17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 ŞUBAT 2013 PAZAR HABERLER Ve yasa yayımlandı neticede, önce kadınları dövenleri affettiler... Geceleri sokakları dinlemek vardır... Merdiven altlarını, kapı eşiklerini, mutfak köşelerini... Ömür boyu mahkum olduğu bulaşık sularına gözyaşı damlaya damlaya kaç kadın çaresiz ağlar kim bilir?.. ? Eminim yine de koşarak, güleç yüzle, sevinçle karşılamıştır çoğu... Bahçıvan geldi... ? Belki de doğrusunu söylemişler; saksıdır dayak yiyen kadınlar... Dar dünyasında, avluda, balkonda, pencere kenarında... Nereye koyarsan orada durur, çoğu gün yüzüne hasret... Ne kır çiçekleri gibi özgür, ne papatya tarlasında hür... Kısıtlanmış bir avuç toprakta, çiçek olamasa da çiçeğini verir meleğim... ? Sessiz sedasız, razıdır saksı kadınlar... Bir kavgada düşüp parçalanana kadar... CUMHURİYET SAYFA 3 Af sürecinde önce kadınları dövenleri saldılar... En hafif suç ne de olsa... Sıradan hadisedir... Yobaza göre “caiz” bile, hâkim anlamadı... ? “Kocanın vurduğu yerde gül biter” derken suç bile değil kadın dövmek... Eziyorsun, gül çıkıyor... Saksı gibi yani... Ve elinde kürek, tırmık, hortum ile yanaşan bahçıvan erkekler... ? Önce TBMM’de görüşüldü... Kadın milletvekilleri “Kadın dediğin hakikaten okşanmalı yani” dediler itiraz olarak... Yarısı dul, yarısı bekâr... ? “Küresel kadın haklarından” söz edildi mesela... “Küresel” sözcüğünü duyan bıyıklı ve kırmızı kravatlı milletvekillerinin aklına ise haliyle saksı geldi... Başkan kızdı: “Rica ederim sayın üye, eve kadar biraz gül ekip geleyim ne demek?..” Saksı Kadınlar... Yasanın Meclis’ten geçtiği gece kaç kadın dövüldü, kaçı evinden atıldı, kaçı sokakta kaldı, bilemeyiz... Ama duyduğumuz, bıçaklanan yedi... Birisi öldü... Cumhurbaşkanı kanunu imzaladı... ? Ne yapsın kadın?.. Onlar sizlere benzemez... Devletten umudu kesip Allah’a sığınmaya gitse, dinci izin vermiyor... Ne imam olabiliyor kadın, ne cemaat... ? Okur, Erdoğan ve Orhan Birgit: Bu Nasıl İştir? Bu sütunun okurları HSYK’nin Özel Yetkili Mahkemelerdeki (ÖYM) yargıç ve savcıları atama yetkisine sahip Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur’un şu sözlerini anımsayacaklar: “1. Halkta artık ‘ÖYM’lere ve özellikle de İstanbul ÖYM’lerine giden mutlaka tutuklanır’ algısı doğdu. 2. Tutuklulukların uzun sürdüğü inancı çok yaygın. 3. Bazı dini grupların mahkemeler üzerinde etkin olduğu iddiası da yoğun biçimde speküle ediliyor.” “ÖYM savcı ve hâkimlerinin ruh halini, basketbol ya da voleybol maçında başlamadan önce saha ortasında kafa kafaya vererek galibiyet kararlılığı sergileyen sporcuların ruh haline benzetiyorum ben. Bu psikolojinin de etkisiyle kendilerine eleştiri getiren herkesi, mesela beni, gerçekleri görmemekle suçluyorlar.” Nitekim bu mahkemeler kapatıldı… Ama ne hikmetse ellerindeki davaları bitirene kadar, yukarda, en yetkili ağızdan belirtilen sakıncalara karşın, yargılamaları sürdürüyorlar! Ama onların yerine kurulan mahkemelerde de sorunlar bitmedi! Geçen gün bir televizyon kanalında Başbakan Erdoğan şöyle diyordu: “Şu anda içeride 400’e yakın emekli, muvazzaf subay, astsubay var. Hemen hemen hepsi tutuklu. Mağdur ya da şüpheli olarak gelenler oluyor. Çok daha ağır olanı örgüt kurmaktan, örgüt elemanı olmaktan… Terörle nasıl mücadele edecek bu insanlar… Bu mücadeleyi veren insanlara arka taraftan örgüt elemanı dersen, nasıl oluyor da bu örgüt orada terörle mücadele ediyor. Bu yenilir yutulur bir şey değil…” Ve cezaevlerindeki hastalar için şöyle devam ediyor: “Bunların arasında mama ile beslenenler var. Sayın Cumhurbaşkanımıza bırakmadan yasa ile bu işi çözelim. Hapishanede bunlar ciddi bir cezayı orada çekiyor… Neredeyse komuta kademesinde oralara gönderilecek komutanımız kalmıyor. Öyle şey olmaz.” Bir hafta sonra yine bir başka televizyon kanalında bu görüşünü sürdürüyor ve şöyle diyor: “Bu bizi dilhun eden (yüreğimizi kanatan) bir konu… Başta Genelkurmay Başkanım olmak üzere diğer generallerimizin hiçbirisine kalkıp da bir alışılmış anlamda ‘terör örgütü mensubu’ demek çok ciddi bir yanlıştır ve bu affedilemez. Bu tanımlamayı yapanlar kendileri bulundukları makam itibarıyla kendilerini sağlamda görseler bile tarih onları affetmez. (Siyahları ben vurguladım. E.K.) Bir defa TSK bir örgüttür ama terör örgütü değildir… Terör örgütü dediğin zaman affedilir bir yanı yok… Kaçma ihtimali yokken, böyle bir şey yokken bunu yaparsan sistemi tehdit eder pozisyona giriyorsun… Yahu Genelkurmay Başkanı’nı niye içeri alıyorsun arkadaş. Tutuksuz yargıla. Yap bunu o zaman bitir işi. Şahsen bundan dolayı üzgünüm… Uzun tutukluluk sorunu milletvekilleri için de geçerli.” ??? Gazeteci, hukukçu, politikacı Orhan Birgit’in anıları tam bu aralar “Kalbur Saman İçinde, Olaylar, Anılar, Portreler” adıyla Doğan Kitap tarafından yayımlandı. Kitabın en önemli özelliği, Birgit’in hem çok ilginç olayları, ilişkileri mikro düzeyde açıklaması, hem de zaman zaman makro çözümlemeler yaparak, bunları Türkiye’nin ve dünyanın genel resminin içine oturtarak yorumlaması. Üstelik de gazeteciliğinin verdiği birikimle su gibi kolay okunan bir metin çıkarmış ortaya… Yakın tarihimizin bilinmeyen pek çok olayına bireyler ve liderler düzeyinde ışık tutuyor ve bununla da yetinmeyip, yer yer bunları yorumluyor. Okuma zevkini engellememek için kitabı anlatmayacağım, ama kitabı bitirirken iki noktaya değinmiş; onlardan söz etmek istiyorum: Birincisi 2004 yılında dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ile görüşmesi… Bence mutlaka okunması gereken bir bölüm! İkincisi ise Basın Konseyi Başkanı olarak Silivri davalarındaki meslektaşlarının durumu hakkında yazdıkları… Genç tutuklu Zeynep Kuray üzerinden öyle değerlendirmeler yapmış ki... İnsan, insanlığından utanıyor! ??? En yetkili hukukçu Okur’un demeci… Her yere, her şeye, her an egemen olan, Çok Partili Siyaset tarihimizin gelmiş geçmiş en muktedir Başbakanı Erdoğan’ın yüreğini kanatan, üst üste vurgulayarak üzerinde durduğu sorun… Birgit’in yazdıkları… Ve daha kim bilir kaç kitap, kaç mektup, kaç dilekçe, kaç uzman hukukçunun, profesörün, baronun isyanı… İçerdeki ve dışardaki önemli örgütlerin protestoları… Kabul edilen bilmem kaçıncı yargı paketi… Ama hepsi, bütün bunlara karşı direnen, “kafa kafaya vererek galibiyet kararlılığı sergileyen” bir grup karşısında aciz kalıyor… Ve parmaklıklar ardında yaşanan trajediler sürüyor! Bu nasıl bir iştir?!.. Yoksa bütün ülke bir sahne oldu da biz bir tiyatro oyunu mu seyrediyoruz? ? BALIKESİR (Cumhuriyet) Edremit ilçesine bağlı Zeytinli beldesinde önceki akşam Koray Yılmaz (28) yönetimindeki otomobil, aşırı hız nedeniyle kontrolden çıkarak park halindeki kamyonete arkadan çarptı. Otomobilde bulunan Bayram Çakal, (29) Serhat Çetin (30) ve Anıl Titrek (25) yaşamını yitirdi. Sürücü Yılmaz ise yaralandı. Alkol aldıkları tespit edilen otomobildekilerin emniyet kemerlerinin de takılı olmadığı saptandı. Aşırı hız felaket getirdi Yolcu minibüsü ile TIR çarpıştı: 2’si çocuk 10 ölü Katliam gibi KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) Adıyaman’dan Pazarcık istikametine seyir halindeki İbrahim Doğan idaresindeki yolcu minibüsü, dün sabah saat 07.30 sıralarında Kahramanmaraş PazarcıkGölbaşı karayolunun 39. kilometresi Haydarlı mevkisinde, karşı yönden gelen Kadir Akkaya’nın kullandığı TIR’la çarpıştı: 2’si çocuk 10 kişi öldü. Yolcu minibüsünün metal yığınına döndüğü kazada, minibüs sürücüsü Doğan ile aynı araçta bulunan Muharrem Ünal, Suna Avcı, Kübra Doğan, Ayşe Dağınık, Fatma Çelik, Nürsel Dağınık, Esra Avcı, Nazlı Avcı ve Ümmani Çelik, olay yerinde hayatını kaybetti. Yaralanan 5 kişi ise 112 Acil Servis ekiplerince Pazarcık ve Kahramanmaraş’taki hastanelere kaldırıldı. Kazada yakınlarını kaybedenler, hastane önüne gelerek gözyaşı döktü. Minibüsteki yolcuların Gaziantep’e akraba ziyaretine gittiği belirtildi. TIR sürücüsü Kadir Akkaya gözaltına alınırken, olay yerine gelen köylüler, kazanın olduğu bölgedeki 3 kilometrelik yolun tek şeritli olduğunu ve yıllardan bu yana burada kazaların görüldüğünü savundu. Köylüler, yolun çift şeritli duble olması için çaba göstermelerine karşın buranın yapılmadığını söylediler. ? ADANA (AA) Ceyhan ilçesinde 6 çocuk babası Abdullah Tarçın, henüz belirlenemeyen bir nedenle tartıştığı eşi Ayşe Tarçın’ı (48) darp etti. Annesinin dayak yediğini öğrenen B.T (16) av tüfeğiyle babası Abdullah Tarçın’ı öldürdü. Şüphelinin cinayeti gizlemek için sakallarını kestiği babasını kefenledikten sonra haber verdiği komşuları, şüphelenerek durumu jandarmaya bildirdi. Jandarma ekipleri, B.T. ve annesini gözaltına aldı. Annesini döven babasını öldürdü Kazada yaralananlar arasında bebek ve çocuklar da bulunuyor. (Fotoğraflar: AA) ABD’li kadının bıçaklanarak öldürüldüğü belirlendi. 11 şüpheli gözaltına alındı Sierra’nın cesedi bulundu İstanbul Haber Servisi Türkiye’de kaybolan ABD’li Sarai Sierra’nın (33) cesedi İstanbul Cankurtaran’da kaybolduktan 12 gün sonra bulundu. Bıçaklanarak öldürüldüğü belirtilen Sierra’nın üzerinden sürücü belgesi çıktı. Sarayburnu sur kalıntılarında 30 yaşlarındaki bir kadına ait cesedin bulunmasının ardından çok sayıda polis olay yerine sevk edildi. Sarayburnu’nda surların dibindeki dehlizin içinde bulunan ceset üzerinde yapılan incelemede, cesedin Sierra’ya ait olduğu belirlendi. Sierra’nın cesedinin yanında battaniye bulunurken küpe, saat, kolye gibi takılarının üzerinde olduğu görüldü. Polis, olayın gasp olmadığını ayrıca cesedin yanında battaniye bulunması sebebiyle de Sierra’nın öldürüldükten sonra buraya taşınmış olabileceğini kaydetti. Cesedin bulunmasının ardından Emniyet’e gelen bir kadın, görgü tanığı olarak ? ÇANKIRI (AA) Aşağıöz köyü girişine giden 4 kişi, buradaki kayayı altında define olduğu gerekçesiyle dinamitle patlatmak istedi. Halis Dursun, hazırladığı dinamitin elinde patlaması sonucu yaşamını yitirdi, 3 kişi yaralandı. Dinamit elinde patladı ifade verdi. Adının açıklanmamasını istemeyen kadın, Sierra’nın salı gecesi buraya bırakıldığını iddia etti. Öte yandan olayla ilgili 11 kişi gözaltına alındı. Amatör fotoğrafçılıkla uğraşan evli ve 2 çocuk annesi Sierra, 12 Ocak’ta Türkiye’ye gelmişti. Beyoğlu’nda bir oda kiralayan Sierra, 15 Ocak’ta Hollanda’ya gitmiş, oradan da Almanya’ya geçmişti. 19 Ocak’ta Türkiye’ye dönen Sierra’nın 21 Ocak’ta ABD’ye dönmemesi üzerine ailesi, kayıp başvurusunda bulunmuştu. ? SAN FRANCISCO(AA) Sosyal paylaşım sitesi Twitter’ın siber saldırıya uğradığı bildirildi. Sitede hesabı bulunan 250 bin kişinin kullanıcı ismi, şifre ve eposta adreslerinin çalınmış olabileceği belirtildi. Twitter yönetimi, saldırı nedeniyle şifreleri iptal edilen kullanıcıların durumdan haberdar edildiğini de kaydetti. Saldırının “amatör işi” olmadığı belirtildi. Twitter’a saldırı ? ANKARA (AA) Sayısal Loto’da numaralar, “10, 11, 12, 20, 23 ve 30” olarak belirlenirken, 6 bilen 1 kişi, 1 milyon 550 bin 125 TL 65 kuruş ikramiye aldı. Çekilişte 5 bilenler 1985 TL 15’er kuruş, 4 bilenler 30 TL 25’er kuruş ve 3 bilenler 4 TL 95’er kuruş kazandı. 1 kişiye 1 buçuk milyon
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear