28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16 HAZİRAN 2012 CUMARTESİ 8 HABERLER CHP’Lİ AĞBABA’DAN CEZAEVİNE ZİYARET Duruşmanın devam edemediğini belirten savcının isteğini mahkeme kabul etti Balyoz başka mahkemeye HATİCE TUNCER Balyoz Harekât Planı davasına, bir buçuk aylık aranın ardından sanık avukatlarının duruşmalara girmeme protestosunun gerginliğiyle devam edilirken savcı Hüseyin Kaplan “Yargılamanın devam edemediğine” dikkat çekerek “CMK 19. maddesine göre davanın başka bir mahkemeye nakledilmesi için dosyanın cumhuriyet savcılığına iade edilmesini” istedi. Mahkeme savcılığın talebini kabul etti. Emekli orgeneraller eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan, eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, Ergin Saygun, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, MHP Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan’ın da aralarında bulunduğu 250’si tutuklu 365 sanıklı Balyoz davasının dünkü duruşması da gergin geçti. İs tanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri’de görülen davanın dünkü oturumunda 230 tutuklu sanık ile 13 tutuksuz sanık hazır bulundu. Sanık avukatlarını “eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman’ın tanık olarak dinlenmesi ve dijital kayıtlara ilişkin bilirkişi tayin edilmesi” talepleri kabul edilene dek duruşmalara girmeme eylemini sürdürdü. Duruşmaya yedi sanık avukatı katıldı. Duruşma savcısı Savaş Kırbaş’ın İstanbul Anadolu Yakası Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’ne tayin edilmesi nedeniyle iddia makamında Savcı Kaplan yer aldı. İstanbul’da Birinci Ordu Komutanlığı’nda 57 Mart 2003 tarihinde yapılan seminerin perde arkasında Balyoz darbe planı görü Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) tarafından düzenlenen “Tanıklık Günleri” kampanyasının 9. gününde, tutuklu gazeteciler Gün TV Genel Yayın Koordinatörü Ahmet Birsin, DİHA Batman muhabiri Gülsen Aslan, Aydınlık Dergisi Ankara Temsilcisi Hikmet Çiçek, Ekmek ve Ada Tanıklık Günleri 9. gününde let Dergisi Ankara Temsilcisi Mustafa Gök ve Demokratik Modernite Dergisi Editörü Selahattin Aslan’ın serbest bırakılması istendi. Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde yapılan oturma ey lemine katılan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanvekili Turgay Olcayto, “Ceza yasalarında, Terörle Mücadele Yasası’nda değişiklik yapılmazsa bu sorun sürüp gidecek. Tutuklu bir gazetecinin bile hapiste olması kabul edilemez. Türkiye artık bu utançtan kurtulmalı” dedi. 6 Ağustos’ta karar verilecek Başkan Diken, savcı Kaplan’dan duruşmadaki taleplere ilişkin görüşünü sordu. Duruşma savcısı Hüseyin Kaplan, “Yargılamanın devam edemediğine” dikkat çekerek “Yargılamanın devam edebilmesi için CMK’nin 19. maddesine göre davanın başka bir mahkemeye nakledilmesi için dosyanın cumhuriyet savcılığına iade edilmesini” istedi. Mahkeme savcının talebini kabul etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen dosya yeniden duruşma savcı Kaplan’a verilecek. Kaplan’ın “nakil gerekçelerini” detaylandırmasının ardından mahkeme konuyla ilgili karar verecek. Mahkeme bu konuyu davanın ertelendiği 6 Ağustos’taki duruşmada karara bağlayacak. Mahkemenin nakil yönünde karar vermesi halinde dava Yargıtay 5. Ceza Dairesi’ne gönderilecek. Yargıtay 5. Ceza Dairesi, davanın nereye gönderileceğine hükmedecek. Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, savcının davanın başka bir mahkemeye gönderilmesine ilişkin talebine ilişkin İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin karar veremeyeceğini belirterek “Ancak Yargıtay karar verebilir. Yargılamayı tıkayanın 10. Ağır Ceza Mahkemesi olduğu görüşündeyiz. Bu nedenle Yargıtay’ın da böyle bir karar vermesi ve davanın başka bir özel yetkili mahkemeye gönderilmesi halinde ben duruşmalara katılırım” dedi. İZMİRLİLERDEN MUSTAFA BALBAY’A DESTEK SÜRÜYOR Oy yetmedi imza veriyorlar İZMİR/SAMSUN (Cumhuriyet) İzmirliler, genel seçimlerde verdikleri oyların yeterli olmaması üzerine bu kez imzalarıyla tutuklu vekillere özgürlük istedi. Balbay’a Özgürlük Girişimi üyeleri, dün de Çiğli Kasaplar Çarşısı’nda kurdukları masalarla Balbay ve tutuklu milletvekillerine sahip çıktı. Çiğli halkının yoğun ilgi gösterdiği ve imzalarıyla destek olduğu etkinlik gün boyu sürdü. Etkinlikte, Balbay’ın Çiğlili yurttaşlara gönderdiği mektup okunurken Cumhuriyet Kitapları tarafından kurulan stantta da kitapları satıldı. CHP Çiğli İlçe Örgütü’nün de destek verdiği imza etkinliği bugün de sürecek. CHP Gaziemir İlçe Kadın ve Gençlik Kolları da “Milli iradeye özgürlük istiyoruz” eylemi yaptı. Abdullah Arda Meydanı’ndaki eyleme, İzmir milletvekilleri Mustafa Moroğlu, Alaattin Yüksel, CHP Gaziemir İlçe Başkanı Umut Tekin, CHP İzmir il yönetcileri Burcu Aktuğ Özalp, Barış Erel ve çok sayıda partiliyle yurttaş da destek verdi. CHP Samsun Atakum İlçe Başkanlığı tarafından açılan imza standına yurttaşlar yoğun ilgi gösterdi. DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, DİSK Samsun Temsilcisi Fahrettin Çankaya, CHP Atakum İlçe Başkanı Ali Ekber Bolat da kampayaya destek verdi. Fotoğraf: EMRE DÖKER ‘Duruşmalara katılırım’ ESENYURT’TA YOLSUZLUK İDDİASI İZMİR 25 bin kaçak yapıya jet izin İstanbul Haber Servisi AKP’li Esenyurt Belediyesi tarafından bölgede 16 inşaat firması tarafından yapılan 25 bin kaçak konuta izin veren madde geçtiğimiz pazartesi günü 8 dakikada kabul edilerek jet hızı ile İBB Meclisi’ne geldi. İBB’nin haziran ayı olağan toplantısının dünkü duruşmasında CHP’lilerin itirazına rağmen kaçak yapılara izin veren madde AKP’lilerin oyları ile kabul edildi. Karar üzerine meclis kürsüsü önüne gelerek eylem yapan CHP’liler, karara tepki için meclis salonunu terk etmeyerek oturma eylemi yaptı. Esenyurt’ta yapılan 25 bin kaçak konuta ruhsat izni veren maddenin görüşülmesi için dün İBB Meclisi’nde görüşüldü. Oylama öncesi söz alan İBB CHP Grup Başkanı Fahrettin Kayhan, “Esenyurt’ta 25 bin kaçak konut yapılmış; bazı evler 23 kişiye satılmıştır. Bunun adına dolandırıcılık denir. Esenyurt meclisinde pazartesi bu dolandırıcılığa 8 dakikada izin çıkıyor ve hiçbir görüşme yapılmadan İBB gündemine getiriliyor. CHP olarak bu yolsuzluğa ortak olmayacağız. Burası hukuksuzlukların, dolandıcıların aklandığı yer değildir” dedi. Konuşmanın ardından oylamaya geçilirken kaçak yapılara ruhsat verilmesini sağlayan madde AKP’lilerin oyları kabul edildi. Bunun üzerine CHP’li meclis üyeleri kürsüye yürüyerek karara tepki gösterdi. CHP’li üyeler meclis salonunu terk etmeyerek oturma eylemi yaptı. Öte yandan mecliste görüşmeler sürerken dışarıda polislerin de hazır beklediği görüldü. CHP İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da İBB Başkanlığı önünde yaptığı açıklamada “Bu rezilliği aklamaya çalışanlara tek tek ceza davası açılması için suç duyurusunda bulunacağız” dedi. Cihaner ve Berk’in arasında bulunduğu 11 sanığın örgüt üyeliğinden yargılanmasına başlandı ‘Suç ve suçlu yaratma çabası’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 11. Ceza Dairesi, “Ergenekon terör örgütüne üye olmakla” suçlanan CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner hakkındaki yargılamanın durdurulması talebini reddetti. Yargıtay Genel Kurul Salonu’nda yapılan duruşmaya Cihaner katılmadı. Saldıray Berk ve eski Erzincan İl Jandarma komutanları Recep Gençoğlu ile Ali Tapan’ın arasında bulunduğu 11 sanık ve avukatları ise duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı, eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ve emekli hâkim Osman Kaçmaz da izledi. Cihaner’in avukatı Turgut Kazan, yargılamanın usul yönünden anayasaya aykırı olduğunu vurgulayarak davanın durdurulmasını ve dosyanın ayrılmasını istedi. MİT mensubu sanıkların dosyasının yasal değişiklik sonrasında durdurulduğunu ifade eden Kazan, “Aynı duyarlılık bir milyasa’nın 14. madletvekiline de gösterilmedesi kapsamında lidir. Bu gösterilmezse milgirdiğini ve Anali egemenliğe müdahale yasa’nın 83. madedilmiş ve bir şekilde endesindeki yasama gellenmiş olur” dedi. Anadokunulmazlığı dıyasanın 83. maddesine göşında olduğunu re, yasama dokunulmazlığı söyledi. Cihaner kazanan bir kişi hakkındaki hakkındaki soruşsoruşturma ve kovuşturmaturmanın 12 Hazinın durdurulması gerektiran seçimlerinden ğini belirten Kazan, “Seönce başladığını diçimlerden önce soruşturle getiren Eken, ma başlamadığı için tar Berk “Kaldı ki kovuştışmasız dokunulmazlık turma izni veren var, dokunamazsınız, tabii hukuk varsa... Son soruşturma iz makamın soruşturma izni vereni alınmamışsa ki alınmamıştır. meyeceği düşünülemez” dedi. Son soruşturma kararı hiçbir erk’in savunması şey ifade etmez” dedi. Emekli Orgeneral Berk, soruşlginç yorum turma ve dava aşamasında ilk saYargıtay savcısı ise talebin red vunmasını dün yaptı. Berk, hakdedilmesini istedi. Duruşmaya ara kındaki suçlamaları kabul etmediveren heyetin kararını açıklayan ğini belirterek “Hiçbir delil topdaire başkanı Hüseyin Eken, Ci lanmadan, gerçeklere dayanmahaner’e yönelik suçlamanın Ana yan tamamen iftira niteliğinde suç ve suçlu yaratmak çabaları ile bu dava açılmıştır” dedi. Soruşturma makamlarının lehinde olabilecek hiçbir delili toplamadığını söyleyen Berk, Erzincan’da yaptığı yasal faaliyetlerin tamamen taraflı bir şekilde suçmuş gibi gösterildiğini vurguladı. Görev süreci boyunca kiminle görüştüğünün ordu komutanlığı kayıtlarında olduğunu belirten Berk, şunları kaydetti: “Dolayısıyla gizli bir faaliyet söz konusu değil. Genelkurmay’ın hakkımdaki 500 sayfalık idari tahkikat raporu, iddiaların gerçek dışı olduğunu ortaya koymaktadır. Dava konusu iç güvenlik semineri, bir gizli tanığın hayali iddialarıyla darbe toplantısına dönüştürülmüştür. Seminere katılan 155 kişinin tanıklığına başvurulmamıştır.” İddianamede suçlama olarak yöneltilen Erzincan’da yürütülen tanklar konusuna da değinen Berk, kendisinin ilde olmadığı sırada bir bölüğün motorlu yürüyüş eğitimi yapmasının başka yerlere çekildiğini söyledi. Yürüyüş konusunda kendisinin ne sözlü ne de yazılı emir verdiğini dile getiren Berk, “Ordu komutanı, bir bölüğe hiçbir zaman eğitim için emir vermez. Onu ancak tabur komutanı yapar. Zaten bu tür eğitimler her yıl programlı olarak yapılır ve trafik ekibi de buna eşlik etmiştir” dedi. Bir diğer suçlama olan Alevi köylerine yapılan ziyaretlere açıklık getiren Berk, kendi bölgesi içinde yapılan iç güvenlik faaliyeti kapsamında birçok köyü ziyaret ettiğini söylerken “Hiçbir zaman bu köylerin mezhebiyle ilgilenmedim” diye konuştu. Mahkeme Başkanı Eken, Berk’in sözlerini tutanağa geçerken “tankların Üzümlü ilçesine yürütülmesi” ifadesini kullanınca, Berk araya girdi ve “Muharebe araçları... Erzincan’da tank birliği yoktur” dedi. B C MY B C MY B İ Ağbaba İzmir Barosu gerginliği şüldüğüne ilişkin davanın dünkü oturumundaki ilk gerginlik İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş ile 6 yönetim kurulu üyesinin “gözlemci” olarak avukatlara ayrılan bölümde cüppeleriyle oturmalarına Başkan Ömer Diken’in müdahale etmesiyle yaşandı. Diken, baroların Türk milleti adına yargılama yapan mahkemeyi, denetleme yetkisinin bulunmadığını belirterek “Avukat sıralarında ancak müdahiller ve sanıklarla vekâlet ilişkisi olanlar cüppeleriyle oturabilir. Cüppelerinizi çıkartın, izleyici sıraları dolu olduğu için müdafilere ayrılan bölümün en sonundaki yere geçin. Duruşmayı izleyip rapor yazabilirsiniz bizi ilgilendiren bir konu değil” dedi. İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş’ın Avukatlık Kanunu’nda gözlemci olarak izleme görevleri olduğunu söylemesi üzerine Başkan Diken, “Ben size mahkemenin ka rarını açıklıyorum. Aksi halde mahkeme farklı tedbirler almak zorunda kalır” dedi. Bunun üzerine İzmir Barosu Başkanı Pekdaş ve yönetim kurulu üyeleri kendilerine gösterilen yere geçerken sanıklar hep bir ağızdan “hoş geldiniz” diye seslendi. Daha sonra mahkemenin müzekkerelerine çeşitli kurumlardan gönderilen cevap yazıları okundu. Gay ve travestiler eşitlik istedi ANKARA (ANKA) CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Metris ve Kandıra cezaevlerinde gay ve travesti koğuşunu ziyaret etti. Gay ve travestiler Ağbaba’dan yeni anayasada “eşitlik” istedi. 24 cezaevini ziyaret eden Ağbaba, gay ve travesti koğuşlarını da ziyaret etti. CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel ve Muğla Milletvekili Nurettin Demir ile beraber Metris’e gittiğini ifade eden Ağbaba, “Farklı cinsel kimlikte yaşayan insanlar aklımıza hiç gelmemişti, Metris’te onların da ayrı koğuşları olduğunu öğrendik. Ayrıca gay koğuşu var, sadece gayler kalıyor, eşcinseller kalıyor, bir de ayrıca travestilerin kaldığı ayrı bir koğuş var” dedi. “Nasıl ki kadınların, erkeklerin hakkı varsa onların da hakkı olduğuna inanan bir milletvekiliyim” diyen Ağbaba, “Onlara sorunlarını sordum, dertlerini sordum. Onların en büyük sorunu şu; sohbet hakları var diğer mahkumlar gibi, bir sürü hakları var, ama kullanamıyorlar. Bunlar sadece kendi içlerinde aynı koğuşta kaldıkları insanlarla sohbet edebiliyorlar. Gayler de öyle” dedi. Metris Cezaevi’nde farklı olarak hem gay koğuşu hem de travesti koğuşu olduğuna işaret eden Ağbaba, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gördüğümüz şey şu; özellikle Metris ile ilgili. Türkiye neyse cezaevi de o, yaşamda nasıl ki eşcinsellere karşı, farklı cinsel tercihleri olanlara karşı bir ayrımcılık varsa cezaevlerinde de aynı ayrımcılık var. Orada gay olan birisiyle konuştuk, diyor ki; üniversite mezunu, işi gücü olan birisi, cinsel tercihi farklı olduğu için etkinliklerden faydalanamıyoruz diyor, normal mahkumların faydalandığı etkinlikler var; kurs etkinliği, spor, sohbet hakkı; bunların hiçbirinden faydalanamıyor. Gitar kursuna gitmek istiyor, gidemiyorlar. İki kat tecrit içinde yaşıyor bunlar, çünkü cezaevi yönetimi de korkuyor sanırım bunların başına bir şey gelir diye. Örneğin anlaşamadığı arkadaşlarıyla kavga ediyorlar, onları başka koğuşa gönderemiyor çünkü başka gay koğuşu yok, öyle problemleri var. Travestilerin, bunlar kendilerini sonuçta kadın olarak hisseden insanlar, ama erkek gibi davranılıyor bunlara. Bunlar da hiçbir şekilde sosyal etkinliklere katılmıyorlar. Bir ayrımcılığa tabi tutuluyorlar. Farklı koğuştaki insanlarla sohbet etme hakkı tanınmıyor. Hastalıklı gibi davranıyorlar diyorlar. Gay ve travestiler bir haktan daha mahrum ediliyor. Belli bir süreden sonra açık cezaevine gitme hakları var. Hak ettiği halde gönderilmiyor, can güvenliğini sağlayamayız, mahkumlar farklı bakar diye bir şey var. ‘Zorla doktora götürüyorlar’, ‘teşhir ediyorlar’ , ‘gay olup olmadığımızı anlamak için’, ‘askerden muaf olduğumuz halde raporumuz olduğu halde günlerce teşhir ettiler’, ‘onurumuzla oynuyorlar’ diyorlar.” Farklı cinsel tercihleri olan kişilerin milletvekillerinden talebi ise yeni anayasada “eşitlik” olmuş. Ağbaba, “Anayasayı çok önemsiyorlar. Anayasal güvenceye kavuşturulmasını istiyorlar” dedi. Hukuka aykırı işlem İstanbul Barosu’ndan gönderilen yazıda, protesto amacıyla duruşmalara girmeyen avukatlar yerine sanıklara avukat görevlendirilmesi için mahkemenin isteğine yanıt verildiği kaydedildi. İstanbul Barosu’nun yazısında “Mahkemeniz 15 Haziran (dün) duruşmada duruşmaya girmeyen avukatlar yerine müdafi tayin edilmesini istemiş ise de daha önceki yazıda da anlatıldığı gibi sanıklarla vekâlet ilişkisi devam eden avukatlara yeni bir müdafi tayin edilemez. Mahkeme İstanbul Barosu’nu hukuka aykırı işlem yapmaya zorlamaktadır” denildi. İstanbul Barosu’nun yazısında avukatını azleden sanık Gökhan Murat Üstündağ için avukat Deniz Gültekin’in görevlendirildiğinin altı çizildi. Türkiye Barolar Birliği, mahkemenin İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve 10 yönetim kurulu üyesinin 6 Nisan’daki duruşmaya girmesine ilişkin “disiplin işlemi açısından” şikâyetine yanıt verdi. Barolar Birliği’nin yazısında “Avukatların, disiplin yönünden denetiminin bağlı bulundukları baronun yetkili” olduğu uyarısı yapılarak ilgili baroya yazılması gerektiği kaydedildi. Söz alan tutuklu sanık Deniz Kurmay Albay Levent Kerim Uça’nın avukatı Hakan Tunçkol, “Maltepe’den acı bir haber bekliyoruz” diye sözlerine başladı. Maltepe Askeri Cezaevi’nde tutulan Uça’nın beyninden ur çıkarıldığını ve durumunun ağır olduğunu ifade eden Tunçkol, Adli Tıp Kurumu raporunu heyete sunduğunu anımsattı. Diken, raporu incelemek için kalemden istedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear