26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 12 EYLÜL 2009 CUMARTESİ 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Bugün 12 Eylül Yazımı bir gün öncesinden yazıyor olsam da ga- zetede yayımlandığı tarih (bu gün) 12 Eylül. 12 Eylül günlerinden söz etmek bana acı veri- yor. Bu acı sadece toplumsal alanda yaşanan yı- kımlar, kişisel yaşamlarda açılmış yaralarla da il- gili değil. Geçen zamanı düşünmek de içimi acıtıyor. 12 Eylül 1980’in üzerinden 29 yıl geçmiş. Bu, kişisel yaşamlarımızın üzerinden de 29 yıl geçti demek. Tabii, hâlâ yaşamakta olanlarımız için... Bu sözleri kendi kuşağım, bizden daha yaşlılar ve biraz daha gençler için yazıyorum. 12 Eylül 1980’de henüz çocuk olanlar, o yıl ya da daha sonrasında doğanlar için bu tarih ne gi- bi bir anlam taşıyabilir? Ateşin düştüğü yeri yaktığı, burada tam yeri- ni bulan bir deyimdir. Birçok kez söylendi, yazıldı. 12 Eylül 1980 öncesindeki birkaç yılda tırmandırılan toplumsal gerilimin, siyasal cinayetlerin bir plana göre kur- gulanıp uygulandığı bugün açık seçik görülebili- yor. Darbenin lideri görünümündeki general ve çev- resindekiler de bu amaç için daha uygunları bu- lunamayacak nitelikte kimselerdi. Darbe, ülke içindeki işbirlikçileriyle birlikte ülke dışında planlanmıştı. Görünürdeki darbeciler bunun ne ölçüde bilin- cine sahiptiler, ne ölçüde kullanıldılar, bunu bel- ki hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Fakat bugün son demlerini yaşamakta olan gö- rünürdeki lider, acımasızlığı, çok bilmiş cehaleti, irkiltici ve zavallı kibiri ile (size bir başkasını da anımsatmıyor mu?) böyle bir darbenin liderliği için biçilmiş kaftandı. Darbenin böyle bir kişinin genelkurmay baş- kanlığı sırasında gerçekleşmesi herhalde sıradan bir rastlantı değildi. Bu kişi belli ki çok öncelerden mimlenmiş, kol- lanmış, gözetilmiş, yönlendirilmişti. 12 Eylül’ün yıldönümünde 12 Eylül’den söz et- mek gerekir, değil mi? Hele o darbe sonucunda cezaevinde aylar- ca kalmış, sağlığı zedelenmiş, yıllarca ülke dışında sürgünde yaşamış biri iseniz. Ama içimden bunu yapmak gelmiyor. Çünkü bugün yaşamakta olduğumuz dar- be bana 12 Eylül darbesinden çok daha tehlike- li görünüyor. 12 Eylül’de saflar belliydi. Sol bu kadar bölük pörçük değildi. Aydınlar bu ölçüde karşıt saflarda konuşlan- mamıştı. Bir ülkeyi o ülke yapan temel değerler bu ka- dar ayaklar altına alınmamış, bu ölçüde kirletil- memişti. Bugünkü Türkiye’nin genel görünümü, birkaç gün önce yaşanan sel felaketi sonrasında geriye kalan enkazın görünümünden farklı değil. Ve bugünün iktidar sahipleri, 12 Eylül darbe- cilerinden de daha acımasız, daha sinik, daha kay- pak ve tehlikeli. Bugün 12 Eylül. 29 yıl önce cezaevinde ve dışında, aydın- lar, yurtseverler, solcular arasında; ülkenin, in- sanlığın ve solun temel değerleri konusunda her şeye karşın bir ortak duyarlılık, bir dayanışma bi- linci vardı. Yargılanırken, işkence görürken, cezaevinde ya da sürgünde yaşamaktayken; hasmımızın, düş- manımızın faşizm olduğu, neredeyse bütün top- lumca biliniyor, görülüyordu. Toplum böylesine bir yalan sarmalı içinde sım- sıkı kapana kıstırılmamış, demokrasi söylemi en kirli amaçların böylesine aleti durumuna düşürü- lüp kirletilmemiş, sol değerler ülkenin temel de- ğerlerinden böylesine uzağa düşürülmemiş, bir za- manlar aynı saflarda görünen aydınlar bugün zem- bereği boşalmış bir zevzeklik çukurunda birbir- lerine böylesine çamur atar, birbirlerinden böy- lesine nefret eder duruma gelmemişlerdi. Bunları yazarken, gözlerimin önüne Dan- te’nin Cehennem’inden bazı görüntüler geliyor... Kasım 1984’te cezaevinden çıktığım gündeki se- vincimi, 1989 Eylülü’nde yurtdışı sürgününden döndüğüm gün duyduğum mutluluğu anımsıyo- rum. Bugün içimde bu sevinçten de, mutluluktan da eser yok. Oysa ülkemdeyim ve özgürüm! Öyle mi? En yeteneksiz, kötü niyetli, karanlık insanların elinde parça parça olmak üzere bir ülke... Her an tümüyle yok edilip zindan karanlığına gö- mülmek üzere bir özgürlük... 12 Eylül 1980’in 29. yıldönümünde bulundu- ğumuz nokta tam olarak budur. ataolb@cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Hu- kukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi üye- si avukatlar, sel felaketinin sorumlusu olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bayõn- dõrlõk ve İskân Bakanõ Mustafa Demir, İç- işleri Bakanõ Beşir Atalay, Ulaştõrma Bakanõ Binali Yıldırım, Çevre ve Orman Bakanõ Veysel Eroğlu, Çalõşma ve Sosyal Güven- lik Bakanõ Ömer Dinçer, İstanbul Valisi Mu- ammer Güler, İstanbul Büyükşehir Beledi- ye Başkanõ Kadir Topbaş, Küçükçekmece Belediye Başkanõ Aziz Yeniay, AKOM Başkanõ Adem Baştürk, Küçükçekmece Kaymakamõ Orhan Öztürk, İstanbul İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve sele neden olan bölgeye imar planõ veren uzmanlar hakkõnda suç duyurusunda bulundular. Sultanahmet’teki İstanbul Adliyesi önün- de bir araya gelen avukatlar, “Doğal afet de- ğil katliam, sorumlular hesap versin” ya- zõlõ pankart taşõdõ. Grup adõna açõklama ya- pan ÇHD İstanbul Şubesi Başkanõ Taylan Tanay, “Sel ne kaderdir, ne de doğaldır. Felaketin yerleri dere yatakları, su hav- zaları ve tarım arazileri. Bu alanları kent- sel gelişime açanlar bu felaketin sorum- lusudur” dedi. Yağmurun değil siyasal ik- tidarõn sorumlu olduğunu vurgulayan Tanay, rant nedeniyle bölgeyi imara açanlarõn yar- gõlanmasõnõ istediklerini belirtti. Tanay, sav- cõlõğa verdiği suç duyurusu dilekçesinde, “Onlarca insanımızın yaşamını kaybet- mesine neden olan bir olayın takdir-i ila- hi denilmesi kabul edile- mez” dedi. Dere yatağõnõn imar planlarõnõ onaylayan belediye başkanõ ve meclis üyelerinin ölüm ve yaralan- malardan sorumlu olduklarõ- nõ ifade eden Tanay, yağ- murun önceden bilinmesine karşõn Basõn Ekspres yolun- da hiçbir önlem alõnmadõğõ- na dikkat çekti. AKOM’un hiçbir önlem almadõğõnõ, olaylara acil müdahale et- mediğini kaydeden Tanay, “Yağmuların şiddetli yağ- maya başlamasından itibaren bölgeye hiçbir kurtarma ekibi ulaşmadığı gibi trafik yönetimi anlamında selin ilk etkileri geçene kadar hiçbir müdahalede bulu- nulmadı. Bu nedenle yağma olayı meydana geldi. İdari amirleriyle emniyet görevlile- ri suç işlemişlerdir” dedi. Tanay, dilekçe- sinde, sorumlularõn “kasten öldürme, kas- ten yaralama, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması görevi kötüye kul- lanma, imar kirliliğine neden olma ve çevrenin kasten kirletilmesi” suçlarõndan yargõlanmalarõnõ talep etti. Bölgelerde su tahliye çalõşmalarõ sürerken Silivri ve Selimpaşa’da 100’e yakõn araç denizden çõkarõldõ Yaralar sarõlmaya başlandõ ÇHD’den suç duyurusu Çağdaş Hukukçular Derneği: Doğal afet değil katliam, sorumlular hesap versin ÇHD İstanbul Şubesi Başkanõ Taylan Tanay, “Sel ne kaderdir ne de doğaldõr. Felaketin yerleri dere ya- taklarõ, su havzalarõ ve tarõm arazileri. Bu alanlarõ kentsel gelişime açanlar bu felaketin sorumlusudur” dedi. Marmara sel için alarmda Yurt Haberleri Servisi - Marmara ve Trakya’da sel felaketine neden olan ve 32 can alan etkili yağõş yurt geneline yayõldõ. Marmara’da tüm kentlerde sel alarmõ ve- rilirken Rize’de 1 kişi yõldõrõm düşmesi sonucu yaşamõnõ yitirdi, Bitlis’te 1 kişi yaralandõ. TEKİRDAĞ: Tekirdağ’õn Saray ilçesin- de sele kapõlan Çakar ailesinin 8 yaşõndaki Berna’yõ arama çalõşmalarõnõn sürdüğü bildirildi. Afetin yaşandõğõ ilk günden iti- baren dere yatağõnda arama çalõşmalarõnõ sürdüren Emniyet Müdürlüğü’ne bağlõ Su- altõ Grup Amirliği dalgõç polisleri, önceki gece yaklaşõk 10 kilometrelik hat üzerinde- ki aramalarõnõ tamamladõ. Küçük Berna’yõ arama çalõşmalarõnõn kõyõ hattõ üzerinde yürütüleceği ifade edildi. Saray’da salõ gü- nü yaşanan selde Çakar ailesinden Fatih Çakar (50), eşi Handan (30), kõzlarõ Büş- ra (12), Afra (6) yaşamlarõnõ yitirmişti. RİZE: Rize’de önceki gün başlayan şiddetli yağõş nedeniyle bazõ dere ve õr- maklar taştõ, kent merkezi sular altõnda kaldõ. Kentte sõk sõk elektrik kesintileri yaşanõrken kent içi ulaşõm da olumsuz et- kilendi. Mermerdere Mahallesi’nde yaşa- yan emekli öğretmen Mikail Medetoğlu (55), televizyon antenini düzeltmek için çõktõğõ çatõda yõldõrõm düşmesi sonucu olay yerinde yaşamõnõ yitirdi. Rize’de aralõklarla etkisini sürdüren şiddetli yağõş İyidere, Derepazarõ, Çayeli, Pazar, Gü- neysu ve Fõndõklõ ilçelerinde de etkili ol- du. Çayeli’de dün öğle saatlerinden itiba- ren başlayan şiddetli yağõş öncesi deniz üzerinde hortumlar oluştu. İlçede bazõ iş- yerlerinin bodrum ve zemin katlarõnõ su bastõ. Güneysu ve Salarha derelerinde de su seviyesi yükseldi. Rize Belediyesi yap- tõğõ anonslarla yurttaşlarõ uyardõ. AĞRI: Ağrõ’nõn Doğubeyazõt ilçesinde önceki gün meydana gelen ve 1 kişinin yaşamõnõ yitirdiği selin ardõndan kriz ma- sasõ kuruldu. Vali Yardõmcõsõ Muhittin Güler, selde Diyadin ilçesine bağlõ Kuş- burnu köyünde 1 evin kullanõlamaz hale geldiğini, 5 evde maddi hasar oluştuğunu, köyün girişindeki köprünün zarar gördü- ğünü, Doğubeyazõt ilçesinde de 15 evin sular altõnda kaldõğõnõ açõkladõ. Güler, böl- gede yağõşlarõn 1 hafta etkili olacağõ uya- rõsõnda buludu. BİTLİS: Bitlis’in Ahlat ilçesine bağlõ Ovakõşla beldesinde evinin önünde cep telefonuyla konuşan Hasan Demir’e (76) yõldõrõm çarptõ. Yaralanan Demir’in sağ- lõk durumunun iyi olduğu bildirildi. BALIKESİR: Balõkesir’in Bandõrma il- çe belediyesi, kentte etkili olmasõ beklenen sağanak yağõş ve oluşabilecek su baskõnla- rõna karşõ işyerlerine 2 bin adet kum torba- sõ dağõttõ. Bandõrma Ticaret Borsasõ’na ait depolarda bulunan 374 ton buğday, 35 ton ayçiçeği, 26 ton gübre, 2 ton mõsõr küspesi ve 1 ton arpanõn kullanõlamaz hale geldiği bildirildi. Borsa Başkanõ Halit Sezgin, “Maddi zarar yaklaşık 300 bin TL civa- rında. Zararların karşılanması yönünde çalışma başlattık” dedi. Ticaret odasõ sel- den zarar gören yurttaşlara dağõtmak üzere 500 yardõm paketi hazõrladõ. Bir beyaz et tesisi de üretimini geçici olarak durdurdu. KOCAELİ: Kõzõlay İzmit Şube Başkanõ Muzaffer Şişmanoğlu, Türk Kõzõlayõ’nõn Marmara Bölgesini olumsuz etkileyen sağa- nak yağõşlarõn ardõndan bölgeye 17 afet ara- cõ, 1 mobil ekmek fõrõnõ, 2 mobil mutfak, 82 afet müdahale uzmanõ, 20 modern barõnma ünitesi, 17 çadõr, 2 bin 800 şişe içme suyu, bin 200 gõda kolisi, 500 kumanya, bin kişi- lik sõcak yemek, bin 600 battaniye, bin 150 yatak, 20 mutfak seti, gönderdiğini belirtti. RİZE’DE YILDIRIM 1 CAN ALDI İstanbul Haber Servisi - İstanbul’da et- kili olan sağanak yağõş ve sel felaketi son- rasõ oluşan hasarõn giderilmesi için çalõş- malar devam ederken, Meteoroloji İşleri Ge- nel Müdürlüğü yurttaşlara bugün ve yarõn yeni bir yağõşlõ hava dalgasõnõn Marmara bölgesinde etkili olacağõ uyarõsõnda bulun- du. İstanbul’da yeni bir sel felaketi yaşan- mamasõ için İstanbul Valiliği ve Afet Ko- ordinasyon Merkezi (AKOM) en üst dü- zeyde alarma geçti. Yurttaşlara, zorunlu ol- madõklarõ sürece evlerinden çõkmamalarõ, gerekli durumlarda toplu taşõma araçlarõnõ kullanmalarõ ve dere yakõnlarõndaki bodrum katlarõ boşaltmalarõ çağrõsõ yinelendi. Diğer yandan aşõrõ yağõş sonucu bölgedeki me- zarlarõn da tahrip olduğu belirlendi. Kent- te hafta başõndan bu yana etkili olan sağa- nak yağõş sonrasõ sel baskõnõ yaşanan Silivri, Selimpaşa, Çatalca ve İkitelli bölgelerinde yaralar sarõlmaya çalõşõlõyor. Selimpaşa’da selden en çok etkilenen sahil bölgesindeki su tahliye çalõşmalarõ sürerken, Silivri ve Se- limpaşa’da denize saplanan 100’e yakõn araç denizden çõkarõldõ. EKSPRES YOLU KAPALI Sağanak yağõş sonrasõ çok sayõda ev ve iş- yerinin su altõnda kaldõğõ Başakşehir, Bağ- cõlar, Küçükçekmece’de ise hayat normale dönüyor. Tamamen sular altõnda kalan Ba- sõn Ekspres Yolu ise halen trafiğe kapalõ tu- tuluyor. Doğalgaz hatlarõnda meydana gelen tahbibat nedeniyle Selimpaşa’ya gaz akõşõ ha- len verilemiyor. Halkalõ ve İkitelli’nin bazõ bölgelerindeki elektrik kesintileri ise sürü- yor. İstanbul ve çevresinde bugünden itiba- ren etkili olacak yeni sağanak yağõş dalga- sõ nedeniyle İstanbul Valiliği ve AKOM alar- ma geçti. AKOM’dan yapõlan yazõlõ açõkla- mada, aşõrõ yağõş beklentisinin bulunduğu Anadolu ve Avrupa yakalarõnda 2 bin 220 araç gereç ve 6 bin 370 personelin kritik böl- gelere konuşlandõrõldõğõ kaydedildi. İstan- bul’daki devlet dairelerinde görevli me- murlar ise sağanak yağõş ve sel riski nede- niyle dün saat 15.00’ten sonra izinli sayõldõlar. SUYA SÜPER KLORLAMA Silivri, Çatalca ve İkitelli çevresinde su hatlarõnda “süper klorlama” yapõldõğõ bildirildi. Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ, Si- livri, Çatalca ilçeleri ile İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nden alõnan içme suyu örneklerinin sürekli analiz edildiğini, klor ölçümlerinin yapõldõğõnõ belirtti. Bakan Ak- dağ, “Evlerdeki musluklardan klor ba- kiyelerini ve mikrobiyolojik kontrolünü sürekli yapıyoruz. Bölgeye klorlama tabletleri gönderdik, süper klorlama yapıyoruz. İçme suyu açısından sıkıntı yok” diye konuştu. Sel bölgesindeki Ça- talca, Selimpaşa ve Silivri hastanelerinin de selden zarar gördüğünü belirten Akdağ, tedavi gören yurttaşlarõn diğer hastanele- re sevk edildiğini de ifade etti. Yeni yağõşlõ hava dalgasõ nedeniyle Kartal, Sarõyer ve Maltepe Belediyeleri kriz masasõ kurdu. Kartal’da Belediye Çocuk Gelişim Merkezi, Kartal Belediyesi Kõz Öğrenci Yurdu ve Huzurevi yemek yapõm, dağõtõm ve konaklamasõ için hazõr hale ge- tirildi. Kartal’da yurttaşlar (0216) 387 41 39- 353 58 12- 353 11 91- 353 96 80, Sa- rõyerliler de (0212) 242 75 75 no’lu tele- fondan Kriz Masasõ’na ulaşabilirler. 3ÜLKEDEN YARDIM TEKLİFİ Sel felaketinden zarar gören İstanbul’da yaralarõn sarõlmasõ için Hollanda’nõn Rot- terdam, Fas’õn Rabat ve Ukrayna’nõn Ode- sa belediyelerinden yardõm teklifi geldi. Marmara Belediyeler Birliği AB ve Ulus- lararasõ İlişkiler Merkezi aracõlõğõyla sem- bolik olarak yardõm çağrõsõ yapan Rotter- dam, Rabat ve Odesa Belediyeleri, başta İs- tanbul olmak üzere, Marmara Bölge- si’ndeki il ve ilçe belediyeleri için her tür- lü yardõm ve desteğe hazõr olduklarõnõ, sel bölgelerine doktor ve acil kurtarma ekip- leri göndermek istediklerini belirttiler. HAYVAN BARINAĞINDA DRAM İstanbul Bahçeşehir’de hayvan barõna- ğõnda bulunan yaklaşõk 265 kedi ve kö- pekten 130’u, yaşanan sel felaketi sonra- sõnda telef oldu. Olayõ duyup barõnağa ge- len hayvanseverler, onlarca terk edilmiş kö- peği çamur güvenli yerlere nakletti. Putin, Erdoğan’ı aradı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rusya Başbakanõ Vladimir Putin, İstanbul’da meydana gelen sel felaketi dolayõsõyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õ telefonla arayarak “geçmiş olsun” dileklerini iletti. Edinilen bilgiye göre Erdoğan’õ arayan Putin, görüntüleri televizyondan izlediğini belirterek “Böyle bir felaketin olabileceğine inanamı- yorum. Çok üzgünüm. Rusya olarak bizden herhangi bir talebiniz olması halinde her türlü yardıma hazırız. Türk halkına geçmiş olsun diyorum” dedi. Erdoğan da şunlarõ söy- ledi: “Size ve Rusya halkına, gösterdiğiniz ne- zaketten dolayı çok teşekkür ederim.” Sel fe- laketi nedeniyle Fransa Cumhurbaşkanõ Nicolas Sarkozy ve İsrail Cumhurbaşkanõ Şimon Peres de Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’e birer baş sağ- lõğõ mektubu gönderdi. İstanbul’daki sel felaketine İkitelli’de yakalanan, minibüsüyle sulara kapõlõp yaşamõnõ yitiren Kendal Gönenç’in (32) ölmeden önce İstanbul’daki babasõ Hacı Gönenç’i cep telefonuyla arayarak, “Baba boğuluyorum” dediği ortaya çõktõ. Bu sözleri söyledikten sonra telefonuna bir daha ulaşõlamayan Gönenç’in daha sonra cesedi bulundu. Topkapõ’da minibüs şoförlüğü yapan Kendal Gö- nenç’in, geçen çarşamba günü sabahõn ilk õşõklarõyla evinden çõkõp, minibüsle servis yapmaya gittiği öğrenildi. Kullandõğõ minibüs İkitelli’de sel sularõna ka- põlan Gönenç’in, babasõ Hacõ Gönenç’i cep telefonundan arayõp, sele kapõldõğõ- nõ belirterek, yardõmcõ olmasõnõ istediği bildirildi. Oğlunun söyledikleri karşõ- sõnda şaşkõnlõk yaşayan baba Hacõ Gönenç’in ise sakin olmasõnõ isterken, bir süre görüşmesini sürdürdüğü öğrenildi. Minibüs şoförü Gönenç’in cenazesi dün yakõnlarõ tarafõndan memleketi Diyarbakõr’õn Hani ilçesine götürüldü. B A B A Y L A S O N K O N U Ş M A İstanbul’da etkili olan yo- ğun yağõş sonu- cu Habibler’de- ki Cebeci Me- zarlõğõ’nda ger- çekleşen toprak kaymasõ nede- niyle yaklaşõk 100 mezar tah- rip oldu. İstan- bul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Mezar- lõklar Müdürlü- ğü ekiplerince toprak kayma- sõnõn yaşandõğõ Cebeci Mezar- lõğõ 2. ve 5. kõ- sõmlarda dağõ- lan mezarlardan çõkan kemikler toplanmaya başlandõ. Ceset torbalarõna ko- nan kemikler, mezarlõğõn üst kõsõmlarõndaki boş alana gö- revliler tarafõn- dan topluca defnedildi. Sel tahribatõnõn izlerinin bulunduğu Halkalõ Gümrüğü’nde bulunan TIR şoförü Cemal Ateş, seli gördüklerini ve gümrük kapõsõna kadar yöneldiklerini ancak ka- põyõ güvenlik görevlilerinin açmadõğõnõ iddia etti. Ateş, felaketin yaşandõğõ güne ilişkin şunlarõ söyledi: “Sabah 06.30’da namaza kaktım, TIR’ın etrafında do- lanırken sesi duydum ve selin geldiğini hissettim. Apar topar kamyonumu ça- lıştırdım kornaya basarak arkadaşları uyandırdım. Güvenlik kapıyı açmayınca kamyonumu yüksek bir yere çektim konteynerin üstüne çıktım.” Mezarlıklar zarar gördü ‘SELİ GÖRDÜM AMA GÜVENLİK KAPIYI AÇMADI’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear