Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA 14 EYLÜL 2009 PAZARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul PB 24
Edirne PB 26
Kocaeli B 27
Çanakkale PB 24
İzmir B 27
Manisa B 27
Aydın B 28
Denizli PB 27
Zonguldak Y 23
Sinop Y 25
Samsun Y 25
Trabzon Y 24
Giresun Y 23
Ankara PB 24
Eskişehir PB 26
Konya PB 24
Sıvas PB 23
Antalya PB 28
Adana Y 30
Mersin Y 29
Diyarbakır PB 33
Şanlıurfa PB 32
Mardin PB 29
Siirt PB 31
Hakkâri PB 24
Van PB 24
Kars Y 22
Oslo PB 17
Helsinki PB 18
Stockholm PB 18
Londra Y 20
Amsterdam Y 20
Brüksel Y 18
Paris PB 19
Bonn Y 18
Münih Y 14
Berlin Y 19
Budapeşte Y 23
Madrid Y 27
Viyana Y 18
Belgrad Y 26
Sofya Y 22
Roma Y 24
Atina Y 27
Zürih Y 18
Moskova Y 22
Aşkabat PB 37
Astana Y 22
Taşkent A 36
Bakû B 25
Bişkek PB 30
Tiflis PB 31
Kahire B 30
Şam A 32
Ülkemizin kuzey kesimle-
ri ile Akdeniz parçalı ve
çok bulutlu, Batı ve Orta
Karadeniz kıyıları, Doğu
Karadeniz, Doğu Akde-
niz ile Ardahan, Kars, Er-
zurum ve Sakarya çevre-
leri sağanak, diğer yerler
az bulutlu ve açık geçe-
cek. Yağışların; Trabzon,
Rize, Giresun ve Artvin
çevrelerinde kuvvetli ol-
ması bekleniyor.
AÇI
MÜMTAZ SOYSAL
Çözümleme
DÜNKÜ Cumhuriyet’in köşelerinden iki yazıyı
okuyanlar bugünkü Türkiye’nin düştüğü durumları
açıklayacak bir çözümlemenin ipuçlarını yakalamış
olmalıdırlar.
Öztin Akgüç, “emperyal güçler” dediği eski dün-
ya egemenlerini, Kemalist Cumhuriyetin kurulması-
nı engelleyemeyip Lozan’da geri adam atmak zorunda
kalınca o zamandan beri Türkiye’yi zayıflatmak için
hep cumhuriyet karşıtlarını kullanmakla suçlamak-
taydı. Akgüç’e göre, din, medya, etnik köken, iş iliş-
kisi, çıkar sağlama gibi her aracı deneyen bu güç-
lerin destekledikleri bütün öneri, proje, politika ve si-
yasal akımlar, bir-iki ufak çaplı istisna dışında, ge-
nellikle Türkiye Cumhuriyeti aleyhine olmuştur.
Başbakan Erdoğan için yapılan Putin benzetmesini
ele alan Nilgün Cerrahoğlu ise, şimdiki Rusya’da
“devasa medya patronlarının domino taşları gibi bir-
biri ardına düşmesini sağlayan alyapı”yı oluşturmuş
etkenler arasına, “Rus toplumunda kökleri derin
olan servet düşmanlığı”ndan başka bir de şunu ek-
lemekteydi: Ortak değerler etrafında birleşememiş bir
kamuoyunda egemen olan “gelen ağam, giden pa-
şam” kültürü.
Belkide, Türkiye’deki “aydın”ların bölünüşünü ve
Putin’e benzetişin unsurlarından biri olarak “biat kül-
türü”nü anımsatırcasına.
İntelligentsiya, 19. yüzyıl sonlarının Rusyası’nda eği-
timli orta sınıfın öğretmenlerine, doktorlarına, avu-
katlarına, hatta bazı yüksek memurlarla subaylara ve-
rilen ve özellikle Marksist tartışmalarda sözü geçen
bir toplum kesiminin adıdır. Bizdeki “aydınlar” klişesi
oradan gelmiş olsa gerek.
Ne var ki, Çarlık Rusyası’ndakiler ile bizim şimdi-
ki kesim arasında, bu kez Batı’nın tutumundaki de-
ğişiklik yüzünden, bazı önemli farklar oluşmuştur.
Çarlık döneminin intelligentsiyası, büyük çoğun-
luğuyla Batı’nın ve özellikle Fransa’nın etkisiyle, bi-
raz Osmanlı’nın meşrutiyet “münevver”leri gibi reji-
min temel niteliğine karşı olmakta birleşmekteydi. Oy-
sa şimdinin Batı’sı, Akgüç’ün belirttiği gibi, Cumhu-
riyeti zayıflatıcı kavramları dayatmak istemekte, bi-
zim “iyi yetişmiş”lerin bir bölümü de o “aydın”lığa koş-
maktadır.
Aynı etki, yerel propagandacılığını yine bir bölüm
“aydın”ın üstlendiği küreselciliğiyle ve IMF’si, Dün-
ya Bankası, AB’siyle, Cumhuriyetin ekonomik kal-
kınma ideolojisini karartmış ve nereye yöneleceğini
tam kestiremeyen bir Türkiye yatmıştır.
Dolayısıyla düştüğümüz durumların nedenlerinden
biri de kamuoyunu ve yönetici sınıfı bir ölçüde et-
kileyen o yerli intelligentsia bölümünün bağımsız dü-
şünme yetisini yitirmiş olmasıdır demek hiç yanlış ol-
maz. Oysa Cumhuriyet devrimlerinin asıl amacı, tam
da bu noktada, bağımsız düşünebilen ve davrana-
bilen kuşaklar yetiştirmekti. Bu “kısmi” başarısızlığı-
mızın nedenlerini düşünmek ve kökünden yok etmek
cumhuriyetçiliğin temel ödevi olmalıdır.
21. Yüzyõl Türkiye Enstitüsü’nün, Ermeni açõlõmõ raporunun başlõğõ ‘Tehlikeli Üçgen: Türkiye-Azerbaycan- Ermenistan’
‘Ermenistan’ı kurtarma’ süreci
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Hükümetin ge-
çen hafta Ermenistan ile parafe
ettiği iki protokolün ayrõntõlarõ-
nõ mercek altõna alan Ankara
merkezli düşünce kuruluşu 21.
Yüzyõl Türkiye Enstitüsü, “Teh-
likeli Üçgen: Türkiye-Erme-
nistan-Azerbaycan” başlõğõ ile
hazõrladõğõ raporda, “Ermenis-
tan’ın beklentisinin az tavizle
çok şey kazanmak” olduğu
saptamasõnõ yaptõ. Raporda, hü-
kümetin açõlõmõnõn; Gürcistan’õn
Bağõmsõz Devletler Toplulu-
ğu’ndan çõkmasõndan sonra İran
sõnõrõ dõşõnda bütün dünya ile
bağlantõsõ kesilmiş olan Erme-
nistan’õ kurtarma süreci olduğu
belirtildi.
Kafkasya uzmanõ Dr. Ali As-
ker tarafõndan hazõrlanan ve
Ermeni açõlõmõ sürecinde An-
kara-Bakû ilişkileri konusunda
değerlendirmelerin de bulun-
duğu raporda şu görüşlere yer
verildi:
?Rusya-Gürcistan savaşõ son-
rasõ Gürcistan’õn BDT üyeli-
ğinden çõkmasõ Ermenistan’õ
ekonomik açõdan daha da sõ-
kõntõlõ duruma düşürmüştür. Bu
durum Ermenistan’õ Rusya’nõn
“kucağından çekip almak”
için Washington açõsõndan iyi bir
fõrsat olacaktõr. ABD kendi le-
hine olan bu durumdan fayda-
lanmak istemektedir.
Karabağ’a değinilmiyor
? Protokollerde Karabağ ko-
nusuna değinilmemektedir. Bu-
na rağmen Bakû, Ankara’nõn Er-
menistan’õ somut adõmlar at-
maya zorlayacağõna inanmak
istemektedir.
? Azerbaycan’õn başka bir
beklentisi de Ermeni işgalinin
BM’nin müzakeresine taşõnma-
sõ ve işgal konusunda beşinci bir
kararõn alõnmasõnõ sağlamaktõr.
Bakû Türkiye’nin bu konuyu
BMGK gündemine taşõmasõnõ
istemektedir.
? Protokol metinleri, Erme-
nistan’õn belli adõmlar atmasõnõ
gerektirmektedir. Bu adõmlar
arasõnda Ermenistan’õn devlet
armasõnda değişiklik yapmak,
Türkiye’ye karşõ toprak iddia-
sõnõn yer aldõğõ Bağõmsõzlõk Bil-
dirgesi’ne atõfta bulunan Erme-
nistan Anayasasõ’nõn başlangõç
hükmünde değişikliğe gitmek
gibi önemli düzenlemelerin ya-
põlmasõnõ gerektirmektedir. An-
cak Dõşişleri Bakanõ Edvard
Nalbandyan, protokolün mü-
rekkebi kurumadan Erivan’da
yaptõğõ basõn toplantõsõnda Tür-
kiye ile imzalanmõş protokoller
Ermenistan’õn Kars Antlaşma-
sõ’nõ tanõmasõ anlamõna gelme-
diğini vurgulamõştõr.
? Ermeniler soykõrõmõn ta-
nõnmasõnõ vazgeçilmez ulusal bir
dava olarak nitelemektedirler.
Bu dava Ermenistan devletinin
kurucu belgelerinde yer almak-
tadõr. Kurulmasõ öngörülen ko-
misyon, tarih mücadelesi açõ-
sõndan diplomatik veya psiko-
lojik olarak Türkiye’de birçok
insanõn düşündüğünün aksine
önemli bir kazanõm olmaya-
caktõr. Ermeniler Türklerle tar-
tõşmanõn bir yararõ olmadõğõnõ
söyleyeceklerdir. Ayrõca Eri-
van, ortak tarih alt komisyo-
nunda herhangi bir soykõrõm
konusunun ele alõnmayacağõnõ
ifade etmiştir.
Ciddi görüş ayrılığı var
? Ankara ve Erivan arasõnda
protokol hükümleri konusunda
ciddi görüş ayrõlõklarõ vardõr.
Türkiye’de Ermenistan tarafõnõn
sürece ilişkin geliştirdiği söy-
lemler tam algõlanmamakta ve-
ya Türk kamuoyuna yeteri kadar
aktarõlmamaktadõr. Protokol hü-
kümleri Ankara ve Erivan’da
farklõ şekillerde yorumlanmak-
tadõr.
? Bu süreçte Ermenistan’la
ilişkiler kurulmasõna rağmen
Karabağ konusunda bir ilerleme
sağlanamayacaksa Azerbaycan
basõnõnda Türkiye aleyhinde bir
kampanya başlayacaktõr. Azer-
baycan iktidarõ sessizliğini bo-
zacak ve Rusya’ya daha fazla
yaklaşacaktõr. Böylece Azer-
baycan-Türkiye ilişkileri belki
de bu zamana kadar yaşanma-
mõş boyutta bir yara alacaktõr.
? Türkiye veya ABD’nin bas-
kõlarõ sonucunda sürece paralel
olarak Ermenistan bazõ küçük ta-
vizlerde bulunabilir. Azerbaycan
açõsõndan çok da anlam ifade et-
meyen küçük tavizler karşõsõn-
da Türkiye süreci devam etti-
rirse, Bakû ile ilişkiler sõkõntõlõ
bir aşamaya girecektir. Türki-
ye’nin süreci askõya almasõ ise
onu suçlu duruma düşürebilir.
? Ermenistan’la diplomatik
ilişkiler, sõnõr sorununun çözü-
mü Türkiye için siyasi ve eko-
nomik çõkarlar açõsõndan pek an-
lam ifade etmemektedir. Bu sü-
reçte Karabağ sorununun çözü-
münde ciddi bir ilerleme sağla-
nacağõ ihtimali de çok düşüktür.
O zaman bu süreç sadece “Er-
menistan’ı kurtarmak” süre-
ci olacaktõr.
OKTAY EKİNCİ
Ulaştõrma Bakanõ Binali Yıldı-
rım, basõnõ davet ettiği iftar yeme-
ğinde “Karadeniz yolunun, çev-
renin korunması için kıyı şeri-
dinden uzaklaştırılarak devam
edeceğini” açõkladõ. Kõyõ Emniye-
ti Genel Müdürlüğü’nün Anadolu
Hisarõ Sosyal Tesisleri’ndeki ye-
mekte sorularõmõzõ yanõtlayan Yõl-
dõrõm, özellikle 3. köprü için “bilim
ve uzmanlık çevrelerinin katılı-
mıyla özel çalıştay istediğimizi”
belirtince de şunlarõ söyledi: “Or-
tak akıl her zaman mümkündür.
Hiç kimse bu güzel İstanbul’un,
ülkemizin güzel bölgelerinin yok
olmasını istemez...”
Ulaştõrma Bakanõ Yõldõrõm’õn 11
Eylül 2009’daki “iftar yemeği ve ba-
sınla sohbet” toplantõsõnda güncel
konularõ “karşılıklı konuşma” ola-
nağõ bulduk. Ulaştõrma Şûrasõ Ko-
ordinatörü Prof. Dr. Metin Yereba-
kan’õn bakanlõk tarihi anlatõrken
“çekirdeğimiz demiryollarıdır...”
anõmsatmasõ, konuşmalarõn da yeni
demiryolu projelerinde yoğunlaş-
masõna neden oldu. 1950’lerden son-
raki “yarım yüzyıllık ihmal” nede-
niyle yeni çalõşmalarõn görülemedi-
ğinden yakõnan Bakan Yõldõrõm, “27
Eylül’deki şûradan sonra ulaştır-
ma gündemimizde demiryollarının
öne çıkacağını” söyledi.
Kõyõ Emniyeti Genel Müdürü Salih
Orakçı, Müsteşar Habip Soluk ve
Strateji Başkanõ Kenan Bozgey’in de
katõldõklarõ toplantõda Bakan’a yö-
nelttiğimiz sorular üzerine yaptõğõ
açõklamalar özetle şöyle:
Körfez köprüsü
İTÜ’deki ulaştõrma uzmanlarõ, İzmit
Körfez Köprüsü’nden Bursa, Ko-
caeli ve İstanbul metropollerini
Ege’ye ve tüm Anadolu’ya bağlaya-
cak bir demiryolu geçişini zorunlu gö-
rüyorlar...
Bunu anõmsatmamõz üzerine “As-
lında biz de istiyoruz ve ihale şart-
namesine bile koyduk” diyen Ba-
kan, ardõndan “neden vazgeçildiği-
ni” ise şöyle açõkladõ: “3 km’lik
açıklıkta teknik olanaksızlıkların
bulunduğu, ayrıca yap-işlet-
devret yöntemi için de ekonomik
olmayacağı belirtildi...”
Karadeniz yolu
Başbakan, 2007’de Karadeniz kõyõ
yolunu açarken “İnşallah bu yol ta-
mamen sahilden İstanbul’a devam
ederek 3. köprüyle birleşecek” de-
miş ve eklemişti: “Benim rüyam
bu...”
Erdoğan’õn bu rüyasõ gerçekleşirse
aynõ yolun kõyõ yaşamõ ve çevre üze-
rindeki tahribatõ da aynen devam ede-
ceğinden, hiç değilse Batõ Karade-
niz’de bunun önleminin alõnõp alõn-
mayacağõnõ sormamõz üzerine de Yõl-
dõrõm şu yanõtõ verdi:
“Bir siyasetçi olarak bunu ya-
nıtlamam zor ama doğanın bir be-
kâreti var. İlk proje vazgeçileme-
yecek bir noktadaydı, biz de ta-
mamladık. Ama şimdi Sinop’tan
sonrası tekrar değerlendiriliyor;
aynı konseptle gitmeyeceğiz; ola-
bildiğince güneye (kõyõdan içeriye)
çekmeye gayret ediyoruz...”
3. köprüde ‘Ortak Akıl’
En tartõşmalõ proje olan 3. köprüye
güzergâh belirlenmesi için de Başba-
kan’õn “helikopter etütleri”nden bi-
lim dünyamõzõn “rencide” olduğunu
belirtmemiz üzerine Yõldõrõm’õn açõk-
lamalarõ da aynen şöyle:
“3. köprü Başbakan’ın, bakanın
ve belediye başkanının helikopter-
den belirleyeceği güzergâhla sınır-
lı değil. Bunun evveliyatı 1993 yılı-
na gidiyor. 6 güzergâhta çalışma ya-
pılmış ve bunlar Başbakan’a da
gösterilmek istenmiştir.”
Helikopter gezilerinin, “karar”
için değil “bilgilendirme” için oldu-
ğunu vurgulayan Bakan Yõldõrõm’a;
“Demokratik açılımı biz de 3. köp-
rüde istiyoruz; akademisyenlerle
meslek odaları temsilerinin, ba-
kanlık ve belediye uzmanlarıyla
birlikte katılacakları bir çalıştay ta-
lep ediyoruz...” dediğimizde ise dü-
şüncelerini şöyle açõkladõ:
“Ortak akıl her zaman müm-
kündür. Hiç kimse bu güzel İstan-
bul’un, ülkemizin güzel bölgelerinin
yok olmasını istemez... İhtiyaçlar bir
tarafta ve hassasiyetler bir tarafta
ve bunların dengesinin iyi kurulması
gerekiyor..”
Ulaştõrma Bakanõ sohbetin sonla-
rõnda yeni projelerini anlatõrken “Me-
sela Çanakkale köprüsü de gün-
demde, ona da itirazınız var mı?” di-
yerek bu kez bize soru sorunca, şu ya-
nõtõmõzõ da sadece gülümsemeyle kar-
şõladõ: “O konuda da Çanakkaleli si-
vil kuruluşlar ile yine bilim çevre-
leriyle çalıştaylar yaparak karar
vermelisiniz...”
Bakalõm o günkü sohbet boyun-
ca õsrarla dile getirdiğimiz “ulaş-
tırmada da demokratik açılım”
beklentilerimiz, 27 Eylül-1 Ekim
2009 günlerinde İstanbul’da yapõ-
lacak “10. Ulaştırma Şûrası”nda
gerçekleşebilecek mi?
Ulaştõrma Bakanõ Yõldõrõm, 3. köprü için ‘Ortak akõl her zaman mümkündür. Hiç kimse bu
güzel İstanbul’un, ülkemizin güzel bölgelerinin yok olmasõnõ istemez’ derken, Karadeniz sahil
yolu projesiyle ilgili sorularõ ‘Sinop’tan sonrasõ tekrar değerlendiriliyor; aynõ konseptle
gitmeyeceğiz; olabildiğince güneye çekmeye gayret ediyoruz” diye yanõtladõ.
BATMAN (Cumhuriyet) - Batman’da koru-
cular anõz yakma nedeniyle tartõştõklarõ iki kar-
deşe bir akaryakõt istasyonunda saldõrdõ. Olayda
5 kişi yaralanõrken 1 araç da kundaklandõ. Koru-
cularõn, araç içindeki 21 bin TL’yi de aldõğõ id-
dia edildi.
Batman’õn Akça köyünde yaşayan Ramazan
ve Mustafa Güneş kardeşler Recepler köyü ya-
kõnlarõndaki tarlalarõnda anõzlarõ yakarken koru-
cularla tartõştõ. Korucular, Güneş kardeşlerin sõ-
ğõndõğõ akaryakõt istasyonuna saldõrdõ. İki karde-
şin kendilerine teslim edilmesini isteyen korucu-
lar, etrafa rasgele ateş açtõ. Açõlan ateş sonucu Ci-
han Yurdem, Özgür Yurdem, Hakkı Yurdem,
Sedat İlkgün ve Mehmet Konaç yaralandõ.
Akaryakõt istasyonu sahibi Tevfik Yurdem, ken-
dilerine sõğõnan iki kişiyi teslim etti. Bu sõrada
olay yerine ulaşan jandarma ekipleri, korucular
tarafõndan tartaklanan Ramazan ve Mustafa Gü-
neş kardeşleri kurtardõ. Yaralõ 5 kişi Batman Dev-
let Hastanesi’nde tedavi altõna alõnõrken, bõçak
darbesiyle ağõr yaralanan Sedat İlkgün’ün sağlõk
durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi.
Akaryakõt istasyonunda bulunan Mehmet Ko-
naç’a ait araca taş ve sopalarla saldõran korucu-
larõn, araç içindeki 21 bin TL parayõ da aldõğõ id-
dia edildi. Akaryakõt istasyonu sahibi Tevfik
Yurdem, “Canımızı zor kurtardık. İstasyonu-
muzda 250 bin TL’lik zarar var. Korucular-
dan davacıyız” dedi. Akaryakõt istasyonu jan-
darma ekiplerince koruma altõna alõnõrken olaya
karõştõklarõ iddiasõyla 9 kişi gözaltõna alõndõ.
Korucu saldırısı:
5 kişi yaralandı
ANIZ YAKMA TARTIŞMASI
‘Zorunlu din dersi kaldõrõlsõn’ eylemi
İstanbul Haber Servisi - Alevi
dernekleriyle bazõ sendika ve demok-
ratik kitle örgütleri Taksim’de “zo-
runlu din dersinin kaldırılması” is-
temiyle oturma eylemi yaptõ.
“Darbeciler yargılansın zorunlu
din dersi kaldırılsın” yazõlõ büyük
bir pankart açarak Taksim tramvay
durağõnda toplanan grupta yer alan
çocuklar da “Diyanet’e değil eğiti-
me bütçe”, “Devlet, inancımdan eli-
ni çek” yazõlõ dövizler taşõdõ.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği
(PSAKD) İstanbul şubeleri adõna
konuşan Eyüp Şube Başkanõ Hüse-
yin Güzelgül, 12 Eylül askeri mü-
dahalesinin ardõndan yapõlan 1982
Anayasasõ’ndaki düzenlemeyle Alevi
çocuklarõnõ ve gençlerini “Sünni-
leştirme” amacõyla zorunlu din der-
si konulduğunu ifade etti.
Güzelyüz AKP iktidarõna seslene-
rek “Mahkeme kararlarını uygu-
lamaya, zorunlu din dersi işken-
cesine son vermeye çağırıyoruz.
Çalıştaylarla, sözde açılımlarla
Alevi çocuklarının işkence gör-
mesine kayıtsız kalamayız. Artık
beklemeye tahammülümüz kal-
madı” dedi.
Alevi dernekleri, eylemlerinin
okullar açõlõncaya kadar süreceğini
anõmsattõ.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - İlköğretim birinci sõ-
nõf ve okulöncesi öğrencileri
bugün okula başlõyor.
Bu eğitim öğretim yõlõnda
ilköğretim okullarõna yaklaşõk
1 milyon 300 öğrenci kayõt
yaptõrdõ. 2009-2010 eğitim ve
öğretim yõlõ ise Şeker Bayra-
mõ sonrasõ 24 Eylül Perşembe
günü başlayacak. Eğitim öğ-
retim yõlõnõn ilkyarõsõ 22 Ocak
2010 günü sona erecek ve öğ-
renciler, 5 Şubat Perşembe
gününe kadar tatil yapacak.
İkinci yarõyõl 8 Şubat günü
başlayacak ve 18 Haziran gü-
nü sona erecek.
Okullarõna alõşmak amacõy-
la eğitime erken başlayacak
minik öğrenciler, 18 Eylül’e
kadar uyum programõ kapsa-
mõnda eğitilecek. Öğrenciler,
bu program kapsamõnda öğ-
retmenlerinin gözetiminde çe-
şitli etkinliklere katõlacak,
okullarõnõ, arkadaşlarõnõ, öğ-
retmenlerini tanõyacak. Uy-
gulamayla çocuklarõn okula
adaptasyonlarõnõn sağlanmasõ,
okul kaygõsõnõn giderilmesi,
öğretmenine güven duyup
günlük akõşa uyum sağlamasõ,
oyun, drama, sosyal ve spor-
tif etkinlikler yoluyla öğrenme
ortamõnõ, okulunu, sõnõfõnõ, ar-
kadaşlarõnõ, öğretmenlerini ta-
nõmasõ, okul kurallarõnõ öğ-
renmesi, aynõ zamanda evine
güvenle gidip gelme eğitimi al-
masõ ve okula iyi bir başlangõç
yapmasõ amaçlanõyor.
Miniköğrencilerdersbaşıyapıyor
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
Milli Eğitim Bakanlõ-
ğõ (MEB) bugün 15
bin 800 öğretmen ata-
masõ gerçekleştirecek.
MEB bugün 4 bin
800’ü kadrolu, 11 bi-
ni sözleşmeli toplam
15 bin 800 öğretmen
atayacak. Öğretmen
atamalarõ 2008 ve
2009 KPSS10 puan
üstünlüğü esasõna gö-
re yapõlacak. Atama-
lar bugün saat
10.00’da Bakanlõk
merkez binasõnda
Milli Eğitim Bakanõ
Nimet Çubukçu’nun
katõlõmõyla yapõlacak.
Sonuçlar gün içinde
b a k a n l õ ğ õ n
“http://personel.meb
.gov.tr” internet ad-
resinden duyurulacak.
Kadrolu öğretmen-
liğe atananlardan kõ-
lavuzda belirtildiği
üzere göreve başla-
ma esnasõnda istenen
belgeleri hazõr olanlar,
15 Eylül 2009 tari-
hinden itibaren atan-
dõklarõ il milli eğitim
müdürlüklerine baş-
vurarak görevlerine
başlayabilecek.
Öğretmenlerin
atama heyecanı
(Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)
Ulaştõrma Bakanõ Yõldõrõm iftar yemeğinde 3. köprü ve Karadeniz sahil yoluna ilişkin sorularõmõzõ yanõtladõ
Sahilyolukõyõdanuzaklaşacak
mumtazsoysal@gmail.com
1.KOŞU: F: Coşkunsoy (1), P: Susuzgülü (10), PP: Coşkun-
gül (6), S: Bendis (5). 2.KOŞU: F: Devir (7), P: Tunacan (5),
PP: Silen (4), S: Metinol (6). 3.KOŞU: F: Babahalid (6), P:
Levent Ali (8), PP: Dökerhan (7), S: Ocean King (9). 4.KO-
ŞU: F: Tantra (8), P: Ever Green (7), PP: Tilia (11), S: Baro-
num (4). 5.KOŞU: F: Damlasel (4), P: Kerimbey (3), PP:
Saçanhan (5), S: Esinbey (9). 6.KOŞU: F: Özgürcan (5), P:
Barmeyt (6), PP: Ekinsu (8),
S: Kahraman Koç (3). 7.KO-
ŞU: F: Beykuruş (7), P: Kan-
kartal (1), PP: Tunçer (2), S:
Canik (6). 8.KOŞU: F: Mag-
nifique (6), P: Prenses Seçil
(5), PP: Sey Force (4), S:
Rumeli Fatihi (3).
ALTILI GANYAN
6 8 4 5 7 6
8 7 3 1
7 11/4 5 2
9 10/13 9 6
1/3 2/3 10