26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 AĞUSTOS 2012 PAZARTESİ 8 İstanbul B Edirne PB Kocaeli B Çanakkale B İzmir A Manisa B Denizli B Zonguldak Y Sinop Y Samsun Y Trabzon Y Giresun Y PB Ankara 30 34 30 30 32 33 33 24 25 25 23 23 29 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB PB A A A B A A B PB PB Y 27 27 23 37 38 35 37 36 34 37 31 28 25 Oslo Y Helsinki PB Stockholm PB Londra PB AmsterdamB Brüksel Y Paris B Bonn Y Münih PB Berlin PB Budapeşte B Madrid B Viyana B HABERLER 19 21 20 24 25 24 29 31 32 33 35 38 33 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam B B B B B Y A A B Y Y B A 32 29 30 32 33 20 41 41 30 39 32 35 38 Ülkemizin kuzey kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Batı ve Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karadeniz ile Amasya, Tokat, Erzincan, Erzurum, Kars ve Ardahan çevrelerinin sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 20 Ağustos Her olayda şiddete başvuran güvenlik güçleri, AKP iktidarında ödüle doydu GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Polise ‘orantısız’ ödül Dinlenirken Yorulmak TATİL, kişinin her zamanki uğraşını bırakarak dinlenmesi demektir. Onun için, “dinlence” sözcüğü çok yakıştı o kavrama. Ne var ki, fazla uzayan dinlence, çalışan insan için yorucu da olabiliyor. Çünkü, daha önce kendi işinizle meşgul olduğunuz zaman, vaktinizin büyükçe bölümünü o işe ayırıp üzerinde düşünmek zorundaydınız; başka konuların çoğu, pek kişisel olmamak koşuluyla, ya size teğet geçer ya da içinize oturmazdı. Oysa, vaktin bol olduğu dinlence günlerinde, medya size seslenmese ve siz göz atmasanız bile ister istemez yakınınızda ve uzağınızda olup bitenlerden yine haberdar olursunuz ve vurdumduymaz ya da taş yürekli değilseniz onlardan etkilenir ya da o konular üzerinde düşünmeye vakit bulursunuz. Kendi işinizin başında olsaydınız buna fırsat olmayacak ve fazla düşünmeyecektiniz. Dinlenmekteyseniz, olay ya da durum sizi boş yakalamış demektir ve siz de kendiliğinizden üzerinize almışsınızdır. Dinlencede yorulma böyle başlar. aşka bir çeşit ilgilenme ve yorulmadır bu. Keşke görevle ya da emirle olsaydı; o zaman başka türlü ilgilenir ve yorulurdunuz, ama şimdi siz üstlendiniz; çünkü üstlenilmeyecek gibi değildi. Nasıl öyle olsun ki? Ya vaktiyle sizin de başınızdan geçen ve nereye varacağını iyi bildiğiniz bir olaya ya da derinden bağlandığınız bir inanca, çok önem verdiğiniz bir ilkeye, yıkılmasına asla razı olmayacağınız bir değere ilişkindir ve siz sizseniz “adam sen de” diyemezsiniz. Çünkü bazı insanlar başkalarını ve bu arada sizi de aptal yerine koyup bir yandan barışseverlik, vatanseverlik, doğruluk ve hakseverlik nutukları atarak yemin ettikleri halde adalet dağıtılan çatılar altında hakla hukuku çiğnemektedirler. Aynı tür insanlar, bir yanda eli kanlılarla el sıkışıp vatan parçalamaya yönelik niyetler peşinde koşmakta, öte yanda “komşularla sıfır sorun” diyerek uzaktaki dostların kışkırtmasıyla komşunun devlet düzenine göz dikiyorlardır. Kır kampının hamağında, kum plajının şezlongunda, gezinti teknesinin güvertesinde gözlerinizi kapayıp kulaklarınızı tıkayarak içinizdeki isyanı söndürebilir misiniz? Söndürseniz bile, sonuçta bir bakarsınız en yorgun itfaiyeciden de bitkin düşmüşsünüz. MAHMUT LICALI ANKARA Türkiye’de sivil toplum örgütleri ve öğrencilerin yaptığı eylemler başta olmak üzere hemen hemen her toplumsal olayda “orantısız güç” kullandığı ve “biber gazıyla müdahale ettiği” gerekçesiyle kamuoyunda tepki toplayan polislere son 10 yılda bol keseden ödül dağıtıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yapan yaklaşık 270 bin polis bulunurken görevinde üstün başarı gösterenlere verilen “maaş artırma” ve “para ödülü” alan polis sayısı son 10 yıl da 248 bin 69 oldu. Türkiye’de son dönemde artan polis şiddetinin en son örneği İzmir’de ehliyetsiz araç kullanan 17 yaşındaki bir kişinin sokak ortasında polis tarafından vurulmasıyla tekrar gündeme gelirken AKP iktidarı döneminde polislere son 10 yıl içinde adeta ödül yağdığı ortaya çıktı. Başta üniversite öğrencileri ve sivil toplum örgütlerinin pek çok eyleminde orantısız güç kullanarak müdahale eden, insan sağlığını tehdit eden biber gazını da her toplumsal olayda kullanmasıyla kamuoyunda tepki toplayan polislere AKP iktidarı ödül yağdırdı. Emniyet Teşkilatı Yasası’na göre ülkenin güvenlik ve esenliği, devletin çıkarları ve kişilerin can, ırz ve mallarını korumada yüksek hizmetleri görülen, olağanüstü durumlarda yaşamını ortaya koyarak büyük yararlılık gösterenlere para ödülü veriliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde 270 bin polis görev yaparken AKP’nin iktidarda olduğu son 10 yıl içerisinde görevinde üstün başarı gösterenlere verilen ödülü alan polis sayısı ise 248 bin 69 oldu. Buna göre Emniyet Genel Müdürlüğü’nde görev yapan personelin neredeyse tamamına ödül verilmiş oldu. Bakan Eker, Dindar’ın kardeşini vuranların kimliğinin belli olduğunu söyledi ‘AKP tehdit altında’ ŞIRNAK (AA) Cizre ilçesinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden, AKP Şırnak Milletvekili Mehmet Emin Dindar’ın kardeşi ve aynı zamanda AKP İl Başkan Yardımcısı olan Ramazan Dindar dün toprağa verildi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Dindar’ın öldürülmesi olayı ile ilgili olarak “Soruşturma devam ediyor. Henüz net bir şey yok, ama fotoğraflarından kim olduğu belli” dedi. Eker, AKP’li yöneticilere genel manada bir tehdidin var olduğunu, Van, Diyarbakır ile diğer il ve ilçelerde de tehditlerin olduğunu söyledi. Önceki akşam uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden AKP İl Başkan Yardımcısı Ramazan Dindar’ın cenaze törenine katılan Bakan Eker, taziye yerinde gazetecilere yaptığı açıklamada, saldırı olayı ile ilgili soruşturmanın sürdüğünü vurguladı. Eker şöyle konuştu: “Kameraların tespit ettiği olayda elinde silah olan bir kişi görünüyor. Ama onun arkasında birileri var mı? Onlar da araştırılıyor. Şu anda da onunla ilgili bir şey söylemek doğru değil. Katilin kim olduğuyla ilgili soruşturma sürüyor. Henüz net bir şey yok, ama fotoğraflarından kim olduğu belli. Bu yöndeki araştırma ve soruşturmalar da devam ediyor. Şırnak’ta bizim, son birkaç ay içerisinde AK Parti’nin ikinci il başkan yardımcısı kanlı bir saldırı ile hayatını kaybediyor. Mayıs ayında da Ali Bey hayatını kaybetmişti, böyle bir saldırı sonucunda şimdi de Ramazan Bey’i kaybettik.” Bu arada saldırıda kardeşi Ramazan Dindar’ı kaybeden AKP Şırnak Milletvekili Mehmet Emin Dindar’ın, umre ziyareti dolayısıyla yurtdışında bulunduğu, bu nedenle yetişemediği için cenaze törenine katılamadığı belirtildi. Cenazenin toprağa verilmesinin ardından kente gelen Dindar taziyeleri kabul etti. Fotoğraf: AA SEFA MUTLU B Edirnekapı’da hüzünlü bayram İstanbul Haber Servisi Edirnekapı Şehitliği, Şeker Bayramı’nın ilk gününde, şehit yakınlarıyla doldu. Sabahın erken saatlerinde şehitliğe gelen aileler, çocuklarının mezarı başında Kuranıkerim okuyarak dua etti. Mezarlara bayram şekeri bırakan bazı şehit yakınları gözyaşlarına hâkim olamadı. Şehit babası Muzaffer Tunç, oğlunun 7 arkadaşıyla birlikte 8 yıl önce Mardin’in Nusaybin ilçesinde şehit olduğunu belirterek “Soğuk mermerlerden teselli buluyoruz. Burada ikinci bir evimiz var diyoruz.” dedi. Şehit yakını Tülay Sarıbaş Vural ise “2.5 sene oldu şehit olalı, söylenecek çok şey var aslında. Devletin düzensizliği yüzünden gitti kardeşim” diye konuştu. Serpil Koç adlı yurttaş ise “Ben burada yatan bir şehidi rüyamda gördüm ve geldim. Türkiye’nin şehidiyse hepmizin şehidi” derken; Büşra Küçük ise “Yalnız bırakılmalarını istemiyorum hepsi bizim şehidimiz, hepsi bizim yakınımız” diye konuştu. Bakan saldırı için BDP’yi suçladı Haber Merkezi Hakkâri’de kendisine yönelik taşlı saldırıyı değerlendiren İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, isim vermeden BDP’yi suçlayarak, “Olay bir siyasi partinin merkezinden başlatıldı” diye konuştu. Bir televizyon kanalına açıklamalarda bulunan Şahin, “Kandırılmış ve korkutulmuş küçük çocukların ellerine taş verildi ve bayram kalabalığından istifade edildi. Halkımızla dostluğumuzu, diyaloğumuzu, samimiyetimizi kıskananlar öncekilere benzer bir olayı sahneye koymak istedi” diye konuştu. Şahin, olayın bir siyasi partinin merkezinden başlayan sokak hareketi olduğunu söyledi. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde BDP’li vekillerle PKK’lilerin buluşmasını da değerlendiren Şahin, “Görüntüler, siyasi yapı ve onun arkasındaki bölücü yapıyı farklı şekilde anlayan, anlatmaya çalışan ve farkında olmadan savunanlar için dikkate değerdir. Artık söz ve yazı bitti, görüntü var, görüntünün ötesinde eylem var” ifadesini kullandı. Mayına basan asker şehit oldu Yurt Haberleri Servisi Hakkâri Çukurca’da operasyon düzenleyen güvenlik timlerinin aramatarama faaliyeti sırasında mayın patlaması meydana geldi. Mayına basan Uzman Çavuş Sercan Öztürk, şehit oldu. Bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. Öte yandan Şırnak’ta da çevik kuvvet şube binasına teröristler tarafından gece saatlerinde eşzamanlı saldırı düzenlendi. Şehit Mehmet İşlek Polis Karakolu’na yapılan saldırıda 1 polis memuru yaralandı. Polis memuru, Şırnak Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kaçan teröristlerin yakalanması için operasyonlara başlandı. Diyarbakır’da da bombalı saldırı hazırlığında olduğu belirtilen bir kişi gözaltına alındı. ESKİ DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANI HASTANEDE TUTUKLU VE HÜKÜMLÜLER AİLELERİNİ GÖRECEK katıldığı yarışmalar dahil, canlı yayınları neredeyse cansız izlemeye başlamıştık. 10 Ağustos akşamı da öyle oldu. Gecenin ilerleyen saatlerinde 1500 metre kadınlar finali başladığında gözümüz grubun ortalarındaydı. Gerçi hem Aslı Çakır Alptekin hem Gamze Bulut iyi bir yarış çıkaracaklarını, madalya alacaklarını söylemişlerdi, ama kötü başlangıcın etkisi üzerimize sinmişti. Son 400 metreye girildiğinde koğuş arkadaşım Barış Pehlivan’la birlikte şöyle bir yerimizden kıpırdadık. Sporcularımız ön gruptaydı ve dipdiriydi. Son 200 metreye girildiğinde ise olağanüstü bir heyecan sardı bizi. Aslı Çakır Aptekin sanki 4x400 koşuyormuş da taptaze bir enerjiyle bayrağı almış, fırlamıştı. Koşu stili ve kendine güvenen yüzvücut ifadesi, adeta “Ben bu hızla maraton bile koşarım” diyordu. Son 100 metrede Aslı Çakır Alptekin’in her adımı ile birlikte ben de dizlerimi karnıma çekip ayaklarımı yere vurdum. Tempo arttıkça ben de artırdım. Bitişe 2530 metre kala sesim de koşuya katıldı. Altın madalya sevincine hazırlanırken Gamze Bulut’un da ablasının ensesinde bitmesiyle buna bir de gümüş eklendi. Ben 10 Ağustos gecesi Londra’daydım! ??? Atletizmde ilk defa böylesine büyük bir olimpiyat başarısı elde ediyoruz. Ve bunu kadınlarımızla başarıyoruz. Türkiye’nin bugününün ve geleceğinin şekillenmesinde kadınların çok büyük payı olacak. Türkiye’de toplumsal yapı ve bunun içinden çıkacak yönetim anlayışı giderek daha içine kapalı, dünyadan, çağdaş değerlerden kopuk, bağnaz bir kimliğe mi dönüşecek, yoksa bütün bu olumsuzluklar gündoğumundan sonra dağılan pus gibi adım adım yok mu edilecek? Bu sorunun yanıtını her şeyin ötesinde kadınlar verecek. Aslı Çakır Alptekin ve Gamze Bulut’un başarısı Türkiye’de kadınların kendi kaderlerini belirleme hakkını erkeklere, devleti ele geçiren anlayışa teslim etmeyeceklerinin göstergelerinden birisidir. Her iki sporcumuzun siyasi görüşü hiç önemli değil. Zaten onların bu alana girmeleri gereksiz ve yararsız. Onlar “Biz kadın sporcular olarak dünya sahnesindeki yerimizi alacağız, olimpiyatların kurallarına uygun olarak yarışlara katılacağız. Türkiye’yi, Türk kadınını temsil edeceğiz” desinler yeter. Kadınların bedenlerinden yaşam biçimlerine kadar her şeylerinin “hizaya” sokulmak istendiği bir ortamda, Aslı’lar, Gamze’ler artarsa kimse onlara hükmedemez. Günlerdir bulduğum her yerde Aslı Çakır Alptekin’in yaşamöyküsünü okumaya, izlemeye çalışıyorum. Zorluklara göğüs gererek, aile desteğini de arkasına alarak kazanmış. Zaten Türkiye’de en güçlü sigorta aile sigortasıdır, ikincisi hemşeri sigortasıdır, ardından şirketler gelir. Alptekin’in eşi de iyi bir atletmiş. Oturup bir plan yapmışlar. Aslı’nın daha başarılı olacağını düşünen eşi, onun antrenörlüğünü üstlenip aktif sporculuğu bırakmış. Şimdi önlerine bir hedef koymuşlar; dünya rekoru! ??? O altın gecede şunu da konuştuk koğuşta; yarın kimi malum yayın organlarında bu atletlerimizin koşu anındaki fotoğrafları değil, büyük ölçüde portre fotoğrafları yayımlanır. Yanılmadık. İki gün sonra da öğrendik ki, bazı internet haber sitelerinde de fotoğraf buzlandırılarak yayına konmuş. Başta vurgulamak istediğimiz de işte bu tabloydu. Nasıl ki, beyinsel gelişim okumaya, daha çok öğrenmeye dayalıysa; bedensel gelişimin özünde de spor var. Spor, bir bakıma bedenin düşünmesidir. Beynin düşünerek ürettiğini, beden sporla üretir. Zaten tıp bilimi beyin gücü ile beden gücü arasında pek çok bağlantı kurdu. Gençlerimiz neleri yapmamalı diye kafa yoracağımıza, nelere yönlenmeli diye düşünüp önlerine eğitimin yanı sıra sanatı ve sporu koyduğumuzda, arkası kendiliğinden gelecektir. 10 Ağustos’ta bizi Londra’ya götüren Aslı Çakır Alptekin ve Gamze Bulut’a kilometrelerce selam olsun... Milletvekilinden Şahin’e sert sözler Haber Merkezi BDP Milletvekili Adil Kurt, Hakkâri’de taşlı saldırıya uğrayan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’i sert sözlerle eleştirdi. Kurt, “Bakan, bayram kutlamaya değil, bayramı provoke etmeye geldi. Bu halka, halkın değerlerine, seçilmişlerine küfür eden bir bakan hangi akla hizmetle bayram alışverişi yapıldığı sırada halkın arasına giriyor?” dedi. İçişleri Bakanı’na hakaret içeren sözler sarf eden Şahin, “Bu bir salaklık örneğidir. Şahin daha önce de Hakkâri’ye geldi. Halkın kendisine tepkili olacağını bilemeyecek kadar salaksa kendisine söyleyebileceğimiz başka hiçbir şey yoktur. Ama bu salaklığın da ötesinde bir şeydir” dedi. Örnek’in durumu iyi İstanbul Haber Servisi Balyoz davası kapsamında tutuklu bulunan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, safrakesesinde bulunan taş ve iltihap şikâyetleri nedeniyle, geçen günlerde hastaneye kaldırıldı. Örnek’in durumunun iyi olduğu ve bayram sonrasında taburcu edilebileceği belirtildi. Örnek’in avukatı Dinçer Eskiyerli, müvekkilinin 13 Ağustos günü Silivri’deki koğuşunda rahatsızlandığını, bunun üzerine önce revire götürüldüğünü, ardından da Selimpaşa Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığını söyledi. Bazı tahlil ve tetkiklerin yapılması için Örnek’in Silivri Devlet Hastanesi’ne ve Samatya’daki İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildiğini anlatan Eskiyerli, müvekkilinin son olarak ise Silivri Devlet Hastanesi’ne getirildiğini söyledi. Eskiyerli, “En son dün eşiyle görüştüm, sağlık durumu oldukça iyi. Zannediyorum ki, bayramdan sonra, hafta sonuna doğru taburcu olacak” diye konuştu. Açık görüş sevinci İstanbul Haber Servisi Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüler, Şeker Bayramı kapsamında 21 Ağustos’tan itibaren açık görüş yapabilecek. Kınama cezası dışında disiplin cezası bulunan hükümlü ve tutukluların ise açık görüşten yararlanamayacağı belirtildi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin imzasıyla cumhuriyet başsavcılıklarına gönderilen genelge kapsamındaki “Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmeliği”ne göre, kapalı ceza infaz kurumlarında Şeker Bayramı dolayısıyla “açık görüş” yaptırılacak. Açık görüşler, görüş süresi yarım saatten az ve 1 saatten fazla olmamak kaydıyla, 09.0017.00 saatleri arasında yaptırılacak. Belirtilen gün ve saatler dışında görüş yaptırılmayacak, bir defa görüş yapan hükümlü ve tutuklularla ziyaretçilere, herhangi bir nedenle ikinci defa izin verilmeyecek. Kınama cezası dışında disiplin cezası bulunan hükümlü ve tutuklular ise açık görüşten faydalanamayacak. Ayasofya önünde bayram namazı ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Alperen Ocakları üyesi bir grup, Ayasofya Müzesi önünde bayram namazı kıldı. İbadete kapalı olan Ayasofya Müzesi önünde bir araya gelen grup adına açıklamayı İstanbul Alperen Ocakları Başkanı Hüseyin Aktaş yaptı. Aktaş, “Ayasofya Camisi boynu bükük bırakılarak ibadete kapalı kalmıştır. 1934’teki yanlıştan dönülmelidir” dedi. ‘İstiklal Marşı’na gerek yok’ ? KARABÜK (Cumhuriyet) AKP teşkilatı tarafından Karabük Öğretmenevi’nde düzenlenen törende bayramlaşma öncesi saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. AKP’li Mehmet Ali Şahin, törende İstiklal Marşı okunmasına tepki göstererek, “İstiklal Marşı’nın şurada okunması, burada okunması bana göre İstiklal Marşı’nın değerini azaltır” dedi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear