02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 ŞUBAT 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Köprü ve otoyol ihalesinin iptal edilmesinin ardından gözler Başkentgaz’a çevrildi Gözler Başkentgaz’da MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Köprü ve otoyol ihalesinin iptal edilmesinin ardından gözler Başkentgaz ihalesine çevrildi. Başbakan Tayyip Erdoğan köprü ve otoyol ihalesini eleştirdiği konuşmasında, 1 milyar 162 milyon dolara giden Başkentgaz için de “1.5’i yakaladığın yerde eğer 1.100’le verilirse, bunun hesabı sorulmaz mı?” demişti. Erdoğan köprü ve otoyol ihalesini eleştirdiği açıklamasında, Başkentgaz ihalesine de değinmişti. Erdoğan, Habertürk televizyonunda şunları söylemişti: u Köprü ve otoyol ihalesinin iptal edilmesinin ardından, Erdoğan’ın Başkentgaz için “Eğer 1.5’i yakaladığın yerde 1.1 milyar dolara giderse hesabı sorulmaz mı?” demecini hatırlatan Levent Gök, daha önce yüzde 80’ine 1.6 milyar teklif edilen şirketin tamamının 1.1 milyar dolara gittiğini hatırlatarak iptalinin yolda olduğunu söyledi. “Başkentgaz’da da mesela 1.5’i yakalamışız. Ödemediği için teminatı gitti ama şimdi yeni gelen 1.100 ile geliyor. Şimdi 1.5’i yakaladığın yerde eğer 1.100’le verilirse, Fatih Altaylı bunun hesabını sormaz mı ya 1.5’i yakalamıştı, gördü o 1.5’i şimdi nasıl Türkiye bu kadar güçlü olmuşken, enerjide bu kadar güçlü bir yere gelmişken ‘Başkentgaz da iptal edilecek’ nasıl oluyor da şimdi sen bunu 1.100’e veriliyor demez misin?” CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, Başbakan Erdoğan’ın da açıkça deklere ettiğini, Başkentgaz ihalesinin iptal edileceğini düşündüğünü söyledi. Gök, şunları söyledi: “Yüzde 100’ü satışa çıkarılmış 25 yıllık lİsansı var tır. 1 milyon 411 bin abonesi bulunmaktadır. Daha Ocaktaki Başönce yüzde 80’ine, 900 bin abokent Doğalgaz Dağıne ile 1 milyar 610 milyon dotım Anonim Şirketi’nin lar teklif verilmişti. İlk özelyüzde 100 oranındaki hisleştirmeye çıktığında 3 milsesinin özelleştirme ihaleyar dolar gibi bir teklif ifasinde nihai pazarlık görüşmelerini 1 milyar 162 milyon dode edilmişti. Şimdi bunlalarla Torunlar Gıda kazanmıştı. rı alt alta getirdiğinizde, Türkiye’nin ikinci büyük doğalBaşbakan’ın da açıklagaz dağıtım şirketi olan Başkent masından yola çıkarak Doğalgaz, 9 bin 161 kilometre daBaşkentgaz ihalesinin ğıtım hattına, 1100’ün üzerinde baiptal edileceğini söylesınç düşürme istasyonuna, esnek mek mümkündür. Başring sistemi ile düşük basınçlı gübakan bu konuda kenvenli dağıtım özelliğine sahip. Şirdisini bağlamıştır. Bu ketin, 2037 yılına kadar geçerli daihale de gecikmeksizin ğıtım lisansı da bulunuyor. iptal edilmelidir.” Kimin Anayasası? Yeni anayasa önerisine bu koşullar altında bir vatandaş olarak karşı çıkmaya çalışıyorum. Karşı çıkış iddialı bir sözcük, ama alınacak sonuçtan fazla ümitli değilim. Bir öneriyi, bir görüşü değerlendirirken önce şunlara bakarım: Hangi sözcüklerle sunuluyor, nereden kaynaklanıyor, destekçileri kimler, kimlere yarar sağlayacak? “İnsani, demokratik, insan hakları, vicdani, reform” ve benzeri süslü, cilalı sözcükler bende daima kuşku uyandırır. Ardında neler gizleniyor sorgularım. Yeni anayasa hazırlıklarının da sunuluşu demokratik, sivil, otuz yıllık zincirleri koparan, vesayet rejimine son veren, çağdaş bireyi koruyucu gibi sözcükler ve hazırlayıcıları, destekçileri, yarar sağlayacak olanlar, tümü kuşku doğuruyor. Yeni anayasa hazırlığında, şüphe uyandıran her şey var. Bu kaygımı dile getirmeye çalışıyorum. Geçen anayasa değişikliği oylamasında “Yargıya el koyma amaçlanıyor, üç maddeyle yapılabilecek değişiklik, yirmiyi aşkın maddenin ardına saklanıyor, en az yirmi madde süs, dolgu garnitür nitelikli” diye vatandaşı uyarmaya çalışmıştık. Ola ola yüzde 42 hayır oyu çıktı. Yeni anayasa değişikliğinin de üç nirengi noktası var. İlki Türk, Türklük, Türkiye Cumhuriyeti; diğerleri eyalet ve başkanlık sistemine gidiş. Belki ABD tipi ama daha ilkel şekliyle bir federal yapı amaçlanıyor. HHH Türkiye’de düşünceyi açıklama olanakları yalnız yasal açıdan değil, çeşitli açılardan kısıtlıdır. Zaman zaman bu köşede, çoğu zaman da karşılıklı özel konuşmalarda anayasa hakkındaki kaygılarımı dile getirmeye çalışıyorum. Geniş bir çevrem yok. İzlenimlere dayanarak bir genelleme yapmam yanlış olur. Yakın çevremden anayasaya evet oyu çıkmaz. Tanıdık, arkadaş çevresinde görüşler farklı. Ulusalcısı da, milliyetçisi de, solcusu da böyle bir anayasa değişikliğine oy vermez diyenler olduğu gibi halka güvenilmez, “Hayır oyu vereceğim ama evet oyu daha fazla çıkar” diyenlerin sayısı daha çok... Dikkat edilirse, anayasa konusu güncelleştikçe, halkoylaması yaklaştıkça medyada, TV kanallarında konuya ilişkin programlar hazırlanıyor, yayınlar artıyor. İzleyici bir programdan, açık oturumdan ne bekler? Açıklayıcı, öğretici olsun, sağlıklı öngörülerde bulunulsun, öğreticiliğinin yanı sıra geleceği görmeye de katkıda bulunsun? Görsel medyada hangi oturum, tartışma, programı, öğreticilik, açıklayıcılık ve gerçekçi öngörülerde bulunma açılarından değer taşıyor? Asıl amaç açık ya da kapalı bir şekilde belli görüşlerin propagandasını yapmak. Ona uygun kişiler çağrılıyor ve sesyayar olarak kullanılıyor. Bir program halkı aydınlatma, gerçekçi öngörülerde bulunma niteliklerini taşısa, gerçekten topluma yararlı olsa günümüz düzeninde uzun ömürlü olamaz. Bir program uzun süreli oluyor, belli kişiler çeşitli etiketler altında ön plana çıkarılıyor, lanse ediliyorsa o kişi ve programlardan kuşku duymak gerekir. Mevcut kalitedeki programları kimler izliyor? Kimler etkilenmeye çalışılıyor? Bu sorunun yanıtı da asıl amaca ışık tutar. Görebildiğim kadarıyla konuları bilen kişiler, zaman yitirmemek için yerli TV kanallarını sürekli izlemiyorlar. Neler tartışılıyor diye zappingle geçiştiriyorlar. Geçim, iş, aş derdinde olan kör karanlıkta işe gitmek zorunda olanlar, belki bilgi düzeylerinin de yeterli olmamasından bu tür programları izlemiyorlar, izleyemiyorlar. Bir üçüncü grup var. Bilgi düzeyleri yüzeysel kültür, bilgi altyapılar yetersiz, ama bilgiç görünmek istiyorlar. İşte bu grup TV, internet vb. kanallardan kulak dolgunluğu bir şeyler kaparak gerektiğinde de başkalarına satarak bilir geçiniyorlar. Yarı bilen karabilecen vatandaş tipi biraz tehlikeli. TV programlarının, tirajı yüksek gazetelerin de hedef kitlesi zaten bu tür vatandaşlar. Anayasa oylamasında evet oyu çıkma tehlikesi yüksektir. Ancak bu sonuç her şeyin bittiği anlamına da gelmez. Che Guevara’nın bir tümcesini anımsayalım: “Vazgeçmediğiniz sürece yenilmezsiniz” . Che Guevara’nın yenilmediğini, Küba’ya Havana’ya indiğinizde hemen görürsünüz. Vazgeçmedikçe yenilmezsiniz. Ekonomi Servisi İngiltere’nin 1978’den beri AAA olan kredi notu düştü. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, İngiltere’nin ekonomik büyüme hedeflerindeki zayıflığı ve bütçe açığını gerekçe göstererek ülkenin kredi notunu AAA’dan AA1’e düşürdü. İngiltere Maliye ve Hazine Bakanı George Osborne, not indirimini uyarı olarak değerlendirirken muhalefetteki İşçi Partisi hükümete sert eleştiriler yöneltti ve ülkenin bütçe açığıyla ilgili hükümetin uyguladığı kemer sıkma politikalarını sorumlu tuttu. Kredi notundaki düşüş henüz İngiliz para birimi sterlin üzerinde ciddi bir etki yaratmasa da, hafta başında Asya piyasalarının açılmasıyla gerçek etkinin ortaya çıkacağı belirtiliyor. İngiltere, ABD ve Fransa’dan sonra AAA kredi notunu kaybeden üçüncü gelişmiş ülke oldu. İngiltere’ye 35 yıl sonra not darbesi Ülkenin önemli ekonomistlerine göre, sıkıntı 2014’te daha çok hissedilecek ‘Kriz tohumları yeşeriyor’ u Dış kaynak girişine bağlı zincir kırıldığında sıkıntının ortaya çıkacağını belirten ekonomistler, iş dünyasının da bunu hissedeceğini ve dış kredilerini çeviremeyeceklerine dikkat çekiyor. EMRE DÖKER Türkler parasına çok güveniyor Ekonomi Servisi Almanya merkezli araştırma kuruluşu GfK’nin yaptığı bir araştırma, Türkiye’nin kendi para birimine olan güvenini ortaya koydu. 25 ülkeden 28 bin kişi ile görüşülerek yapılan araştırmanın sonuçlarına göre para birimine en fazla güvenen ülke yüzde 90.7 ile Kanada, yüzde 90.1 ile İsviçre, yüzde 87.1 ile İsveç oldu. Türkiye, yüzde 80.9 ile dördüncü sıraya yerleşti. Ekonomi Servisi Pegasus Hava Taşımacılığı 32 milyon 85 bin lira nominal değerli paylarını halka arz etmek için SPK’ye başvurdu. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) bültenine göre, Pegasus Hava Taşımacılığı, şirketin nakit olarak artırılacak 27 milyon 272 bin lira nominal değerli paylarının mevcut ortakların yeni pay alma hakları kısıtlanarak ve şirket ortaklarından Esas Holding’in sahip olduğu paylardan 4 milyon 813 bin lira nominal değerli payların halka arz edilmesi için kurula başvurdu. Erinç Yeldan Pegasus halka arza başvurdu İZMİR “Türkiye ekonomisi iyiye gidiyor” söylemlerine karşın, borçlanma oranlarının büyümesiyle 2014’te ülkemizin ekonomik sıkıntıyı daha fazla hissedeceği belirtiliyor. İşsizlikteki artışın yanı sıra yabancı sermayenin getirdiğinden fazla götürdüğünü belirten ekonomistler, Türkiye’nin krizi derinden yaşadığını vurguluyor. Emekli Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilsay Kuruç, Türkiye’de kriz tohumunun yeşerdiğini, büyüme hızı düşmesine karşın cari açığın azalmadığını söyledi. Uygulanan poliYaşar Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkatikalarla Türkiye’nin dış kaynı Yrd. Doç. Dr. Umut Halaç da, ülkenin durnağa bağımlı olduğunu begunluk sürecinde olduğunu vurgulayarak, şunları lirten Kuruç, “Dış kaynak söyledi: “Yüzde 8 büyümeden yüzde 2’lere indik. girişine bağlı olan zincir Bu tüm dünya yavaşladığı için göze batmıyor. Ancak kırıldığı zaman kriz ve sıasıl olan dünyadaki kriz bittiğinde biz nerede konumkıntı ortaya çıkacak. İlk lanacağız? Türkiye hâlâ 1617. sıraları hedefliyor. olarak iş dünyası bu sıkınKrizler fırsattır deniyor. Herkes yavaşlamışken tıyı hissedecek. Bu durum daha hızlı depar atmak, alternatif üretim süreç2013 sonu ve 2014’te daha leri yaratmalısın. 2013’te kriz olmayacağını net ortaya çıkacak. Şu anda düşünüyorum ama durgunluk sıkıntı bankalara yansımasürecinin içindeyiz.” dı. Şirketlerin borçluluğu büyüdükçe bu durum bankalara yansıyacak ve sıkıntıya u anda kriz yüksek işsizlik olarak görülüyor girecekler. ” dedi. Dolaylı vergilerYaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı, gazetemiz yazarı le halkın cebinden Prof. Dr. Erinç Yeldan, Türkiye’nin şu an krizi derinden yaşadığını söyledi. Ülkealınanların sınıra de krizin yüksek işsizlik, dış açık olarak kendini gösterdiğini, uzun süreli durgungeldiğini, tek kayluk yaşandığına dikkat çeken Yeldan, “Yüzde 2 düzeyinde, uzun süreye yayılnak olarak özelleşmış bir büyüme bizim kriz konjonktürü içinde olduğumuzu gösteriyor. 2001 tirmelerin görüldükrizinin tersine durgunluk ve yavaş büyüme olarak kendini gösteriyor” dedi. ğünü belirten KuÜlkemizde kalıcı olmayan sıcak döviz girişleriyle büyük istikrarsızlık ve belirruç, “Birkaç yıldır sizlik unsurları bulunduğunu vurgulayan Yeldan, “Türkiye’de kısa yoldan, speTürkiye’de kriz tokülatif büyüme yaşatılıyor. Türkiye dışarının montaj ve taşeron sanayisi olmahumu var. Tüketici ya yönelik program izliyor. Bunlar düşük katma değer yaratıyor” diye konuştu. kredilerinin artması, Emekli Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Korhalkın gelecekteki gekut Boratav da, Türkiye ekonomisini kendi iç mekanizmasını kullanarak oluşan risklirlerine ait ödeme vaaleri ortadan kaldıracak güce sahip olmadığını söyledi. Cari açık sorununun kronikleştiğidi kriz tohumunu yeşertini ve artma eğilimde olduğunu belirten Boratav, “Bu sorun çözülmeden sıcak ve dış kayyor. Halkın bütçesindeki denak girişlerine bağımlılık sürecek. 2013 sonlarına doğru canlanma belirtileri görülebiliğin büyümesi ve ödeyememe ihlir ama sonrasının ne olacağı hiç belli değil çünkü dış dünya soru işaretleriyle dolu” dedi. timali bankaları sıkıntıya sokacaktır” diye konuştu. Durgunluk sürecek... Ş VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Cemiyetimiz üyesi, Sürekli Basın Kartı sahibi değerli meslektaşımız, üyemiz Mücahit Ören’in babası ANMA 24 Şubat 1992’de yitirdiğimiz inançlı bir ulusalcıKemalist, Atatürk ilke ve devrimlerinin korkusuz savunucusu, gerçek bir hukukçu ve arı Türkçe sevdalısı İneğini sağarken HomeTV izleyen var Ekonomi Servisi Digiturk Genel Müdürü Ertan Özerdem, 2011 yılında 1.1 milyar TL olan gelirlerini, 2012’de yüzde 27 artırarak 1.4 milyar TL’ye çıkardıklarını açıkladı. 2012’de 700 bin yeni abone alarak toplam 3.2 milyon aboneye ulaştıklarını da belirten Özerdem, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada hane olarak bakıldığında 25 milyon kişiye eriştiklerini söyledi. Bugün, Digiturk teknolojisi, çağa uygun yayın anlayışı, içerik kompozisyonu ile Türk toplumunun sosyal dönüşü ENVER ÖREN 22 Şubat 2013 Cuma günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda üzüntü yaratan Ören’in cenazesi 23 Şubat 2013 Cumartesi günü Eyüp Sultan Camisi’nde kılınan ikindi namazının ardından Eyüp Sultan Mezarlığı’nda toprağa verilmiştir. Enver Ören’i saygı ve sevgiyle anarken ailesine, basın topluluğuna başsağlığı dileriz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ Ord. Prof. Dr. u 3.2 milyon aboneye ulaştıklarını belirten Digiturk Genel Müdürü Ertan Özerdem, hane olarak bakıldığında 25 milyon insana eriştiklerini söyledi. Toplumun sosyal dönüşümüne de katkı sağladıklarını kaydeden Özerdem, “İneğini sağarken HomeTV izleyen çiftçi var” dedi. lirlerinin aldığını söyleyen Özerdem, “Digiturk sadece bir futbol platformu değil. Digiturk’te belgeselden, diziye, sinemadan, çocuk yayınlarına, geniş bir yelpaze sunuyoruz. Maç yayınlarından elde ettiğimiz gelirin tüm gelir içindeki payı yüzde 40” diye konuştu. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nu Ülkemizin içinde bulunduğu ve ateşle sınandığı bu zor günlerde özlem ve saygı ile anıyoruz. O’nun “Türk Ulusu bu ikinci ‘Milli Mücadele’yi de er geç kazanacaktır. Elverir ki birincisindeki gibi yürekli ve kararlı olalım. Güçlüklerden yılmayalım” görüşü, bize yol göstermeye devam etmektedir. Işıklar içinde yatsın. Kadın Araştırmaları Derneği Y.K. müne de önemli katkılar sağladığını anlatan Özerdem, “İZ TV’de izlediği bir belgeselle yurtdışında organik sebze üretimiyle çok daha fazla verim ve gelir kazandığını görüp kendini yeniliyor. Bugün ineğini sağarken HomeTV izleyen çiftçi var” dedi.2012’de 1.4 milyar TL’ye ulaşan gelirlerde en büyük payı 1.12 milyar TL ile üye ge Ertan Özerdem
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear