26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 2009 ÇARŞAMBA 4 HABERLER GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU ‘İmparatorlukların Mezarlığı’ Afganistan ABD’nin dış politika gündeminin başında Afga- nistan var. Başbakan’ın ABD gezisi öncesinde, Tür- kiye’de, jeopolitik konularla ilgilenen kimi gazete kö- şelerinde, düşünce kuruluşlarında egemen yakla- şımın Türkiye’nin Afganistan’daki varlığını arttırması gerektiği yönündeydi. Bu yaklaşım Dışişleri Baka- nı Davutoğlu’nun “Stratejik Derinlik” kitabında sa- vunduğu, büyük bir küresel güce dayanarak bölgede güç yansıtmak, etki arttırmak olarak özetlenebilecek çizgisiyle de uygunluk halinde. Ancak bugünkü koşullarda Türkiye’nin Afganis- tan’a ne başlık altında olursa olsun daha fazla as- ker ve personel göndermesine, bu adım, ölümcül bir “tuzağın” içine bile bile atlamak anlamına gele- ceğinden, kesinlikle karşı çıkmak gerekiyor. Bir bilenden uyarılar Rusya’nın Afganistan yenilgisinin mimarların- dan, o zamanın ABD Devlet Başkanı Carter’ın Ulu- sal Güvenlik Danışmanı, Zbigniew Brzezinski, 1998’de konuyla ilgili olarak şöyle diyordu. “O giz- li operasyon mükemmel bir düşünceydi. Sovyetler’i Afganistan tuzağına çekmeye hizmet etti. Sovyet- ler’in sınırı geçtiği gün Başkan Carter’a şöyle yaz- dım: Şimdi Sovyetler’e kendi Vietnam savaşını ver- me şansına kavuştuk.” Brzezinski önceki hafta Avrupa’daydı. NATO, Af- ganistan bağlamında güvenlik uzmanlarıyla görü- şür, konuşmalar yaparken ise şöyle demiş: “Afga- nistan’da… Sovyetler’in kaderini tekrarlama riskiy- le karşı karşıyayız”. New York Times’ın aktardığına göre, Brzezinski, “Kuzey ittifakıyla birlikte savaşan 300 özel tim görevlisiyle Taliban rejimini yıktık. An- cak şimdi ABD ve bağlaşıklarının Afganistan’daki top- lam asker sayısı 100.000 civarında”… “Sovyetler’in o zamanki toplam gücüne ulaşmak üzereyiz ve da- ha şimdiden en üst düzey generallerimiz savaşı kay- betmekte olduğumuzu söylüyorlar”. Brzezinski, “Askeri güçlerin bir gelişme stratejisine nasıl yardım edebileceğine karar vermek için bir ulus- lararası konferansın toplanması gerektiğini” savun- muş. Böylece “Avrupalıların oradaki varlık süresini uzatmak daha da kolay olacakmış. Eğer ABD Af- ganistan’da yalnız kalırsa bu ittifakın (NATO-E.Y.) so- nu” olurmuş. Japon Stratejik Çalışmaları Enstitüleri Birliği’nin Brzezinski Avrupa’dayken yayımladığı bir analizde de, dün Afganistan yenilgisinin nasıl Sovyetler’in ge- leceğinde rol oynadıysa bugün de ABD’nin gele- ceğinde rol oynayabileceğine dikkat çekildikten son- ra söylenenler arasında şu iki nokta dikkatimi çek- ti: Birincisi: “Avrupa ve Japonya, ABD’ye belki de bu savaşı askeri olarak kazanamayacağımızı anlat- malılar”. İkincisi: “Batı’nın ulusal kurtuluş savaşları deneyiminden çıkarmış olması gereken dersler var- dır”. “Askeri harekâtlar çok fazla tali hasar yaratıyor, yerel nüfusu NATO güçlerine yabancılaştırıyor. Koalisyonun esas olarak Avrupa-Atlantik güçlerin- den oluşması, beyaz adamın savaşı izlenimini güç- lendiriyor” (abç). ‘Durum’ çok olumsuz Afganistan’da iç ve dış etkenlerin birlikte oluş- turduğu “durum”, ABD ve NATO açısından çok olumsuz. ABD’de Temsilciler Meclisi’nde, Was- hington koridorlarında, hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar arasında bu savaşın kazanılabile- ceğine ilişkin inanç hızla kayboluyor. Geçen hafta General McChristal’in de “bu savaşı kaybedebi- liriz” sözleri bu havayı daha da ağırlaştırdı. GSMH’si 23 milyar dolar, devlet bütçesi 600 milyon dolar olan Afganistan’da Taliban’la savaşacak, 400.000 kişi- lik bir yerel ordu inşa etmek ise tam anlamıyla bir fantezi. General McChristal, istediği azami ek gü- cü alabilse bile bunlarla ne yapacağı ve bunun “du- rumu” nasıl değiştireceği meçhul. İngiltere, Kana- da ve Almanya’da Afganistan sorunu gündemin önüne çıkmaya başladı. Kanada yönetiminin ya- yımladığı raporlar durumun gittikçe kötüleştiğini ABD’nin yalnız kalma olasılığının artmakta olduğunu gösteriyor. ABD yönetiminin, “yabancı güçlere karşı iç sa- vunma” (ABD politikalarını kabul etmeyen isyancı- lara karşı) alanında uzmanlaşmış Special Forces 3rd Group olarak bilinen özel güçlerini Pakistan, Ta- cikistan, Türkmenistan, Uzbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan gibi Afganistan’ı çevreleyen ülkele- re getirmeye başlaması (Eurasianet, 17/09/09) “ye- ni bir duruma” hazırlık yapmaya çalıştığını düşün- dürüyor. Bu sırada Asya Times’ın Pakistan büro şefi, bir- birine hasım beş büyük Taliban liderinin, Afganis- tan’ın Khost eyaletinde yapılan bir toplantıda, güç- lerini birleştirme, eylemlerde eşgüdüm oluşturma ka- rarı aldıklarını aktarıyordu (17.09/09). Perşembe gü- nü Kâbil yakınında gerçekleşen bir NATO konvoyuna yönelik saldırı bu sürecin ilk ürünüymüş. Oxford Re- search Group’dan Prof. Paul Rogers’de güvenilir kaynakların “Taliban’ın artık Kandahar’ın çoğunu kontrol ettiğini” söylediklerini aktarıyordu. İskender, Cengiz Han, İngiliz ve Rus impara- torlukları Afganistan’da boylarının ölçüsünü aldı- lar. Bu yüzden oraya “imparatorlukların mezarlığı” da deniyor. “Yeni Osmanlı” fantezileriyle aklı karışanların vaatlerine inanıp çocuklarımızı oraya gömmeyelim… erginy@tr.net http://erginyildizoglu.blogspot.com Genelkurmay Başkanõ Başbuğ’un ‘Bölge, siyaset ağalarõndan kurtarõlmalõ’ mesajõ tartõşma yarattõ ‘AğalarAKP’liveDTP’li’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Baş- kanõ Orgeneral İlker Baş- buğ’un Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini kastede- rek verdiği “Bölge siyaset ve te- rör ağalarından kurtarılmalı” mesajõ “Siyaset ağaları kim?” tartõşmasõna yol açtõ. CHP Söz- cüsü Mustafa Özyürek, “O bölgede hâkim olan siyasi ağalar belli. Ya AKP’lidir ya da DTP’lidir. Bunların özüne bakınca oradaki feodal yapı- dır” dedi. MHP Grup Başkan- vekili Mehmet Şandır, siyaset ağalarõnõn AKP’li olduğunu di- le getirirken; DTP milletvekili Hasip Kaplan ise AKP, CHP ve MHP’yi işaret etti. Genelkurmay Başkanõ Baş- buğ’un açõklamalarõ siyasette yankõ buldu. CHP’li Özyürek, “Doğuda, Güneydoğu’daki ağalar, toprak ağaları eskiden beri siyasetin de ağalarıdır. ‘Eskiden toprak ağalarõ vardõ, şimdi siyaset ağalarõ var’ değil... Eski toprak ağaları o zaman da siyaset ağalarıydı. Şimdi de siyaset ağalarının bazıları, aynı zamanda terör ağası” dedi. Özyürek, “siyaset ağası” sözü ile kimlerin kastedildiği so- rusu üzerine de “O bölgede hâkim olan siyasi ağalar bel- li. Ya AKP’lidir ya da DTP’li- dir. Bunların özüne bakınca oradaki feodal yapıdır, ora- daki mülkiyet yapısının doğal sonucudur. Ne yazıktır ki, toprak reformu yapılama- mıştır. İşin özünde feodal dü- zen, ağalık sistemi var. Her- halde Genelkurmay Başkanı bu yapıdan şikâyet ediyor” di- ye konuştu. Terörden nemalananlar... Terörü destekleyen kaynak- larõn belli olduğunu vurgula- yan Özyürek, “Bunların bir kısmı terör örgütünün eline düşmüş sıradan insanlar. Bir de, bu düzen devam etsin, bu düzenden biz de bölgedeki ekonomik, siyasal hâkimiye- timizi sürdürelim, diyen ağa- lar var. Oranın düzenini de- ğiştirmedikçe, toprak refor- munu yapmadıkça, oradaki insanları özgür bireyler hali- ne getirmedikçe sorun çözül- mez. Bir dönem toprak ağası olan, bir dönem terör ağası olur, ama hepsi o yapıdan çı- kan insanlardır, o yapının ürettiği insanlardır. 30 senedir terörden nemalanan çok geniş bir kesim var. Bir kısmı ko- rucubaşılık yapıyor, bir kısmı terör örgütüne yakın durmak suretiyle etkinliğini sürdürü- yor, bir kısmı bu yolla siyasette etkinlik sağlıyor, belediye baş- kanlığı, milletvekilliği kaza- nıyor” görüşünü dile getirdi. MHP: AKP’yi kastetti MHP Grup Başkanvekili Şan- dõr, Başbuğ’un Türkiye Cum- huriyeti’nin kõrmõzõ çizgilerini çok yalõn ve kesin bir şekilde or- taya koyduğunu belirterek, si- yaset ağasõ açõklamasõyla AKP’yi kastettiğini söy- ledi. Başbuğ’un konuşma- sõnõn dikkate alõnmasõ ge- rektiğini anlatan Şandõr, “MHP olarak her defa ülkemizin bir çakıl ta- şından ve bir tek insanı- mızdan vazgeçmeyeceği- mizi ifade ediyoruz. Sayın Genelkurmay Başkanı da bu yönde beyanlarda bulunmuştur, önemli bir konuşma” dedi. ‘Niye Doğu’dan öğrenci almıyorlar?’ DTP Şõrnak Milletveki- li Hasip Kaplan ise, Ge- nelkurmay Başkanõ’nõn yaşlõ bir kadõna “ne isti- yorsunuz” diye sorduğu- nu, kadõnõn da Kürtçe “ço- cuklarımız okusun, sizin gibi paşa olsunlar” dedi- ğini anõmsatarak, “Doğ- rusu merak ettim. Ge- nelkurmay Başkanı, eği- timin önemine de vurgu yaptı. Neden harp okul- larına Doğu ve Güney- doğu’dan öğrenci almaz- lar, madem bu kadar eği- tim önemli? Türkiye hal- kı her köşede aynı görev yapsa daha iyi kaynaş- maz mıydı? Bunu sor- gulaması gerektiğini dü- şünüyorum” dedi. Başbuğ’un siyaset ağa- sõyla kimi kastettiğinin so- rulmasõ üzerine Kaplan, “40 yıldır liderlik ya- panlar, ağa olur. Aşiret ağaları ölünceye kadar hükmeder. DTP’de baş- kanlıklar çok kısa süre- lidir. O diğer partilerde CHP, MHP, AKP ve başka yerlerde o tür li- der partilerinde, lider sultası olan partilerde aranmalıdır. Bizde yok” diye konuştu. CHP’li Özyürek, “İşin özünde feodal düzen, ağalõk sistemi var” derken, MHP Grup Başkanvekili Şandõr, siyaset ağalarõnõn AKP’li olduğunu dile getiridi. DTP’li Kaplan ise AKP, CHP ve MHP’yi işaret etti. GÜL, S. ARABİSTAN’A GİTTİ Arınç’ın Turgut Özal tutkusu Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arõnç, Esen- boğa Havalimanõ’nõn adõnõn “Turgut Özal Ha- valimanõ” olarak değiştirilmesini önerdi. İstanbul Haber Ser- visi - Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül, Kral Abdul- lah Bilim ve Teknik Üni- versitesi’nin açõlõşõna ka- tõlmak üzere dün Suudi Arabistan’a gitti. Gül’le birlikte Suudi Arabistan’a giden Başbakan Yardõm- cõsõ Bülent Arınç, Anka- ra Esenboğa Havalima- nõ’nõn adõnõn “Turgut Özal Havalimanı” olarak değiştirilmesi önerisi ko- nusunda “Turgut Özal’ın isminin Türkiye’de bir havalimanına verilme- sini ben şahsen, kişisel olarak çok doğru bulu- yorum” dedi. Gül, Kral Abdullah Bi- lim ve Teknik Üniversi- tesi’nin açõlõşõna katõlmak üzere THY’den kiralanan uçakla dün 14.55’te Suu- di Arabistan’a gitti. Gül’ü, Atatürk Havalimanõ Dev- let Konukevi’nden İstan- bul Valisi Muammer Gü- ler, Emniyet Müdürü Hü- seyin Çapkın ve diğer il- gililer uğurladõ. Gül ile birlikte eşi Hayrünnisa Gül, Bülent Arõnç ve eşi Münevver Arınç da Suu- di Arabistan’a gitti. ‘Art niyetim yok’ Atatürk Havalimanõ’nda gazetecilerin sorularõnõ ya- nõtlayan Arõnç, Özal’õn, Türkiye’ye çok önemli hizmetlerde bulunmuş de- ğerli bir Cumhurbaşkanõ olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Turgut Özal’ın isminin bir ha- valimanına verilmesini çok doğru buluyorum. Bu konuda alınmış bir karar yok. Turgut Özal Düşünce ve Hamle Der- neği’nin iftarındaki ko- nuşmamda bu samimi düşüncemi ifade ettim. Çünkü ben o derneği önemsiyorum. Geçmiş- teki toplantılarına da katılmıştım. Onlara iki hedef göstermiştim; bi- risi rahmetli Cumhur- başkanımızın ismini ta- şıyan bir üniversite ku- rulması, nitekim bu sene kanunu çıktı ve Turgut Özal Üniversitesi kurul- du. Diğeri de madem cumhurbaşkanlarımızın isimleri önemli yerlere verilebiliyor. Ankara Esenboğa Havalima- nı’nın ismini de Turgut Özal Havalimanı olarak değiştirebilirsek çok ya- kışır diye düşündüm.” Arõnç, tarihi geçmişine bakarak Esenboğa’nõn ne olduğu, olmadõğõ konu- sunda bir fikir yürütmeye gerek bulunmadõğõnõ da ifade ederek “Nasıl ille- rimizin isimleri kura çe- kilerek uçaklara verili- yorsa, köprülere, kav- şaklara, caddelere, üni- versitelere Türk büyük- lerinin isimleri verilebi- liyorsa, nasıl İzmir’e Ad- nan Menderes’in, nasıl İstanbul büyük Ata- türk’ün ismini taşıyor- sa, Ankara da Turgut Özal ismine layık olur diye düşündüm. Art ni- yetim yok, kişisel dü- şüncem” diye konuştu. Arõnç, “Bu konuda gi- rişimde bulunup bulun- mayacağına” yönelik so- ruyu şöyle yanõtladõ: “Dernek düşünüyor, teklif edecek. Ama bu konuda Ulaştırma Ba- kanlığı mı yetkili, yoksa hükümetin bir karar al- ması mı gerekiyor bile- miyorum.” Oturum ‘açık’ olacak NEW YORK (AA) - Başba- kan Tayyip Erdoğan, demokra- tik açõlõm konusunda TBMM’de yapõlacak oturumun kapalõ değil açõk olacağõnõ açõkladõ. Birleşmiş Milletlet (BM) Ge- nel Sekreteri Ban Ki-mun’un ev sahipliğinde 64. dönem BM Ge- nel Kurulu üst düzey toplantõla- rõna katõlmak amacõyla New York’ta bulunan Erdoğan, Roc- kefeller Center Cafe’de Türk ga- zetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. CHP Genel Başkanõ Deniz Bay- kal’õn, ABD seyahatini Kürt açõ- lõmõyla ilişkilendirmesine yöne- lik eleştirilerini yanõtlayan Er- doğan, “Buraya demokratik açılım için gelmedik. Buraya hesap vermeye gelmişiz gibi davranıyor, bu çok ayıp” dedi. Erdoğan, temaslarõ kapsamõnda demokratik açõlõm konusunda soru sorulmasõ durumunda bunu da yanõtlayacağõnõ kaydetti. Er- doğan, demokratik açõlõm ilgili TBMM’de yapõlacak olarak da oturumun “açık mı” olacağõ so- rusuna “Tabii tabii” yanõtõnõ verdi. Ermenistan ile Türkiye arasõnda paraflanan protokol ko- nusuyla ilgili soruya da Erdoğan, bunun Türkiye’yi bağlayan bir konu olmadõğõnõ ifade ederek, “Bu süreci bekleyelim. Daha parlamentoya gelecek” dedi. Orgeneral İlker Başbuğ. TBMM Başkanvekili Meral Akşener, Kürt açõlõmõnõn Kürtleri azõnlõk statüsüne iteceğini söyledi ‘PKK’nin hedefi kabul ediliyor’ İstanbul Haber Servisi - MHP, DSP, SP İstanbul il başkanlõklarõnda dün bay- ramlaşma törenleri düzenlendi. MHP İstanbul milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Meral Ak- şener, Türkiye’nin demokratik standar- dõnõn yükseltilmesi ile ilgili bir dil ge- liştirmenin başka, “Kürt açılımı Kürt- lere demokrasi denilmesi”nin başka bir şey olduğunu belirterek, “Bu bizi hem ayrıştırır, hem de Güneydoğu ve Tür- kiye’nin her tarafında yaşayan Kürt- çe konuşan kardeşlerimizi de azınlık hukuku statüsüne iter ki bunun hiç kimseye onlar da dahil olmak üzere bir hayrı dokunmaz” diye konuştu. DSP Genel Başkanõ Masum Türker de ma- yõnlõ arazilerin, mayõnlar temizlendikten sonra İsrail’e değil Güneydoğu’da yaşa- yan halka verilmesi, önerisinde bulundu. MHP İstanbul İl Başkanlõğõ’nda dü- zenlenen törene Akşener, İstanbul mil- letvekili Ümit Şafak, Merkez Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Taytak, İstanbul İl Başkanõ İhsan Barutçu’nun da arala- rõnda bulunduğu partililer katõldõ. Bay- ramlaşmanõn ardõndan sorularõmõzõ ya- nõtlayan Akşener, Kürt açõlõmõ sürecin- de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn dahi ne yapõlacağõnõ bilmediğini ifade ederek, “Sayın Başbakan Amerika’ya gitti. Herhalde içerikle ilgili sürecin pa- ketini almaya gitti” dedi. Akşener, şun- larõ söyledi: “Kürt açılımı adı altındaki ne idüğü belirsiz bu açılım bir devlet projesi ise PKK’nin siyasi hedefini olumlu olarak kabul etmiş oluyorsunuz.” DSP İl Başkanlõğõ’nda düzenlenen tö- reninde de parti yöneticileri ve partililer bir araya geldiler. Törene DSP Genel Baş- kanõ Masum Türker, İstanbul İl Başkanõ Mustafa Aslan ve DSP İstanbul millet- vekili Ayşe Jale Ağırbaş’õn da aralarõnda bulunduğu partililer katõldõ. Törende açõlõş konuşmasõnõ yapan Aslan, hükü- metin Kürt açõlõmõ konusunda adalet ve eşitlik isteniyorsa, bunun Türkiye Cum- huriyeti halkõyla birlikte yapõlmasõ ge- rektiğini savundu. DSP Genel Başkanõ Dr. Türker ise Ecevit’in çizgisinden uzaklaştõğõ şeklindeki eleştirilere “DSP’nin ikinci adının Ecevit’in par- tisi olduğu, Ecevit’in yolunun ise halk yolu olduğu” sözleri ile yanõt verdi. Saadet Partisi İstanbul İl Başkanõ Erol Erdoğan, Şeker Bayramõ nedeniyle dün DSP, BBP ve MHP İstanbul İl Ör- gütleri’ni ziyaret etti. MHP ziyareti sõ- rasõnda SP İl Başkanõ Erdoğan ile eski MHP İstanbul milletvekili Ahmet Çakar arasõnda demokratik açõlõm tartõşmasõ ya- şandõ. Çakar’õn, Kürt sorununun çözü- münde silahõn etkin olarak kullanõlma- sõnõn sürdürülmesi anlamõnõ taşõyan “kan akmaya devam etmesin demeyelim” sözlerine Erol Erdoğan tepki gösterdi. Kürt açõlõmõ konusunda AKP’nin yanõ sõ- ra CHP ve MHP’nin de yanlõş tutum için- de olduğunu belirten Erol, “Türkiye’nin kendi medeniyet kültür ve tarihine da- yanan asıl çözümü ortaya koymadığı sürece tartışma ve sıkıntılar devam edecektir. MHP bu tavrını sürdür- dükçe bir süre sonra kendi tabanına da söz geçiremeyecektir. MHP ve CHP’nin yanlış tutumu AKP ve DTP’nin ekmeğine yağ sürmektedir” dedi. Erdoğan çözümünü İslam ve insan kardeşliğinde olduğunu belirterek, “Kan akmaya devam etsin diyemeyiz. Çö- züm akan kanın durması, kardeşliği- mizin pekiştirilmesi ve bölgeye dönük küresel oyunların bozulmasıyla müm- kün olacaktır” diye konuştu. DSP Genel Başkanõ Türker mayõnlar temizlendikten sonra İsrail’e değil Güneydoğu’da yaşayan halka verilmesi önerisinde bulundu. İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul İl Başkanlõğõ’nda bayramlaşma töreninin ar- dõndan CHP Genel Sekreter Yardõmcõsõ Mehmet Ali Özpolat ve CHP İstanbul İl Başkanõ Gürsel Tekin basõn toplantõsõ dü- zenledi. Tekin, bayram namazõnõ kõldõran Fatih müftü vekili Mehmet Taşkıran’õn, AKP memuru gibi konuşma yaptõğõnõ ve CHP aleyhine açõklamalarda bulunduğunu belirterek Diyanet İşleri Başkanlõğõ’na, ince- leme başlatmasõ çağrõsõnda bulundu. Tekin, AKP’nin siyaseti, halkõn ibadet yeri olan ca- miye taşõdõğõnõ söyledi. Taşkõran’õn, konuş- masõnda CHP’yi ima ederek “Hilafeti eli- mizden aldılar” dediği öne sürüldü. DSP, MHP ve SP il başkanlıklarında yurttaşlarla bayramlaşıldı. (Fotoğraflar: ŞULE KÖKTÜRK / OZAN TULU ERYİĞİT) LİDERLER İKLİM ZİRVESİNDE BULUŞTU - BM Genel Kurulu’nda düzenlenen İklim Değişikli- ği Zirvesi’ne Başbakan Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu yüzden fazla ülke lideri katıldı. BM Ge- nel Sekreteri Ban Ki-mun, liderlere seslenerek “Şimdi sizin harekete geçmenizin zamanı” dedi. ABD Başkanı Barack Obama da ABD’nin iklim değişikliği konusunda hareket etmeye hazır olduğunu be- lirterek “İklim değişikliği tehdidi giderek büyüyor ve bunu durdurmak için zaman azalıyor” dedi. (AA) Erdoğan, muhalefetin tepkisi üzerine geri adõm attõ CHP, müftü vekili için inceleme istedi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear