23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 MAY1S 2010 ÇARŞAMBA Cumhuriyet Gençliğe armagan 5 Atatürk her şeyiplanladı ALEV COŞKUN Atatürk, Nutuk'a şu cümle ile başlar. "1919 yılı Mayıs'ın 19'uncu günü Samsun'a çıktun." Atatürk'ün Anadolu'da yaptığı ilk büyük girişim Amasya ihtilal bildirgesinin yayınlanmasıdır. Bu bildirgede şunlan söylüyordu: ".Vatanın bütünliiğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. . Milletin bağımsızlığmı yine milletin azim ve karan kurtaracaktır. . Sıvas'ta milli bir kongrenin acele toplanması kararlaştırılmıştır." Aslında Ulusal Kurtuluş savaşı böylece başlatıyordu. Milli kurtuluşun hazırkk döneminde Mustafa Kemal'in lstanbul'da kaldığı 6 ay içinde planlanmıştır. "Samsun'dan Once Bilinmeyen 6 Ay" kitabımız bu planlamanın aşamalarını belgelere dayanarak adım-adım açıklar. Son günlerde TV'lerde kendilerini tarihçi olarak tanıtan kimi kişiler yine o meşhur şarlatan iddialan öne sürüyorlar. Ne imiş? Atatürk'ü Vahdettin göndermiş... Yok, Atatürk Ingilizler'le temastaymış... Yok, Vahdettin aslında Milli Mücadeleyi başlatmış. Amaç, son Osmanlı Padişahını korumak, tarihi ters yüz etmek, "hain" damgasından Vahdettin'i kurtarmaktır. Once çok sorulan bir soru: Mustafa Kemal neden Mayıs ayının ortasına kadar Istanbul'da bekledi? Madem, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak istiyordu, neden daha erken bir tarihte Anadolu'ya geçmedi? Atatürk, Samsun'a çıkışından 80-90 yıl sonra bu soruların ileriye sürülebileceğini öngörürcesine, bu özel konuyu ele almış, 1920 ve 1926 yıllarında bu soruyu yanıtlamıştır. "Verilmiş Bir Kararun Varken Niçin Uygulamıyorum ?' 1926 yılında gazeteci Falih Rıtkt Atay ve gazeteci Mahmut Soydan'a anılarını anlatırken, Mustafa Kemal bizim burada incelemekte olduğumuz soruyu kendi kendine sordu. Şimdi izleyelim: "Bu dakikada siz de. düşünürsünüz ki, verilmiş bir kararım varken onu niçin tatbik etmiyorum? Ben de hemen söyleyeyim ki, ağır ve kati bir kararın doğruluğuna inanmak için vaziyeti her köşesinden mütalaa etmek (düşünmek) lazımdtr. Ağır ve kati karar tatbik edilmeye başlandıktan sonra 'Keşke şu tarafmı, bu tarafmı da düşünseydim... Belki bir çıkar yol bulurduk. Yeniden bunca kan dökmeye, bunca can yakmaya ihtiyaç kalnıazdı!' gibi tereddüdete yer kalmamalıdır. Böyle bir tereddüt, karar sahibinin vicdanında kanayan bir nokta olur ve onu yaptığının doğruluğundan da şüpheye düşürür. Bundan başka, beraber çalışacak olanlar, yapılandan başka bir şey yapılmak ihtimali kalmadığına inanmalı idiler, işte benim mütareke sırasında dört beş ay tstanbul'da kalışım, sırf bunun içindir." Hazırhk davul zurna ile olmaz; alçakgönülle çalışmak gerekir... Mustafa Kemal, düşünce modelini şöyle sürdürüyor: "Bu geçirdiğim zamanın bir kısmını da hazırhklara aytrdım. Tahmin edersiniz ki fikir hazırlıkları, seferberlikte (savaşta) asker toplamak için olduğu gibi davul zurna ile temin edilemez. Fikir hazırhklarında tevazu ile (alçakgönülle) çalışmak, kendini silmek, karşısındakine samimi bir kanaat ilham etmek lazımdır." Mustafa Kemal, îstanbul'da altı ayda yaptığı çalışmayı bu iki paragrafta birkaç cümle ile özetliyor: • Ağır bir kararın doğruluğu için vaziyeti her köşesinden düşünmek gerekir. • Keşke şu tarafını da düşünseydim, belki çıkar yol bulurduk, yeniden bunca Tcan dökmeye ihtiyaç kalmazdı gibi tereddütlere yer kalmamalıdır. • Düşün hazırlıkları, davul zurna ile sağlanamaz • Düşün hazırhklarında, alçakgönülle çalışmak, kendini silmek ve karşısındakine içtenlikli bir düşünce ilham etmek gerekir. Mustafa Kemal Istanbul'da işte bu geniş çerçeve içinde sabırla çalışıyordu. ÇUKUROVA BELEDİYESİ www.cukurova.bel.trinnvtacağ/vvkm nıannunum ve mesudum.. 19 MAYISATATÜRK'ÜANMA GENÇÜK veSPORBAYRAMINE KUTLUOLSUN K BAYRAMI HVTASI »•3MUR dNMMK YıarrS—|Ht^a Doğalpark Amfi Tiyatrodaki ÜCRETSİZ Etkinliklerimize Tûra Çukurovalılar Davotlidir. Işgalinilk günü lzmir ve çevresinde 57, ilk 48 saatte 2000 Türk şehit edildi. İngiliz Karadeniz Orduları Komutanı General Milne 'Mustafa KemaFi derhal geri çağınn!' Lord Kinross, Mustafa Kemal'in Anadolu'ya geçişi bu geçişin zamanı ve hazırlıklarla ilgili olarak şöyle bir yargıya varıyor: "Mustafa Kemal, böyle bir kararı aceleyle verecek adam değildi. Tehlikell bir oyuna girişecekti. Durumu her açıdan, her şeyi tartarak incelemek gerekiyordu. Planını yapmak, arkadaşlarını kendi görüşüne Inandırıp kararlarını sağlamlaştırmak ve direnmenin dayanacağı Ideolojik temele hem kendi hem de onların kafasında belirli bir biçim vermek için daha zaman gerekiyordu. Hâlâ padişahtan, Itilaf devletlerinden, Tann'dan ya da buna benzer başka bir kaynaktan bir şeyler uman kişiler çoktu. Düşmana kuvvetle karşı koymaktan başka çıkar yol olmadığının anlaşılması için olayların ve kafaların daha gellşmesi gerekiyordu." (8) Lord Kinross'un değerlendirmeşinde, "Hâlâ padişahtan, Itilaf devletlerinden, Tanrı'dan... medet uman kişiler çoktu" cümlesi birçok noktayı açıklamaya yeterlidir. Mustafa Kemal Istanbul'da sabırla, alçakgönüllülükle, çalışmıştı. Yetkin bir kurmay subay olarak, bir hamle sonrasını değil tüm olasılıkları düşünerek planlarını yapıyordu. Bir ipekböceğinin sabırla ördüğü koza gibi... Doğan Avcıoglu'nun belirttiği gibi: "Eğer Ingilizler Atatürk'ün mütarekenin daha ilk günlerinde Ingiltere'ye karşı koyduğunu, hatta sadrazama iskenderun'da ıngilizlere ateş açmaya karar verdlğlni resmen yazdığını bilselerdi, onun ordu müfettişi olarak Anadolu'ya gönderiimesine kesinlikle izin vermezlerdi." Ancak Mustafa Kemal Yıldınm Ordulan komutanlığı görevinden alınıp Istanbul dönünce, mütareke istanbul'unda Ingilizlerle ilişkilerini hep sıcak tutmuştur. Ancak, Samsun'a ayak basar basmaz, planladığı gibi milli örgüt kurma yoluna gitti. İki hafta gibi çok kısa bir sürede onun bu tutumunu belgeleyen Anadolu'nun çeşitli kesimlerindeki İngiliz irtibat subayları Mustafa Kemal hakkında Istanbul'a raporlar göndermeye başladılar. İngiliz Karadeniz Ordulan Komutanı General Milne, Samsun'a ayak basmasından sadece 20 gün sonra, Mustafa Kemal'in derhal geriye çağrılmasını Osmanlı hükümetinden resmen istedi. Mustafa Kemal hakkında ilk İngiliz raporu Istanbul'da birçok Ittihatçı tutuklanırken, İngiliz haberalma örgütünün Mustafa Kemal hakkında da bir rapor düzenlediğini ve Mustafa Kemal, Fevzi Çakmak, Kâzım Karabekir ve Ismet inönü'nün tutuklanarak Istanbul'dan dışarıya çıkanlmalarının istendiğinin belgeleri vardır. Ingilizlerin Karadeniz Ordulan Komutanı General Milne, Mustafa Kemal ve arkadaşlanndan ciddi olarak kuşkulanan ilk üst düzey İngiliz yetkili olmuştur. Ne kadar ilginçtir ki 19 Mayıs 1919 Pazartesi Mustafa Kemal'in Samsun'a çıktığı gün, General Milne, Harbiye bakanlığına gönderdiği yazıda: "Mlrliva (Tümgeneral) Mustafa Kemal ve kurulunun Samsun'a gönderilme sebebi nedir? Bu geniş kurul Sivas'a doğru yönelecekmiş, 9. Ordu feshedllmedl mi? (kaldırmalı mı?)" diye resmen sordu. Havza'da birinci gün kendisini ziyaret eden, Havza'nın ileri gelenlerinden bir gruba yaptığı konuşmada "Hlçbir zaman umutsuz olmayacağız, çalışacağız. Uçurumun kenarındayız. Bizi canlı canlı mezara atmak istiyorlar. Son bir cüret (yüreklllik) bizi kurtarabilir" dedi. Mustafa Kemal, 28 Mayıs 1919'da Havza'dan Anadolu'daki tüm vali, mutasarrıflık ve kolordulara bir genelge göndererek "yurt bütünlüğünün korunması için ulusal tepkilerin daha canlı olarak gösterilmesini, üç gün süre ile diğer tüm işlerin ertelenerek büyük ve coşkulu miting ve toplantılar yapılmasını, hükümete ve büyük devletlerin temsilciliklerine etkili telgraflar çekilmesini" istedi. Mustafa Kemal, aynı gün (28-Mayıs 1919) 3,15 ve 20. Kolordu komutanlarına gönderdiği yazıda şöyle diyordu: "...Ulusun tutsaklıktan kurtuluşu, egemen ve bağımsız olarak topraklarımızda yaşayabilmesi ancak kararlı ve namuslu ellerin kısa ve doğru yoldan, ulusun hukukunu ve bağımsızlığmı savunmaya yönlendirmesf fle mümkün olacaktır. Doğu böigeslnde yabancı Işgallerine, jandarma ve askeri birllklerle karşı koyacağız; köylüler de ellerindeki silahlarla köylerini savunacaklardır. Gerekli hazırlıklar yapılmalı, birlik mevcutları fazlalaştırılmalı, mevcut silahlar birleş-tirilmelidlr," diyordu. Tarih 29 Mayıs 1919'dur, on gün gibi çok kısa bir sürede, protesto amacıyla yapılan mitingler, Osmanlı hükümetine, işgal devletlerine çekilen protesto telgrafları üzerine Savaş Bakanlığı kaygılandı ve "Ne oluyor?" diye Mustafa Kemal'e sordu. Mustafa Kemal'in yanıtı çok açık ve yalındı: "...Istanbul'a çekilen telgrafların tamamen milletin göğsünden fışkıran üzüntünün birer yankısı olduğunu arz ederim. Bu heyecan memleketin en ücra (uç) köşesine kadar geniş alanlıdır, geneldir." Bu gelişmeler üzerine İngiliz Yüksek Komiserliği, Savaş Bakanlığı'na resmi bir nota gönderdi, Anadolu'da yapılan mitingler konusunda önlem alınmasını istedi. Aynı tarihte Savaş Bakanlığı da Mustafa Kemal'den mitingler konusunda önlemler almasını istedi. 3 Haziran 1919 Salı Anadolu'ya çıkışının üzerinden henüz 15 gün geçmiş... Mustafa Kemal hükümete verdiği yanıtta dik duruşunu sergileyerek şöyle diyordu: "...Düşmanın yurda girişi, cana kıyması ve her türlü saldırıları glbl lzmir yörelerinde görülmekte olan eylemlerin ortaya çıkışı sonucu benzerlerinin baş göstermesine karşı ne ulusun heyecanını ve iç acısını ve ne de buna dayanan ulusal gösterfleri yasaklamak ve durdurmak için kendimde ve hiç kimsede güç ve dlrenç göremeyeceğim gibi, bu yüzden doğacak olayların karşısında da sorumluluk yüklenebilecek ne komutan ne sivil görevli ve ne de hükümet düşünürüm." Mustafa Kemal 5 Haziran 1919 Perşembe günü Savaş Bakanlığı'na bölge hakkında bilgi verdi ve Rum çetelerinin Türk çetelerinden fazla olup siyasi amaç güttüklerini, İngiliz ve Amerika'nın bölgede bulunan memurlarıyla bu Rum çetelerinin içli dışlı olduklannı ve bunlartarafından teşvik edildiklerini bildirdi. Tüm bu durumlar, telgraflar, yanıtlar Mustafa Kemal'in düşünce ve tavrını açıkça ortaya koymuştu. Anadolu'ya geceli henüz 18 gün olmuştu ve 6 Haziran 1919 Cuma günü, müttefiklerin Karadeniz Ordusu Komutanı General Milne Osmanlı hükümetine bir yazı göndererek "Mustafa Kemal ve yanındaki kişileri derhal Istanbul'a geriye çağırmamzı talep ederim," dedi. Bu yazıda, Mustafa Kemal'in yurtiçinde dolaşmasının kamuoyunda tedirginlik yarattığı belirtiliyor ve "askeri açıdan onların çalışmaları için bir gereksinme göremiyorum" deniliyordu. Ingilizler, "Karışıklık çıkaranların başını Mustafa Kemal Çekiyor" diyoıiardı. Bu baskılara karşı çıkamayan Osmanlı hükümeti de Mustafa Kemal'i geriye çağırıyordu. Mustafa Kemal, Anadolu'ya geçeli henüz bir ay olmuş ama emperyaiist güçler onun yapacaklarını anlamışlar ve onu geriye çağırıyorlardı. Mustafa Kemal'in bundan sonraki destansı öyküsünü biliyoruz. Milli Mücadele destansı bir başkaldırıdır. Başlangıç tarihi 19 Mayıs 1919'dur. Nice19 Mayıslara... (Bu yazı Alev Coşkun'un Samsun'dan önce Bilinmeyen 6 Ay kitabından özetlenmiştir.)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear