Catalog

SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Şili Trajedisi... 2 MART 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B Rus-Gürcü sınırı açıldı KİEV (Cumhuriyet) - Rusya ile Gürcistan arasõndaki Verhnõy Lars sõnõr kapõsõ, 3 yõllõk aradan sonra, dün sabah yeniden geçişlere açõldõ. Söz konusu sõnõr kapõsõ, Rusya ile Gürcistan arasõnda Ağustos 2008’de yaşanan savaştan sonra ulaşõma açõlan ilk sõnõr kapõsõ. Sõnõr kapõsõndan sadece araçlarõn geçişine izin verildiği bildiriliyor. Kapõyõ kullanmak isteyen Rusya ve Gürcistan vatandaşlarõnõn vizelerini, bu konuda arabulucu rolü oynayan İsviçre’nin bu ülkelerdeki konsolosluklarõndan almalarõ gerekecek. Filistin yönetimi El Halil’de toplandı KUDÜS (AA) - Filistin Yönetimi kabinesi, İsrail’in biri El Halil’deki iki önemli dini mekânõ ulusal kültürel miras listesine almasõna tepki olarak, toplantõsõnõ dün El Halil’de yaptõ. Toplantõda, İsrail’in bu konudaki kararõna karşõ nasõl bir mücadele verileceğinin yollarõ tartõşõldõ. Filistin Yönetimi Çalõşma Bakanõ Dr. Muhammed Ştayye, “İsrail’in tarihimize sahip çõkmasõna izin vermeyeceğiz, bu kararõnõ geri almasõ için de her türlü önlemi alacağõz” dedi. Hamas ve İslami Cihad da İsrail’e karşõ Batõ Şeria’daki protestolarõn yoğunlaşacağõnõ duyurdu. İntihar eylemcisinin iddiaları Dış Haberler Servisi - Afganistan’da Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatõ’nõn (CIA) üssüne saldõrõ düzenleyen Ürdünlü Humam Halil Ebu Mulal el Belevi, ölmeden önce çekilen bir video görüntüsünde Amman yönetimini, El Kaide’nin Irak kolunun lideri Ebu Musab el Zerkavi, Lübnan’daki Hizbullah’õn askeri lideri İmad Mugniya ve El Kaide üyesi bilim adamõ Abdullah Azzam’õn öldürülmesinde parmağõ olmakla suçluyor. Ürdün hükümeti ise suçlamayõ reddetti. Afganistan’õn Host vilayetindeki bir üsse 30 Aralõk’ta intihar saldõrõsõ düzenleyen El Belevi, 7 CIA ajanõnõ öldürmüştü. IrakBaşbakanõ’nõnseçimöncesindeaşiretlereparavesilahdağõttõğõönesürüldü Maliki’denoyakarşõlõksilah Dış Haberler Servisi - Irak Başba- kanõ Nuri el Maliki’nin yaklaşan se- çimler öncesinde oylarõnõ kazanmak için ülkedeki aşiret liderlerine silah ve para dağõttõğõ öne sürüldü. Bu pazar ya- põlacak seçimler öncesinde siyasetteki halihazõrdaki yüksek tansiyon daha da artarken dikkatler oylamaya ilişkin yolsuzluk iddialarõna çevrildi. Irak Ulusal İstihbarat Servisi’nin eski sözcüsü Saad el Alusi, Şii Baş- bakan El Maliki’yi, desteklerini almak amacõyla özellikle güneydeki aşiret liderlerine silah dağõtmakla suçladõ. İn- giltere’de yayõmlanan Guardian gaze- tesinin haberine göre, El Alusi ayrõca 2008 yõlõnõn sonunda kurumun istih- barat yetkililerinin kullanmalarõ için Sõr- bistan’daki üretici firmadan 8 bin silah sipariş ettiğini ancak son dakika El Ma- liki’nin bu anlaşmayõ durdurduğunu id- dia etti. Bu iptalin sonrasõnda El Ma- liki’nin kendilerinden bağõmsõz yaptõ- ğõ yeni bir anlaşmayla 10 bin tabanca sipariş ettiğini öne süren El Alusi, bu silahlarõn Başbakan tarafõndan seçim propagandasõ olarak kullanõldõğõnõ sa- vundu. El Alusi, ilk anlaşmanõn iptali sonucu şu anda istihbarat servisinin elinde yeterli silah bulunmadõğõnõ da söyledi ve hükümeti mezhepçi ol- makla suçladõ. ‘190 çalışan görevden alındı’ Haberde, yaklaşõk bir hafta öncesi- ne kadar Ulusal İstihbarat Servisi’nin sözcülüğünü yapan El Alusi’nin bu sü- re içinde başka bir bakanlõkta görev yapmasõnõn istendiği ve ardõndan gör- evinden ayrõldõğõ kaydedildi. Yapõlan yorumlarda, Ulusal İstihbarat Servi- si’nin bugüne kadar hükümetle yakõn işbirliği içinde olduğuna işaret edilerek yeni görevden ayrõlan sözcünün açõk- lamalarõnõn beklenmedik olduğu kay- dediliyor. Bir dönem daha iktidarda kal- ma amacõnda olan El Maliki’nin ofisi ile Ulusal İstihbarat Servisi arasõnda ilk gerginliğin sinyali geçen ağustosta gelmiş, hükümet kurumun başkanõnõ görevinden almõştõ. El Alusi de son haf- talarda hükümetle kurum arasõndaki gerginliğin yükseldiğine dikkat çeke- rek yaklaşõk 190 çalõşanõn hükümet yet- kililerinin kararõyla servisten atõldõk- larõnõ söyledi. Bu kişilerin görevlerine son verilmelerindeki asõl nedenin ise başbakanlõk ofisinden gelen emirleri ye- rine getirmemek olduğunu belirtti. Irak Meclisi Ahlak Komisyonu Baş- kanõ Şeyh Sabah el Sayidi de “El Ma- liki, Amara, Nasiriye, Divaniye ve da- ha birçok bölgede aşiret liderlerine yüzlerce silah dağıttı” dedi. El Sayidi, bu silahlarõn Amerikan yapõmõ oldu- ğunu ve geçen yõl ülkeye geldiğini sa- vundu. Bunun oy satõn alma için ucuz bir yol olduğunu söyleyen El Sayidi, “Saddam Hüseyin de aynısını yap- mıştı. El Maliki bu silahları aşiretlere kendilerini korusunlar diye veri- yor. Onları korumak istiyor ama hâ- lâ her gün yargıç ve avukatlar öl- dürülüyor. O zaman Irak ordusu ve polisinin rolü ne?” diye konuştu. El Sayidi, komisyonun El Maliki’ye seçim kampanyasõ için devlet kaynaklarõndan ne kadar kullandõğõnõ soracağõnõ da be- lirtti. Zarf içinde para Ülkenin güneyindeki Nasiriye’deki Konsey üyesi Awda Ali ise El Ma- liki’nin geçen hafta bölgeye bir zi- yaret gerçekleştirdiğini ve silahlarõn yanõ sõra liderlere içinde yaklaşõk 1 milyon Irak Dinarõ (yaklaşõk 1500 TL) bulunan zarflar dağõttõğõnõ öne sürdü. Anbar’daki aşiret liderlerin- den Şeyh Nuri el Duleymi de El Ma- liki’nin bir yardõmcõsõnõn geçen haf- ta bölgeyi çantasõnda 10 milyon di- narla ziyaret ettiğini ancak kendile- rinin bu rüşveti kabul etmediklerini söyledi. El Maliki yönetimi ise usulsüzlük iddialarõnõ reddediyor. Ancak Irak hükümet sözcüsü Ali Debbağ’õn suçlamalarõ reddederken kullandõğõ ifadeler bazõ soru işaretleri yarattõ. Debbağ, silahlarõn dağõtõmõnõ aşi- retlerin güvenliklerini sağlamaya katkõ olarak verilen hediye olarak de- ğerlendirerek “Bunun seçim kam- panyası ile bir ilgisi yok” dedi. Irak’ta bu pazar yapılacak seçim öncesinde partilerin kampanya- ları da hızlandı. El Maliki destekçileri Necef’te geçen cumartesi düzenlenen mitingde bir araya geldi. (Fotoğraf: AFP) Irak Ulusal İstihbarat Servisi’nin eski sözcüsü El Alusi ve Meclis Ahlak Komisyonu Başkanõ El Sayidi, El Maliki’nin seçimlerde kendisine oy vermeleri için aşiret liderlerine binlerce silah verdiğini söylediler. El Alusi, El Maliki’yi istihbarat servisini silahsõz bõrakmakla da suçladõ. Dış Haberler Servisi - Bosnalõ Sõrpla- rõn eski lideri Radovan Karaciç, Bosnalõ Hõrvat ve Müslümanlara karşõ soykõrõm su- çu işlemekten yargõlandõğõ davayõ boykot et- meye son verip dün ilk kez mahkemeye çõktõ. Savunmasõnõ kendisi yapan Karaciç , 100 bin kişinin ölümüne yol açan Bosna savaşõnõ “hak- lı ve kutsal” bir savaş olarak niteledi. Karaciç, Lahey’deki Uluslararasõ Ceza Mah- kemesi’ndeki duruşmada davayõ Sõrp ulusunun “büyüklüğünü savunmak” için kullana- cağõnõ belirterek “Ulusumuzu ve onun da- vasını savunacağım” diye konuştu. Savunmasõna, “Burada katıksız gerçekleri anlatacağım” diye baş- layan Karaciç, 1990’lõ yõllarda es- ki Yugoslavya’nõn parçalanma- sõyla sonuçlanan çatõşmalarõn Sõrp, Hõrvat ve Boş- naklarõn toprak kavgasõnõn doğal sonucu oldu- ğunu öne sürdü. Zaman zaman kendisinden üçüncü bir kişi gibi “Karaciç” diye söz eden es- ki Sõrp lider, “Sırpların yaptığı her şey suç ola- rak görülüyor” dedi. Karaciç, Bosna savaşõnõ “Bağımsız ve egemen bir devlet kurmakta ıs- rar eden Müslüman liderlerin” çõkardõğõnõ, Sõrplarõn hiçbir zaman savaştan yana olmadõğõ- nõ öne sürdü. Köktendinci Boşnaklarõn ABD’nin desteğiyle bir İslam devleti kurmaya çalõştõkla- rõnõ ileri süren Karaciç, “İslamcõ amaçlarõ var- dõ. Osmanlõ İmparatorluğu zamanõnda olduğu gi- bi yüzde 100 iktidar istiyorlardõ” diye konuştu. Karaciç’in savunmasõnõn bugün bitmesi bekleniyor. Mahkeme, geçen ekim ayõnda du- ruşmalarõ boykot etmesi üzerine, savunmasõnõ hazõrlamak için Karaciç’e daha fazla zaman tanõmaya karar vermişti. Mahkeme, bu sefer de boykot etmesi halinde Karaciç’in kendi kendisini temsil hakkõnõ elinden alacağõ uya- rõsõnda bulunmuştu. Davayõ boykot etmeye son vererek dün ilk kez mahkemeye çõkan eski Sõrp lideri Karaciç, 100 bin kişinin ölümüne yol açan Bosna savaşõnõ “haklõ ve kutsal” bir savaş olarak niteledi. Karaciç, köktendinci Boşnaklarõn ABD’nin desteğiyle İslam devleti kurmak istediklerini de öne sürdü. Katliam için ‘kutsal savaş’ dedi Karaciç. Tepsi gibi bir mehtabın aydınlattığı mükemmel bir yaz gecesi... Yaprak kıpırdamıyor… Çarşaf gibi uzanan Pasifik Okyanusu’ndan, en ufak yel esmiyor… Dost toplantılarında insanlar, birbirleriyle “Tam bir deprem akşamı!” diye şakalaşıyorlar… Gece yarısına doğru ne var ki, mehtabı bir gölge karartıyor… Köpek havlamaları duyulmaya başlıyor… Giderek artan ve sıklaşan havlamalar yerini ulumaya bırakıyor… Ve “felaket” vuruyor. Gecenin en derin saati 3.35’te herkes uyurken… Evlerin içinde önce şıngır şıngır titreşen, oynaşan biblolar; lamba, tabak, bardak, çanak.. sesleri duyuluyor… Ardından karyola, kapı, mobilya.. gıcırtıları geliyor. Derken elektrikler gidiyor. Işıklar sönüyor ve “kreşendo” halinde yükselen, eşyaların gümbürtüsü kopuyor... Yerlere devrilen tablolar, kitaplıklardan inen kitaplar, tuz buz olan aynalar, televizyonlar; patlayan camlar, tavanlardan kopan alçılar, çatırdayan duvarlarda açılan oyuklar, dağılan hayatlar… Yerin derinliklerinden yükselen uğultu… ‘Ağaçlar köklerinden sallanıyordu’ Şili’yi, cennet gibi bir yaz gecesinden, cehennemin içine sürükleyen 27 Şubat depremini Şilili yazarlar böyle anlatıyor. Ailesiyle birlikte kendisini zar zor ev dışına atan kadın yazar Carla Guelfenbein, “Ayışığında ağaçların sallandığını gördük!” diyor: “Ağaçlar bildiğiniz rüzgârla sallanır gibi (sağa sola) sallanmıyordu. Köklerinden yukarı doğru sallanıyorlardı…” Phillipe Noiret ile Massimo Troisi’nin unutulmaz oyunculuğu ile hatırlanan “Postacı” filminin uyarlandığı, “Neruda’nın Postacısı” romanının yazarı Antonio Skarmeta, evlerindeki yüzme havuzunda alenen bir “tsunami” oluştuğunu söylüyor. El kadar havuzda devasa bir dalganın belirdiğini anlatan Skarmeta, “Havuz suyunun yarısının bir anda dışarı taştığını gördük” diyor. Deprem öncesi sessizliği “Dehşetin okyanus dibinden yükselerek yakınlaştığını önden haber veren en ufak bir işaret yoktu” diyerek anlatan Luis Sepulveda ise cehennemin yeraltından yer üstüne çıktığı “iki dakikalık zaman dilimini”; “yıkılan köprüler, yarılan yollar, uçan kilise kuleleri, kopan yüksek gerilim hatları” ile tarif ediyor… Şili’nin ne çok yazarı var… “Ruhlar Evi”nde tüm zamanların en büyük depremi olarak anılan 9.5 büyüklüğündeki “1960 depremini” Güney Amerika edebiyatına özgü bir büyülü gerçekçilik dili ile nakleden Isabel Allende’den, Skarmeta, Sepulveda; Ariel Dorfman’a.. hepsi badirenin doğrudan tanıklığını yapıyor. Bu usta kalemlerin tanıklığı ışığında yaşananları izlediğinizde, Şililerin, “dünyanın sayılı deprem felaketleri” arasında sayılan trajedi karşısındaki tavırlarının bizden büyük fark gösterdiğini görüyorsunuz. Demokrasiyle kazanılan ‘özgüven’ Bizdeki gibi bir defa, bir deprem ülkesi olan Şili’de yer sarsıntısı artık asla “takdiri ilahi” ile karşılanmıyormuş. Şili’de, artık böyle “ilkel insan türü” yokmuş... Pinochet dönemini konu alan kitapları ile tanınan (“Ölüm ve Genç Kız”, “Generalin Sonbaharı”) Ariel Dorfman bunu “Kurban psikolojisi, elli yıl öncesinin ’60 depreminde kaldı” diyerek anlatıyor: “Şili -özellikle- son yirmi yılda (Pinochet diktasının yıkılışı ve demokrasiye geçişle birlikte…) çok değişti. Şilililer, bugün kendi kaderlerine hükmetmek noktasına ve şuuruna eriştiler. Bu olayla başa çıkacak olgunluktalar. Artık çok sayıda hastanemiz var. Binalarımızın çoğu depreme dayanıklı…” Şilililerin küçük yaştan “deprem bilinci ve kültürü” ile yetiştirildiğini anlatan dünya çapındaki kalemler, ülkelerinin eriştiği bilinç düzeyinden çok eminler: Bu yüzden “Şili’nin bir Haiti” olmayacağını iddia ediyorlar. “Disiplinli bir dayanışma ile yardımların koordine edilerek ivedelikle organize olduklarını/olacaklarını, en kısa zamanda halkın ayakları üzerinde doğrulacağını” söylüyorlar… Badire yaşayan bir ülke hiç kıskanılır mı? Şili’yi bu “bilinç noktasına” getiren “sıçramayı” kıskandım. “Cehennem ortasında” sergilenen özgüvene hayran kaldım. Yalnız ülkenin ileri gelen aydınları değil… politikacısından, sıradan vatandaşına dünya medyasına konuşan tüm Şililerde, “bilinçlenmeyle gelen bu özgüven” seziliyor. Şili Cumhurbaşkanı Bachelet, ilk anda hemen deprem bölgesine koşuyor. Savunma Bakanı Francisco Vidal, kıyıları vuran “tsunami”yi vaktinde haber vermediği için vatandaşlardan “özür diliyor”… Bir de ’99 depreminde Türk siyasi sınıfının verdiği sınavı hatırlıyorum. Cumhurbaşkanı Demirel’le Başbakan Ecevit günlerce arazi olmuştu. Ecevit; öyle böyle değil, depremden 13 gün sonra -yazıyla on üç- enkaz bölgelerinde arzı endam etmişti… Şili, ekonomik gelişme açısından, Türkiye’den çok ileri bir ülke değil. Ama belli ki daha “uygar”… nilgun@cumhuriyet.com.tr KADIN ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ PANEL “3 Mart 1924 / 3 Mart 2010 ve Genel Görünüm: 2002 - 2010” Açış Konuşması : Prof. Dr. Necla ARAT Kadın Araştırmaları Derneği Başkanı Oturum Başkanı : Meriç VELİDEDEOĞLU Araştırmacı - Yazar Konuşmacılar : Mustafa GAZALCI 22. Dönem CHP Milletvekili - Eğitimci Doç. Dr. Ümit KOCASAKAL GS Üniversitesi Hukuk Fak. Öğr. Üyesi Dr. Abdullah KEHALE Mimar Sinan Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Barış DOSTER Siyaset Bilimci - Yazar Tarih: 3 Mart 2010 Çarşamba Saat: 14.00 - 17.00 Yer: Beşiktaş Belediyesi, Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet Anday Sahnesi Not: Fuayede “Fotoğraflarla Eğitimin Çağdaşlaşmasının (!) Öyküsü” sergilenecektir. (Hazırlayan: Gazeteci - Yazar Deniz BANOĞLU) İletişim: (0532) 234 46 78 - (0532) 311 97 03 Çelenk ve Mutlu Gün Bağışlarınız için 21 Yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfı (YEKÜV) Tel: 0212.274 15 02 - 213 74 02 www.yekuv.org, yekuv@yekuv.org Vakıflar Bankası Osmanbey Şubesi 00158007287986476 T.C. BAŞBAKANLIK GÜMRÜK MÜSTEŞARLIĞI İSTANBUL GÜMRÜK VE MUHAFAZA BAŞMÜDÜRLÜĞÜ HALKALI GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN Sayõ :B.02.1.GÜM.4.06.10.04.EGR-403.(2004/Dl-00968)-R- Konu : Ödeme Emri İSTANBUL 02.2010 Müdürlüğümüzde sanayi 1 Bulvarõ 4. Bölge 7. Cadde No; 128 Çakmaklõ-Büyük- çekmece/İSTANBUL adresinde muhkim 3840186875 vergi numaralõ F.O.R.TEKS- TİL İMALAT İTHALAT İHRACAT SAN. VE TİC. LTD.ŞTİ. adõna 16.03.2004 ta- rihli ve 2004/D1-00968 sayõlõ Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamõnda ki taahhüt ka- pamalarõ Dõş Ticaret Müsteşarlõğõ’nõn 02.02.2006 tarihli 544/1570 sayõlõ yazõsõ ile ip- tal edilmesi nedeniyle kaynaklanan kamu alacağõ firmanõn adresinde bulunamamasõ nedeniyle tahsil edilememektedir. amme alacağõna ilişkin olarak firma ortağõ (Halil oğlu-1976 Giresun doğumlu 34099530766 T.C. kimlik numaralõ Tahsin SALBACAK) adõna müdürlüğümüzce ödeme emri düzenlenmiş ve 7201 sayõlõ Tebligat Kanunu’nun 28 ve 21. maddeleri gereğince tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğine karar verilmiştir. Yukarõda belirtilen nedenler ile bilinen adresinde bulunamayan adõ geçen firma or- tağõ firmanõn aşağõda belirtilen borcunun 7 gün içinde gümrüğümüz adõna Halkalõ Gümrük Saymanlõk Müdürlüğü’ne ödenmesi ya da borcunuzu karşõlayacak değerde mal bildiriminde bulunmanõz aksi halde 6183 sayõlõ A.A.T.U.H. Kanunun 55, 60, 111 ve 114. maddeleri gereğince işlem yapõlacağõnõn bilinmesi ilanen tebliğ olunur. Ödeme Emri Sayı / Tarihi: 160665 / 30.12.2009 GV+KDV+KKDF TOPLAMI (TL): 394.950.-TL. PARA CEZASI TOPLAMI: 465.279.-TL. TOPLAM: 860.229.-TL. (Basõn: 12854) T.C. GAZİOSMANPAŞA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayõ: 2009/497 Esas Davacõ Maliye Hazinesi’ne izafeten İstanbul Muhakemat Müdürlüğü vekili tarafõn- dan davalõ Mal Müdürlüğü aleyhine Mahkememize açõlan Gaipliğe Karar Verilmesi davasõnõn yapõlan açõk yargõlamasõnda verilen ara kararõ gereğince; İstanbul İli, Arna- vutköy İlçesi, Hadõmköy Köyü, Düler Çukuru, 460 parsel sayõlõ taşõnmazda 4500/62700 hisse maliki Mustafa oğlu Niyazi Yõlmaz’õn hayat ve mematõ belli olma- dõğõndan; nerede olduğu, nerede oturduğu hakkõnda bilgi sahibi olanlarõn ilan tarihin- den itibaren 6 ay süre içerisinde Mahkememizin 2009/497 Esas sayõlõ dosyasõna bilgi vermeleri, ayrõca gaipliğin hükmü için lazõm olan ilan müddeti zarfõnda hiçbir hak sa- hibi zuhur etmezse, bu taşõnmazõn Hazine’ye intikal edeceği, M.K.’nun 32. ve 530. maddesi gereğince 1. (birinci) Gaiplik ilanõ olarak duyurulur. Basõn: 12776