26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 AĞUSTOS 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 9 Bild am Sonntag gazetesine göre, Suriye’deki savaşa Türkiye içinden ve kıyılarından müdahale ediyorlar Alman ajanları Adana’da OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT Almanya’nın Türkiye’nin gerek içinden gerekse kıyılarına yakın sularda en modern cihazlarla donatılmış bir gemisi üzerinden Suriye muhalefetine destek verdiği ortaya çıktı. Almanya ve Avrupa’nın en yüksek tirajlı gazetesi Bild am Sonntag, Alman gizli servisi ajanlarının Adana’daki NATO üssünde konuşlandığını ve buradan Suriye’deki tüm telefon ve telsiz haberleşmelerini dinlediğini bildirdi. Gazeteye açıklamalarda bulunan bir Amerikan istihbaratçısının da “Hiçbir Batılı gizli servisin Suriye içinde Alman istihbaratı kadar iyi kaynakları bulunmuyor” diye konuştuğu kaydedildi. Bu arada Suriye kıyılarına yakın bölgelerde seyreden ve Alman Yurtdışı İstihbaratı’na (BND) ait en modern izleme cihazlarıyla donatıldığı bildirilen bir “filo hizmet botu”nun da Suriye hükümetinin tüm haberleşmelerini kayda geçirdiği, hatta Suriye içinde 600 kilometre uzaklığa kadar bir alanda tüm askeri birlik hareketlerini izleyebildiği açıklandı. Bild am Sonntag’ın haberinde Alman casus gemisinin topladığı bilgileri Amerikan ve İngiliz gizli servislerine aktardığı, bu bilgilerin buradan Özgür Suriye Ordusu kaynaklarına ulaştırıldığı vurgulandı. Gazete, bir BND Kamuoyu önüne sık çıkmayan Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad dün başkent Şam’daki Hamd Camisi’nde bayram namazı kıldı. Suriye devlet televizyonu, Esad’ın Muhacirin bölgesindeki camide namaz kılarken çekilmiş görüntülerini yayınladı. Geçen hafta Suriye Başbakanlığı’na atanan Vail Nadir Halki’nin de aralarında bulunduğu birçok üst düzey yetkili de Esad’la birlikte saf tuttu. Türkiye’nin, sığınmacılar ve bölgede terör örgütü PKK’nin desteklenmesinden dolayı çıkarlarını büyük tehdit altında gördüğünü belirten Westerwelle, “Askeri bir tampon bölge konusunda düşünceler var” dedi. Onlar İçin Yazdıklarım Ya da Yakın Tarih 1970’li yıllardan bugüne kadar 50’nin üzerinde kişi hakkında yazı yazmışım. İçlerinde ünlü siyasetçiler var, yurtiçi ve yurtdışı. Büyük çoğunluğu şahsen tanıdığım, şu ya da bu nedenle az ya da sıkça karşılaştığım; hatta rahmetli Rauf Denktaş ve Attilâ İlhan gibi yoğun beraberlik yaşadığım insanlar var. İçlerinde başarılarını övmek için kaleme aldığım ya da en ağır eleştirilerde bulunduğum kişiler de söz konusu. Çok yakın arkadaşlarım olmalarına karşın en ağır eleştirilerde bulunduklarım var. Ya da bu dünyadan göçtüklerinde onlarla yaşamlarında, yaşadıklarımızı gündeme getirdiğim değerler yer alıyor. Cumhuriyet başta olmak üzere Türk basınında, değişik dergilerde, hatta anı kitaplarımda genişçe yer verdiğim insanlar onlar. Bazılarının isimlerini sayayım; Vehbi Koç, Kamran İnan, Peres de Cuellar, Levent Kırca, Emile Noel, Turgut Özal, Abdullah Gül, Prof. Dahrendorf, Yıldız Sertel, Fatih Hilmioğlu, Necmettin Erbakan, Dr. Cosmos Megalommatis (tarihçi), John Moultke (yakın arkadaşım, Amerikalı diplomat), İlhan Selçuk, Mustafa Balbay, Halit Refiğ, İdris Küçükömer, Prof. Fritz Neumark, Sabri Ülgener, Attilâ İlhan, Bedri Koraman, İsmail Cem, Richard Holbrook, Dr. Udo Steinbach, Fazıl Say, Bülent Ecevit ve Tansu Çiller ve toplamı 50’yi aşan kişi. Bu kişilerin hepsini tanıdım. Kimilerini çok yakından tanıdım. Bazıları hakkında toplam 6 kitap yayımladım. Fikir tartışmalarımızı ayrıntıları ile anlattım. 40 yıl içinde geçen insan manzaralarında dolu dolu her şey vardı. İktisat, siyaset, kültür, sanat, her şey. Mesleki ve profesyonel ilgi alanlarım dışına çıkarak meseleleri bütünleştirmeye çalıştım. Örneğin siyaseti ele alalım; geniş kapsamlı baktığımız zaman her şeyde siyaset vardır. Bir çizerin çizgilerinde, bir güldürü ustasının sözlerinde, bir şairin dizelerinde siyaseti buram buram görmeseniz bile kıyısından köşesinden yakalarsınız. Attilâ İlhan bir şair ve düşünür olarak Emre Kongar’ın daha yetmişli yıllarda “bir toplumcu şair olduğunu gören ilk toplumbilimci idi” sözünü bana 2000’li yılların başında aktardığı zaman bu gerçeği vurguluyordu. Aynen Picasso ile Dali arasındaki fark gibi Attilâ İlhan da kendini ayırıyordu, Kongar’ın tanıklığı ile. 40 yıl boyunca, bu kişiler hakkında şu ya da bu vesile ile yazdıklarımı bir bütün olarak yeniden okuyup düşündüğümde neleri gördüm? Demokrasiden yana olanları, olumlu düşünenleri, uygarlığı ve çağdaş değerleri savunanları gördüm. Demokratik değerlere karşı çıkanları, çağdaşlıktan uzaklaşanları üzülerek okudum, kendi yazılarımda. Her şeye karşın fikir namusu için mücadele edenleri izledim. Yaptıkları olumlu şeylere karşın nasıl ezildiklerini gördüm. Temeldeki kavganın ve küresel çatışmaların nasıl apayrı, ilgisiz noktalara çekildiğini gözledim. Ve belki de en önemlisi, Türkiye’nin zeminindeki kaymaları izledim. Bütün bunlar benim kalemimden çıkmıştı; 50’yi aşkın insanı anlatırken onlar üzerinden Türkiye’nin ve dünyanın seyrini sergiliyordum. Onların özelliklerini, yaptıklarını, yapamadıklarını, doğrularını, yanlışlarını anlatırken Türkiye’yi ve dünyayı anlatıyordum aslında. Bu oyunda onlar da bir aktördü. Kendi penceremden onları değerlendirirken kuşkusuz kendimi de sergiliyordum. Ne demişler, “bana dostunu (ya da düşmanını) söyle, kim olduğuna karar vereyim”… ‘İngilizler de Kıbrıs’tan izliyor’ İngiliz Sunday Times gazetesi, Suriye muhalefetinden bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, İngiltere istihbarat kurumlarının Suriye ordusunun hareketleri konusunda muhaliflere katkıda bulunduğunu yazdı. Aynı yetkili, “İngiliz istihbaratı olan biteni Kıbrıs’tan yakından takip ediyor. İngilizler bilgileri Türkler ve Amerikalılara veriyor. Biz de Türklerden alıyoruz” dedi. Gazete, İngiliz makamlarının, Kıbrıs’ta bulunan askeri üslerde toplanan ve Türkiye üzerinden muhalif Özgür Suriye Ordusu’na aktarılan istihbarat konusunda bilgisi ve onayı olduğunu da belirtti. Daha önce Amerikan New York Times gazetesi CIA ajanlarının Türkiye’nin güneyinde faaliyet gösterdiğini, İngiliz Reuters haber ajansı da Türkiye’nin Suudi Arabistan ve Katar’la işbirliği içinde Suriyeli muhaliflere yardım sağlamak amacıyla Adana’da gizli üs kurduğunu yazmıştı. Fotoğraf: REUTERS yetkilisinin “Esad rejiminin yıkılmasındaki katkımızdan gurur duyabiliriz” diye konuştuğunu belirterek uluslararası işbirliği açısından bu önemli hizmetin gerek BND gerekse Berlin hükümeti nezdinde büyük tak dir topladığını kaydetti. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ise “Der Tagesspiegel” gazetesinde yayımlanan röportajında, Suriye kriziyle ilgili olarak, “Türkiye şu ana kadar itidalli ve sorumluluk bilinciyle hareket etti. Hem de kendi topraklarında binlerce sığınmacıya bakmak durumundayken ve bir Türk uçağı düşürülmüşken. Ancak sadece Türkiye’ye bakmıyoruz. Sığınmacıların çokluğu Ürdün’ü de büyük sorunlarla karşı karşıya bırakıyor. Şiddetin Suriye’den Lübnan’a sıçramasından ve bu ülkedeki iç savaşı yeniden alevlendirmesinden endişe ediyorum” diye konuştu. TÜRKİYE’DE TEMASLARDA BULUNDULAR İsrail’den ‘gizli’ ziyaret Dış Haberler Servisi İsrail Başbakanlığı’nın onayı ile geçen hafta İsrail Maliye Bakan Yardımcısı Yitzhak Cohen başkanlığındaki bir heyetin, “gizlice” Ankara ve İstanbul’u ziyaret ettiği bildirildi. İsrail’de yayımlanan Yedioth Ahronoth gazetesinin internet sitesindeki habere göre, İsrail Parlamentosu (Knesset) üyeleri ve hahamların da yer aldığı heyet, dinler arası diyalog gruplarıyla görüşme amacını taşıyordu. Heyet, Türkiye’de çeşitli inançlardan grupların yanı sıra AKP üyeleri dahil Türk yetkilileriyle de bir araya gelerek iki ülke arasındaki “diplomatik krizi” görüştü. Gazete, İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın, seyahat ile ilgili çekincelerini dile getirmesine rağmen, Başbakanlık’ın ziyarete onay verdiğini, heyete Ankara’daki büyükelçilik ve İstanbul’daki konsolosluk yetkililerinin eşlik ettiğini yazdı. Heyetin, “Ankara ve İstanbul’daki otellerde çeşitli siyasi partilerden milletvekilleriyle buluştuğunun” belirtildiği haberde, “Toplantılarda ele alınan konular arasında Türkiye ile İsrail arasındaki diplomatik krizi sona erdirme yolları da vardı. Heyet, İsrail’in, Mavi Marmara olayı nedeniyle özür dilemeyeceği ancak başsağlığı dilemeye ve ailelere tazminat ödemeye istekli olduğu yönündeki tutumunu yineledi” denildi. Yakın tarihin aynası WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange, iki ay aradan sonra ilk kez ortaya çıkarak ABD Başkanı Barack Obama’ya seslendi. Assange “Obama’dan doğru olanı yapmasını istiyorum, ABD WikiLeaks’e yönelik cadı avına son vermeli” dedi. 19 Haziran’da Ekvador’un Londra Büyükelçiliği’ne sığınan 41 yaşındaki Assange, elçiliğin balkonuna çıkarak taraftarlarına seslendi. Assange, Washington’a, ABD’nin gizli diplomatik yazışmalarını sızdırmakla suçlanan Amerikalı asker Bradley Manning’i serbest bırakması çağrısında da bulundu. Assange, kendisine sığınma hakkı tanıyan Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa’ya cesaretinden dolayı teşekkür etti. (Fotoğraf: EPA) Assange ortaya çıktı FİLİS TİN LİL ER D EN İP TA L ÇA ĞR I SI Adada milliyetçilik yarışı Camide içki festivaline tepki KUDÜS (AA) İsrail, 5 Eylül’de Beerşeba Camii’nde içki festivali düzenleyeceğini duyurdu. 1948 Filistin İslami Hareketi Başkan Yardımcısı Şeyh Kemal el Hatib, Beerşeba Camisi’nde yapılacağı bildirilen içki festivalinin iptal edilmesi çağrısında bulundu. Kemal el Hatib, söz konusu festivalin camide yapılmasını engellemek için sadece yasal yollara başvurmayacaklarını, geniş çaplı protesto gösterileri düzenleyeceklerini söyledi. El Hatib, “İçki festivalinin camide yapılması, İsrail’in ne derece çirkinleştiğini ortaya koymaktadır” diyerek İsrail’i “dini ve mukaddesatı bilinçli olarak kirletmeye çalışmakla” suçladı. İsrail Yüksek Mahkemesi’nin Beerşeba Camisi’nin İslam müzesine dönüştürülebileceği yönünde verdiği karara karşı çıktıklarını hatırlatan El Hatib, “Beerşeba Belediyesi bununla kalmayıp şimdi de camide içki festivali düzenlemeye çalışıyor” dedi. Beerşeba Belediyesi, bu yıl altıncısı düzenlenecek ve iki gün sürecek içki festivaline, içki üretimi yapan 30 İsrail şirketinin katılacağını da açıkladı. Organizatörlerin verdiği bilgiye göre, caminin olduğu yere masalar ve sandalyeler konulacak, İsrail’in meşhur sanatçılarının katılımıyla müzik programı düzenlenecek. Fotoğraf: REUTERS J aponya ve Çin arasında anlaşmazlık konusu olan adalar her iki ülkenin milliyetçilerinin eylem alanı haline geldi. Daha önce milliyetçi Çinlilerin gösteri yaptığı adaya önceki gün de sayılarının 10 kadar olduğu belirtilen Japon milliyetçileri “çıkarma” yaptı. Eylemcilerin, içlerinde 150 kişilik bir grup bulunan gemilerden yüzerek çıktıkları adada İkinci Dünya Savaşı’nda ölen Japonları anmak istediklerini söyledikleri bildirildi. Eyleme katılan Japon politikacı Keniçi Kojima, “Uluslararası topluma, adaların Japonya’ya ait olduğunu göstermek istiyorum. Söz konusu olan Japonya’nın geleceği” şeklinde konuştu. Japon sahil muhafaza yetkilileri eylemcilerin sorgulandığını belirtti. Çinlilerin Diyaoyu, Japonların Senkaaku olarak andığı, Tayvan’ın da hak iddia ettiği adalardaki söz konusu eylem Çin’de büyük tepkilere yol açtı. Ülkenin güneyindeki Guananzu kentinde bulunan Japon konsolosluğunun önünde toplanan yüzü aşkın kişi, Japonların adaları terk etmesini isterken, Şenzen, Qingdao ve Harbin kentlerinde de Japonya karşıtı gösteriler düzenlendi. Doğu Çin Denizi’nde bulunan ve deniz taşımacılığı için önemli bir geçiş noktası olan adalar zengin doğalgaz yataklarına da sahip. Irak’ta müftüye saldırı Dış Haberler Servisi duğu belirtiliyor. Sümey grubun eski liderlerinden olIrak’ta ABD güçlerine karşı de’nin yaralandığını doğru duğu kaydedildi. Yeniden mücadele çağrısı yapan ancak layan kuzeni İbrahim el Sü Irak’a dönen Sünni lider bir son zamanlarda ülkede “ulu meyde, bir aracın konvoyun süredir ülkede “ulusal barısal barış”ın oluşturulması önünü kestiğini, bombalı bir şın” tesis edilmesi yönünde çağrılar yapıyordu. na ilişkin çıkışlarıyla Irak Başbakanı Nuri dikkat çeken Irak Sün? Irak Sünnilerinin müftüsü Mehdi el el Maliki, Sumeydi’ye nilerinin müftüsü MehSümeyde, konvoyuna düzenlenen düzenlenen saldırının, di el Sümeyde dün Yersaldırıda ağır yaralanırken, olayda “teröristler tarafından muk kentinde uğradığı yapılan planın bir parbombalı saldırıda babir kişi hayatını kaybetti. çası” olduğunu ve bu kişından ağır yaralandı. şilerin “fitneyi yaymak Bir sivilin hayatını kaybettiği saldırıda Sümeyde’nin başka aracın da dini liderin ve ılımlı sesleri susturmak” dört koruması da yaralandı. otomobiline çarparak havaya amacıyla masum insanları heDini liderin konvoyunun uçtuğunu kaydetti. Geçen yıl def aldığını söyledi. Irak yetkentteki bayramlaşma töre Suriye’ye kaçan Mehdi el kililerinin verdiği bilgiye göninin bitiminde Ömer el Sumeyde’nin, Irak’ı terk et re ramazan ayı boyunca ülMuhtar Camisi’nden ayrılıp meden önce Iraklılara ABD kede meydana gelen şiddet müftülük binasına dönerken güçlerine karşı savaşmaları olaylarında en az 411 kişinin bombalı bir aracın hedefi ol çağrısında bulunan Selafi bir öldüğü bildirildi. Mursi İran’a gidiyor Oğlu Oktay Şimşek, kızları Olcay Şimşek ve Özay Yaşar C MY B C MY B Dış Haberler Servisi Mısır’ın yeni Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin, 30 Ağustos’ta İran’ın başkenti Tahran’da düzenlenecek Bağlantısızlar Hareketi zirvesine katılmak için İran’a gi deceği bildirildi. Ziyaret gerçekleşirse, 30 yıl aradan sonra ilk kez bir Mısır cumhurbaşkanı İran’a gitmiş olacak. Mursi’nin programı, Mısır’ın resmi haber ajansı MENA tarafından, cumhurbaşkanlığı kaynaklarına dayanılarak duyuruldu. Tahran’da düzenlenecek Bağlantısızlar Hareketi zirvesine Mursi’nin yerine yardımcısı Mahmud Mekki’nin katılması bekleniyordu. Zirve sırasında Mısır, Bağlantısızlar Hareketi dönem başkanlığını İran’a devredecek. Pamukpınar Köy Enstitüsü mezunu öğretmen, canımız, sevgili annemiz, çınarımız MAHİZER ŞİMŞEK’i yitirdik. Bugün, 20 Ağustos 2012’de Fatih Camii’nde kılınacak ikindi namazından sonra Datça Mezarlığı’na defnedilecektir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear