17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 AĞUSTOS 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 13 Bölge kapsamındaki illerde Yepyeni teşvik sistemimizin, eksik uygulanacak. Böylece, göreceli olarak gördüğümüz birçok noktasını bu daha azgelişmiş bölgelerdeki yatırım ve köşeden gündeme getirirken, bazı istihdam artırılmış olacak. destek unsurlarını da sizlerle Teşvikin uygulanmasında faaliyet paylaştım. Kuşkusuz, olumlu ya da konusu ile tam veya dar mükellefiyet olumsuz eleştirilerimizde tek amacımız; esasında vergilendirilmenin bir önemi “cetvelin” eğriliğinin düzeltilmesine bulunmuyor. vurgu yaparak Türkiyemiz için doğru Gelir vergisi stopajı desteği, 16 bir çizgi çizilmesine katkı sağlamak. yaşından büyükler için belirlenen asgari Bugün gördüğümüz kadarıyla ücret tutarı üzerinden hesaplanan vergi teşviklerdeki destek unsurlarından biri, ile sınırlı olacak ve çalışanlara verilecek belki de Türk teşvik tarihinde bir ilk asgari geçim indiriminden sonra kalan niteliğinde. Evet, gerçekten bazı şartlar vergiler üzerinden uygulanacak. altında istihdamın vergisini devlet Çalışan işçilerin ücretleri üzerinden, ödüyor. asgari ücret üzerinden hesaplanan Bu düzenlemenin temelini de pek çok vergi ile sınırlı olmak üzere, hükmünü yine bu köşeden eleştirdiğimiz Bakanlar Kurulu, 2012/3305 sayılı Yatırımlarda hesaplanan gelir vergisi stopajı ilgili dönem 6322 sayılı kanun atıyor. 6322 sayılı kanun ile Devlet Yardımları Hakkında Kararı’nın 14. muhtasar beyannamesi ile beyan edilecek. Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 80. maddesinde gelir vergisi stopajı desteğinin Asgari ücret üzerinden hesaplanan vergi maddede, 31 Aralık 2023 tarihine kadar sadece VI. Bölge’de yer alan iller için tutarı kadar kısım muhtasar beyanname gerçekleşen yatırımlarda teşvik belgelerinde düzenlenecek olan teşvik belgeleri üzerinde terkin edilecek. Yani istihdamı öngörülen ve fiilen istihdam edilen işçilerin kapsamında gerçekleştirilecek yatırımlarda, sağlayan yatırımcı, asgari ücret üzerinden ücretlerinin sanayi kesiminde çalışan 16 belgede belirtilen istihdam sayısını aşmamak hesaplanacak gelir vergisi stopajı tutarı yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari üzere, istihdam edilen işçiler için kadar gelir vergisi stopajını devlete ücretin brüt tutarına tekabül eden kısmı uygulanacağını belirtiyor. ödemeyerek, bu tutar kadar yatırım için üzerinden hesaplanan gelir vergisi dikkate VI. Bölge’de yer alan iller şunlar: Ağrı, devletten destek almış olacak. alınıyor. Buradan da; yatırımın kısmen veya Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Uygulamanın ayrıntılarını 283 seri numaralı tamamen işletilmesine başlanılan tarihten Hakkâri, Iğdır, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği anlatıyor. itibaren 10 yıl süreyle verilecek muhtasar Şanlıurfa, Şırnak ve Van. Dolayısıyla bu önemli Hatta yepyeni teşvik sistemimiz, istihdam beyanname üzerinden tahakkuk eden destek unsuru tüm ülkede uygulanamayacak. üzerindeki vergi yükünü azaltmakla kalmayıp vergiden terkin edileceği belirtiliyor. Sadece gelişmişlik düzeyi düşük olan VI. VI. Bölge’de gerçekleştirilen yatırımların Ancak, bu destek sigorta primi işçi unsuru uygulamasının bazı hissesinin 10 yıl süreyle şartları bulunuyor. Gelin, devlet tarafından bunları kısaca özetleyelim. ödenmesini öngörüyor. Öncelikle şunu belirtmek Yanlışı yermek nasıl bir gerekiyor: Diğer bütün Evlatlık alınan çocuğun, anne veya babadan erdemse, doğruyu övmek destek unsurlarında dolayı kalacak olan emekli maaşını alma hakkı de bir erdem. Bu gibi olduğu gibi, gelir vergisi var mıdır? Semahat Canik 5510 sayılı kanunun doğru düzenlemelere stopajı desteğinden 34. maddesine göre; evlatlık alınan çocuğun bizelimizden gelen tüm faydalanabilmek için, zat sigortalı tarafından evlat edinilmiş olması geiçin malidesteği vermemiz yatırımın, teşvik belgesine reklidir. Yetim aylığı bağlanacak çocuğun ba Sorularınız cozum?ismmmo.org. gerekiyor. bağlanması şart. ba tarafından tanınmış veya soy bağı düzeltil tr adresine mail ataDevlet kendine düşeni miş ya da babalığı hükme bağlanmış olmalıdır. bilirsiniz. Tüm soGelir Vergisi Kanunu’na yaptı, sıra Ya da sigortalının kendi çocuğu olup da vefa rular eposta ile eklenen geçici 80. tek cevaplayatırımcılarda… Üstelik tından sonra doğmuş olması gerekir. Özetle; ya tek maddede gelir vergisi nacaktır. azgelişmişliğin sal şartların varlığı halinde sigortalı tarafından evstopajı desteği giderilmesinin ülkemizin lat edinilmi ş çocuklara da aylık bağlanır. uygulanacak illerin kanayan yarası terörü de Bakanlar Kurulu’nca önleyeceği unutulmamalı. belirleneceği söylenmiş. ‘İşsizlik Ödeneği’ ne kadar arttı? İşsizlik bir emekçinin en büyük sıkıntısıdır desek abartmış olmayız. Bir işçi işsiz kalırsa, gerekli koşullara sahipse işsizlik ödeneği alır. İlk şart, kendi istek ve iradesi dışında işsiz kalmasıdır. Ayrıca son üç yılda en az 600 gün prim ödenmiş ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışılmış olmalıdır. Buna göre işsizlik sigortası primi ödenenlerden; a) 600 gün sigortalı çalışanlara 180 gün, b) 900 gün sigortalı çalışanlara 240 gün, c) 1080 gün sigortalı çalışanlara ise 300 gün işsizlik ödeneği verilir. İşsizlik ödeneğinin miktarı asgari ücrete bağlı olarak sürekli değişir. İşsizlik ödeneği sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde 40’ıdır. Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 39. maddesine göre on altı yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde 80’ini geçemez. 1 Temmuz31 Aralık 2012 dönemi için asgari ücretin brüt tutarı 940,50 liradır ve 1 Temmuz’da geçerli asgari ücrete artış yapıldığı için aylık işsizlik ödeneği tutarı da arttı. Buna göre aylık işsizlik ödeneği tutarı en az 376,20 lira ve en yüksek tutar ise 752,40 lira olarak uygulanacak. Buna göre, 1000 lira maaş alan bir kişiye 400 lira ve 2 bin ya da 5 bin lira ücret alan kişiye de en yüksek tutar olan 752,40 lira işsizlik ödeneği verilir. Teşvikte, Eğri Cetvelden Doğru Çizgi! Men Dakka Dukka!.. Savunma Bakanı sıfatlı muhterem müjdeyi verdi. Terörle mücadele çok iyi gidiyor!.. Bu lafları ettiği sırada Hakkâri’de verdiğimiz 8 şehitle birlikte, son bir ayda toprağa düşen Mehmetçik sayısı 68 oldu! Şemdinli ve etrafındaki geniş arazide neler olup bittiğini bilmiyoruz ve bu alana ekim ayına kadar giriş çıkış yasaklandı… Bitmedi!.. Sıfır sorun diye diye etrafımızdaki tüm coğrafya ile “sırf sorun” pozisyonunu görülmemiş bir başarıyla tesis eden Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun bakanlığının açıklamasına göre, Irak ve Suriye’den sonra İran’a da nota vermiş bulunuyoruz, iyi mi!.. Ayrıca Tayyip Bey de İran Genelkurmay Başkanı’na açtı ağzını, yumdu gözünü, “Türkiye hiçbir ülkenin içişlerine karışmamıştır” dedi. “İran önce kendini hesaba çeksin” de dedi!.. Peki ne demişti İranlı general?.. Suriye’deki kanlı gelişmelerin sorumlusu Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’dır. Bir sonraki seferde sıra Türkiye ve diğer ülkelere gelecektir!.. Yalan mı? Büyük Ortadoğu haritası, tam da generalin söyledikleriyle tıpatıp aynı değil mi?!.. ??? Gelelim Tayyip Bey’in öfkeyle söylediği, “Kimsenin içişlerine karışmıyoruz” masalına!.. Neredeyse bir yıldır, Suriye sınırının yanı başına kurulmuş olan kamplarda beslenen militanların silahlarıyla birlikte her akşam Suriye tarafına geçerek eylem yaptıktan sonra geri döndüğünü biz değil, ABD’nin, İngiltere’nin, Fransa’nın en etkin gazeteleri yazdı!.. “Özgür Suriye Ordusu” adı verilen isyancılara en büyük silah ve lojistik yardımını Türkiye’nin yaptığını yine aynı gazeteler manşetlerinde, başyazılarında anlattılar!.. Suriye, aylar önce elinde sürüyle MİT ajanı olduğunu duyurmuştu!. Önceki gün de Suriye Genelkurmayı, “Türk, Suudi, Katar milislerini Şam’dan kovalıyoruz” açıklaması yaptı!.. Dünkü gazetelerde “Türk El Kaide militanı avukat Suriye’de öldürüldü” haberi vardı!.. Sanırım bu kadarı yeter!. Daha bu ülkeyi yıkmak için bir araya gelen ve “Suriye’nin Dostları” gibi komik bir sıfatı kendine yakıştıran ülkelerin ilk toplantısını Türkiye’de yaptığını, Beşşar Esad’ın koltuğuna oturacak kaçak generalin, Dışişleri Bakanı “sıfır sorun” Davutoğlu’nun konuğu olarak zırt pırt Ankara’ya geldiğini, isyancı liderlerin en lüks otellerde konuk edildiğini anlatmadım!.. Bu kadarı, tabloyu anlatmaya yeter!.. ??? Şimdi, pazar günü 8 evladımızı daha kaybettikten sonra, yandaş gazetelerin attığı başlığa bakalım: Mehmetçiği, Suriye’nin verdiği silahlarla vurdular!.. Demek öyle! Sen ABD’nin dümen suyunda Suriye’de hükümet darbesi yapmaya çalışacak, üstelik bunu gayet fütursuzca tüm dünyaya ilan edeceksin, bu uğurda Rusya’yı, İran’ı, hatta Çin’i karşına alacaksın, sonra da bu şikâyeti yapacaksın... Her şeyden önce aynaya bakıp şu soruyu sorman lazım: Bu yaptığımın ahlaki bir yanı var mı?!. ??? Bu arada, İçişleri Bakanı sıfatına her nasılsa haiz olmuş muhteremin “Geçimli’de atılan havan mermisiyle Ankara’da, İstanbul’da yazılan yazıların bir farkı yoktur” sözlerine yanıt vermek istiyorum. Sayın muhterem, Hitler’in propaganda bakanı Goebbels de aynen böyle konuşurdu… Bu yazının ana fikri ise Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın pek sevdiği, sıklıkla kullandığı sözlerde saklı: Men dakka dukka!.. EVLATLIK ALINAN EMEKLİ AYLIĞI ALABİLİR Mİ? TSK’ye Tırpan... PERİHAN ERGUN KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Bu yıl, Başbakan’ın başkanlığında toplanan YAŞ’ta, tutuklu bazı general ve amirallerin emekli edileceği söylendiyse de Hasdal’da tutulan üst rütbeli 40 subayın bu denli tırpanlanacağı düşünülemezdi. YAŞ’ta 30 Ağastos’ta uygulanacak olan ve kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilen 56 general ve amiralin 40’ı Balyoz, İnternet Andıcı ve 28 Şubat konularıyla suçlanarak davalar açılıp tutuklandılar, Hasdal’a kapatıldılar. Bugüne değin özel mahkemedeki duruşmalarında yıllardır yüzlerce kişinin birçoğunda olduğu gibi tutuklu subay ve komutanların da suçlulukları her ne kadar uydurma belgelerle saptanmak istense de kanıtlanamadı. Ayrıca; içlerinde Abdullah Öcalan’ı tutuklayıp sorgulayanın ismin de bulunduğu üst rütbeli subayların görevleri süresince özellikle de Güneydoğu’da bu kademelere gelinceye dek vatanseverliklerini ve Atatürk’ün askerleri olduklarını kanıtlayan, çalışmalarıyla yerlerinin doldurulması olanaksız komutanlar oldukları bilinmesine karşın bu duruma düşürülmeleri çok düşündürücü olmuştur. Sevr’in yırtılıp atılmasından ve Başkumandan’ın askerlerinin Kurtuluş Savaşı’ndaki zaferlerinin sonucu 24 Temmuz’da Lozan Antlaşması’ndan sonra 29 Ekim 1923’te kurulan Cumhuriyetimizin ve çağdaş devrimlerimizin yansımasının sonucu olarak tüm düşman ve dost uluslara saygıyla ceket iliklettiren TC’nin şanlı ordusu bu duruma düşürülmemeliydi. Gene de çok üzücü olan bu görünüme karşın Türk askeri ve ulusu hiçbir zaman Atlantik ötesindeki başkanın elindeki beyzbol sopasıyla emredercesine ezeli dostumuz Suriye’yle kendi çıkarı için savaşa itilmek istenmesine halkımız boyun eğmeyecektir. ??? Her ne kadar AKP iktidarınca; “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesi dışa bağımlılıkla, İsrail’in, dolaylı olarak ABD’nin İran’a karşı güçlendirilmesi amacıyla bozulmak istense de ordumuza bu denli darbe vurulmuşsa da geride kalanlarının yanında Türk ulusu bu aymazlıkları yadsıyıp kişiliğini kanıtlayacaktır. AKP iktidarının “Komşularımızla sıfır sorun” söylemi dış siyasetindeki aykırı tutumuyla sıfırlanmıştır. Şöyle ki; sınır komşularımız Suriye, Irak ve kısa süre önce de hiç gereği yokken ABD’in Ortadoğu’daki ‘Uç Beyi’ İsrail’in İran’a karşı güç gösterisini içeren füze kalkanı, Malatya’da ku rulmadı mı? Hatta “İki devlet bir millet” diyen, kardeş Azerbaycan’la bile Ermenistan’a yaklaşım politikalarıyla soğuk yeller estirilmedi mi? Bunlar yetmezmiş gibi Suriye’de iç savaş çıkaranlara eşdeşlik edilerek ve hatta o çeteler, sözde sığınmacı(!) nitelemesiyle topraklarımızda barındırılıp, yedirilip içirelerek bir de maaş bağlandığı halde esnafımızı ve halkımızı yağmalarla rahatsız etmelerine karşın dokunulmazlıkla ödüllendiriliyorlar. Böylece; Beşşar Esad’a karşı düşmanca duruşumuz nedeniyle Rusya’yla, gene aynı nedenlerle yoğun ekonomik ilişkilerimiz olan Çin’le gereksiz yere bozuştuk. Yetmedi Irak yönetimini yok sayarak Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu Suriye’ye karşı ittifak için Kukla Devlet Başkanı Barzani’nin makamına göndererek uluslararası kuralları yok saydığımız için Irak Başbakanı Maliki’yi de karşımıza aldık. Barzani’nin Güney Anadolu’yu da içine alma planlarıyla büyük Kürt devletini kurma istemi bilinirken ona değer vererek yaklaşılmasına akıl sır erdirilecek gibi değil. Görüldüğü üzere böylece sınır komşularımızın tümüyle dostluk bağlarımızı kopardık. Bu oluşumların sonucu, hükümetin aziz dostu ABD’nin yıllar önce komutanlarından birine Trabzon’dan Adana’ya indirttiği çizgiyle Doğu Anadolu’da oluşturulan Ermenistan’la büyük Kürdistan planlamalarını, Ortadoğu haritasındaki istenen değişikliği uygulanır hale getirme istemini sağlayacak... Böylece devletimizin siyasetindeki “komşularla sıfır sorun” temel ilkesi yok ediliyor. Sanki içteki sayısız ekonomik ve toplumsal sorunlar, yetmezmiş gibi bir de dış siyasetimizi altüst ettik. Bu başarısızlıkların getirilerilerini endişe ve üzüntüyle yaşamak yerine toplumca akıl ve iradeyle çarelerini bulmak zorundayız. Kurtuluş Savaşı’nı kazandıktan sonra kuruluşta akla ve bilime dayanarak çağdaş Cumhuriyetimizi nasıl kurduysak aynı güçle devletimizi Atatürk ilkeleri yolunda özgür ve bağımsız olarak yaşatmak zorundayız. ??? Hükümet Suriye ile uğraşırken bunu fırsat bilen PKK acımasız cüretkâr saldırılarıyla HakkâriŞemdinli sınır karakolları çevresine girerek 10’larca askerlerimizi yaralıyor ve şehit ediyor. AKP iktidarı “Bu sorun bitecek, anaların yürekleri artık yanmayacak” diyerek açılım politikasına girişmişti (?!). İşte sonuç ortada. Devlet artık dış güçlerin taşeronluğundan soyutlanıp ulusal görevlerine bakmalı ve bu vaatlerle 3. kez iktidar olduğunu hatırlamalıdır. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] Sevgili kardeşim Mustafa Balbay, dün 52 yaşına bastı. Tam dört yaş gününü Silivri tutsakevinde, son ikisini ise birkaç metrekarelik bir hücrede karşılayan kardeşim, bir an dahi zulmün karşısında eğilip, bükülmedi. O bir ışıldayan hayattır. Yalnızca beş gün sonra, bir başka ışıldayan hayatın, Tuncay Özkan’ın doğum günü. O da dört yılını tamamladığı zindanda kahramanca direndi. Doğu Perinçek, Hikmet Çiçek, Fatih Hilmioğlu, Soner Yalçın, Deniz Yıldırım, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Turan Özlü, Silivri’de, Hasdal’da dimdik duran subaylar, hepsi kahramandır… Tüm ışıldayan hayatların önünde saygı ve sevgiyle eğiliyorum... Silivri’de ışıldayan hayatlar BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 HARBİ SEMİH POROY HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN [email protected] 1/ Hayvan sırtında 1 taşınabilen küçük top. 2/ Yunan abe 2 cesinde bir harf... 3 Eğitici öykü ya da 4 masal. 3/ Kendi 5 kendini yönetemeyen bir ülkenin, ge 6 lişmiş bir ülke ta 7 rafından yönetil 8 mesi biçimi... Türk müziğinde “usul” 9 anlamında kullanılan söz 1 2 3 4 5 6 7 8 9 cük. 4/ Cezayir’in para 1 T U R A B D İ N birimi. 5/ Korunmak için 2 İ MA R O D A K bir yere bırakılan eşya... 3 R A D A R A Z A Selenyum elementinin 4 İ R İ B A Ş İ L simgesi. 6/ Bir nota... İş5Ş K İ M İ Ş K E sizlik, işsiz kalma. 7/ Es6 İ N A K F İ N kiden uzay boşluğunu doldurduğu varsayılan 7 N O A T M O D AMA D E esnek madde... Dar ve 8 T E 9 F A L A Ş A L A R ince metal parçası. 8/ “Aptal, bön” anlamında argo sözcük... Halk edebiyatında sekizli hece ölçüsüyle yazılan bir şiir türü. 9/ Tanrı bağışlamasından yoksun kalma... İsrail’in plaka imi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Çelik ya da pirinçten yapılmış ok. 2/ Derebeylik Japonyası’nda en aşağı sınıfı oluşturan halk... Örnek alınacak söz. 3/ Susığırı... Yapma, etme. 4/ Afyonkarahisar’ın bir ilçesi. 5/ Eskiden kimi devlet dairelerine verilen ad... Tavlada “üç” sayısı. 6/ Renyum elementinin simgesi... Tembellik. 7/ Tutsak... Arap abecesinde bir harf. 8/ Tatlı bir çörek... Türk müziğinde üç zamanlı basit usul. 9/ Berbat, sinir bozucu, çok kötü... Vilayet. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear