24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, Genelkurmay Başkanlõ- ğõ’nda yapõlan toplantõyõ değerlendirirken, “Ge- nelkurmay Başkanı’nın devlete, halka, kendi personeline ve hükü- mete karşılığı sorumlu- luğu vardır. Hatta emekli personeline kar- şı sorumluluğu vardır. Genelkurmay Başkanı bu sorumluluğu denge- lemek zorunda. Artık bu süreç Genelkurmay Başkanı’nı radikal bir karar verme aşamasına getirmiş olabilir” dedi. Emekli generaller, Ge- nelkurmay’daki toplantõ ve ardõndan yapõlan açõk- lamayõ şöyle yorumladõ: Armağan Kuloğlu (Emekli Tümgene- ral): Bütün orgeneral ve oramiraller toplandõğõna göre bu medyada mutla- ka haber olacaktõr. Birta- kõm spekülasyonlar da üretilecektir. Bunu önle- mek maksadõyla toplan- dõklarõnõ ve neyi değer- lendirdiklerini açõk ve net bir şekilde bildirmeleri, kötü fikirlerin ortada do- laşmasõna engel olacak demektir. Genelkurmay Başkanõ, TSK’nin bir sab- rõ olduğunu ve sabrõnõn taştõğõnõ, hatta elinde ba- zõ belgeler olduğunu bun- larõ açõklayabileceğini de ifade etmişti. Bütün bun- lar da Balyoz harekâtõ ile birleştirdiğiniz zaman TSK içinde bir baskõ oluş- tuğunu göz ardõ etme- mek gerekir. TSK’nin milletten aldõğõ bir güç var ve milletin ona olan güven duygusu var. San- ki TSK darbeyle eşdeğer gibi kabul edilen bir tu- tum ortaya çõkõyor. Bu ta- bii ki silahlõ kuvvetlerini rahatsõz ediyor. TSK bir durum değerlendirmesi yapõyor. Bu toplantõlar askeri şûra toplantõlarõ çerçevesinde olur. Ras- gele zamanlarda yapõl- maz. Böyle bir durum değerlendirmesi ilk defa yapõlõyor. Nejat Eslen (Emek- li Tuğgeneral): Bõçak kemiğe dayandõ. Pasif bazõ müdahaleler mese- leleri halledebilir. Silah- lõ kuvvetler daima silah- lõ güç olarak müdahale et- mez. Bir pasif müdahale olabilir. Genelkurmay Başkanõ ve kuvvet ko- mutanlarõ hep birlikte is- tifa etseler bunun çok ciddi siyasi yansõmalarõ olur ve bu süreç tersine döndürülebilir. İstifaya etmeye de gerek kalma- yabilir. ‘Bu süreç böyle devam ederse biz hep birlikte istifa ederiz’ de- nir. O komutanlarõn yer- lerine yenisini bulmak zor. Bir kriz çõkar ortaya, kriz de meseleyi toptan halleder. Silahlõ kuvvet- lerin aşağõlanmasõ da böy- lece önlenmiş olabilir. Yapõlan bu toplantõ, “Me- seleyi çok ciddiye alıyo- ruz. Meseleyi görüşü- yoruz” demektir. Burada önemli olan Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çi- çek’in Genelkurmay’a gitmiş olmasõdõr. “Paro- la” sebebiyle oraya gitti- ğini sanmõyorum. Genel- kurmay bu böyle devam ederse istifa mesajõ veril- miş olabilir. Bu süreç, muvazzafõndan emekli- sine tüm TSK’yi çok ra- hatsõz ediyor. Sanal me- seleler darbe hazõrlõğõ gi- bi yansõtõlõyor. Onun üze- rinden de silahlõ kuvvet- ler mensuplarõ aşağõlanõ- yor. Genelkurmay Baş- kanõ’nõn devlete, halka, kendi personeline ve hü- kümete karşõlõğõ sorum- luluğu vardõr. Hatta emekli personeline karşõ sorumluluğu vardõr. Ge- nelkurmay Başkanõ bu sorumluluğu dengelemek zorunda. Bu süreç Ge- nelkurmay Başkanõ’nõ ra- dikal bir karar verme aşa- masõna getirmiş olabilir. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 24 ŞUBAT 2010 ÇARŞAMBA 4 HABERLER GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Tekel Direnişi ‘Olayı’nın Gösterdiği Yalnızca tek bir dünya var: Türk, Kürt, Laz, Müslüman (Sünni, Alevi) diğer dinlerden olanlar, ateistler; hepsi tüm farklarına karşın aynı dünyaya aitler. Sermayenin dünyasına... Bu dünyada ya emek tarafında yer alıyorlar ya da sermaye tarafında. Tekel direnişi bu gerçeği bir kez daha kanıtladı. Tekel direnişi, ancak emek tarafında bulunanların, farklılıklarını barış içinde, birlikte yaşayabildiklerini, bu farklılıklarla birbirlerini zenginleştirebileceklerini gösterdi. Cesaret: Acı soğuklara, devletin, hükümetin tehditlerine, baskılarına karşı bugün 72. gününe giren direnişin adı. Tekel işçileriyle dayanışmak için ülkenin her yerinden gelen işçilerin erdemi... Tekel işçilerinin yardımına gelen, destekleyen esnaf, genel olarak halk sınıflarının dayanışma eylemleri, yardımları... Hakikat: “Olay” patlak vermeden önceki, bilgi sisteminde var olmayan yeni şey. Olayla birlikte doğarak, verili bilgi sisteminde delik açan şey... 20 Şubat’ı 21 Şubat’a bağlayan gece, “sendika.org”dan yapılan canlı TV yayınında konuşan 50-60 yaşlarındaki Müslüman işçi, söze Allah’ın adıyla başlıyor. Biz ondan başka kimseye kulluk etmeyiz diyor. Başbakan’a, polis dayağı, biber gazı, üzerlerine sıkılan lağım suyu için teşekkür ettikten sonra, tüm dünya bizi gördü, bir sen görmedin diyor, AKP’nin sosyal-ekonomik politikalarını deneyimli bir sosyalisti aratmayacak sadelikte ve kesinlikte eleştiriyordu. Bu Müslüman işçi, biz kimseden bir şey istemiyoruz... Senden tek istediğimiz hain elini rızkımızdan çekmendir dedikten sonra üç kez tekrarladı: “Hakkımı sana helal etmiyorum...” Yeni insan: Olay değiştirir, kendi “hakikatini” ve öznesini yaratır. Bir dostum şöyle diyordu: “Olur olmaz insanlar Facebook’a Tekel simgeleri koymaya başladı. Bu ne biçim iş?..” Bu işçi sınıfının hegemonya kurma dinamiğine girdiğini gösteriyor, ama bir başka şeyi de. Bu olayın “izi” ve izin yankılarıdır. Tekel olayını yaşayan herkes artık değişti. Önceki, bu olayın izini taşımayan haline göre artık o yeni bir insandır. Olaya sadakat geliştirmeye, bunu evrenselleştirmek için mücadele edecek özneye dönüşmeye hazır yeni insan... Sadakat - I: Tekel işçisi, biz buraya gelirken kendi derdimize düşmüştük, şimdi tüm işçileri ve ezilenleri temsil ediyoruz diyerek “olay”ın evrensel karakterini açıklıyor ve ona sadakatini ilan ediyor, bunu anlatıyor, herkesi buna çağırıyor; bu hakikatin evrenselleşmesi için mücadele ediyor. Tekel işçisinin yanında yer alanlar da aynı sadakatin parçalarıdır. Sadakat - II: Müslüman işçi Tayyip Erdoğan’ı eleştirirken artık başka bir hakikati dile getiriyor, ilan ediyor, hakkımı sana asla helal etmeyeceğim derken, karşısındakinin sadakatinin dine değil sermayenin düzenine olduğunu da vurgulamış oluyor. Sadakat - III: Yeni-eski, solculuk iddialarıyla ortada dolaşırken bu eylemi görmezden gelenler, sınıf siyasetini terk etmek gerektiğini açıklayanlar, sermaye düzenine, liberal demokrasiye sadakatlerini açıklamış oluyorlar. Buna karşılık, ÖDP, TKP, Halkevleri, Tekel işçileriyle birlikte miting yaparken sermaye düzeninin karşısında, “olayın” yanında yer aldıklarını, Türkiye solunun geleceğe açık yüzleri olduklarını gösteriyorlar. Ben kendi hesabıma Emek Partisi’nden daha yoğun bir katılım beklerdim. CHP ve Deniz Baykal’ın Tekel işçilerini ziyaret ederek, yüzlerini doğru bir yere çevirdiklerini de görmek, ama henüz yolun çok başında olduklarını da teslim etmek gerekiyor... Her “olay” biter, gündemden çıkar, ama geride iz bırakır. Yarattığı özneler, olayın hakikatine sadakatlerini ilan etmiş olanlar, olayın anlamını, sonuçlarını yaşatmaya devam ederler. Olay bittiğinde iki tutum daha oluşur. Birileri olay olmamış gibi davranırlar. İkincisi de olayın önemini kavrayan ama onun izlerini yok etmek için mücadeleye kararlı kesimlerin tavrıdır. Olay olmamış gibi davrananlar, üçüncü kesimle buluşur onun değirmenine su taşırlar. Zaman içinde onun hakikatini kabul etmek zorunda kalırlar. Seçim öncesi Cumhuriyet mitinglerinin “hakikatini” kavrayamayanlar, ona olayın öncesindeki kavramlarla yaklaşanlar, onu içindeki şu veya bu unsurun niteliğine indirgemeye çalışarak mahkûm edenlerin hemen hepsi, zaman içinde, doğrudan ya da pratik sonuçları itibarıyla olayın izlerini yok etmeyi çalışanlarla buluştular... Onların ezici çoğunluğu, Tekel direnişini de tanıyamadı... Buna karşılık, Cumhuriyet mitinglerinin gerçek anlamını kavrayanların bugün Tekel direnişini de desteklediklerini görüyoruz. Bu bir rastlantı değil! erginy@tr.net http://erginyildizoglu.blogspot.com Genelkurmay karargâhõnda yapõlan üst düzey toplantõya tüm orgeneral ve oramiraller katõldõ Askerin ‘balyoz’ zirvesiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - “Balyoz darbe iddiaları” nede- niyle sürdürülen soruşturma kapsa- mõnda çok sayõda emekli ve mu- vazzaf askerin gözaltõna alõnmasõ Türk Silahlõ Kuvvetleri’ni (TSK) ha- rekete geçirdi. TSK’nin tüm orge- neral ve oramiralleri kapsayan ge- nişletilmiş komuta heyeti Genel- kurmay karargâhõnda bir araya ge- lerek durumu görüştü. Balyoz darbe iddialarõ kapsamõnda, aralarõnda emekli ve muvazzaf gene- ral ve amirallerin de bulunduğu top- lam 49 kişi önceki gün gözaltõna alõnmõştõ. Genelkurmay Başkanõ Or- general İlker Başbuğ, bu gözaltõlarõn yaşanmasõnõn ardõndan Mõsõr’a ya- pacağõ resmi ziyareti iptal etmişti. Genelkurmay’da yapõlan değer- lendirmelerin ardõndan, TSK’nin ge- niş kapsamlõ komuta heyetini oluştu- ran toplam 15 orgeneral ve oramiral Ankara’ya çağrõldõ. Orgeneral ve Or- amirallerin Ankara’ya dün gelmesinin ardõndan Genelkurmay’da gözaltõlar ve TSK’ye yönelik faaliyetlere ilişkin geniş kapsamlõ bir toplantõ yapõldõ. Tek cümlelik açıklama Toplantõnõn ardõndan Genelkur- may’dan tek cümleden oluşan bir açõklama yapõldõ. Açõklama şöyle: “İstanbul Cumhuriyet Başsav- cılığı’nca yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında ortaya çı- kan ciddi durumu değerlendirmek üzere, bugün Genelkurmay Baş- kanlığı Karargâhında Türk Silah- lı Kuvvetleri’nde görevli bütün or- general ve oramirallerin katılımı ile bir toplantı icra edilmiştir.” Genelkurmay’da yapõlan toplantõ- nõn geniş katõlõmlõ olmasõ dikkat çek- ti. TSK’de bu kadar geniş katõlõmlõ toplantõ yalnõzca Yüksek Askeri Şu- ralarda (YAŞ) gerçekleşiyor. Bu top- lantõlarda TSK personelinin terfi, ata- ma işlemleri ele alõnõyor. Bu toplan- tõlarda iç ve dõş güvenlik tehditleri, TSK’nin buna karşõ alacağõ önlemler masaya yatõrõlõyor. Gözaltõna alõnanlarõn general ve amiral düzeyinde olmasõ, TSK’yi toptan hedef alan bir izlenimin oluş- turulmak istenmesinin Genelkur- may’daki toplantõyõ geniş kapsam- lõ yapma gereğini ortaya çõkardõğõ as- keri kulislerde dile getiriliyor. 15 orgeneral ve oramiral Genelkurmay’daki toplantõnõn ge- niş katõlõmla yapõlmasõnõn ardõndan Başbuğ’un önümüzdeki günlerde ka- muoyuna bir açõklama yapabileceği- ne dikkat çekiliyor. Başbuğ’un göz- altõ sürelerinin dolmasõnõn ardõndan bu açõklamayõ yapabileceği belirtiliyor. Gündüz toplanan 15 generalin akşam da yemekte bir araya geldiği belirtil- di. Generallerin bugün de Ankara’da olacağõ kaydedildi. Genelkurmay’daki toplantõya katõlan komutanlar şöyle: Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İl- ker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Ko- mutanõ Orgeneral Işık Koşaner, De- niz Kuvvetleri Komutanõ Oramiral Eşref Uğur Yiğit, Hava Kuvvetleri Komutanõ Orgeneral Hasan Aksay, Jandarma Genel Komutanõ Orgene- ral Atila Işık, Kara Kuvvetleri Kur- may Başkanõ Orgeneral Bekir Kal- yoncu, Donanma Komutanõ Orami- ral Emin Murat Bilgel, Birinci Or- du Komutanõ Orgeneral Hasan Iğsız, İkinci Ordu Komutanõ Orgeneral Necdet Özel, Üçüncü Ordu Komutanõ Orgeneral Saldıray Berk, Ege Ordu Komutanõ Orgeneral Hayri Kıvrı- koğlu, Genelkurmay İkinci Başkanõ Orgeneral Aslan Güner, Genelkur- may İkinci Başkan Yardõmcõsõ Or- general Bilgin Balanlı, Kara Kuv- vetleri Eğitim ve Doktrin (EDOK) Komutanõ Orgeneral Erdal Ceyla- noğlu ve Harp Akademileri Komutanõ Orgeneral Nusret Taşdeler. ‘Yaşananlar kararaşamasına getirmişolabilir’ Çok sayõda emekli ve muvazzaf subayõn “Balyoz darbe iddialarõ” nedeniyle gözaltõna alõnmasõnõn ardõndan TSK’nin geniş kapsamlõ komuta heyetini oluşturan toplam 15 orgeneral ve oramiral Ankara’ya çağrõldõ. Genelkurmay’da gerçekleştirilen toplantõnõn ardõndan yapõlan tek cümlelik açõklamada “ciddi durumun değerlendirildiği” belirtildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker ve Danıştay Başkanı Mustafa Birden ile bir araya gelerek “yargı reformu” konusunda görüş aldı. (Fotoğraf: AA) EMEKLİ GENERALLERİN YORUMU SEYFETTİN METE ÇORUM- Çorum Belediyesi’nin davetlisi ola- rak “Değişen Türkiye’de Yeni Anayasa Tartış- maları” konulu bir konferans veren Anayasa Ko- misyonu Başkanõ ve AKP İstanbul Milletvekili Bur- han Kuzu, yargõya sert eleştirilerde bulundu. Yeni anayasa değişikliği için konsensüs sağla- mada zorlandõklarõnõ ifade eden Kuzu, şunlarõ söyledi: “Hassas davranmamıza rağmen birile- ri ‘Anayasa yapõlmasõn’ diye ortamı tıkadı. ‘Bu Meclis anayasa yapamaz kurucu meclis değil’ de- diler. Ne yapacağız. O zaman darbe duasına çı- kalım. Allahım bize bir darbe gönder. Anaya- sa yapacak kadar olsun. Çok da fazla kalmasın. Amin. Böyle bir şey olabilir mi?” Burhan Kuzu, Türkiye’de ayaklanmõş yargõ ile karşõ karşõya olduklarõnõ savundu. Gül görüş alıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, Erzincan Cumhu- riyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in gözaltõna alõnmasõnõn ardõndan başlayan tartõşmalarõn ar- dõndan Yargõtay ve Danõştay başkanlarõnõ ka- bul etti. Cumhurbaşkanõ, bugün de Adalet Ba- kanõ Sadullah Ergin ve Anayasa Mahkeme- si Başkanõ Haşim Kılıç’õ kabul edecek. Gül, dün önce Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker’i kabul etti. Çankaya Köşkü’nde gerçekleşen kabul 55 dakika sürdü. Gül ile gö- rüşmesinin ardõndan Yargõtay’a girişinde gazetecilerin görüşmeye ilişkin sorularõnõ yanõtlayan Gerçeker, gündemde yargõ refor- mu konusunun bulunduğunu, görüşmede Cumhurbaşkanõ Gül’ün yargõ reformu ile il- gili görüşlerini aldõğõnõ söyledi. Gerçeker: Krizi konuşmadık Gül’ün, Danõştay Başkanõ Mustafa Birden, Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kõlõç ve Adalet Bakanõ Sadullah Ergin ile de bu konu- larõ görüşeceğini ifade eden Gerçeker, “Ondan sonra herhalde kendileri bir değerlendirme yapacaklar. Görüşmemizin konusu bu” de- di. Bir gazetecinin, “Son günlerde yargıda ya- şanan gerilim görüşmeye yansıdı mı” soru- su üzerine Gerçeker, “Hayır, tamamen yar- gı reformu konusu ile ilgili bizim görüşle- rimizi aldı. Biz de daha önce biliyorsunuz ka- muoyuna deklare ettik, raporlarımızla bil- dirdik. O görüşlerimizi Sayın Cumhurbaş- kanı’na bildirdik” diye konuştu. Bir başka so- ru üzerine Gerçeker, konuyla ilgili Gül’e dos- ya sunmadõğõnõ belirterek, “Dosya kafamız- da duruyor zaten” dedi. Anayasa Mahkemesi’nin ve Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun yapõsõnda ger- çekleştirilecek bir değişikliğin görüşmede gündeme gelip gelmediğinin sorulmasõna karşõlõk Gerçeker, “Biz sadece görüşlerimi- zi bildirdik. Tabii Adalet Bakanlığı ile bi- zim aramızda o konularda, çeşitli konu- larda farklılıklar var. Onları ortaya koy- duk, kendisi muhtemelen değerlendire- cek, kendi görüşmelerinden, temaslarından sonra...” diye konuştu. Bir gazetecinin “Tartışmalar yaşanırken Cumhurbaşkanı Gül’den yargı reformunun şart olduğuna dair hemen bir açıklama gel- mişti” demesi üzerine Hasan Gerçeker, “Ama orada hatırlarsanız ‘bütün ilgili kurumlarõn da mutabakatõyla yapõlmasõ gerekir’ diye bir değerlendirme de yapmıştı” diye konuştu. Gül, Gerçeker’in ardõndan Danõştay Başkanõ Birden’i Çankaya Köşkü’nde kabul etti. BAKAN ÇİÇEK GİTTİ Karargâhta kritik görüşme ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Devlet Bakanõ ve Başba- kan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek, önceki gece Genelkurmay Baş- kanlõğõ’na giderek bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmeyi doğ- rulayan Çiçek, Taraf gazetesin- de yayõnlanan “işaret ve paro- la” çizelgesiyle ilgili olarak Ge- nelkurmay Başkanlõğõ ile bir gö- rüşme yapõldõğõnõ belirterek, “Bunun dışındaki tüm bilgiler yakıştırmadır ve doğru değil- dir” dedi. Ergenekon soruşturmasõ kap- samõnda eski kuvvet komutanõ- nõn da aralarõnda bulunduğu yaklaşõk 50 askerin gözaltõna alõnmasõnõn ardõndan Ankara’da Genelkurmay ve hükümet ara- sõnda kritik bir trafik yaşandõ. Toplu istifa iddiası Sabah saatlerinde bir internet sitesinde Başbakan Yardõmcõsõ Çiçek’in önceki gece Genelkur- may karargâhõna çağrõldõğõ id- diasõ yer aldõ. Söz konusu haber- de, komutanlarõn burada Çiçek’e “toplu olarak istifa ederiz” de- diği ileri sürüldü. İddianõn siya- set kulislerinde yaygõn olarak di- le getirilmesi üzerine Çiçek ile gazeteciler arasõnda köşe kap- maca yaşandõ. Çiçek, gazetecile- rin konuyla ilgili sorularõndan kaçarken sinirli olduğu gözlendi. Israrlõ sorular üzerine Anadolu Ajansõ’na açõklama yapacağõnõ belirten Çiçek, uzun bir süre açõklama yapmadõ. Çiçek, akşam saatlerinde AKP grup başkanvekilleri, AKP genel başkan yardõmcõlarõ Salih Ka- pusuz, Hüseyin Çelik ve Ab- dülkadir Aksu ile Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç ile bir araya geldi. Çiçek, toplantõnõn ardõndan yanõna çağõrdõğõ AA muhabirine yaptõğõ açõklamada, bazõ internet sitelerinde “yanlış, yanıltıcı, eksik ve suizanna im- kân verecek bir kısım bilgile- rin kamuoyuna yansıtıldığını” belirtti. Çiçek, “Bilgi kirliliği- nin büyük yoğunlukla yaşan- dığı bu ortamda, olup biten- lerle ilgili söyleyeceğim şudur: Bir, bu bilgilerin çok önemli bir kısmı, doğru olmadığı gibi art niyetlidir. Mevcut kon- jonktürden istifade eden özel bir amaca yöneliktir. İki, sa- yın Başbakan’ın yurtdışında olması hasabiyle, vekalet gö- revi bendedir ve dün (önceki gün) bir gazetede de gündeme gelen işaret ve parola konusu olmak üzere bir değerlendir- me yapma ihtiyacı çerçevesin- de Genelkurmay Başkanlığı ile görüşme yapılmıştır” dedi. Gül’le de görüşecekti Çiçek’in Çankaya Köşkü’ne çõkarak Cumhurbaşkanõ Abdul- lah Gül ile görüşeceği de kulis- lere yansõdõ. Ancak bu görüşme- nin yanlõş anlamalara neden ola- cağõ gerekçesiyle görüşmenin iptal edildiği belirtildi. ‘Devlet zirvesi toplansõn’ Bahçeli, gerilime karşõ ‘sükunet’ çağrõsõ yaptõ, yaşanan devlet krizinin rejim krizine davetiye çõkardõğõnõ, toplumun ahenginin bozulduğunu savundu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - MHP Genel Başkanõ Dev- let Bahçeli, partisinin grup top- lantõsõnda yaptõğõ konuşmada AKP hükümetinin ülkeyi her ge- çen gün daha da yönetemez hale geldiğini söyledi. Bahçeli, “Yaşanan gerilimler ve şahit olunan hukuki geliş- melerle devletin ve toplumun ahengi tamamen bozulmuş, mil- leti ve devleti bir arada tutan dengeler temelinden sarsılmış- tır” dedi. Sorunun temelinde, “dünden kalmış kinlerini bu- güne taşıyan intikamcı hükümet varlığının” yattõğõnõ söyleyen Bahçeli, seçim yaklaştõkça AKP’nin “mağduriyet” üzerine kurduğu eski oyunlarõnõ õsõttõğõnõ kaydetti. Bahçeli, “Bugün Cum- hurbaşkanı ve Başbakan dışın- da birbiriyle uyumlu hiçbir ma- kamın kalmamış olması dikkat çekici ve kuşku uyandırıcıdır” dedi. Yaşanan devlet krizinin “re- jim krizini” davet ettiğini belir- ten Bahçeli, krizden çõkõş için 9 maddelik öneri sõraladõ. ‘Atışmalar ertelenmeli’ Çözümün taraflarõndan birinin de adalet kurumu olduğunu belir- ten Bahçeli, sözlerini şöyle sür- dürdü: “Gündemde olan yargı sürecinin hassasiyeti dikkate alınarak iktidar, muhalefet, ada- let, ordu, üniversite, medya ve bütün sivil toplum kuruluşları aralarındaki sonuçsuz tartış- maları, atışmaları ve kışkırtıcı beyanları gerilimin ateşi dü- şünceye kadar ertelemelidir. MHP, önümüzdeki ilk genel se- çime kadar önerdiği bu sükûnet, istikrar ve toparlanma sürecine katkı yapmaya, iyi niyetli işbir- liğine hazır ve kararlıdır. Sorun devletin bekasını etkileyecek, rejimin güvenliğini zedeleyecek boyuttadır. Bu itibarla Cum- hurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan, yüksek yargı organ- larının başkanları, Genelkur- may Başkanı ile gerek görülecek diğer yöneticilerin katılımıyla ‘devlet zirvesi’ düzenlenmelidir. Bu toplantı sonucunda toplu- mun ihtiyacı olan huzur ve gü- venin tesis edileceğine dair sağ- lam güvenceleri içerecek bir mutabakatla irade beyanı ka- muoyuna açıklanmalıdır.” AKP’li Kuzu: Darbe duasına mı çıkalım? Devlet Bahçeli.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear