02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 ŞUBAT 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 13 ‘Dr. Kıyamet’ olarak bilinen Faber, yılın ilkyarısında yeni bir ‘Kara Pazartesi’nin yaşanacağını öngördü Sırada çöküş var u 1987’de borsaların çöküşünü öngörerek ünlenen Faber, “Yapay düşük faizlerle karşı karşıyayız. Daha önce bu durum gayrimenkul balonunu yarattı. Bu yıl ise borsa balonu ile karşılaşacağız ve sonra çöküş yaşanacak” dedi. Faber’e göre bu kez finans krizinin merkez üssü Asya değil ABD olacak. Ekonomi Servisi Öngörüleri nedeniyle piyasalarda “Dr. Kıyamet” olarak bilinen yatırımcı Marc Faber, bu yılın ilkyarısında yine bir “Kara Pazartesi” yaşanacağını söyledi. Faber’e göre bu kez finans piyasalarını vuracak olan krizin merkez üssü 1987 yılındakinden farklı olarak Asya değil ABD olacak. Finans çevrelerinin yakından ta kip ettiği The Gloom, Boom&Doom’un editörü Faber, AA’nın sorularını yanıtlarken, genel olarak yapay düşük faizlerle karşı karşıya olunduğunu belirterek şöyle devam etti: “Daha önce bu durum gayrimenkul balonunu yarattı. Bu yılın ilkyarısında öncelikle borsa balo Ergenekon’da ‘İyiKötü Polis’ Oyunu mu? Hani Başbakan Erdoğan kamuoyunun karşısına çıkıp özel yargı elindeki yargılamalarda, uzun tutukluluklarla, TSK’den emekligörevli her rütbeden komutanın terörist suçlamasıyla yargılanmalarından TSK’nin yıpranmasından, kamuoyu vicdanını yaralayan tablodan söz eden açıklamalar yaptı ya... İçtenliğine inansanız da inanmasanız da kamuoyunda yargının yanlış giden bir şeylere karşı uyarıldığı, başlangıcında savcılığını üstlendiği özel yargılamalarda bir anlamda ipin ucunun kaçırıldığının altını çizmekte olduğu sonucu çıkarıldı. Doğaldır ki uzunca bir aradan sonra dün yapılan Ergenekon davası yargılamasında, kritik bir sürece de gelindiğinden, kimi anlamlı gelişmelerin yaşanabileceği beklentisi doğdu. Başbakan’ın açıklamalarının ardından medyada yapılan sayısız haber ve tartışmalarda üretilen görüşlerle beslenen kamuoyu, Başbakan Erdoğan’ın her konuya ilişkin görüş açıklamalarının bir tür komut etkisiyle sonuçlarının alınmasının da alışkanlığı içinde, AKP sözcü ve yandaşlarının olumlu gelişmeler müjdeleyen havasından da etkilenmiş olarak bu beklentileri tırmandırmıştı ki... Dün sabah Türkiye’nin pek çok kentinden otobüslerle duruşma izlemeye gelenler, bizlerle birlikte hiç öngörmedikleri yepyeni bir gerilim, halktan insanların duruşma izlemelerini engellemeye yönelik bugüne kadar görülmemiş jandarmapolisiye önlemlerle yüz yüze gelmenin şaşkınlığını yaşadılar... Duruşma salonunun kapasitesini aşan bir izleyicinin salona alınması elbet beklenmiyordu. Başka kentlerden gelenler giriş sırasında öncelik kapmaya yönelik, gün doğmadan Silivri’de olmayı programlamışlardı... Kimselerin aklına Silivri cezaevleri ile iç içe mahallelerin tümü ile jandarmapolis kordonuna alınacağı, giriş yollarına teller, duruşmaların bulunduğu ana yol ve salona doğru ise yüksek bariyelerle teker teker giriş için duvarlar örüleceği gelmemişti. Gün ağarmadan salondaki yer sayısı ile uyumlu üç yüzün üstünde insan sayıldıktan sonra girişler kesilince, kalanlar için ayaz kış gününde, iki ana otobana dizdirilen otobüslerin içinde, etrafında beklemek hakkı kalmıştı. Birbirini görüp moral bulmak, kalabalık oluşturabilmek, karnını simit çayla doyurmak, tuvalete gidebilmek olanaksızdı. Sıkıntılı, saatler süren yolculukların üzerine “biz de geldik” selamını gönderebilmek hak götüre; duyarlılık, dayanışma duygularıyla davayı izlemeye gelen halka, “Boşuna bir daha gelmeyin, işte böyle ayazda kalırsınız..” selamı çakılıyor, ortalama bir 4 yıldır tutuklu sanıklar arasındaki duvarlar yeni acımasız boyutları ile örülüyordu. Size haberlerden yansıyan, yaşanabilir bir alana, duruşma salonuna daha yakın bir mekâna gelmeye çalışanlara kış ayazında sıkılan basınçlı soğuk su, dağıtma operasyonlarının satır arası bilgileri. HHH Duruşmayı izleme hakkını elde edenler, bu kez içeride saatlerce beklediler. Yargılama her zamankinden geç başladı. Sanıklar Balyoz davası benzeri tanıkları dinlenmeksizin, savunma hakları ellerinden alınmış olarak karara geçişi önlemeye yönelik çalışmalarını yapmışlar, yargılamanın getirmediği savunma ve kamu tanıkları, hatta kendilerini suçlayacak ancak durumun ortaya konmasını sağlayacak tanıkları bile içeren listelerini hazırlamışlardı. Suçlanırlarken kesintisiz dinlenen itirafçılar, pişmanlık yasalarından yararlananlar ağırlıklı dinlenmiş tanıklara karşın, yıllardır tutuklu sanıkların ne bireysel, ne davanın bütününe yönelik tanıkları dinlenmiş ne de bilişim teknolojisinin ürünü sahte olduğunu savladıkları belgelerin bilirkişi incelemeleri yapılmıştı. Yargının, savcılığın esas hakkındaki mütalaasına geçilmeden önce diyeceklerinin sorulması sürecinde söz alan tutuklututuksuz sanıklar, avukatları, hakhukukun işletilmesine yönelik bir umut olarak savunma hakkı anlamında zorunlu gördükleri; tanıkların dinlenmesi, belge incelenmesi üzerinden birbirinden çarpıcı hukuksal sonuçları olabilecek vurgulamalarıyla birlikte dile getirdiler. Mahkeme sanki bağımsız yargı hakhukuk işleyişinde, ceza yargılamalarında çok temel bu hukuksuzlukların ortaya konmasını ciddiye alan bir havada sanıklar ve avukatlarının dediklerini önce dinledi. Çarpıcı olan bir başka boyut da, yargılamanın atladığı tanıklıklarda, tutuklututuksuz sanıklar en önemli gördükleri için kendileri çalışmış, çok sayıda önemli tanığın duruşmada dinlenebilmek üzere Silivri’ye gelmelerini sağlamışlardı. Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un, Başbakan Erdoğan’ın medyadan sayısız kez duyurulan sözlerini aynen alıntılayarak, hukuka uygun bir yargılama sürecinin yürütülebilmesi için dinlenmesi gerekli tanıkların hazır olduklarını isimleriyle sayması sadece bir örnek. Tek tek söz alanların ağırlıklı Ergenekon suçlamalarının odağındaki MİT, Emniyet, kamu görevlileri, dönemin olaylarının akışı içindeki siyasi kimliklerle, kendilerini suçlayan yandaş medyacılar, iddianameye girmiş dinlenmemiş yargılayanlar içlerinde olmak üzere saydıkları isimler arasındaki kimi ünlüleri haber sayfalarımızdan okuyabilirsiniz... Ne beklenirdi? Odak isimler hiç değilse dinlenir, yargılama süreci bu boyutta eksikli bırakılmazdı... BBC’de grev BBC çalışanları işten çıkarmalara karşı dün 24 saatlik greve gitti. Greve BBC Türkçe Servisi de destek verdi. Ulusal Gazeteciler Sendikası NUJ, BBC yönetiminin işten çıkarmaları sona erdirmemesi ve kadroları kapatılanlara başka birimlerde iş olanağı yaratılmaması halinde ülke genelinde iş bırakılacağını duyurmuştu. BBC, 2017’ye kadar 2 bin kadroyu kapatmayı planlıyor. Sendika; BBC’nin İskoçya, Asian Network, Dünya Servisi ve İngiltere’de kısıtlama yapacağını söylüyor. nu ile karşılaşacağız ve ardından 1987’dekine benzer bir çöküş yaşanacak” tahmininde bulundu. Faber’e göre bu kez finans piyasalarını vuracak olan krizin merkez üssü 1987 yılındakinden farklı olarak Asya değil ABD olacak. “Kara Pazartesi” olarak anılan çöküşte, 19 Ekim 1987’de dünya borsaları bir günde en yüksek düşüşü yaşamıştı. Faber, yatırım kararlarında reyting kuruluşlarını dikkate almadığını belirterek, “Birkaç yıldır Türk tahvillerine yatırım yapıyorum. Yatırım portföyümün yüzde 5’i Türk tahvili” dedi. Faber, Türkiye’nin büyük bir ticaret ve cari açığının olduğunu yine de önemli bir yükseliş katettiğini ifade etti. İspanya’da sağlık emekçileri, ı ye karş özelleştirme erisi protesto göst yaptı. İspanya’da sağlıkçılar ayakta İspanya’da sağlık sektöründe yapılmak istenen özelleştirmeler halkın tepkisini çekmeyi sürdürüyor. Pazar akşamı başkent Madrid’de düzenlenen özelleştirme karşıtı gösterilere binlerce kişi katıldı. İspanya hükümeti kemer sıkma politikaları çerçevesinde kamuya ait 20 hastanenin 6’sını, 268 sağlık merkezinin ise 27’sini özelleştirmeyi planlıyor. Diğer yandan İspanyol havayolu şirketi İberia’nın kriz nedeniyle işçi çıkarma kararı almasını protesto eden çalışanlar dün greve başladı. İberia, yeniden yapılandırma kapsamında 3 bin 807 çalışanını işten çıkaracağını, kalanların da maaşlarını azaltacağını duyurmuştu. İberia çalışanlarının bağlı olduğu sendikalar, 5’er günlük sürelerle 15 günlük grev takvimi uygulayacak. Dün 236 uçuşunu iptal eden İberia, 15 gün boyunca iptal edilecek toplam uçuşların sayısının 1220 olacağını belirtti. İstanbul’da ekmek zamlanıyor Ekonomi Servisi İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Fahri Özer, İstanbul’da 250 gramlık somun ekmeğin bugünden itibaren 1 liraya satılacağını açıkladı. Ekmek zammını bugün bir basın toplantısıyla duyurmaya hazırlanan Özer, zam için geçen yıl kasım ayında onay aldıklarını belirtti. Merit, 5 bin 200 metrekarelik casinoya sahip yeni oteliyle üst segmente hitap edecek u 120 milyon dolar yatırımla kurulacak olan Merit Royal, Ortadoğu ve Uzakdoğu’nun zenginlerine talip. Otelin, poker turnuvalarında dolması bekleniyor. PELİN ÜNKER Hedef zengin pokerci Bayat kampanyası yok Özer, mayadan una hemen bütün girdilere 4 yıldır yüzde 100’e yakın zam geldiğini anlatarak “Bu maliyetlere artık katlanmamız mümkün değil. Üyelerimiz bugünden itibaren 250 gramlık ekmeği bir liraya satabilecek” dedi. Özer, ayrıca ekmek israfıyla ilgili olarak “Bayat ekmeği getir, taze ekmeği götür” diye tanıtılan kampanyaya da tepki gösterdi. Herhangi bir hazırlık ya da altyapı olmadan böyle bir kampanya düzenlenemeyeceğini belirten Özer, “Fırıncı bayat ekmeği ne yapsın. Biri ortaya bir şey attı, ancak böyle bir şey yok” dedi. Akçansa’dan 1 milyar TL ciro Ekonomi Servisi Çimento ve hazır beton sektöründe faaliyet gösteren Akçansa’nın 2012 yıl sonu finansal sonuçlarına göre, satış geliri 1 milyar 56 milyon TL, dönem kârı ise 120 milyon TL oldu. Sabancı Holding ve HeidelbergCement ortaklığıyla faaliyet gösteren Akçansa’nın faaliyet kârı da 2012’de 53 milyon TL olarak gerçekleşti. Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal, “Tüm iş hedeflerimizi sürdürülebilir büyüme çerçevesinde şekillendiriyoruz” dedi. GİRNE Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin en büyük turizm yatırım grubu olan Net Holding bünyesindeki Merit Turizm Grubu, bölgeye katkıda bulunmaya devam ediyor. Bugüne kadar Kuzey Kıbrıs’a 1.5 milyar TL’lik yatırım yapan Merit Turizm, mayısta açılacak yeni oteli Merit Royal Hotel ile bölgedeki otel sayısını 7’ye, toplam yatak kapasitesini de 2 bin 500’e yükseltecek. Merit International Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar, 120 milyon dolar yatırımla inşaatı süren otelin 5 bin 200 metrekarelik şans oyunları kompleksi olacağını ve üst segmente hitap edeceğini söyledi. Arar, “Merit Royal’in açılmasının hemen ardından yaklaşık 200 milyon dolar bütçe ile Maremonte projemize başlayacağız. Uzakdoğu ve Ortadoğu’nun zengin turistine talip olacağız” dedi. Arar, otel hizmete girdiğinde 600 kişiye iş sağlayacağını belirtti. Türkiye’de iki otelleri olduğunu söyleyen Arar, İstanbul ve Antalya’da iki otel planları olduğunu aktardı. Reha Arar 510 yatak kapasiteli Merit Royal Hotel, kişiye özel hizmet anlayışıyla bölgedeki tatil alışkanlıklarını değiştirecek. Otelin 70 kral dairesi bulunuyor. Bilgi işleme 3 milyon dolar para yatırıldığını ifade eden Arar, “Otel misafirlerine 1 oda 3 anahtar verilecek. Anahtarlardan biri kral dairesini, diğeri özel SPA’yı, bir diğeri sahildeki tam donanımlı kabananın kapısını açacak. CRM sistemiyle her gelen müşteri tanıyıp onlara isimleriyle hitap edeceğiz. Bu sistemle her misafirimizin içkisini kaç buzla içtiği, kullandığı yastık cinsi bile öğrenilip kişiye özel hizmet verilecek” bilgisini verdi. Tatil alışkanlıklarını değiştirecek İş’in 6 milyon kartı müzeye bilet oldu Ekonomi Servisi Türkiye Seyahat Acenteleri BirliğiMTM ile ortaklığa giden İş Bankası, Maximum özellikli kredi kartlarına Müzekart özelliği kazandırdı. Bankanın toplam 6 milyon kart müşterisi, ek bir başvuru veya işlem yapmadan turnikelerde banka kartlarını okutarak müzelere 1 ay boyunca TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Turizm Bakanı ücretsiz giriş yapabilecek. İş Bankası Ömer Çelik ve Bali toplantıya katıldı. (soldan sağa) Genel Müdürü Adnan Bali yeni uygulamayla ilgili, Maximum kart için yaşamı zenginleştirecek bir hüviyet tanımlamak istediklerini aktardı. Bali, “Kullanılan tarihten itibaren bir ay süreyle müşterilerimiz banka kartlarını Müzekart olarak kullanabilecek. Turnike ve pos cihazları kullanılarak kartlı geçiş yapmak mümkün olacak” dedi. Müzeler 2012’de 280 milyon TL gelir getirdi. Evinizin enerji kimlik belgesini alın Mey İçki’ye soruşturma Yeşil dönüşümün yıllık 10 milyar dolar kazandıracağını belirten Bakan Bayraktar, yeni binalarda belge alınması gerektiğini belirtti Ekonomi Servisi Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi’nde konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, yeni ruhsat alan binalarda Enerji Tasarruf Belgesi alma zorunluluğu olduğunu belirtti. Bayraktar “2011 başında üretilen binalar da çevre il müdürlüklerine başvurup bu sertifikayı alabilirler” dedi. 20 yılda enerjiye harcanan paranın 5570 milyar dolar arasında değiştiğinin altını çizen Bayraktar, yüzde 3040 enerji tasarrufu sağlanacak binaların tamamı tasarruflu olursa, yaklaşık 810 milyar dolar arası yıllık kazanç sağlanacağını vurguladı. Bayraktar, 3. havalimanını da kapsayarak Kemerburgaz’dan başlayıp Başakşehir’i, Kayabaşı’nı içine alan ve Küçükçekmece’ye kadar uzanan yeni şehirde ekolojik alanlar kurulacağını söyledi. Ekonomi Servisi Rekabet Kurulu, Diageo’nun sahibi olduğu Mey İçki hakkında, rekabeti sınırlayıcı uygulamalar ve hakim durumun kötüye kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi amacıyla soruşturma açtı. Kurumun web sitesinde yer alan açıklamada, satış noktalarında rakip ürünlerin satışına engel olduğu, kendi ürünleri lehine münhasırlık uyguladığı ve rakiplerin faaliyetini zorlaştırdığı iddiasıyla yapılan şikâyet başvurusunun incelenerek Mey İçki hakkında soruşturma açılmasına karar verildiği belirtildi. Mey İçki, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Rekabet Kurulu’nca alınan soruşturma kararları, firmaların rekabet kurallarını ihlal ettikleri ve ceza ile karşı karşıya kalacakları şeklinde yorumlanamaz. Şirketimizin her türlü faaliyeti yasalara ve sağlıklı rekabet koşullarını sağlamaya yönelik kurallara uygun olup, bu durum geçtiğimiz 3 yıl içinde rakip firmaların şikâyetleri üzerine yapılan ön araştırmalar neticesinde Rekabet Kurulu tarafından da açıkça tespit edilmiştir” denildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear