17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 ARALIK 2013 CUMARTESİ 4 HABERLER İhraç istemiyle disipline sevk edilen Günay, Kalkan ve Özdalga partilerinden istifa etti Milli Orduya Kumpası Kim Kurdu? Rezalet ayyuka çıktı ya. Şimdi bunu gölgelemek, kahraman pozuna bürünmek için ne mümkünse yapılıyor, düne kadar “tu kaka” edilen ulusalcılığa sahip çıkılıyor, Başbakan kendisini İstiklal Savaşı komutanı atıyor. Utanmasa “Gazi Paşa”lığını ilan edecek. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumlarının kuruluşlarının önündeki TC ibaresi silinirken her devletin olduğu gibi, Türkiye Cumhuriyeti’nin de bağımsızlığının, toprak bütünlüğünün güvencesi olan TSK (Türk Silahlı Kuvvetleri) her tarafta her konuda sindirilirken şimdi, “milli ordu” hamiliğine soyunuluyor. Bu cümleden olmak üzere, Başbakan’ın Siyasi Başdanışmanı Yasin Akdoğan rüşvet yolsuzluk skandalıyla ilgili olarak kaleme aldığı yazıda, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kumpas kurulduğunu ilan ediyor. “Kendi ülkesinin milli ordusuna, milli istihbaratına, milli bankasına, milletin gönlünde yer eden sivil iktidarına kumpas kuranlar” tümcesini kullanan Yalçın Akdoğan, bütün amacı Halkbank ile kendi iktidarlarını ülkenin milli ordusu ile aynı kefeye koyarak itibar sahibi kılmaya çalışmaktır. HHH Evet milli ordumuza kumpas kurulmuştur. Milli ordumuzun komutanları içeri tıkılmış, “hatta cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş”, oralarda güya belgeler aranıp bulunmuş, sahte CD’ler üzerinden çakma delillerle, ordumuzun komuta kademesi işlemez hale getirilmiştir. Ortadoğu’da sınırların yeniden çizilmeye başladığı, ateşin bacayı sardığı, Türkiye’nin güneydoğusunda, T.C. ile PKK arasında egemenliğin fiilen el değiştirdiği sırada olmuştur bu işler. Sabahattin Önkibar’ın, 14 Aralık 2013 tarihli Aydınlık’taki yazısında, Hakkâri’de bir subayın feryatlarını dile getiren mektubunun özeti yayınlanmıştı. Hakkâri’nin fiilen PKK’ye terk edildiğinin ifade edildiği bu mektubun sonunda, şunlar yazılmaktaydı: “Bir başka hadise kahraman komutanlarımızın esir alınmasının TSK içinde yarattığı travmadır ki, pek çok subayımız emekliliğini düşünür durumdadır.” TSK’nin içinde bulunduğu moral durumu tahmin etmek için bu satırları okumaya gerek bile olmadığı kanısındayım. Ama şimdi söyleyin lütfen! Bu durumda, bu ordu, savaşabilir, sınırlarımızı, toprak bütünlüğümüzü koruyabilir mi? Bugün Hakkâri’nin terk edilmesi istenirken çaresizliğini dile getirenler, yarın Gaziantep’in, Mersin’in terk edilmesinin istenmesi gibi taleple karşılaştıklarında ne durumda olacaklardır ki? HHH Türkiye’nin ulusal ordusu cepheden saldırıya uğramış, terör örgütü muamelesi görmüş, komutanları ve Genelkurmay Başkanı kurulan kumpas sonucunda hapse atılmışlardır. Onlar şimdi, sınır boylarında sıra dağlar gibi dururcasına, hapishane koğuşlarında vatan nöbeti tutmaktadırlar. Ama bu kadar saldırıya maruz kalmış, bu kadar darbe yemiş, bu kadar kumpasa kurban gitmiş olan bir ordunun bölgede sınırların değiştiği bir sırada kendisine düşen görevi eksiksiz yerine getiremeyeceği açıktır. Peki milli orduya kumpası kim kurmuştur? Devlet içinde, yargının göbeğindeki örgütlenmeye göz yuman, bu örgütlenmeyi kullanarak, “askeri vesayeti tasfiye ediyoruz” diye hukuk skandallarının olmasını izlemekle yetinen, 12 Eylül 2010 referandumunda, yargıdaki vesayeti yeni HSYK oluşumuna yol açarak kurumsallaştıranlar kimlerdi? Yasama ve yürütmeye egemen oldukları ve özel yetkili mahkemelerin varlığına son verebilecekken bunlara seyirci kalanlar, sonra da özel yetkili mahkemeleri kaldırırken Balyoz ve Ergenekon davalarıyla milli ordunun subaylarını yine de onların eline rehin bırakanlar kimlerdi? Milli orduya bir kumpas kurulduğu yadsınamaz gerçektir. Ama bunu kimin yaptığını merak ediyorsa Yasin Akdoğan kendi çevresine bakmalıdır, milli orduyu savaşamaz hale getiren bu kumpasın faillerini orada görecektir. AKP’de yaprak dökümü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP MYK tarafından ihraç istemiyle disipline sevk edilen AKP’nin CHP kökenli isimleri eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İzmir Milletvekili Erdal Kalkan ve Ankara Milletvekili Haluk Özdalga partiden istifa etti. Son istifalarla AKP’nin sandalye sayısı 321’e düştü. Günay, Disiplin Kurulu’na sevk kararının ardından dün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında istifasını açıkladı. Günay, sıkıntılı bir dönem yaşandığını, çok ciddi yolsuzluk iddialarına karşı insan aklını zorlayan, siyasi etiğe ve hukuk devletine aykırı bir tavır sergilendiğini söyledi. Söz konusu itham altındaki insanlar 10 gündür korunurken kendilerinin disipline sevk edilmelerinin istifa kararını kolaylaştırdığını kaydeden Günay, “Partide iki kanat Ertuğrul Günay: Sıkıntılı bir dönem yaşanıyor. Çok ciddi yolsuzluk iddialarına karşı insan aklını zorlayan, siyasi etiğe ve hukuk devletine aykırı bir tavır sergileniyor. gelişti. Birincisi temiz, mağdur ve mazlum geniş parti tabanı, ikincisi ise partinin tepesinde mağrur ve mütehakkim bir anlayış. Bunlar kibirlerinin doğrultusunda başka yola girdiler. Artık bunlara bir şey anlatmak mümkün değil” dedi. Bağımsız milletvekili olarak siyasi yaşamını sürdüreceğini belirten Günay, Başbakan Erdoğan’ın Hakan Şükür’ün milletvekilliğinden de istifa etmesi gerektiği yönündeki açıklamasının anımsatılması üzerine, “2002’de FP’den ayrılıp AKP’yi kuran arkadaşlar milletvekilliğinden istifa etmiş Haluk Özdalga: Yönetmelik adı altında anayasaya, kanuna, akla ve vicdana ters kurallar uygulamaya koyulmuştur. Bu şekilde yolsuzluk iddialarının üstü örtülmek istenmektedir. kımız da aptal değil, yolunuz kapalıdır” dedi. Kendisinin 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan’ları yaşadığını, dik durduğunu kaydeden Kalkan, “Önce demokrasi. Eşkıya dünyaya hükümran olmaz” görüşünü dile getirdi. Haluk Özdalga da, 30 yıl önce Turgut Özal’ın kendi bakanını Yüce Divan’a gönderdiğini belirterek, “Tarihe devlet adamı olarak adı geçecek liderlerin yapması gereken işte budur” dedi. 17 Aralık’tan itibaren Türkiye’nin yanlış bir yola girdiğini belirten Özdalga, polis teşkilatının doğrama Erdal Kalkan: Bu iş burada bitmez. Kalkınma Partisi’nden istifa ediyorum. Biliniz ki dünya dönüyor, halkımız da aptal değil, yolunuz kapalıdır. makinesinden geçirildiğini, adli polis üzerine baskı kurulduğunu, yargıya müdahale edildiğini vurguladı. Özdalga, “Yönetmelik adı altında anayasaya, kanuna, akla ve vicdana ters kurallar uygulamaya koyulmuştur. Bu şekilde kapsamlı yolsuzluk iddialarının üstü örtülmek istenmektedir” diye konuştu. Özdalga, iç ve dış mihrakların komploları, faiz lobileri gibi dayanağı olmayan gerekçelerin inandırıcılığının sıfır olduğunu kaydederek, “Bu şekilde yolsuzluk iddialarının üstü örtülmeye çalışılamaz” dedi. miydi? Onu Başbakan’a bir sorun” diye konuştu. İstifasını Twitter üzerinden duyuran Erdal Kalkan, “Siyasi partiler kimsenin babasının çiftliği değildir. Hele sayın Tayyip Erdoğan’ın değil, onlar milyonlarca insanın yarattığı sosyal varlıklardır. Hükümet, iktidar ve parti disiplini yolsuzlukları, hırsızlıkları, soygunu engellemek için vardır. Bu iş burada bitmez. Yüce halkımız her şeyi görüyor. Kurtuluş Savaşı yapan bu halk bunu da çözer. Kalkınma Partisi’nden istifa ediyorum. Biliniz ki dünya dönüyor, hal İSTANBUL BAROSU’NDAN SORUŞTURMAYA MÜDAHALEYE TEPKİ Kocasakal: Artık tuz koktu Kılıçdaroğlu, Çankaya Belediyesi’nin Engelsiz Dershane Eğitim Merkezi’ni ziyaret etti. (Fotoğraf: AA) Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’ın ‘komplo’ savunmasına tepki ‘Karşımızda eli, dili FEYZİOĞLU: kirli bir iktidar var’ Çözüm ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, AKP odaklı yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu, “hükümete komplo” olarak sunan Başbakan Tayyip Erdoğan’a, “Ne komplosu? Hırsızlığın komplosu mu olur? Eğer komploysa, bu milletin başına getirdiler zaten seni” sözleriyle yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, Çankaya Belediyesi’nin Engelsiz Dershane Eğitim Merkezi’ni ziyaret etti. Burada, yargıda yaşanan son gelişmelerle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, hükümetin “yolsuzluklarla” sarsıldığına dikkat çekti. İstifa eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, “Benim yaptıklarım eğer yolsuzluksa bana bu talimatları veren Erdoğan’dır. Benim değil önce Başbakan’ın istifa etmesi gerekir” dediğini anımsan Kılıçdaroğlu, “Geldiğimiz nokta şu; hırsızların özgür bırakılıp hırsızlık soruşturması yapan savcıların pasifize edildiği bir sürecin içine girdik” dedi. “Bir siyasal iktidar, yolsuzluk ve rüşveti nasıl korur, aklım almıyor” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kez böyle bir olay yaşadığını anlattı. İktidarın milyarlarca dolarlık bir rüşvete bulaştığını ve paniğin de bundan kaynaklandığını ifade eden Kılıçdaroğlu AKP milletvekillerini yaşananlar karşısında “yeter artık” demeye çağırdı. Karşılarında “elleri, dilleri kirli bir iktidar” olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, demokratik yöntemlerle bu iktidarın indirilmesi halinde Türkiye demokrasi tarihinde “altın bir sayfa” açılacağını ifade etti. Başbakan Erdoğan’ın “Hedef benim” dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, “Hedefi kendi bakanı gösterdi. Yolsuzlukların başında sen olursan, hedef sen olursun. Çete reisi sen olursan, elbette hedef de sen olacaksın” dedi. u İstanbul Barosu tarafından yapılan açıklamada Türkiye’de, devlet erkini elinde bulunduran siyasi iktidar ile bu erki yine kendisinin destek ve teşviki ile paylaşan bir yapının güç ve iktidar savaşı yaşandığı belirtildi. hukuk devleti Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, TBB Yönetim Kurulu adına yaptığı yazılı açıklamada, toplumda soruşturmanın engellendiği yolunda güçlü bir algının ortaya çıktığını vurguladı. Feyzioğlu, şunları kaydetti: “Siyasi kriz, devlet krizine dönüşmüştür. Çözüm, yurttaşın üstün menfaatine olacak şekilde hukuk devleti ve demokrasiden yana ilkesel duruş sergilemektir. Hukukun üstünlüğü ve yurttaşın hukuki güvenliğinin sağlandığı aydınlık bir gelecek toplumun bütün kesimlerinin işbirliğiyle inşa edilebilir.” CHP liderine şölen gibi karşılama İstanbul Haber Servisi CHP, pazar günü yapacağı yeni İstanbul İl Binası açılışında gövde gösterisine hazırlanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, açılışa katılması beklenen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Atatürk Havalimanı’nda karşılanacağını belirterek, tüm yurttaşları davet etti. Kılıçdaroğlu, CHP’nin önceki günkü parti meclisi toplantısının ardından Ankara Anakent Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş ve İstanbul adayı Sarıgül ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu’nun, Sarıgül’ün İstanbul İl Binası açılışı için yaptığı davete katılacağını ilettiği belirtildi. Sarıgül, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu havalimanında karşılayacaklarını belirterek “E5’te insan seli olacak. Binlerce yurttaşımızla bekliyoruz” dedi. İstanbul Haber Servisi İstanbul Barosu, hukuk ve yargının güç savaşında rakibi alt etmenin bir aracı haline dönüştürüldüğünü ve gelinen noktada artık tuzun koktuğunu belirtti. İstanbul Barosu’ndan yapılan yazılı açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen ancak Emniyet’in direnmesi sonucu engellenen “Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu”nu yürüten Muammer Akkaş’ın görevden alınması sert bir dille eleştirilerek hukuk devletinde yürütmenin yargıya meydan okuyamayacağı, emir ve talimat veremeyeceği ve soruşturmaları engelleyemeyeceği vurgulandı. “Son günlerde Türkiye, devlet erkini elinde bulunduran siyasi iktidar ile bu erki yine kendisinin destek ve teşviki ile paylaşan bir yapının güç ve iktidar savaşına tanık olmaktadır. Ne yazık ki bu güç mücadelesi; devlet kurumları, özellikle yargı ve Emniyet üzerinden yürütülmektedir’’ denilen açıklamada hukuk ve yargının bu güç savaşında rakibi alt etmenin aracı haline dönüştürüldüğü belitildi. Türkiye’nin hızla kanun devleti olmaktan çıktığı belirtilen açıklamada, “Unutulmamalıdır ki demokrasi sandıktan ibaret olmayıp bir denetim rejimidir ve hukuk devletinde bağımsız yargı denetimi vazgeçilmezdir. Hukuk devletinde siyasi iktidar ve yürütme, Emniyet yargıya meydan okuyamaz, emir ve talimat veremez, soruşturmaları engelleyemez, yolsuzlukları örtbas edemez, kendisi veya yandaşları için suç işleme özgürlüğü ve ayrıcalığı yaratamaz” denildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear