23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
•o İslam Dünyasmda Bilim: Engel Avrupa, karanlık çağlarda bocalarken, -bugünkü birçok İslam ülkesinin durumunun tam tersine- ortaçağ İslam devletleri, yüzyıllar boyunca bilimde öncü konumdaydı... Teorik fizikçi Jim Al-Khalili bu gelişmeyi neyin engellediğini soruyor ve parlak bir geleceği müj- deleyen bazı projeleri irdeliyor. -f B ugün yeryüzünde, İslanıın resmi din olduğu İslam Konferansı Örgütüno öyc 57 devletten çok daha faz- lasına yayılmış, -dünya toplam nüfusunun beşte biri- nin ürerinde- bir rnilyardan fazla Müslüman bulunuyor. Bunlar arasında Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi dünyanın on müreffeh ülkeleri ulduğu gibi, Somali ve Sudan gibi en fakir devletler dc vardır. Bıı ülkelerden Körfez devletleri, İran, Türkiye, Mısır, Fas, Malezya ve Pakistan gibi bazılarınm eko- nomileri yıllar boyunca kararlı bir şekilde büyümekle birlik- te, Batı'yla kıyaslandığmda İslam dünyasının, ınodem bi- limde hcnü: bir varlık gös- terdiği söylencme:. Bu ülkelerden pek çoğu- nun liderleri, ekonomik bü- yüme, askeri güç ve ulusal güvenlik gibi konularm hep- sinin teknolojik gelişmelere aşırı bir şekilde bağlı olduğu- nu iyi bilirler. Bundan dolayı, dünyanın diğer tarafındaki bilgi toplumlarını yakalamak Jim Al-Khalili, teorik nükleer fizikçi, Ingiltere Surrey Üniversitesi'nde Bilim-Toplum llişkileri Başkanı. Yazarın, Eyliil ayında Penguin Yayınlarmdan The House of VVisdom adlı bir ki- tabı çıkacak. için biliıvtsel araştırma ve ge- liştirmede ortak bir çaba ge- rektiğini ifade eden nutukla- ra sıkça rastlanır. Gerçekten de, yakm yıllarda bu ülkelerin pek çoğunda bilim ve eğitim için ayrılan hükümet fonları dikkate değer ölçüde artmış ve bilinısel akyapılarda ba:ı iyi- leştirmeler ve moderni:asyonlar yapılmıştır. O hnlde, büyük çoğunluğun hâlâ bilimde bir varlık gös- teremediğini söylerken ne demek istiyorum? ARAŞTIRMADA DURUM Birles,miş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ve Dünya Bankası verilerine göre, İslam Konferansı Ötgütü'neüye 20ülke, 1996-2003 yılları arasın- da gayrisafi yurtiçi hasılalarının -dünya ortalaması olan %2,36'nın 1/7'sine denk gelen- %0,34'lük kısmını bilimsel araştırmaya ayırdı. 1000 kişilik nüfus başına düşen bilim ada- mı, mühendis ve teknisyen sayısı dünya 1 ölçeğinde 40, geliş- rtıiş ülkelerde 140 iken, bu sayı Müslüman ülkelerde 10'un al- tmdadır. Dünyada yayımlanan bilimsel araştırma makalele- rine yaptıkları katkı ise yalnı:ca %1 civarındadır. Gerçekten, Kraliyet Akadcmisi'nin yayımladığı Islnm Dünyai!i Bilim ve İnovasyon Atlası'na göre İslam Konferansı Orgütü'ne üye ülkelerin 17'sini oluşturan Arap ülkelerinde- ki bilimciler, 2005 yılında toplam 13.444 bilimsel makale ya- yımladılar, ki bu sayı tek haşma Harvard Üniversitesi'nin ya- yınıladığı 15.455 makaleden yaklaşık 2000 makale daha az- dır. Fakat İslam dünyasmda temel bilim arastırmalannın ka- litesi daha da kaygı vericidir. Bir ülkenin yayımlanmıs, biiimsel literatürünün ııluslararası değerini ölçmcnin bir yolu, göre- ce atıf endeksiyle (Relative Citation lndex, RC1) belirlenir. Bu endeks, —karışıklıgı önlemek için kendi literatürün- deki atıilar hariç turulmak suretiyle- bir ülkenin bilimcile- rinin atıf alan makale sayısının atıf alan tüm ınakaleler için- deki payının, o ülkenin yayımlanmıs makale sayısının toplam makale sayısı içindcki payına bölünmesi suretiyle elde edilir. Böylece, bir ülke dünyadaki bilimsel literatürün % 10'unu üretiyor, fakat dünyanın diğer kesimi tarafmdan yapılan atı- fın %5'ini alıyorsa, onun endeksi 0,5 olacaktır. ABD Milli Bilim Kurulu'nun 2006'da hazırladığı, önde gelen 45 ülkenin firikteki RC1 sırasını gösteren bir cetvelde, İslam Konferansı Orgütü'ne üye yalnızca iki ülke -0.344 RCI ile Türkiye ve 0.484 RCI ile İran- vardır ve yalnızca İran 1995-2003 yılla- rı arasında belirgin bir gelişme göstermektedir. ABDÜSSELAM'IN SÖZLERİ Bu apaçık istatistikler, İslam ülkelerindeki bilimcilerin dünyanın diğer kısmma göre ne kadar :ayıf olduğunu göste- riyor. Bununla birlikte, aralarında İslam dünyasmdaki bir bi- limsel rönesansı hayal eden Pakistanlı teorik fizikçi Abdüsselam'ın da (1926-1996) bulunduğu, sahalarmda ıılus- lararası düzeyde tanınmış seçkin Müslüman bilimciler de ol- du. 20. yüzyılm ikinci yarısının en büyük bilimcilerinden bi- ri olan Abdüsselam, 1979 Nobel ödülünü, bilimdeki en giiç- lü ve güzel teorilerden biri olan ve doğanın dört temel kuv- vetinden ikisinin (elektromanyetik kuvvetler ve zayıf nük- leer kuvvetlerin) nasıl hirleştirileceğini tanımlayanelektro- zayıf teorisinin gelişmesindeki katkısından dolayı Sheldon Glashow ve Steven ___ Weinberg ile bir- likte paylaştı. Abdüsselam dindar bir Müslüman olması- na rağmen Sünniliğe uymayan dini itikadı ve gö- rece karışık bir dinî • ' anlayış olan Ahmedîyye taraftarlığı nedeniyle 1970'lerde Pakistan tarafmdan dişlandı (Physics World, Ağustos 2009 s.32-35). Buna rağmen, ülkesine sadakatini sürdürdü ve İslam dünyasmda bilinıi teşvik etmek için yorulmadan çalışrı. Fakat Abdüsselam'ın lıayali asla gerçekleşmedi ve o ge- ride şu yakıcı tespiti bırakarak öldü: "Bugezegendeki bütün uygarlıklararasmda bilimin en zayıfolduğu kesim tslam coğ- rafyasıdır. İçinde bulunduğumuz çağın koşullannda onurlu bir toplum yaşamı, direkt olarak bilime ve teknolojiye bağlı o/- duğundan buzayıflığın tehlikesigeçiştirikmeyecekkadarbü' yüktiir". ENGELLEYİCİ ALIŞKANLIKLAR Problemlerden biri şudur ki pek çok Müslüman, modern bilimi, dünyevi, hatta tanrıtanıma: bir Batı buluşu olarak gör- mekte, 9. yüzyılın ilkyarısmda başlayıp, birçok asır devam eden altın çağlar boyunca Müslüman bilginler tarafmdan bilime yapılan birçok muhteşem katkıyı unutmaktadır. Bu çağlarda matematik, astronomi \r e lıptan, fizik kim- ya, mühendislik ve felsefeye kadar her alanda parlak gelismeler yasnndı. Bu çağ, Avrupa'nın büyük kısmmın karanlık bir çağ- da bocaladığı bir zamanda, rasyonel düşüncenin ruhuyla or- taya konulan bir çağdı. Fakat bu ö:gür düsiincc ve meraka dayalı bilgiye susamışlık, redrici bir şekilde yıkılmaya doğru gitti. Şunu da belirtmeli- yim ki, bu tersine gidiş, Baıı'da birçoklarının düşündüklerinden birkaç yüzyıl daha sonra oldu, çünkü tıp, matematik ve as- tronomideki ilerlemeler 15. yüzyıla kadar sürdürüldü. İslam dünyası, insanoğlunu doğayı anlama çabasına iten bir merak duygusunu sahiplenmek ve benimsemek istiyorsa, kendisini bilgi toplumu olmaya götürecek kültürel bir rönesansa acil olarak gereksinim duymaktadır. Bu tedrici gerilemenin pek çok nedeni olmasına rağmen, ana neden İslam dünyasının politik olarak paıçalanması ve zayıf yöneticilerin bilimi ve bilim insanlanıu himaye etmek için gerekli ilgiyi göstermemeleridir. Bütün bunlar, ters yönde harekete geçmiş olan ve 16. ve 17. yiizyıllardaki bilimsel devrimi tetikleyen Avrupa'daki rö- nesansla çakıştı. Buna sömürgeciliğin daha sonraki etkileri- ni de eklemek gerekir ki bu, Müslüman dünyayı bir nevi ka- rışıklığa ve zengin kültürel mirasını unutturan ortak hafızakay- bına götürdü. Bu görüş, zayıf ve zihinsel bir tembellik olarak görülebilir ve gerilemenin, tutucu lslamın bilime karşı tep- kisinden geldiği ileri sürülebilir. BİRUNİ: ÎNSANIAYIRAN ÖLÇÜT Bütün bunlara rağmen, üzücü fakat gerçektir ki, dünya- nın her yanında çoğu dinler, kozmoloji ve evrim gibi bilim- sel konularm kendi inanç sistemlerinin altını oyduğunu dü- şünmektedirler. Onların görüşünü İranlı çok yönlü bir bilim insanı olan Binıni'ninki (973-1048) ile karşılaştırm: "İnatçı clcştinnen sorar 'Bu bilimlcrin nefaydasıvar?' Bunu soran, insanı hayvandan ayıran gerçeği bilmemektcdir. Bu t'ark, genel olarak bilgi ohıp bilgi yalnızca insan rarar/n- dan ve bilgi aşkına üretilir; diğerka:anımlarJan elden edilen mutluluklara benzcma:, hizatihi onun kazanılması muthıluk vericidir. Çünkü bilgi olmahızm, ne iyi hirşey elde edilebi- lir, ne dc kötülükteıi kaçınılabilir. O haldc hangi kâr ve ka- zanç, daha aşikârdır! Hangi yarardaba verimlidirl" Çok şükür, şimdi yeterli sayıda Müslüman, İslamla bili- min çatıştığı görüşünü reddetmektedir. Bununla birlikte, ha- liha:ırdaki İslam dünyası ile Batı arasındaki gerilim iklimi ve kutuplaşmadan dolayı, bi- lime katkı sağlama husu- sunda, kültürel ve ente- lektüel verimsizlikle suç- landıklarında pek çok Müslümanın alınganlık göstermeleri şaşırtıcı de- ğildir. GEREKLİ REFORMLAR İslam dünyasmda dini tutuculuğun bilimsel ilerlemeyi en- gellediği argümanından daha ileri bir şey söylemek gerekir ki, bu da, İslam Konferansı Örgütüne dahil birçok ülkenin sö- mürgeci yönetimlerden miras aldığı ve bir türlü değiştire- medikleri yönetim ve bürokratik sistemleridir. Buna, çö- küntüyü durdurmak ve başarısız eğitim sistemlerini, kurum- ları ve alışkanlıkları iyileştirmek için gerekli reformları ya- pabilecek siyasi irade yokluğu da eklenebilir. Şükür ki, her şey hızla değişmekte. Farklı dünyalann insanları olsalar da, gerek Müslümanlann gerekse Müslüman olmayanların İslam ve bilimin birbirine yabancı olmadığı bir zanıanı hatırlaması hayati bir önem ta- şımaktadır. Bu yalnızca İslam dünyasmda bilimin yenidcn ye- şermesi için değil, aynı zamanda Müslümanlann tıpkı 1000 yıl önce yaptıkları gibi, meraka dayalı bilimsel araştırmanın değerini gördükleri bir geleceğe doğru giden pek çok yoldan biri olduğu için de önemlidir. Bunun nasıl yapılacağma gelince, şüphesiz ilk adım cid- di bir finansal yatmmdır. Büyük bilimsel bütçelerin büyük bi- limsel araştırmaları teşvik ettiği çok kere tecrübe edilmiştir ve Malezya'dan Nijerya'ya kadar pek çok Müslüman hükü- met, dünya çapında araştırma kurumları oluşturmak için ye- ni ve heyecan \'erici projelere çok iyi paralar ayırmaktadır- lar. Önıeğin Körfe: ülkelerinin bazı yöneticileri Batı'dan hem işgücü hem de akademik kadro ithal ederek yeni üniversite- ler kurmaktadırlar. Fakat problem, paraya indirgenebilecek kadar basit de- ğildir. Dalı ranti Örneğin, | Raporu'nu rak, bilimsl ğüne saygı J rnesini ve I duğunu vıl Ortadıl pek çok hl Bunlardanl Şehri olan-l içinde 20(1 A&Mvell telerindenl yeni bilim| Eğitirı Parkı, dürı maya ve 1 benzerini | Başka | lerindeki ( larlıkKralJ UST) (Ph| Tam ı deki araştıl ye sahip oll yerleşkesi, I içinde inşt ıı sınıflar» yana otura dan da öru Ünive: en yüksek çekleştirel Ülkenin p cıyla, güm nin sıcak v tırma prog de gelen ii daha çok r. liştirmeye Son ö. Bi Ar 1500y: riyodu, olan B Örneğ cebir \ Bu risyeni sahipt çirmo eserle İranlı şarılı ı 16. oi pek çı Me'mı Bilgeli
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear