22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 EKİM 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Şirketin mağdurları kazandığı 164 davada toplam 12.5 milyon TL’yi icraya koydu 9 Yimpaş’a icra darbesi lep edeceğiz” diye konuştu. 2005 yılından bu yana hukuk mücadelesi sürdüren yeşil sermaye şirketi YİMPAŞ mağduru H.Ö. 7 yıl sonra bir ilke imza atmış; Türkiye’deki tüm yargı aşamalarını geçerek YİMPAŞ’a karşı açtığı davayı kazanmıştı. Mağdur H.Ö. “12 Haziran 2012” tarihinde YİMPAŞ’ın patronu Dursun Uyar’dan 196 bin TL’yi icra yoluyla almıştı. Mağdur H.Ö. YİMPAŞ’a ortak olurken verdiği dönemin “83 bin 180 DM”yi tam 11 yıl sonra YİMPAŞ’ın sahibi Uyar’dan geri almıştı. Cumhuriyet bu gelişmeyi 18 Haziran 2012 tarihinde, “11 yıl sonra gelen zafer” başlığıyla duyurmuştu. Bu haberin ardından da yeşil sermaye mağdurları YİMPAŞ’a karşı açtığı davaları birbiri ardına kazanmayı sürdürdü. Son aylarda YİMPAŞ’a karşı Yozgat mahkemelerinde kazanılan 164 dosya için icra takibi başlatıldı; toplam “12 milyon 516 bin 324.76 TL”lik takip kesinleşti. “Gerek mahkemeler önünde süren yüzlerce dava, gerekse yeni açılacak davalar düşünüldüğünde YİMPAŞ’ın mağdurlara borcu yüzlerce milyon TL’ye ulaşacaktır” diyen mağdurların avukatı Acun Papakçı, bu aşamada SPK’nin sorumluluğuna dikkat çekti. Papakçı’nın gazetemize yaptığı değerlendirme şöyle: “SPK tüm bu gelişmelerden habersizmişçesine mahkeme tarafından geçersiz oldukları tespit edilen hisse senetlerinin borsada işlem görmesi için izin bile vermeye çalıştığı biliniyor. SPK’nin görevi küçük yatırımcıyı korumak ve sermaye piyasasının güven ve kararlılık içinde işlemesini sağlamak. SPK, kaydında bulunan hisselerinin geçerliliği ve dolayısı ile ortaklık yapısı tartışmalı olan YİMPAŞ şirketleri ile ilgili olarak gerekli önlemleri almak ve bu şirketlerin mal kaçırmasını önlemekle görevli. Bu nedenle Yimpaş ve Dursun Uyar’dan alacakların tahsil edilememesi durumunda, YİMPAŞ hakkında gerekli denetimleri yapmayan SPK’nin sorumluluğunu da gündeme getireceğiz.” En Büyük Telif Davası Zaman zaman hepimiz “Sinemamızın ünlü oyuncusu perişan halde” veya “bir zamanların büyük oyuncusunu arayan bile yok...” türünden haberler okumuşuzdur. Kimi oyuncuların, yıllarını sinemaya verdikten sonra geçim sıkıntısına düştüğünü, kimilerinin hastalandıklarında arkadaşlarının yaptığı jübilelerle tedavi masraflarını karşılamaya çalıştıklarını biliyoruz. Son yıllarda her ne kadar diziler sayesinde oyuncuların çok daha iyi durumda olduğu düşünülse de yine telif hakları sorunları, yine sendika ve sigorta sorunları devam ediyor. Artık eskisine göre çok daha gelişmiş ve büyümüş bir sektör olmakla birlikte sinema hâlâ sorunlu bir alan olmaya devam ediyor ve oyuncular geçmişteki telif haklarını alamıyorlar. ??? Eski filmler sürekli televizyon kanallarında gösterildiği halde bu filmlerde oynayan oyuncuların cebine tek kuruş girmiyor. Müzik sektöründe de durum farklı değildi ama son yıllarda meslek birlikleri bu alanda biraz daha yol almaya başladı. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda yer almasına karşın oyuncular yayımlanan filmlerden pay alamıyorlar. Filmleri belki de en çok yayımlanan isimlerin başında gelen Kemal Sunal’ın ailesi bu konuda bir dava açtı. Bu davanın ardından şimdi de Sinema Oyuncuları Meslek Birliği (BİROY) 153 oyuncu ve 1995 öncesi çekilmiş 3500 film üzerinden yayıncılara dava açıyor. Sanırım telif hakları konusunda görülmüş en büyük dava olacak bu. ??? Aslında sorun, yayıncılarla meslek birliğinin ortaklaşa bir zeminde buluşmasıyla çözülebilirdi ama anlaşılan bu diyalog pek bir işe yaramamış. Hatta meslek birliği, dizilerde çalıştırılanlara dayatılan sözleşmelerin de fazlasıyla tek yanlı olduğunu, buralarda da hak ihlalleri bulunduğunu, buna da karşı çıkacaklarını söylüyor. Ancak bu filmlerdeki oyunculara (aslında yönetmene, müzikleri yapan besteciye, senariste vs...) yayıncı kuruluşların yüksek bedeller ödemesi bana pek mümkün görünmüyor. Bin beş yüz kere gösterilmiş filmler artık televizyonlardan kalkacak mı yoksa bir orta yol bulunacak mı? Bakalım bu dava nasıl sonuçlanacak? Ama en azından telif hakları konusunda önemli bir tartışmayı gündeme getireceği kesin. AYKUT KÜÇÜKKAYA Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) borsaya açmaya çalıştığı yeşil sermaye şirketi YİMPAŞ’a karşı mağdurların Yozgat mahkemelerinde kazandığı 164 dosya için icra takibi başlatıldı. YİMPAŞ mağdurlarının 164 dosyada toplam “12 milyon 526 bin 324” TL tutarındaki icra takibi kesinleşti. Mağdurların avukatı Acun Papakçı, “YİMPAŞ şirketlerinin dışında mahkeme Dursun Uyar’ın da şahsi mal varlığı ile bu borçtan sorumlu olduğuna karar vermişti. Dursun Uyar’ın şahsi mal varlığına karşı başlatılan haciz işlemlerinden sonra ilk kesinleşen dosyada ödeme yapılmıştı. Bu dosyalarda da Yimpaş ve Dursun Uyar hakkında haciz işlemlerinin başlatılmasını takiben ödeme yapılmasını bekliyoruz. Bu ödemelerin yapılmaması durumunda Yimpaş’ın iflasını ta KUMRULAR SALDIRISI 13 yıl sonra geldiği Meclis’te Darbe Komisyonu’nun sorularını yanıtladı İstihbarat uyumuş ALİCAN ULUDAĞ Kavakçı TBMM’de ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) latmaya geldi. ‘Kesinlikle imzaKapatılan FP’den milletvekili seçilen lamayın’ kararı çıktı. Bir saat ancak yemin edemeyen Merve Kakadar bekledi, gitti. Akşam bir vakçı, 13 yıl sonra geldiği TBMM’de daha geldi, yine imzalatamadı. Darbe ve Muhtıraları Araştırma KoPazar günü de resmi üniformamisyonu’na açıklamalarda bulundu sıyla Erbakan’ın Balgat’taki ve soruları yanıtladı. Kavakçı, evine iki kez geldi. Kılıç Paşa TBMM’den “gasp edilen haklarının pazartesi günü de Başbakanlık’a geldi” diye konuştu. iadesini” ve Susurluk benzeri “Merve Kavakçı Olayını Araştırma KoCeylan, o gece Polatlı Topçu misyonu” kurulmasını istedi. Okulu’ndan bir albayın evini teleKavakçı “Postmodern darbe” diye fonla aradığını ve kendisini ölümtanımladığı 28 Şubat’ın “Kavakçı le tehdit ettiğini, kızının okulunOlayı” diye tanımlanan bölümü de daki Milli Güvenlik dersi öğretolduğunu söyledi. Bu olayda hukuki meninin de sürekli olarak “Baban ve ahlaki iki ayıp bulunduğunu kayidam edilecek” dediğini, ailesinin deden Kavakçı, “O gün genel kuuğradığı psikolojik zararı giderrulda yaşananlar adı konmamış mek için siyaseti bıraktığını anlatbir darbedir. Silahlı Kuvvetler göltı. Ceylan, Erbakan’ın, 17 Hazigesinde silahsız DSP güçlerinin ran 1997’de kendisini çağırdığını TBMM çatısı altında taşeronluğubelirterek “Erbakan Hoca, hünnu üstlendiği bir darbedir. Kadıngür hüngür ağlayarak ‘bu istifa larının üçte ikisinin başlarının örfevkalade önemlidir’ dedi. İstifa tülü olduğu bir ülkede temsil meretmeyeceğimi söyledim. ‘İhraç kezinde kadın ayrımcılığı yapıletmek bizim itikadımızda yasakmıştır. Meclis’in itibarı zedelentır, yarın ahirette hesabı sorulur, miştir. Meclis bu ayıbı ortadan siz istifa edin’ dedi. Yüreğim kaldırmalı ve vatandaşımızın gökan ağladı” dedi. “Sincan’da zünde yara alan itibarını onarmatankları yürütenler, bugün Sinlıdır” dedi. Kavakçı, “Dönemin ikcan Cezaevi’ndeler. Bu, kaderin tidarı yok oldu. O gün benimle aycilvesidir” diyen Ceylan, 2002nı sıraları paylaşan siyaset arkaKavakçı, TBMM’den “gasp edilen haklarının 2012 arasında vekil emekli maaşı daşlarım iktidar oldu. Bizlerin 28 iadesini” istedi. (Fotoğraf: MUAMMER TAN) almadığını ve 1 milyon liraya yaŞubat’ı hâlâ devam kın miktarın ödenmesi başvurusu edersin” dediğini söyledi. ediyor. Benim için için 28 Şubat soruşturmasının tamametkileri kökleşerek lanmasını beklediğini kaydetti. devam ediyor” ifa Erbakan ağlayarak ikna etti Dönemin Sabah Gazetesi Genel Yayın delerini kullandı. RP Anayasa Mahkemesi’nce kapatılın Yönetmeni, gazeteci Ergun Babahan Dönemin BaşbaSabah gazetesinin o dönem “Paşa paca milletvekilliği düşürülen Hasan kanı Bülent Ecşa imzaladı” gibi manşetlerle REHüseyin Ceylan da 28 Şubat sürecinevit’in “Meclis’te FAHYOL hükümetine karşı sert tavır de 38 davada yargılandığını, hapse gioda verelim gelsin, ren tek milletvekili olduğunu söyledi. almaya başladığını belirten Babahan, ama yemin etmesin” Erbakan’ın, MGK toplantısının ertesi kendi yazarlarını da töhmet altında bıdediğinin kendisirakan Andıç haberinde, kendisinin de günü aralarında dönemin RP Genel ne aktarıldığını sorumluluğunun bulunduğunu söyledi. Başkan Yardımcısı, Cumhurbaşkanı kaydeden KaKomisyonda dinlenen emekli albay, Abdullah Gül’ün de bulunduğu parti vakçı, Abdullah yetkilileriyle toplantı yaptığını belirten psikiyatri profesörü ve Üsküdar ÜniGül’ün de versitesi Rektörü Nevzat Tarhan Ceylan, “Toplantının birinci saatin“Gel, Meclis TSK içindeki “Kontrolsüz grupların de dönemin MGK Genel Sekreteri başkanının uykuda olduğunu” belirterek “Türİlhan Kılıç paşa, resmi üniformasıyelini öp, izin kiye’de bir daha darbe olmaz, sözü, la partiye geldi. Elinde sarı bir zarf, Merve Kavakçı verilir, yemin iki sayfalık metni Erbakan’a imzadarbecilerin taktiği” dedi. ANKARA Kızılay Kumrular Caddesi’nde gerçekleştirilen bombalı terör saldırısı ile Güney Ekspresi’nde patlayıcı yakalanmasına ilişkin eylemleri kapsayan iddianame, her iki olayda yaşanan istihbarat skandalını ortaya çıkardı. İddianameye göre, Kumrular saldırısını gerçekleştiren Ümit Akgümüş, saldırıdan önce Gaziantep Başsavcılığı’nın yürüttüğü KCK soruşturmasında “şüpheli” olarak takip edildi, hatta Akgümüş, Kumrular’dan 18 gün önce dinlemeye takıldı. Ankara Kumrular Caddesi’nde, 20 Eylül 2011’de bomba yüklü otomobille gerçekleştirilen terör eylemi ve Güney Ekspresi’nde bulunan patlayıcıya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 19 kişi hakkında hazırlanan iddianame, Ankara 13. Bölge Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede terör örgütünün Kumrular’da gerçekleştirilen patlamayla eşzamanlı olarak AnkaraKonya hızlı tren hattına bombalı saldırı planladığı anlatıldı. İddianameye göre, hızlı trene yönelik eylem girişiminin faili olmakla suçlanan Ramazan Pamukçi, Kumrular’ın olduğu günün sabahında Sıhhiye’de Abdi İpekçi Parkı’nda oturuyordu. Kumrular saldırısı haberini burada alan Pamukçi, eylemden vazgeçerek Güney Ekspresi ile kendisine patlayıcıyı getiren sanık Halil Bayık’a bombaları yok etmesi anlamında “Elindeki çiçeği at” mesajı gönderdi. İddianamede, Kumrular eylemini gerçekleştiren Ümit Akgümüş hakkında toplamda 6 kez ağırlaştırılmış müebbet ve bin 237 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi. ‘Meclis’in sağduyusu reddeder’ ? İstanbul Haber Servisi Şişli ilçesine bağlı olan Maslak, Ayazağa ve Huzur mahallelerinin Sarıyer’e bağlanması istemiyle ilgili önergeye ilişkin olarak, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül yazılı bir açıklama yaptı. Sarıgül açıklamasında, “Yüce parlementodan hiçbir siyasi parti farkı gözetmeden bütün grup başkanvekillerinin, bütün milletvekilerimizin, haksızlığa, adeletsizliğe izin vermeyeceklerine inanıyorum. TBMM’yi biliyorum. Allahıma inandığım gibi inanıyorum ki TBMM’nin sağduyusu bu önergeyi reddedecek” dedi. 5 polis komiseri dövdü ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Konak ilçesindeki bir karakolda görevli komiserin, aynı yerde görev yapan 5 polis tarafından dövüldüğü iddia edildi. Güvenlik kamerasının da kaydettiği öne sürülen dayak olayının ardından, komiser, polisler hakkında şikâyetçi oldu. Polislerin savcılıtaki ifadelerinde, komiserin kendilerine sürekli aşağılayıcı sözler söylediğini ileri sürdükleri öğrenildi. 5 polis ve komiserin görev yerleri değiştirildi. HOPA DAVALARI BİRLEŞTİ Mahkemede sivil polis ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Ankara İl Başkanlığı önünde geçen yıl yapılan Hopa protestosuna ilişkin dün Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde iki ayrı dava görüldü. Duruşmalar başlamadan önce yargıç Şahin Kurt, davayı izleyen gazetecileri yaptıkları haberlerden dolayı “uyardı.” Kurt, “Mahkemede geçen konuşmaların aralarından kelimeler çıkartarak yeni cümleler oluşturuyorsunuz. Bu duruşmada da öyle yapmayın. Burada ne söyleniyorsa onu yazın. Yoksa karışmam” dedi. Öte yandan avukatlar, sivil polislerin çıkmasını istedi ve aksi durumda savunma yapmayacaklarını söyledi. Yargıç Kurt ise “Bu duruşmayı her meslekten insan dinlemeye gelebilir” dedi. Duruşmanın daha geniş bir salonda yapılmasını isteyen avukatlar, davayı açan cumhuriyet savcısının da iddianamesini anlatmasını talep etti. Duruşma sonunda toplam 98 sanıklı iki davayı birleştiren yargıç Kurt, polislerin dışarı çıkarılıp çıkarılmayacağına ise gelecek duruşmada karar verileceğini belirterek davayı erteledi. Nezih Yılmaz dosyası yeniden ? SAKARYA (Cumhuriyet) Sapanca Başsavcılığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde özel harekât polisi olarak görev yaptıktan sonra emekliye ayrılan Nezih Yılmaz, cinayeti dosyasını 7 yıl sonra yeniden açtı ve Sakarya İl Jandarma Komutanlığı bünyesinde özel bir ekip kuruldu. Son bir ayda 50’den fazla tanık dinlendiği ve önemli bilgilere ulaşıldığı belirtildi. 12 EYLÜL’DE GÖREV YAPTI Özkök için suç duyurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Halkın Kurtuluş Partisi (HPK), 12 Eylül darbesine ilişkin yürütülen ikinci soruşturma kapsamında eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara Başsavcılığı’na verilen suç duyurusu dilekçesinde, Özkök’ün 12 Eylül öncesi kurmay subay olarak Bayrak Harekât Planı’nı hazırlayan ekipte yer aldığı, darbeden sonra da Milli Güvenlik Konseyi’ne bağlı olarak çalışan Basın ve Halkla İlişkiler Komisyonu Başkanlığı görevini yürüttüğü öne sürüldü. Özkök’ün “Anayasayı ihlal, yasama organına karşı suç, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” iddialarından yargılanması istenen dilekçede, “Aynı şüphelinin ‘darbeyi önleyen demokrasi kahramanı paşa’ olarak gösterilmesi büyük bir kandırmacadır” denildi. Akademisyenler çadır kurdu ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) doktora ve yüksek lisans öğrenimine kayıtlı olarak görevlerine devam eden ve 6 yılını tamamlayan araştırma görevlilerinin, kamuoyunda “Torba Yasa” olarak bilinen düzenleme çerçevesinde, üniversitedeki işlerine son verilmesi protesto edildi. Öğrenciler ve araştırma görevlileri İTÜ’nün Maslak’taki Yerleşkesi’nde bulunan rektörülük binası önünde çadır kurdu. ‘Fuhuş yuvası’ sözlerine tepki Panel için Eskişehir’e giden Star Gazetesi Genel Yayın Müdür Yardımcısı Yusuf Ziya Cömert’in “Eskişehir fuhuş yuvası haline gelmiş. Eskişehir bu kara lekeden kurtulmalıdır” sözleri kenti ayağa kaldırdı. Kentteki siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları çeşitli protesto eylemleri yaparak Cömert hakkında suç duyurusunda bulundu. CHP, İP ile çeşitli sivil toplum kuruluşları Tepebaşı’ndaki Vardar İş Merkezi önünde Cömert’i protesto eylemi yaptı. Eylemde Star gazetesi yakıldı. CHP İl Başkanı Erman Gölet, ADD Eskişehir Şube Başkanı Azmi Kerman ve Eskişehir Kadın Platformu Dönem Sözcüsü ÇYDD Eskişehir Şube Başkanı Sevgi Akmen de, ayrı ayrı düzenledikleri toplantılarla Cömert’i kınadı. (CAN HACIOĞLU) Utanç davasında tahliye ? İstanbul Haber Servisi Bahçelievler’de yetiştirme yurdundan kaçan 15 yaşındaki D.M’yle birlikte oldukları gerekçesiyle 27 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan 9 kişi önceki gün hâkim karşısına çıktı. Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti D.M’nin nüfus kayıtlarına 12 yıl sonra tescil edilmesi gerekçesiyle 9 kişiyi tahliye ederken, D.M’nin kemik yaşının tespitine karar verdi. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear