23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B 19 MART 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Ucu Açık Senaryo... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 28 Şubat salt Erbakan ve Tansu Çiller’in “ipini çekme” eylemi miydi, yoksa Recep Tayyip Erdoğan’ın “siyaset sahnesinde önünü” açma girişimi mi? Son günlerdeki tartışmaları izliyor musunuz? Meğer 28 Şubat’ta “askerlere yol” veren ya da “emret komutanım” diyen gazete patronları, yöneticiler ve yazarlar varmış. Konuşulanları dinledikçe, yazıları okudukça 28 Şubat’taki “postmodern darbenin” arkasındaki en büyük gücün medyadaki iki büyük grup olduğunu gördüm. Cumhuriyet’e “darbeci”, “askerci”, “cuntacı” diye saldıran dinciler, tarikatçılar ve liboş tayfa nedense ortaya çıkan bu gerçek karşısında süt dökmüş kedi gibi. Ben başından beri hem 28 Şubat’ın hem de 27 Nisan e- muhtırasının arkasında ABD’nin olduğunu yazıyorum... 28 Şubat süreci Erbakan’ın “Milli Görüş”ünü tarihin derinliğine gömüp Erdoğan’ın AKP’sini iktidara taşıdı... 27 Nisan e-muhtırası ise AKP oylarının patlamasına neden oldu. Bugün “cuntacılardan hesap soruyoruz” diyenler, gerçekleşmeyen bir darbenin peşinden giderlerken 28 Şubat’ı neden görmezden geliyorlar? O zaman 28 Şubat 1997’nin iki büyük gazete patronu, gazete yöneticileri, generaller için niçin bir soruşturma açmıyor özel yetkili savcılarımız? 28 Şubat’ın arkasında ABD’nin olması, bu güçleri dokunulmaz kılıyor! Darbe planlarıyla yatıp kalktığımız bugünlerde, 28 Şubat’ı yapanlardan ve onlara destek verenlerden hesap sorulmuyor. 13 yıl önce, Erbakan’ı harcayıp Ecevit, Yılmaz ve Bahçeli’yi iktidar yapmak isteyen güç bunu 1999 seçimlerinde başardı. Aynı güç 2002’de DSP, DYP, ANAP ve MHP’yi sandığa gömdürdü, 1999’da CHP’ye yaptığı gibi. 1997’yi anımsayın... Fadime’ler, üfürükçü Kalkancı’lar, cinci hocalar, Aczmendiciler, filan! İşin en ilginç yanı ise Fethullahçıların yüreklerinin “buçuk-buçuk” atması; okullarının anahtarını Orgeneral Çevik Bir’e vermek istemeleriydi. Aklıma takılan bir soru da şu: Fethullah Gülen’in ABD’ye gitmesi, bu oyunun bir parçası mıydı? Askerin bu konuda Pentagon’la bir anlaşması mı vardı? Haydi biraz da şeytanın avukatlığını yapayım: ABD ve AB karşıtı Erbakan’ı “irticanın odak noktası” gösterip Fethullah’ı ABD’ye uçuranlar, “Büyük Ortadoğu Projesi”nin mimarlarıydı... Türkiye’ye biçilen rol modeli ise ortadaydı: “Ilımlı İslam!” Abdullah Öcalan’ın 1999 seçimlerinden önce Türkiye’ye getirilmesi elbet Bülent Ecevit’in de Bahçeli ve Yılmaz’ın da işine yaradı. Ecevit Başbakan, Yılmaz ve Bahçeli yardımcıları oldu... ABD baktı ki “işler sakata gidiyor,” bir ekonomik bunalım... ABD’nin Irak’ı işgal projesi... Ecevit’in hastalığı, şu bu... Üç yıl sonra erken seçim... AKP bir başına iktidar! Erbakan’a yapıştırılan “irtica” yaftası bugün bu ülkenin aydınlarına, gazetecilerine, gerçekleri gören solculara yapıştırılan “darbeci” yaftasına benzemiyor mu? Bunların hepsi oyunun kuralıdır! 12 Eylül’de Evren Paşa’nın “sayın muhbir vatandaşları” vardı... 28 Şubat’ta, bakkal, manav, berber, fişleme işine yardımcı oldu. 2010 yılına gelindiğinde imzasız “duyarlı yurttaş mektubu” ya da “gizli tanık” var... Özel yetkili kimi savcılar “gizli tanık”la yüzlerce insanı tutuklayabiliyor. Askeri vesayete karşı çıkanlar, sivil vesayeti ayakta alkışlıyor... Ne adına? Demokrasi ve özgürlükler adına! Onur intiharları... Babasız kalan çocuklar... Gözyaşı döken anneler, babalar, eşler, kardeşler. Ergenekon’dan tutuklu emekli tuğgeneral Levent Ersöz’ün ortam dinlemesindeki şu sözleri: “Aytaç Yalman Paşa hepimizi sattı!” Acaba, 12 Mart 1971 öncesinde Faruk Gürler’in 9 Mart’çıları sattığı gibi mi? ABD oyunudur tüm bunlar... Senaryonun ise ucu açıktır... Rektör Büyükkasap intihar etti Yurt Haberleri Servisi - Er- zincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap (48), dün Eğitim Fakültesi Yerleşke- si’ndeki lojmanõnda kendini asa- rak yaşamõna son verdi. Atom ve molekül fizik alanõn- da uzman olan, 2007 yõlõnda Cumhurbaşkanõ Ahmet Necdet Sezer tarafõndan Erzincan Üni- versitesi rektörlüğüne atanan Prof. Büyükkasap’õn dün evden çõkmamasõndan şüphelenen loj- man güvenlik görevlisi içeri gir- di. Büyükkasap’õn kabloyla ken- dini astõğõnõ gören görevli, 112 Acil Servis ekiplerine haber ver- di. Büyükkasap’õn evde yalnõz olduğu, eşinin Erzurum’da eğitim gören oğlunun yanõnda olduğu belirtildi. Cumhuriyet savcõsõ olay yerinde inceleme yaparken, bazõ üniversite çalõşanlarõ ise ba- sõn mensuplarõna taş ve bardak atarak “Her şey sizin başınızın altından çıktı” diye bağõrdõ. Erzincan Üniversitesi, geçen temmuz ayõnda Yapõ İşleri Daire Başkanlõğõ’nda ihaleye fesat ka- rõştõrõldõğõ iddiasõyla gündeme gelmişti. Olaya üniversitenin adõ- nõn karõşmasõndan dolayõ Prof. Dr. Büyükkasap’õn rahatsõz oldu- ğu belirtildi. Üniversite çalõşanla- rõ, Büyükkasap’õn ihaleye fesat karõştõranlara da taş koyduğunu ancak bu olaylar nedeniyle yõp- randõğõnõ söylediler. ‘Soruşturma yoktu’ Erzincan Cumhuriyet Başsav- cõlõğõ ise bazõ yayõn organlarõnca Erzincan Üniversitesi’ndeki iha- leye ilişkin yürütülen soruştur- mayla Prof. Büyükkasap’õn inti- harõ arasõnda bağlantõ kurulmaya çalõşõldõğõna dikkat çekerek “Sa- yın Rektör, dosyanın şüphelisi ya da herhangi bir şekilde ta- rafı da değildir” açõklamasõnõ yaptõ. YÖK Başkanõ Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan da Büyükka- sap ile ilgili herhangi bir disiplin soruşturmasõ bulunmadõğõnõ, in- tiharõn tamamen bilinmez bir du- rum olduğunu vurguladõ. Büyükkasap için bugün 11.00’de rektörlük bina- sında düzenlecek törenin ardından Terzibaba Cami- si’nde cenaze na- mazı kılınacak. Büyükkasap, Kastamonu’nun Tosya ilçesinde toprağa verilecek. ALİCAN ULUDAĞ ANKARA - Ulusal Hekim Birliği Yürütme Kurulu Başkanõ Prof. Recep Akdur, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dün kabul edilen Kamu Hastane Bir- likleri yasa tasarõsõyla, toplam 6 bin 800 yeni sözleşmeli kadronun açõlacağõnõ ve atamalarõn hükümet eliyle yapõlacağõnõ belirtti. Akdur, “Tek seferde Cumhuriyet tari- hinin en büyük kadrolaşması gerçekleşmiş olacak” dedi. Akdur, tasarõyla “devlet has- tanelerinde yönetimin hükü- met denetimine geçmesine ola- nak sağlandığını” vurguladõ. Ta- sarõnõn illerde tüm devlet hasta- nelerini kapsayacak bir birlik ku- rulmasõnõ öngördüğünü belirten Akdur, devlet hastanelerindeki yöneticilerin görevine son verile- ceğini ve birliklerin yönetimi dev- ralacağõnõ kaydetti. Akdur, “Amaç, sağlıkta özerklik adı altında kadrolaşma ve özelleş- tirme sağlanması. Bu tasarıyla 400 başhekim ve 1200 başhekim yardımcısının görevine son ve- rilecek” dedi. Döner sermaye gelirleri yeterli olmayan işletme- lerin kapanacağõnõ belirten Akdur, “Hastaneler puanlanacak. Sağ- lık hizmetlerinin bir kamu hiz- meti olma niteliği ortadan kal- dırılarak, niteliği ‘kamu ma- lõ’ndan ‘piyasa malõ’ şekline dönüştürülecek” diye konuştu. ‘CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK KADROLAŞMASI’ Tasarı komisyondan geçti
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear