25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 4 EYLÜL 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ GeçerliAmaDoğruDeğil... Başta iktidar partisi olmak üzere kimi çevrelerin, halkoylamasında “evet” çıkarabilmek için kullandıkları söylemlerin gerçeği yansıtmaktan uzak olduğu görülüyor. “Avrupa Birliği standartları” yanılsatmasıyla sunulmaya çalışılan değişikliklerin genelde AB kazanımlarıyla benzer yönlerinin varlığından söz edilemeyeceğini vurgulayan hukukçular var. Anayasanın 90’ıncı maddesiyle yasaların önüne geçirilen uluslararası sözleşmelerin geçersiz bırakılacağı da ileri sürülen görüşler arasında. Çünkü maddeye göre yasalarla sözleşmelerin çelişmesi halinde sözleşmelerin yeğlenmesi gerekiyor. Ama anayasayla çelişmeleri halinde, anayasanın bağlayıcılığı tartışmasız olduğundan, sözleşmeleri bir yana atma olanağı yaratılıyor. AB’nin değişikliği desteklediği yolundaki haberleri değerlendirmek pek de kolay olmuyor. Çeşitli hukukçu heyetlerinin incelemeleri sonunda verilen raporlarda “Adalet Bakanı ile müsteşarının HSYK’den çıkarılması” istenmişken destek haberini gülümseyerek okumaktan başka yapacak kalmıyor. Türkiye’nin daha çok demokratikleşeceği iddiasının en önemli mihenk taşı, gazetecilerin ifade özgürlüğünü; okur, izleyici ve dinleyicilerin de bilgilenme hakkını AB standartlarında kullanıp kullanmadıklarıdır. Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle çok sayıda gazeteci tutukluyken, Türk Ceza Yasası’nın ifade özgürlüğünü sınırlayan maddeleri nedeniyle yüzlerce gazeteci yargılanır, bunlardan kimileri hapse gireceği günü beklerken özgürlükten ve demokratikleşmeden söz etmek gerçeği ne yazık ki yansıtmıyor. Türk Ceza Yasası’nda “Özel Hayatın Gizliliğini İhlal” başlıklı bir madde var. Madde, “Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır” diye başlıyor. Gizlilik görüntü ve ses kaydı alınmasıyla bozulmuşsa alt sınırın da bir yıldan az olamayacağı belirtiliyor. Yargılanan gazetecilerin neredeyse yarısı bu suçtan sanık durumda. Özel hayat tanımının hangi hallerde geçerli olmayacağı ya da hangi durumdaki kişilerin özel hayat sınırlarının daha dar olacağı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarıyla belirlenmiş durumda. Bu sorun sadece gazetecilerle ve konu edindikleri kişilerle sınırlı değil. Aynı zamanda yargının kendi iç sorunu. Kimi özel savcılar iddianamelerinde, kişilerin özel yaşamlarına ilişkin belgeleri koyup alenileştiriyor. İddialara göre önceden de sızdırılmasına olanak sağlıyor. Benzer iddialar emniyet görevlileri için de gündeme getiriliyor. Bunlar yayımlanınca da basın savcıları, kişilik haklarının ihlali söz konusu olduğundan dava açıyor. Bu suçun önlenmesi ancak yargının kendi içinde belirleyeceği yöntemlerle sağlanabilir. Ancak Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ne zaman irdeleyecek olsa başlıca hedef haline getiriliyor. Bir başka ifade özgürlüğü sorunu da yine yargıyla ilgili. Basın Yasası’nın “Yargıyı Etkileme” başlıklı 19’uncu maddesi ile Türk Ceza Yasası’nın “Adil yargıyı etkilemeye teşebbüs” başlıklı 288’inci maddesi Demoklesin kılıcı gibi medya üzerinde sallanıyor. “Gizliliğin İhlali” başlıklı 285’inci madde de cabası. Çelişkinin daniskası da bu noktada gündeme geliyor. Tasarıyı hazırlayan AKP iktidarı bir yandan yargıyı gününe göre hakarete de varan sözcüklerle eleştiriyor, öte yandan da gazeteciler söz konusu olduğunda suç sayan maddeler oluşturuyor. Çelişki bununla da sınırlı değil. AKP; anayasa değişikliğinde “Avrupa Birliği standartlarına ulaşma” iddiasında bulunurken, Avrupa Birliği ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yargının eleştirilmesini suç saymadığını da göz ardı ediyor. Doğru ile geçerli arasındaki makas bakalım daha ne kadar açılacak? oerinc@cumhuriyet.com.tr Referandumda hayõr oyu verilmesi için çalõşma yürüten meslek örgütü ve derneklere yönelik baskõlar artõyor AKP ‘hayõr’a dayanamõyorİstanbul Haber Servisi - AKP, ana- yasa değişikliklerinin oylanacağõ 12 Eylül referandumu öncesinde muha- lefete baskõ ve saldõrõlarõnõ arttõrarak sürdürüyor. AKP iktidarõna yakõn “kamu yararına dernek” statüsün- deki Müstakil Sanayici ve İşadamla- rõ Derneği’nin (MÜSİAD), Türkiye İşadamlarõ ve Sanayiciler Konfede- rasyonu’nda (TUSKON) aralarõnda bulunduğu çeşitli dernek ve vakõflarõn yürüttüğü “evet” kampanyasõna göz yumulurken Türkiye’nin birçok ilin- de “hayır” kampanyasõ yürüten mu- halif derneklere ise “kamu yararına dernek” statüsü olduklarõ gerekçesiyle propaganda yasağõ getirildi. Referandum öncesi hayõr kampan- yalarõna katõlan çok sayõda kişi ise so- kaklarda AKP’lilerin saldõrõsõna uğradõ, polis tarafõndan gözaltõna alõndõ. AKP’nin referandum muhaliflerine yö- nelik son engellemesi ise Artvin Ke- malpaşa’da yaşandõ. Halkevleri’nin referandumda ha- yõr oyu kullanõlmasõ için yürüttüğü ça- lõşmalarõn Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararõyla yasaklanmasõnõn ar- dõndan, Halkevleri’ne polis baskõn düzenleyerek binadaki pankart ve afişleri topladõ. Halkevleri Genel Sekreteri Oya Ersoy, AKP’nin anayasa değişiklik- lerine muhalif tüm kesimler üzerinde baskõ ve şiddet uyguladõğõnõ belirterek, “İkinci 12 Eylül yaşanıyor” dedi. AKP iktidarõnõn yağma ve talan öz- gürlüğünü sağlamak üzere değiştirmek istediği anayasa maddelerinin 12 Ey- lül ruhunu yansõttõğõ, referandum sü- recinde hayõr diyenlerin de 12 Eylül darbesini anõmsatan yöntemlerle en- gellenmeye çalõşõldõğõnõ belirten Ersoy, “Baskılarla, gözaltılarla, saldırı- larla, işkencelerle ‘hayõr’ diyenler en- gellenmek isteniyor. Son olarak Artvin Kemalpaşa’da Halkevleri üyeleri AKP’nin evet kampanyası karşısında gerçekleri dile getirince, iktidar Yüksek Seçim Kurulu ka- nalıyla Halkevleri’ne ‘hayõr’ deme- yi yasakladı. Yüksek Seçim Kuru- lu durumu bir yazıyla Hopa Halk- evi’ne bildirdi. Hemen ardından kolluk kuvvetleri vasıtasıyla Hal- kevleri’ne ait ‘Sermayenin talanõna, AKP’nin yalanõna hayõr’ yazılı afiş- ler söktürülmeye başlandı. Artvin Halkevi’ne asılan, ‘Sermayenin ta- lanõna, AKP’nin yalanõna hayõr’ yazılı pankart da, savcılık kararıyla zor kullanılarak kaldırıldı. Gerekçe olarak da kamu yararına dernek- lerin referandum sürecinde görüş bildiremeyecekleri gösterildi” diye konuştu. Ersoy, Halkevleri’nin çalõşmasõnõn “kamu yararına dernek” olmasõ ge- rekçesiyle yasaklanmasõna karşõn, ka- mu yararõna çalõşan dernek olduğu hal- de “evet” kampanyasõna katõlan ve ik- tidar tarafõndan desteklenen örgütle- ri açõkladõ. Ersoy, özetle şöyle konuştu: ‘Kamu yararına dernek’ “Türkiye İşadamları ve Sanayi- ciler Konfederasyonu’nun (TUS- KON) 8’inci Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda Başkan Rõzanur Me- ral ‘TUSKON ve mensuplarõ olarak 12 Eylül referandumunda oyumuz evet olacaktõr’ açıklaması yapmıştır. 8 Ağustos’taki bu toplantıda Devlet Bakanı Ali Babacan da yer almış, ‘Siz kamu yararõna derneksiniz, görüş açõklayamazsõnõz’ denmemiştir. Gü- len cemaatine yakınlığıyla bilinen bir sermaye örgütü ‘kamu yararõna dernek’ statüsünde olmasına rağmen görüş açıklayabilmektedir. Müsta- kil Sanayici ve İşadamları Derneği de (MÜSİAD) 19 Ağustos’ta bir bildiri yayınlayarak ‘tarihi bir fõrsat’ olarak değerlendirdiği anayasa de- ğişikliklerine ‘evet’ diyeceklerini açıklamıştır. ‘İş dünyasõnõn önünü açacak’ değişikliklere ‘evet’ deme çağrısı yapan ‘kamu yararõna dernek’ statüsündeki MÜSİAD’a yönelik de bir itiraz olmamıştır. Gülen ce- maatine yakınlığıyla bilinen Türkiye Yazarlar Birliği de kamu yararına dernektir ve resmi internet sitesin- den ‘evet’ çağrısı yapmaktadır. ‘Kamu Yararõna dernek’ statüsündeki Fakir ve Muhtaçlara Yardım Der- neği de Kayseri’de ‘evet’ kampan- yası yürüten platformun resmi bir bileşenidir. Türkiye’de dinci geri- ciliğin simge kurumlarından olan, son zamanlarda açacağı özel üni- versitelerle gündeme gelen ve kamu yararına dernek sayılan İlim Yay- ma Cemiyeti Kocaeli Şubesi ‘evet’ çağrısı yaparken hükümet neden iti- raz etmemektedir. Anadolu Sakatlar Derneği de ‘kamu yararõna dernek’tir ve Adıyaman’da ‘evet’ çalışmaları- na katılmaktadır. Kütahya’da ‘De- mokrasi Platformu’ adı altında bir- leşen ve ‘evet’ çağrısı yapan 30 ku- ruluş arasında yer alan ‘kamu ya- rarõna dernek’ Yeşilay’ın Kütahya Şubesi’nin olması seçim kurulları- nın, valiliklerin hiç mi dikkatini çekmemiştir. Dahası da var ancak iktidarın ikiyüzlülüğünün örnekle- ri buraya sığmaz. AKP’nin de- mokrasi dediği budur.” G Ü N G Ü N A K P ’ N İ N 1 2 E Y L Ü L B A S K I S I İstanbul Valiliği, TKP’nin referandum çalõşmasõ için yaptõğõ stant başvurusunu “vatandaşın oyu- nu etkileyeceği” gerekçesiyle reddederek, siya- set yapmak için kurulmuş bir partiye propagan- da yasağõ getirdi. 8 Ağustos: AKP’nin Antalya mitinginde “AKP anayasasına hayır” yazõlõ pankart açan 5 Halkevi üyesi linç edilmek istendi ve gözaltõ- na alõndõ. 17 Ağustos: Çorum’da Başbakan Erdoğan’õ protesto eden Öğrenci Kolektifleri üyeleri sal- dõrõya uğradõ. Polis, jandarma ve özel güven- lik görevlilerinin saldõrdõğõ öğrencilere silah çe- kildi. 17 Ağustos: Antalya’da “referanduma hayır” el ilanlarõnõ dağõtan CHP’li kadõnlar gözaltõna alõndõ. 21 Ağustos: Pendik pazarõnõn girişinde 29 Ağus- tos Hayõr Mitingi’ne çağrõ yapan TKP üyele- rine, AKP’li Pendik Belediyesi zabõtalarõ sal- dõrdõ. 24 Ağustos: Şişli Perpa Çarşõsõ önünde “refe- randumda hayır” bildirisi dağõtan ÖDP’lile- rin yanõna gelen polis, önce bildiriyi yõrttõ, son- ra da küfrederek silahõna davrandõ. Bildiri da- ğõtõmõnõ engelleyemeyen sivil polisin çağõrdõ- ğõ takviye ekipler 2 ÖDP üyesini gözaltõna al- dõ. 24 Ağustos: TKP’nin İstanbul İçerenköy’de “hayır” oyu verilmesi için yürüttüğü çalõşma kapsamõnda açtõğõ masaya AKP’liler saldõrdõ. 25 Ağustos: Sarõyer’de Çelik Gülersoy Par- kõ’ndaki iftar yemeğinde Bakan Egemen Ba- ğış’õn evet propagandasõ yapmasõna itiraz eden Sarõyer Halkevi üyesi 3 kişi gözaltõna alõndõ. 27 Ağustos: Mersin’de “hayır” çalõşmasõ yürü- ten Halkevcilere AKP’liler sopalarla saldõrdõ, 3 Halkevci gözaltõna alõnõrken olayõ görüntü- lemek isteyen gazetecilerin kameralarõ kõrõla- rak görüntü alõnmasõ engellendi. 28 Ağustos: İstiklal Caddesi’nde yürüyüş yapan “Yetmez Ama Evet” kampanyasõ yürüten platform, referandumda “hayır” çağrõsõ yap- mak üzere açtõklarõ stantta duran TKP üyele- rine sözlü tacizde bulundu. Yürüyüş sonrasõ TKP üyelerine bir grubun saldõrmasõyla çõkan arbedede polis 1 TKP’liyi gözaltõna aldõ. 31 Ağustos: AKP İskenderun İlçe Başkanõ Mu- sa Kurşun evlerine gitmekte olan Halkevcilerin yolunu keserek “evet” afişlerinin üzerine afiş yaptõklarõ iddiasõyla Halkevleri üyelerini göz- altõna aldõrdõ. 31 Ağustos: Çanakkale’de “hayır” bildirisi da- ğõtan Halkevciler gözaltõna alõndõ ve gözaltõna alõnan iki Halkevi üyesine sözlü ve fiziki işkence uygulandõ. 6 polis, bir Halkevciyi karakolun önünde tekme tokat dövdü, polisler amirlerinin “kameralar açık” uyarõsõyla saldõrõlarõna son verdi. Karakolda işkence gören Halkevciler darp raporu aldõ. CHP’den korsan afişe suç duyurusu SEYFETTİN METE ÇORUM - AKP’nin kendi anaya- sasõna “evet” dedirtmek uğruna şantaj ve tehdit dahil her türlü yola başvur- duğunu belirten CHP Çorum İl Baş- kanõ Tufan Köse, AKP Merkez İlçe Başkanõ Ahmet Sami Ceylan tarafõn- dan Çorum Devlet Hastanesi’nde çalõ- şan şirket elemanlarõna referandumda “evet” oyu vereceklerine ilişkin Ku- ran’a el bastõktan sonra 75 TL’lik yar- dõm çeki dağõtõldõğõnõ belirtti. CHP Çorum İl Başkanlõğõ tarafõn- dan Gazi Caddesi üzerinde oluşturu- lan “hayır” standõnõn açõlõşõnda ko- nuşan CHP İl Başkanõ Tufan Köse, AKP tarafõndan hazõrlanan anayasa değişikliği paketini “AKP’nin ken- disini kurtarma yasası” olarak nite- lendirdi. AKP’nin “evet” oyu uğruna insanlarõn yoksulluğunu ve dini duy- gularõnõ sömürdüğünü ifade eden Köse, AKP Merkez İlçe Başkanõ Ah- met Sami Ceylan tarafõndan Çorum Devlet Hastanesi’nde çalõşan şirket elemanlarõna referandumda “evet” oyu vereceklerine dair Kuran’a el bastõktan sonra 75 TL’lik yardõm çe- ki dağõtõldõğõnõ belirtti. AKP’nin ra- mazan çadõrlarõnda bile “evet” pro- pagandasõ yaptõğõna dikkat çeken Köse, “Ramazan çadırında iftar açan insan sayısının fazlalığı Ço- rum’da fakirliğin fukaralığın açık bir kanıtı değil mi” diye sordu. Kõlõçdaroğlu, İstanbul ve Diyarbakõr’da asõlan afişlerin provokasyon olduğunu söyledi, Atalay’õ göreve çağõrdõ ‘Hayır’ çağrısı yapılacak İstanbul Haber Servisi - Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Genel Başkanõ Osman Pamu- koğlu, bugün Kadõköy İskele Meydanõ’nda dü- zenlenecek mitingde referandumda “hayõr” oyu kullanõlmasõ çağrõsõnda bulunacak ve nedenle- rini anlatacak. “Milletine hayõrsõza, sandõkta da hayõr” sloganõyla düzenlenecek olan miting, saat 15.30’da başlayacak. HEPAR Genel Baş- kanõ Osman Pamukoğlu, önceki gün yaptõğõ açõklamada Afyon’un İncehisar İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Yiğit’in partisine yönelik ya- sadõşõ müdahalelerde bulunduğu gerekçesiyle hakkõnda hukuki işlem başlattõklarõnõ belirtti. ‘Bilgisayarlardan kuşkuluyuz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Sekreteri Hasan Erçelebi, “YSK’nin se- çimlerde kullandõğõ bilgisayar programlarõndan kuşku duyduklarõnõ” vurguladõ. Erçelebi, dün dü- zenlediği basõn toplantõsõnda sonuçlarõn birleştir- me sürecinde il-ilçe ve YSK’de seçimlere katõl- ma hakkõ olan partilerden temsilci bulundurul- masõnõ istediklerini anlatarak, “Aksi halde çõkan sonuç şaibeli olur. Bilgisayar programlarõndan kuşku duyuyoruz. Florida seçimlerini bir şekilde örtbas eden bir program. Bu program Yunanis- tan’da da uygulandõ, ancak terk ettiler” dedi. İstanbul Haber Servisi - CHP Ge- nel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu, CHP imzasõyla “AKP’nin hazırladı- ğı Anayasa paketiyle neden evet”, “Müslüman kadınların rahibe gibi örtünmesi için evet” gibi yazõlar ya- zan afişlerle ilgili “Biz bu tarz afişler asmadık” diyerek, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarõnõ söyledi. İstanbul Avcõlar’da CHP imzasõyla billboardlara asõlan korsan afişleri Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan Diyar- bakõr’da yaptõğõ konuşmaya da taşõya- rak, aynõ tarz afişlerin Diyarbakõr’da da asõldõğõnõ belirtti. Kõlõçdaroğlu ise ka- tõldõğõ bir televizyon programõnda bu ko- nularõn anayasa ile ilgili olmadõğõnõ ifade ederek, İstanbul’daki afişlerle il- gili suç duyurusunda bulunduklarõnõ söyledi. Diyarbakõr’da asõlan afişlerle il- gili ise yeni bilgileri olduğunu ifade eden Kõlõçdaroğlu, “Bunu yapanı ortaya çıkarmazsa sorumlusu hükümettir. CHP’li çıkarsa atarız. Ama bunu asan bir CHP’li olamaz. O kadar pa- rası olan kim bu CHP’li” dedi. ‘Yuh çekmek lazım’ Kõlõçdaroğlu, yapan kimse İçişleri Ba- kanõ Beşir Atalay’õn ortaya çõkarma- sõ gerektiğini ifade ederek “Afişlerin provokasyon olduğu belli. Yapanla- ra ve kullananlara yuh çekmek lazım. Diyarbakır’da da suç duyurusunda bulunacağız” dedi. CHP Diyarbakõr İl Başkanõ Muzaffer Değer de, o bölgede afiş asmak için pa- no kiralamadõklarõnõ belirterek, bu afiş- lerin asõldõğõ panoda sabah saatlerinde “evet” afişi olduğunu söyledi. Korsan afişlerin asõldõğõ bölgede mobese kame- ralarõnõn olduğunu söyleyen Değer, afi- şin kimin tarafõndan asõldõğõnõn bu ka- meralardan tespit edilebileceğini ifade et- ti. Değer, korsan afişin asõldõğõ panonun kim tarafõndan kiralandõğõnõ da, afişi kiralayan şirkete sorduklarõnõ ancak ya- nõt alamadõklarõnõ anlattõ. İstanbul’daki korsan afişle ilgili suç du- yurusunda bulunan CHP İstanbul İl Di- siplin Kurulu üyesi ve İstanbul Barosu avukatlarõndan Mahmut Tanal da, afi- şin, Avcõlar’daki ana caddeler üzerindeki billboardlara, CHP İl veya Avcõlar İlçe Başkanlõğõ’nõn bilgisi dõşõnda asõldõğõnõ kaydetti. Afişlerin CHP hakkõnda olum- suz düşünmeye ve referandumu etkile- meye yönelik olduğunu kaydeden Tanal, “Halkımızın dini duygularını istis- mara yönelik bu haksız propaganda- dan bir kesim nemalanmaktadır. CHP haksız bir şekilde töhmet altın- da bırakılmıştır” diye konuştu. Cihangir muhtarına referandum baskısı iddiası İstanbul Haber Servisi - İstanbul’un Beyoğlu ilçesinin Cihangir Mahallesi Muhtarõ Sündüz Uluman, referan- dum için “hayır” çalõşmasõ yürüttüğü iddiasõyla Beyoğlu Belediye Başkanõ Ahmet Misbah Demircan’õn kendi- sine hakaret ettiğini öne sür- dü. Uluman, Başkan Demir- can hakõnda suç duyurusunda bulunacağõnõ söyledi. Üç dönemdir Cihangir’de muh- tarlõk yapan Sündüz Uluman, Be- yoğlu Belediye Başkanõ Demircan tarafõndan baskõya maruz kaldõ- ğõnõ, hakaretlere uğradõğõnõ söy- ledi. Cihangir Mahallesi’nde otu- ran iki kişinin “Muhtar refe- randumda hayır çalışması yü- rütüyor” şikâyetini Demircan’a ulaştõrdõğõnõ belirten Uluman, bu- nun üzerine Demircan’õn kendi- sini arayarak, “Sana güvenilmez. Referandumda bizim aleyhi- mize çalışıyorsun. Hayır kam- panyası yürütüyorsun. İkiyüz- lü bir kadınsın” dediğini aktar- dõ. Cihangir Mahallesi’nde sevi- len bir muhtar olduğunu, bu ne- denle üç dönemdir yapõlan se- çimleri kazandõğõnõ anlatan Ulu- man, hiçbir parti için “evet” ya da “hayır” çalõşmasõ yürütmediğini kaydetti. Uluman, “Tazminat davası açacağım” dedi. Muhtar Sündüz Uluman. Yurt Haberleri Servisi - MHP Genel Baş- kanõ Devlet Bahçeli, halkoylamasõnõn AKP’nin bir anlamda geleceği açõsõndan güvenoyu ni- teliği taşõdõğõnõ belirterek, “Bunların ayak- ları yerden kesilmiş, ne yapacaklarını bil- miyorlar, gittikçe çılgınlaşıyor, öfkeleniyor, ‘Benim dediğim olursa olur, olmazsa Türki- ye ne olursa olsun’ diyor” dedi. Bahçeli, Yozgat Yerköy’de yaptõğõ konuşma- da, AKP’nin referandum çalõşmalarõnda devle- tin imkânlarõnõ kullandõğõnõ ileri sürerek, şöyle konuştu: “Recep Tayyip Erdoğan Bey’in ıs- rarla, hırsla, öfkeyle, herkese saldırarak şim- diden herkesi zorlayarak baskı altına alarak, esnafa, çiftçiye, sanayiciye, memura, sivil toplum kuruluşlarına ‘oyunuzu şimdiden söy- leyin’ diyor, ‘ne oy verecekseniz şimdi söyleyin’ diyor... Herkese baskı yapıyor. ‘Bitaraf olma- yõn bertaraf olursunuz’ diyor veya ‘halkoylamasõ sonrasõ huzuruma nasõl geleceksin’ diyor. Siz kimsiniz? Millet iradesiyle demokratik bir yol- la başbakanlığı cenabı Allah sana nasip etmiş, senin görevin halkın idaresiyle, iradesiyle se- çilmiş bir Başbakansın, sen kim oluyorsun ki halkın iradesiyle geldiğin yere ‘huzuruma na- sõl gelirsiniz’ diye, halkı sorguluyorsun.” ‘AKP gittikçeçılgınlaşıyor’ Bahçeli, dün Yozgat’ın Yer- köy ve Kırşe- hir’in Çiçekda- ğı ilçesinde hal- ka hitap etti. Halkoylaması- nın önemli bir fırsat olduğunu kaydeden Bah- çeli, anayasa değişikliğinin milletin anaya- sası olmaktan çıktığını, bir kişinin veya bir partinin ana- yasası haline dönüştüğünü savundu. (Fo- toğraf: AA) ‘EVET İÇİN KURAN’A EL BASTIRDILAR’ İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Y.O. İşletme Bölümü 2212080001 No’lu okul kartõmõ kaybettim. Hükümsüzdür. DİLBER DENİZ TEMUR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear