02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 ŞUBAT 2013 CUMARTESİ HABERLER Dincilik duygusu ile istila tutkusu birleşince, işte ilk yıktıkları kurum oldu: Hukuk... ? Öyle bir yıkım ki; kendi getirdikleri Danıştay Başkanı dahi dayanamadı, isyan etti... “Şu memlekete baktığım zaman, affınıza sığınıyorum, işte polis, emniyet teşkilatımız savcı olmuş, bilirkişi de hâkim olmuş, mübaşir de yazı işleri müdürü olmuş, ondan sonra ‘adalet’ diye bağırıyoruz. Yok ya. Böyle bir şey olmaz. Mümkünatı yok” dedi çıktı... ? Mümkünatı yoktur... Hukuku yıkılmış bir ülke; işte böyle adli cinayetlerin işlendiği, yargı zulmünün can yaktığı, çaresiz insanların nereye gideceklerini şaşırdıkları, korku ve dehşetin esip gürlediği, biraz olsun vicdanı olan yargıçların bile dayanamayıp dizlerine vurdukları, sıradan bir diktatörlüktür... ? Hukukun “Hu”su gitmiştir... “Kuk” ile idare edersiniz... CUMHURİYET SAYFA 3 Hukukun “Hu”su cemaatte... Buna “kuk” kısmı kaldı... ? “Şurada kardeşiniz olarak aziz milletime soruyorum, biz hassasiyetimiz olarak neyimizden ayrılamayız?..” Meydandakiler: “Kuk’umuzdan...” “Neyimizin iyi işlemesi lazım?..” “Kuk’umuzun...” “Benim milletim neyin ne olduğunu çok iyi bilir... İşte buradan açıkça ifade ediyorum; kuk’umuz çerçevesinde ileri bir seviyeye çıkarken bizim neyimize el sürdürmeyiz?..” “Kuk’umuza...” ? Dincinin kafasında çağdaş hukuk olamaz... Tek hukuku vardır onun: İlahi hukuku... ? Yasalar gökten iner... Aksini kimse söyleyemez, ağzına alamaz, tersi olmaz... Yeltenmek “küfür”dür... Hukukun ‘Hu’su... TBMM’de kimi yasaları yapıyorlarsa, o yasaların gökten ineni olmadığı içindir... Diyelim ki trafik cezaları ile ilgili kanun... Gökten trafik cezaları ile ilgili ilahi hüküm inmediği içindir... Ama sıkıysa, domuz etini serbest bırakan kanun önerin... Ya da kürtajda, sezaryende, türbanda, alkollü içeceklerde, sünnette, kurbanda, dinci yaşam biçimine uygun düşmeyen yasa yapmalarını aklınızdan geçirin... ? Tıp Fakülteleri Kahvehane Olmaktan Kurtulabilecek mi? İktidarın aydınları pek sevmediğini, özellikle yazar ve gazetecilerden hoşlanmadığını, hele hele kendisine eleştirel bakan birey ve örgütleri dışladığını biliyoruz… Bu olumsuz bakışın, kendi ahlak kurallarını ve uygulama koşullarını savunan meslek kuruluşlarını da kapsadığı malum… Mimar ve mühendis odaları, öğretmen örgütleri, sendikalar, barolar ve bu arada tabip odaları iktidarın doğrudan hedef aldığı kuruluşlar. Bu olumsuz bakışın özellikle doktorları da kapsadığı çeşitli biçimlerde kamuoyuna yansıdı… Zaten gerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gerekse eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın eylem ve söylemleri ortada! Nitekim doktorlara karşı, hasta yakınları tarafından şiddet uygulanmasının altında, iktidarın bu doktor karşıtı eylem ve söylemlerinin etkisi de var hiç kuşkusuz. ??? Geçenlerde bir üniversitede cerrah olan bir profesör arkadaşımı ziyarete gitmiştim. Öğlene doğru, genellikle ameliyatların henüz bitmemiş olması gereken bir saatte randevu vermişti bana. Ben odasına girince ortak tanıdığımız başka arkadaşlarına da telefonla haber verdi… Onlar da cerrah profesörlerdi… Kimi aradıysa, odasındaydı… Herkes geldi. Ben hayretle “Sizin bu saatlerde ameliyatta olmanız gerekmiyor muydu” diye sordum… Gelen yanıt kanımı dondurdu: “Üniversitede ders vermek dışında hasta görmemiz veya ameliyat yapmamız yasak” dediler! “Peki ne yapıyorsunuz çalışma saatlerinde” diye sordum… Tavla oynamadığını bildiğim bir arkadaşım, “Tavla oynuyoruz” diye şakacı bir yanıt verdi. Bir zamanlar en azından asistanlarıyla birlikte ameliyata girmelerine göz yumulmuş ama sonra o da yasaklanmış. Hadi diyelim ki bir dahiliyeci öğrencileriyle birlikte hasta görmese de, kuramsal ders anlatabilir, ama bana söyler misiniz, bir cerrah uygulama yapmadan nasıl öğrenci ya da asistan yetiştirecek? ??? İktidarın “en başarılı politikamız” dediği sağlık politikaları, aslında ne yazık ki sadece sağlık hizmetlerinin mevcut durumunu yozlaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda gelecekteki insan gücünü de olumsuz etkiliyor: Hekimliğin değeri gençlerin kafasında gittikçe düşüyor! Şimdi yeni Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu üniversitelerdeki öğretim üyeleriyle barışma sinyalleri vermekte… Bunu başarabilirse, ancak zaten kendi iktidarının bozduğu bir alanı biraz düzeltebilir belki… Ama geleceği etkileyecek olduğu için, “Zararın neresinden dönülse kârdır” diyerek bu çabaya umutla bakılabilir! Yaşam savaşında YOZGAT (Cumhuriyet) Akdağmadeni ilçesine bağlı Dayılı köyünde Münevver G. (22) ile iki yıllık evli Osman G. (27) kısa süre sonra eşine şiddet uygulamaya başladı. Çiftin 7 ay önce dünyaya gelen bebekleri Ayşenur, iddaya göre babası tarafından dövülerek hastanelik edildi. Ayşenur bebek yoğun bakım ünitesinde yaşam mücadelesi verirken anne Münevver G. eşinin hem kendisine hem de çocuğuna şiddet uyguladığını anlatarak şunları söyledi: “Ayşenur, eşim kucağına alınca korkardı. O da buna şiddetle karşılık verirdi. İki gün önce tartıştığımızda bebek benim kucağımdaydı ve sevmek istedi. Fakat yavrum babasının kucağında korktu. Bebeğimi tokatlamaya başladı. Çocuk dayaktan bayıldı. Çocuğumuzu ve beni hastaneye eşim getirdi” dedi. Jandarma tarafından gözaltına alınan Osman G. serbest bırakıldı. Babası, yedi aylık bebeği tokatlayarak hastanelik etti ŞÖNİM’ler şiddeti önleyemiyor ? İstanbul Haber Servisi Kadına karşı şiddetin önlenmesine ilişkin yasa kapsamında kurulan Şiddet Önleme Merkezleri (ŞÖNİM) bir yılda sorun yumağına döndü. Mor Çatı’nın çağrısıyla geçen ay İstanbul’da toplanan “Şiddet Önleme Merkezleri Çalıştayı”nın sonuç bildirgesi yayımlandı. Bildirgeye göre ŞÖNİM’lerin merkezi yapısı; bağımsız, özerk danışma merkezi ve sığınak faaliyetine izin vermiyor. Bu merkezlerin kadınların ulaşamayacakları uzak yerlerde kurulması, yeterli donanımdan yoksun olmaları kadınların bilgiye ulaşımını engelliyor. Kadınlar, yasada yer alan tedbir ve destek hizmetlerine erişemiyor. Şiddet gören kadınların adresleri çocuklarının okulları tarafından deşifre ediliyor. Örneğin İstanbul Milli Eğitim İl Müdürlüğü, Mor Çatı’nın yaptığı bir başvuruya, şiddet nedeniyle can güvenliği tehlikede olan kadınların adreslerinin gizlenmeyeceği yanıtını verdi. 7 aylık kızını döven baba, serbest bırakıldı. Anne ise tedirgin: “Devlet bize sahip çıksın.” Müteahhit ilk duruşmada serbest kaldı YUSUF ZİYA CANSEVER VAN (Cumhuriyet) Van’da 23 Ekim 2011’de yaşanan 7.2 büyüklüğündeki depremde yıkılan 20 kişinin yaşamını yitirdiği Safa Apartmanı’nın sahibi ve müteahhidi Nezir Baş, ilk duruşmasında tahliye edildi. Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada hakkında, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan 22.5 yıl hapis istemi ile dava açılan Baş, binanın imarıyla ilgili tüm belgelerin dosyada olduğunu söyledi. Baş kolonların kesildiği iddialarından rahatsız olduğunu söyeyerek “Bu konuda savunma yapmayacağım ve verilecek cezaya razıyım” dedi. HALİL FİDANAA ? KASTAMONU (AA) Azdavay ilçesinde kaymakamlık tarafından tanıtım için bastırılan “Azdavay Yürüyüş Parkurları” kitapçığında ayıyla ilgili ilginç önerilere yer verildi. İlçenin güzellikleri, yürüyüş için önerilerin yer aldığı kitapçıkta “Ayı yakınınızdaysa yavaşça geriye dönün. Sakın koşmayın. Normal ses tonuyla ayıyla konuşun. Böylece insan olduğunuzu anlayacak, merakını giderecektir” denildi. ? ELAZIĞ / MERSİN (Cumhuriyet) Elazığ’ın Maden ilçesindeki Hazar Jandarma Karakolu’nda görevli jandarma er Mazlum Aksu’nun, bunalım sonucu önceki gece G3 tüfekle intihar ettiği açıklandı. Aksu’nun cenazesi otopsi için Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Tarsus’da da Ömer Faruk Çoban’ın (22), nöbet tuttuğu kuleden düşerek geçirdiği beyin kanaması nedeniyle öldüğü iddia edildi. ? UŞAK (AA) Uşak’ta işçi taşıyan servis otobüsü, yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda sürücünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole yuvarlandı. Kazada sürücü de dahil 33 kişi yaralandı. Otobüste sıkışan çok sayıda yaralı, itfaiye ekiplerinin çabasıyla çıkarıldı. Yaralılardan bazılarının hayati tehlikelerinin bulunduğu belirtildi. ? İstanbul Haber Servisi Erzurum’dan İstanbul’a gelen bir uçakta bulunan S.Ç. isimli erkek yolcu uçakta bulunan 2 kadına bakarak mastürbasyon yapmaya başladı. Uçak Atatürk Havalimanı’na inince S.Ç. kadınların şikâyeti üzerine uçağa gelen polis tarafından gözaltına alındı. ? İstanbul Haber Servisi Polis ekipleri, internet bankacılığı bilgilerini ele geçirdikleri yurttaşların hesaplarından para çektikleri öğrenilen kişilere yönelik İstanbul’da 15, Antalya’da 2 ve Kocaeli’nde 1 kişiyi gözaltına aldı. Şüphelilerin yurttaşların hesaplarından bugüne kadar 531 bin 434 lira çektiği belirlendi. Ayı çıkarsa onunla konuşun 2 şüpheli asker ölümü daha İşçi minibüsü devrildi: 33 yaralı Elektroşoklu fuhuş çetesi ? ŞANLIURFA (Cumhuriyet) Şanlıurfa’da fuhuş için aracılık yapan ve yer temin eden şüphelileri takibe alan ekipler, Topdağı Mahallesi’nde bazı adreslere eşzamanlı operasyon düzenledi. Baskınlarda, fuhuş yaptırdığı ileri sürülen Abdullatif Ç., Salih K., Ömer G., Şahin H. ile Cennet A. gözaltına alındı. Polisler, şüphelilerin evlerinde yaptığı aramada ise 2 ruhsatsız tabanca ile 1 elektroşok cihazına da el koydu. Uçakta mastürbasyon 531 bin lira çaldılar
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear