26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 AĞUSTOS 2012 PAZARTESİ [email protected] 10 EKONOMİ Bankalar, internet bankacılığı isteyen müşterilerine imzalattığı formlarda keyfi maddelere yer veriyor Tüketiciye form tuzağı ? Bankalar, “bireysel müşteri bilgi formu” adı altında sayfalarca sözleşmelere imza attırırken tuzak maddelere yer veriyor. Örneğin, esnek hesap limitini ileride yeniden herhangi bir onaya gerek kalmaksızın istedikleri tutara yükseltmek ya da azaltmanın yolunu açıyorlar. Kendilerine uzatılan formu doldurup neye imza attıklarının farkına varmayan birçok tüketici bankaların çıkardığı ağır faturalar ile karşı karşıya kalınca bankaları şikâyet yağmuruna tuttu. Ekonomi Servisi Bankalar, internet bankacılığı talebinde bulunan müşterilerine imzalattığı 38 sayfalık formlarda keyfi uygulamalara zemin hazırlıyor. “Bireysel müşteri bilgi formu” adı altında sayfalarca sözleşmelere imza attırırken tuzak maddelere yer veren bankalardan bazıları, örneğin, esnek hesap limitini ileride yeniden herhangi bir onaya gerek kalmaksızın istedikleri tutara yükseltmek ya da azaltmanın yolunu açıyorlar. Kendilerine uzatılan formu doldurup neye imza attıklarının farkına varmayan birçok tüketici bankaların çıkardığı ağır faturalar ile karşı karşıya kalınca bankaları şikâyet yağmuruna tuttu. Şikâyet portalı Şikayetvar’a gelen şikâyetlere göre tüketiciler bankaların oyununa geldi. Bankaya ait herhangi bir formu dolduran birçok tüketici bankaların çıkardığı ağır faturayı cep telefonuna gelen mesajla öğrenince gözlerine inanamadı. “İşyerimize gelen banka görevlisi tarafından neredeyse bıktıracak ısrarları sonucu talep formu doldurdum. Daha sonra doldurduğum formun kredi kartı başvurusu olduğunu öğrendim. Bunun üzerine kredi kartını gelen kuryeden almadım. Defalarca gönderdiler banka ile iletişime de geçtim kart istemediğimi söyledim. Bana ‘Adresinize gönderdiğimiz kartı kabul etmeyin iptal olur’ dediler. Kartı her defasında iade ettim, hiçbir şekilde imzalamadım geri yolladım. Cep telefonuma 214. 29 TL borcum olduğunu mesajı geldi. Bu nasıl bankacılıktır? Almadığım kullanmadığım karta nasıl borç gelir?” “Kendi isteğimle almadığım kredi kartına banka borç çıkardı. Maaş kartı çıkarmak için imzalattıkları sözleşmede kredi kartı başvuru formunu da doldurtmuşlar. 21 milyon kişi internet bankacılığını kullanıyor Türkiye’de internet bankacılığı kullanan kişi sayısı giderek artıyor. Bu yılın ilk yarısında son 1 yıl içinde internet bankacılığı sistemine bir kez giriş yapmış müşteri sayısı, 21 milyon 110 bin 651’e yükseldi. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) internet bankacılığı müşteri sayılarını içeren rapor yayımladı. TBB’ye üye internet bankacılığı hizmeti veren 25 bankadan 24’ünün bilgilerinden oluşan rapora göre, hem bireysel hem de kurumsal internet bankacılığında sistemde kayıtlı, en az bir kez giriş yapmış müşteri sayısı, 2011’in ilk yarısına göre 2 milyon 647 bin 57 artarak 21 milyon 110 bin 651’e yükseldi. Bu rakam, 2011 sonunda 19 milyon 998 bin 18, 2010 yılı sonunda ise 17 milyon 222 bin 919 düzeyindeydi. Geçen yılın ilk yarısında toplam 7 milyon 471 bin 781 olan internet bankacılığı aktif müşteri sayısı da 2012’nin aynı döneminde 1 milyon 451 bin 667 artarak 8 milyon 923 bin 448’e ulaştı. Söz konusu rakam, 2011 sonunda 8 milyon 606 bin 145, 2010 yılı sonunda ise 6 milyon 693 bin 832 olarak gerçekleşmişti. Ticaret ve Siyasette Dehşet Dengesi… AKP rejimi, ABD’nin ittirmesiyle hızla Suriye batağına ülkeyi sürüklerken, sırtındaki ekonomi kamburu ile bu taşeronluğunun bedelini ağır bir biçimde tüm topluma ödetebilir. ABD güdümlü Ortadoğu siyaseti, AKP rejiminin dış ticaret ortaklarının duruşuyla pek uyumlu değil. Dış ticarette ABD ile aynı kampta yer almayan hatta Suriye ve Ortadoğu bahsinde karşı karşıya gelen ülke blokları, ülkeler, Türkiye’yi, Ortadoğu’daki ABD taşeronluğu nedeniyle, ticarette daha fazla köşeye sıkıştırabilirler ve giderek daralan ekonomi çemberini daha da kırılgan hale getirecek kartlara sahipler. Türkiye’nin dış politikasına yön veren ABD, Türkiye’nin dış ticaretinde her ne kadar önemli bir ağırlığa sahip olmasa da, emperyalist sistemin inişteki egemeni olarak AB’yi etkileme gücü üstünden, ayrıca para akımlarını kontrolü nedeniyle, ipleri elinde tutuyor. 2012’nin ilkyarı dış ticaret verileri üstünden genel görünüme bakarsak, ABD’nin ihracatımızdaki payı yüzde 4 bile değil, silah başta olmak üzere sattıkları ise Türkiye ithalatında yüzde 6.5 paya sahip. ABD’nin kontrol ettiği “Batı dünyası”nın diğer ayağı AB, Türkiye’nin esas ticaret partneri. Avrupa, ABD’nin Ortadoğu politikalarına aykırı davranmıyor ve kırmızı çizgilerini zorlamıyor. Krizdeki AB, kamu borç sorunları nedeniyle bunalımda ve dış ticareti daralınca Türkiye ihracatındaki payı yüzde 41’e, ithalatındaki payı yüzde 39’a gerilemiş olsa da hâlâ ana ticaret ortağı. Özetle, kriz halindeyken bile Türkiye, dış ticaretinin yüzde 40’ını AB, yüzde 5’ini ABD ile yapıyor ve yüzde 45 bir ağırlığı var bu blokun Türkiye dış ticaretinde. TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİNDE ÜLKELER (MİLYON $, %, 2012, 6 AY) İhracat İthalat Dış Ticaret Ülke/Blok 74.373 117.163 191.536 AB, % 40.9 38.8 39.6 Almanya 9.0 8.8 8.9 İran +OD 24.3 9.9 15.5 İran 7.9 6.0 6.8 Rusya+BDT 10.3 14.8 13.0 Rusya 4.3 10.8 8.3 ABD 3.9 6.4 5.4 Çin ve Asya 3.3 18.2 12.4 Çin 1.7 8.9 6.1 Kaynak: TÜİK Dış ticaret veritabanı İstemiyorum dediğim halde banka görevlileri ‘siz imzalayın sonra kapattırırsınız’ dediler. Şimdi de kullanmadığım kredi kartına borç gönderdiler.” Form içinde form “Annemin yaptığı kredi başvurusunda onay için alınan imzalarda kredi kartı başvuru formunun da imzalanması gerektiği söylenip annemin isteği dışında kredi kartı başvurusu alınmıştır. Annem banka çalışanının uzattığı formu zorunlu sanıp doldurmuş. Gelen kart hiç kullanıma açılmamıştır. Fakat karta ait 44.47 TL borç ekstresi gönderilmiştir. Siz siz olun bankada size uzatılan hiçbir formu doldurmayın.” FAO uyardı: Yakıt değil, gıda üretin Ekonomi Servisi Birleşmiş Milletler’e bağlı Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), bir gıda krizi yaşanabileceği uyarısı yaparak, ABD’den biyoyakıt üretimini sınırlamasını istedi. ABD’deki düzenlemeye göre, mısır mahsülünün yüzde 40’ı yakıt olarak kullanılan etanol üretimine ayrılabiliyor. Son 50 yılın en kurak mevsimini geçiren ABD’de mısır üretiminin büyük zarar gördüğüne dikkat çeken FAO Genel Direktörü Jose Graziano da Silva, etanole ayrılan kotanın bir kısmı gıda üretimine kaydırılmazsa, küresel bir gıda krizi yaşanabileceği uyarısında bulundu. FAO’nun açıkladığı Gıda Fiyat Endeksi’ne göre, temmuz ayında yüzde 6’lık bir pahalanma görüldü. Komşuda kritik hastalar ölümü bekliyor AB üyeleri, Yunanistan’ın Avro’dan çıkarılmasını tartışırken, Atina Tabipler Odası (ISA), sosyal güvencesi olmayan kritik hastaların ölümü beklediğini, doğum parasını denkleştiremeyen hamilelerin ise hastaneler dışında teklikeli koşullarda doğum yaptıklarını duyurdu. ISA’nın açıklamasında, Atina’da yaşayan sigortasızların durumunun “insanlık dışı” boyutlara ulaştığına dikkat çekildi. Açıklamaya göre, ücretsiz muayene birimine başvuran onlarca kanser hastası, muayene sonrası paraları olmadığı için hastaneye gidemiyor ve ölümlerini bekliyor. Doğumevine verecek 800 Avro’su ve sigortası olmayan hamileler, bebeğin veya kendilerinin hayatlarını tehlikeye atma pahasına sokakta doğurmayı göze alıyor. Dış açık Açıkta pay 42.790 100 15.063 35.2 3.644 8.5 6.494 15.2 1.153 2.7 9.663 22.6 9.510 22.2 4.636 10.8 18.914 44.2 9.110 21.3 Kuraklık vurdu, fiyat arttı ABD’de mısır fiyatının yüzde 26 arttığına dikkat çeken FAO, dünya genelinde tahıl ve şeker fiyatının ise yüzde 12 yükseldiğine dikkat çekti. Oxfam tarafından yapılan değerlendirmeye göre de; “mısır, soya ve buğday ihracatında dünya birincisi olan ABD’deki kuraklık, uluslararası piyasaları etkileyerek, ithalatçı fakir ülkeler için kötü sonuçlar doğurabilir”. Almanya’ya göç dalgası ? Almanya’ya çalışmak için diğer Avrupa ülkelerinden ve özellikle İspanya’dan gelenlerin oranı son 16 yılın en yüksek sayısına ulaştı. Ekonomi Servisi Avrupa’da yaşanan kriz, Avro bölgesinin sorunlu ülkelerinden görece sağlam ülkelere göçün artmasına neden oluyor. Her dört kişiden birinin işsiz olduğu, yüzde 22.3’lük rekor işsizlik oranına sahip olan İspanya’da gençler, Almanya’ya akın ediyor. Alman Federal İş Kurumu’nun verdiği bilgiye göre son aylarda Almanya’ya güney Avrupa’dan gelen işgücü göçünde önemli bir artış görüldü. Özellikle Yunan ve İspanyol çalışanların sayısı arttı. İş kurumu; Portekizli, İspanyol, Yunan ve İtalyanların son aylarda Almanya’da iş bulduklarını ve bunlardan çoğunun ülkeye yeni göç ettiğini bildirdi. Mayıs sonunda söz konusu ülkelerin pasaportlarını taşıyan işçi sayısı geçen yıla göre yüzde 6.5 artarak 452 bine yükseldi. Aynı dönemde Almanya’da işe başlayanların genel oranı ise yüzde 1.6 arttı. En çok artış Yunan ve İspanyol işçilerde görüldü. Mayıs sonunda bir yıl öncesine göre İspanyollardan yüzde 11.5, Yunanlardan ise yüzde 9.8 oranında daha fazla kişi işe başladı. Portekizliler yüzde 5.9 artarken, İtalyanların oranı ise yüzde 4.2 yükseldi. Mayıs sonu verilerine göre toplam 117 bin 700 Yunan, 46 bin İspanyol, 55 bin 600 Portekizli ve 232 bin 800 İtalyan, Almanya’da işe başladı. H A F T A N I N NE OLDU? Geçen haftaya ABD tarım dışı istihdam verilerinin beklenenden iyi olması ve Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) gelebilecek tahvil alımı işaretleriyle iyimser başlayan piyasalar Çin’den gelen ve ekonomide yavaşlamaya işaret eden verilerle yönünü aşağı çevirdi. ABD Merkez Bankası’ndan ise parasal gevşeme konusunda piyasaların beklediği karar çıkmadı. Avrupa’da açıklanan veriler Avro bölgesinin en sağlam ekonomilerinin bile resesyona gireceğine işaret ederken; ECB ve Avrupa yetkililerinin harekete geçmemesi moralleri bozdu. Uluslararası Enerji Ajansı, ekonomik aktivitedeki yavaşlamaya bağlı olarak küresel petrol talebinin gelecek yıl 2012’nin altına düşeceğini açıkladı. Bu arada ABD’den gelen Ç İ Z E L G E S İ Hazırlayan: PELİN ÜNKER Resesyon korkusu tarım verileri gıda konusunda dünyanın yeni bir krizin eşiğinde olduğuna dair endişeleri arttırdı. NE OLACAK? Büyüme verileri gelecek sürdürecek. Solo bilançoların açıklanma tarihi salı son buluyor. Ayrıca mayıs dönemi işsizlik, haziran ayı ödemeler dengesi ve temmuz bütçe dengesi verileri takip edilecek. Cari denge pazartesi, işsizlik çarşamba duyurulacak. Perşembe ise tüketici güven endeksi verisi gelecek. Hazine, bu hafta bir ihale daha gerçekleştirecek. Hazine, öngördüğü şekilde borçlanması halinde 2.83 milyar TL’si piyasadan olmak üzere toplam 3.1 milyar TL’lik borçlanma gerçekleştirecek. Bankacılar pazartesi açıklanacak cari işlemler dengesinin TL’ye destek olabileceğini düşünüyor. Bunun dışında kur ve faizin küresel risk iştahına paralel seyretmesi bekleniyor. Avro geriledi: Hafta başında 1.24’e çıkan Avro/dolar paritesi resesyon endişeleriyle 1.23 seviyesinin altına indi. Petrol yükselişte: Çin ticaret verilerinin ardından yakıt talebiyle ilgili endişelerin artmasıyla Brent petrol 111 doların üzerine çıktı, ABD petrolü 92 dolara yaklaştı. Faizde 7.90’da: Gösterge faiz Hazine tahvil ihalelerine gelen düşük talep nedeniyle 1.5 yılın en düşüğünden 7.90 civarına geldi. Sanayide yavaşlama İç piyasalara baktığımızda ilk altı aylık sanayi üretimi verileri ekonomideki yavaşlamanın sinyallerini verdi. Avro bölgesindeki sorunların devam etmesi halinde Türkiye ekonomisinin düşük büyüme seyrini koruması bekleniyor. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da yıllık büyümenin yüzde 4’ün altında kalabileceğine işaret etti. Piyasalarda Türkiye’ye yönelik olumlu ayrışma sona erdi. Hazine ihalelerine düşük talep gelirken bono tarafında yabancı alımı son buldu. AB ve Avro bölgesinde tatil dönemi nedeniyle eylül ayına kadar yeni karar alınması beklenmezken İspanya’nın yardım başvurusunda bulunmakta geç kalacağına dair endişeler artıyor. Ayrıca son dönemde gelen veriler resesyon beklentilerini güçlendirdi. Bu hafta salı günü Avro bölgesi ve Almanya’dan gelecek büyüme verisi önem taşıyor. ABD tarafında salı perakende satışlar, çarşamba sanayi üretimi, perşembe inşaat başlangıçları takip edilecek. Öte yandan Çin’den yeni teşviklerin gelebileceği beklentisi piyasaları canlı tutabilir. Cari açık açıklanacak İçeride şirketler bilançolarını açıklamayı BORSADA ENDİŞELER DİNDİ Hafta başında yılın zirvesini test etmesinin ardından, kâr satışları ve brent petroldeki yükselişin tetiklediği cari açık endişeleriyle üç gün boyunca satıcılı seyreden İMKB, cuma, petrol fiyatlarındaki gerilemeyle pozitife dönerek yüzde 1 civarı yükseldi. Endeks haftayı yüzde 0.27 kayıpla 65 bin 126 puandan kapattı. DOLAR SINIRLI YÜKSELDİ Haftaya son üç ayın en düşük seviyesinde başlayan dolar/TL, yabancı çıkışının etkisiyle gelişmekte olan ülkelerden negatif ayrışarak 1.79 seviyesine yaklaştı. ABD verileriyle hafta başında yükselen altın, Çin’den gelecek adım beklentisiyle 1608 dolar civarından kapandı. İç piyasada 24 ayar külçe altının gramı yüzde 1.41 artışla 93.20 liraya, cumhuriyet altını yüzde 1.63 artışla 625 lira oldu. AB içinde ise Almanya yüzde 9 payla en ağırlıklı yere sahip. Türkiye kapitalizmi, AB’nin dış ticaretinde, küresel kriz öncesi yüzde 5055 bandında olan payının yüzde 40’lara gerilemesiyle, özellikle ihracattaki kaybını öteki coğrafyalardan telafiye yöneldi, ancak bu pazarların “bölgesel güç”leri, Batı dünyasından, özellikle ABD’den farklı dünya vizyonu ve politikalarına sahipler. AB dışı pazarlara girmek isteyen Türkiye, bu pazarlara etki eden bölgesel güçlerin, özellikle Ortadoğu ile ilgili duruşlarını dikkate almak, ABD ile olan mesafesine, bu bölgesel güçlerin duruşuna göre ayar vermek zorunda. Ortaya ticaret ile siyaset köprüsünde tam bir dehşet dengesi çıkıyor. ??? Ortadoğu pazarlarının ihracattaki payı yüzde 24, ithalattaki payı yüzde 10. Ama özellikle ihracat için önemli, bu pazarlar. Söz konusu coğrafyada hâkimiyet ise İran’ın elinde. İran, Şii egemenliğindeki Irak ile birlikte önemli bir ekonomik koz tutuyor Türkiye’ye karşı. Bu iki ülkenin ihracattaki payları yüzde 15, ithalattaki payları yüzde 6. Enerjide İran’a bağımlılık, Türkiye’yi İran ile ticarette serüvenlere sürüklese de Türkiye bu ortağı boşlayamıyor. Enerji faturasını “altın ihracı” gibi tehlikeli yollarla ödemeyi seçerken ABD’nin sert bakışlarını da hep üstünde hissediyor. Bu ‘jest’e rağmen, İran, Malatya Kürecik’e yerleştirilen radar üssünün kendisini hedef aldığını biliyor, Türkiye’yi özellikle son zamanlarda ABD ile halvetinden, Suriye duruşundan dolayı kıyasıya eleştiriyor. Türkiye’nin, diğer önemli ticari partneri Irak’ın merkezi ile de durumu şeker renk… Kürt Bölgesi’nin petrolüne göz diken Türkiye, Bağdat’ı çileden çıkarıyor. ??? AB’deki kayıp ihraç pazarlarını telafinin bir diğer kaynağı olan Rusya bölgesinde (BDT) de Türkiye net ithalatçı. Dış ticaret açığının yüzde 22’si bu bölgeden kaynaklanıyor. Bölgesel güç Rusya, Türkiye’nin ihracatında yüzde 5’e yakın pay sahibiyken en önemli enerji tedarikçisi olarak Türkiye’nin satın almalarından yüzde 15’e yakın pay alıyor. Rusya, ABD’nin Ortadoğu politikalarından rahatsız. ABD’nin İslam payandalı rejim tesisinden ve bölgenin enerji kaynaklarını kontrolünden rahatsız olan Rusya, İran ile çoğu kez paralel hareket ediyor ve bu tutumu Suriye’de de çok açık kendini belli etti. Suriye’de deniz üssü bulunan ve Esad rejiminin öteden beri arkasında olduğunu her an hissettiren Rusya, AKP rejiminin ABD ile flörtünde İran’dan sonra, en çok çekindiği ülke. Çin, ticaret ve siyasetin dehşet dengesinde dikkate alınması gereken bir diğer büyük güç. Yükselen dünya devi Çin, Türkiye’nin satın almalarında yüzde 15’e yakın pay sahibi, ihracattaki payı ise yüzde 2’yi bulmuyor. Diğer “Asya kaplanları” ile birlikte bölgenin Türkiye ithalatındaki payı yüzde 20’ye doğru genişliyor. Buna karşılık Türkiye’nin bu bölgeye ihracatı, toplam ihracatının yüzde 3.3’ünden ibaret. Türkiye’nin dış ticaret açığının yüzde 44’ü bu bölgeden kaynaklanıyor. Çin, İran ve Rusya’yı göz ucuyla izleyerek ABD politikalarına karşı tavır alıyor ve ABD’nin, özellikle kendisini Ortadoğu enerji kaynaklarına erişimden uzak tutmaya çalışan politikasının farkında. Özetle, Türkiye, yeni bir depresyonun eşiğindeki dünya ekonomisi koşullarında, dış politikada “Batı”yı yönlendiren ABD odaklı politikaların taşeronluğuna boyun eğerken, dış ticarette bağımlı olduğu diğer bölge güçlerinin tepkisini çekiyor ve bu sıkışmışlık önemli gelişmelere gebe görünüyor. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear