25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 NİSAN 2010 SALI 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B KAVŞAK ÖZGEN ACAR Melek Merkel’in Ardından! Federal Almanya Başbakanı Angela (melek anlamında) Merkel’in Ankara’ya vardığı dakikalarda yazdığımız yazıda, ziyaret gündeminin perdesini aralamaya çalışmıştık. Gerçekten yazımızda öngördüklerimiz dışında pek değişik ve yeni bir durum ortaya çıkmadı. Dediğimiz gibi Merkel, Ankara’da bir kayakçı gibi “slalom” yaptı. Türkiye’nin AB’ye “tam” değil de “ayrıcalıklı üye” yapılması önerisinin Ankara’daki alerjisini bildiği için bu kez, bu tanımlamayı ağzına almadı. Türkiye ile imzalanmış anlaşmanın geçerli olduğunu “ahde vefa (anlaşmaya sadakat)” ile tanımladı. Ama ardından da görüşmelerin “açık uçlu süreç” olduğunu söyledi. Süreç 1963 Ankara protokolü ile o zamanki 8 üye ile başlamış, aradan neredeyse yarım yüzyıl geçmiş, üye sayısı 27’ye çıkmıştı. Bu ne biçim bir “ahde vefa” idi? Buna güncel deyimiyle “Tünelin ucunda ışık yok”, matematikte “? (sonsuz)”, atalarımızın deyimiyle “çıkmaz ayın son çarşambası” denilir. Bayan Merkel böylece aklı sıra “ne şişi ne de kebabı” yakarak “slalomun” ilk çıkışını yaptı. Merkel, Türk limanlarının Kıbrıs Rum gemilerine açılmasını istedi. Sanki TC-AB ilişkilerinde en önemli sorun bu idi. Kıbrıslı Türkler Annan Planı’na halkoylamasında “evet”, Rumlar “hayır” demişlerdi. Türkler “evet” dedikleri için AB üyelerinin KKTC’ye uyguladığı “yalıtım” kaldırılacaktı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da haklı olarak “Ahde vefa ise yalıtımı kaldırın, limanları Rumlara açalım!” demek zorunda kaldı. Merkel’in bu önerisinin gerçek nedeni daha sonra anlaşıldı. Alman armatörlerinin çoğunun gemileri Kıbrıs Rum bayrağını taşıyordu! Böylece Merkel bir taşla iki kuş vurmak istemişti! 30 Mart’taki yazımızda ayrıca Yunanistan ile bağlantılı olarak şöyle yazmıştık: “AB’nin iki patronundan Almanya, 2000’de sipariş edilen, ‘yüzen tabut’ denilen, dengesi bozuk denizaltıyı alması için Yunanistan’a baskı yaptı. Yunanistan, üçü kendi tersanelerinde yapılmak üzere 1.9 milyar Avro’luk 4 adet denizaltı siparişi vermişti. Berlin, Atina’ya ‘ya yüzen tabutu alırsın ya da iflastan çıkmak için krediyi alamazsın’ şantajı yapar oldu. İkinci patron Fransa ise ‘koyun can derdinde, kasap mal derdinde’ gibilerden 2.5 milyar Avro’ya 6 firkateyn, 400 milyona Super Puma helikopteri, tanesi 75 milyona 40 savaş uçağı satın almasını istiyordu.” Gelelim sorunlu Ege Denizi’nin Doğu kıyısındaki Türkiye’nin silahlanma faturasına… Türkiye Almanya’dan 300 Leopard ve 300 Leopard II A4 tankı almıştı. Tanesi 1 milyon Avro olan ikinci tip tanklardan 56 tane daha sipariş etti. Ayrıca 30 adet RF-4 keşif uçağı, 300 adet zırhlı BTR- 60 personel taşıyıcı, piyade silahları ve termal kameralar almıştı. 3 milyar Avro’luk 6 denizaltı da almaktaydı. Daha önce 8 firkateyn, 16 değişik tipte denizaltı, 19 değişik hücumbot, 6 mayın toplayıcı gemi de getirtmişti. Fransa gibi Almanya, Türkiye ve Yunanistan da “Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü’nün (KAAÖ)” üyeleri idi. AB’nin iki büyük patronu, KAAÖ içinde Türkiye ve Yunanistan’ı birbirlerine karşı kışkırtarak silahlandırırken, iki komşu, ekonomik bakımdan zayıflatıldıklarını hâlâ algılayamıyorlardı! Bu arada Ankara’daki Alman Büyükelçiliği de basınla ilişkilerde çok kötü not aldı. Yakın geçmişte zaman zaman basına internetten bayat haberleri ileten elçilik, Merkel’in konuşmalarının metinlerini bırakın dağıtmayı, bu ziyaret boyunca kapı duvardı. İstanbul müftüsü ile Sultanahmet Camisi’nin imamının Bayan Merkel hakkındaki düşüncelerini öğrenmeyi gerçekten çok isterdim. İslami inançlara göre camide başın örtülmesine İngiltere Kraliçesi Elizabeth bile özenli davranmış, melek olduğu için olmalı ki Merkel bu inanca saygı göstermemişti! Başbakan Erdoğan, dün Bosna’ya gitti, oradan da bu akşam eşiyle Paris’e uçacak. Anımsanacağı üzere, Erdoğan, 2004’teki resmi ziyaretinde Fransız protokolü “türbanlı” Emine Erdoğan’ın gelmesinin “sıkıntı” yaratması olasılığına karşı “hassasiyetini” bildirmiş, bu olay geçen yıl Türk iç siyasasında tartışılmıştı. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile yarın öğleyin bir iş yemeğinde buluşacak olan Erdoğan’a karşılık eşinin başkadın Carla Bruni ile protokolde hangi ortamda buluşacakları açıklanmadı. Bilindiği üzere Sarkozy’nin babası Macar, annesinin babası Aron Mallah, ortaçağda İspanya’dan Osmanlı’ya sığınmış Sefardi Yahudi ailelerinden olup Selanik’te yaşayan Osmanlı vatandaşı idi. Atatürk’ten bir yıl önce Selanik’te doğan amcası Ascher de İstanbul Galatasaray Lisesi mezunuydu. Fransa’nın bugünkü başkadını, Sarkozy’nin 3. eşi manken Bruni ise bir İtalyan’dır. Kibirli Fransızların yönetildiği Elysee Sarayı’nda bugün Sarkozy-Bruni’nin yaşaması ilginçtir! Erdoğan, Türkiye’nin tam üyeliğine karşı çıkan AB’nin iki baş patronu arasında bir hafta içinde “tenis topu” gibi bir konumda olacak. Ne var ki Merkel görüşmesinin deneyimi ile 1.86’lık Erdoğan’ın, Napolyon kompleksli, 1.65’lik Sarkozy’ye tepeden bakması da kaçınılmaz olacaktır. Sarkozy’nin de Merkel gibi “ahde vefa” ve “açık uçlu süreç” gibilerden sözler etmesine hazırlıklı olan Erdoğan, ayrıca ev sahibi Başbakan François Fillon ile de aynı doğrultuda görüşmeler yapacak. Bu arada Sarkozy’nin önerdiği “Akdeniz İçin Birlik” planı da gündeme gelebilir. Sarkozy, 2008’de AB’nin yanında bir başka seçenek olarak 27 üyeyi “1. kuşak” AB ölçütlerine uymayan, Türkiye dahil Akdeniz kıyısında öteki ülkeleri de “2. kuşak” olarak toplamayı önermişti. Başta Merkel olmak üzere AB de bu öneriye karşı çıkmış, Türkiye ise “tam üyelik yolu kapanmamak koşulu ile bu birliğe katılabileceğini” açıklamıştı. 14 Nisan’da ABD’de yapılacak “Nükleer Güvenlik Doruğu”ndan önce Merkel’in Ankara’da, Sarkozy’nin de Paris’te; Türkiye’nin yakın ilişkide olduğu İran’ın nükleer silahlanmasına karşı yaptırımlar için ikna çalışmaları bir başka gündem maddesini oluşturuyor. Türkiye ile Fransa arasında geçen yıl 10 milyar Avro olan ticaret hacminin 2012’de 15 milyar Avro’ya çıkarılması amaçlanıyor. Erdoğan’ın serbest ekonominin temel ilke olduğu AB’de, Sarkozy’nin Türkiye karşısında izlediği “korumacı” zihniyetten yakınması bekleniyor. Sarkozy, Renault şirketinin “Clio-4” modeli araçlarının tümüyle Bursa’da üretilmesine karşı çıkmıştı. AB yetkilileri de Sarkozy’yi “ekonomik milliyetçilik” ile suçlamışlardı. Sonuçta, Renault’ya araba başına “vergi indirimi rüşveti” ile bu arabaların bir bölümünün Fransa’da üretilmesi yoluna gidileceği açıklanmıştı. Erdoğan’ın, Fransa’nın PKK yandaşlarına ve kara para aklamalarına göz yummasını da dile getirmesi bekleniyor. 30 Haziran’da iki ülkenin kültür bakanları Fransa’da “Türkiye Mevsimi”ni törenle başlatmışlar, 7-9 Ekim’de de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de “İstanbul-Bizans” sergisinin açılışını Sarkozy ile birlikte yapmıştı. Erdoğan’ın bu ziyaretinde “Türk Mevsimi” de kapanmış olacak. Bilindiği üzere, Fransa’da öteki ülkeler için “yıl” düzenlenirken Türkiye için “mevsim” ile yetinilmişti. Erdoğan, Fransız işadamlarını Türkiye’de yatırıma davet edecek, Fransa’da yaşayan Türklere ünlü Zenith konser salonunda bir konuşma yapacak. Sarkozy’nin Arifesinde! Elmek: ozgenacar@gmail.com Faks: 0312. 442 79 90 Deprem ABD’nin Pasifik kõyõlarõna kadar hissedilirken, 2 kişi öldü, yüzlerce yaralõ var Meksika 7.2 ile sallandıDış Haberler Servisi - Meksika’nõn kuzeybatõsõndaki Aşağõ Kaliforniya eyaletinde dün gece meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki deprem, ABD’nin Pasifik Okyanusu kõyõlarõna kadar olan bölgeyi sarsarken, Meksika’da 2 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandõ. Amerikan Jeolojik Araştõrmalar Merkezi’nin (USGS) açõklamasõna göre deprem TSİ 01.40’ta, ABD sõnõ- rõndaki 900 bin kişinin yaşadõğõ Mek- sikali kentini salladõ. Kentte bir kişi evinin çökmesiyle, bir kişi de çöken bir duvarõn altõnda kalarak hayatõnõ kay- betti. Meksikali’de çok sayõda ev, iş- yeri ve hastane hasar görürken, elek- trik ve telefon hatlarõ devreden çõktõ, yollarda büyük çatlaklar oluştu. USGS, milyonlarca kişiyi etkileyen depremin merkez üssünün ise Gua- dalupe Victoria kentinin 26 kilomet- re güneybatõsõ ile ABD’nin güneyba- tõsõndaki Arizona eyaletine bağlõ San Luis kentinin 64 kilometre güneyba- tõsõ olduğunu duyurdu. Meksika’nõn Aşağõ Kaliforniya eyaletinde olağanüstü hal ilan edi- lirken, deprem ABD’nin Kaliforniya eyaletine bağlõ Los Angeles kentinin batõsõndaki Riverside bölgesinde çok şiddetli hissedildi. Deprem Los Angeles’ta havuzlarõn taşmasõna neden olurken, San Diego, Arizona ve Nevada’da binalar sallan- dõ, halk panik içinde sokaklara fõrla- dõ. USGS, depremin ardõndan büyük- lüğü 5.1’e kadar çõkan artçõ sarsõntõlar görüldüğünü de bildirdi. Endonezya’da da deprem Endonezya’nõn Sulavesi Adasõ açõklarõnda dün 6.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. USGS açõk- lamasõna göre dün TSİ 13.00 civarõn- da adanõn kuzeyindeki Manado ken- tinin 218 kilometre uzağõnda meyda- na gelen depremde ilk belirlemelere göre can ve mal kaybõ olmadõ. Endo- nezya, Pasifik Okyanusu’nu çevrele- yen ve “Ateş Çemberi” denilen Pa- sifik deprem kuşağõnda bulunuyor. En- donezya’nõn Sumatra Adasõ’nda geçen yõl eylül ayõnda meydana gelen 7.6 bü- yüklüğündeki depremde binden fazla kişi hayatõnõ kaybetmişti. Milyonlarca kişiyi etkileyen deprem, Meksika’da çok sayõda binanõn hasar görmesine yol açarken, Los Angeles’ta havuzlar taştõ, halk panik içinde sokaklara fõrladõ. (Fotoğraf: AFP) ÇİN’DE MADENCİLERE ULAŞILDI Dış Haberler Servisi - Çin’de su basan bir kömür madeninde sekiz gündür mahsur kalan işçilerden 114’ü kurtarõldõ. 28 Mart’ta bir duvarõn yõkõlmasõyla su- lar altõnda kalan Şanksi eya- letindeki Vangjialing made- ninde önceki gün ilk olarak 9 madenci õşõğa kavuştu. Olay yerinden canlõ yayõn yapan devlet televizyonunda, madencilerin alkõşlar arasõnda ambulanslarla hastaneye kal- dõrõldõğõ görüntülere yer veril- di. Ambulansa yerleştirilen madencilerin gözleri bir haf- tadan uzun bir süre karanlõkta kaldõktan sonra õşõk- tan zarar görmeme- leri için bağlandõ. İlk madencilerin çõka- rõlmasõndan iki saat sonra başka maden- ciler de kurtarõlmaya başlandõ. İngiliz ya- yõn kurumu BBC, yerel televizyonlar- da yayõmlanan ha- berlerde madencile- rin kendilerini ke- merlerle madenin duvarõna bağladõk- larõnõn ve üç gün boyunca bu şekilde asõlõ kaldõktan sonra sel sularõyla sürüklenen bir yük arabasõna binmeyi başardõk- larõnõn anlatõldõğõnõ duyurdu. Kurtulan madencilerin hipo- termi, sõvõ kaybõ ve suyun içinde çok uzun süre durmak- tan kaynaklanan deri rahat- sõzlõklarõndan şikâyet ettikle- ri öğrenildi. Bazõ madencilerin ise hâlâ travma geçirmekte olduklarõ belirtildi. Mahsur kalan 153 madencinin kurtarõlmasõ için sekiz gündür yaklaşõk 3 bin ki- şi seferber oldu. Kurtarma ça- lõşmalarõ sürüyor. 114 kişi 8 gün sonra kurtuldu Yetkililerin kaza öncesinde meydana gelen su sızıntılarını göz ardı ettikleri ortaya çıktı. (AFP) Tayland’da Başbakan Abhisit Vejjajiva’nın istifasını ve yeni seçim yapılmasını isteyen muhaliflerin dünkü hedefi seçim komisyonu binası oldu. Devrik Başbakan Taksin Şinavatra yanlısı on binlerce “kırmızı gömlekli” Bangkok’ta seçim komisyonunun bulunduğu binaya girdi. Seçim komisyonu, Abhisit Vejjajiva’nın lideri olduğu Demokrat Parti’ye yönelik mali kaynakları kötüye kullandıkları suçlamalarıyla ilgili soruşturmanın sonuçlarını açıklamayı erteleyince muhalifler binaya hücum ederek, başkanın kendileriyle görüşmesini talep ettiler ve komisyonun ofislerini basma tehdidinde bulundular. Muhalifler daha sonra, polisin soruşturma sonuçlarının 20 Nisan’da açıklanacağına söz vermesi üzerine binayı boşaltmayı kabul ettiler. Soruşturma sonucunda iddiaların doğrulanması durumunda Demokrat Parti’nin kendini feshetmesi bekleniyor. Hükümetin, ekonomik zarara yol açtıkları gerekçesiyle muhaliflerin Bangkok’un turistik merkezinden çıkarılması için mahkemeye yaptığı başvuru ise reddedildi. Mahkemenin kararı “kırmızı gömlekliler” arasında sevinçle karşılandı. ‘Kırmızı Gömlekliler’ vazgeçmiyor ‘Melek’ Merkel. ‘Napolyon’ Sarkozy. (Fotoğraf:EPA) ACI KAYBIMIZ Şişli Belediyesi’nde birlikte görev yapmaktan büyük onur duyduğum, Belediye Meclisi üyemiz Kamil Serdar Cömert’i kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Değerli çalışma arkadaşımıza Allah’tan rahmet diler, ailesine, yakınlarına, belediye meclisimize ve tüm sevenlerine taziyelerimi sunarım. MUSTAFA SARIGÜL ŞİŞLİ BELEDİYE BAŞKANI BAŞIMIZ SAĞ OLSUN Şişli Belediye Meclisi’nde birlikte görev yaptığımız çok değerli çalışma arkadaşımız, Belediye Meclisi üyemiz Kamil Serdar Cömert’i kaybettik. Üzüntümüz sonsuzdur. Cenazesi 6 Nisan Salı (Bugün) günü öğlen namazını müteakip Şişli Camii’nden kaldırılacaktır. Merhuma Allah’tan rahmet diler, ailesine, yakınlarına ve tüm sevenlerine taziyelerimizi sunarız. Başımız sağ olsun. ŞİŞLİ BELEDİYE MECLİSİ ÜYELERİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear