarak öyle düşünüyorlar. Bunu yapanlar avukat olamaz mantığındalar. Tepki gösteren arkadaşlarımıza terörist gibi bakılıyor. Zaten sorun da burada. Bunun üzerine ben de sert bir şekilde Öz’e karşılık verdim. Bu avukatlar hakkında baronun neden işlem yapmadığını soruyorlar bize. Sonra başsavcı ortamı sakinleştirdi. ” Yurtta protesto Yurt Haberleri Servisi Çağlayan Adliyesi’nde avukatların polis tarafından yaka paça sürüklenerek gözaltına alınması, meslektaşları tarafından Türkiye’nin dört bir yanında protesto edildi. Eskişehir’de yaklaşık bin avukat yürüdü. Yürüyüşe “Avukatları size yedirmeyiz. Çapulcu avukatlar” yazılı pankart taşıyan bir grup avukat da katıldı. Balıkesir Barosu’na kayıtlı avukatlar da dün Adliye Sarayı’nın önünde toplanarak olayları protesto etti. Bursa Barosu’na kayıtlı avukatlar da cüppeleriyle yürüdü. Grup adına açıklama yapan Bursa Barosu Başkanı Ekrem Demiröz, “Adliyeler avukatların görev yerleridir. Avukatlar güven içinde değilse kimse güvende değildir. Biz cüppelerimizle sokağa çıkmak zorunda kalıyorsak sorun çok büyüktür. Bu ülkede demokrasiyi yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Kimse yoksa avukatlar var” diye konuştu. İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde yaşananlar, Aydın, Manisa, Denizli ve Mersin Baroları’na bağlı avukatlarca da protesto edildi. Polis terörü yaşanıyor Çağlayan Adliyesi’nde bir araya gelen avukatlar ‘Savcı baksana kaç kişiyiz saysana’ sloganları attı. İstanbul Barosu önünde buluşan avukatlar da Gezi Parkı’na yürüdü. (HAZAL OCAK / KAYHAN AYHAN) tin avukatlara saldırdığını, cüppelerinden çekerek, yerlerde sürükleyerek, hukuksuzca şiddet uygulayarak gözaltına aldığını ifade etti. Kocasakal “şiddete son verin” çağrısı yaparak “Aksi takdirde hukuksuzluk ve şiddetin boyutuna göre ve buna uygun yanıt mutlaka verilecektir. Bizim anladığımız, anlayacağımız tek dil hukuktur. Bu dili bilmeyen veya anlamak istemeyenler de bunu öğreneceklerdir” şeklinde konuştu. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi adına söz alan avukat Güray Dağ da avu katlara yönelik saldırının sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. İstanbul Barosu önünde akşam saatlerinde bir araya gelen ÇHD ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar Gezi Parkı’na yürüdü. Yürüyüşe CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Hüseyin Aygün de destek verdi. Açıklamada “Hükümet Taksim direnişini artan bir şiddetle bastırmaya çalışıyor. Bunu da hukuka aykırı yapıyor” dedi. Gezi’ye yürüdüler Eski CHP’li vekil ölü bulundu n Haber Merkezi Eski CHP milletvekili Haydar Oymak, Amasya’da gerçekleştirilmesi planlanan ancak daha sonra iptal edilen CHP programı için şehir dışından gelen partililerin konakladığı Samsun’un Havza ilçesindeki otelin hamam havuzunda hareketsiz yatarken bulundu. Otel çalışanlarının haber vermesi üzerine olay yerine gelen 112 Acil ekibi, Oymak’ın öldüğünü belirledi. Oymak’ın ölüm nedeninin, yapılacak otopsiyle belirleneceği öğrenildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear