25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Kurtların Sessizliği Sessizlikle boğma girişimi sürüyor. Medya’nın, kaçınamadığı üç beş yazı ve programdan sonra yine neredeyse örgütlü bir suskunluğa bürünmesi bir yana, daha önemlisi, cemaat hesabına yazılmak kaydıyla, anlaşılabilir sessizliğidir. Hanefi Avcı hakkında açılmış bir idari soruşturma, Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili’nin, kitaptaki iddiaları soruşturmaya dönüşmesi umudunu taşıdığımız incelemeye alması ve nihayet kitapta adıyla sanıyla belirtilen “Ömer”in “artık bu bir soruşturma konusu olmuştur, sakın ola yazı yazmayın, program yapmayın” ültimatomu... Hepsi bu kadar. Öyle sanıyorum ki “Ömer”in ültimatomu çok etkili olmuştur. Yani kısacası anlaşılan odur ki “cemaat” “susun!” demiştir. Suskunlukla, sessizlikle boğmanın nedeni budur. “Cemaat” sözcüğünü tırnak içinde yazmamın nedeni de budur. Çünkü yaşadığımız çağda gelişen, yani aydınlanmayı aşmanın sıkıntılarını çok yönlü olarak yaşayan dünyanın karşısına çıkarılan cemaat olgusu ile, dünyanın pek çok ülkesinde hayat bulan suç örgütlerini “cemaatleri” birbirinden ayırmak gerekiyor. Ayırmak gerekiyor da, birbirinden büsbütün koparmak yanlışına düşmeden yapılması gerekiyor bu analizin. Cemaat, sosyolojik bir olgudur ve bir suç örgütü olarak “cemaatin” beslendiği alandır. Kuşkusuz tekrarında yarar var, kendini aşma sıkıntılarını çokboyutlu olarak yaşayan aydınlanmanın, modernitenin en önemli ve güçlü düşmanıdır. Günümüzün sonradan olma cemaatçi “entelektüellerinin” pek tuttukları geç vakit filozofu Habermas da bu çatışmayı camları koyu siyah güneş gözlüklerinin arkasından anlatmayı seviyor. Habermas amaca uygun olarak, durumu günümüz neoliberallerinin pek sevdiği sözcüklerle tanımlamayı seçiyor. Kendini aşma çabasındaki aydınlanma, “Bilime iman eden katı doğalcılık” olurken cemaat “siyasi olarak yenilenmiş bilinç” olarak meşruiyetin sınırları içine çekilivermektedir. Peki ne olacak? Ne öneriyor geç vakit filozofumuz? Onun önerdiği, Hegel’in “dinin aklın tarihine dahil olduğu” varsayımından hareketle, bilime iman eden aydınlanmanın cemaatle uzlaşmasıdır. (Doğalcılık ve Din Arasında. Habermas. 2009. YKY yayınları) Unuttuğu ise aydınlanmanın bilime iman etmediği, dayandığıdır. Bilimin kuşkularla geliştiği, cemaatin ise dogmalarla kendini dayattığıdır. Bu çatışmadan kim üstün çıkar ? Bunu bilmiyoruz. Bildiğimiz kavganın gittikçe sertleştiği, cemaatlerin dogmalarını giderek katılaştırdıkları ve pek çok yerde devletleştikleri, modern toplumu yenilgiye uğrattıklarıdır. Burada günümüz dünyasında sıkıntılar içindeki kapitalizmin, kârlarını sürekli kılabilmek, kaçınılmaz bunalımlarını atlatabilmek için, “entel” uzmanlarını cemaatle uzlaşmayı teoride, pratikte hazırlamaları ve gerçekleştirmeleri için piyasaya sürdüğünü biliyoruz. Büyük mesafe kaydetmişlerdir. Cemaatin yazıcılarıyla muhabbet içinde, büyük bir coşkuyla karanlık bir geleceğe doğru yürümektedirler. Uzlaşmanın Irak’ta, İran’da, Pakistan’da ABD’de daha pek çok yerde ortaya çıkan sonuçları onları ürkütmüyor, günü kurtarmaya çalışıyor, zafer naraları atarak, deli danalar gibi aydınlanmayı ve onu aşmayı, sosyalizmi savunanlara saldırıyorlar. Bu arada bir “densiz” cemaatin içinden çıkıp da işleri berbat edecek ha!.. Olacak iş değildir. Sessizlikle, suskunlukla boğmanın, “derin” olanaklarla işi kapatma gayretinin arkasında yatan da işte bu kızgınlığın ete kemiğe bürünmesidir. e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B Referandumda kullanõlacak oy pusulalarõ ve mühürler 12 Eylül’e kadar sandõk başkanlarõnõn evinde duracak Oy pusulalarõ korumasõzSİNAN TARTANOĞLU ANKARA - Halkoylamasõnda kul- lanõlacak oy pusulalarõ, mühürleri ve seçmen listeleri 12 Eylül’den 15 gün önce sandõk başkanlarõna emanet edil- di. Mühürlenmemiş ve rahatça açõla- bilecek çuvallar içindeki pusulalar referandum gününe kadar sandõk baş- kanlarõnõn evlerinde duracak. Pusula- larõn 12 Eylül sabahõnda kullanõlaca- ğõ adrese ulaşmadan zarar görmesi du- rumunda yaşanabileceklere karşõ ön- lemler alõnmamasõ dikkat çekti. Yüksek Seçim Kurulu, 25 Ağustos 2010 tarihinde Ankara’da görevlen- dirilen sandõk başkanlarõ için Sarar İlk- öğretim Okulu’nda bir seçim eğitim toplantõsõ düzenledi. Toplantõda san- dõk başkanlarõna oy verme işlemleri sõ- rasõnda uymalarõ gereken kurallar an- latõldõ. Her seçim öncesi gerçekleşen bu toplantõ sonunda seçimlerde kul- lanõlacak oy pusulalarõ, mühürler ve seçmen listeleri dahil tüm belgeler, mühürlenmemiş çuvallarõn içerisinde sandõk başkanlarõna imza karşõlõğõ teslim edilerek 12 Eylül gününe kadar çuvallarõ evlerinde tutmalarõ söylendi. Birçok sandõk başkanõ içlerinde oy pu- sulalarõ da olan mühürlenmemiş çu- vallarla Kõzõlay’a dağõldõ. Hiçbir gü- venlik önlemi olmadan evlerine ken- di olanaklarõyla gittiler. Eğitim toplantõsõnda aldõklarõ talimat gereği sandõk başkanlarõ referandum günü görevli olduklarõ okullara çu- vallarõ kendileri götürecek. Bugüne ka- dar seçmenlerin bilgilerini içeren bel- gelerin ve oy pusulalarõnõn nasõl ko- runacağõ tartõşma konusu olurken oy pusulalarõnõn güvenliğinin nasõl sağ- lanacağõ, pusulalarõn çalõnma tehlikesi karşõsõnda ne tür önlemlerin alõndõğõ sorularõ yanõt bekliyor. Sandõk kuru- lu başkanlarõnõn pusulalarõ sakladõğõ yerlerde ya da görevli olduklarõ bina- ya gidişleri sõrasõnda yaşayacaklarõ bir olumsuzlukla pusulalarõn ortadan kalk- masõ durumunda eksik pusulalarõn referandum günü nasõl tamamlanaca- ğõ sorusu da yanõtsõz kaldõ. Sistem değiştirildi Edinilen bilgiye göre, oy pusulasõ ve diğer seçim dokümanlarõnõn sandõk başkanlarõna, mühürlenmemiş çuval- larla emanet edilmesi yöntemi 2007 yerel seçimlerinde de uygulanmõş ve Ankara’da elektrik kesintisi yaşan- masõndan yola çõkarak seçimde hile yapõldõğõ iddialarõ ortaya atõlmõştõ. 2002 genel seçiminde sandõk gö- revlisi olan Hacettepe Üniversite- si’nden emekli öğretim görevlisi Sema Bülbül, bu seçimlerde böyle bir durumun yaşanmadõğõnõ belirte- rek “2002 genel seçimlerinde, san- dık görevlileri ve partilerin gö- revlendirdikleri kişiler seçim gü- nü sabah saatlerinde bağlı bulun- dukları okullarda hazır bulun- muştu. Onlar geldiklerinde se- çimle ile ilgili belgeler YSK’nin gö- revlendirdiği kişiler tarafından okula getirilmiş oluyordu. Getiri- len çuval kesinlikle mühürlü olur- du. Bizim gözümüzün önünde mü- hürlü çuvalın mühürü açıldı, içe- risinden yine gözümüzün önünde bu belgeler çıkarıldı. Sandık baş- kanları da damgaladı ve oy verme işlemi başladı” bilgisini verdi. Boykot da bir seçenek DİYARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu) - BDP Ge- nel Başkanõ Selahattin De- mirtaş, “Barışın sağlan- ması AKP’nin ‘evet’inden CHP ve MHP’nin ‘ha- yõr’ından daha önemlidir” diye konuştu. Demirtaş, Genel Başkan Yardõmcõlarõ Gültan Kışa- nak ve Meral Danış Beştaş, BDP PM üyesi Ah- met Yıldırım, Büyükşehir Belediye Başkanõ Osman Baydemir ve BDP Diyarba- kõr İl Başkanõ Nijad Yaruk ile birlikte Sümerpark Re- sepsiyon Salonu’nda basõn toplantõsõ düzenledi. Demir- taş, referandumda seçenek- lerin sadece “evet” ve “ha- yır” tercihlerinden oluşma- dõğõnõ, boykotun da üçüncü bir seçenek olduğunu ifade etti. Partisinin başta yeni bir anayasa olmak üzere dile getirdiği taleplerinin gör- mezden gelindiğini ifade eden Demirtaş, BDP’nin boykot kararõnõn yeni bir anayasa için alõndõğõnõ söy- ledi. 13 Eylül’de “evet” ve- ya “hayır” kararõnõn çõkma- sõ durumunda kõyametin kopmayacağõnõ asõl ondan sonraki sürecin önemli oldu- ğunu belirten Demirtaş, “Barışın sağlanması AKP’nin ‘evet’inden CHP ve MHP’nin ‘hayõr’ından daha önemlidir. 13 Ey- lül’den sonra toplumsal barışın sağlanması için na- sıl bir anayasanın yapıla- cağı daha önemlidir. 13 Eylül’den sonra Türki- ye’nin gündemi barışa ki- litlenmelidir” diye konuştu. ‘Boykot kararı kesin’ BDP’nin boykotu esnetip esnetmeyeceği yönündeki soru üzerine Selahattin De- mirtaş, kararlarõnõn kesin ol- duğunu vurguladõ. BDP’Lİ DEMİRTAŞ İstanbul Haber Servisi - İstanbul Valili- ği, yurttaşların TC kimlik numarasını alıp oy kullanabilmesi için Geçici Mobil Nüfus Müdürlükleri oluşturdu. Mobil müdürlükler, bugünden itibaren 14 Ey- lül tarihine kadar, 08.00-23.00 arasında hizmet verecek. Valiliğin açıklamasına göre, Fatih’te Eminönü Yeni Cami Meydanı, Beyoğlu’nda Taksim Meyda- nı, Gaziosmanpaşa’da Cumhuriyet Meydanı, Kadıköy’de İskele Meydanı ve Ümraniye’de Alemdağ Caddesi İG- DAŞ yanında geçici mobil nüfus müdür- lükleri oluşturularak hizmete açılacak. Referandum için mobil ‘müdürlük’ BAŞBAKAN ERDOĞAN CHP’ye ‘türban’ çağrısı TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) - Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan, CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu’nun “başörtüsü sorununu çözeriz” açõklamalarõ- na tepki göstererek, “Eğer dü- rüst ve samimiysen biz hazırız. Hemen adım atalım” dedi. Tekirdağ-Muratlõ demiryolunu hizmete açtõktan sonra Cengiz Topel Meydanõ’nda düzenlenen mitinge katõlan Erdoğan, iktida- rõn iş, muhalefetin laf ürettiğini söyledi. CHP’nin siyasi tarihinde ilk kez Ankara dõşõna çõktõğõnõ sa- vunan Erdoğan, “Onu da bizim zorlama ve teşviklerimizle yap- tılar. Anadolu’yu bunlar daha yeni keşfediyorlar. Trakya’yı bunlar daha yeni görüyor” de- di. Adnan Menderes döneminde boş Hazine’nin dolduğunu ileri süren Erdoğan, “Bunlar darbe ile gelip merhumu malum idam ettiler, sonra da Hazine’yi bo- şattılar. Rahmetli Özal geldi, Türkiye’ye çağ atlattı adeta. Ardından geldiler, Türkiye’yi yağmalamakla kalmadılar, bir yolsuzluklar silsilesi aldı başını yürüdü” diye konuştu. ‘Hemen çözelim’ CHP lideri Kemal Kõlõçdaroğ- lu’nun genel af ve başörtüsüyle ilgili açõklamalarõna tepki göste- ren Erdoğan, “Bunlara bakıyor- sun, Batman’a gidiyor ‘genel af’ diyor. Öyle mi? Ankara’ya geliyor, hemen çark ediyor. Tunceli’ye gidiyor, orada ‘ge- nel af’ satıyor, Kayseri’ye gidi- yor çark ediyor. ‘Onu demek is- temedim’ diyor. İstanbul’a gidi- yor, başörtüsünü, çarşafı tezgâ- ha sürüyor, çarşaflılara rozet takıyor. Sonra bir de bakıyo- ruz ki çarşaflı vatandaşımı, kardeşimi otobüsten atıyor. Bir de bunlar bu arada yeni bir şey daha başlattılar. Şimdi ‘Başörtü meselesini ben hallederim’ di- yor. İnandınız mı? Eğer dü- rüst ve samimiysen 13 Eylül gününden daha erkeni yok, bu- günden tezi yok biz hazırız. He- men birlikte oturalım, kararı verelim, adımı atalım” dedi. MHP lideri Bahçeli, Erzurum’da seslendiği yurttaşlardan 12 Eylül’de yapılacak referandumda mutlaka sandığa gitmelerini istedi. Bahçeli konuşmasında AKP hükümetine sert eleştiriler yöneltti. (Fotoğraf: AA) ‘AKP ile PKK aynı eksende’ AYŞE SAYIN / RECEP KAPUCU ERZURUM - MHP Genel Baş- kanõ Devlet Bahçeli, Başbakan’õn 3 Eylül’de Diyarbakõr’da yapacağõ mitinge dikkat çekerek, “Diyarba- kır’da da, Konya’da, Sakarya’da konuştuğun gibi konuşabilecek misin? Kürtçenin eğitim dili ola- cağının sözünü verecek misin? ‘İmralõ’ya affa karşõyõz’ diye Kon- ya’da böbürlenirken Diyarba- kır’da ne yapacaksın? Önündeki samimiyet testi budur” dedi. Ko- nuşmasõnda Erzurumlu olan Fet- hullah Gülen’e de yüklenen Bah- çeli, Gülen’i kastederek, “bazı hürmet duyulan şahsiyetlerin”, AKP ile birlikte “kara propagan- da yaptığı” uyarõsõnda bulundu. Devlet Bahçeli, anayasa deği- şikliği referandumuna yönelik “ha- yır” kampanyasõ çerçevesinde dün Erzurum’da halka hitap etti. Yurt- taşlardan sandõğa gitmelerini isteyen Bahçeli, “Bugün halkoylamasıy- la millet iradesini ortaya koyar- ken 2011 milletvekili seçimleri için bir iz çizeceksiniz” uyarõsõn- da bulundu. Bahçeli konuşmasõnda şu mesajlarõ verdi: Gülen’e kara propaganda uyarısı: Bazõ yerlerde bazõ konu- larda hürmet duyulan şahsiyetlerin etraflarõna yaydõğõ kara propagan- da, AKP propagandasõ ile örtüşüyor. Bu yanlõş yoldan vazgeçmek lazõm. Kime ne söylediğimi herkes anlõyor. Bu evet oyu zaten havada dolaşan Erdoğan’õ uçurur. Türkiye’yi de uçuruma sürükler. Kime mahkûmsun: Sayõn Başbakan öfkeli sinirli, oruçlu bir ağõzdan çõkmayacak çirkinlikte ya- lan ve iftiralarla milleti aldatmaya çalõşõyor. Bu kadar yalan ve iftira- ya başvurmasõnõn, bu kadar siyasi üslubunun çirkinleştirmesinin sebebi ne ola ki? Böyle bir dönemde neye mahkûm? Kiminle işbirliği yapõyor, kiminle pazarlõk içerisinde bunu kamuoyuna açõklamasõ lazõm. PKK ile eksen aynı: Bugünkü anayasa değişikliği öyle alelacele hazõrlayõp, yapmaya çalõştõğõ açõlõm projesinin veya yõkõm projesinin so- nuçlarõnõ alabilmek için anayasa da bazõ tuzaklarõ yerleştirerek 2011 yõlõnda, açõlõmda PKK ve AB ta- leplerine cevap verecek daha geniş bir anayasa değişikliğinin hukuki ze- minini sağlamaya çalõşõyorlar. PKK’nin siyasallaştõrma süreciyle AKP’nin anayasa değişikliği ara- sõnda aynõ eksen üzerinde birlikte yürüme vardõr. Diyarbakır soruları: Diyar- bakõr’da kürsüye çõktõğõn zaman, Konya’da konuştuğun gibi, Sakar- ya’da konuştuğun gibi, milli dev- letten üniter yapõdan yana olduğu- nu söyleyebilecek misin? Kürtçenin eğitim dili olacağõnõn sözünü vere- cek misin? İmralõ’ya affa karşõyõz di- ye Konya’da böbürlenirken, Di- yarbakõr’da ne yapacaksõn? Demo- kratik özerkliğin zõrva olduğunu söyleyebilir misin? Ümüğünden tutar cevabı verir: MHP’nin 12 Eylül rejimin- den en büyük õstõrabõ çektiğini bil- meyen yoktur. Böyle bir insan züm- resinin bir dönem çekmiş olduğu zu- lümleri istismar ederek, onlarõn ak- lõnõ çelmeye çalõşõyor. O değerli in- sanlarõ kõşkõrtmaktan vazgeç. Her- kesi aldatõr kandõrõrsõn ülkücü ha- reket kanõyor gibi gözükür ama günü geldiğinde ümüğünden tutar, gerekli cevabõ verir. Bahçeli, daha geniş kapsamlõ bir anayasa değişikliğine zemin hazõrlandõğõnõ söyledi ARINÇ: MİLLETİMİZİ BÜYÜK FELAKETTEN RABBİM KURTARDI ADNAN AVUKA MARDİN - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye’nin ekonomik krizin etkisinden en kolay kurtulan, bunu en az hisseden ülke oldu- ğunu savunarak, “İşte ‘Yunanistan ora- da ise Türkiye burada’ diyebiliriz. Mille- timizi bu büyük felaketten rabbim kur- tardı ama şüphesiz hükümet ekonomi yönetimi ve alınan tedbirler ile bunda çok başarılı oldu. Böyle bir hükümetin üyesi olmaktan doğrusu gurur duyuyo- rum” dedi. Mardin Toptancılar Site- si’nin temel atma törenine katılan Arınç, Türkiye’deki bazı siyasetçilerin “felaket tellalı” gibi konuştuğunu söyledi. ‘VALİLER HEM DEVLETİN HEM DE HÜKÜMETİN TEMSİLCİSİDİR’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Bakanı Beşir Atalay, özel bir televizyon kanalında katıldığı programda, 30 Ağustos törenlerinde Aydın’da Vali Hüseyin Avni Coş ile CHP Milletvekili Fatih Atay arasında yaşanan ‘padişah’ polemiğin sorulması üzerine “Hüküme- tin valisisin gibi bir şey uygun değil” yorumunda bulundu. İçişleri Bakanı Atalay, “Mülki idarede görev yapan va- li ve kaymakamlarımız, hem devletin hem hükümetin hem de tek tek her ba- kanın temsilcisidirler. Bir milletvekili- mizin, hem televizyonlardan hem de kendisi ile konuşarak bilgi aldım, ‘Hü- kümetin valisisin’ gibi bir şey doğrusu nazik değil, uygun değil” diye konuştu. ‘Dolandırıldınız, iyi günler’ ÇANAKKALE (AA) - Çanakkale’de, İbadet Akbõyõk’õn cep telefonuna bir çekiliş kam- panyasõndan 18 bin lira ödül kazandõğõ yö- nünde mesaj geldi. Mesajõn gönderildiği tele- fon numarasõnõ arayan Akbõyõk, zanlõnõn, pa- rayõ alabilmesi için vereceği numaralarõ aktif etmesi için kontör göndermesi talebi üzerine, 1760 lira tutarõnda kontör yolladõ. Akbõyõk, kontörü gönderdiğinde, zanlõ, “dolandõrõldõ- nõz, iyi günler diyerek” telefonu kapattõ. KKKA tedavisinde yeni yöntem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlõk Bakanlõğõ Bilim Komisyonu, Türkiye’de ilk kez bir Kõrõm Kongo Kanamalõ Ateşi (KKKA) hastasõnda uygulanõp başarõ elde edilen, çift filtrasyon yöntemiyle hastalõğa yol açan zararlõ maddelerin kandan temizlen- mesi işleminin seçilen belirli bir hasta gru- bunda uygulanmasõna karar verdi. Sonuç ba- şarõlõ olursa yöntem tedavi şemasõna girecek. 6 yaşında ailesini kurtardı SAKARYA (AA) - Sakarya’nõn Akyazõ ilçe- sinde Meryem (28) ve Hüseyin Nalçacõoğlu (35) çifti ve çocuklarõ Mert (6), Damla (8) ve İlayda’nõn (4) yaşadõğõ tek katlõ evde yangõn çõktõ. Duman kokusu alarak uyanan Mert, ya- tak odasõnda uyuyan anne ve babasõnõ uyandõr- dõ. Baba Hüseyin Nalçacõoğlu, yatak odasõnõn camõnõ kõrarak ailesini dõşarõ çõkardõ. İnsan kaçıran Türkler gözaltında ROMA (AA) - İtalya’nõn güneyindeki Pug- lia bölgesinde bulunan Porto Selvaggio açõklarõna, yelkenli yatla 42 kaçak göçmen getirdikleri saptanan 2 Türk vatandaşõ göz- altõna alõndõ. İtalyan mali polisi Pakistanlõ, Iraklõ, İranlõ ve Kürtlerden oluştuğu belirti- len 42 kaçak göçmenin arasõnda 5 kadõn ve 3 çocuğun bulunduğunu açõkladõ.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear