23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 25 NİSAN 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Sarkozy’nin Peçe Savaşı İzlanda’da patlayan volkanın külleri Avrupa ya da ABD demeden nasıl “küresel kaos” yaratıyorsa; Fransa’nın, kendi sınırları içinde/üstünde yaşayan kadınlara getirmek istediği “peçe/burka yasağı” da aynen buna benzer bir “küresel kafa karışıklığına” yol açıyor. Çünkü Sarkozy’nin yaz başından itibaren Fransa toprakları üzerinde yürürlüğe sokmayı planladığı “peçe yasağı” karşısına uygulamada şöyle bir sorun çıkıyor: “Fransa’ya yurtdışından turizm amacıyla akan zengin Arap şeyhlerinin haremlerindeki kadınlar ne olacak? Onlara da bu yasak uygulanacak mı?” Fransız Cumhuriyeti ombudsmanı Jean Paul Delevoye nitekim aynen bunu soruyor: “Champs Elysees butiklerinde alışverişe çıkan peçeli (ve zengin) kadınlara ne yapacağız? Onlar da bu yasak kapsamına alınacak mı?” Buyurun buradan yakın. Bu soruya bayıldım. Başka hiçbir soru çünkü “burka/peçe yasağı” adı altında yapılmak istendiği söylenen/deklare edilen “niyetle”; “gerçekte yapılan” arasındaki “samimiyetsizliği” bu denli açık ortaya koymuyor. “Peçe yasağıyla” yapılmak istendiği söylenen şey ne? “Kadını aşağılayan ve insanlık onurunu ayaklar altına alarak hiçe sayan bir giyim kuşam âdetinin toplumdan dışlanması.” Fransa Cumhurbaşkanı getirmeyi amaçladığı “peçe yasağını” savunurken -benim şahsen normal şartlarda tereddüt etmeden altına imza atacağım- bu “ilkeyi” ileri sürüyor. Ancak ileri sürdüğü “ilke” Fransa’da yaşayan gariban Müslüman göçmenlere indirgendiğinde ve bunun yanında “Fransa’nın yağlı müşterisi büyük Arap kabilelerine mensup saygın ve zengin peçelilere farklı muamele” eklemlendiğinde, “ilke” “ilke” olmaktan çıkıyor. En hafif deyimle “oy avcılığı”, en kaba deyimle “ırkçılığa” dönüşüyor. Fransa’da yapılmakta olan bu. Kadın hakları savunuculuğu değil ne yazık ki. Fransa’nın çelişkisi Fransa’da “burka/peçe kullanan” Müslüman kadınların toplam sayısı öylesine sınırlı, öylesine ufak bir azınlık ki; topu topu 2 bin kişiyi geçmiyor. İki bin Müslüman göçmen üzerinden “peçe avcılığı” yapsan ne olur, yapmasan ne olur? Cürmün kadar yer yakarsın. Sıkıysa “laik değerler üzerinden” kadını, bu insanlık dışı kılıklara mahkûm eden çağdışı düzenlere ve rejimlere bayrak aç değil mi? Kıyısından köşesinden de olsa “laik sistemine” sahip çıkmaya çalışan Türkiye Cumhuriyeti’ne arkanı döneceğine -misal- halis mulis “şeriat düzeni” temsilcisi, çok eşli Katar şeyhine arkanı dön değil mi? Ama bakıyorsunuz Sarkozy bunun tam tersini yapıyor. Türkiye’ye sırt çeviriyor. Katar şeyhi ile bilmem kaçıncı eşi olan genç güzel karısını, Fransa’nın “14 Temmuz kutlamalarında” dahi yanı başında baş tacı ediyor. Niye? Katar çünkü Fransa’nın müşterisi... Fransa’dan -şık Champs Elysees butiklerinden cömertçe alışveriş eden peçeli kadınlar misali- bol miktarda silah alıyor. Fransa Cumhurbaşkanı’nın aklına böyle durumlarda, “laik cumhuriyet değerleri” adına bu rejimlerden mesafe almak geliyor mu? Haşa! Ya ne zaman geliyor? Ülkesinde sembolik rakamları aşmayan “peçeli göçmenler” üzerinden, “medyatik şov” imkânları yakaladığında. Ve son yerel seçimlerde aldığı “darbe”nin ardından yükselişe geçen aşırı Fransa sağına taviz verme yarışına çıktığında. Uzun lafın kısası, Fransa Cumhurbaşkanı “2 bin peçeli kadını”, kendisine siyaset malzemesi yapıyor. ‘İlke’ yalnız Avrupa’da geçerli olursa “Peçe, burka yalnızca bir kıyafet değildir. Bu örtünme biçimini tamamlayan bir cemaatleşme ve şeriat düzeni ile siyasi İslamın aracıdır” deniyor ya... Bunların hepsi sonuna kadar doğru. Ancak ne var ki “siyasal İslam” mücadelesini -yeldeğirmenleriyle savaşır gibi- üç beş burkalı kadına indirgemek inandırıcı olmuyor. Bütün sorun doğrularla yanlışların iç içe girdiği ve siyasi çıkarlar doğrultusunda araçsallaştırıldığı bu boyuttan, bir başka boyuta yükselebilmekte. “Siyasi İslamla mücadele” edilecekse mücadeleyi; Körfez şeyhleriyle kol kola girerek değil “küresel çapta götürmek” gerek. “Prensipler” -küreselleşme öncesi dünyasında ve kolonyalizm yıllarında olduğu gibi- yalnızca böyle Avrupa toprakları üzerinde geçerli kılınmaya çalışıldığında; ombudsman Jean Paul Delevoye’in şaşkınlığı yaşanıyor işte: Gözünüzün önüne getirin: Bir Bulgari ya da Vuitton mağazasında, polis zoruyla peçesi indirilen ya da 750 Avro “peçe cezası” kesilen bir Arap prensesi düşünebiliyor musunuz? nilgun@cumhuriyet.com.tr Abbas: Geçici devlet olmaz TEL AVİV (AA) - Filistin Devlet Başkanõ Mahmud Abbas, geçici sõnõrlarla kurulacak bir Filistin devletinin kesinlikle kabul edilemeyeceğini söyledi. Abbas, El Fetih Devrim Konseyi’nin Ramallah’ta düzenlenen toplantõsõnda yaptõğõ konuşmada, Filistinlilerin ancak 1967 sõnõrlarõyla kurulacak bir devlet istediğinin altõnõ bir kez daha çizdi. İsrail ile Filistinliler arasõnda barõş görüşmelerinin dolaylõ olarak başlatõlmasõ konusunda Filistin tarafõnõn görüşlerini yineleyen Abbas, Kudüs dahil, Batõ Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinde inşaatlarõn durdurulmasõyla ilgili tavõrlarõnda bir değişiklik olmadõğõnõ vurguladõ. Peçeli sürücüye para cezası PARİS (AA) - Fransa’da bir kadõn sürücü, peçeli giysisiyle araç kullandõğõ için para cezasõna çarptõrõldõ. Adõ açõklanmayan 31 yaşõndaki sürücü, LCI televizyonuna, Nantes kentinde otomobil kullanõrken polis tarafõndan durdurulduğunu söyledi. Kadõn sürücü, kõyafetinin araç kullanma açõsõndan risk oluşturduğu gerekçesiyle polisin kendisine 22 Avro ceza kestiğini söyledi. Peçesinin gözlerini örtmediğini, görüş alanõ açõsõndan bir engel taşõmadõğõnõ savunan sürücü, cezanõn iptali için mahkemeye başvuracağõnõ belirtti. Fransa’da Cumhurbaşkanõ Nicolas Sarkozy hükümetinin peçenin yasaklanmasõnõ öngören tasarõsõ son zamanlarda siyasetçiler ve ülkedeki Müslüman topluluk arasõnda tartõşma yaratmõştõ. Azeri ve Ermeni cumhurbaşkanlarõ, ‘Ordularõmõz hazõr’ açõklamasõ yaptõ Aliyev’den sert mesajlarDış Haberler Servisi - Azer- baycan ve Ermenistan cum- hurbaşkanlarõ, Yukarõ Kara- bağ sorunu konusunda tehdit dolu açõklamalar yaptõ. Azerbaycan Cumhurbaşkanõ İlham Aliyev, Savunma Ba- kanlõğõ’nda yapõlan değerlen- dirme toplantõsõnõn ardõndan devlet televizyonunda yaptõğõ açõklamada, orduyu güçlendir- me çalõşmalarõnõn önemine de- ğinerek, “Çünkü Azerbaycan toprakları uzun yıllardan be- ri işgal altındadır” dedi. 1991’deki kanlõ çatõşmalar- dan beri Ermenilerin fiili ege- menliği altõnda olan Yukarõ Karabağ ve bölgesindeki yer- leşim yerlerinin geleceğinin belirlenmesi amacõyla oluştu- rulan Madrid Kriterleri’ne gön- derme yapan Aliyev, “Azer- baycan’ın toprak bütünlüğü müzakere konusu olamaz ve olmayacak. Ermenistan sü- reci uzatarak işgal altında bulundurduğu toprakları terk etmek istemiyor” dedi. Aliyev şu ifadeleri kullandõ: “Ermenistan bütün hukuk normlarını küstahça bozu- yor. BM Güvenlik Konse- yi’nin Azerbaycan toprakla- rı ile ilgili aldığı 4 kararı Er- menistan tarafı dinlemiyor ve yerine getirmiyor... Er- menistan-Azerbaycan ve Yu- karı Karabağ sorunu çözül- meden bölgede hiçbir prob- lem çözülemez. Çünkü bu sorun bölgedeki barış süre- cine ciddi zarar vermekte- dir.” Aliyev, Azerbaycan’õn 5-6 yõlda askeri alanda 10 kat büyüdüğünü ve Azeri ordusu- nun Ermenistan ordusundan üstün olduğunu belirterek “Azerbaycan’ın bölgede na- dir ülkelerden biri olduğunu ve hiç kimsenin yardımına ih- tiyacı olmadığını” ifade etti. Karşılık gecikmedi Aliyev’in sözlerine, Rus ha- ber ajansõ RIA Novosti’ye yap- tõğõ açõklamayla karşõlõk veren Sarkisyan, “Yukarı Karabağ sorununda işlevli bir barış an- laşmasına varılmadığı sürece havada hep askeri eylem ko- kusu olacağını” söyledi. So- runu askeri yolla çözmeye gi- rişmenin “maceracı bir adım olacağını ve Azerbaycan için faciayla sonuçlanabileceği- ni” vurgulayan Sarkisyan şöy- le dedi: “Yakın gelecekte bir savaş tehlikesi görmüyorum. Ama her zaman söyledim; silahlı kuvvetlerimiz her za- man, askeri eylemlerin yarın başlayabileceği tahminine gö- re hazır olmalı.” Sarkisyan, Türkiye ile iliş- kilerin normalleştirilmesini öngören protokollerden im- zalarõnõ çekmediklerini, ancak bu belgelerin parlamentoda onaylanmasõ sürecini “An- kara adım atmaya hazır oluncaya kadar” askõya al- dõklarõnõ tekrarladõ. Ortak hedefleri AB ve NATO Dış Haberler Servisi - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, dün Çõrağan Sarayõ’nda düzenlenen “Üçlü Balkan Zirvesi”nde Bos- na Hersek Cumhurbaşkanlõğõ Konseyi Başkanõ Haris Sladziç ve Sõrbistan Cumhurbaşkanõ Bo- ris Tadiç’i ağõrladõ. Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davu- toğlu, Sõrbistan Dõşişleri Bakanõ Vuk Jeremiç ile Bosna Hersek Dõşişleri Bakanõ Sven Alkalaj’õn da katõldõğõ görüşmenin ardõndan liderler, el ele tutuşarak sarayõn te- rasõnda aile fotoğrafõ çektirdi. Daha sonra düzenlenen basõn toplantõsõnda konuşan Gül, “Bos- na Hersek ve Sırbistan arasın- daki ilişkilerin normalleşmesi hayati önem taşıyor. AB ve NA- TO ile entegrasyon, ülkelerimi- zin stratejik hedefleridir” dedi. Hedef AB ve NATO Türkiye’nin dõşişleri bakanlarõ düzeyinde oluşturulan Türkiye, Bosna Hersek, Sõrbistan üçlü da- yanõşma mekanizmasõ içerisinde yoğun çaba sarf ettiğini kaydeden Gül, zirvede gelecekle ilgili atõl- masõ gereken pozitif adõmlarõ ele aldõklarõnõ söyledi. Sõrbistan Cum- hurbaşkanõ Tadiç de “Önümüzde yeni bir başlangıç var. Bosna Hersek’le beraber ortak nokta- mız var, o da Avrupa Birliği. Bosna Hersek’in NATO’ya üye- liğini de destekliyoruz” dedi. Türkiye arabuluculuğunda daha önce iki ülkenin katõlõmõyla dü- zenlenen üçlü zirveler sonucunda, Bosna Hersek, Belgrad’a büyükelçi atamõş ve Sõrbistan Parlamentosu da 30 Mart’ta Srebreniça katliamõnõ kõnayan kararõ kabul etmişti. Tayland’da uzlaşma yok Tayland Başba- kanı Abhisit Vejja- jiva, devrik Başba- kan ve işadamı Taksin Şinavatra yanlısı protestocu Kırmızı Gömlekli- ler’in 30 gün içinde erken genel seçime gidilmesi önerisini geri çevirdi. Ordu- nun müdahale ede- ceği söylentileri ya- yılırken, hükümet yanlısı Sarı Göm- lekliler ulusal bay- raklar ve Kral Adulyadej’in pos- terlerini taşıdı. (Fotoğraf: AFP) DAVUTOĞLU, AMORIM’İ AĞIRLADI Brezilya’yla İran işbirliğine devam Dış Haberler Servi- si - Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, ABD ve bazõ Batõlõ ül- kelerin baskõsõna kar- şõn İran’a yaptõrõmlara karşõ çõkan ve Tah- ran’la diyalog konu- sunda Ankara ile aynõ tutumda olan BM Gü- venlik Konseyi geçici üyesi Brezilya’nõn Dõşişleri Bakanõ Celso Amorim’i ağõrladõ. Brezilya’da geçen haf- ta görüştüğü Amo- rim’le dün de Çõrağan Sarayõ’nda çalõşma ye- meğinde bir araya ge- len Davutoğlu, yemek- ten sonra düzenlenen ortak basõn toplantõsõn- da “Son dönemde İran’ın nükleer prog- ramıyla ilgili gelişme- lerde konunun barış- çıl yönde çözülmesi doğrultusunda Bre- zilya ile Türkiye ara- sındaki istişare kana- lının önemli etkileri oldu” dedi. Amorim’in Tür- kiye’nin ardõndan İran’a geçeceğini, Brezilya Devlet Başkanõ Luiz Ina- cio Lula da Sil- va’nõn da gelecek ay Tahran’õ ziyaret edeceğini hatõrlatan Davutoğlu, “İran’la ilgili inti- balarımı ve neler yapabileceğimizi kendileriyle pay- laştım. Böylece atacağımız adım- ları koordine et- meye devam edi- yoruz” ifadesini kullandõ. Uganda’da destek aradı İran Cumhurbaşkanõ Mah- mud Ahmedinejad, BM Gü- venlik Konseyi’nin geçici üyelerinden Uganda’yõ zi- yaret etti. Ahmedinejad’a İncil hediye eden Uganda Devlet Başkanõ Yoveri Mu- seveni, İran’õn nükleer prog- ramõnõn uluslararasõ anlaş- malara uygun olduğunu söy- ledi. (Fotoğraf: AFP) Azerbaycan Cumhurbaşkanõ, ordusunu överek Ermenistan’õ uyarõrken, “Yukarõ Karabağ sorunu çözülmeden bölgede hiçbir problem çözülemez” diyerek, Erivan ile yakõnlaşma arayõşõndaki Ankara’ya da mesaj gönderdi. Sadr: Tuzağa düşmeyelim Dış Haberler Servisi - Iraklõ radikal Şii lider Mukteda el Sadr, önceki gün cuma namazõ sõrasõnda Şii camilerine düzenlenen bombalõ saldõrõlarda 72 kişinin öldürülmesiyle ilgili olarak, “Kõşkõrtõlarak Amerikan tuzağõna düşmeyelim, camilerimizi koruyalõm” dedi. El Sadr, ülkenin mezhepler arasõ kan davasõnõn korkunç kõsõr döngüsünden kurtulmasõ için, “öfkeye, nefse hâkimiyetin çok önemli olduğunu” ifade etti. ABD ordusunun 2011 yõlõndan sonra da Irak’ta kalabilmesi için gerekçe teşkil edecek terör ortamõndan çõkõlmasõ gerektiğini vurgulayan El Sadr, ölenler için ilan edilen üç günlük yasta bunun çok iyi düşünülmesi gerektiğini bildirdi. Bağdat’õn doğu kesiminde 2 milyon nüfuslu Sadr kentini hedef alan bombalõ saldõrõlarda ölenlerin cenazeleri, Hz. Ali Türbesi’nin bulunduğu kutsal kent Necef’e gönderildi. TEŞEKKÜR Babamız, kardeşimiz, dayımız ECZACI KADİR YAŞAR ERDENER’in sonsuzluğa uğurlanışında bizzat yanımızda bulunan, telefon, telgraf ve çelenkleri ile acımızı paylaşan can dostlarına ve dostlarımıza teşekkür ederiz. AİLESİ 27.04.2010 Salı günü ikindi namazından sonra Altunizade Camii’nde 52 duası okunacaktır. Kalbinizi Koruyun TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No:8 Şişli / İSTANBUL Tel: (212) 212 07 07 (pbx) http://www.tkv.org.tr V E F A T Baromuzun 4444 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT HALİL KADIOĞLU vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 25.04.2010 Pazar günü (bugün), Fındıkzade Bekirpaşa Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip, Edirnekapı Şehitliği’ne defnedilecektir. Merhuma Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear