28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 HAZİRAN 2012 PAZAR [email protected] 12 PAZAR KONUĞU AJC’nin Uluslararası İşler Direktörü Jason Isaacson Türkiyeİsrail gerginliğinin Ortadoğu barış görüşmelerine etkilerini yorumladı: American Jewish Committee’nin (Amerikan Yahudi Komitesi) ABD Yönetimi’yle İlişkiler ve Uluslararası İşler Direktörü Jason Isaacson, Arap dünyasının sürekli nabzını tutan bir şahsiyet. Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki Arap kalkışmaları Isaacson’ın bölgede daha etkin bir rol üstlenmesine neden oluyor. Isaacson, Arap kalkışmalarının önümüzdeki süreçte ne gibi sonuçlar vereceğinin hâlâ bilinmediğini vurguluyor. Önemli soru işaretleri, Mısır ve Suriye’de neler olacağı. Mısır’ın İsrail’le barış antlaşmasını askıya almasının ciddi kaygılar uyandırdığına dikkat çekiyor. Öte yandan AnkaraTel Aviv hattındaki ciddi sürtüşmenin Washington’da “vahim” bulunduğunun altını çiziyor. Türkiye’nin, İsrailFilistin barış sürecinde doğal bir arabulucu rolü üstelenebilecekken kendini bu sürecin dışında bırakmasının da bölge istikrarına katkıda bulunmayacağına işaret ediyor. Ortadoğu’da Arap Baharı diye başlayan halk kalkışmaları sizce nereye doğru evriliyor? Yoksa Arap Baharı kışa mı dönüyor? J.I. Bu gelişmeler iyiye de kötüye de evrilebilir. Ama ne olduğunu anlamamız yılları alacak diye düşünüyorum. Her ülkede farklı sonuçları olacağı açıktır. Çok aşırı bir örneğe, Suriye’de tanık oluyoruz. Esad hükümeti her gün insanları öldürüyor. Ülkede herkes birbirinin boğazına sarılmış durumda. Esad ise sarayında oturmuş bu dehşetli fırtınayı nasıl atlatacağını düşünüyor. Esad’ın günlerinin sayılı olduğu, artık rejiminin sonunun göründüğünü söylüyor. Ama Esad çok uzun süre daha başta kalabilir. BM’nin Suriye özel temsilcisi Kofi Annan’ın öne sürdüğü koşullara uymamakta direniyor. Öte yandan Arapİsrail barışının temel direği niteliğindeki Mısır’da da halk onlarca yıldır tam anlamıyla yolsuzluk düzeni üzerine kurulmuş olan rejime başkaldırdı. Orada ne olacağı hâlâ meçhul. Acaba Mısır kendi ayakları üzerinde durabilecek mi? Halkına umut verebilecek düzgün bir ekonomik düzen kurabilecek mi? Bütün bunlar soru işaretleri. Mısır’ın Arapİsrail barışının temel direği olduğunu söylediniz ama Mısır yönetimi İsrail’le imzalanan barış antlaşmasını askıya aldığını duyurdu. Sizce bundan sonra ne olur? J.I. Mısır’la İsrail arasında imzalanmış olan barış antlaşması bu durumda tehlikeye girdi demektir. Acaba Mısır hükümeti bu kararı popülist bir amaçla mı aldı yoksa gerçekten antlaşmayı askıda tutmakta kararlı mı? Bu da büyük bir soru işareti olarak önümüzde duruyor. Böyle giderse sınırların güvenliği tehlikeye girebileceği gibi Gazze’ye tehlikeli insanların sızmasının da önüne geçilemez. Sınırlar kontrolden çıkarsa ne olacağı belli olmaz. Bu durumda Mısır bölgede terörü barındıran ve himaye eden bir ülke durumuna düşmüş olmaz mı? Ankara kendini süreçten dışladı T SÖYLEŞİ P O R T JASON ISAACSON LEYLA TAVŞANOĞLU ürkiye doğal rolünü oynamak isterse bu her zaman memnunlukla karşılanır. Ancak İsrail’le ilişkileri normalleştirmeden de bu gerçekleşmez. lkenizin her fırsatta NATO’yla Tel Aviv arasındaki temasları bloke ettiği, İsrail’e meydan okuduğu izlenimi de çok can sıkıcı bir durum yaratıyor. R E Ü New York doğumlu. Vassar College’de siyaset bilimi ve İngilizce konularında 1975’te lisansüstü derecesini aldı. Uzun yıllar gazetecilik yaptı. Bir dönem Demokrat Senatör Christopher Dodd’un özel kalem müdürlüğü görevini yürüttü; özellikle Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Latin Amerika’yla ilgili danışmanlığını yaptı. 1991’de ABD’nin en etkili Yahudi lobi kuruluşlarından American Jewish Committee’ye (AJC) katıldı. 199192 arası Madrid, Moskova ve Washington’da düzenlenen Ortadoğu barış görüşmelerinde yer aldı. 1993’te Viyana’daki İnsan Hakları Konferansı’nda AJC’yi temsil etti. Ortadoğu’yla ilgili pek çok uluslararası toplantıya AJC adına katıldı. Şimdiki görevi AJC’nin ABD Yönetimiyle İlişkiler ve Uluslararası İşler Direktörlüğü. Fransa Kültür ve İletişim Bakanlığı ile Fas Kralı Altıncı Muhammed’den aldığı iki önemli nişanı var. Arap kalkışmasında soru işaretleri Gelişmeler iyiye de kötüye de evrilebilir. Ne olduğunu anlamamız yıllar alacak diye düşünüyorum. Her ülkede farklı sonuçları olacağı açıktır. caktır. Temmuzda Mısır’da cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Mübarek rejiminin düşmesinden sonra yüksek askeri konsey, cumhurbaşkanı olarak görev yaptı. Sizce seçimlerden sonra ordu kışlasına çekilebilir mi? J.I. Bu önemli bir soru. Acaba ne dereceye kadar çekilmeyi kabul edecekler? Yönetici mi yoksa denetleyici rol mü üstlenecekler? Ayrıca ordu ülkenin alacağı yön konusunda da ciddi kaygılar duyuyor olabilir. Bu konuda bilmediğimiz pek çok şey var. Bütün Arap dünyasına baktığımız zaman bir geçiş döneminde olduğumuzu görüyoruz. İnsan haklarına, azınlık haklarına saygı burada çok önemli. Kendi açımdan söylemem gerekirse bu geçiş döneminde ABD bu saydığım değerlerin yerleştirilmesine çok dikkat etmelidir. Bir de bu ülkelerin İsrail’le ilişkileri konusu var. Aralarında İsrail’le ilişkileri sürdüren sadece Mısır ve Ürdün. Öbürlerinin ise resmi ilişkileri yok. Gelecekte onların da İyi de, bu antlaşma sadece Mısır değil İsrail için de hayati önem taşımıyor mu? J.I. Hiç kuşkusuz İsrail için de hayati önem taşıyor. İsrail, ekonomisi sağlam, askeri ve politik sistemi güçlü bir ülke; üstelik her türlü tehdidin üstesinden gelecek kapasitede. Ama tabii Mısır’la bu stratejik antlaşmanın askıda kalması kaygı vericidir. Yine de bu durumun Mısır üzerinde çok daha fazla etkisi olacağı da açıktır. Çünkü bu antlaşma onlarca yıldır Mısır’daki istikrarın bir unsuru olmuştur. Ayrıca bu antlaşma Mısır’ın ABD’yle ittifakını da sağlamış, ABD için de bölgede dost ve güvenilir ortak kimliği kazanmasının önünü açmıştır. Ben milyonlarca Mısırlının, gelecekte düş kırıklığına uğrayacağı değişimlerin olmasından kaygılıyım. Yani demokratik bir Mısır oluşması yerine radikalizmin, radikal dar görüşlü sözüm ona çözümlerin ortaya çıkması ihtimali üzücüdür. Dilerim seçimlerin sonuçlarından sonra yeni bir demokratik sürece girilir. Halkın seçeceği bir parlamento da çok önemli bir gelişme olaİsrail’le, bir şekilde ilişkiler kurmaya açık hale gelmelerini ummak isterim. WikiLeaks belgelerinde ABD yönetiminin Hamas’ın lideri Halid Meşal’le gizli temaslar içinde olduğu öne sürülmüştü. İsrail’in terorist olarak nitelediği Meşal’le bu gizli görüşmelere ne diyorsunuz? J.I. ABD yönetiminin dolaylı ya da doğrudan temaslar yapıp yapmadığını bilmiyorum. O nedenle bir yorumda bulunamam. Ancak Filistinlilerle İsrail arasındaki soruna gelince... Pek çok ortak değerleri paylaşan bu iki halkın müzakere masasına oturamaması yazıktır. Umarım Filistin tarafı önkoşulsuz müzakere masasına oturmayı kabul eder. Müzakere masasına oturmayı reddedip sorunu uluslararası alana taşımaya çalışmak bir yarar getirmeyecektir. Sihirli bir gücün gelip kendilerine yardım edeceğini beklemek durumlarını daha da zorlaştıracaktır. Bu durum daha uzun sürerse insanlar da alternatif çözüm arayışlarına girecektir. Alternatif çözüm arayışları tehlikesi Alternatif çözüm arayışları derken neyi kastediyorsunuz? J.I. Tek devlet yani, Filistinlilerin bazı haklara sahip olacakları bir İsrail devleti çözümü arayışı öne çıkacaktır. Bu ise sorunu daha da vahim hale getirmenin reçetesidir. Barış müzakerelerinin yapılamadığı ortamlarda bu tür derin sorunlar daha da yaygınlaşacaktır. Bu karmaşık denklemde Türkiye nasıl bir rol oynayabilir? J.I. Burada, bir oyuncu, süreçte katılımcı olmak istiyorsa Türkiye’nin doğal bir rolü var. Ama ne yazık ki Türkiye kendini süreç dışı bıraktı. Çünkü ticari ve bir kısım kültürel ilişkiler dışında Türkiye, İsrail’le diğer ilişkilerini terk etti. Dolayısıyla da İsrailFilistin barış sürecinin dışında kaldı. Bu durum Filistin tarafının hiçbir şekilde işine yaramaz. Türkiye bir yandan süreçte ilerlemek istiyor. Ama dışarıda kalarak ileri gidemez. Türkiye doğal rolünü oynamak isterse bu her zaman memnunlukla karşılanır. Ancak İsrail’le normal ilişkiler kurmadan da bu gerçekleşmez. Ayrıca bu ilişkilerin yeniden normalleşmesi bölgenin istikrarına da katkı sağlayacaktır. Türkiyeİsrail gerilimi ABD için çok vahim Peki, İsrail’le Türkiye arasındaki bu sürtüşmeli duruma ABD nasıl bakıyor sizce? J.I. Bu durum ABD tarafından çok vahim olarak değerlendiriliyor. Biliyorsunuz, İsrail, ABD’nin çok önem verdiği bir müttefiki. Öte yandan Türkiye’nin, her fırsatta NATO’yla İsrail arasında normal temasları bloke ettiği, İsrail’e meydan okuduğu izlenimi de çok can sıkıcı bir durum yaratıyor. Washington’da hem yönetimde hem de Kongre’de, “Bu ne biçim oyun? Amaç nedir?” soru işaretlerinin oluştuğunu biliyoruz. Bu tartışmalar sürüyor. Tabii ki burada sorun tek değil, iki taraflı. Her iki taraf için de sorumlu bir dille birtakım şeyler söylenebilir. Bu noktada, ABD’nin yapabileceği çok fazla şey olduğunu düşünmüyorum. Her iki ülkede de günün birinde gerçek devlet adamlarının ortaya çıkıp, “Yeter artık. Bütün bunlar benim ülkeme zarar veriyor” çıkışını yapana kadar bu çıkmaz durum sürecektir. Her iki ülkede de canlı bir demokrasi işliyor. Ayrıca gerek Türkiye gerekse de İsrail’de pek çok kişinin ilişkilerin normale dönmesini istediklerini biliyorum. Bir de Güney Kıbrıs’ın ada kıta sahanlığında İsrail’in doğalgaz ve petrol arama girişimleri, İsrail’le Türkiye’yi bir askeri çatışma noktasına doğru sürüklediği haberleri vardı. Şu anda durum nedir? J.I. Dediğiniz gibi aylar önce bir askeri çatışma tehlikesi ortaya çıkmıştı. Ama bugün için bu artık geçersiz. BÜYÜK İŞÇİ DİRENİŞİ’NİN 42. YILDÖNÜMÜ ‘1516 Haziran’ı yeniden yaratacağız’ İstanbul Haber Servisi Süleyman Demirel’in başbakanlığındaki hükümetin 1970 yılında işçilerin sendikal örgütlenmesinin önüne geçmeyi amaçlayan yasa değişikliği çalışmaları üzerine 1516 Haziran 1970 yılındaki işçi direnişinin 42. yıldönümü nedeniyle önceki gün akşam saatlerinde 2 bin kişi İstiklal Caddesi boyunca yürüyüş yaptı. Havaİş, Deriİş, Dev Sağlıkİş, Belediyeİş, EnerjiSen, KESK, DİSK, direnişteki Hey Tekstil ve Çapa taşeron işçilerinin yanı sıra HDK, ESP, EMEP, TKP 1920, ÖDP, SDP, Halkevleri, EHP, BDSP’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda siyasi parti ve kurum da eyleme katıldı. Yürüyüşe İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, ÖDP Eş Genel Başkanı Bilge Seçkin Çetinkaya da destek verdi. İstiklal Caddesi boyunca yürüyen işçi ve emekçiler, Taksim Meydanı’ndan geçerek Gezi Parkı’nda toplandı. Bandista müzik grubunun Avusturya İşçi Marşı’nı kitleyle birlikte okuduğu eylemde gazetemiz yazarı Şükran Soner de 1516 Haziran direnişinde tanık olduğu olayları anlattı. Direnişçi işçiler tarafından yapılan açıklamada, AKP hükümetinin ikiyüzlü politikalarla işçi sınıfına, emekçi halka ve tüm topluma saldırdığı belirtilerek “Boyun eğmeyeceğiz ve 1516 Haziran’da zulmü ve zorbalığı önüne katıp kovalayan işçi, emekçi, yoksul, ezilen halk selini yeniden, yeniden, yeniden yaratacağız” denildi. LY S ’ D E M A T E M A T İ K V E D İ L S I N A V L A R I YA P I L D I Sırada Sosyal Bilgiler var Eğitim Servisi Yükseköğretime geçişin ikinci aşaması olan Lisans Yerleştirme Sınavları’nın ilk oturumları dün yapıldı. Matematik Sınavı’na (LYS1) 619 bin 133, Yabancı Dil Sınavı‘na 49 bin 543 aday katıldı. Saat 10.00’da başlayan LYS1’de matematik ve geometri testleri yer aldı. Matematik testinde 50 soru için 75 dakika, Geometri testinde ise 30 soru için 45 dakika süre verildi. Yabancı Dil Sınavı (LYS5) saat 14.30’da başladı ve 120 dakika sürdü. LYS5, İngilizce, Almanca ve Fransızca olmak üzere 3 dilde yapıldı. değerlendirmeyi yaptılar: Havaİş’e büyük destek Çok sayıda sendika, siyasi parti “1516 Haziran Direnişi”nin 42. yıldönümü kapsamında, Atatürk Havaalanı’nda direnişte bulunan Havaİş üyelerine destek verdi. Türk Hava Yolları ana giriş kapısı önünde toplanan bini aşkın kişi ıslıklar ve alkışlar eşliğinde dış hatlar bölümüne kadar yürüyüş düzenledi. Eylemde konuşan İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, “Meclis’te de bu grev yasakçılarının yüzlerini teşhir edeceğiz” ifadelerini kullanırken Havaİş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin de direnişlerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi. atematikte sabreden çözdü Sorular müfredata uygun, iyi seçilmiş, orta zorlukta ve zor sorulardan oluşmuştur. Konuyu iyi anlamayan ve pratiği gelişmemiş olan öğrencilerin soruları çözemeyeceği bir sınavdır. 12 Temel Matematik soruları vardı ve bu sorular bile o kadar kolay değildi. İyi çalışan, konuyu anlayan ve kavrayan, sabırla işlem yapan dikkatli öğrencilerin rahatlıkla başarılı olacağı bir sınav oldu. M bugün Sosyal Bilimler Sınavı Geometri zaman aldı Sorular müfredata uygun. Konu dağılımları güzel seçilmiş. Bilgi ağırlıklı sorular da var. Geçen seneki sınavla karşılaştırıldığında bu sınav fazla bilgi ağırlıklı olmuş. Katı cisimdeki sorularda metin olarak sorular gelmiş, çizimi ve yorumu öğrenciye bırakmışlar. Sorular geçen seneki sınavla karşılaştırıldığında zaman açısından öğrenciyi sıkıntıya sokmuş olabilir. Çam’dan protesto İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, THY’de grev yasağıyla ilgili yasal düzenlemeyi bekletmeden onaylayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü İzmir’de üzerinde “THY’de grev yasağına hayır” yazılı tişört giyerek protesto etti. Gül’ün Avusturya Cumhurbaşkanı onuruna verdiği yemeğe bu tişörtle katılmak isteyen Çam, Gül’ün ricası üzerine eylemini yemeğin verildiği restoranın önünde yaptı. Sosyal Bilimler Sınavı (LYS4) bugün yapılacak ve 135 dakika sürecek. LYS4’te tarih, coğrafya2, felsefe grubu testleri olacak. EdebiyatCoğrafya Sınavı (LYS3) 23 Haziran Cumartesi günü, Fen Bilimleri Sınavı (LYS2) ise 24 Haziran Pazar günü yapılacak. Fen Bilimleri Dersanesi öğretmenleri, LYS1 soruları üzerine şu Sınavdan çıkan bazı öğrenciler ağladı. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear