29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA 13 EYLÜL 2010 PAZARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 13 Eylül Oslo Y 17 Helsinki Y 16 Stockholm Y 16 Londra Y 18 AmsterdamY 18 Brüksel Y 18 Paris PB 21 Bonn Y 18 Münih Y 23 Berlin Y 18 Budapeşte B 22 Madrid B 31 Viyana Y 20 Belgrad PB 22 Sofya B 18 Roma Y 24 Atina Y 24 Zürih Y 17 Moskova B 17 Aşkabat B 23 Taşkent B 24 Bakû A 27 Bişkek B 18 Tiflis Y 28 Kahire B 32 Şam B 31 İstanbul Y 24 Edirne B 25 Kocaeli Y 22 Çanakkale B 23 İzmir PB 25 Manisa Y 27 Denizli PB 28 Zonguldak Y 18 Sinop Y 25 Samsun Y 23 Trabzon Y 27 Giresun Y 23 Ankara Y 23 Eskişehir Y 20 Konya Y 27 Sıvas B 29 Antalya PB 31 Adana Y 33 Mersin Y 33 Diyarbakır B 34 Şanlıurfa B 33 Mardin A 30 Siirt A 34 Hakkâri B 29 Van B 25 Kars PB 28 Ülkemiz geneli par- çalı ve çok bulutlu, Mar- mara’nın doğusu, İç Ege, Sivas dışında İç Anadolu Bölgesi’nin ta- mamı, Batı ve Orta Ka- radeniz’in kıyı kesimle- ri ile Balıkesir, Manisa, Isparta, Mersin, Adana, Osmaniye,Hatay, Rize ve Ardahan çevreleri sağanak ve gök gürül- tülü sağanak yağışlı ge- çecek. Yağışların; Ko- caeli, Sakarya, Bursa, Bilecik, Düzce, Kütahya, Zonguldak, Giresun, Trabzon, Rize ve Hopa çevrelerinde kuvvetli ol- ması bekleniyor. Türkiye’nin iç ve dış gündemini aylardır tekeline alan referandum süreci nihayet dün sona erdi. Dün akşam itibarıyla ortaya çıkan siyasi bilanço şöyle: MHP’den kayma: Oylama sonuçları MHP’nin tabanında dikkat çekici kaymaya işaret ediyor. Bartın ve Osmaniye gibi 2009 yerel seçimlerini kazandığı illerin büyük bölümünde “evet” çıkması belki de sonuçta en belirleyici etkenlerden biriydi. Bahçeli’nin ilk açıklamasını MHP’de bir özeleştiri yerine, Kürt sorunu üzerinden iktidara yönelik tavrın daha da keskinleşeceği biçiminde yorumlamak mümkün. CHP ve Kılıçdaroğlu: Kılıçdaroğlu rüzgârı sayesinde ‘hayır’ oylarının ‘evet’lerle başa baş çıkacağı beklentisindeki CHP kurmaylarının yüzleri gülmese de CHP geleneksel kalelerini korumayı başarmış gözüküyor. Adana ve İzmir’de çıkan net “hayır” oylarının yanı sıra, Ankara ve İstanbul’da farkın çok açık olmaması AKP’nin bu büyük illeri oy deposu olarak görmesinin güçleştiğini ortaya koydu. Laiklik ve Cumhuriyet’in kazanımları konusunda duyarlı seçmenin AKP’ye olan güvensizliği bu referandumda bir kez daha pekişti. Kılıçdaroğlu’nun oy kullanamaması CHP gibi bir siyasi parti ve lideri için büyük bir ihmaldir. Lider olarak girdiği ilk sınavda yapılan bu ihmal, kendisinin küçük bir hatasını bekleyen CHP içindeki muhalif kesimleri harekete geçirebilir. Sahil-Anadolu kemikleşmesi: Halkoylamasında, yerel seçimde ortaya çıkan Türkiye haritasına benzer bir tablo ortaya çıktı. Erdoğan, “kumsallar partisi” dediği CHP’nin kıyı şeridi illerindeki kalelerinde gedik açamadı. Ancak CHP ve MHP de AKP’nin İç Anadolu, Karadeniz ve Doğu Anadolu’daki üstünlüğünü kıramadı. Hatta, 2009 yerel seçimleri haritasında Anadolu içinde küçük adacıklar gibi görünen kendilerine bağlı belediyelerin bulunduğu illerde bile “hayır” oyu çıkaramadı. AKP ve Erdoğan: Erdoğan açısından başarı sayılması gereken sonuç, 2011 genel seçimleri için büyük moral, 2012 cumhurbaşkanlığı seçimleri için de prova niteliği taşıyor. Konuşmasının başında “Bu gece evet diyenler de hayır diyenler de kazandı” cümlesiyle 2007 seçimleri arkasından yaptığı uzlaşma mesajları içeren balkon konuşmasına benzer mesajlar vereceği beklentisi yaratan Başbakan, sözlerinin devamında kampanya konuşmalarındaki sert üslubuna dönerek uzlaşmayı dışladı. Bu tutumu, “Bundan sonraki süreçte toplumun yüzde 42’sinin kaygılarını dikkate almayacağı” izlenimi yarattı. BDP ve Güneydoğu: BDP boykot hedefini tutturarak, “referandum içinde kendi referandumunu yaptırma” stratejisinde başarılı oldu. Ancak bunu AKP ile pazarlığa dönüştüremedi. Boykota katılmayan seçmenin tek tercihinin “evet” olması bölgede hâlâ sadece AKP ve BDP-PKK çizgisinin etkili olduğunu ortaya koydu. Başbakan Erdoğan’ın dün “sandığa gitmeyenler de saygıdeğerdir” sözleri sonrasında gözler 20 Eylül’de sona erecek eteşkes ve sonrasında Kürt sorununda izlenecek yönteme çevrildi. Gülen Hareketi: İlk kez bu referandumda taraf tutarak yoğun bir ‘evet’ kampanyası yürüten Fethullah Gülen, siyasette oldukça belirleyici konuma yükseldi. Kampanya süresince Gülen cemaati ile igili iddialar konusunda sessiz kalan Başbakan Erdoğan’ın dün gece “Okyanus ötesinden destek verenler” diyerek doğrudan Gülen’e teşekkür etmesi de bunun etkisini ortaya koydu. Bu sonuçlar ışığında, önümüzdeki genel seçimlere kadar Türkiye’nin gündemini BDP’nin boykot kararıyla kritik bir noktaya gelen Kürt sorunu, başkanlık sisteminin de içinde yer alacağı yeni anayasa tartışmaları ve cumhurbaşkanlığı seçimi konularında Başbakan Erdoğan’ın tavrının belirleyici olacağını söylemek kehanet sayılmaz. ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER Referandum Bilançosu utku.cakirozer@cumhuriyet.com.tr AÇI MÜMTAZ SOYSAL Rüzgârsız Toplum SONUÇLAR iki türlü yorumlanabilir. Tablo, bir bakıma, son birkaç genel seçimin sonuçlarından farklı değil. Üç aşağı beş yukarı aynı oranlar, aynı oy haritaları. Teker teker ayrıntıya girmek gereksiz. Bu açıdan bakınca, bir genel seçim denmese bile, en azından bir çeşit kamuoyu yoklaması da denebilir. Böyle olunca, bunun bir referandum olmadığı, anayasa değişikliklerinin doğru dürüst konuşulmadığı da söylenebilir. Ama “Bu parlamentonun bütünüyle ele alıp üzerinde çalıştığı, çeşitli önerilerin görüşülerek uzlaşmalara dönüştürüldüğü bir değişiklik olmadı, oylanan düpedüz bir AKP anayasasıdır” denmiyor muydu? O halde, yaklaşık yüzde 58 oyla kabul edildiğine göre, yalnız hukuken değil, siyaseten de “halk tarafından da kabul edilmiş” bir anayasa değişikliğinden başka nedir bu? O halde, boykot girişimleri de pek parlak sonuç vermediğine göre, bu gerçeğe nokta koyup anlamı üzerinde düşünüp geleceğe bakmak gerekmez mi?.. Şöyle bir düşünürseniz, tablodan büyük ve çabuk bir gelişme beklemek olur mu? Basketbol maçı değil ki bu, beş salise içinde dengeler değişiversin? Hele “denge” dediğimiz, özde bir durgunluk ya da tıkanıklık anıtı ise? Evet, bir denge ama, iki yanı durgun ve tıkanık. Bir yanda, bin küsur yıl önce ortaya konmuş ve çağına göre belki sınırlı ölçüde “devrim” sayılabilecek inançlar ve bugünün dünyasında hâlâ onlardan medet uman siyasal düşünceler. Bir bakıma durgunluk değildir de nedir bu? Çeşitlilik ve enerji doğurabilecek bir diyalektik arayışını yine din kaynaklı tarikatlarda arayan bir siyasal akımdan ileriye dönük olarak ne beklenebilir? Evet, bir denge ama, bir yanında cihana parmak ısırtmış olağanüstü bir cumhuriyeti, kuruluşu sonrasında yarım yüzyıl bile geçmeden soluksuz bırakan, devrimciliğini söndüren, özgünlüğünü ve eşsizliğini unutup dışarılarda modeller arayan, ekonomik kazanımlarını yabancılara kaptıran, gençlerini ufuksuzluğa sürükleyen yorgun bir cumhuriyetçilik. Bu bir tıkanıklık değil midir? Durgunluk ve tıkanıklık arasındaki dengeden dinamizm doğar mı? Daha doğrusu, kimsenin güçlü rüzgâr estirmediği bir ummanda yeni ufuklara yelken açılır mı? Bu rüzgârı, sekiz yıl iktidar keyfi sürmüş bir iktidar estirmez. Böyle durumlarda yeni rüzgâr estirmek muhalefetlerin görevi olmalı. Ciddi kalkınma planları, toprak reformu, yeni yönetim mekanizmaları, eğitim ve teknoloji atılımları nerede? Kısır kampanyalar rüzgâr estirir mi? Halkoylamasından çıkan ders hiç olmazsa bunları düşündürebilirse, verilen “hayır” oyları ancak o zaman gerçekten herkesin işine yaracak doğru hayırlara vesile olabilir. 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Öğrenme Yetersizliği... “Öğrenme yetersizliği” temel sorunumuzdur. Bu sorun bir hastalıktan kaynaklanmıyor. Zihinsel tembellik, düşünmeyi öğrenmemiş olmak, kalıpyargılar alışkanlığı, sorumluluk almayı sevmemek bir araya gelince ortaya çıkıyor. Bugün 13 Eylül 2010 Pazartesi. Referandum yapıldı ve sonuçlar alındı. Bu yazıyı sonuçları bilmeden, cumartesi sabahı yazıyorum. İki seçenekten birisi kazanmış olacak: Evet ya da Hayır. Her iki sonuç da kendi yandaşlarına “öğretecek mi”. Kanım, ne yazık ki olumsuz olacak. Eğer “evet” kazanırsa, siyasal iktidar, yaptığı her şeyin onaylandığı yanılgısına düşecek ve durumu kavrayamayacak. “Evet” kazanırsa, “Hayır” diyenler de “durumun artık umutsuz olduğu” yanılgısına düşecek. Eğer “Hayır” kazanırsa, siyasal iktidar ve yandaşları tutumlarını daha da önyargılı sürdürmeye çalışacaklar. “Hayır”ı kazananlar ise kendilerini artık iktidara gelmiş sanacaklar ki bu da yanılgıların en büyüğü olacak. Çünkü, toplumdaki “öğrenme yetersizliği” sadece bir kesimin sorunu değil, bütün toplumun ortak sorunu. Öğrenme yetersizliği. Kendi yetersizliğini fark etmeyen yanlış bir özgüven. Duruma nesnel bakamamaktan kaynaklanan bir körlük. Önyargılara kapılmaya hazır bir zihinsel tembellik. Her şeyde başkasını suçlamaya hazır bir sorumluluk almama hastalığı. Kendi çıkarını kollamaya dönük bir kurnaz çıkarcılık. İşte bu durum bütün toplumsal gelişmemizi baltalıyor. Şu sınavlardaki kopya rezaletine bakınız. Bu durumu göreceksiniz. Uzun vadeli çalışma yerine kısa vadeli kurnazlık. Başkalarının hakkı mı? Beni kim düşünüyor ki? Namussuzluk mu? Kim yapmıyor ki? Sorumsuzluk mu? Neden hep benim derdim olsun ki? Yalancılık mı? Herkesin yalan söylediği yerde mi soruyorsun? Sahtekârlık mı? Gemisini kurtaran kaptan devrinde mi? Geriye ne kalıyor o zaman? Namuslunun aptallığı. Hile yapmayanın kayıpları. Başkasını düşünenin sefaleti. Öğrenme yetersizliği. Öğrenmeyi öğrendiğimiz zaman nelerin yapılabileceğini ise Ulusal Basketbol takımımız ortaya koyuyor. Akıllı savunma, hızlı hücum, rakibe göre strateji ve taktik. Koçları başarılı, takım başarılı. Ama toplum bu başarıyı anlamaktan çok zafer sevincini yaşamayı yeğliyor. Kazanırsak “yaşasın”, kaybedersek “kahrolsun” arasında bir gelgit. Ne nasıl kazandığını biliyorsun, ne neden kaybettiğini anlıyorsun. Coşku ile kahrolma arasında yaşanan olaylar. Öğrenme yetersizliği. Ya “aslanlar kabarışı” ya “bırak bunları” çöküşü. Akıldan uzak duygusal çalkantılar. Sporun böyle. Eğitimin böyle. Politikan böyle. Sağlığın böyle. Sonu ne mi olacak? Onu da göreceğiz. Öğrenmenin bedeli var. Ödeyecek ve öğreneceksin... erdalatak@gmail.com mumtazsoysal@gmail.com Yurt Haberleri Servisi - Anayasa re- ferandumunda yine sandõk başõnda kav- galar yaşandõ. Referandumda boykot kararõ alan BDP’nin Şanlõurfa Milletvekili İbrahim Binici, saat 14.00 sõralarõnda Şanlõurfa Direkli İlköğretim Okulu’nda başkalarõ- nõn yerine oy kullanõldõğõ duyumunu aldõ. Bunun üzerine okula giden Binici, oku- lun ikinci katõnda usulsüzlük yapõldõğõ iddia edilen 1088 nolu sandõğõn başkanlõ- ğõnõ yapan İbrahim Halil Özen ile tartõş- maya başladõ. Kõsa süre içerisinde gerilen ortamda, Özen ile milletvekili Binici ve beraberindekiler arasõnda arbede çõktõ. Birbirine tekme ve tokat ile vurmaya baş- layan grup, oy kullanmaya giden yurttaş- lar ve okulda görevli polisler tarafõndan güçlükle ayrõldõ. Yaşanan arbede sõrasõn- da 1088 nolu sandõk da ikinci katõn pen- ceresinden atõldõ. Sandõk parçalanarak yere düştü. Seçmen zarflarõnõn bir bölü- mü odanõn içine, bir bölümü de bahçeye dağõldõ. Sandõğõn parçalanmasõnõn ardõn- dan, olaylarõn büyümemesi için çok sayõ- da polis okula takviye olarak giderken, yaralanan sandõk başkanõ da çağrõlan am- bulans ile Balõklõgöl Devlet Hastanesi’ne gönderildi. Okul bahçesinde gazetecilere açõklama yapan BDP Milletvekili Binici, iddialarla ilgili sorular yönelttiği sandõk başkanõnõn kendisine saygõsõzca davranõp saldõrmaya kalkõştõğõnõ ileri sürerek, “Sandık başkanının saygısız davranış- larından dolayı bir anda yaşanan geliş- me ile olay çıktı. Sandık başkanı hak- kında tutanak tutup, şikâyetçi olaca- ğım” dedi. Sandõğõn parçalanmasõnõn ar- dõndan İl Seçim Kurulu’ndan bir görevli- nin kontrolünde, kullanõlan zarflar tuta- nakla teslim alõndõ. Bu sandõğa kayõtlõ di- ğer seçmenlerin de kullanacaklarõ oylarõn da yine görevliler tarafõndan tutanakla teslim alõnacağõ belirtildi. Mardin’in Midyat ilçesine bağlõ Çal- dere köyünde de oylarõn açõk kullanõl- masõ için yurttaşlarõn zorlandõğõ ileri sürüldü. İddialara göre, “hayır” oylarõ “evet”e dönüştürüldü, oy kullanma- yanlarõn yerlerine de “evet” mührü ba- sõlarak sandõğa atõldõ. Kalbi heyecana dayanamadı Malatya Sümer İlköğretim Okulu’nda- ki 1216 nolu sandõkta AKP adõna görev yapan Bedir Şimşek (54) kalp krizi ge- çirdi. 112 acil servis ekiplerinin müdaha- le ettiği Şimşek, daha sonra ambulans ile Beydağõ Devlet Hastanesi’ne kaldõrõldõ. Şimşek, tüm müdahalelere karşõn kurta- rõlamayarak yaşamõnõ yitirdi. Referandum süresince farklõ partilerin sandõk görevlileri birbirlerine girdi Sandõk başõnda kavga vardõ Onlarcakişigözaltınaalındı AKP’lilerAtatürk rozetinekatlanamadı TEVFİK AKBAŞ AYDIN - Aydõn’daki referandum oylamasõnda AKP’liler “Atatürk rozeti krizi” çõkardõ. AKP’liler, Cumhuriyet İlköğretim Okulu’ndaki CHP’li sandõk başõ görevlilerinin yakalarõndaki Ata- türk rozetlerine itiraz etti. AKP Aydõn İl Başkanõ Sa- dık Atay, bina sorumlusu olarak görev yapan Okul Müdürü Yaşar Özcan ve polislerden yaka- larõnda Atatürk rozetleri bulunan parti görevlileri- ne müdahale etmesini istedi. Bunun üzerine bir em- niyet görevlisi yakalarõnda Atatürk rozeti taşõyan- larõn “seçim yasakları gereği” bunlarõ yakalarõndan çõkarma- sõnõ istedi. Okulda bulunan CHP Merkez İlçe Başkanõ Ba- rış Altıntaş ve diğer CHP’liler buna itiraz etti. Altõntaş, “Ya- kamda bölücü bir örgütün ro- zetini taşımıyorum. Yakam- dan da asla çıkartmam. Çı- karacak güç varsa çıkarsın” dedi. Eski CHP il yönetim kurulu üyelerinden Mef- küre Karabıyık da “O zaman okulun dersha- nelerinde ve salonlarında bulunan Atatürk pos- terlerini de seçim yasağı diye indirin” diye bağõrdõ. İl seçim kurulunun Atatürk rozetinin yasak kap- samõnda olamayacağõnõ bildirmesi üzerine tar- tõşma sona erdi. AKP Aydõn İl Başkanõ Atay ve polis görevlilerinin tutumunun seçim kuruluna tutanakla aktarõldõğõ kaydedildi. Altõntaş, daha sonra yaptõğõ açõklamada, Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu’nda, 1292 numaralõ sandõk- ta bir, 1294 numaralõ sandõkta ise dört kişinin mükerrer oy kullandõğõnõ söyledi. Aydõn Em- niyet Müdürü Tacettin Kurt da, olayõ doğru- layarak soruşturma başlatõldõğõnõ söyledi. Yurt Haberleri Servisi - BDP’lilerin boykot çağrõsõnõn etkili olduğu başta Gü- neydoğu kentleri olmak üzere birçok şehir- de dün oy işlemi başladõğõ andan itibaren ger- ginlikler yaşandõ. Oy kullanõlan okullara mo- lotofkokteylleri atõldõ. Birçok kentte de oy kullanan yurttaşlarõ tehdit ettikleri iddiasõyla onlarca kişi gözaltõna alõndõ. Mersin’de yüzleri maskeli bir grup, Hatice Uluğ İlköğretim Okulu ile Mimar Sinan İlk- öğretim Okulu çevresinde toplanarak binalarõ taşladõ, okulun dõş kapõsõna doğru molotof kok- teyleri attõ. Saldõrõda bir otomobil ve bir kam- yonet yandõ. Polis ekipleri oy kullanmaya gi- den yurttaşlarõ güvenlik çemberi içine alarak olay mahallinden uzaklaştõrmaya çalõşõrken BDP Akdeniz İlçe Başkanlõğõ binasõ önünde toplanan gruplar taşlõ saldõrõlarõnõ sürdürdü. Po- lis, BDP Akdeniz İlçe Başkanlõğõ binasõnõ ab- lukaya aldõ ve aralarõnda BDP İl Başkanõ Ci- han Yılmaz’õn da bulunduğu grubu bölgeden uzaklaştõrdõ. Olaylar sõrasõnda bir kişi yarala- nõrken 10 kişi gözaltõna alõndõ. Şõrnak’õn Kum- çatõ beldesinde Kumçatõ İlköğretim Okulu’na giden korucular, BDP’li müşahitlere silah, bõ- çak ve satõrla saldõrdõ. Saldõrõda yaralanan 15 kişi hastaneye kaldõrõldõ. Yaralõlardan 3’ünün durumunun ağõr olduğu belirtildi. Batman’da çõkan olaylarda 6 polis, taşlar ne- deniyle yaralandõ. Çatõşmalarda 4 kişi gözaltõna alõndõ. Önceki geceden itibaren yapõlan ev bas- kõnlarõnda referandumda boykot çalõşmasõ yü- rüten 54 kişi gözaltõna alõndõ. Mardin’deki olay- larda da en az 7 kişi gözaltõna alõndõ. Halk ara- sõnda “Mele” olarak adlandõrõlan “Nuri” adõn- daki bir imamõn, halkõ “evet” tercihi kullan- malarõ yönünde etkilemeye çalõştõğõ ancak taş yağmuruna tutulduğu belirtildi. İmam ve eşi oyunu kullandõktan sonra polis gözetiminde evi- ne götürüldü. Van’da referandum öncesinde ma- halle muhtarlarõna ve vatandaşlara sandõğa gitmemeleri yönünde baskõ yaptõğõ belirtilen 19 kişi gözaltõna alõnõrken 11’i çõkarõldõklarõ mah- kemece tutuklandõ. Oy kullananlarõ tehdit et- tikleri gerekçesiyle Hakkâri’de 2, Ağrõ Doğu- beyazõt’ta 3, Iğdõr’da 2 kişi gözaltõna alõndõ. O Y T A Ş I Y A N A R A C A R O K E T L İ S A L D I R I Yurt Haberleri Servisi - Hakkâri’nin Ağaçdibi köyünde referandumun tamamlanmasõnõn ardõndan, sandõk kurulu başkanõ sonucu İlçe Seçim Kurulu’na teslim etmek üzere yola çõktõ. Bu araca koruma sağlayan zõrhlõ araca teröristler uzun namlulu silahlar ve roketatarla saldõrdõ. Saldõrõda zõrhlõ araç hasar görürken, 1 asker yaralanarak hastaneye kaldõrõldõ. Hakkâri Valisi Muammer Türker, saldõrõya güvenlik güçlerinin anõnda karşõlõk verdiğini ve bölgede çatõşmalarõn sürdüğünü söyledi. Vali Türker, bölgeye takviye ekip ve helikopterin de sevk edildiğini belirtti. Mersin’de oy vermeye gi- den yurttaşlar maskeli bir grubun tacizine uğrayınca polis kordonu altında oy vermeye gitti. Olaylarda iki araç yakıldı. (AA) Obama’dan referandum telefonu ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - ABD Başkanõ Barack Obama Başbakan Tayyip Erdoğan’õ dün tele- fonla arayarak referandum ve Dünya Basketbol Şampiyonasõ hakkõnda konuştu. Görüşmeye yönelik Beyaz Saray’dan yapõlan yazõlõ açõklamada “Başkan Obama bugün Türkiye’de yapılan referanduma katılımın yansıttığı üzere Türkiye’nin demokrasisinin canlılığının altını çizdi” denildi. Obama’nõn Erdoğan’õ 2010 Dünya Basketbol Şampiyonasõ çerçevesinde Türkiye-ABD karşõlaşmasõ sõra- sõnda aradõğõnõn belirtildiği açõklamada Başkan Obama’nõn Erdoğan’õ Türkiye’nin “olağanüstü bir turnuvaya ev sahipliği yaptığı için kutla- dığı” da ifade edildi. Açõklamada Obama’nõn, Erdoğan’a ABD takõmõnõ tuttuğunu ancak kim kazanõrsa kazansõn her iki takõmõn da mükem- mel basketbol oynadõğõnõ söylediği iletildi. BAŞBAKAN ERDOĞAN’I ARADI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear