23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 29 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Bu Kez Farklı Bir Tartışma Dikkat ederseniz, Cumhurbaşkanı Gül’ün ülke sorunlarını değerlendirirken, kendisini Çankaya adaylığına “Kardeşim Abdullah” sözleri ile öneren Başbakan Erdoğan’la tıpa tıp örtüşme yöntemini uygulamaktan vazgeçtiğini görürsünüz. Bunun en taze örneğini CHP Genel Başkanı’nın “Yeni bir anayasa hazırlığı için genel seçimden önce partiler arasında bir uyum komisyonu kurulması” çağrısı için yaptığı açıklamada görüyoruz. Sayın Gül, CHP’nin, içinde YÖK’ün kaldırılması, seçim barajının düşürülmesi, dokunulmazlıkların Meclis konuşmaları ile sınırlandırılması, bakanların yargılanması gibi somut önerilerin de bulunduğu proje taslağı için, “...eğer söylem samimi ise bunu ciddiye almak gerekir” diyor. (28 Eylül Hürriyet, Sedat Ergin’in haberi) Ve olağanüstü bir çağrı olarak nitelendirdiği girişim için Erdoğan’ın da hayır demeyeceğini düşündüğünü ekliyor. Erdoğan’ın hesabı bambaşka Oysa Başbakan Erdoğan, yeni bir anayasa gerektiğini savunurken bambaşka hesapların içinde olduğu için, Kılıçdaroğlu’nun önerisi karşısında ap açık yan çizme yöntemini seçmiştir. Muhalefet liderinden, öncelikle başörtüsü sorunu için anlaşma istemekte, ülkenin bugün karşısında bulunduğu çetrefil sorunların anayasadan ayıklanmasını genel seçimlerin ardına bırakmayı, kendi kişisel stratejisi bakımından daha yararlı görmektedir. Erdoğan’ın yedi ay sonra yapılacağını söylediği genel seçimlerde oluşacak AKP Meclis Grubu’nun sandalya sayısını alabildiğince arttırmak düşü, onların desteği ile kendisine güçlü bir başkanlık yapma olanağını verecek yepyeni bir anayasa etrafında yoğunlaşıyor. Erdoğan barajın indirileceği bir seçim yasası ile parlamentoya bugün var olanların dışında en az üç küçük partinin girmesinden kuşku duyan bir yöntem izliyor. Birisi kendisinin arkasında beton gibi yer alacak bir parti. Yani AKP; öteki de ona göre dostlara düşmanlara karşı çok partili parlamenter sistemin geçerli olduğunu göstermek amacıyla gerekli görülen, sandalye sayısı asla çok fazla olmayacak bir ana muhalefet partisi: CHP. Bu nedenle merkez sağda yer alan MHP’yi bile tasfiyeyi amaçlayan bir kampanyayı yandaş medya aracılığı ile sürdürtüyor. Seçim barajını makul bir çizgiye çekmekten korktuğu için, bu ciddi sorunu görmezden gelmeyi yeğliyor. Öyle anlaşıyor ki baraj sorunu, Başbakan ve partisi açısından bir tür “Aşil’in Topuğu” niteliğindedir. Türkiye’yi 12 Eylül darbecilerinin planladığı bu iki partili sistemden, halkın tüm katmanlarının görüşlerinin ve eğilimlerinin yansıyacağı gerçekten çok partili bir Meclis, ancak temsilde adalet ilkesinin uygulanması ile oluşur. Öylelikle AKP, CHP ve MHP brüt seçmen düşünü bırakarak, var olan güçlerine yeni taze seçmenler katacak bir çalışma temposuna girerler. Kürtler, terör örgütlerinin gölgesine girmemiş, sözcülüğüne soyunmamış partilerini TBMM’ye sokabilirler. Feodalite bölgedeki etkinliğini tam yitirmese de bağımsız adaylar hüllesi ortadan kalkmış olur. Niçin şimdi? Mayıs ya da en geç haziran ayında yapılacak olan genel seçimde, yeni bir anayasaya gereksinme olduğunu söyleyecek; ama o anayasanın yapısı için proje yapacak seçmenleri fili tarif eden görmezler gibi düş kurmaya çağıracaktır. Öylelikle sandığa gidecek herkes, o amorf tanımlarla yetinmiş olacaktır. Bu tehlikenin önlenmesi, sözü edilen değişiklik için bugünden parlamentoda bulunan bütün partilerin, yani AKP, CHP, MHP, BDP, DSP, DP ve TP’nin, sepetlerindeki pamukları dökecekleri Uyum Komsiyonu’nu eşit koşullarla oluşturmaktan geçiyor. Kılıçdardoğlu’nun da söylediği gibi o komisyon, belki bir ya da üç ay çalışır. Sonucunda önceden verilmiş centilmenlik sözleşmesi gereği hazırlanacak olan teklif, TBMM’de elbette en çok on beş gün içerisinde yasa olarak görüşülmüş ve kabul edilmiş olur. Genel seçim ise her partinin ülkenin çözüm bekleyen asıl sorunları karşısında nasıl hareket edeceklerini açık ve net bir şekilde ortaya koyacak vaatlerinin seçmenin beğenisine sunulması ile geçer. Görev başında olan Cumhurbaşkanı’nın Çankaya’da kaç yılı doldurması gerektiğine de gerekirse yeni oluşacak parlamento karar verir. Not: Bu yazı hazırlanırken AKP MKYK toplantısı henüz sona ermemişti. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net Devrimci Karargâh soruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan Avcõ: Haklılığımız ortaya çıktı Hanefi Avcı cezaevindeHaber Merkezi - Gülen cemaa- tinin emniyetteki yapõlanmasõnõ an- latan kitabõ tartõşma yaratan eski Es- kişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, ‘Devrimci Karargâh’ so- ruşturmasõ kapsamõnda tututuklan- dõ. “Terör örgütüne yardım ve yataklık” ile “soruşturmanın giz- liliğini ihlal ettiği” gerekçeleriyle tutuklanan Avcõ “Haklılığımız or- taya çıktı, tutuklama çıktı” dedi. “Haliç’te Yaşayan Simonlar” kitabõnõ yazan Avcõ, İstanbul Cum- huriyet Başsavcõlõğõ’nca yürütülen “Devrimci Karargâh” örgütü so- ruşturmasõ kapsamõnda, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafõndan dün Ankara’da gözaltõna alõndõ. Avcõ, gözaltõna alõndõğõ saatlerde kendisine ulaşan gazetecilere, “Ankara’da genel müdürlükte gözaltına alındım. Gitmiyorum, zorla götürülüyo- rum. Polis zoruyla uçağa bindi- riliyorum. Ankara’dan İstan- bul’a savcının talimatıyla götü- rüldüğümü söylüyorlar ama bu- nun savcının talimatı olduğunu düşünmüyorum. Niçin götürül- düğümü de bilmiyorum. Ben ay- nı zamanda hukukçuyum. Hukuk kuralları da çiğneniyor. Hiç kim- seye onurumu çiğnetmem. Ada- let makamının hiçbir sorusuna ce- vap vermem. Ben örgüt üyesi değilim, bana bunu yapanlar ör- güt üyesidir. Yasadışı telefon din- lemelerinde suçüstü yakalandılar. Kanunsuz dinlemeleri teşhir oldu. Kılıf bulmak için bunu yapıyor- lar” açõklamasõnõ yaptõ. Savcıya ifade vermedi Ankara’da gözaltõna alõnan Avcõ, THY’ye ait tarifeli uçakla 14.30 sõ- ralarõnda İstanbul’a getirildi. Ata- türk Havalimanõ apronunda körük altõndan İstanbul Emniyet Müdür- lüğü’ne ait araca alõnan Avcõ, geniş güvenlik önlemleri altõnda 15.00 ci- varõnda Beşiktaş’taki İstanbul Ad- liyesi’ne geldi. Hâkim ve savcõlarõn giriş yaptõğõ kapõdan gri bir mini- büsle getirilen Avcõ, gazetecilerin sorularõnõ yanõtsõz bõraktõ. İfadesi alõnmak üzere soruşturmayõ yürüten savcõ Kadir Altınışık’õn bulundu- ğu kata çõkarõlan Avcõ, susma hak- kõnõ kullandõ. Avukat istemeyen Avcõ, biri İstanbul Barosu CMK ser- visinden görevlendirilen olmak üze- re üç avukatõn savunmanlõğõnõ ka- bul etmedi. Avcõ’nõn ifade tutana- ğõna ve hiçbir belgeye imza atma- dõğõ öğrenildi. “Örgüte yardım ve yataklık yaptığı”, “soruştur- manın gizliliğini ihlal ettiği” ge- rekçesi ile gözaltõna alõnan Avcõ, sa- at 17.45’te tutuklanma talebi ile İs- tanbul Nöbetçi 14. Ağõr Ceza Mah- kemesi’ne sevk edildi. Avcõ, mah- keme üyesi yargõç, Rüstem Eryıl- maz tarafõndan sorgulandõ. Mahkemede 1 saatlik sorgu Avcõ’nõn mahkemedeki sorgusu yaklaşõk 1 saat sürdü. Savcõlõk aşa- masõnda avukat istemeyen Avcõ’ya mahkemede CMK görevlisi bir avukat eşlik etti. “Terör örgütü- ne yardım ve yataklık” ile “so- ruşturmanın gizliliğini ihlal etti- ği” gerekçeleriyle tutuklanan Avcõ, Paşakapõsõ Cezaevi’ne gönderildi. CNN TÜRK’te canlõ yayõna bağ- lanan gazeteci Nedim Şener, Hanefi Avcõ’nõn tutuklama kararõnõn açõk- lanmasõnõn ardõndan kendisine Av- cõ’dan bir SMS mesajõ geldiğini söy- ledi. Şener, Avcõ’nõn mesajõnda “Evimde bulunan silah ruhsatlı- dır. Hâkime avukat nezaretinde ifade verdim. Tutuklama kararı çıktı, haklılığımız anlaşıldı” ifa- delerini kullandõğõnõ belirtti. Eskişehir’de arama yapıldı Avcõ’nõn son görev yaptõğõ Es- kişehir’deki makamõnda ve evin- de de arama yapõldõ. Avcõ’nõn Es- kişehir Emniyet Müdürlüğü’nde- ki makam odasõnda arama yapan polis ekipleri ve cumhuriyet sav- cõlarõ, odanõn büyük bölümünün boşaltõldõğõnõ gördü. Burada ya- põlan kõsa süreli aramanõn ardõndan Avcõ’nõn lojman olarak kullandõ- ğõ, Eskişehir Polis Evi’nin yanõn- daki bahçeli ve tek katlõ binada ise saatler süren bir arama yapõldõ. Sa- bahleyin erken saatlerde başla- yan aramalar saat 14.30’a kadar sürdü. Lojmandan alõnanlar koli- ler, Ankara plakalõ bir otomobile yüklendi. Arama nedeniyle loj- manõn önünde geniş güvenlik ön- lemleri alan polis ekipleri, gaze- tecilerin görüntü almasõnõ da en- gelledi. Gazeteciler ancak lojma- na 200 metre ilerideki Eskişehirs- por tesislerinin önünden görüntü aldõ. Lojmanda arama yapan polis ekiplerinin, kolilelere doldurulan eşyalarõ tekrar boşaltarak arama yaptõklarõ bildirildi. Bu yüzden aramanõn uzun sürdüğü belirtildi. Avcõ’nõn bazõ eşyalarõna daha de- taylõ incelemede bulunmak üzere el konulduğu ve eşyalarõn İstan- bul’a götürüldüğü öğrenildi. Atalay: Yargının talebi İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, “Avcı’nın gözaltına alınmasıy- la ilgili yargının talebi oldu” di- ye konuştu. Avcõ’nõn eşi Şenay Avcõ ise “Benim eşim devlete çalışmak- tan başka bir şey yapmadı. Ben dağ gibi bir adamın eşiyim. Yine kitabını yazacak, kimse susturamayacak” dedi. AVCI’DAN MEKTUP ‘Hiçbir delil yok’ Avcõ, gözaltõna alõndõktan sonra gön- derdiği mektupta, Devrimci Karargâh ör- gütü ile hiçbir alakasõnõn olmadõğõnõ be- lirterek kitabõ yazarken “Bana her şeyi yapmayı deneyeceklerdir” dediğini, ama bu kadarõnõ da beklemediğini bildirdi. Kendisine “Her taşın altında cemaat arama” denildiğini belirten Avcõ, “Ta- şın altında değil, artık her taşın üs- tündeler” dedi. Avcõ, “Devrimci Ka- rargâh örgütü ile ilişkili yaptılar, bu gruptan haklarında işlem yapılan Nec- det Kõlõç haricinde kimseyi tanımam. O da benden dolayı bu örgüte dahil edilmiştir. Ellerinde olan hiçbir delil, hiçbir suç değil normal kabul edilme- yecek bir konuşmam yoktur zaten. Ke- lime olsa hepsini basına servis ederler. Hiçbir kişi ile bir tek suç içerecek de- ğil etik olarak makul gözükmeyecek bir davranışım yoktur olamaz, bir tek kelimelik dahi görevimi suiistimal et- tiğime dair konuşmamı bulamazlar. Benim alnım açık, veremeyeceğim hiç- bir hesabım yoktur tabii adalete. Ada- let gibi gözüken cemaatte değil” görü- şünü kaydetti. Avcõ, önceki gün Genel- kurmay Askeri Savcõlõğõ’na kitabõyla il- gili ifade verdiğini de açõkladõ. Bu ülkenin kanunlarõna uyacağõnõ, an- cak cemaatin istekleri doğrultusunda ya- põlan işlemlere de boyun eğmeyeceği- ni belirten Avcõ, “Bunu hukuki işlem, adli işlem vs gösterilmesi yalanına da uymam” dedi. Avcõ, mektubunda, “Zorla götürürler ama asla kendi gönlümle gitmeyeceğim, cemaatin plan ve programı doğrultusunda ha- reket eden hiçbir kimse ve makamın önünde eğilmem, bu devletin yasala- rına göre davrandığına inanmadı- ğım adalet makamının hiçbir soru- suna da cevap vermem” dedi. Ankara’dan İstanbul’a getirilen Hanefi Avcı, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne geldi. (Fotoğraf:AA) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Emniyet Müdü- rü Hanefi Avcı’nõn gözaltõna alõnmasõyla ilgili olarak “Bu kitabı yazmasaydı bunlar başına gelecek miydi? Ben vatandaş olarak, gelece- ğine inanmıyorum” dedi. Anadol, dün düzenlediği sohbet toplantõsõn- da Avcõ’nõn yazdõğõ kitabõn, siyasal anlamda ve toplumun içinde bulunduğu ortamda, olum- suz güvenlik koşullarõ içinde çok önem taşõdõ- ğõnõ söyledi. Kitabõn büyük yankõ yarattõğõnõ ancak hükümetin, İçişleri Bakanlõğõ’nõn sessiz kaldõğõnõ vurgulayan Anadol, şunlarõ söyledi: “Toplumda şu kuşku bir gerçek; Avcı bu kitabı yazmasaydı bunlar başına gele- cek miydi? Ben vatandaş olarak, geleceği- ne inanmıyorum. Toplumda bu hava yara- tıldıysa Türkiye’de hukuk devletinden söz etmek mümkün değil. Bir polis devletin- den söz etmek gerekebilir. Büyük bir ihti- mal kitapta adı geçen emniyet görevlileri halen işbaşında, ondan intikam almak iste- yebilir, yanıt vermek isteyebilirler. İddia- ların teker teker İçişleri Bakanı tarafından yanıtlandırılmasını istiyoruz.” İLHAN TAŞCI ANKARA - Başkentte gözal- tõna alõnan Hanefi Avcı’nõn dev- letteki cemaat yapõlanmasõna iliş- kin iddialarõ yerine başta Başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere as- keri, polisi ve hükümeti “aşağıladığı” id- diasõyla soruşturma yapõldõğõ ortaya çõk- tõ. Avcõ, iddialarõnõ zamanõnda araştõr- mayan ve hukuksuzluğun sürmesini sağlayanlarõn “kendi suçlarını örteme- yeceklerini” vurguladõ. “Devrimci Karargâh Örgütü” adlõ so- ruşturma kapsamõnda gözaltõna alõnan Av- cõ’nõn devletteki cemaat yapõlanmasõnõ an- lattõğõ kitaptaki iddialarõyla ilgili henüz in- celeme yapõlmazken polis şefinin “adil yargılamaya teşebbüsten Başbakan’a ha- karete, polisi aşağılamaktan gizli bilgile- ri açıklamaya kadar” onlarca soruştur- mayla karşõ karşõ kaldõğõ açõğa çõktõ. Avcõ, Adalet ve İçişleri Bakanlõğõ ile HSYK Baş- kanlõğõ ve İstanbul Başsavcõlõğõ’na verdiği di- lekçede, kendisinin Devrimci Karargâh so- ruşturmasõyla hukuk zorlanarak ilişkilendi- rilmeye çalõşõldõğõna vurgulayarak, asõl ne- denin yazdõğõ kitap olduğunu ve yapõlan iş- lemlerin hukuksuz olduğunu kaydetti. “Makul hiçbir sebep yok iken cemaat planları doğrultusunda beni susturmaya ve bir örgütle irtibatlandırarak asıl hu- kuksuz dinleme yapanları korumaya yö- nelik davranış olduğu alenen bellidir” di- yen Avcõ, ifadesini alacak olan savcõ Kadir Altınışık ve İstanbul emniyetinde soruştur- mayõ kasõtlõ yönlendirdiğini belirttiği ve da- ha önce isimlerini verdiği polislerden dava- cõ olduğunu vurgulayarak, tarafsõz savcõ ta- rafõndan soruşturma istedi. Avcõ hakkõndaki iddialar ile Avcõ’nõn verdiği yanõtlardan öne çõkanlar şöyle: Suçlama: Başbakanõ, İçişleri Bakanõnõ, Emniyet Genel Müdürünü, teşkilatõnõ ve TSK ve Jandarmayõ suç işlemek ve görev- lerini kötüye kullanmakla itham etmek; po- lisliğin onur ve saygõnlõğõnõ zedelemek; amir ya da üstlerin eylem ve işlemlerini haksõz ve mesnetsiz olarak eleştirmek, devletin aske- ri ve emniyet teşkilatõnõ aşağõlamak. Hanefi Avcõ bu suçlamalara ilişkin verdi- ği savunmada, “Sayın Başbakanı, İçişleri Bakanını, Emniyet Genel Müdürünü hak- sız değil haklı olarak zamanında denetim görevlerini yapmadıkları, resmi şikâyetim olmasına rağmen, hukuka aykırı olarak birçok kişinin dinlenmesi olayına müda- hil olmadıkları, müfettiş görevlendirerek kanunsuz yapılan dinlemelerin tespit edi- lerek adalete tevdi etmedikleri konusunu hukuk ve nezaket kuralları içerisinde eleştirdim. Sadece eleştirmedim. İçişleri (Emniyet Genel Müdürlüğü) ve Adalet Bakanlığı yöneticilerini görevlerini yap- madıkları için başsavcılığa şikâyet ettim, bu konuda davacı olduğumu belirttim.” Eski İstihbarat Daire Başkanõ Sabri Uzun’un da aralarõnda bulunduğu üst düzey devlet görevlilerinin telefonlarõnõn yasadõşõ dinlediği iddiasõyla ilgili olarak belge ve bil- gi sunmasõ istenen Avcõ, bu iddialarõn dinleme merkezlerinde yapõlacak çalõşmalarla ko- layca ortaya çõkacağõnõ vurguladõ. Kitap ya- yõmlanõncaya kadar hem İçişleri hem de Adalet Bakanõnõn gereğini yapmamasõnõ eleştiren Avcõ, “Suç işleyenler, hukuksuz dinleme yapanlar hâlâ görevlerinde ve iş- lemlerine devam ederken bu durumu ra- por eden bizlerin soruşturulduğu ortam- larda insanlardan bilgi ve destek beklemek ne kadar mümkün olur bilemem” değer- lendirmesini yaptõ. Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcõ, kitabõnda ve katõldõğõ NTV canlõ yayõnõnda neler anlatmõştõ İstanbul Haber Servisi - Gözaltõna alõn- masõnõ “Fethullah Gülen cemaatinin ope- rasyonu” olarak değerlendiren eski Eski- şehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, ya- yõmladõğõ kitabõnda ve katõldõğõ canlõ ya- yõnda “Cemaatin hayatımın bundan son- rasını bana zindan edeceğini biliyorum” demişti. Avcõ’nõn kitabõnda ve katõldõğõ televizyon programlarõnda dikkat çektiği noktalar özetle şöyle: ? Cemaati engellemek kolay değil. Ce- maatin asker ve polisin içerisindeki hare- ketleri bilinir, ancak hiç tahmin edilmeyen insanlar hareketin içindedir. ?Yasal merciler isterse elimdeki belge ve delilleri vereceğim. Hem idari hem de ad- li makamlara gerekli desteği veririm. Yaz- dõklarõmdan daha fazlasõnõ biliyorum. ? Devlet içindeki örgütlenme birkaç ata- mayla saf dõşõ bõrakõlamaz. ?Bu devletin polisi, askeri, medyasõ oluş- turulmak istenen bu sistem içerisinde ça- lõştõrõlamaz, bugün olduğu gibi cemaatin he- defleri uğruna hukuksuzluklar, komplo, şantaj ve iftira yöntemleri ile çalõştõrõlõrsa da gelecekte bu ülke herkes için adeta bir ce- henneme dönüşür. ? Kozmik odalarda birkaç gün süren ara- malar yapõldõ. Burada hangi şüphe ve de- lil vardõ, hangi iddialar üzerine buralar arandõ? Şimdi ben açõkça adres veriyorum, hukuksuz dinleme ve izlemeler var, bunlarõ dilekçemde belirttim. ? İstihbarat Dairesi’nde cemaatin özel ci- hazlarõ, elde ettikleri her türlü kanunsuz din- leme materyalleri mevcuttur, buralar neden aranmaz. ? Gördüğüm manzara korkunç, kadrolu devlet adamlarõ devleti yönetemiyor. Ko- zanlõ Ömer kod adlõ Osman Hilmi Özdil mi yoksa Emniyet Genel Müdürü, Daire Başkanlarõ mõ polis teşkilatõnõ yönetiyor? ? Olay bir örgütün, cemaatin devlet içe- risindeki elemanlarõ vasõtasõyla yürüttüğü ör- gütsel bir faaliyettir, karşõmõzdaki kişiler po- lis, hâkim ve savcõ değil, örgütün, cemaa- tin elemanlarõdõr. Devletin hukukunu değil, cemaatin talimatlarõnõ yerine getirmekte- dirler. ? İstanbul, Ankara, Erzurum ve İz- mir’deki bazõ özel yetkili savcõlar ile bu il- ler dõşõndaki bazõ polis birimleri arasõnda il- legal bir ilişkinin varlõğõ açõkça gözük- mektedir. ? Polis, Jandarma ve MİT teşkilatõnõn va- tandaşlara yönelik dinleme işlemleri mut- laka denetlenmelidir. ? Özel yetkili mahkemelerin hâkim ve savcõlarõ, emsali hâkim ve savcõlarla değiştirilmelidir. Bu sağlan- madan cemaate muhalif olan hiç kimsenin özgürlüğü ve hayatõ güvencede olamaz. ? Türkiye’de adalet çürümüştü ama bu defa yok ediliyor. Böyle gi- derse iş adaletten çõ- kacak ve insanlar si- laha sarõlacak. ? Baykal’õn kaset olayõnõ kim yaptõ, niçin yaptõ? Acaba kaç bakan, kaç genel müdür, kaç komutan veya onlarõn eşleri ve çocuklarõ hak- kõnda da bu veya ben- zeri görüntüler mev- cuttur? Bu olayõn ilk benzeri Ankara DGM Savcõsõ Nuh Mete Yük- sel’e yönelik hazõrlan- mõştõ, bugün bu olayõ ce- maatin yaptõğõndan en ufak şüphem yok. Kitabõn yayõmlan- masõnõn ardõndan Gülen cemaatinin kendisine hayatõ zindan edeceğini bil- diğini söyleyen Av- cõ, kitabõnda şunlarõ yazmõştõ: “Bunların (cemaat) hayatımın bundan sonrasını zindan ede- ceğini biliyorum, geçmişte bir- çok örgütün hedefi oldum. Ama bu defakinin başka bir şey olduğunun da farkında- yım. Kimseye karışmadan sakin üç maymunu oynayıp belki de yükselerek hayatıma devam ede- bilirdim. Ama o zaman insanlı- ğımdan, inançlarımdan, onu- rumdan utanırım.” Başõna gelecekleri söylemişti Hakkında onlarca soruşturma var ‘Kitabı yazmasa bunlar olur muydu?’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear