25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 NİSAN 2013 PAZAR HABERLER CUMHURİYET SAYFA 7 ABD Dışişleri Bakanlığı, Kerry’nin ziyareti öncesi insan hakları konusunda eleştiri yağdırdı ‘Türk yargısı siyasallaştı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriye’nin Dostları Çekirdek Ülke Grubu toplantısı için Türkiye’ye gelmeden önce, insan hakları konusunda Türkiye’yi adeta topa tuttu. Kerry’nin sunumunu yaptığı ABD Dışişleri Bakanlığı’nın geleneksel yıllık insan hakları raporunda, özellikle ifade özgürlüğüne ilişkin Türkiye’ye ağır eleştiriler yer alırken yargının siyasallaştığı ve çok sayıda gazetecinin cezaevinde olduğu belirtildi. Çok sert ifadeler Bir önceki yıllara göre çok sert ifadelerin kullanıldığı insan hakları raporunun Türkiye’yle ilgili bölümünde, “adalete etkili biçimde erişilmemesi” başlığı altında, devlete yönelik terörizm ve diğer tehditlerle ilgili geniş kapsamlı yasalara değinildi ve bunlarla ilgili davalarda yeterince şeffaf olunmadığına, adalet sisteminin siyasallaştığına vurgu yapıldı ve “Terör ve devlete karşı diğer tehditlere yönelik birçok yasa ve bu tür davalardaki soruşturmalarda şeffaflık eksikliği adalete erişimi engelledi” denildi. Hâkimlerle savcılar arasında yakın bağ Keyfi tutuklamaların olduğu, ön duruşma öncesinde uzun tutukluluk sürelerinin görüldüğü, davaların uzadığı belirtilerek hâkimlerle savcılar arasındaki yakın bağlantının, uygunsuzluk ve taraflılık görüntüsü çizdiği belirtilen raporda “Hükümetin ifade özgürlüğüne müdahalesi” başlığında ise Türkiye’ye yönelik ağır eleştirilere yer verildi. Gazeteciler cezaevinde Ceza kanunu ve terörle mücadele yasasının, basın ve internet özgürlüğünü kısıtlayan maddelerinin korunduğu, çoğu terörle mücadele yasası çerçevesinde veya yasadışı örgütle bağlantıları olduğu gerekçesiyle suçlanan çok sayıda gazetecinin cezaevinde tutulduğu dile getirildi. “Ceza yasası ve terörle mücadele kanunu birçok makaleyi basın ve internet özgürlüğünden mahrum bıraktı” denilen raporda, “Yasal reformlar, cezaevlerinden binlerce kişinin salıverilmesini sağlarken yargı sistemi politize oldu ve fazla iş yükü üstlendi” değerlendirmesinde bulunuldu. Korkudan otosansür yapıyorlar Gazetecilerin, akademisyenlerin, yazarların ve kişilerin, haklarında soruşturma ya da dava açılması korkusuyla devleti veya hükümeti eleştirmekten çekinmesi sonucu otosansürün yaygın olduğunun bildirildiği dile getirilen raporda, siyasi liderlerin, kendilerini eleştirenlere hakaret davaları açtıkları, böcekle gizli dinleme ve telefonların dinlenmesinin sık görüldüğü iddialarının işyerlerinde ve evlerde otosansüre özendirdiği ve ifade özgürlüğünü kısıtladığı saptamaları yapıldı. “Yetkililer keyfi tutuklamalara, tutukluları yargılama öncesi uzun ve belirsiz bir süre hapiste tutmaya, uzun yargılamalar yapmaya devam etti. Soruşturmaların gizliliği kararları, yetkililere savunmanın delillere erişimini kısıtla ‘Babanı Sana Şikâyet Ediyorum’ Türkiye’nin davalarını anlatmaya çalışırken, aklım hep o davalarda yargılananların çocuklarındaydı. Babaları ile birlikte neredeyse aynı yazgıyı paylaştılar. Belki de babalarından daha farklı ve aralarından bazılarının küçük bedenlerinin ve bilinçlerinin kaldıramayacağı kadar ağır bir yük altındaydılar. Yetişmiş, biraz büyümüş olanlar sanki daha mı az acı çektiler? Aralarında hayatlarına son verenler var. Babalarının çektiği zulümden pay alanları, dağılan ailenin dramını sessizce yaşayanları anlamak ve anlatmak kolay değildir. Küçüğünden büyüğüne, neredeyse bebek olanından, “bir yanda babam bir yanda okul” diyebilene, babalarını savunabilmek için hukuk bitirenlere kadar ne çok çocuk tanıdık bu geçip giden zamanda. O gri bulutlarla ufku kararmış günlerde babalar onlara, onlar babalarına cesaret vermeyi bir gün bile bırakmadılar. O yeni “hayatla” birlikte yaşamaya çalıştılar. Her şey geçip gider ve kim bilir ne zaman, özgürlük geldiğinde, acıyla, özlemle, umutla geçip gitmiş günler nasıl anımsanacak, nasıl bir tortu kalacak yüreklerde, bilen var mı? ??? Bir kitap okuyorum bu günlerde. Hızlı okumakla meşhurum ben, ama bu kez ilerleyemiyorum. Çünkü okuduğum satırlar geri dönüyor, sayfalar çağrışımlarla çığlık atıyor, kelimeler boğazımda düğümleniyor. Kitabı hapiste bir adam, bir baba yazmış. Adını “Babanı Sana Şikâyet Ediyorum” koymuş. Peki Destek Yayınevi’nin yayımladığı bu kitapta emekli subay Erdal Akyazan kimi kime şikâyet ediyor? Kendisini yargılayanları, onların çocuklarına şikâyet ediyor. Onları yaralamamaya özen gösteren bir üslupla yazdığı kitapta Akyazan, karşılaştıkları hukuksuzluğu bu kez yargıçlara değil, onların çocuklarına anlatmayı deniyor. Şöyle sesleniyor yargılayanların çocuklarına: “Savcı olan babalarınız bir iddianame hazırladı ve yargıç olan babalarınıza sundu. Dediler ki ‘biz buradaki adamların suç işlediğini düşünüyoruz, delilleri topladık, onları da sunuyoruz, incele, kabul et ve yargılamaya başla’. Savcı babalarınızın hazırladığı dosya kaç sayfaydı biliyor musunuz? 60 bin sayfa. Yargıç babalarınız bu dosyayı aldı, ‘13’ günün sonunda ‘inceledik, bunlar bizce de suç işlemiş, kabul ettik’ dedi. ... Yargıç babalarınız 13 gün boyunca hiç yemek yemese, hiç çay içmese, hiç banyoyu kullanmasa ve hiç uyumasa, durmadan dosya okusa günde 4 bin 615 sayfa incelemiş olur...” Akyazan, artık o yargıç ve savcıların çocuklarından başka durumu anlatacak kimse kalmadığı için onlara soruyor: “Baba gerçekten böyle mi diye sormak ister misiniz?” ??? Bu siyasi olduğu daha baştan siyasiler tarafından neredeyse açık açık söylenmiş davaların tutuklularından birisi, hükmedenlerin çocuklarına başvuruyor, onlara babalarını şikâyet ediyorsa, o çocukları yaralamadan, davasını anlatmayı deniyorsa, gerçek bir tragedyadan söz edebiliriz. Tragedyada mutlu son yoktur. Yalnız yargılananlar, yargılayanlar değil, tümüyle bir kuşak ağır bir hüküm altında kaldı. Hukuksuzluk kendini yasaların kuru lafzıyla savundu, usul maddelerine sığındı. Açıkta kalan sorulara kimse yanıt vermiyor. Geriye, kendilerini zamanın hâkimi sanma yanılgısına düşen partisiyle, cemaatiyle, kini ve öç alma hevesiyle siyaset erbabı kalıyor. Oyun bitiyor artık. Zamanı geldiğinde yaşadığımız tragedyayı baştan sona yeniden izleyecek ve hükmün hükmünü hep birlikte vereceğiz. Kritik toplantı Dış Haberler Servisi Türkiye’nin ev sahipliğinde düzenlenen Suriye Halkının Dostları Grubu Dışişleri Bakanları Toplantısı İstanbul’da başladı. Suriye’de iki yılı aşkın süredir devam eden krize çözüm bulunması amacıyla kurulan ve daha önce Tunus, Türkiye, Fransa, Fas ve İtalya’da toplanan Suriye Halkının Dostları Grubu, dışişleri bakanları seviyesinde İstanbul’daki Adile Sultan Sarayı’nda bir araya geldi. Toplantıya Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yanı sıra, ABD, İngiltere, Katar, Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, BAE, İtalya, Almanya ve Fransa’dan dışişleri bakanları ve üst düzey yetkililerle Suriye Ulusal Koalisyonu temsilcileri katılıyor. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin İstanbul’a gerçekleştirdiği son ziyarette, Suriye Halkının Dostları Grubu’nun toplanmasına karar verdiklerini hatırlatarak “Suriye’de ve bölgede barış ve istikrarın yerleşmesini, zulmün bitmesini istiyoruz” diye konuştu. İki bölümlü bir toplantı yapacaklarını belirten Bakan Davutoğlu, önce dışişleri bakanları ve yetkililer olarak kendi aralarında istişarelerde bulunacaklarını, ardından Suriye Muhalefeti ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Muaz el Hatip ve diğer Suriyeli temsilcilerle bir araya geleceklerini kaydetti. Toplantıya katılan Suriyeli muhaliflerin toplantıda BM Güvenlik Konseyi’nin Esad rejimini “balistik ve kimyasal silah kullandığı” gerekçesiyle kınayan sert bir karar çıkarması, uluslararası toplumun Esad rejiminin vurucu gücünü etkisizleştirecek gerekli adımları atması talebinde de bulunduğu belirtildi. Öte yandan Türkiye Gençlik Birliği üyesi 60 kişilik grup, toplantı öncesi eylem yaparak NATO bayrağı yaktı. Grup eylemin ardından olaysız bir şekilde dağıldı. Toplantı öncesi protesto Ceza hukuku ti dahil olmak üzere kama imkânı veriyor ve tutarsızca dına karşı şiddetin hâlâ şüpheliler için yargı güuygulanıyor önemli bir sorun oluşturvencesinin etkin bir şekilduğu, kadınların çocuk de uygulandığı konusunRaporda, “Savcılar yaşta evlendirilmesinin da endişeleri körüklüve yargıçlar sürdüğüne dikkat çekildi. yor” değerlendirmesinin arasındaki yakın Güneydoğu da de yapıldığı raporda, aralailişki bir usulsüzlük raporda Güvenlik güçrında çok sayıda öğrencive önyargı leri tarafından yasadışı binin bulunduğu binlerce kigörüntüsü çimde adam öldürülmesi, şinin, yasal gösteriler sıraverirken, özellikle gösterilerin engellenmesi, sında gözaltına alındıkları devlet güvenliğine Kürt sorunu, öğrenci, işçi ve terörle mücadele yasası ilişkin büyük hakları ve muhalif faaliçerçevesinde suçlandıkları soruşturmalarda yetlerle ilgili gösterilerde vurgulanarak, hükümetin, geniş yetkilerle bazen aşırı güç kullanılkadınlar, çocuklar, lezbidonatılan savcı ve ması, özellikle ülkenin yenler, homoseksüeller, biyargıçlar, ceza güneydoğusunda insan seksüeller ve cinsiyet dehukukunun tutarsız hakları örgütlerinin faaliğiştirenler dahil olmak biçimde yetlerinin engellenmesi üzere savunmasız toplulukuygulanmasına raporda sıralandı. ları tacizden, ayrımcılıktan katkı sağladı” Görevi kötüye ve şiddetten etkili biçimde denildi. kullanana nadiren koruyamadığı belirtildi. ceza Raporda, güvenlik Kadına şiddet sügüçlerinin görevi kötüye kullanmasıyla rüyor Yeni aile içi şiddet yasasıyla gelişme kaydedildiği ancak töre cinaye ilgili ihbarların soruşturulduğu ancak bunlarla ilgili tutuklama ve cezai takibat sayılarının düşük olduğu, hüküm kararlarının ise nadiren verildiği saptaması da yapıldı. İşkence sürüyorAnayasanın ve yasaların yasaklamasına rağmen bazı yetkililerin işkence ve diğer insanlık dışı eylemlere başvurduğu yönünde bilgiler olduğu dile getirilen raporda, bu tür eylemlerin, özellikle polisin gözaltısında, gösterilerde ve cezaevine nakil sırasında yaşandığının ifade edildiği aktarıldı. Asker intiharları Ordu içindeki insan hakları ihlallerine ve intiharlara da değinilen raporda, cezaevlerinin yetersiz olduğu ve uluslararası standartları karşılamadığı dile getirildi. Binden fazla siyasi mahkum Raporda, 3. Yargı Reformu Paketi’nin, yargı prosedürlerini değiştiren bazı hükümler içerdiği, siyasi mahkumların ayrı bir kategoriye alınmadığı, aralarında gazeteci, siyasi parti yetkilisi ve akademisyenlerin bulunduğu binden fazla kişinin siyasi mahkum olduğu belirtildi. 24 gazeteci dokuz aydır yargılanmayı bekliyor Özgür Gündem gazetesi çalışanları, KCK basın davasında tutuklu bulunan 24 gazetecinin serbest bırakılması için dün Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Taksim tramvay durağına kadar slogan atarak yürüyen grup, daha sonra açıklama yaptı. Grup adına basın açıklamasını okuyan Özgür Gündem Genel Yayın Yönetimi Eren Keskin, “Gözaltına alınan 46 arkadaşımızdan 26’sı hâlâ tutuklu. Arkadaşlarımız dokuz ay hiç mahkemeye çıkarılmadan tutuklu kaldı” dedi. Eren, yarın Silivri’de yapılacak duruşmaya katılım çağrısı yaptı. Fotoğraf: ERHAN KIZILGÜL Fotoğraf: MELTEM YILMAZ Sabıka kayıtları en erken 5 yılda silinecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adli Sicil Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle, adli sicil kayıtlarının 80 yıl boyunca arşiv olarak tutulacağını düzenleyen hüküm kaldırıldı. Adalet Bakanlığı’nın Adli Sicil Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, adli sicil kayıtlarının 80 yıl boyunca arşiv olarak tutulacağını düzenleyen hüküm kaldırıldı. Değişikliğe göre ölüm üzerine, anayasanın 76. maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınmış ise 15, böyle bir karar alınmamış ise 30, diğer mahkumiyet bakımından ise 5 yılın geçmesiyle arşiv kaydı silinecek. Bavulda başladı Silikon Vadisi’nde bitti İstanbul Haber Servisi Balyoz davasından yargılanan emekli ve muvazzaf askerlerin yakınları tarafından oluşturulan “Vardiya Bizde Platformu”nun “Sessiz Çığlık” eylemi İstanbul ve Ankara’da dün yapıldı. İstanbul Beşiktaş Meydanı’nda gerçekleştirilen eylemde, geçen hafta içerisinde Microsoft’un yaptığı açıklamaya dikkat çekildi. Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in fotoğrafının bulunduğu ve “Bill Gates Balyoz davasını bitirdi. Baransu’nun bavulunda başladı. Silikon Vadisi’nde bitti” yazılı bir posterin taşındığı eylemde, Balyoz davasında suçlamalara dayanak yapılan dijital verilerin sahte olduğunun kanıtlandığı vurgulandı. Eylemde ayrıca, Hasdal Askeri Cezaevi’de tutuklu bulunan ve 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Deniz Kurbay Albay Bora Serdar’ın ailesine gönderdiği mektup okundu. Platform üyelerinin Ankara’daki eylemine Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Genel Başkanı emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş ile 27 Mayıs Milli Devrim Derneği Başkanı Hüseyin Avni Güler de destek verdi. Eylemde yapılan açıklamada, Balyoz davasının Yargıtay aşamasıyla ve Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne Microsoft tarafından gönderilen yazı paylaşıldı. Açıklamada, “Savcılığın suç delili olarak ‘bavulcu Mehmet Baransu’dan aldığı CD’lerin değiştirildiği ve üzerinde oynandığı tespit edilmiştir. İddia makamının güncelleme bahanesine sığınacağı açıktır. O iddia da defalarca çürütülmüştür. Yargıtay’dan talebimiz, hukuksuzca tutuklanan insanların en kısa sürede serbest bırakılarak yargıya ve hukuka karşı oluşan güvensizliğin ülkemizde genelleşmesinin önlenmesidir” denildi. Öldürmüyorsun da ne yapıyorsun? İHD üyeleri, her cumartesi Galatasaray’da “cezaevlerindeki ağır hastaların serbest bırakılması” istemiyle gerçekleştirdikleri ‘F Tipi Oturması’nın dün 59’uncusunda, müebbet hapse mahkum edilen ağır hasta hükümlü Avni Uçar’ın durumu anlatıldı. Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Uçar’ın daha önce kanser teşhisi ile sağ böbreğinin alındığı, sol böbreğinde ve mesanesinde yeni kanserli kitleler ortaya çıktığı aktarıldı. Uçar’ın kardeşi Ömer Uçar kardeşinin 22 senedir çeşitli hapishanelerde yattığını belirterek “Ankara Tabip Odası ve Siirt Devlet Hastanesi’nin verdiği raporda ‘Cezaevinde kalmasında sakınca vardır’ denildi. Başbakan İsrail’in bir saldırısının ardından İsrail’e ‘Öldürmeyeceksiniz, yaşatacaksınız’ diye seslenmişti. Ben de buradan başbakana sesleniyorum. Öldürmüyorsun da ne yapıyorsun?” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear