23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHUR YET 22 ŞUBAT 2011 SALI 4 HABERLER KADDAF ADINA VER LEN NSAN HAKLARI ÖDÜLÜ’NÜ ALMIŞTI KILIÇDAROĞLU’NUN YORUMU: DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Araplar ile Ağabey Kardeş İlişkisi Fas’ta başlayan ve bütün Arap âlemini saran çalkantılar en ileri görüşlü, en keskin gözlemcileri bile yaya bırakacak boyutlara erişiyor. Kaddafi’nin demir yumruğuyla yönetilen, Libya’da son günlerde patlak veren boyutta olaylar çıkabileceğine inanmak yaşayana kadar imkânsız değilse bile çok güçtü. Artık Libya olaylarının nerede durulacağını kestirebilmek güçtür. Resmi ağızlarımızın yaptığı açıklamalar “kardeş ülkelerdeki” olayların kan dökülmeden yatışması temennisini içeriyor. Bu arada, şu satırlar yazılana kadar Albay Muammer Kaddafi’nin ülkeden kaçıp kaçmadığı bile belli değildi, kaçtığı yönündeki söylentiler de gittikçe güç kazanmaktaydı. Pazartesi günü haberlerde Muammer Kaddafi’nin oğlunun, kanlarının son damlasına kadar savaşacakları ve ülkeyi “İtalyanlar ile Türklere bırakmayacakları” yolundaki açıklamasını haberlerde benimle birlikte dinleyen bir dostum anlam veremedi: Bu da ne demek oluyor, diye sordu. Sorusunda kendince haklıydı, Libya’yı hep kardeş ülke olarak bilirdik. Tarihimiz ortaktı. Mustafa Kemal’in de aralarında bulunduğu subaylar, 20. yüzyılın başlarında oralara kadar giderek, Libya’nın bağımsızlığı için savaşmamışlar mıydı? Bu durumda, genç Kaddafi’nin “Ülkeyi İtalyanlara ve Türklere bırakmayacağız” sözü ne anlama geliyordu? Aslında genç Kaddafi’ye göre, İtalyanlar ve Türkler eski müstemlekecilerdi. Genç Kaddafi’nin bu sözleri, bizim bir türlü anlayamadığımız bir gerçeği vurguluyor. Arap ülkeleriyle, kültürel ve dinsel bir yakınlığımız, ortak geçmişimiz var. Ama bütün bunlar, bizim birlikteliklerimiz ile beraber ayrılıklarımızı da yaratıyor. Bütün ortak noktalarımız Birinci Dünya Savaşı sırasında Halife Efendimizin (Sultan Mehmet Reşat) cihat ilan ederek, Sancakı Şerif’in altında toplanmaya çağırdığı “Kavmi Necip” olarak adlandırdığımız, din kardeşimiz Arap ülkelerinin davete icabet etmek bir yana, Osmanlı’ya karşı İngilizlerin yanında saf tutmalarını engelleyememiştir. Herhalde bu olaya, “Kalleş Araplar din kardeşliğine aldırmadan, Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizler ile bir olup bizi arkadan vurdular” şeklinde bakmanın yanlışını anlamanın artık vakti gelmiş olsa gerekir. Evet olaya bu açıdan bakamayız. Yine tarihlerimizde nedense Cemal Paşa’nın Suriyeli ulusalcılara reva gördüğü zulmü de nedense pek anlatmayız. Diyeceğim o ki, Arap ülkeleriyle ortak geçmişimize bakarken, bunu pürüzsüz bir kardeşlik dönemi olarak yorumlamamızı bir kez daha durup düşünsek iyi olur. Özellikle Maşrık’ta (Doğu Arap âleminde) Osmanlı bir istilacı olarak algılanır ki, bunu söyleyenlerin haksız olduklarını rahatlıkla ileri süremeyiz. Osmanlı’nın Araplara verdiği ayrı önem, kutsal toprak için yaptığı özveriler, bu yorumu haksız kılmaya yetmez. AKP’nin pek bel bağladığı, tarihi gerçeklerle de fazla bağdaşmayan, neoOsmanlıcı dış politika görüşünü de bu çerçeve içinde değerlendirirsek, daha doğru olur sanırım. Cumhuriyet tarihinin en uzun süreli dışişleri bakanlarından olan ve diplomasimizde iz bırakmış kişisi İhsan Sabri Çağlayangil bir söyleşimizde hiç unutmadığım şu sözleri söylemişti: Herhangi bir Amerikan dışişleri bakanı karşısında ayak ayak üstüne atıp oturabilirim de, herhangi bir Arap büyükelçisi karşısında ceketimi iliklemeden oturmamaya özen gösteririm. Sonra da açıklamıştı: Arap ülkeleri büyükelçileri Osmanlı gibi üstünlük taslıyoruz sanmasınlar diye dikkat ederim. Bu geçmişin onlarda yarattığı bir hassasiyettir. Diyeceğim o ki, “kardeş ülkeleri” kasıp kavuran olayları irdeler ve bu konuda tavır alır, görüş belirtirken, geçmişin hassasiyetlerine azami dikkat göstermeli ve özellikle kardeşçe derken, ağabey kardeş ilişkisi çağrıştıracak davranışlardan özenle kaçınmalıyız. Bilmem anlatabiliyor muyum? Erdoğan iade etmeyecek FIRAT KOZOK Susarak ödülün hakkını veriyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Libya’daki gelişmelerle ilgili olarak “Gönlümüz Libyalı demokratların, özgürlükçülerin yanındadır. Onları destekliyoruz, onlarla beraberiz. Baskıya artık dünyanın hiçbir ülkesinde izin vermemeliyiz. İnsanlığın ortak paydası özgürlük olmalı, demokrasi olmalı, özgür düşünen insan olmalı” dedi. Başbakan Erdoğan’ın Mısır’da yaşanan olaylar sırasında Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’e çağrıda bulunduğu anımsatılarak yöneltilen “Başbakan Libya’dan İnsan Hakları Ödülü aldı ama Libya’ya böyle bir çağrı yapmamasını, sessiz kalmasını nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna da Kılıçdaroğlu, “Ödülün hakkını veriyor Sayın Başbakan” karşılığını verdi. Öte yandan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Osman Korutürk yaptığı açıklamada, Libya hükümetini “şiddet kullanmaya son vermeye ve halkının demokratik isteklerini karşılayacak önlemleri süratle yürürlüğe koymaya” çağırdı. ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, isyan yaşanan Libya’nın lideri Muammer Kaddafi adına kendisine verilen İnsan Hakları Ödülünü iade etmeyecek. Geçen kasım ayında 3. ABAfrika Zirvesi’ne onur konuğu olarak katılmak üzere Libya’ya giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a Kaddafi İnsan Hakları Ödülü Uluslararası Komitesi tarafından “İnsan Hakları Ödülü” verilmişti. Söz konusu ödül, Erdoğan’a Filistin halkının davasını desteklemesi ile adaletin yaygınlaşması ve yoksulların haklarını savunması nedeniyle verilmişti. Erdoğan’ın Libya konusunda sessiz kalmasına yönelik eleştirilerin ardından gözler Erdoğan’ın ödülü iptal edip etmeyeceğine çevrilmişti. Ancak Başbakanlık kaynakları Erdoğan’ın ödülü iade etmesinin söz konusu olmadığını ifade etti. Başbakan Tayyip Erdoğan’a geçen yıl Kaddafi İnsan Hakları Ödülü Uluslararası Komitesi tarafından “İnsan Hakları Ödülü” verilmişti. Kılıçdaroğlu, ‘İkinci parti olursak giderim’ diyen Erdoğan’a daha önceki sözünü hatırlattı ‘Zaten gidecekti’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “Partim seçimlerde ikinci olursa ben ceketimi alır, Anadolu yollarına düşerim” sözlerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, AKP liderinin bu taahhüdü daha önce de yaptığını hatırlattı. Kılıçdaroğlu, dün Ankara İl Başkanı Tarık Şengül’ün koordinatörlüğünde TMMOB ve birliğe bağlı meslek odaları başkanlarıyla yaptığı kahvaltılı toplantıdan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, “Dün akşam (önceki gün) Ergenekon davasının avukatlarıyla, askerlerle veya emniyetçilerle buluştuğunuzu iddia edenler var. Böyle bir buluşma var mı” sorusu üzerine “Bir milletvekili arkadaşımızla Ergenekon davasının avukatlarıyla görüştüğü iddialarını yalanlayan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın çekilme açıklamasının da yeni olmadığını söyledi. beraber oldum. Bu kadar. Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu’yla bir araya geldik” dedi. Başkentte önceki gece eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun’un gece yarısı CHP lideri Kılıçdaroğlu ile bir araya geldiği iddiası ortaya atılırken, özellikle iktidara yakın bazı basın kuruluşlarının muhabirlerinin sabaha dek Uzun’un lojmanının bulunduğu Reşit Galip Caddesi’nde beklediği öğrenildi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Partim seçimlerde ikinci olursa ben ceketimi alır, Anadolu yollarına düşerim” sözleri anımsatılarak kendisinin böyle bir taahhüdü olup olmayacağı sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Sayın Başbakan zaten 2012’de siyasetten çekileceğini söylemişti. Bu yeni bir taahhüt değil” demekle yetindi. Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Balyoz soruşturması kapsamında tutuklu bulunan askerlerin eşlerinin Anıtkabir ziyaretine ilişkin sözleriyle ilgili olarak da “Demokrasi içinde gerekli yerlerden izin alınarak yürüyüş ve gösteri yapmanın doğal olduğunu ve yadırganmaması gerektiğini” söyledi. CHP’DEN TARAF’A YALANLAMA ‘Bucak’a adaylık önerilmedi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin Van’da gerçekleştirdiği toplantıda, seçim barajının yüzde 5’e çekilmesi görüşü öne çıkarken daha önce barajın yüzde 7 olması için yasa önerisi veren CHP’nin bu önerisini “revize edebileceği” bildirildi. CHP’nin Van’da Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Babüroğlu tarafından organize edilen “Siyasette Barış Stratejisi Çalışması” sona erdi. Toplantılarda “bölgedeki CHP algısının olumsuz olduğu, bunun değiştirilmesi gerektiği” üzerinde durulduğu öğrenildi. “Barajın yüzde 5’e çekilmesi, Kürtçe eğitim, Kürtçenin seçmeli ders olması, KCK davası konusunda daha net tavır konması, din konusunda söylem değişikliği” önerilerinin de gündeme geldiği aktarıldı. Kılıçdaroğlu genel başkan seçildikten sonra o dönemde genel başkan yardımcısı olan Hakkı Süha Okay, barajın yüzde 7’ye düşürülmesi için yasa önerisi vermişti. Kılıçdaroğlu, dün barajla ilgili sorular üzerine, “CHP’nin daha önce barajın yüzde 7’ye düşürülmesini gündeme getirdiğini ama bunun tartışmaya açık olduğunu, yüzde 5 üzerinde fikir birliği oluşursa buna da destek vereceklerini” söyledi. Taraf gazetesinde “Silivri tamam, sıra Susurluk’ta” başlığıyla verilen ve Sedat Bucak’ın kardeşi Ahmet Bucak’a CHP’nin adaylık önerdiği haberiyle ilgili sorular üzerine de Kılıçdaroğlu “Ben Sayın Bucak’la görüşmedim” dedi. D YARBAKIR CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı Mehmet Soğancı ve bağlı meslek odalarının başkanları ile biraraya geldi. (Fotoğraf:AA) Dünya Anadil Günü yürüyüşü DİYARBAKIR / ANKARA (Cumhuriyet) Kürt Dili ve Eğitimi Hareketi’nin (TZPKurdi) organizasyonuyla “21 Şubat Dünya Anadil Günü” nedeniyle Diyarbakır’da binlerce kişi Kürtçe eğitim taleplerini bir kez daha dile getirdi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Konukevi önünde başlayan yürüyüşe BDP Hakkâri Milletvekili Hamit Geylani, BDP Diyarbakır İl Başkanı M. Ali Aydın, KURDİDER Genel Başkanı Burhan Zorooğlu, Eğitim Sen Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Karahan’ın yanı sıra sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Topluluk, Kürtçe olarak “Dünya Anadil Günü Kürt halkına ve dünya halklarına kutlu olsun” yazılı pankart açtı. “Zimanê min qedexe neke (Dilimi yasaklama)” dövizleri taşıyan göstericiler, ıslık, alkış ve zılgıtlarla Milli Eğitim Müdürlüğü’ne kadar yürüdü. Burada açıklama yapan KURDİDER Yöneticisi Rıfat Öztürk, Başbakan’ın “tek dil, tek millet” söylemlerinin 25 milyona yakın Kürt halkını yok saymak anlamına geldiğini savundu. İstanbul’da da Halkların Kardeşliği için Gençlik Platformu üyeleri Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş kampusu içinde Kürtçe ders vermek istedi. Polis öğrencilerin bu isteğine izin vermeyince kararı protesto eden öğrenciler, kampus giriş kapısı önünde ders tahtasıyla Kürtçe dersi yaptı. Odalar kararlılık istedi MUSTAFA ÇAKIR asirmen@cumhuriyet.com.tr Anadil için araştırma önergesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş, farklı dillerin yaşamaları için Meclis araştırması açılmasını istedi. TBMM Başkanlığı’na sunulan araştırma önergesinde BM’nin hazırladığı rapora göre, dünyada konuşulan 6 bin dilden 2 bin 500’ünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna işaret edilerek aynı rapora göre 30 civarında dilin konuşulduğu Türkiye’de de 15 dilin yok olmanın eşiğine geldiği, 3 dilin de kaybolduğu dile getirildi. ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile kahvaltıda bir araya gelen Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı meslek odalarının başkanları, kendi alanlarında yaşadıkları sorunlara dikkat çektiler, görüşlerinin ve önerilerinin siyasetçiler tarafından dikkate alınması gerektiğini vurguladılar. Oda başkanları, CHP’nin, özelleştirmeler, nükleer santrallar ve Karadeniz’deki HES’lere karşı “daha net ve kararlı bir tutum izlemesi” gerektiğini de belirttiler. Başkanlar, meslek odalarının hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmadığını, siyasi partilerle organik bağlantısı bulunmadığını, kendi doğrularını, düşüncelerini her platformda dile getirdiklerini ve raporladıklarını, tespitlerinin ülke ve toplum için önemli olduğunu vurguladı lar. Başkanlar, “Meslek odaları tarafsızdır. Kamu yararı kapsamında kamuyoylu paylaştığımız görüşlerimiz siyasetçiler tarafından da dikkate alınmalıdır” ortak söylemini dile getirdiler. Oda başkanlarını dinleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, notlar aldı. Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun, toplantıda, yaşanan iş kazalarına dikkat çektiğini, siyaseten önlemler alınması gerektiğini söylediğini bildirdi. Torun, özelleştirme ve taşeronlaştırmalara dikkat çektiğini, iş güvenliği alanındaki yetersizlikleri dile getirdiğini kaydetti. Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Cengiz Göltaş da toplantıda, CHP’nin Türkiye’nin temel sorun alanları olan HES’ler, nükleer santrallar, üretim santralları ve dağıtım şebekelerinin özelleştirilmesi süreçlerinde “daha net ve kararlı bir tutum” izlemek zorunda olduğunu söylediğini belirtti. ‘Yalan haber üretim merkezi’ CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ’ın Van’da toplantıyı terk ettiği haberleri de yalanlandı. Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, “Bu, yalan haber üretim merkezlerinin bugüne kadar dezenformasyon amaçlı olarak piyasaya sunduğu yalan haberlerden biridir” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da “Çok medeni bir ortamdı. Hiç kimse yüksek sesle bile konuşmadı. CHP bu konuyla ilgili bir şey söylediği zaman karşıtlık yaratmak istiyorlar” diye konuştu. Tanrıkulu, kısa sürede toplantının sonuçları ile ilgili olarak kendilerine bir rapor verileceğini ve bunu, yönetimde tartıştıktan sonra seçim bildirgesine yansıtabileceklerini söyledi. Tanrıkulu, toplantıyla ilgili izlenimlerini de “Şu algı çok önemli: Sorunlar CHP’siz çözülmez, CHP Türkiye bakımından güvencedir. Partimizden beklenti yüksek. Elbette CHP’ye yönelik eleştiriler de var, yoksa CHP bölgede bu konumda olmazdı. Bütün bunlara rağmen son aylardaki performansın, söylemin yarattığı inancın insanların vicdanında bir karşılık gördüğünü görüyorum” diye özetledi. Tanrıkulu, Ahmet Bucak’a adaylık önerildiği haberleriyle ilgili soruya da “Daha seçim takvimi belli değil. Kim gitmiş, kim teklif etmiş? Genel Başkan’ın söylemi dışında hepsi spekülatiftir. Susurluk, REFAHYOL dönemindeydi. O dönemin siyasal sorumluları nerede şimdi? Hangi partide?” yanıtını verdi. AT LLA KART YOLSUZLUK DD ALARINI TBMM GÜNDEM NE TAŞIDI BDP’li Yıldız: Yine kandırılıyoruz VAN (Cumhuriyet) Van’da ‘Dünya Anadil Günü’ nedeniyle düzenlenen etkinlikte bir süre Kürtçe konuşan BDP milletvekili Bengi Yıldız, “Geçmişte İsmet ile Mustafa, bugün de Tayyip ile Fethullah bizleri kandırıyor” dedi. Bazı öğrencilerin okulu boykot ederek mitinge geldiği, bu öğrenciler arasında BDP milletvekili Özdal Üçer’in 9 yaşındaki oğlunun da olduğu görüldü. Erdoğan’a Elazığ soruları Haber Merkezi CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, AKP’li Elazığ Belediye Başkanı M. Süleyman Selmanoğlu hakkındaki yolsuzluk iddialarını TBMM gündemine taşıdı. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri tarafından hazırlanan ve AKP’li Elazığ Belediye Başkanı Selmanoğlu’nun da aralarında bulunduğu 25 belediye yöneticisinin isminin yer aldığı “yolsuzluk raporlarıyla” ilgili Cumhuriyet’in haberlerini gündeme getiren Kart, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. İdari ve adli prosedüre ilişkin bakanlıklar tarafından çelişkili açıklamalar yapıldığına dikkat çeken Kart, “İçişleri Bakanlığı ve AKP yetkilileri raporun – raporların yasal gereğinin yapılması için Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletildiğini belirtmiş olmalarına rağmen, Adalet Bakanlığı ve Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı bu konuda kamuoyunu neden bilgilendirmemektedir? Neden karartma uygulanmaktadır? Süreç, AKP iktidarları döneminde, AKP kaynaklı yolsuzlukların hükümet kaynaklı olarak himaye edildiği anlamına gelmez mi” sorularını yöneltti. Kılıçdaroğlu ve Erdoğan buluşacak İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TCDD işbirliğiyle tamamlanan AliağaMenderes raylı sistem projesinin açılışını, 6 Mart’ta Başbakan Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun birlikte yapacağını söyledi. Yıldırım, “İzmir bir kez daha farklılığını ortaya koyacak. Siyasette hoşgörünün, uzlaşmanın da merkezi olduğunu İzmir Türkiye’ye göstermiş olacak” dedi. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear