02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 ARALIK 2013 ÇARŞAMBA 6 HABERLER twItteR KApIŞmAsI Çok sayıda kamu görevlisi ve işadamının şüpheli olduğu soruşturma deşifre oldu Yüksek hızlı soygun CANAN COŞKUN Ankara’da yürütülen, çok sayıda kamu görevlisi ve işadamının şüpheli olduğu Yüksek Hızlı Tren Soruşturması, değiştirilen Adli Kolluk Yönetmeliği ile deşifre oldu. Polislerin Ankara Cumhuriyet Savcısı Hakan Büyükabacı’nın talimatıyla gizli yürüttükleri “Suç örgütü kurmak, yönetmek, ihaleye fesat karıştırmak ve rüşvet” suçlamalarıyla ilgili soruşturmanın bilgileri amirlere iletildiği iddia edildi. Soruşturmada şüpheliler arasında TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ile birlikte İstanbul’da 3. Havalimanı ihalesini alan konsorsiyumdaki Cengiz İnşaat’ın sahibi Mehmet Cengiz’in de adı yer aldı. İddianame aşamasına gelinen Yüksek Hızlı Tren Soruşturması dosyasını, Deniz Feneri dosyasını kapatan savcı olarak tanınan Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Harun Kodalak’ın bizzat yürüteceği öne sürüldü. Soruşturma dosyasında milyonlarca liralık yolsuzluk, rüşvet ve ihaleye fesat karıştırmayla birlikte çok sayıda suç unsuru bulunuyor. 22 Temmuz 2004 tarihinde gerçekleşen hızlı tren faciasında toplam 230 yolcudan 41’i hayatını kaybederken, 80 kişi de yaralanmıştı. TCDD 1. Bölge Müdür Şüpheli OlDUKlARI iDDiA eDileN KAmU göRevlileRi Süleyman Karaman: TCDD Genel Müdürü, Suat Altın: Emlak İnşaat Daire Başkanı, Erol Tuna Aşkın: TCDD YHT Bölge Müdürü, Yavuz Kıran: TCDD Vakfı Genel Müdürü, Baykal Tul: TCDD Gen. Müd. Özel Kalem Müdürü, Erol İnal: TCDD Genel Müdür Yardımcısı, Muhsin Yılmaz: TCDD Limanlar Daire Başkanı, Nuğman Yavuz: TCDD Teftiş Kurulu Başkanı, Duran Yaman, Kamil Kahyaoğlu, Mehmet Karakoyun, Arif Tezel, Şükrü Çelikyürek, Başar Karaman, Hakan Koçak, Talih Çelebi, Yusuf Kenan Güner. lüğü, 2. Bölge Müdürlüğü ve YHT Müdürlüğü tarafından son 4 yıl içerisinde yapılan tüm ihalelerin incelendiği belirtildi. Bugüne dek yapılan incelemeler ve müşteki ifadeleri ile yapım ihalelerine katılan 510 firmanın gizli anlaşma yoluna gittiklerinin ortaya çıkarıldığı iddia edildi. Şirketlerin kurum içerisindeki bağlantıları sayesinde ihale öncesi avantaj sağladıkları ve kamu ihalelerinde olması gereken objektif ve serbest rekabet koşullarının oluşmadığı aktarıldı. Soruşturma şüphelilere ait GSM hatlarının dinlenmesi sonucu elde edilen ses kayıt çözüm tutanaklarının tetkiki, yapılan istihbarat çalışmaları ve açık kaynaklardan yapılan araştırmalar kapsamında yürütülüyor. 1 milyon TL’lik bağış Soruşturması kapsamında TatvanVan (Van Gölü Feribot Müdürlüğü) bünyesinde kullanılmak üzere “2 adet 50 vagon taşıma kapasiteli feribot alımı” ile bunlara “iske le onarımı” ve “tevsii bakım onarım” işi ihalesinde uygunsuzluk tespit edildiği öne sürüldü. 120 milyon TL civarında bir bedelle verilen ihalenin iptali ile ilgili dava sürerken, TCDD Genel Müdürü Karaman’ın talimatları ile firma yetkililerinin TCDD Vakfı’na 1 milyon TL’lik bağış yapmaları üzerine iptal edilen işe devam etmelerinin sağlandığı belirlendi. Soruşturma kapsamında Belen İnşaat şirketinin ortaklarından Hasan Dağcı, Cengiz İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz ile birlikte CengizIC İÇTAŞBelen Ortak Girişim Grubu tarafından çalışmaları sürdürülen Ankaraİstanbul Demiryolu Hattı Hızlı Tren Projesi’nin 2. etabında ortak girişimin TCDD Genel Müdürü Karaman’ın talimatları doğrultusunda taşeron firmalara işler verdikleri ve demiryolu rantını paylaştıkları tespit edildi. Soruşturma dosyasında şüpheliler arasında yer alan işadamı Mehmet Cengiz ise 3. Havalimanı ihalesini kazanan konsorsiyumun üyesi olarak adını duyuran Cengiz İnşaat’ın sahibi olarak anılıyor. Bir dönem Çaykur Rizespor Başkanlığı da yapan Cengiz, eski bakan Yaşar Topçu’nun Yüce Divan’da yargılanmasına yol açan Karadeniz Otoyolu’nun da müteahhitliğini yapmıştı. ÖzTayyar gerilimi tırmanıyor Haber Merkezi İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zekeriya Öz ile Emniyet ofisine girişinin yasaklandığını yazan AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar arasında Twitter üzerinden atışma yaşandı. Şamil Tayyar’ın önceki gün Öz’le ilgili şu mesajları atmıştı: “İstihbarat müdürü hakkındaki soruşturma kararı, başbakanın tepki gösterdiği tespihli görüntü içindir. Savcı Öz, başbakana savaş ilan etti. Sayısız dokümanın sızdırılmasına sessiz kalan savcının soruşturmayı doğrudan ilgilendirmeyen görüntü için harekete geçmesi intikam amaçlıdır. Öz’ün emniyet baskının sırrı ortaya çıktı; önceden hazırladığı 550 sayfalık 4 bakan hakkındaki korsan fezlekeyi müdürlere imzalatmak istemiş. UYAP’a yüklenen korsan fezlekenin yayılması için şifre dağıtılmış. 17 Aralık operasyonuna konu savcılık soruşturmasının 26 Ekim’de sonlandırıldığı ortaya çıktı. 52 gün neden beklendi? Gerekçe dershane mi? Soruşturmayı hukuk bağlamından çıkarıp intikam davasına dönüştüren savcı Öz’ün emniyet ofisine girişi başsavcılıkça yasaklandı. Soruşturmanın yürütüldüğü emniyet ofisine sadece ilgili savcılar girebiliyor.” Zekeriya Öz ise kendi kullandığı Twitter hesabında dün “Bazıları foseptik çukurunda gezenlerin yalanlarını yazdıkları için ağızları kokuyor. İftiranın kokusu öbür dünyada çıkmaz” ifadelerini kullandı. Öz’e yine Twitter üzerinden yanıt veren Tayyar ise “Adamın kafasıyla k.ç. yer değiştirince foseptikten ses vermeye başladı! Uyarayım, beni başkasıyla karıştırma, o küçük aklını da ben alırım” dedi. Anket rüşveti verildi İstanbul Haber Servisi Rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının kilit ismi Rıza Sarraf’ın 28 Haziran 2013 tarihinde, AKP’nin anket çalışmalarını finanse etmek için, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın danışmanlarından Mehmet Sarı’ya 352 bin TL verdiği para teslimatının Zafer Çağlayan’ın da bulunduğu bir sırada Çırağan Sarayı’nda yapıldığı iddia edildi. Motosikletli kurye ile gerçekleştirilen teslimat, teknik takiple ve kamera kayıtlarıyla görüntülendi. Para teslimatının telefon mesajlaşmalarına da yansıdığı belirlendi: Rıza Sarraf: “Abdullah saat birde 352 bin TL Conrad Otel’e yolla … Ordan arasınlar, bakan beyin şeyi Mehmet Sarı var, versinler danışmanı; Anket yapacaklar bu AK PARTİ’ye” Teslimat randevusu 27 Haziran’da telefonla yapılırken Sarraf özel kuryesi Halil İbrahim Akkaya, 28 Haziran günü 34 AG 1053 plakalı motosiklet ile para dolu çantayı, Mehmet Sarı’ya götürdüğü fiziki ve teknik takibe takıldı. Teslimattan sonra Mehmet Sarı, Sarraf’a mesajla teşekkür ediyor. 28 Haziran 17.01 Mehmet Sarı’nın Rıza Sarraf’a gönderdiği mesaj: “Tesekkurler selamlar saygilar” 27.06.2013 18:04 Rıza Sarraf – Abdullah Happani görüşmesi: Rıza Sarraf: “bişey sorcam abinin hesabı ne gösteriyor” Abdullah Happani: “Bakıyım hemen abi şimdi abinin hesabında 4 milyon 73 bin tl, 231 bin Euro var ama 574 bin bu Erol abi hesap sıfırladı bizimle, 574 bin para verdim ben ona, yani o aldığı taşlardan fazla bence bu, sen işte şey kadar aldı demiştin ya bizim girdiğimiz kadar bence öyle değil, hesabı da Rıza’ya verdik diyorlar 574 bin dolar geçtim ben buraya ya onu düşersek ortalama neyi var hemen söyleyim 4 Milyon 73 Bin şey yapayım ... 1.800 doları var abi”. Rıza Sarraf: “tamam oldu” FiNANsöR sARRAF ‘BAŞBAKAN, BAyRAKtAR ve ZORlU gRUBU ile ZORlU CeNteR içiN BiR ARAyA gelDi’ iDDiAsI Ankara’da gizli toplantı CANAN COŞKUN İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü rüşvet ve yolsuzluk operasyonu kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yönelik soruşturmada, Beşiktaş’taki Zorlu Center’ın 86 bin metrekaresinin kaçak olduğu, sonradan yasadışı olarak ve sahte raporlarla kılıfına uydurulduğu öne sürüldü. Zorlu Center’daki kaçak yapılaşma Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB) bürokratları tarafından tespit edilince, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, ÇŞB İstanbul İl Müdürü Ahmet Ayyıldız ve Zorlu Grubu’nun temsilcilerinin katılımıyla 1 Ekim 2013’te Ankara’da gizli bir toplantı yapıldığı iddia edildi. Toplantıda Zorlu Center’daki emsal aşımlarının konuşulduğu belirtildi. Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın Zorlu Center’da bulunan Günaydın ve Gülhane Kebap isimli Zorlu Center, inşaat aşamasında çok konuşulmuştu. Yapının 86 bin metrekaresinin kaçak olduğu iddia ediliyor. man” sözlerine Ayyıldız, “Yani orada da öyle dedi... Bir problemleri var ama bunu bu haliyle artık dedi.. halledin” şeklinde karşılık verdiği öne sürüldü. ‘Kaçak yapıyı açın’ talimatı İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ayyıldız ile Bayraktar’ın danışmanı Sadık Soylu arasındaki görüşmelerde, Soylu’nun “Zorlu’nun işi tamam mı şimdi açılış yapacak mı” sözlerine Ayyıldız’ın “Başbakan talimat verdi zaten, çözün deyince bakan bey de tamam dedi” şeklinde cevap verdiği tape kayıtlarına yansıdı. Başbakan’ın talimatının ardından yeni rapor hazırlanarak Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na sunulduğu ileri sürüldü. Raporun değiştirilmesi kararı Banu Sargın (Şehir Plancısı) ile Çevre ve Şehircilik İl Müdür Yardımcısı Ahmet Emil arasında geçen mesajlaşmaya da yansıdı. Beşiktaş’taki Zorlu Center için yapılan ihalede inşaat alanının 230 bin metrekare olarak belirlenmesine karşın eklenen bodrum katları ile bu rakam 628 bin metrekareye çıkmıştı. Operasyon öncesinde onaylı projesine aykırı olarak inşa edilen Zorlu Center’ın yasal hale getirilmesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde plan değişikliği yapılması gündemdeydi. Şimdi nasıl bir süreç işleyeceği merak konusu. ŞİMDİ NE OLACAK? restoranların sahibi olduğu da iddialar arasında. Bu durum “Bilal Erdoğan’a verilen dükkânlar karşılığında kaçak inşaata göz mü yumuldu” sorusuna akıllara getirdi. Ankara’da gerçek leşirildiği öne sürülen gizli toplantıda ÇŞB yetkilileri ile Zorlu Grubu’nun yetkililerini Başbakan’ın tanıştırdığı iddia edildi. Toplantı sonrasında İl Müdürü Ayyıldız’ın ifade leri de polis takibine takıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar’ın “... bize bu adamın işini halledin demedi mi ya toplantıda, Başbakan sen ben orada toplantıda olduğumuz za Rıza Sarraf Azeri değil Haber Merkezi Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçiliği, Rıza Sarraf’ın Azerbaycan vatandaşı ve Baku doğumlu olarak anılmasından rahatsızlık duyduklarını belirterek konuya açıklık getirdi. Büyükelçilik, Sarraf için “Ne Azerbaycan vatandaşıdır, ne de Baku doğumludur” açıklamasını yaptı. Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçiliği Basın Müşaviri Elsevar Salmanov, Azeri makamlardan beklenen yanıtın geldiğini ve Rıza Sarraf’ın Azerbaycan ile hiçbir zaman vatandaşlık bağı olmadığını söyledi. Türk basınında Sarraf’ın Baku doğumlu ve geçmişte Azeri vatandaşı olarak anılmasından son derece rahatsız olduklarını belirten Salmanov, “Bu kişi Baku doğumlu değildir. Azeri makamlarında bu konuda hiçbir kayıt bulunmamaktadır. Kendisi ne geçmişte ne şimdi ne de gelecekte Azerbaycan Cumhuriyeti vatandaşı olabilir” dedi. Sarraf’ın 1984 Baku doğumlu olduğu söyleniyordu. ‘Kaçabiliyorsan kaç’ ‘Yangını söndürmeye çalışanlara yol açmalı’ Haber Merkezi AKP hükümetiyle Gülen cemaati arasında ‘yolsuzluk’ skandalının ardından yükselen gerginliğe ilişkin, Zaman gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce “Yangını söndürmeye çalışanlara yol açılmalı” çağrısında bulundu. Gülerce yolsuzluk operasyonu ve sonrasındaki görevden almalarla artan gerilimin ortadan kaldırılmasına yönelik görüşlerini Twitter üzerinden takipçilerine sosyal medya üzerinden iletti. Gülerce attığı mesajlarda şu ifadeleri kullandı: “Büyük yangın var. 1. Yangına benzin değil su dökmeli 2. Yangını söndürmeye çalışanlara yol açmalı 3. Kim başlattı tartışmasına girmemeli... Allah (cc) buyuruyor: Kötülükleri iyilik ile savınız. Göreceksiniz ki, düşman bildikleriniz sımsıcak bir dost oluvermiş. ( Fussilet, ayet 34) İyiliğe iyilik, her kişinin işi. Kötülüğe iyilik er kişinin işi... Üç esasta ittifak olmalı: 1. Yolsuzlukların üstü örtülmemeli 2. Bürokrasi paralel devlet kuramaz, sivil vesayet kurulamaz. 3. Bürokraside liyakat asıl olmalı. Bizden bizden olmayan ayırımı yapılmamalı... Hukukun üstünlüğü esas alınmalı. Hukuk dışına çıkılmamalı”. Oğlundan polis uyarısı alan siyasetçi şüphelileri uyarmış ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda ortaya şok bir iddia daha atıldı. Savcılık dosyasında yer alan telefon görüşmelerine göre, operasyon için düğmeye basılan 17 Aralık günü bir “siyasetçinin” oğlu, babasına telefon açarak, “Polis beni almaya geldi” dedi. Oğlundan bu telefonu alan siyasetçi ise dosyada şüpheli olarak bulunan bürokrat ve arkadaşlarını arayarak “Kaçabiliyorsan kaç” uyarısında bulundu. Hürriyet’ten Şükrü Küçükşahin’in yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna ilişkin haberi, savcılık dosyasındaki telefon kayıtlarına dayanıyor. Buna göre, operasyon günü saat 06.36’da bir siyasetçinin telefonu oğlu tarafından arandı. Oğul, evini polislerin bastığını haber verdi ve birilerini acil aramasını istedi. Baba, oğluna “Tamam dur” dedi. Siyasetçi, saat 06.54’te gözaltına alınan M.A.K’yi aradı. Polisin kendisini alma durumu olduğu bilgisini veren siyasetçi, bunun gerekçesini de oğlunun evindeki aramaya bağladı. Başka isimler de vererek, gözaltına alındıklarını söyleyen siyasetçi, başka siyasetçilerin çocuklarının da alındığını belirterek, “Yani yakında gelirler senin evi basarlar” de di. M.A.K.’nin “Eve mi gelirler” demesi üzerine de siyasetçi, “Eve gelirler, sen daireye git” tavsiyesinde bulundu. Siyasetçi, kendilerinin olaya müdahale edeceğini de bildirdi. Siyasetçinin aradığı M.A, “Ben size zaten daha önce o bilgiyi vermiştim” dedi. M.A., savcılık dosyası konusunda daha üst makamlara da bilgi verildiğini aktardı. Bu konuşma sırasında siyasetçi, bazı bakanların da operasyondan haberi olmadığını yineleyerek, bir bakanın gözaltına alınacak bir kişinin (H... diyerek) ismini kendisine söylediğini de kayda geçirdi. Bu konuşmanın gerçekleştirildiği sırada M.A., siyasetçiye, “Polisin kapıya geldiğini” söyledi. M.A.’nın “Ne yapayım, kaçayım mı evden” demesi üzerine de siyasetçi, “Kaçabilirsen kaç” ifadesini kullandı. M.A. da “Tamam” dedi. Saat 06.57’de bu kez gözaltına alınan S.S. ile görüşen siyasetçi, polisin birazdan gelip kendisini alacağını belirterek, evden kaçmasını önerdi. Konunun bir spor kulübüyle ilgili olabileceğini anlatan siyasetçi, polisin aldığı diğer isimleri de sıraladı. Saat 07.09’da bu kez S.S. siyasetçiyi arayarak polisin gelmediğini, evden çıktığını, bir kafede oturacağını söyledi. Gündeş: Gecenin sabahı da var Haber Merkezi Yolsuzluk operasyonunda tutuklanan Rıza Sarraf’ın eşi şarkıcı Ebru Gündeş, eşinin tutuklanmasının ardından ilk kez canlı yayına çıktı. Gündeş, ağlayarak yaptığı konuşmada, “Biliyorum ki bu gecenin de sabahı var. Ben işimi çok severek yapıyorum, evlenmeden önce de işimi yapıyordum, evlendikten sonra da işimi yapacağım. Çocuğumun incinmesini istemiyorum. Vücut olarak buradayım ama duygu olarak asla burada değilim çünkü içim kan ağlıyor” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear