01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 AĞUSTOS 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mahkemenin, avukatlar bugünkü duruşmaya girmezlerse davaya savunmasız devam edileceği kararı bulunuyor 7 Balyoz’da kritik duruşma İstanbul Haber Servisi Balyoz davasında, sanık avukatları bugünkü duruşmaya girmedikleri takdirde, duruşmalara avukatlar olmadan devam edilebilecek. Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek, Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’nın da aralarında bulunduğu 250’si tutuklu 365 sanıklı davanın bugünkü duruşmasının da gergin geçmesi bekleniyor. Sanık avukatlarının mahkeme heyetini protesto için mart ayından itibaren duruşmalara girmediği Balyoz davasında bugün kritik bir duruşma Bir Musibet... Başta Cenap Şahabettin’in “Tiryaki Sözleri” olmak üzere atasözüne dönüşmüş binlerce beyit ve seçkin anlamlı dize, günümüzü de özetleme konusunda önemli işlevler üstleniyor. Onlardan biri de şudur: “Onlar ki verir laf ile dünyaya nizamat Bin türlü teseyüp bulunur hanelerinde.” Günümüz Türkçesiyle “Dünyayı sözleriyle düzenlemeye kalkanların evlerinde bin türlü ayıplanacak işleri vardır”. Ustalarımızdan Şinasi Nahit Berker’in “Bu memleket uzun laftan battı” saptamasını da anımsatıp konuya girelim. ??? Sayısal veriler, bölücü terör örgütünün eylemlerinin 2002 yılında neredeyse sıfır noktasına indirgenmişken 2012’nin ilk yarısında rekora doğru yol aldığını gösteriyor. Geçen 10 yılın, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidarda bulunduğu süre olduğunu unutmayalım. 1990’lı yılların sonlarında kimi komutanların “Artık bizim görevimiz bitti. Bundan sonra görev siyasetçilerde” demeleri ciddiye alınmış olsaydı terör yeniden hortlama olanağını kolay kolay bulamazdı. Ama yatırım yerine halkın gözünü bağlayıcı laflara ağırlık verilince neredeyse yeniden başa dönülüverdi. Terörde yaşanılan son noktaya bir milletvekilinin zorla dağa götürülmesiyle varıldı. Şehit ve gazileri de unutmadan, terör örgütünün kaçırdığı askerler, işçiler hatta stajyer kaymakamdan uzun sürelerdir haber alınamaması da terörle mücadelenin bir başka boyutunu ortaya koyuyor. ??? Cumhuriyet Halk Partisi’nin, terörle mücadelede gelinen noktayı ve Suriye’deki olayları görüşmek için yaptığı çağrıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin toplanacağı günün arifesinde yaşanan olay herhalde bir rastlantı değildi. İktidar partisinin en tepelerinden aşağılara doğru her tepki veren, “olayın Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ve demokrasiye bir saldırı olduğunu” söyledi. Ama saldırıldığını söyledikleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni korumanın en doğal yolu olan katılımı inatla reddettiler. Gerekçe olarak da toplantıyla terör örgütünün propagandasına çanak tutulacağı yolundaki kanılarını gösterdiler. Oysa milletvekilinin kaçırılması sonrasında, olasıdır ki Foça’daki saldırının da etkisiyle öyle değerlendirmeler yaptılar ki, sayelerinde terör örgütünün propagandasının da dik âlâsı yapılmış oldu. MHP’nin, iktidarın izinden gittiği izlenimini yoğunlaştıran yaklaşımı da sanırım bir başka talihsizlikti. ??? Foça’daki saldırı ile CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün kaçırılmasının ardından halkın gösterdiği yoğun tepki, terörle mücadelede yeni bir sürece girildiğinin de göstergesi sayılabilir. Halkın, sorunların çözülmesini başkalarından bekleme alışkanlığını terk ediyor olması, demokrasinin sadece seçim dönemlerinde oy kullanmakla sağlanacağı algısının yanlışlığının ayırdına varıldığını da gösteriyor. Atalarımız “Bir musibet bin nasihatten iyidir” sözünü de boşuna söylememişler. ? Sanık avukatlarının mahkeme heyetini protesto için mart ayından itibaren duruşmalara girmediği Balyoz davasında bugün kritik bir duruşma gerçekleştirilecek. Mahkeme heyeti, 6 Ağustos’taki 97. duruşmada, avukatlara savunmalarını yapmaları için son kez bugüne kadar süre vermişti. Mahkeme heyeti, avukatlar duruşmaya girmediği takdirde duruşmalara avukatsız devam edilmesine karar vermişti. gerçekleştirilecek. Mahkeme heyeti, 6 Ağustos’taki 97. duruşmada, avukatlara savunmalarını yapmaları için son kez bugüne kadar süre vermişti. Avukatların duruşmalara girmemesini Medeni Kanun’un 2. maddesine göre “hakkın kötüye kullanımı” olarak değerlendiren mahkeme heyeti, avukatlar duruşmaya girmediği takdirde duruşmalara avukatsız devam edilmesine karar vermişti. İstanbul’da 1. Ordu Komutanlığı’nda 57 Mart 2003 tarihlerinde darbe planı yapıldığı iddialarına ilişkin davada, sanıklar ve avukatları dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın tanık olarak dinlenmesi talepleri mahkeme tarafından reddedildi. Mahkeme, avukatların darbe planlarını içerdiği iddia edilen dijital verilere ilişkin yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması taleplerini de reddetti. Avukatların talepleri reddedilirken 29 Mart’taki duruşmada savcıların tüm sanıkların 20 yıla kadar hapis cezası isteyen mütalaasını açıklaması davada büyük tepkilere neden oldu. Avukatlar, tanık ve bilirkişi talepleri kabul edilene kadar duruşmalara girmeyeceklerini açıkladı. Bu arada iddia makamı, yargılamaya devam edilemediğinden davanın başka yere nakli konusunu in celemek üzere dosyayı istedi. İddia makamı 6 Ağustos’taki duruşmada ise “Davanın başka yere naklinin uygun olmadığına” ilişkin görüşünü açıkladı. Tartışmalı geçen 6 Ağustos’taki duruşma sonunda mahkeme heyeti, sanıklar ve avukatlarına savcının mütalaasına, delillere karşı beyanda bulunmaları için bugünkü celseye kadar son kez süre verilmesini kararlaştırdı. Emekli Orgeneral Çetin Doğan ve bazı sanık avukatları Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz, Emekli Orgeneral Hilmi Özkök’e, TÜBİTAK bilirkişilerine ve Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken’e mektup yazarak çağrıda bulunmuştu. Danıştay saldırısına ilişkin görüntüleri yok ettiği iddiasıyla yargılanan Kavaklıoğlu, ‘Gerçek ortaya çıkacak’ dedi ‘Örgüt iddiasını kabul etmem’ ? Kavaklıoğlu, “Saldırı sırasında olan güvenlik açığının sorumlusu biz değil Danıştay Başkanlığı’dır. Hain saldırı yapıldığında İngiltere’de bir güvenlik fuarındaydım” dedi. HİLAL KÖSE ANAYASA KOMİSYONU Danıştay saldırısına ilişkin güvenlik kamera görüntülerinin yok edilmesine iştirak ettiği gerekçesiyle yargılanan OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri İş Geliştirme Müdürü, Elektrik Elektronik Mühendisi Yavuz Selim Kavaklıoğlu, “İsminden nefret ettiğim, varlığından dahi haberimin olmadığı bir örgüte üye olma iddiasını kesinlikle kabul etmiyorum” dedi. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 6’sı tutuklu 10 sanığın yargılandığı davanın 3. oturumu dün yapıldı. Savunmasını tamamlayan tutuklu sanık Yavuz Selim Kavaklıoğlu, Danıştay kamera sistemindeki arızaların kesintisiz güç kaynağı olmaması nedeniyle gerçekleştiğini anlatarak “Sistemin verimli bir şekilde çalışması için bu hususu defalarca bildirdik. Danıştay Başkanlığı ise yeterli hassasiyeti göstermedi. Bütçeden bu yatırıma para ayırmadılar, ancak kendi araçlarının uğrayabileceği zararlara karşı kameraları otoparka taktırdılar. Saldırı sırasında olan güvenlik açığının sorumlusu biz değil Danıştay Başkanlığı’dır. Danıştay’a hain saldırı yapıldığında İngiltere’de bir güvenlik fuarındaydım. Bizi suçlayan bilirkişi raporu doğru değil. Gerçeğin er ya da geç ortaya çıkacağından eminim” diye konuştu. Danıştay’ın girişinde, her türlü silaha duyarlı dedektör ve polis memurları olduğu halde saldırganın rahatlıkla içeriye girip eylemi gerçekleştirdiğini ifade eden Kavaklıoğlu, “Danıştay’ın güvenlik konusuna ne denli önem verdiği hususunu mahkemenin takdirlerine bırakıyorum” dedi. OYAK Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Tarık Özyılmaz da suçlamaları reddetti. Adli makamların 3.5 yıldır istemediği harddiski saklayıp istendiğinde mahkemeye verdiklerini belirterek “Suçlu olsak suç delilini saklar mıydık? İnsanlık dışı bir soruşturmayla karşınıza getirildik” dedi. Özyılmaz, mahkeme başkanı Ali Alçık’ın, “Bir telefon görüşmenizde ‘Eskileri imha et ağabey, bilgisayarda durmasın’ diyorsunuz. Bunların bilgisayarda bulunmasının sakıncası nedir” diye sorunca, “Gayri ihtiyari söylediğim bir şey. Bilgisayarda gereksiz bilgi olmasın diye söyledim” karşılığını verdi. Partili memur önerisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nca oluşturulan Yazım Komisyonu dün CHP’li Rıza Türmen başkanlığında toplandı. Yeni anayasanın “siyasi parti hürriyeti” başlıklı maddesi görüşülürken, partiler, “Siyasi partiler, demokratik yaşamın vazgeçilmez unsurlarıdır”, “Vatandaşlar önceden izin almaksızın siyasi parti kurma, partilere üye olma ve üyelikten ayrılma haklarına sahiptir. Parti üyesi olabilmek için on sekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir” fıkralarında uzlaşma sağladı. Komisyonda MHP ve BDP, devlet memurlarına da siyasi partilere üye olma yolunun açılmasını önerdi. Ancak AKP, “O zaman Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları da partiye üye olur. Genelkurmay başkanı il başkanı olursa ne olacak? Bir kuvvet komutanı örneğin Tayyip Bey’in genel başkan yardımcısı olursa ne olacak?” diyerek karşı çıktı. Harun Karadeniz mezarı başında anıldı 68 kuşağının devrimci önderlerinden Harun Karadeniz, 37. ölüm yıldönümünde 68’liler Birliği Vakfı’nın düzenlediği törenle Karacaahmet’teki mezarı başında anıldı. Harun Karadeniz’in Karacaahmet’teki mezarı başında dün sabah saatlerinde toplanan 68’liler, Karadeniz ve devrim şehitleri için saygı duruşunda bulundu. Saygı duruşunun ardından grup adına açıklama yapan 68’liler Birliği Vakfı Başkanı Sönmez Targan, “Harun Karadeniz’in katili Türkiye’nin kapitalist düzenidir. Arkadaşımız fiziksel olarak aramızda bulunmayabilir, ancak yaşamını adadığı siyasi mücadele hâlâ sürüyor” diye konuştu. Ülkenin AKP tarafından Suriye ile kirli bir savaşa sokulmaya çalışıldığını belirten Targan, 68 kuşağına, “Sadece yitirdiklerimizin mezarı başında değil, mücadelede, meydanlarda bir araya gelmeliyiz. Eskiden 6. Filo’yu denize döker yollardık, şimdi 6. Filo Çankaya’da oturuyor” diye seslendi. Targan’dan sonra kısa bir konuşma yapan önceki dönem 68’liler Birliği Vakfı Başkanı Gökalp Eren de, “Geride kalanlar mücadeleyi sürdürme sorumluluğuna sahiptir” dedi. (Fotoğraf: ECE ÇEKİM) 27 Nisan için Büyükanıt’a davet ? ÇANKIRI (AA) TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyon Sözcüsü AKP Çankırı Milletvekili İdris Şahin, seçim bölgesi Çankırı’da yaptığı açıklamada, 27 Nisan emuhtırasının altında imzası bulunan dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a Meclis tatilinin sona ermesinin ardından davetiye çıkaracaklarını belirtti. Şahin, “28 Şubat’la ilgili tanıkları mutlaka dinleyeceğiz. Akabinde de 27 Nisan e muhtırasının muhatabı ve en büyük şahitlerinden birisi olan Yaşar Büyükanıt Paşa’yı dinleyeceğiz” dedi. ‘İnsanlık dışı soruşturma’ ‘Ne çok özledim kokunu’ Saçı uzun olduğu için bıçaklanarak öldürülen 20 yaşındaki Aykut Alıcı’nın acılı annesi Songül Alıcı, oğlunu öldürenlerin cezasız kaldığını söylüyor SİBEL BAHÇETEPE İki tahliye Mahkeme heyeti, suç vasfında değişiklik olabileceği gerekçesiyle, tutuklu kaldıkları süreleri göz önünde bulundurarak, tutuklu sanıklar teknisyen Serkan Akyıldız ve montaj bakım şefi Metin Almalı’nın tahliyesine karar verdi. Eski OYAK Genel Müdürü Orhan Çoban ile Yavuz Selim Kavaklıoğlu, Mustafa Tarık Özyılmaz ve Barış Demirtaş ise kuvvetli suç şüphesi gerekçesiyle tahliye edilmedi. Emniyet ve Danıştay’a sorular Davayı 11, 12 Ekim günlerine erteleyen heyet, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nden de Ergenekon davasıyla birleşen Danıştay’a saldırı dava dosyasının incelenmek üzere istenmesine karar verdi. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden de Danıştay Başkanlığı genel sekreteri ve yardımcılarının odalarındaki bilgisayarda, manuel görüntü kaydına ilişkin bir araştırma yapılıp yapılmadığı sorulacak. Mahkeme, Danıştay Başkanlığı’ndan, Mayıs 2006’da Danıştay Bilgi İşlem Dairesi’nde görevli personelin isim listesinin ve olay tarihindeki kameraların konumunu ve sayısını gösterir belgelerin istenmesine karar verdi. Küçükçekmece İkitelli’de, 2 yıl önce saçı uzun olduğu ve lens taktığı için bıçaklanarak öldürülen üniversite öğrencisi Aykut Alıcı’nın ailesinin adalet arayışı sürüyor. “Ne çok özledim kokunu. Kalem tutan oğlumu, bıçak tutanlara kurban etmem” diyen ve gözyaşları bir an olsun dinmeyen acılı anne Songül Alıcı, “Oğlumu bıçaklamak için gelenler 9 kişiydi. Ancak 2 kişi cezaevinde, 4 kişi ise tutuksuz yargılanıyor. Adaletin tecelli etmesini, olaya karışan 9 kişinin de gereken cezayı almasını istiyorum. Sonuç alamazsam AİHM’ye gideceğim” dedi. Alıcı ailesinin avukatı Taylan Tanay ise geçen 2 yılda halen somut bir adım atılmadığını ifade ederek “Soruşturma devam ediyor. 2 yıl sonunda diğer şüphelilere halen ulaşılamadı” diye konuştu. Tuncelli bir ailenin oğlu olan Aykut Alıcı, 14 Ağustos 2010’da saat 23.30 sıralarında Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde evinin önünde daha önce tartıştığı 9 kişinin saldırısına uğramış, kalbinden bıçaklanan genç, kendi imkânlarıy TANAY: ADIM ATILMIYOR Avukat Taylan Tanay 2 yıldır çok fazla bir adım atılmadığını belirterek “2 yıl sonunda 2 kişi cezaevinde, 4 kişi de tutuksuz yargılanıyor. Olaya karışan diğer şüpheliler hakkında ise halen bir şey yapılmadı. Ortaya çıkan gerçekler karakoldaki polisin yeterli çalışma yapmadığı yönünde. Aykut’un karakola sığındığı günün kamera kayıtlarına halen ulaşamadık” diye konuştu. la çıplak ayaklarla gittiği hastanede henüz 20 yaşındayken yaşamını yitirmişti. Olayın ardından Celal Toprak kasten adam öldürmekten, Z.T. ise yardım ve yataklıktan tutuklanarak cezaevine konuldu. Olaya karışan 4 kişinin tutuksuz yargılandığı, diğer 3 kişi hakkında ise herhangi bir işlem yapılmadığı belirtildi. “Yaşasaydı bugün 22 yaşında olacaktı. Bu yıl da İstanbul Üniversitesi İşletme bölümünden de mezun olacaktı. Birlikte memlekete, Tunceli’ye gidecektik” diyen anne Songül Alıcı, “Olmadı. Aykut’umun ölümünden sonra bu yıl ilk kez gittim. Memleketten getirdiğim toprağı mezarına götürdüm” dedi. Songül Alıcı, oğlunun yaşamını yitirdiği gün olan 14 Ağustos’ta, gece saat 23.30 sıralarında evinin önünden Aykut’un daha önceden sığındığı Şehit Zeki Kaya Karakolu’na yürüyüş gerçekleştirdiğini ve siyah çelenk bıraktığını anımsatarak “Aykut’um olaydan saatler önce karakola sığınmıştı. Onlar koruyamadılar, karakola göreve ihmal davası açtık. Karakolun kamera kayıtlarını is tiyorum. Görüntüler çıkmadığı sürece her yıl 14 Ağustos günü Aykut’un yıldönümününde karakola siyah çelenk bırakacağım” dedi. Olaya 9 kişinin karıştığını iddia eden Songül Alıcı, davadan geri adım atmayacağını, olaya karışan herkesin tutuklu yargılanmasını istediğini söyledi. Adalete güvendiğini anlatan anne Alıcı, “11 bin 345 imza toplamıştım. O imzaları Adalet Bakanlığı’na gönderdim. Geri dönüş yaptılar ve oğlumu bıçaklayanlardan biri daha bu imzalardan sonra tutuklandı” diyerek özetle şunları söyledi: “Katiller vuruyor, devlet koruyor. Eğer Aykut Alıcı bugün bir işadamının, ileri gelmiş insanın çocuğu olsaydı bu dava çoktan çözülürdü. Devlet bir an önce bu davayı bitirsin, katilleri bulsun, ben de susup evimde oturayım. Ben başka anneler gibi geri adım atmam. Adalet tecelli etmezse TBMM’ye ve AİHM’ye gideceğim. Oğlumu vurduklarında ‘Anne beni vurdular’ dedi. Acaba oğlum bana son kez ne diyecekti? Bu ülkede artık Aykut’lar ölmesin, analar ağlamasın. ” HSYK itirazı reddetti ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı’nda görev yaparken İstanbul 34. Sulh Ceza Hâkimliği’ne atanan, daha sonra ise disiplin cezası nedeniyle Çankırı’da görevlendirilen YARSAV ve kapatılan YargıSen’in Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun Ankara veya Gölbaşı Cumhuriyet Savcılığı’nda görevlendirilmesi talebi reddedildi. HSYK, Eminağaoğlu’nun bu talebini de yasal olarak mümkün olmadığı gerekçesiyle reddetti. Tutuklu vekil düzenlemesi yok ? AMASYA (Cumhuriyet) Amasya Valiliği’ni ziyaret eden Adalet Bakanı Sadullah Ergin, tutuklu milletvekilleri ve gazetecilere ilişkin 4. yargı paketinde bir düzenleme yapılmayacağını söyledi. Ergin, “Biz kişilere, özel durumlar için kanun yapmayız. Genel kanunlar yaparız. Bundan kim nasıl faydalanır bunu bilmeyiz” dedi. F tipinde tutuklu kendini yaktı ? İstanbul Haber Servisi İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde tutuklu bulunan Okan Duman adlı tutuklunun 29 Temmuz 2012 Pazar günü idarenin yoğun baskılarını, itirafçılık dayatmasını protesto etmek için bedenini ateşe verdiğini açıkladı. Bedeninin yüzde 65’i yanan ve sağ kolu, sağ bacağı ve sırtında yanıklar olan Duman’ın durumunun iyi olmadığı belirtildi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear