22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 AĞUSTOS 2012 SALI kultur@cumhuriyet.com.tr 14 KÜLTÜR Önyargılara meydan okudu Ünlü Meksikalı şarkıcı Chavela Vargas, 93 yaşında sonsuzluğa göç etti Kültür Servisi Meksikalı efsane şarkıcı Chavela Vargas, önceki gün Cuernavaca kentindeki bir hastanede solunum yetmezliği sonucunda yaşamını yitirdi. Yaşamı boyunca, Meksika toplumunun özellikle Katoliklikten kaynaklanan egemen değer yargılarına karşı çıkmış olan Vargas 93 yaşındaydı. Vargas, “La Luna Grande” adlı albümünün tanıtımı için gittiği İspanya’dan dönüşünde yoğun bakıma alınmıştı. Sanatçının doktoru Jose Manuel Nunez, Vargas’ın solunum aygıtlarına bağlanmayı ve daha başka önlemler alınmasını reddettiğini ve doğal bir ölüm istediğini açıkladı. Yakın dostu ve yaşamöyküsünün yazarı Maria Cortina ise Vargas’ın bilincinin son ana kadar açık olduğunu belirterek “Elimi tuttu ve Şaman madalyonuna uzandı” dedi. Sanatçının, ölümünden birkaç gün önce, “Ben ölmeyeceğim, çünkü bir Şamanım. Biz ölmeyiz, göç ederiz” dediği öğrenildi. Ruhun ölmediğine, yalnızca göç ettiğine inanan Huichol Yerlileri’nin de Vargas’ı bir Şaman olarak kabul ettikleri belirtildi. Gençliğinde çocuk felci geçiren Vargas, iyileşmesini danıştığı Şamanların verdikleri öğütlere bağlamıştı. 1919 yılında Kosta Rika’da dünyaya gelen Chavela Vargas, 14 yaşından başlayarak Meksika’da yaşamış; gençlik yıllarında soile bir ilişki yaşadığı da ileri ? Chavela Vargas, sürülmüştü. Vargas, 2002 Katolik Meksika’nın yılında çevrilen ve eski dostunun yaşamını anlatan ‘kadın şarkıcı’ “Frida” filminin bir sahnekavramıyla ilgili sinde, kendine özgü boğuk önyargılarını yerle bir ve etkileyici sesiyle, ünlü “La Llorona” şarkısını söyetmişti. Sanatçı, lemişti. ölümünden birkaç gün Vargas’ın müziklerini birönce, “Ben ölmeyeceğim, çok filminde kullanan İsçünkü bir Şamanım; biz panyol yönetmen Pedro Almodovar da onun için, “Bu ölmeyiz, göç ederiz” dünyada Chavela’ya yetedemişti. Vargas, yakın cek büyüklükte bir sahne dostu Frida Kahlo’nun olduğunu sanmıyorum” kaklarda gitarıyla şarkı söylerken besteci Jose Alfredo yaşamını anlatan ‘Frida’ demişti. Eşcinsel ilişkilerinin yaşaJimenez tarafından keşfedilfilminde, ünlü “La mı boyunca bilinmesine mişti. Profesyonel müzisyenLlorona” şarkısını karşın Vargas lezbiyen olliğe otuzlarında başlayan saduğunu ilk kez 81 yaşında söylemişti. natçı, 80 kadar albüm dolduryayımladığı “Geçmişimi muş, 20. yüzyılın ortalarında Bilmek İsterseniz” adlı Mexico kentinde yaşanan saotobiyografisinde açıklamıştı: “Acı veren, natsal patlamanın en önemli kişiliklerinden eşcinsellik değil. Acı veren, eşcinsel oldubiri olmuştu. “Kadın şarkıcı” kavramıyla ilgili yerleşik ğunuz için size vebalıymışsınız gibi davraönyargıları ve Katolik saplantılarını yerle bir nılması!” Yine yakın zamanlarda, ölümden hiç ederek üne erişen Vargas, erkek giysileri gikorkmadığını söyleyen Vargas, “Ben hayayip beline tabanca takarak elinde purosu ve ta hiçbir şey borçlu değilim, hayat da batekila şişesiyle söylediği şehvetli “ranchera” şarkılarıyla belleklerde yer etmişti. Böy na bir şey borçlu değil” demişti. Son yıllarına kadar şarkı söyleyen sanatçı, lece, o güne kadar çoğunlukla erkekler tarafından söylenen “ranchera”ların, aşk ve ay 83 yaşında New York’taki Carnegie Hall’da bir konser vermiş, 2011 Haziranı’nda Mexirılık şarkılarının geleneksel kalıplarını da co kentinde bir veda konseri gerçekleştirmiş, kırmıştı. aynı yıl İspanyol şair Federico Garcia LorRessam Frida Kahlo, duvar ressamı Dieca’nın şiirlerini seslendirdiği bir albüm çıgo Rivera ve yazar Juan Rulfo’nun yakın karmıştı. dostu olan Chavela Vargas’ın Frida Kahlo Savaş Başladı Yirmi altı aydır bu köşede yazıyorum. İstekle. Ama itiraf edeyim, son aylarda, yazmaya oturduğumda bir olmazlık, bunaltı kaplıyor içimi. Olumlu, ilgi çekici ya da sanatsal hiçbir şeyi yazmaya değer bulmuyorum. Hızla felakete sürüklenen bir ülkede ilgisiz konulara girmek zoruma gidiyor. Dünya yansa umursamıyor görünmek istemiyorum. Yeter, yazmayayım artık diye düşündüğüm bile oluyor. Genelde bir köşe yazısının hak ettiğinden daha fazla zaman harcıyorum yazıma. Kültür sayfasında yazıyor olmak beni bağlıyor, konularımı sınırlıyor ister istemez. Alanımda kalmaya, edebiyata yoğunlaşmaya çalışıyorum. Ama siyaset sürekli, zaten kan kaybetmekte olan kültür gündemini ezip geçiyor. Kültür sanat üzerindeki gereksiz, düşmanca uygulamalar ise her gün ya da sık yazan köşe yazarlarını hemen harekete geçiriyor. Gündemin hızla değişmesi de ayrı olumsuzluk. Devlet ve Şehir Tiyatroları ile ilgili değişiklikler ya da Fazıl Say’a yapılanlar üzerine, salı gelene kadar onlarca yazı çıkıyor. Eskiyen haberleri, diğer yazarların sıklıkla ele aldıkları konuları yinelemek istemiyorum. Yazdığım ister kitaplar, yazarlar ve insanlar, ister hayata ve yaratmaya dair başka şeyler olsun gündelik kaygıların, çirkin ve kaba siyasetin bezdirici ortamında farklı bir sözün, yorumun, deneyimin okurları başka yerlere götürebileceği umudumu koruyorum. Sorunlardan birkaç dakika sıyrılıp bir acıya, anıya ya da kendi hikâyelerimizin gizli kalmış köşelerine dönmenin anlamını biliyorum. ??? Türkiye her zaman çalkantılı bir ülke oldu. Ancak bölünüp dönüşürken olanlar öyle tepeden inme, tehlikeli, kuşkulu ve korku verici ki kayıtsız kalıp söz etmemek bana ağır geliyor. Cumhuriyet kurulalı seksen dokuz yıl oldu. Bir ülkenin oturması, demokrasinin kurumlaşması bakımından pek uzun bir zaman değil. Üstelik bu süreçte Türkiye’yi şeriat ülkesi yapma rüyası görenlerin yeraltı faaliyetleri sürdü. Gelmiş geçmiş iktidarların sağpopülist politikaları, derin devlet denilen karanlık güçleri besleyen acizlik devleti kemirdi. Kötü yönetim ve ekonomi müttefik tuzaklarına düşürdü. Türkiye gelişmişlikte utanılacak sıralarda yer alıyor bugün. Hukuk devleti olmaktan çıktı, tarafsız olması gereken yargısı keyfileşti. Kültür ve sanat kurumları sansür ve kontrole bağlandı. Milli eğitimi kinci imamlar yetiştirmeye uyarlandı. Evrensel değerler, insan ve kadın hak ve özgürlükleri çiğnendi. Doğa ve çevre yağması, görülmedik boyutlara vardı. Resmi, özel tüm kurumları, sermaye örgütleri ve işçi sendikaları iktidar yanlısı olmaya zorlanmakta. Üniversitesi, medyası baskı altında, özgür değil. Gazetecileri, seçilmiş milletvekilleri sudan suçlamalarla hapislere atılmış. Ordusunun yüksek komuta kademesi tutuklanıp emekli edilmiş. Demokratik süreçleri kesintiye uğramış. Laiklik ilkesi çiğnenmiş, lime lime olmuş. Özel yaşam izleniyor, saldırılara açık. Mezhep ve etnik köken farklılıkları kaşınıyor, ahlaki çürüme, değer aşınmaları, cehalet tavan yapmışken kürtaj cinayet; oruç tutmayan, içki içen düşman; hak arayan, pankart açan terörist. ??? Birkaç kez yazdım. Küresel kapitalizmin savaşa gereksinimi açık, yeri belliydi. Savaş rüzgârları fırtınaya dönüştü. Savaş başladı. Hem de Türkiye’nin Güneydoğu’sundan. Kültür, sanat bir yana. Topun ağzındayız artık ve bu hafta yazacak daha önemli bir şey yok. Ülkenin tüm birikimi harcandığı gibi iktidar karşılığı üstlenilen taşeronluk bizi yangının göbeğine attı. Geriye bakan önünü, el sözüne kanan nereye, neye itildiğini nasıl görsün! 10. ULUSLARARASI BODRUM BALE FESTİVALİ YARIN BAŞLIYOR ‘Bodrum baleye çok yakışıyor’ bale ile güzelleşmekte, bale ise Bodrum’da seyirciyle buluşmalkemizin tek bale nın heyecanını doruğa çıkarmakfestivali olma özellitadır. ğini taşıyan Bodrum Başka şehirlerde de bir baBale Festivali, 10. yaşını kutle festivali yapma planınız var luyor. Bu yıl 824 Ağustos tamı? rihleri arasında gerçekleştiriDevlet Opera ve Balesi, büyük lecek festivalin konukları araşehirlerimizde 10 ay boyunca sında Türk devlet bale topluopera ve bale severlerimize etluklarının yanı sıra yurtdışınkinlikler sunmaktadır. Bu nedendan ünlü topluluklar da yer le yeni festival ve etkinliklerimialacak. Her yıl Bodrum Kalezin hedefleri daha az ulaşılabilir si’ni bir dans merkezine dönolan bölge ve şehirlerimize yöüştüren festivalin geçmişini nelik olacaktır. Bu anlamda Ka? Rengim ve bugününü Devlet Opera ve radeniz, Doğu ve Güneydoğu Balesi Genel Müdürü RenAnadolu’yu kültürel ve sanatsal Gökmen’e göre, gim Gökmen ile konuştuk. anlamda daha çok düşünmek ve Devlet Opera ve Gökmen için iki yıl önce fesoralara ulaşmak zorundayız. Balesi’nin yeni tivale konuk olan Irek MukBu bağlamda pilot iller projehamedov’un performansı festival ve si çerçevesinde 16 ilimizde opeunutulmazlar arasında. Bu yıl ra bale etkinlikleri sergilemek etkinliklerinin da festival izleyicileri Mukve diğer illerimizde de konser, hedefi daha az hamedov’un dansını tekrar müzikal ve küçük balelerimizle ulaşılabilir olan canlı olarak izleme şansını halkımıza bu sanatları tanıtmaya yakalayacak. çaba gösteriyoruz. bölge ve Bodrum Bale FestivaÜlkemizin son yıllarda şehirlerimize li’nde 10 yıl geride kaldı. hızla kalkınan bölgelerinyönelik olacak. Başa dönecek olursak, festiden Karadeniz’e uluslarvalin ortaya çıkışından kıarası bir müzik festivasaca bahseder misiniz? linin çok yakışacağını Bildiğiniz üzere Uluslararası Bodrum düşünüyorum. Önümüzdeki yıllarBale Festivali 2003 yılında Sayın Remzi da sayın valimizin ve belediye başBuharalı’nın genel müdürlüğü döneminde kanımızın değerli destekleri ile başlamış olup, Sayın Meriç Sümen KaSamsun’un ev sahipliği ve öncülünan’ın genel müdürlüğünde gelişimini sür ğünde böyle bir festival Karadeniz’e dürmüş ve bugün ülkemizin tek bale festizenginlik katacaktır. vali olarak Avrupa Festivaller Birliği için Bodrum Bale Festivali konukları de de kendisini kanıtlamış bir dans şöleniarasından belleklere en çok kazınan, dir. en çok konuşulan topluluklar hangi Neden İstanbul, Ankara ya da İzmir leri oldu şimdiye kadar? Sizin unudeğil de Bodrum? tamadığınız anılar neler? Devlet Opera ve Balesi tüm sanat etkinBodrum Bale Festivali, Los Viliklerini yalnız üç büyük kente değil Türki vancos, Washington City Ballet, ye’nin dört köşesine yaymak için çaba Kirov Bale Yıldızları, Bocca göstermektedir. Opera ve balenin ağırlıklı Tango Maipo, Carlos Acosta’s izleyicilerinin büyükşehirlerde olmasına Tocororo A Cuban, İspanya karşın, Bodrum örneğinde gördüğümüz gi Ulusal Dans Topluluğu, bi tarihi ve turistik yerlerdeki etkinlikleriKore’den Now Dance miz de büyük ilgi görmektedir. Company, Marsilya Devlet Opera ve Balesi düzenlemiş olDevlet Balesi gibi duğu Uluslararası Aspendos Opera ve Bale uluslararası ünde birFestivali ve Uluslararası İstanbul Opera çok sanatçı ağırFestivali gibi etkinliklerde ülkemizin tarihi ladı. Ancak iki zenginlikleri ile sanatın harmanlanmasınyıl önce bale dan kaynaklanan büyülü bir atmosferi dünyasının bir uluslararası düzeye taşımaktadır. Dünya diğer devi olan coğrafyasının en güzel yörelerinden olan Irek MukhameBodrum baleye çok yakışmakta, Bodrum dov’un ileri yaSİBEL ÇORBACIOĞLU ? Kültür Servisi “Party day” konseptiyle hayata geçen “Gold Series 2012”, elektronik müziğin en önemli isimlerinden Sasha, Sander Kleinenberg, Marc Vedo ve Macit Kimyacı’yı 20 Ağustos’ta Küçükçiftlik Park sahnesinde ağırlıyor. Orkun BozdemirAli Efe Dinç ve BeatpornAzun’un performanslarıyla eşlik edeceği etkinlikte, 15 saat kesintisiz müzik ve kent kültürü yaşanacak. ? Kültür Servisi Lady Gaga, 3. stüdyo albümünün ismini açıkladı. Twitter’dan “ARTPOP” yazılı yeni dövmesinin fotoğrafını paylaşan şarkıcı, yeni albümünün isminin de “ARTPOP” olacağını söyledi. Gaga, yeni albümünü 2013’te yayımlamayı planlıyor. 15 saat kesintisiz müzik Lady Gaga’dan yeni albüm Ü şında “Zorba” temsilinde göstermiş olduğu performansı unutmak mümkün değildir. Bu yıl izleyiciyi nasıl bir festival bekliyor? 10. yıl için özel etkinlikler yapılacak mı? 10. yıl olması bakımından bizim için bu yıl ayrı bir önem taşıyor. Bu özel yılda Devlet Opera ve Balesi Başkoreografı Mehmet Balkan’nın özel olarak hazırladığı bir eserle festival açılışımızı yapıyoruz. “Bodrum Aşkı” eseri tüm Türkiye’nin en yetenekli ve değerli bale sanatçılarını bir araya getiren özel bir yapım olacak. Ayrıca bu yıl izleyicilerimize, özellikle Türk balesinin en yetkin ve seçkin örneklerinden gösteriler sunacağız. Festivalimize gelen Antonio Gades Topluluğu dünyaca ünlü bir topluluk ve Bodrum’da sanatseverlere unutulmaz bir akşam yaşatacak düşüncesindeyim. Bodrumlular, ramazan ayı ve ardından Şeker Bayramı içinde bir dans bayramının da keyfini sürecek. ? Kültür Servisi Efsane oyuncu Marilyn Monroe, ölümünün 50. yıldönümünde Los Angeles’taki mezarı başında anıldı. Yaklaşık 300 kişinin katıldığı anma, yıldızın 1962’deki ölümünün anısına sembolik bir definle başladı. Törene, hayranlarının yanı sıra aile fertleri ve arkadaşları da katıldı. Monroe’nun hayranları mezarına çiçekler, mektuplar ve fotoğraflar bırakarak törenden ayrıldı. Hayranları Monroe’yu andı KAMİL MASARACI K Ü L T Ü R ? Ç İ Z İ K Flamenco Suit C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear