22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA 4 Kıt zekâlıların ya da sığ kültürlü kimi cin niyetlilerin gündem saptırma girişimlerine boyun eğen toplumların demokratik aklı iyice sınırlı demektir. Bir sivri akıllı ortaya çıkıp bir şey söyledi diye illa onu tartışıyorsanız, bilin ki siz onun gibi sivri değil, ondan da beter sığ akıllısınız demektir. İsmet İnönü’yü Hitler’e benzeten lafları buraya alıp irdelemedim, bu konuyu tartışmak için yapılan çağrıları da reddettim. Ama pek kültürlü, bilgili, akıllı, nazik, kibar, gelişmiş olduğunu söylemeyeceğim birinin, “kişiyi kendi gibi bilme” psikolojisine uygun, yakışıksız yakıştırması üzerine patlak veren tartışmalar öylesine hal aldı ki, bazı şeyler yazmak kaçınılmaz oldu. İnönü ile tek parti dönemi hemen hemen eşanlamlıdır. Tek parti döneminin bütün kusurları, haksız olarak hep İnönü’ye yüklenir. Oysa Atatürk dönemi de tek parti yönetimi ve yönteminin egemen olduğu yıllardır. Atatürk döneminin de demokrasiye uzaklığı İnönü’nün Milli Şef yılları kadardır. O yılların demokrasi olduğunu ileri sürmek, kurumlarına olmayan içerikler yüklemeye kalkmak saçmadır. Tek parti dönemini, hataları ve sevaplarıyla doğru irdelemeliyiz. 1920’li, 30’lu, 40’lı yıllara 2000’lerin kurumları o zaman varmışçasına bakıp yargılamak nasıl yanlışsa, 2000’li yılların sorunlarını tek parti döneminin görece daha kolay çözümleriyle alt etmeye çalışmak da abestir. Herhalde, Türkiye için bitmiş, geride kalmış, bir daha gelmesine imkân olmayan, temenni edilmesi de aptallıktan başka anlam ifade etmeyen tek parti dönemini, kurumları, yöntemleriyle yeniden önermenin dangalaklıktan başka bir anlamı yoktur... O dönemi iç ve dış konjonktürün o günkü koşullarıyla değerlendirmemiz gerekir. Şu sıralarda da tek parti dönemi yeniden tartışılırken bunları anımsamak gerek. Eğer sorular doğru ortaya konulursa tartışma da sağlıklıdır. Yukarıda da belirttiğim gibi, geçmişteki tek partinin kurumları ve yöntemleri bugün için önerilecek çözümler değil. Ama bugün için önerilemez olması o dönemin, kendisinden sonra gelenlerden daha başarılı olduğunun söylenmesine engel değildir. Her zaman söyledim, her zaman söylerim şu gerçeği: - Tek parti yönetimi demokratik değişim açısından en başarılı dönemdir. Demokrasinin en önemli ölçütlerinden biri, dönüşümün önünü açabilme yeteneğiyse eğer, simgesi İnönü olan tek parti yönetiminden daha başarılı hiçbir dönem, maalesef yoktur. Tek partinin çağın gereklerinden, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinin o andaki aşamasından doğan bütün sakıncaları, koşullar irdelenmeden İnönü’nün zimmetine yazılıyor da, onun dönemin Cumhurbaşkanı İsmet Paşa’nın kişisel girişimleri ve verdiği güvence ile sağlanmış olan çok partili rejime geçişinin sevabı da neden onun karnesine kaydedilmiyor ki? - Efendim, demokrasi çağın ulusal ve uluslararası koşullarının ürünüdür, tek İnönü’nün iradesinin değil, diyebilirsiniz. O zaman da size şu soruyu sorarlar: - Peki ya tek parti yönetimi? O da, yalnız İnönü’nün iradesinin değil, çağın iç ve dış koşullarının ürünü değil miydi? Liderler çağlarının koşullarını değiştiremezler, onlardan yararlanarak gelişmelerin önünü açarlar. Tek parti dönemi, zorlama, darbe, çatışma olmadan kan dökmeden, rejimin sınırlarını zorlamadan ülkenin koşullarını kendi zıttına çevirmeyi başarmıştır. Tek parti bu açıdan en başarılı demokrasi girişiminin dönemidir. Bunun simgesidir İnönü. İyi mi olmuştur kötü mü o da tartışılır. Hemen bir noktayı belirtmek istiyorum: Bu yazı Erdoğan, İnönü’yü Hitler’e benzettiği için yazılmadı. Erdoğan’ın herhangi bir yakıştırması üzerine yazmam abestir. Çünkü ne İnönü’nün tarihi kişiliği o denli kırıgandır ne de benim zekâm o denli sığ. Kimileri Erdoğan’a benzetmesi için kızdı. İçtenlikle söylüyorum, ben kızmadım. Erdoğan, İnönü’yü yermiş. Eee ne yazar? Ama düşünün bir de övseydi... O zaman hayıflanıp dizinizi dövmez miydiniz şunları söyleyerek: - İnönü’nün kusurları olabilir ama ne yaptı da Erdoğan tarafından övülmeyi hak etti? DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Demokrasi Açısından En Başarılı Hamle asirmen@cumhuriyet.com.tr AKP’nin aklõ davada Erdoğan referandum kampanyasõnõ başlattõ, ancak Anayasa Mahkemesi süreci akõllarõ karõştõrõyor ERDEM GÜL ANKARA - Anayasa değişiklik paketini, kritik üç düzenlemeden parti ka- patmalarõ güçleştiren mad- de dõşõnda TBMM’den ge- çiren AKP, referandum hazõrlõklarõna başladõ. Baş- bakan Tayyip Erdoğan, milletvekillerini değişik- likleri halka anlatmalarõ için seçim bölgelerine yol- larken, parti yönetimi ise Anayasa Mahkemesi sü- recine ilişkin hesaplamalar yapmaya çalõşõyor. Erdoğan, anayasa deği- şikliklerinin tümünün TBMM’den geçmesinin hemen ardõndan gece ya- rõsõ partisinin TBMM gru- bunu topladõ. Erdoğan, ba- sõna kapalõ toplantõda mil- letvekillerine, “Seçim böl- gelerinize gidin ve yaptı- ğımız anayasa değişik- liklerini vatandaşlarımı- za anlatın” diyerek, refe- randum kampanyasõnõn startõnõ verdi. AKP’li vekillere “tarih yazdınız” diye seslenen Erdoğan, şunlarõ söyledi: “Başımızı öne eğmedik. Kula kul olmadık. O ka- dar hakaret yedik ama sabrettiniz. En demo- kratik çalışmalarımız- dan biri nihayete erdi... Onlar kendi oy tabanla- rıyla yüzleşemeyecekler. Kutsal vazifenizi yerine getirdiniz. 2 haftadır mu- halefeti, basınıyla bize yönelik saldırılara karşı var olan dayanışmamız karşısında hayret ve hay- ranlıklarını gizleyemez hale geldiler. Çetelerle mücadelemizde bugün gücümüze güç kattık. Şimdi mühür gerçek sa- hibinde. ‘Ey millet, biz sa- na geliyoruz’ dedik ve gi- diyoruz. Emekleriniz as- la zayi olmayacak. Bir kez daha tarih yazdık. ” Genç’i MHP korudu Bundan sonra kararõ re- ferandumda milletin vere- ceğini kaydeden Erdoğan, Meclis çalõşmalarõna veri- len aranõn çok iyi değer- lendirilmesini istedi. Er- doğan, milletvekillerinden bu sürede seçim bölgele- rine giderek yaptõklarõ ana- yasa değişikliğini ve mu- halefetin görüşmelerdeki tavrõnõn anlatõlmasõ tali- matõnõ verdi. Erdoğan, mil- letvekillerinden muhale- fet partilerini halka şikâyet etmelerini de isteyerek, CHP, MHP ve BDP’nin ‘ruh üçüzü’ olduklarõnõ, ayrõca Tunceli Bağõmsõz Milletvekili Kamer Genç’i de ‘MHP’nin ko- ruduğunu’ MHP seç- menlerine anlatmalarõ ge- rektiğini söyledi. Parti yönetiminde ise paketin Anayasa Mahke- mesi safhasõnda neler ola- cağõ üzerinde değerlen- dirmeler yapõlõyor. Parti yöneticileri ağõz birliği et- mişçesine “Paketin Ana- yasa Mahkemesi’nde ip- tali söz konusu değildir” demelerine karşõn, parti yönetiminde Anayasa Mahkemesi üzerine iki tespit yapõlõyor. AKP’deki Anayasa Mahkemesi sürecine ilişkin beklentiler şöyle ifade edi- liyor. “Parti kapatmala- rı zorlaştıran 8. madde- nin düşmesi iptal riskini büyük oranda ortadan kaldırdı. Anayasa Mah- kemesi’nden çok düşük bir ihtimal olsa da HSYK düzenlemesine iptal ge- lebilir. Bu da yargı ba- ğımsızlığı açısından Ada- let Bakanı ve müsteşarı- nın Kurul üyesi yapıl- ması nedeniyle olabilir.” AHMET ŞEFİK TRABZON - Anayasa paketinin halkoyu sõnõrõnda TBMM’den geç- mesini değerlendiren Yargõtay Baş- kanõ Hasan Gerçeker, anayasa de- ğişikliği konusundaki çekinceleri- nin sürdüğünü vurguladõ. Gerçeker “Toplum için en büyük teminat olan yargı bağımsızlığı için doğ- ru olduğuna inandığımız şeyleri söylemeye devam edeceğiz” dedi. Yargõtay üyeleri ve eşleri Trab- zon Adliyesi’ni ziyaret etmek ve Bayburt’ta kurulacak hatõra orma- nõ törenlerine katõlmak için Trab- zon’da bir araya geldi. Yargõtay Başkanõ Gerçeker de Trabzon Cumhuriyet Başsavcõsõ Gökhan Karaburun’u ziyaret etti. Burada gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Gerçeker, anayasa değişiklik pa- ketinin TBMM’den geçmesiyle ilgili olarak “Demokratik, ana- yasal bir süreç işliyor. Sonuçla- rı ne olur bilmiyoruz. Ama bü- tün toplum olarak, bu sürecin sonunda ortaya çıkacak duru- ma herkesin saygı gösterme zo- runluluğu vardır” diye konuştu. İktidarda zafer havası Anayasa paketinin tümü üzerindeki oylamalarõn sonucu AKP’liler tarafõndan sevinç çõğlõklarõ ile karşõlanõrken, muhalefet sõralarõnda sessizlik hâkimdi AYŞE SAYIN ANKARA - TBMM Genel Kurulu’ndaki anayasa deği- şikliği maratonu, önceki gün- kü sert tartõşmalarõn ardõndan dün gece saat 02.00’de ta- mamlandõ. Gün boyunca iktidar ve mu- halefet milletvekilleri arasõnda sert tartõşmalar yaşandõğõ ve bazõ AKP’li milletvekillerinin “sinir krizi” geçirdiği görüş- melerin son gününde, iktidar kulisinde heyecan doruğa çõk- tõ. Paketin tümümün oylamasõ- na kadar sonuçtan emin ola- mayan AKP’liler, bol bol yiyip içerek stres atmaya çalõştõlar. AKP Mersin Milletvekili Kür- şad Tüzmen’in “suşi” partisi- nin ardõndan da ikramlarõn ar- dõ arkasõ kesilmedi. Anayasa değişikliği görüş- melerinde finale yaklaşõlõrken, ünlü bir giyim mağazasõnõn or- taklarõndan olan AKP Ankara Milletvekili Burhan Kaya- türk, partili kadõn milletvekil- lerine “fular”, erkek milletve- killerine ise “kravat” dağõttõ. AKP kulislerinde kravat al- mak için yaşanan “mücadele” dikkati çekti. AKP’liler, oyla- ma aralarõnda ise kuliste yer alan televizyonlarõn birinden “Kurtlar Vadisi Pusu” dizisini izlediler. Gecenin ilerleyen sa- atlerinde muhalefet kulislerinin ise neredeyse tamamen “boş” olduğu gözlendi. Baykal fısıltısı Ancak paket tümüyle oyla- maya geçilmeden önce iktidar kulisinde bir anda CHP lideri Baykal’a ait olduğu ileri sürü- len kaset iddiasõ düştü. Çok sa- yõdaki milletvekilinin genel kurulda bile kişisel dizüstü bil- gisayarlarõndan veya en yakõn bulduklarõ bilgisayarlara gide- rek görüntüleri izlemeleri dik- kat çekti. Başta Adalet Bakanõ Ergin olmak üzere hemen he- men tüm AKP’lilerin kaset olayõyla ilgili “CHP kongre- sine yönelik bir girişim” ola- rak yorumlamasõ dikkat çekti. Paketin tümünün oylamasõna geçildiğinde AKP, önceki kri- tik oylamalarda olduğu gibi tümü üzerindeki oylamada da milletvekillerine “sıkı mar- kaj” uyguladõ. AKP Grup Baş- kanvekili Mustafa Elitaş ve Suat Kılıç bakanlar kurulu sõ- ralarõna yakõn kabinleri, TBMM İdare Amiri Hüsrev Kutlu ile Adõyaman Milletvekili Ahmet Aydın da komisyon sõralarõna yakõn kabinleri kontrol etti. AKP kökenli Bağõmsõz Millet- vekili Feyzi İşbaşaran’õn oyu- nu kullandõktan sonra, elinde kalan diğer pullarõ, AKP’li Ha- lit Demir’e verdiği gözlendi. Paketin tümünün kabul edil- diği bilgisini Hüsrev Kutlu, Başbakan Erdoğan’a “geçti” işareti yaparak verdi. Net oy- lama sonucunu ise yine TBMM İdare Amiri Ömer Faruk Öz iletti. Kulise oylama sonucunu Adalet Bakanõ Ergin duyurur- ken TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin’in ilan etmesinin ardõndan genel kurul ve kulis- lerde alkõş tufanõ koptu. Bazõ AKP’liler “oh be” diye bağõ- rõrken bazõlarõ da “bravo” di- ye alkõşladõ. Referandum için hazõrlõklarõ başlatan AKP yönetimi, Anayasa Mahkemesi sürecini yakõndan izleyecek. AKP’de parti kapatmayla ilgili maddenin paketten düşmesi nedeniyle iptal riskinin azaldõğõ yorumlarõ yapõlõyor. AKP’li vekiller oylamanın sonucunu birbirlerine sarılarak kutladı. (AA) GERÇEKER: ÇEKİNCELERİMİZ SÜRÜYOR ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Tayyip Erdoğan, muhalefeti eleştirirken CHP ve MHP için kullandõğõ “ruh ikizi” ta- nõmlamasõna BDP’yi de katarak “ruh üçüzleri” dedi. Erdoğan, partisinin 2. Gençlik Sempozyumu’nda yaptõğõ konuş- mada, anayasa paketinin geçmesi- nin ardõndan paketten 330 oyun altõnda kaldõğõ için düşen parti ka- patma maddesi nedeniyle BDP’yi hedef aldõ. Erdoğan, “Bunlar partilerinin kapatılmasından rahatsız değil tam aksine mem- nunlar. Çünkü oradan nemala- nıyorlar” dedi. Erdoğan, MHP’yi eleştirirken de “Bizi terörle, terö- ristlerle kol kola göstermeye ça- lışanlar, gerçek yüzlerini ortaya koydular. CHP ile aynı saftalar. BDP ile aynı saftalar. Yetmedi, İmralı ile dahi aynı görüşte, ay- nı fikirde, aynı yaklaşım içinde oldular. CHP, MHP için öncele- ri biliyorsunuz ben, ‘Bunlar ruh ikizi’ diyordum. Şimdi değişti, ben bu ikiliye BDP de katıldığı için, onlar için artık, ‘Ruh üçüzü’ diyorum” dedi. ERDOĞAN: CHP, MHP, BDP RUH ÜÇÜZÜ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear