25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
PERİHAN ERGUN Sayın Başbakan’ın gündem değiştirme hüneriyle ortaya attığı “82 darbe anayasasını demokratikleştirip halkımızın onayına sunuyoruz” diyerek, toplumdaki tüm çaresizliklerin üzerine çıkardığı referandum 12 Eylül 2010’da sonuçlandı. Buna göre yüzde 77 katılımlı sandıklardan yüzde 21.8 evet, yüzde 15.8 hayır çıktı. Sonuç yüzde 58 evet, yüz- de 42 hayır oldu... Doğu ve Güneydoğu’da BDP’nin boykot baskısıyla san- dığa gitmeyenler yüzde 51, geriye kalanlardan oylamaya katılıp hayır diyenler yüzde 14.5; buna karşın Fethullah’ın şartlandırdığı dincilerin evet oyları yüzde 85.6 oldu. RTE’nin Okyanus ötesine gönderdiği borçluluk teşekkürünün da- yanağı da işte bu olsa gerek. Bu bölgedeki boykota uyan- lardan çıkan ölçek de sayın Başbakan’ın istemi doğrultu- sunda yoğunca evet sonucu- nu verdi. Örneğin Hakkâri’de boykota uyma oranı yüzde 94 evet, yüzde 5.7 hayır; Diyar- bakır’da ise boykota katılım yüzde 65... Sonuç: Yüzde 94 evet, yüzde 06 hayır getirmiş, böylece AKP’nin istemine uyumla sonuçlanmıştır. Kısaca özetlemeye çalıştığım amaçların doğrultusunda boy- kotçulara aykırı düşen bu gö- rüntü devletin üç erkinden bi- ri olan yargıyı RTE’nin istediği gibi oluşturmasının yolunu aç- mıştır. Zaten rivayete göre da- ha seçim kampanyaları dö- neminde HSYK’ye seçilmesi gerekenlerin listeleri ellerde dolaştırılmaya başlanmış. Günlerce miting ve özel top- lantılarda çeşitli etkileme, söy- lem ve yaptırımlarla bu sonucun pek de şaşırtıcı olmayacağı görülmüştür. AKP her seçimde olduğu gibi ağustos sıcağına karşın önce garip gurabanın kö- mür gereksinimine, torbalarla, kolilerle erzak ve diğer beslen- me gereksinmelerine ve hatta keselerine bile açıkça katkıda bulundu. Ramazan ayının kat- kılarını da buna ekledi. İstan- bul’un ilçelerinde partisinin be- lediye başkanlarına giderlerini ödeyerek büyük iftar sofraları açtırdı. Öyle ki; bir ilçede dudak uçuklattıracak derecede 20 ki- lometrelik sofrada 40 bin kişiye oruç bozdurdu. Bu ikramların dışında billboard’ların tamamı- nı evetlerle işgal ettikleri yet- medi, hayır propagandası yap- mak isteyenleri polis aracılığıy- la karakollara çekip tedhiş ya- rattı. Hayır yazılı tişört giyenle- ri taraftarlarının sopalar ve hat- ta demir çubuklarla darp et- melerini engellemesi gerekir- ken vurdumduymazlıkla gö- renler de etkilensin diye oralı bi- le olmadı... 82 Anayasası’nı halk için, demokrasi için yapı- yoruz derken faşizmin duvarla- rını örmeye soyundu. Tüm bu ve diğer baskılara, ya- sa dışılıklara, kandırmalara kar- şın halkımız yüzde 77 katılımla zor koşullarda sandıklara koşup seçme hakkını kullandı. Yüzde 42’lik hayır yine de geleceğe iliş- kin karamsar olmamamızı yan- sıttı. Seçim meydanlarındaki söy- lemlerle RTE’nin amaçtan çıka- rıcılık hünerine başta CHP olmak üzere öteki muhaliflerce önem- senmeyip üzerinde durulmadan halka seçimin teker teker getiri ve götürüleri anlatılsaydı sonuç “ha- yır”ların üstünlüğünü sağlardı. Hatipler duygusallıktan sıyrıla- madılar. Son günlerde Sayın Kı- lıçdaroğlu dizginleri ele aldıysa da zaman yetmedi. Tek başına 77 il ve yüzlerce ilçede halkın CHP’den beklediği sıcaklıkla ku- caklaşmasına karşın aldatmala- rı tam olarak gideremedi. Burada açıklıkla dile getirme- liyim ki örgütün çalışma tempo- su da çok eksikti. İstanbul il baş- kanı makama gelir gelmez aynı genel başkanı gibi gücünün üs- tünde koca kentin dört bir yanı- nı her gün sayısız ziyaret ve toplantılarla dolaştıysa da örgüt aynı performansı tam olarak gösteremedi. Örneğin; Sayın Kılıçdaroğ- lu’nun hayır deme hakkının ay- lar önce yok edilmesi sorunuy- la sandığının bulunduğu yerin il- çe görevlileri ilgilenseydi bu sui- kast olabilir miydi?.. Bununla da gece gündüz yağmur, sel, aşırı sıcak demeden yurdun dört ya- nına miting ve toplantılara koş- turan genel başkan mı ilgilen- meliydi? Bunlar tüm CHP’lilere ders olmalı, yakın zaman içinde yapılacak olan genel seçimde ik- tidara yönelik çalışmaları vatan görevi bilerek ayağa kalkılmalı. Aksi halde laik, demokratik, sosyal, Atatürk cumhuriyetine elveda deneceği, yerine İslam cumhuriyetinin BOP paralelinde gelişip amaçları olan parçalan- mayı RTE’yle birlikte getireceği göz ardı edilmemeli! Bu ve daha birçok nedenler- le CHP statükocu yönetim yeri- ne her bölgede Trakya, Ege ve Akdeniz halkının bile yetersiz olabilecek yapısını sola açılacak tüzük ve programlarla, örgütü bi- linçlendiren çalışmalarla halkla bütünleşmelidir. Bu çalışmalar- da eskiden olduğu gibi gençlik ve kadın kollarını harekete ge- çirip onlara gereken özeni gös- tererek başarı sağlanmalıdır. Aksi halde RTE bugüne kadar Türk halkının görmediği hüner- li liderliğiyle hep iktidarda kala- caktır. Bu da laik, demokratik, sosyal cumhuriyetin sonu ola- caktır. Şu anda RTE Anayasa Mah- kemes’ini ele geçirmiş olsa da HSYK’ye seçilecek 7 hâkim hu- kuka bağlılık inançlarıyla isteni- leni yapmayacaktır. Bu durum- da ülkeyi ancak yenilenebilecek CHP kurtarabilecektir. CMYB C M Y B DÜZ ÇİZGİ ÜMİT ZİLELİ Niçin Erken Seçime Gitmiyorlar?.. Ortaoyunu Görüntüsünde Referandum! KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hetiyatrosu@mynet.com SAYFA CUMHURİYET 16 EYLÜL 2010 PERŞEMBE 14 HARBİ SEMİH POROY HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Eskişehir’in Se- yitgazi ilçesinde, Batõ Anadolu’nun ilk kenti sayõlan buluntu yeri. 2/ Vücutta biriken azotlu bileşik... Dondurulmuş kre- ma. 3/ “Geceler” anlamõnda eski sözcük... “Pence- reden kar geliyor / Gurbet bana --- geliyor” (Türkü). 4/ Türkmenistan’õn plaka imi... Erzurum yöresine özgü, yoğurt ve yar- mayla yapõlan çorba... Eski Mõsõr’da güneş tan- rõsõ. 5/ Palamut balõğõnõn iri bir türü. 6/ Kumaş- lardaki benek... Bir nota. 7/ Bireyin kendini baş- kalarõnõn yerine koya- bilme yetisi... Belirti. 8/ Ünlü bir Hint destanõ. 9/ Top- rak üstündeki yükseklik, doğal set... Bir şeyin erebi- leceği uzaklõk; menzil. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kayseri ilindeki ünlü höyük. 2/ Faiz... Hac zama- nõ dõşõnda Kâbe ve diğer kutsal yerleri ziyaret etme. 3/ Romanya’nõn para birimi... Uzun tüylü kalpak. 4/ Ti- fo gibi bazõ hastalõklara eşlik eden kas zayõflõğõ. 5/ La- boratuvarlarda yüksek õsõ elde edilen araç... Tantal ele- mentinin simgesi. 6/ Siper, hendek... Diyarbakõr yö- resine özgü, sütle yapõlan bir hamur tatlõsõ. 7/ Ülkemiz sularõnda yaşayan ve “şip” de denilen mersinbalõğõ tü- rü... Bir cetvel türü... Utanç duyma. 8/ Eski Yunan kent- lerinde pazaryeri... Kayõnbirader. 9/ “O yer” anlamõnda kullanõlan sözcük... Bir nesnenin uzayda kapladõğõ yer. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 T E R M O N İ E E D E G Ü V E Z R A M P A E K O M B O N U S G İ V E T S İ D E Y A T B U İ L E T İ Y O L O J İ O K E Y D O N O Z O N F A N 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 e-posta: umitzileli@gmail.com Günlerdir düşünüyorum… Böyle bir halkoylamasının ardından ne yazılır?. Duygularım mı?. Evet, üzgünüm, kaygılıyım; toplumdaki ayrışmanın keskinleşmesinden, yönetimin despot bir diktatörlüğe dönüşmesinden büyük endişe duyuyorum.. Ama asla umutsuz değilim!. Her türlü zorbalığa, baskıya, şantaja, rüşvete karşın seçmenin yüzde 42’sinin “hayır” oyu vermesi umutlu olmam için yeterli bir neden.. Benim, “Bu ülkenin aydınlık insanları” olarak nitelediğim bu kitlenin karşısında “umutsuzluk” sözcüğünün bırakın kullanılması, düşünülmesi bile asıl büyük ihanettir!.. 16 milyon “aydınlık insanın” önünde saygıyla eğiliyorum.. Bu halkoylamasının asıl belirleyicisi, sandığa gitmeyen 13 milyon seçmendi (yüzde 26.3).. Ve ben, Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da boykota katılan yurttaşları bir tarafa ayıracak olursak, yaklaşık 10 milyon seçmenin ağırlıklı olarak bu iktidara muhalif insanlardan oluştuğunu düşünüyorum.. Muhalefetin bugünden başlayarak, bu kitleyi seçim sandığına çekmenin çaresini yaratması gerekiyor. Bu çareyi yaratmanın biricik koşulu ise çok basit bir formül: - İktidara gelince ne yapacağını ve nasıl yapacağını anlatmak... Bunu anlatması ve yoksul, ezilmiş kitleleri “verdiği sözleri yerine getireceğine” inandırması gereken tek parti ve tek lider var: - CHP ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu!.. Unutmayın; genel seçim, referandumdan çok farklı bir oylama.. Eğer Tayyip Bey ve kurmayları, alınan yüzde 58’lik oranın genel seçimde çantada keklik olduğunu düşünselerdi, bir saniye bile düşünmeden erken seçime giderlerdi.. Ama dikkat edin; adını bile anmıyorlar!.. Siz bakmayın yanaşma kalemlerin “AKP oyları yüzde 50’ye dayandı” çığlıklarına.. Kendinizi Tayyip Bey’in yerine koyun; böyle bir orandan emin olsanız, bir dakika durur muydunuz?. - Gitmiyorlar, gidemiyorlar, çünkü o oy oranının neredeyse yarısının kendi oyları olmadığını biliyorlar!.. Bu referandumun özetine gelince: - 12 Eylül darbesi akıl almaz yalanlara alet edildi.. Evet oyu verenler “Cuntacılar yargılanacak” sloganının nasıl bir aldatmaca olduğunu en kısa zamanda görecekler.. İnsan onurunu ayaklar altına alacak denli vahşi kampanya sürecinde, en kutsal duygular hatta korkular acımasızca sömürüldü. O çok sözü edilen “ileri demokrasiye geçiş” sözlerinin nasıl büyük bir yalan olduğu, Anayasa Mahkemesi ve HSYK halledilince gayet net bir şekilde ortaya çıkacak.. Şimdiden pişirilmeye başlanan “Başkanlık Sistemi”nin nasıl bir “Tek Adam” rejimi, nasıl bir “Padişahlık Sistemi” olduğu da hiçbir kuşkuya yer kalmayacak şekilde anlaşılacak… Kısacası görev yine bu ülkenin aydınlık insanlarında.. Muhalefeti ateşleyecek olan da, ödünç oylarla sandığa gitmeyenleri kazanacak olan da her zaman olduğu gibi yine yurtseverler olacak... - O zaman, haydi görev başına!.. Bir Yurtsevere Mektup (79) Sevgili kardeşim Balbay, gerçekten “kepazelik” demenin bile az geleceği bir kampanya süreci sonunda halkoylamasında “evet” çıktı. Bu sonuçla birlikte 10 ay sonraki genel seçimler daha da büyük önem kazandı. Muhalefet partilerinin bunun bilincinde olduğunu umuyor ve diliyorum... Görev, olanca ağırlığıyla yine yurtseverlerin omzunda.. Aklımızda, yüreğimizde siz, yine yollara düşecek, bıkmadan, usanmadan gerçekleri tüm çıplaklığıyla anlatmaya devam edeceğiz. Seni ve tüm yurtseverleri, dışarıdaki milyonlar adına, bir yurtseverin tüm gücü, sıcaklığı ve özlemiyle kucaklıyorum kardeşim… Bakanlõk Türkiye’nin önde gelen müzelerinin ihale sürecini kamuoyundan kaçõrõyor SELDA GÜNEYSU/ MURAT KIŞLALI ANKARA - Aralarõnda “İstan- bul Ayasofya Müzesi, Topkapı ve Harem Bölümü, Efes Örenyeri, Göreme Açık Hava Müzesi”nin de bulunduğu, Türkiye’nin en önde gelen 48 müze ve örenyerinin gişe kontrol sistemlerinin özelleştiril- mesi ihalesi başladõ. Kültür ve Turizm Bakanlõğõ, iha- leye kaç firmanõn katõldõğõ ve bun- larõn isimleri dahil ana bilgilerini açõklamazken, Cumhuriyet’e bilgi veren bir bakanlõk yetkilisi, “Ba- kanlık bundan önce yapılan mü- ze ve örenyerlerinin satış mağa- zaları ihalesinde olduğu gibi bu ihaleyi de basından ve kamuo- yundan kaçırıyor” diye konuştu. Şartnameye göre ihaleyi alan yüklenici, aynõ zamanda işi denet- leyecek. Yüklenici teklifiyle bilet fi- yatlarõ artabilecek, şartnamede be- lirtilmeyen “yeni ürün ve alanlar” da pazarlanabilecek. Bakanlõk yetkilileri, Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay’õn 28 Haziran’da duyurduğu ihaleye Cumhuriyet’in õsrarlõ sorularõna karşõn, şimdiye dek kaç firmanõn ka- tõldõğõ ve katõlan firmalarõn bilgile- rini vermedi. Yetkililer, “İhalede şimdiye ka- dar kaç firma teklif verdi, bu firmalar kimler, ihale süreci na- sıl işleyecek” sorularõnõ, “Bu bil- gilerin tümü sonuç aşamasında açıklanacak. Bu süreçten önce bilgi verme- miz kesinlikle yasak. İhale süre- ci başladı, bir hafta devam ede- cek” şeklinde yanõtladõ. İhalenin basõna kapalõ yapõlmasõ ve Anadolu Ajansõ tarafõndan da iz- lenmemesi dikkat çekti. İhale süreci ve şüpheler Bakanlõğõn ihale şartnamesine göre zorunlu belgeleri uygun bulu- nan istekliler, dünden itibaren birer saatlik sunumlarla “Faaliyet Pro- jesi Teklifleri”ni sunacak. Şartna- meye göre her işgünü en fazla dört sunum yapõlacak. Bakanlõk yetkili- lerinin ihalenin bir hafta kadar sü- receğini belirtmelerinden, ihaleye 15-20 firmanõn katõldõğõ sonucu çõ- kõyor. İhale şartnamesinin bazõ hüküm- leri ise şöyle: Kültürel miraslar ‘işyeri’ oldu: Şartnamede müze ve örenyerleri “iş- yeri” olarak tanõmlandõ. Yüklenici aynı zamanda de- netleyici: Şartnameye göre “mal ve hizmetler anlamında yüklenici faaliyetlerini denetleyecek” Proje Denetleme Grubu (PDG) üyeleri arasõna, yüklenicinin atayacağõ Pro- je Geliştirme Grubu (PGG) başka- nõ da katõlõyor. Böylece projeyi de- netleyecek grup içinde yüklenicinin elemanõ da bulunacak. Giriş fiyatları artabilecek: Şart- namede “fiyat belirlemeleri Ba- kanlık tarafından yapılacak, yük- lenici belirtilen konularda teklif getirebilecektir” denilerek müze ve örenyerlerine girişlerdeki fiyatlarõn artõrõlmasõnõn önü açõldõ. İhale kapsamı genişletildi: Şart- nameye “başta İstanbul olmak üzere, İzmir, Antalya, Muğla, Nevşehir illerindeki ziyaret alan- larına veya kültür turizmine hiz- met edecek başkaca alanlara” ifadesi eklenerek, 48 müze ve ören- yeri dõşõndaki yerler de ihale kap- samõna alõndõ. Gelirde sınır yok: Şartnamede sayõlan gelirlerin yanõ sõra “başka- ca gelir elde edilmesi”nin de “mümkün olup teklif edilebilece- ği” ifade edildi. Müzelerde ‘sır’ ihale... Türkiye’nin en önde gelen 48 müze ve örenyerinin gişe kontrol sistemlerinin özelleştirilmesi ihalesi başladı. AYASOFYA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear