23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 7 EYLÜL 2010 SALI 18 SPOR Yabancı futbolculara milyon Avro’lar dağıtmak sıradan olay haline geldi. Alıştık artık. Zamanı geri çevirmek imkânsız. Ona ayak uydurmalıyız. Ne yapalım dünya değişti ve gelişti. Biz ise sadece değiştik. Bir türlü gelişemedik. Bu nedenle de dünyanın gözünde bir türlü gelişmiş değil de gelişmekte olan ülke konumundan kurtulamadık. Nasıl gelişmiş olalım? İki milyon beyin gücü işsiz güçsüz, para yok pul yok. Cep delik, cepken delik kahvehanelerde dolaşıyorlar. Hastanelerde sıra numarası alma kuyrukları stadyum önündeki gişelerden daha kalabalık. Sabahın erken saatlerinde kuyruğa girmeniz gerekiyor... Sıra numarası almak bir mesele. Kuyruğa girmeyen bilmez. Bilse de anlayamaz. Hele görüntüleme merkezine gönderildiyseniz, yandınız. Sokaklar ise sadece hafta sonları değil, çalışma saatlerinde bile kalabalık. Dolup, dolup taşıyor. Manzara böyle iken, trilyonlar alan futbolcuların medyadaki pozlarına herkes gıpta ile bakıyor. Bakmak bir şey değil, böyle bir düzenin ‘goygoyculuğu’ da yapılıyor. Sağolsun medyamız bu yönde büyük çaba sarf ediyor. Futboldaki bu astronomik rakamlar sadece bizde mi var diye bir soru akıllara takılıyor. Bu sorunun cevabı tabii ki hayır. Biz madem ki profesyonel düzene girdik, yabancı futbolcularla takımı melezleştireceğiz. Ancak bu konuyu biraz abarttık gibi geliyor bana. Ayrıca, para döktüğümüz yabancı futbolcular bizimkilerden iyi olsa içim yanmaz. Ama onlardan iyi değiller. Dikkat edersek futbolculara çok para veren İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, İspanya gibi ülkeler. Bu ülkelerdeki futbol sektöründe gerçek bir profesyonellik var. Profesyonel olanlar sadece futbolcular değil. Kulüp yönetimleri de profesyonelliğe uygun bir biçimde yürütülüyor. Yöneticileri, kulüplerini babalarının çiftliği gibi yönetmiyorlar. Sorumlulukları var. Hiçbiri bir olay karşısında kızıp, istifa etmeye kalkmıyor, işlerine gelmediği zaman şapkasını alıp gitmiyorlar. Hesap veriyorlar. Biz ise, onlardan sistemin bir bölümünü almış, uyguluyoruz. Diğer bölümü ise bize özgü. Bu nasıl profesyonellikse... Bir zamanlar dünyanın en iyi futbolunu oynayan Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan gibi ülkeler ise zaten böyle büyük paralar vermiyorlar futbolculara. Neden acaba? Sosyal ve ekonomik durumları bizden daha mı kötü? Maç günleri kulübün önüne gelin bir bakın. Binlerce kişi stadyuma girmek için hiçbir engel tanımıyor. Ellerinde ekmek arası sucuk ya da köfte. Bir taraftan karınlarını doyurmaya çalışıyor bir taraftan da giriş kapılarında yoğunlaşıyorlar. Takımları için fedakârlık yapıyorlar. Biz de onların bu fedakârlıkları ile kazandığımız paraları molozlara harcıyoruz. Soran yok, sorgulayan yok. Bir maç öncesiydi, yanıma iki genç yaklaştı. Para desteği istiyorlardı stadyuma girebilmek için. “Bizi yanlış anlamayın, biz dilenci değil, fanatiğiz. Maçı seyretmek istiyoruz. Bize yardım eder misin?” dediler. Bilet satın almak için paraları yetmemiş. Türkiye’nin portresi bu. Kapitalist ülkelerle kıyaslanmamız ve onların her yaptığını yapmamız imkânsız. Ne var ki halk uyuyor, uyutuluyor. İşin ayırdında değiller. Ayağımızda çarık varken rööleve şapka giymeye kalkıyoruz. Ne olur, futbolda büyük başarı kazanmazsak. Onun yerine ülkemizde sosyal adalet yerini bulsa. Herkes insanca yaşasa daha iyi değil mi? Brezilya Dünya şampiyonu oldu da ne oldu? Halkın refah düzeyinde bir değişiklik mi oldu? Sefaletten kırılıyorlar... Ulusal Takõm çalõştõrõcõsõ, şansõmõzõn tutmadõğõ Belçika’yõ bu kez yeneceklerini söyledi Hiddink: Savaşacak güçteyizCUMHUR ÖNDER ARSLAN Ulusal Takõm Teknik Direktörü Guus Hiddink, 2012 Avrupa Futbol Şampiyonasõ Elemeleri’nde bugün Belçika ile yapacağõmõz maçõn kolay olmayacağõnõ söyledi. Karşõlaşma öncesi basõn toplantõsõ düzenleyen Hollandalõ çalõştõrõcõnõn çarpõcõ ifadeleri şöyle: Elemelere iyi bir başlangıç yapmak istiyorduk. Kazakistan galibiyetiyle ilk adımı başardık. Bu galibiyeti almak kolay gibi geliyor, ama organize bir ekibe karşı oynadık. İkinci adım sahamızda oynasak bile çok daha zor olacak. Belçika genç oyuncularla kadrosunu yeniledi. Bu yüzden işimiz kolay olmayacak. İstatistiklere bakõldõğõnda son yõllarda Türkiye’nin Belçika’ya karşõ iyi sonuçlarõ yok. Umarõm bunu da kõrmayõ başarõrõz. Futbolcularõm iki maçta 6 puan hedefimiz için savaşacak güce sahip. Takõm ruhundan çok memnunum. Dolu bir statla birlikte güzel bir skor alacağõmõzõ düşünüyorum. Belçika’nõn bizi yenmesine izin vermeyeceğiz. Oyun tarzımız içinde bulunduğumuz duruma ve rakibe göre kadromuzda değişiklik yapabiliriz. Değişiklik olabilir mi? Çok fazla sanmıyorum. Yine geçen maçtaki 11’le çıkma ihtimalimiz var. Kazakistan’a kaybetseydik veya berabere kalsaydõk bu bir sürpriz olacaktõ. Grubumuzda favori olmayan takõmlar var, sürpriz yapabiliyorlar. Umarõm sürpriz yaparlar, ama bize karşõ değil. Rakip olarak tercihimiz yok. Bütün rakiplerle bir an önce oynamayı istiyorum. Almanya ile oynanacak maçı bekliyoruz. Belçika’yõ analiz ettik. Her takõmõn güçlü ve zayõf yönleri vardõr. Belçika’yõ zayõf yönlerinden vurmaya çalõşacağõz. Artõk futbolda sõr yok. Takõmlar birbirini tanõyor. Plan yaparsõnõz, ama yaptõğõnõz planõn ne kadarõnõ uygulayabilirsiniz? Teknik adamların maça olan etkilerini abartmak gereksiz. Başarı için oyunculara bağımlıyız. Kenardan bağırmayı seviyoruz ama metrelerce ötedeki oyuncular bunu duyuyor mu tartışılır. Türkiye’de insanlar çok ciddi ve federasyon son derece profesyonel çalõşõyor. Tamamen duygularla yönetilmiyor, ilerisi için düşünülen bir plan var. Futbolda ben böyle şeyleri çok seviyorum. Sarõ - Kõrmõzõlõ kulüp içindeki muhalif kesim, tüzükte hukuksuzluk olduğunu iddia etti, Polat tepkili Galatasaray mahkemelik COŞKUN GÜLBAHAR Futbol takõmõnõn sezona kötü başlamasõ nedeniyle morali bozuk olan Galatasaray Başkanõ Adnan Polat’õ zor günler bekliyor. Sarõ - Kõrmõzõlõ camia içindeki muhalif kesimin ayrõ gruplar halinde 26 Haziran’da yapõlan tüzük tadili kongresinde hukuksuzluk olduğu gerekçesiyle Polat’õ mahkemeye verdiği öğrenildi. Toplantõnõn geçersiz olduğunu iddia eden Polat karşõtlarõnõn bu davranõşõ, G.Saray Başkanõ’nõ kõzdõrdõ. Sarõ - Kõrmõzõlõ kulüp için elinden gelen her şeyi yaptõğõnõ belirten Polat, yaşananlar nedeniyle büyük moral bozukluğu yaşõyor. Muhalefetin tepkisini mahkemeye kadar giderek göstermesinde Polat’õn camia içinde fazla sevilmeyen Yiğit Şardan ve Adnan Sezgin’i her fõrsatta korumasõnõn önemli rolü olduğu belirtiliyor. Daha önce yaptõğõ konuşmada “Kongremizin G.Saray’daki tartışma kültürüne ve demokrasi geleneğine yakışır bir şekilde devam ettirileceğine inancım tamdır” diyen Polat, camianõn önde gelenleriyle görüşerek yõpratõlma çalõşmalarõna son verilmesini isteyecek. Bu arada 15 Eylül’deki Divan Kurulu’nda da sert tartõşmalarõn yaşanmasõ bekleniyor. G.Saray Başkanõ Adnan Polat, Sarõ - Kõrmõzõlõ camiada kulaktan kulağa dolaşan bir iddia nedeniyle de tedirgin günler yaşõyor. Kulüp içinde, muhalif kesimin 16 Ekim’de yapõlacak olan Tüzük Tadili Kongresi’nde Polat’õn istifasõnõ isteyeceği konuşuluyor. G.Saray Başkanõ’nõn karşõsõna güçlü bir adayla çõkmak isteyen muhalefette Ali Dürüst’ün adõ ön planda geliyor. Dürüst, konuyla ilgili açõklama yapmazken Polat karşõtlarõ çalõşmalarõnõ sessiz ve derinden sürdürüyor. G.Saray’da yeniden seçime gidilmesi için en az 6 yöneticinin istifa etmesi gerekiyor. Sarõ - Kõrmõzõlõ yönetim içinde Cemal Özgörkey’in istifaya en yakõn isim olduğu ifade ediliyor. Bu arada Sarõ - Kõrmõzõlõlar, G.Antep maçõ hazõrlõklarõna iki günlük aranõn ardõndan dün yeniden başladõ. Teknik heyetin yeni transfer Insua’nõn performansõndan memnun olduğu ve pazartesi günkü maçta Arjantinli futbolcuyu ilk 11’de oynatmayõ düşündüğü öğrenildi. G.Saray’da muhalefetin Polat aleyhine çalõşma yaptõğõ iddiasõnõ Sarõ - Kõrmõzõlõ kulübün eski başkanõ Faruk Süren’e sorduk. Konuyla ilgili bilgisi olmadõğõnõ söyleyen Süren, “Ben Adnan Polat’ın gayretini takdirle karşılıyorum. G.Saray için elinden geleni yapıyor. Ancak yönetimdeki arkadaşları başarılı değil. Bu nedenle işler iyi gitmiyor. Polat yönetiminden beklentiler büyük. Bunlara cevap vermeliler. G.Saray’da yönetimin istifa etmesi için imza toplanmaz. Böyle bir şeyin konuşulması bile çirkin” dedi. G.Saray eski başkanõ, Sarõ - Kõrmõzõlõ ekibin Misimovic ve Insua transferlerinin tam isabet olduğunu belirterek “İyi transferler yapıldı ancak G.Saray’ın sorunu devamlılık. Son iki yıldır hep iyi transferler yapılıyor ancak gelen futbolcuları oynatmakta, onlardan verim almakta problem oluyor. Umarım bu sorun aşılır” ifadesini kullandõ. SÜREN: POLAT GAYRETLİ ANCAK BAŞARISIZ RAKİBİMİZ BELÇİKA GÜNEŞ: BEŞİKTAŞ BAŞARILI OLMASIN HAYRİ GÜNER TRABZON - Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Fatih Tekke’nin Beşiktaş’a transferinde işleyen bir sürecin olduğunu kaydederek, “Trabzonsporlu Fatih, Bordo - Mavili formayla başarılı olan Fatih, Beşiktaşlı olmuştur. Kendisine hayırlı olsun diyorum, başarılar diliyorum. Ben iyi oynamasını istiyorum, ama Beşiktaş’ın başarılı olmasını istemiyorum. Onu da özellikle söylüyorum” dedi. Spor Servisi - Türkiye, 2012 Avrupa Şampiyonasõ Elemeleri A Grubu’ndaki 2. maçõnda bugün Belçika ile karşõlaşacak. Şükrü Saracoğlu Stadõ’nda saat 21.00’de başlayacak karşõlaşmayõ Sloven hakem Damir Skomina yönetecek. Zorlu mücadele NTV’den naklen yayõmlanacak. BELÇİKA Bailly Alderweireld Van Buyten Deschacht Vermaelen Hazard Vertonghen Fellaini Dembele Simons Lukaku TÜRKİYE Onur Sabri Servet Ömer H.Balta Hamit Aurelio Emre Arda Nihat Tuncay STAT: Ş.Saracoğlu YAYIN: NTV SAAT: 21.00 HAKEM: Damir Skomina GÖRÜŞ / HALİT DERİNGÖR Ulusal takımın Kazakistan karşısında mücadele eden kadrosunu, Federasyon Başkanı Mahmut Özgener’in çok beğendiği suni çim alanda görünce, bu 11’in Hiddink tarafından seçilmediğine karar verdim. Tamamen duyguların etkisiyle seçilen bir kadro olmasının dayanağı da Oğuz Çetin’di kuşkusuz. Hiddink, futbolculuğundaki kariyerinden ötürü Çetin’e güvendiği belli. Ama teknik adamlığındaki uygulamalarının ve seçimlerinin çok da tutarlı olmadığını, F.Bahçe’de görev yaptığı günlerden biliyoruz. Bu kadronun seçilmesinde etkin unsur Hiddink ise 2012’den de şimdiden umudumuzu keselim. Gene de iyimser düşünüp Hiddink’in, ülkemizde tek maç izlemeden takıma karışmayı etik bulmadığını belirtelim. Çünkü Kazakistan maçı için sahaya çıkarılan 11’den 6-7 futbolcu bu önemli başlangıcı kaldıracak form durumunda değildi. Şenol Güneş ve yeniden Güneş’in yardımcılığına getirilen Mehmet Kulaksızoğlu’nun futbolumuz için hazır hale getirdiği kaleci Onur, bu dönemde ulusal formayı giymeği en çok hak eden Ömer Erdoğan, artık takımın lideri olması konusunda aşama kaydedebileceğini gösteren Emre Belözoğlu, Fatih Terim döneminde sağ bekte görev verilerek etkisi azaltılan, orta alanın herhangi bir bölgesinde oynatıldığında nasıl etkili olduğunu bildiğimiz Hamit Altıntop, son zamanlarda psikolojisi bozulan hatta henüz yeterince kıvamında olmasa da bireysel becerilerine güvenilen Arda Turan’ın dışında kalan futbolcuların hiçbiri bugünkü form durumlarıyla ulusal takımda forma giyemezler. Giymeye devam ederlerse, grup maçlarının sonunda Belçika’nın arkasında kalıp Avusturya ile grup üçüncülüğü mücadelesi verirler. Almanya’nın grupta puan dahi kaybedeceğini sanmıyorum. Almanya Belçika karşısında zorlandı. Müller’in olağanüstü sezgi ve çevre görüşü yeteneğiyle ters dönerek Klose’ye attırdığı gol bir şekilde kaçsa maç berabere bile bitebilirdi. Bizi 2010 Dünya Kupası’nın dışına iten Belçika, bu dönem çok daha güçlü. Genel olarak sert oynayan, mücadeleci ve karşı atağa çok hızlı çıkan bir takım. Bu nedenle Kazakistan maçına çıkan kadro Belçika ile çok zor baş edebilir. Hakan Balta ve Servet Çetin’in form durumuna bakıldığında, sağ taraftan dripling ve topla oynama becerisiyle etkili olabilecek Hazard’ın nasıl durdurulacağı soru işaretidir. Bütün bunları vurgularken Belçika’nın Almanya dengi bir takım olduğunu belirtmek istemiyorum. Almanya maçına daha formda bir takımla çıkabiliriz. Ama Kazakistan karşısına çıkan çoğu futbolcu bir ulusal maç oynayacak kıvamda değil. Bu durumda Belçika bir Almanya etkisi yaratabilir. Hiddink’in takıma karışmadığının bir başka göstergesi de ulusal takımdaki tek santrfor Halil Altıntop’un yedek bekletilmesidir. Bu uygulama da Terim döneminin izlerini taşımakta. Çok sert, zaman zaman kontrolsüz girişimler yapan Kompany’nin üzerine Halil Altıntop oynatılırsa penaltı kazanılabilir hatta Belçikalı futbolcu iki sarı kart sonucu oyun dışında da kalabilir. GÖRÜŞ / METİN TÜKENMEZ Belçika’ya dikkat Başkan Özgener, EURO 2016 adaylõğõndaki başarõsõzlõğõn faturasõnõ Güvener ve Gorbon’a kesti TFF’degörevdenalmadepremi Ayakta Çarık Başta Rölöve Şapka J SAMİ GÜREL Türkiye Futbol Federasyonu Başkanõ Mahmut Özgener’in talimatõyla yürütülen soruşturma kapsamõnda, TFF Genel Sekreteri Ahmet Güvener ve Genel Sekreter Vekili Orhan Gorbon’un görevlerinden alõnmasõ spor dünyasõnda ‘deprem’ etkisi yarattõ. TFF Yönetim Kurulu, iki önemli isimle yollarõn ayrõlmasõnõn gerekçesiyle ilgili net bir açõklamada bulunmazken karar, ‘TFF, Güvener ve Gorbon’u kurban seçti’ olarak yorumlandõ. Federasyonun internet sitesinden akşam saatlerinde yayõmlanarak kamuoyuna duyrulan kararõn, TFF Denetleme Kurulu tarafõndan başlatõlan ve titizlikle yürütülen soruşturma sonucunda alõndõğõ belirtildi. Genel Sekreter Güvener ile vekili Orhan Gorbon’un görevden alõnmasõnõn bir nedeni de TFF’nin mali yapõsõndaki gelir-gider dengesinin bozulmasõ olarak gösteriliyor. Ayrõca TFF’deki aşõrõ kadrolaşma ve danõşman maaşlarõnõn 10-15 bin liraya çõkarõlmasõnõn da Güvener-Gorbon ikilisine fatura edildiği ve bu isimlerin kurban seçildiği sõzan bilgiler arasõnda. Türkiye’nin 2016 Avrupa Futbol Şampiyonasõ’na hazõrlõk sürecinde komitede görev alan Ahmet Güvener ve Orhan Gorbon’un, ev sahipliği hakkõnõn Fransa’ya kaptõrõlmasõ sonucu eleştirilerin hedefinde kaldõğõ öğrenildi. Yine F.Bahçe’nin bu ikiliye sõcak bakmadõğõ biliniyor. Sarõ-Lacivertliler 9 ay önce TFF ve Özgener yönetimine adeta savaş açarak “Şükrü Saracoğlu’nun aday statlar arasında gösterilmemesi kararında yoğun çabaları olduğunu bildiğimiz, TFF Genel Sekreteri Ahmet Güvener’in ve Vekili Orhan Gorbon’un profesyonel yöneticiler olarak, kulübümüze karşı asla tarafsız olamayacakları bu karar ile bir kez daha ortaya çıkmıştır” açõklamasõnda bulunmuştu. Özellikle açõklamada Euro 2016 Hazõrlõk Komitesi Başkanõ Gorbon ve Genel Sekreter Güvener isimlerini vererek bizzat hedef gösteren F.Bahçe Kulübü, Güvener ile Gorbon’un temsilciliğini yaptõklarõ ya da sahibi olduklarõ şirketlere iş verildiği iddiasõnda da bulunmuş; TFF’ye konuyla ilgili çeşitli sorular yöneltmişti. Özgener ise 2016 adaylõk sürecinin devam ettiği günlerde Güvener ve Gorbon’a sahip çõkarak F.Bahçe’ye sert yanõt vermişti. Futbol dünyasõ EURO 2016’nõn Fransa’ya kaptõrõlmasõ sonrasõnda yõpranan Özgener Federasyonu’nun, Güvener ve Gorbon’u görevden alarak başarõsõzlõğõn faturasõnõ bu iki isme kestiği görüşünde birleşti. İBRA BOŞA MI GİTTİ? H enüz temmuz ayõnda yapõlan TFF Olağan Genel Kurulu’nda ibra edilen Özgener ve Yönetim Kurulu’nun aniden böyle bir karara imza atmasõ akõllarda soru işaretleri yarattõ. Kamuoyuna dün gece duyrulan karar sonrasõ ibra edilen yönetimin raporlarõnõn gerçeği yansõtõp yansõtmadõğõ konuşuluyor. YANIT BEKLEYEN SORULAR TFF bütçesindeki gelir-gider dengesizliği ve 26 milyonluk açõğõn faturasõ Güvener ve Gorbon’a mõ kesildi? EURO 2016 ev sahipliğinin kaybedilişi sonrası hükümetin, ‘sorumlular görevden alınsın’ telkini etkili mi oldu? EURO 2016 adaylõğõ sürecinde Şükrü Saracoğlu’nun projede gösterilmemesine içerleyen F.Bahçe, görevden alõnmalarda etkili oldu mu? Gorbon-Güvener ikilisi hakkında ortaya atılıp yalanlanan ‘şirket ortaklıkları var’ iddiaları ile ilgili yeni bulguya mı rastlandı? İbra edilen TFF bütçesinde ‘akçeli’ sõkõntõlar mõ var? Bu sõkõntõlara karşõn bütçe nasõl genel kurulca ‘ak’landõ? TFF Başkanı Mahmut Özgener, Başkanvekili Lutfi Arıboğan ve Ulusal Takımlar Sorumlusu Levent Kızıl, Ay - Yıldızlıların dünkü antrenmanını izlerken Ahmet Güvener ile Orhan Gorbon’un görevden alınışının son detaylarını konuştu. TFF Kurumsal İletişim Müdürü Altuğ Soytuna, yapılacak açıklamanın metnini idman boyunca Özgener’e kontrol ettirdi. B elçika Ulusal Takõmõ Teknik Direktörü Georges Leekens, “Türkiye güçlü bir takõm. Başlarõnda Hiddink gibi mükemmel bir teknik adam var. Yarõn (bugün) ikimiz de takõmlarõmõzõ başarõya kavuşturmak için çalõşacağõz. Tabii ki biz de galibiyet almak istiyoruz” dedi. Belçika’da sakat Kompany, Gillet ve Hazard’õn durumlarõ maç saati belli olacak. Türkiye’ye geç gelen Belçikalõ futbolcular dün antrenman yapmadõ. Leekens konuyla ilgili, “Bu stadõ tanõyoruz” diye konuştu. ‘KAZANMAK İSTİYORUZ’ Türkiye, Belçika ile yaptığı 9 maçta, 2 galibiyet, 3 yenilgi, 4 de beraberlik aldı. Ay- Yıldızlılar, İstanbul’daki maçlarda galip gelemedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear